Φ diloş Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 aman ne bakcam ben ona.. ayrık otu işte nolcak.. ama ben iğdelerin en en en güzeliyim di mi sarmaşıkların en güzeli.. Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 sen en güzel iğde ve palmiye,bir de insanın dışını serinletip,içini ılıtan yaz yağmurusun Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 Bulutlarla süzül denizlerde yıkan Kopar ufuklarda yağmurlardan sonra açan O görülmemiş çiçeği ellerinle Rüzgar ol dağlara doğru yaslan Özlemin seni yanıltmayacak Sen uzak sevdaların yolcususun Bırak boşluklara yavaşça kendini Ne aynalara sığın ne kapı arkalarına Gez dolaş uzayları Işıklarla kamaşsın gözlerin Bulutlar sıcak sıcak sarsın seni Su kuşlarının uçtuğu yerden bak kocaman dünyaya Onlar ki delisidir maviliğin Her sezgilerinde ölümsüzlük vardır Seni çılgına çevirir O acayip kuşların güzelliği Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 sen en güzel iğde ve palmiye,bir de insanın dışını serinletip,içini ılıtan yaz yağmurusun peki ya sen..? dünyanın en güzel renklerini üstünde toplamış nadide bir gökkuşağısın.. Bulutlarla süzül denizlerde yıkanKopar ufuklarda yağmurlardan sonra açan O görülmemiş çiçeği ellerinle Rüzgar ol dağlara doğru yaslan Özlemin seni yanıltmayacak Sen uzak sevdaların yolcususun Bırak boşluklara yavaşça kendini Ne aynalara sığın ne kapı arkalarına Gez dolaş uzayları Işıklarla kamaşsın gözlerin Bulutlar sıcak sıcak sarsın seni Su kuşlarının uçtuğu yerden bak kocaman dünyaya Onlar ki delisidir maviliğin Her sezgilerinde ölümsüzlük vardır Seni çılgına çevirir O acayip kuşların güzelliği çok teşekkür ederim egzorsist.. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 vah vah ne hale gelmiş benim cadım yassııık dondurma dokanır benim rapunzelime yedirmeyim (gerçi rapunzellik halide kalmamış ama çaktırmayalım) Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 bu şarkıda kendime.. Gel, asırlardan uzanda tut ellerimi sımsıcak Yoksa bendeki çocuk da böyle çaresiz kalacak Öfke, ile beslenen çocuklar yalnızdırlar.. Ve ümitleri çiçeklerden, acıları tarihlerden Senin gibi benim gibi, onlar da hep insandılar Ve sevgiye inandılar ve saygıya inandılar Senin gibi.. benim gibi.. Onlar biraz terkedilmiş biraz küskün çocuktular Sanki biraz incitilmiş sanki yetersiz sevilmiş Sanki utandılar kavgadan ve sustular.. Hep incilenen gözyaşları kurusun inançlarında Sene 1945 onlar da hep insandılar Ve sevgiye inandılar ve saygıya inandılar Senin gibi.. benim gibi.. Asırlardan uzanda tut ellerimi sımsıcak Yoksa bendeki çocuk da böyle çaresiz kalacak Öfke ile beslenen çocuklar yalnızdırlar.. Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Sen.. Vaktinden çok sonra gelen.. Sevdalı bir yağmur gibisin Çisil çisil gözlerimden.. Sen... Çıldırmış şairlerin Titreyen mısralarında Bahsettiği o perisin... bu şarkıyı çok severim ve sana çok güzel uyuyor yaz yağmurum.. Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 dert ortağıma benden hediye... Bir Hasret Mektubu Bilirim ki aşkın bahçesinden bir gül koklayan, şeyda bülbül olurmuş. Bilirim ki aşkın pınarından bir damla içen, ömrünce sarhoş gezermiş. Bilirim ki kavuşmak olmasa sevdalılar, ağlayı ağlayı kör olurmuş. Biliyor musun, iki gözüm; bugün ayın kaçı? Hangi mevsimdeyiz? Bahar mı, kış mı, sonbahar mı, yaz mı; inan farkında değilim. Sıla ne yana düşer, gurbet ne yanda? Nerdeyim, nasılım? Bilmiyorum. Derdim, kederim ne ? Biliyor musun yanıtını?... Neşemi, sevimcimi, yaşama gücümü yitirdim. O coşkulu, mutlu, umutlu günlerimi ne de çok özlüyorum. Öylesine bir özlem ki bu; ne sen sor, ne ben söyleyeyim. Sevdiklerim, özlediklerim ve bana dost olanların her biri başka bir yerde; hiç birine kavuşamıyorum. Dalları fırtınada kopmuş bir ağaç gibiyiz iki gözüm. Her dalımız bir sınır boyunda, her yaprağımız bir ülkeye savrulmuş. Bir yanımız vizeli, bir yanımız kaçak. Çocukluğumu, ilk gençliğimi, geçmişimi, memleketimi velhasıl eskiye ait herşeyimi nasıl özlüyorum biliyor musun? Özümü özlüyorum, özümü.....Kendim olabilmeyi, sözümde durmak için verdiğim çabayı, kendime dürüst olmak için kendimle olan mücadelemi, özümle barışık yaşamayı özlüyorum. En iyi sen bilirsin, bir huyumu terk etmek için sarf ettiğim gayreti. Doğaya, insanlara, hayvanlara, çocuklara olan sevgimi, tutkumu ve yüreğimdeki ateşi, dimağımdaki tadı da en iyi sen bilirsin. Zaman geçiyor, hayat geçiyor, ömrümde akşam çanları çalmaya başladı bile. İnsanın mutlulukları, heyecanları, hayatı, yaşadıkları geride kalıyor iki gözüm. Bizim gibileri yıllar geçtikçe daha bir duygusallaşıyor. Toplumların gittikçe bencilleştiği, duyarsızlaştığı dünyamızda olup bitenler beni hüzünlendiriyor. Acaba bu durumun bilincinde ve farkında olan çevremizde kaç insan var ? Binbir düşünce üşüşüyor beynime. Anılarla, özlemlerle boğuşmak beni yıpratıyor. İç acısıyla dolu, yaralı, bin yerinden vurgun yemiş bir gönülle acılara karşı umarsız olmaya çalışıyorum ama olmuyor. Belki bir gün son bulacak ufuklarda solar hüznümüz. Hala bir şeyler bekleyerek bulutsu bir sise gömülüyor her şey. Şimdi ise, gülmek-ağlamak arası monoton bir hayatın girdabında kaldım. Üzerime ölü toprağı serpilmiş gibi. Silkinip çıkamıyorum. Gün ışığına, suya hasret bitkiler gibi tatsız ve tuzsuzum. İşte şimdi böyle bir insan oldum iki gözüm. Gayesiz ve huysuz . Evden sokağa her çıkışımda, penceremden dışarı her bakışımda, karabasan gibi çöken sis ve karanlık dokunuyor bana. Oysa ışık umut, umutsa hayat demektir. Ben mi o ışığı yitirdim, yoksa o ışık mı beni; bilmiyorum. Nedense hep geçmişe bir özlem duygusu büyüyor içimde... İşte böyle iki gözüm. Hangi gündeyiz? Bugün ayın kaçı? Hangi mevsimdeyiz ? Bilmiyorum. Bilsem de, benim için artık hiç bir önemi yok.......... Uzun yıllar önce sevdamı yüreğime yükleyip geldiğim bu yabancı ülkede, koynunda volkanları taşıyan bir dağ gibi sustum. Suskunluğumu delicesine haykırmak isterken, içime ağuları akıttım ve öylece sustum. Kara bir diken gibi yuttum ve içime yığılıp öğlece kalakaldım. İçimdeki yangını, yüreğimdeki yarayı, gözlerimdeki damlayı sorma. Hasretlere dayayıp başımı, hüzünle geçip giden günlere, gecelere döndüm sırtımı iki gözüm. Yorgun, yetim ve yaralı. Gönlümün duvarına kocaman bir sevda resmi çizdim, bir de ateş yaktım ocağıma dağ gibi.Ki, okyanuslar söndüremez. İnsanlar, var olalı beri kabullenmiş sevdayı. Herkes kendi sevdasının Mecnunu; kendi hasretinin delisi olmuş. Kendi hikayesini, kendi sevdasını en büyük sanmış ve saymış; büyütmüş yüreğinde dağ dağ. Sabır sabır beyninin gergefine işlemiş. Benim sevdam da benim için dünyanın en büyük, en kutsal sevdası.... Ben ki, sevdanın çöllerinde ayrılıkların en büyük hasretini çektim Leyla ‘mın. Ferhat oldum dağları deldim. Kerem oldum yaktım kendimi. Pir Sultan oldum asıldım, Nesimi oldum yüzüldüm. Kavuşmak için gönlümü yollara düşürdüm. Horlandım, ezildim, hakaretlere, işkencelere maruz kaldım. Yüreğimdeki yangını, gözlerimdeki hicranı sorma iki gözüm. Acılarımı kimsesizliğime yükleyip, uzayıp giden yollara düştüm. Yorgun, yetim ve yaralı. Aşık oldum, yaktım kendimi. İçimde bin yangınla çıktım yola. Sevgilime şiirler yazmak, şarkılar bestelemek, türküler yakmak en büyük ibadetimdi. Kavuşmak ise en inanılmaz hayalim. Bilirim ki aşkın bahçesinden bir gül koklayan, şeyda bülbül olurmuş. Bilirim ki aşkın pınarından bir damla içen, ömrünce sarhoş gezermiş. Bilirim ki kavuşmak olmasa sevdalılar, ağlayı ağlayı kör olurmuş. Aşk olmasa iki gözüm, içimde biriktirdiğim bu yangın olmasa, dolmasa iliklerime aşkın hasreti, bu yangın yüreğimi sarmasa, avuçlarımı yakmasa bu ateş, akar mı damarlarımdaki kan! Bir gün kavuşmak hayali olmasa, nasıl dayanılır bu yaşama, bu kimsesizliğe, bu gurbete, bu hasrete iki gözüm, nasıl? sorma ben kimim, adım ne, nereden geldim kim açtı bu kahrolası çukuru yüreğimde kimi sevdim, kime özlemim kaç yıl sevda doldu iliklerime kaç yıl eksildim. tut ki, bir pınarım suyu kesik akamadım nazlı nehirlere tut ki susturulmuş binlerce türkü bastırılmış binlerce acıyım baştanbaşa aşk ve ateş tut ki, incinmiş bir gülüşüm gecikmiş bir düş bir ateşin çemberinde yarım kalmış sevinçler kanayan tut ki, kar altında sevincim bütün mevsimlere küsmüşüm kanadı kırık bir serçeyim tut ki dağlarda koparılmış kınalı bir çiçek ateşin zulmünü gördüm suyun ihanetini baştanbaşa aşk baştanbaşa hasret susturulmuş milyonlarca türküyüm bir sarı çiçek bir sarmaşık belki çözer dilini yüreğimin ihanetlerin kilitlediği............ Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 dert ortağıma benden hediye... Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 bi erkek bı kıza kalp sımıleyı koydumu hemen düğün dernek yapıyolar,e hep senmı yapıcaksın bana e dilioşşş Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 sanki sana koymadık kalp smileyi al işte :wub: o benim dert ortagım sağ kolum ahududum Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Sen..Vaktinden çok sonra gelen.. Sevdalı bir yağmur gibisin Çisil çisil gözlerimden.. Sen... Çıldırmış şairlerin Titreyen mısralarında Bahsettiği o perisin... bu şarkıyı çok severim ve sana çok güzel uyuyor yaz yağmurum.. ahhh canım ya.. nasıl severim bu şarkıyı bilirmisin.. sanki içimi okuyorsun bazen.. Ne geceler ne gündüzler gördüm. En vazgeçilmez yeminlerden döndüm. Görmedim senin gibi.. sevmedim hiç kimseyi Yapayalnızım şimdi,unuttum gülmeyi. Ne sevdalar ne ümitler gömdüm, Aşkı yalansız duygulardan ördüm. Görmedim senin gibi.. sevmedim hiç kimseyi Yapayalnızım şimdi, unuttum gülmeyi. Sen.. Vaktinden çok sonra gelen, Sevdalı bir yağmur gibisin, Çisil çisil gözlerimden. Sen.. Çılldırmış şairlerin, Titreyen mısralarında Bahsettigi o perisin. Ne baharlar, ne tutkular gördüm Her yeni günde uykulardan döndüm, Gülmedi senin gibi.. kalmadi bende kimse Yapayalnızım şimdi eski bir resimde. Pencereler önünde, Çürürken o güzelim yılların Hayalin gözlerimin önünde, Bize ağlıyorum. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 dert ortağıma benden hediye... kalbi güzel..huyu güzel..özü güzel uşağum..sen bu zamana ait değilsin.. benim gibi..bir de benim bahriyelim, yani kardeşim gibi..inan bana seni kardeşim kadar seviyorum.. nasıl oldu bilmiyorum..herhalde sendeki özelliği farkettiğimden..gülerken.. şakalaşırken..satır aralarına..manilerine..şiirlerine ilmek ilmek ördüğün o tertemiz duyguların..o duruluğun..o kendine has duruşunla çok başkasın sen.. birgün..dilerim o gün, bugünlerdedir..endeki bu özelliği ve güzelliği o balkonunun altında tambur tıngırdattığın o erikte farkeder..dilerim farkeder..yoksa çok değerli birşeyi yani seni ıskalamış olacak..ki bu durumda o erik için üzülürüm uşağım.. bi erkek bı kıza kalp sımıleyı koydumu hemen düğün dernek yapıyolar,e hep senmı yapıcaksın bana e dilioşşş sedoooşşşş... anacım defterime sataşmak için mi geldin.. oysa ben seninkine dokunaklı bir şarkı koymuştum.. bumudur ağırlama şeklin.. ayrıca o benim kardeşimdir..uşağımdır..çekirdek babamdır..bilmem anlatabiliyormuyum..? sen ve diğer zat-ı muhterem sizin yoğun isteğiniz üzerine kardeşlikten çıkmıştınız.. hatırlatırım.. sanki sana koymadık kalp smileyi al işte o benim dert ortagım sağ kolum ahududum canım çekirdek babam..hamsi cösli uşağum.. not;imkanım olursa seni kardeşimle tanıştırıcam.. siz ayrı bedenlerde aynı ruhu taşıyosunuz.. bari birinizden biriniz kız olsaydınız ya.. Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 yazıcak söz bulamadım :crying: Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 İğdem, Banderas'ın selamı var az önce telefon etti duymuş Desperado'yu dinlediğini o hiç merak etmesin dedi ben ona yeni cd'mi gönderirim Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 deme yav.. şey..ben almasam.. cd bende kaşıntı yapıyorda.. Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 ertelemeden söylemek istiyorum..hayat bu bellimi olur..SENİ SEVİYORUM diloşum Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 kaşıntı yapıyor ha? İğdem bu cadı bugün iyi tarafından kalkmış bizde onu sevelim her zaman bulamayız bu kıvamı Frozenim canım benim sen bitanesin asil ruhlu karismatiğim Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 ağlama ayrık otum kıyamam sana ben.. ben ağlarım ikimizin yerine.. Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Fay hattı değildir gözlerin, Bilirim! Ama her gülüşünde, Önce, Bakışının enkazında kalıp, Sonra, En acı ölümlerden dönerim. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 ne anlamı kalır gözlerimin.. sana bakmadıktan sonra.. Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 bencede diloşum bana bakmadıktan sonra çıkar at gözlerini daha eyi Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.