Φ egzorsist Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2007 şimdi burdaysak bir yanımızla bir yanımız savrulur dünyanın bütün ırmaklarıyla ilk hecesinde ışırız yaşanacak günlerin taptaze sesin içinde trenler yeryüzüne rüzgâr götürür düşlerimizden. bursa cezaevinden uludağ'a bakarız ay vakti konya'dan beyşehir'e pancar taşıyan ağır kamyonlarla gül tadında bir sabahın güzelliğine dökülürüz fırat'ın güneşli buğdaylara yüz süren suyuyla akarız güneye gözlerimiz kapatılır üstüne çizgi çizilir adımızın yelken oluruz bütün ömürlere kırılan gençliğimizle. kar altında yürürüz sevgilimizle/gelecek kilim olur çiçeğe su veririz şebboydan begonyaya bir koku uzanır puşkin'in her dizesinde soluk alırız insanlık adına vivaldi'nin notalarına yerleşir yüreğimiz kar sevinciyle. ak yazılarla yolculuğa çıkar içimizdeki çocuk paris komününde isyanın ateşçisi oluruz sinop cezaevinde sürgün bir gazeteci karacaoğlan'ın sazının tellerinde pir sultanın ak gömleğinde tonguç'un demiri döven büyük ellerinde turaçların güzelliği nakışlayan uçuşunda. che ile bolivya'da insanlığın düşünde ölümsüz fotoğraf bir bozlağın yakıcı kederinde hasrete dönüşürüz fesleğenlerin yemyeşil kokusunda/ gecede tüten gecesefalarında kuğuların boynunda ışırız/atların yelesinde masalların yılları nakışlayan ölümsüz tarihinde çocukluğumuza uzanırız çayırların boy attığı mevsimde kanayan yaramıza koyarız/alkıma dönüşen özgürlüğü. Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2007 Yağmur Kaçağı elimden tut yoksa düşeceğim yoksa bir bir yıldızlar düşecek eğer şairsem beni tanırsan yağmurdan korktuğumu bilirsen gözlerim aklına gelirse elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni geceleri bir çarpıntı duyarsan telaş telaş yağmurdan kaçıyorum saray burnun dan geçiyorum akşamsa eylülse ıslanmışsam beni görsen belki anlayamazsın içlenir gizli gizli ağlarsın eğer ben yalnızsam yanılmışsam elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni. Atillâ İlhan Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 Diloşum, nerelerdesin bitanecik iğdem, ben haftasonu yorgunluğundan ancak çıkıyorum... sen nasılsın bidenem... Frozenciğimin başında bir bela varmış, sorma gitsin... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 bir kavşakta buluşmuştuk seninle, iki küskün yürektik... yaşamı anlamaya çalışıyorken, daha önce hiç yaşamadığımız kadar ümitsizdik belkide... kırılgandın, kırılgandım... hayata dairdi kırıklarımız... ve çokta eksiktik, bazı şeylere... ondandır belkide... oyun oynamaya heveslenmemiz... hayatla, kendimizle ve birbirimizle... oynarken unutmuştuk, kanayan yaralarımızı, onaramasakta yıkıntılarımızı, oyalanmıştık işte... Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 tatli çileğim..egzorsist ve sarmaşığım şiirler yine yürek dolduruyor..o kadar ki güzel..teşekkür ederim herbirinize.. aman uğraşıyorum dünya işleriyle sarmaşığım..geçiyor günler birbirinin aynı..özledim sizi çok..geldim işte.. bir kavşakta buluşmuştuk senle..iki küskün yürek..!!..ne kadar güzel..ne kadar.. Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 iyimisin uşağum görüşmeyeli... sana bir şiirim var..umarım beğenirsin.. Kaç ömür eskittik şunca yaşamışlıkta. Nerdesin? Nerdesin? Beni anlamazsan duyulmaz sesim... Daha bizi soracak olursan, burada her şey bilmediğin gibi. Daha beni soracak olursan: “Herkesin biraz faili olduğu meçhûl bir cinayetim şimdi! ” Yılmaz Odabaşı iyiyim ahucum görüşmeyeli sende iyisindir inşallah elmas çekirdeği bozdurduk unuttun bizi artık jet sosyeteye karışmışsın duyduguma göre... şiirin bu son bölümü beni çok etkiledi gerçekten "Kaç ömür eskittik şunca yaşamışlıkta." ne güzel söylemiş be şair... bende sana bi tane hedaye ediyim en çok sevdiğim şiirlerden birisi yine... Senin Korkularını Benim İnceliğimi Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte. İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık! İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken, duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrılık. Saçına rüzgar, sesine ışık düşürememek kimsenin. Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun. Güneşin bir ceza gibi doğması dünyaya. İki adımdan biri insanın, sevincin kundakçısı, hüznün arması ayrılık. O küçük ölüm! Usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan. Ayrılık, o köpüklü öpüşlerin ardından gidip ağzını yıkadığında başlamıştı. Ben bulutları gösterirken, “bulmacanın beş harfli yemek sorusuna” yanıt aramanla halkalanmış, “Aşkın şarabının ağzını açtım, yar yüzünden içti murt bende kaldı” türküsü tenimde düğümlenirken, odadan çıkışınla yolunu tutmuş, Dağlarda öldürülen çocukların fotoğraflarını bir kenara itip, “bu eteğin üstüne bu bluz yakıştı mı? ” diye sorduğunda varacağı yere varmıştı çoktan. Şimdi anlıyormusun gidişinin neden ayrılık olmadığını, bir yaprağın düşmesi kadar ancak, acısı ve ağırlığı olduğunu. Bir toplama işleminin sonucunu yazmak gibi bir değer taşıdığını. Boşluğa bir boşluk katmadığını, kar yağdırmadığını yaz ortasında.... Ne mi yapacağım bundan sonra? Ayak izlerimi silmek için sana gelen bütün yolları tersinden yürüyeceğim önce. Şiir yazmayacağım bir süre, Fotoğraflarını güneşe koyacağım, bir an önce sararsınlar diye. Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim. Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim. Falcı kadınlara inanmayacağım artık. Trafik polislerine adres sormayacağım, Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye.... Ne yapacağımı sanıyorsun ki? Tenin tenime bu kadar sinmişken, ömrüm azala azala önümden akarken, gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken.. Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime, bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım. Şükrü Erbaş Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 yav özü çekirdek..aristokrat babam..nirden bulursun bu güzellikte şiirleri..?antolojin oldukça geniş anlaşılan..bayıldım..bayıldım.. ayriyetten yüksek sosyeteye karışıp seni unuttuğumu söylemişsin..yüksek sosyete kısmı doğrudur..şanzelize'de şööle bi salınmışım..bendeki ışığı hemen gördüler tabii.. kaçırırlarmı? hemencik bi kaç film sözleşmesi imzaladık..filmin adı hususunda bastırdım "çekirdeklerin öcü" olcak.. seni unuttuğum kısmında yanıldın..o filmde sende oynıycaksın..tabiki başrol..ezilmiş bir çekirdeği canlandırıcaksın.. Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 şu şiire ben de bayıldım,ne kadar güzel,etkileyici.. Diloşum,bir imza alabilir miyim lütfeniniz.. Alıntı
Misafir kleo Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 altın kızlar mı..? yuk be daha o kadder olmadık.. adım adım yaklaşmaktayız o ayrı.. teşekkürler kleo hem karikatür hem de ziyaretin için.. altın kızlar muhabbetimiz sana da açıktır..dilediğin zaman katılabilirsin.. teşekkür ederim....... Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 bende dar olan bişi yokki ahucum herşey geniş... sen ilk gördüğümde gözlerim kamaşmıştı zaten o ışık sende fazlasıyla var ahucum... ahh şu şanzelizenin sokaklarında inleyen "sütü seven kamyoncu" şarkısı hala kulaklarımda çınlar... film konusuna gelince sana güveniyorum her zamanki gibi yüzümü kara çıkarmazsın... o rolüde iyi oynarım zaten biz buralara tırnaklarımızla kazıyarak geldik dimi yalnız ben birde "çekirdekler vadisi" filmi çevirmek istiyom çekirdek dünyasındaki o puslu vadide olan biteni gün yüzüne çıkarmak istiyorum bunuda söyle bizim sitivın şipilbörk'e tamam mı ahucum... Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 ŞU SEN Şu sen İçinde darağaçları büyüten Dayayıp camlara başını Şimdi ağlarsın Bilmez miyim Üstünde ay dolanır gecenin Az sonra sıyrılır çıkar kınından O vurdumduymaz kent Ve içinde Seni terkeden çocuk Ardarda yangınlar başlar İçinin fırdönen aynalarında Her kareden fırlar bakışları Yumsan gözlerini o Açsan o Siz ki Yaylım ateşinden çıkmış Ne sevdalar yaşadınız Hiç de melez bir aydınlık değildi Bölüştüğünüz Bilinmezlere açılan o anafor Şimdi neden zorluyor sınırlarını Düş gücünün Şu sen Beti benzi kül Uçursan mı pencerelerden Hep ona sakladığın kendini Yoksa Sarsak bir hançerin ucunda Gidip gidip gelsen mi Kendi çıkmaz sokaklarında tekin gönenç Alıntı
Φ ayşegül Gönderi tarihi: 30 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 30 Mayıs , 2007 Diloş,sen var ya sen,çok tatlı bi akıllı bıdıksın.Gece yarısı kocaman gülümseme ekledin yüzüme,bütün yorgunluğumu aldın. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 30 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 30 Mayıs , 2007 teşekkür ederim....... reca ederim canım.. bende dar olan bişi yokki ahucum herşey geniş... sen ilk gördüğümde gözlerim kamaşmıştı zaten o ışık sende fazlasıyla var ahucum... ahh şu şanzelizenin sokaklarında inleyen "sütü seven kamyoncu" şarkısı hala kulaklarımda çınlar... film konusuna gelince sana güveniyorum her zamanki gibi yüzümü kara çıkarmazsın... o rolüde iyi oynarım zaten biz buralara tırnaklarımızla kazıyarak geldik dimi yalnız ben birde "çekirdekler vadisi" filmi çevirmek istiyom çekirdek dünyasındaki o puslu vadide olan biteni gün yüzüne çıkarmak istiyorum bunuda söyle bizim sitivın şipilbörk'e tamam mı ahucum... son mani tarzındaki atışmalarımızdan sonra çekirdek babacuğum kapattık artık şanzelize defterini..bostanımıza geri dönüyoruz artıkın..kutlama için bir mangal partisi tertipleyelim ha ne dersin..? Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 30 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 30 Mayıs , 2007 ŞU SEN Şu sen İçinde darağaçları büyüten Dayayıp camlara başını Şimdi ağlarsın Bilmez miyim Üstünde ay dolanır gecenin Az sonra sıyrılır çıkar kınından O vurdumduymaz kent Ve içinde Seni terkeden çocuk tekin gönenç çok güzelmiş Frozenim..teşekkür ederim.. Diloş,sen var ya sen,çok tatlı bi akıllı bıdıksın.Gece yarısı kocaman gülümseme ekledin yüzüme,bütün yorgunluğumu aldın. Ayşegül..akıllı olup olmadığım tartışılır da bıdık değilim yav.. yani var bayaa..biliyormusun öğrenciyken kısa boylulara özenirdim ön sıralarda oturuyorlar diye..ben hep arkadaydım ya..çocukluk işte.. sonra bütün gelişimim "tık" diye bir anda durdu.. sanki biri "off " düğmeme basıverdi.. hay Allah..sende beni güldürdün hiç güleceğim yokken..çok yaşa canım benim..demek yorgunluğunu aldım..bak çok mutlu oldum bu işe..sen ayrılma yamacımdan..bak gör daha sana neler edeceğim.. Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 30 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 30 Mayıs , 2007 Her yaş bir ömürdür..Kimininki doğduğu gün sonlanır,kimi binyıl yaşar bizim gibi..(1972-Allah bilir) Şimdilik ömrüm ''35''sene,daha ne kadar zamanım var bilmem ama,hep yaşımla dalga geçip beni kızdırmaya çalışabilecek kadar yakınımda olmanı dilerim sevgili Diloş.. (Tabi canını seviyorsan,abartmamanı tavsiye ederim.. ) Aptal mı Zeki mi.. İş adamı tıraş olurken bir yandan da berberiyle sohbet etmektedir. Derken, kapının önünden ağır ağır geçmekte olan paspal bir çocuk görürler. Berber, iş adamının kulağına fısıldar; "Bu çocuk var ya, dünyanın en aptal çocuklarından biridir! Bak; dikkat et simdi..." Berber çocuğa seslenir: "Ali, buraya gel!". Bunun üzerine çocuk sakince dükkana girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar. Berber işadamının kulağına sessizce, "bak şimdi" diye fisildar ve bir elinde beş yüz bin, diğer elinde beş milyonluk bir banknot olduğu halde çocuga sorar: "Hangisini istiyorsan alabilirsin?" Çocuk dalgın dalgın bir bes yüz bine bir de beş milyona bakar ve sonunda beş yüz binlik banknotu hızlıca çekerek berberin elinden alir.. Berber işadamına döner ve gülerek: "Gördün mü? Sana söylemiştim." der. Tıraş bitince işadamı sokağa çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'yi görür. Yanına giderek, neden beş milyonluk değil de, beş yüz binlik banknotu aldığını sorar.Çocuk hiç de aptalca olmayan bir sırıtmayla yanıt verir: - Eğer beş milyonluğu alırsam oyun biter!!! Sevgiler.. Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2007 silahşörüm bir görevin var..nenem kleo ve gloria isimli iki azılı ajant tarafından kaçırıldı.. sanırım beynide yıkanmakta yoğun seanslarla ..tiz tüm maharetini göstererekten nenemi al ve gel...alıp gelemiyosan sende gelme.. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2007 Her yaş bir ömürdür..Kimininki doğduğu gün sonlanır,kimi binyıl yaşar bizim gibi..(1972-Allah bilir) Şimdilik ömrüm ''35''sene,daha ne kadar zamanım var bilmem ama,hep yaşımla dalga geçip beni kızdırmaya çalışabilecek kadar yakınımda olmanı dilerim sevgili Diloş.. (Tabi canını seviyorsan,abartmamanı tavsiye ederim.. ) Aptal mı Zeki mi İş adamı tıraş olurken bir yandan da berberiyle sohbet etmektedir. Derken, kapının önünden ağır ağır geçmekte olan paspal bir çocuk görürler. Berber, iş adamının kulağına fısıldar; "Bu çocuk var ya, dünyanın en aptal çocuklarından biridir! Bak; dikkat et simdi..." Berber çocuğa seslenir: "Ali, buraya gel!". Bunun üzerine çocuk sakince dükkana girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar. Berber işadamının kulağına sessizce, "bak şimdi" diye fisildar ve bir elinde beş yüz bin, diğer elinde beş milyonluk bir banknot olduğu halde çocuga sorar: "Hangisini istiyorsan alabilirsin?" Çocuk dalgın dalgın bir bes yüz bine bir de beş milyona bakar ve sonunda beş yüz binlik banknotu hızlıca çekerek berberin elinden alir.. Berber işadamına döner ve gülerek: "Gördün mü? Sana söylemiştim." der. Tıraş bitince işadamı sokağa çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'yi görür. Yanına giderek, neden beş milyonluk değil de, beş yüz binlik banknotu aldığını Eğer beş milyonluğu alırsam oyun biter!!! Sevgiler Sevgili taurusmutis, ne olmuş yani kırka merdiven dayadıysan.. ne bileyim,kulaklarına kiraz asma yaşını takriben otuz yıl kadar geçmişsen.. sonracığıma deli dolu hallerin fi zamanında kalmışsa ve düşmüşse saçlarına beyaz gelin telleri..-yani bildiğin ak'ın süslenip püslenip arz-ı endam etmiş hali.. -ne çıkar sorarım sana..? şimdi çimenli bi tepecikten bırakıversen kendini " yaşına,başına bakmadan şu delinin ettiğine bak derler.. " falan,felan..amaan boşver insan kısmısı işte..desin dursunlar..takma bunları kafana..bak,nasıl iyi geldi sözlerim..nasıl moral depoladım sana..unutma ha sakın bu kıyağımı.. nice kırk yaşlarını görürüz inşallah.. gerçi dileğin olurda ben seninle uğraşacak kadar yakınında olursam,yaşam kalitende ciddi arazlar oluşacak, benden söylemesi.. hikayedeki çocuk çok akıllı maşallah..benzetmek gibi olmasın aynı ben.. silahşörüm bir görevin var..nenem kleo ve gloria isimli iki azılı ajant tarafından kaçırıldı.. sanırım beynide yıkanmakta yoğun seanslarla ..tiz tüm maharetini göstererekten nenemi al ve gel...alıp gelemiyosan sende gelme.. ne diyosun.. kaçırıldı mı..? hemen kostüm değiştiriyorum.. evet,hazırım..kollayın kendinizi silahşör diloş iş başındaaa... Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2007 Sevgili taurusmutis, ne olmuş yani kırka merdiven dayadıysan.. ne bileyim,kulaklarına kiraz asma yaşını takriben otuz yıl kadar geçmişsen.. sonracığıma deli dolu hallerin fi zamanında kalmışsa ve düşmüşse saçlarına beyaz gelin telleri..-yani bildiğin ak'ın süslenip püslenip arz-ı endam etmiş hali.. -ne çıkar sorarım sana..? şimdi çimenli bi tepecikten bırakıversen kendini " yaşına,başına bakmadan şu delinin ettiğine bak derler.. " falan,felan İmdatttt neler oluyo burda Yani ben artık kulağıma kiraz asamazmıyım Neyse ben gelmişken çiçeğimi bırakayım Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2007 Radya çiçek harika çok teşekkür ederim.. ayrıca ağlama lütfen..sen istediğin zaman asabilirsin kiraz..ama arkadaş asar mı bilmem..? düşündüm de kendime hiç armağan vermemişim burdan..bu da kendime yav.. Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 1 Haziran , 2007 ahucum sağ kolum yine aristokraaasiyi bir kenara bıraktım şiirseverliğim tuttu üstadımın bu güzel şiirini sana armağan ediyorum.... bu arada tek kelimeyle muhteşemsin... Tek Hece Var mı beni içinizde tanıyan? Yaşanmadan çözülmeyen sır benim. Kalmasa da şöhretimi duymayan, Kimliğimi tarif etmek zor benim... Bülbül benim lisanımla ötüştü. Bir gül için can evinden tutuştu. Yüreğine Toroslar'dan çığ düştü. Yangınımı söndürmedi kar benim... Niceler sultandı, kraldı, şahtı. Benimle değişti talihi bahtı, Yerle bir eylerim tac ile tahtı, Akıl almaz hünerlerim var benim... Kamil iken cahil ettim alimi, Vahşi iken yahşi ettim zalimi, Yavuz iken zebun ettim Selim'i, Her oyunu bozan gizli zor benim... Yeryüzünde ben ürettim veremi. Lokman Hekim bulamadı çaremi. Aslı icin kül eyledim Kerem'i. İbrahim'in atıldığı kor benim... Sebep bazı Leyla, bazı Şirin'di. Hatrım için yüce dağlar delindi. Bilek gücüm Ferhat ile bilindi. Kuvvet benim, kudret benim, fer benim... İlahimle Mevlana'yı döndürdüm. Yunus'umla öfkeleri dindirdim. Günahımla çok ocaklar söndürdüm. Mevla'danım, hayır benim, şer benim... Kimsesizim hısmım da yok, hasmım da Görünmezim cismim de yok, resmim de Dil üzmezim, tek hece var ismimde Barınağım gönül denen yer benim Benim için yaratıldı Muhammed (s.a.v) Benim için yağdırıldı o rahmet Evliyanın sözündeki muhabbet Embiyanın yüzündeki nur benim... Nurullah GENÇ Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2007 Çiçek sorunu giderilemedi dimek Yardım edemediğim için üzgünüm diloşcum. Ama üzülme bugün evde bir büyüteç buldum Hem zaten dediğim gibi çiçeklerin küçük olabilir ama o güzel yüreğin kocaman arkadaşım Ayrıca daaa evet bence de muhteşemsin Sahi unutuyordum az daha.Bugün kulaklarıma kiraz taktım Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2007 İşte geldim burdayım... İğdem, bana çık sokağa dolaş biraz demiştin ya galiba ben biraz abarttım... Sokağa çıktım o çıkış şimdi evin yolunu bulamıyorum... Fena halde gezenti olmuşum... Üzerine afiyet... Seni çok özledim bitanem, nasılsın görüşmeyeli... Akarsuların derinliğini tutan gözlerinden düşüyorum, beni tut ve sönmüş bir yangının küllerinden yükselen sarhoş dumanlar gibi sal beni sonsuz gökyüzüne, orada bir yıldız olayım, yalnız senin görebildiğin ve tek seni aydınlatan... Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2007 İşte geldim burdayım... İğdem, bana çık sokağa dolaş biraz demiştin ya galiba ben biraz abarttım... Sokağa çıktım o çıkış şimdi evin yolunu bulamıyorum... Fena halde gezenti olmuşum... Üzerine afiyet... Seni çok özledim bitanem, nasılsın görüşmeyeli... Akarsuların derinliğini tutan gözlerinden düşüyorum, beni tut ve sönmüş bir yangının küllerinden yükselen sarhoş dumanlar gibi sal beni sonsuz gökyüzüne, orada bir yıldız olayım, yalnız senin görebildiğin ve tek seni aydınlatan... Hiii... canımıniçi gelmiş.. kız ne özledim seni bir bilsen.. şinci ayrıkotuna mesaj çektim..sarmaşıktan haber varmı deyi..fellik fellik seni arar oldum..dimek benim sözümü dinleyip evin yolunu unuttun ha.. pekala..artıkın sokağa çıkma yasağı var senin için.. evinde,laptobunun başından ayrılmıyceksin.. canım benim..bi daha gitme bi yerlere.. hoşgeldin.. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2007 Bende seni çok özledim, inan bana hep aklımdaydın içimden sana hep selam yolladım, iyi olman için dua ettim... Uzaklarda olsanda bu dünyada senin varolduğunu bilmek bile beni mutlu ediyor... İyiki Diloş var diyorum, sanki sen olmasan benim için bu dünya çekilmez bir yer olacak gibi... Varlığın bilmek bile çok büyük bir kazanım... Bende seni çok seviyorum... Dimek meraklandın, çok özür dilerim... Ama napayım gerçekten abartmışım, bu bir kaç günde bir İtalyan Sirkine gittim, Cuma akşamı kızımın yıl sonu müsameresi vardı oradaydım, cumartesi Red Bull'un düzenlediği hava gösterilerini izlemek için Haliçteydim... Oradan Tekirdağa yazlığa geçtim, şimdi evdeyim... Nasıl gerçekten abartmışım değilmi? Buralardayım şimdi bitanem, iyiki sende buralardasın... Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2007 nasılda aynı duygularımız..senin bende yerin ayrı..orası dolmuyor hiçbirşeyle.. sensiz sanki eksik kalıyor buralarda herşey..gülmeler bile.. anladığını biliyorum..bende seni anlıyorum canım arkadaşım..gönülden gönüle kurduğumuz bu bağ sanki hergeçen gün daha kuvvetleniyor..Allah ayırmasın bizi birbirimizden.. kızım yapmadığın şey kalmamış..nasıl sığdırdın onca şeyi birkaç güne..akıl almaz birisin..sirke bilem gitmişsin.. ay bide havai fişek gösterisi mi yaptılar Haliç'te..bayılırım ben.. içimden birşeyler kopar..sende de olur mu..? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.