Φ diloş Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 aslında bu yeteneksizim demek oluyor ama çaktırmayın ne münasebet sende yetenesizsen artık ..bak siyahx bilem ortalıkta ben yetenekliyim diye dolaşıyor kankaısylan birlikte ..yapma Allahaşkına.. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 ne münasebet sende yetenesizsen artık ..bak siyahx bilem ortalıkta ben yetenekliyim diye dolaşıyor kankaısylan birlikte ..yapma Allahaşkına.. canım dilolum yeteneklerimi çok ön plana çıkartmayım diyorum yassıkk sonra bunalıma girerler Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 frozen sen hikaye diye buna mı diyorsun, cık cık cık salyaları akan prense merhamet duyup evlenecek göz varmı bende tabii canım..niyse sonradan Kral Arthur'u sana aşık ederekten bir parçada olsa toparlamış olayı ..Kral Arthur'da heç fena sayılmaz Sardunyam haberin olsun Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 8. Bolum Sarayın yerinde yeller esiyordu.. kral selsıyusun kendı kadar acımasız ordusu yakıp,yıkarak ilerleyip saraya kadar uzanmış ve aralıksız top ateşi ve sonunda dinamitle yerle bir etmişlerdi..neyse ki kral sıyahx in sadık devlet erkanı kendisini kaçırıp emin bir yere yerleştirmiş ve sarayın yerine gizli bir grup askeri gelen olursa yerini bildirmesi için bırakmışlardı.ışte bu uzun süreli şoktan neden sonra çıktıklarında kral sıyahxin yanına götürüldüler..yollarda manzara içler acısıydı.. Her yer tarumar olmuş dumanlar çıkıyor,kılıç şakırtıları ve insan hayvan çığlıkları birbirine karişiyordu.. Ve buna rağmen hala gururundan ödün vermeyen sıyahx krallığının yıkılıp selsıyus un eline geçmesini göze alıyor,kral arthur’dan yardım istemiyordu… neyse ki kral arthur ondan istek beklemeden kendiliğinden son anda yetişmişti..tabi bunda güzel prenses sardunyam’a duydugu yoğun ilginin (veya aşk mı deseydik ) rolü çok büyüktü elbette.. Zaten prensesler selsıyusun gerideki cephaneliğini imha ettiğinden işleri zor olmayacaktı..bundan habersiz olan selsiyus silah ve mermilerini hesapsızca harcamaktaydı..nıtekim kral arthur’un tamamını seferber ettiği ordusu kısa zamanda galibiyeti ele geçirmeye başladılar..prens darcy ve prens william ordunun onemli birer kanadını idare etmekte ve kahramanca savaşmaktaydılar..zafer yakındı... Diğer yanda selsiyus’un hem prenses leyla ve prenses frozen’i,hem cephaneliği yitirmiş yakışıklı maskeli zavallı oğulları hala kara kara düşünürken savaş yerinden mağlubiyet haberleri gelmeye başladı..bu hem iyi hem kötü olmuştu,zira kızların ülkelerini ele geçirerek aşkları yerine nefretlerini kazanmayı baştan beri hiç istemiyorlardı,öte yandan savaşı kaybeden babaları bundan kendilerini sorumlu tutup çok daha fazla sinirlenecekti.. uzun uzun konuşup düşündükten sonra bu savaşta haksız olan babalarının kuvvetlerine karşı savaşıp,kızların kalbini kazanmakla beraber babalarının şerrinden siyahx e sığınmaya karar verdiler..evlatlıktan reddedilip düşman ilan edilmeyi kahramanca göze almışlardı.. Kızların babalarına kavuşması da çok duygulu olmuştu,ağlaşarak sarmaş dolaş olmuşlar ve siyahx özellikle sevgili kızı frozen’in rapunzel saçlarını görünce gözlerine inanamayıp gözyaşlarını tutamamıştı... nasıl olduğunu sorduğunda frozen uzun hikaye babacığım,savaştan sonra uzuun uzun anlatırım,dedi..prenses elena da bu tablo karşısında (aşık olduğu adamın ağlayabilecek kadar duygu sahibi olduğunu da görünce ) sevgisi bir kat daha artmış,başka bir gözle daha bakmaya başlamıştı tabi siyahx de onun bu aşkvari bakışlarının farkındaydı ve kaçamak da olsa karşılık vermekteydi,zira açıktan bakamazdı,elena’nın babası ve kendi kızları çiğ çiğ yerlerdi alimallah.. Bu mutlu sevgi tablosu henüz tamamlanmadan selsiyus’un ogulları prens adonis ve prens antonyus da çıkageldiler ve kendilerini tanıtıp durumu izah ederek siyahx e ve arthur’a bağlılıklarını bildirdiler..prenses leyla ve frozen nasıl bu kadar çabuk geldiklerine şaşıp kalsalar da içten içe çok mutlu olmuşlardı,heyecanları belli oluyordu.. prenses diloş sa cephede ordusunu kahramanca yönetmekte olan yiğidi prens darcy yi düşünüyor ve çok merak etmesine rağmen kimeseye bir şey soramıyordu.. sonunda cesaretini topladı,ortaya savaşın genel durumunu sordu,herkes iyi,kazanıyoruz cevabını alınca birazcık rahatladı.. Kral arthur da savaş sonrası için prenses sardunyam hakkında planlar yapıyor,şimdiden dikkatini çekmek için ne yapabilirim diye ciddi ciddi düşünüyordu.. Zavallı prens william savaş anında bile frozen’i aklından çıkaramıyordu,ama ne yazık ki herkesin birilerini düşünüyor olmasına karşın onu bir tane bile düşünen yoktu… ama bundan habersizdi,yakışıklılığına güveniyor eninde sonunda frozen’in kalbini çalacağına inanıyordu.. Kral selsiyus savaşta maskeli oğulları adonis ve antoiyus un kendisine karşı savaştığını ve geride cephanesinin olmadığını öğrendiğinde ne yapacaktı?.. yetistireyim diye cok acele yazdim,bu kadar oldu..daha guzellerini bekliyoz sizden.. Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 ellerine sağlık nenecim benim...çok güzel olmuş Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 8. Bolum Sarayın yerinde yeller esiyordu.. kral selsıyusun kendı kadar acımasız ordusu yakıp,yıkarak ilerleyip saraya kadar uzanmış ve aralıksız top ateşi ve sonunda dinamitle yerle bir etmişlerdi..neyse ki kral sıyahx in sadık devlet erkanı kendisini kaçırıp emin bir yere yerleştirmiş ve sarayın yerine gizli bir grup askeri gelen olursa yerini bildirmesi için bırakmışlardı.ışte bu uzun süreli şoktan neden sonra çıktıklarında kral sıyahxin yanına götürüldüler..yollarda manzara içler acısıydı.. Her yer tarumar olmuş dumanlar çıkıyor,kılıç şakırtıları ve insan hayvan çığlıkları birbirine karişiyordu.. Ve buna rağmen hala gururundan ödün vermeyen sıyahx krallığının yıkılıp selsıyus un eline geçmesini göze alıyor,kral arthur’dan yardım istemiyordu… neyse ki kral arthur ondan istek beklemeden kendiliğinden son anda yetişmişti..tabi bunda güzel prenses sardunyam’a duydugu yoğun ilginin (veya aşk mı deseydik ) rolü çok büyüktü elbette.. Zaten prensesler selsıyusun gerideki cephaneliğini imha ettiğinden işleri zor olmayacaktı..bundan habersiz olan selsiyus silah ve mermilerini hesapsızca harcamaktaydı..nıtekim kral arthur’un tamamını seferber ettiği ordusu kısa zamanda galibiyeti ele geçirmeye başladılar..prens darcy ve prens william ordunun onemli birer kanadını idare etmekte ve kahramanca savaşmaktaydılar..zafer yakındı... Diğer yanda selsiyus’un hem prenses leyla ve prenses frozen’i,hem cephaneliği yitirmiş yakışıklı maskeli zavallı oğulları hala kara kara düşünürken savaş yerinden mağlubiyet haberleri gelmeye başladı..bu hem iyi hem kötü olmuştu,zira kızların ülkelerini ele geçirerek aşkları yerine nefretlerini kazanmayı baştan beri hiç istemiyorlardı,öte yandan savaşı kaybeden babaları bundan kendilerini sorumlu tutup çok daha fazla sinirlenecekti.. uzun uzun konuşup düşündükten sonra bu savaşta haksız olan babalarının kuvvetlerine karşı savaşıp,kızların kalbini kazanmakla beraber babalarının şerrinden siyahx e sığınmaya karar verdiler..evlatlıktan reddedilip düşman ilan edilmeyi kahramanca göze almışlardı.. Kızların babalarına kavuşması da çok duygulu olmuştu,ağlaşarak sarmaş dolaş olmuşlar ve siyahx özellikle sevgili kızı frozen’in rapunzel saçlarını görünce gözlerine inanamayıp gözyaşlarını tutamamıştı... nasıl olduğunu sorduğunda frozen uzun hikaye babacığım,savaştan sonra uzuun uzun anlatırım,dedi..prenses elena da bu tablo karşısında (aşık olduğu adamın ağlayabilecek kadar duygu sahibi olduğunu da görünce ) sevgisi bir kat daha artmış,başka bir gözle daha bakmaya başlamıştı tabi siyahx de onun bu aşkvari bakışlarının farkındaydı ve kaçamak da olsa karşılık vermekteydi,zira açıktan bakamazdı,elena’nın babası ve kendi kızları çiğ çiğ yerlerdi alimallah.. Bu mutlu sevgi tablosu henüz tamamlanmadan selsiyus’un ogulları prens adonis ve prens antonyus da çıkageldiler ve kendilerini tanıtıp durumu izah ederek siyahx e ve arthur’a bağlılıklarını bildirdiler..prenses leyla ve frozen nasıl bu kadar çabuk geldiklerine şaşıp kalsalar da içten içe çok mutlu olmuşlardı,heyecanları belli oluyordu.. prenses diloş sa cephede ordusunu kahramanca yönetmekte olan yiğidi prens darcy yi düşünüyor ve çok merak etmesine rağmen kimeseye bir şey soramıyordu.. sonunda cesaretini topladı,ortaya savaşın genel durumunu sordu,herkes iyi,kazanıyoruz cevabını alınca birazcık rahatladı.. Kral arthur da savaş sonrası için prenses sardunyam hakkında planlar yapıyor,şimdiden dikkatini çekmek için ne yapabilirim diye ciddi ciddi düşünüyordu.. Zavallı prens william savaş anında bile frozen’i aklından çıkaramıyordu,ama ne yazık ki herkesin birilerini düşünüyor olmasına karşın onu bir tane bile düşünen yoktu… ama bundan habersizdi,yakışıklılığına güveniyor eninde sonunda frozen’in kalbini çalacağına inanıyordu.. Kral selsiyus savaşta maskeli oğulları adonis ve antoiyus un kendisine karşı savaştığını ve geride cephanesinin olmadığını öğrendiğinde ne yapacaktı?.. yetistireyim diye cok acele yazdim,bu kadar oldu..daha guzellerini bekliyoz sizden.. yine şahane olmuş birtanem ..ellerine sağlık ...olaylar çok güzel ilerlemiş..durun bakalım sıradaki bölümü ben yazıyorum..sizleri neler bekliyecek??...zira Sardunyam bağımsızlığını ilan ettiğine göre sıra bana döndü dimektir.. yarın sabah okursunuz artıkın..inşallah... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 tabii canım..niyse sonradan Kral Arthur'u sana aşık ederekten bir parçada olsa toparlamış olayı ..Kral Arthur'da heç fena sayılmaz Sardunyam haberin olsun kral arthur yakışıklımıydı yaww, çıkartamadım, hangisiydi? leylacım harika olmuş emeklerine sağlık güzelim, sardunyama duyduğu aşkla kral arthur neler yapmazdı ki? :wub: hadi gene iyisin kral babam siyahx... sayemde kedi gibi dört ayak üstüne düştün gene... Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 tesekkur ederim kislar ablacim kral arthur'un hikayedeki tek iyi kral olmasi bile yeterli bence Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 sayenizdemi hahay...bi kere nenecim sarayı tarumar edip bide babacığımı dağa kaçırmış ayıp yaw.... Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 kis torunum baska neye sok olsunlardi,yoksa siyahx baban sehid filan mi olsaydi? Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 düşman güçlerini arkadan saran kral siyahx düşmanı kıstırmış bütün halk çığlıklar atarak taarruza geçmişti..cephane hızla tükenmekteydi...ve fakat vızır vızır gelen kamyonlar sayesinde cephane sorun olmaktan çıkmış...düşman perişan edilmişti..ülke kurtarılmış....kral siyahx ve kızları halkın omuzlarında,,çiçekler havada uçuşmaktaydı... böyle olabilirdi...neyse sordun yazdım nenecim seninki en azından daha heyecanlı olaylara gebe... Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 düşman güçlerini arkadan saran kral siyahx düşmanı kıstırmış bütün halk çığlıklar atarak taarruza geçmişti..cephane hızla tükenmekteydi...ve fakat vızır vızır gelen kamyonlar sayesinde cephane sorun olmaktan çıkmış...düşman perişan edilmişti..ülke kurtarılmış....kral siyahx ve kızları halkın omuzlarında,,çiçekler havada uçuşmaktaydı...böyle olabilirdi...neyse sordun yazdım nenecim seninki en azından daha heyecanlı olaylara gebe... evet olabilirmis.. kamyonlara bayiliyorum yalniz.. Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 evet olabilirmis.. kamyonlara bayiliyorum yalniz.. bende sana bayılıyorum nenecim benim.. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 ben ikinize de katlıyorum bayılırken katılıyorum Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 10 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2007 9.Bölüm Sular birtürlü durulmuyor..kapalı kapılar ardında gizli kapaklı birşeyler yaşanıyordu… İki oğlunu yıllardır gaddarlığıyla nam salmış Kralx’e kaptıran Selsiyus hasta olduğu yalanını söyliyerek çocuklarını sarayına getirtmeyi bi şekilde başarmıştı..Büyük oğlu Adonis’in prenses Frozen’e olan zaafiyetini sezmiş ve küçük oğlu Antonyus’u gizlice odasına görüşmeye çağırmıştı..Fakat hacet gidermek için onların bulunduğu odanın önünden geçmekte olan Adonis, aralık kalmış kapıdan babası ve kardeşinin bu ilginç ötesi konuşmasına kulak misafiri olmuştu; Kral Selsiyus boynundan ne olursa olsun çıkartmadığı ve hep kalbinin üstünde taşıdığı madalyonunu açarak içindeki fotoğrafı Antonyus’a gösterdi ve sordu; -Bu resim sana birini hatırlatıyor mu?.. Antonyus gözlerini kısarak resme baktı ve; -Evet baba..bu resim..yani bu kadın aynı Prenses Frozen ve Prenses Leylam’a benziyor..yada her ikisinin karışımı… Babası yüzünde daha önce hiç görmediği kadar kederli bir ifadeyle; -Tam isabet..bu prenseslerin annesi, bir başka deyişle..kara ruhlu kral siyahx’in rahmetli eşi..ve bunlardan daha da önemlisi benim hayatım boyunca aşık olduğum tek kadın…birbirimizi iki insanın sevebileceği en üst limitte seviyorduk..fakat aç gözlü kara vijdanlı siyahx, Selena’ya göz dikmişti..beni defalarca öldürtmeye kalkıştı ve hiçbirinde başarılı olamayınca Selena’yı anne ve babasını öldürtmekle tehdit etti..zavallı Selena…ruhu bende kalmak suretiyle kendini bu hain adama vermek zorunda kaldı…eşsiz bir güzelliği vardı..çokta asil bir ruhu..eşine asla ihanet etmedi..hiç sevmemesine rağmen..benimle bir daha görüşmedi..onu her gün aynı saatte uzaktanda olsa görmeye giderdim..ve penceresine o çok sevdiği nilüferlerden bir tane koyardım içim burkularak..uzaktan yaşlı gözlerle o nilüferi alışını ve içi su dolu çiçekliğine kahırla yerleştirişini seyrederdim..dokunmadan ona gözlerimle severdim...ve o bunu anlardı.. ona verdiğim sözü tuttum ve çocuklarının babası olan o mel’un adama hiç dokunmadım..ta ki güzel Selenamı kahrından öldürene kadar..o gün yemin ettim..ondan intikamımı en acı şekilde alıcaktım..ve bugün o gün işte Antonyus.. en hassas damarı kızı Frozen’dir…onu bana getireceksin…ve onunla intikam için evlenicem ..o benim Selenamın kızı tabiki el sürmiycem ..amacım kral siyahx’ten intikam almak… bu konuşmayı duyan Adonis, başına balyoz yemişe dönmüş ..sarayın odalarında üç saate kadar dolanmış..sonra hızını alamayıp semalara bakarak 5 paket sigara tellendirmiş ..kesmeyince dibine kadar sarhoş olup Müslüm baba şarkılarında demlenerek bileklerini jiletlemişti …ama ne yaparsa yapsın aşkıyla,babası arasında karar kılamamış..unutmak istemiş..unutamamış..ölmek istemiş ama ölememişti… Kral siyahx ise çatışmanın büyük ölçüde durulmasından olucak, başka işlere meyletmiş,yaverinin nişanlı kızını zorla haremine-ki halen in cin top oynamakta - dahil etmek için babasına baskı yaparken, açık kalan kapının aralığından Sevgili kızı Frozen konuşmalara kulak misafiri olmuş..ve babasına duyduğu derin sevgide çok büyük çatlaklar hasıl olmuştu.. Öte yandan Prenses Sardunyam’ın sevgisini kazanabilmek için bir takım aktivitelerde bulunan Kral Arthur, onun kemana olan meylini duymuş ve kendisi de oldukça başarılı bir virtiöz olduğundan keman dersi vermeye başlamıştı ..her ikisi de ders günlerini iple çeker olmuşlardı..ara sıra da olsa karşılaşan gözleri durumu apaçık ortaya koyuyordu..Prenses Sardunyam babası yaşındaki ancak Richard Gere kılıklı bu adama fena halde tutulmuştu…kemanın içli nameleri..o bakışlar..ve bu çaresizlik..Prenses Sardunyamı fena halde sarsmıştı..yine bir ders günü Kral Arthur sordu; -hazır mısınız? -evet efendim .. -kemanın akordu tamam mı? -evet.. -baslayalım öyleyse.. fa -la mi -re mi fa -mi'ye dikkat et -afedersiniz efendim -sol la si -la si do la fa Kral Arthur sazı eline almıştır; nedir bu duyduğum heyecan bambaşka bir duygu bu, kaplıyor her yanımı.. nasıl da parlıyor gözlerim.. aşık mı oluyorum .. 20 yaş farka rağmen.. ve devam etti; ben.. sana.. söylemek istiyorum ki ben.. seni.. öyle çok seviyorum ki... seninle birlikte gözgöze geldiğimiz anlarda bir garip oluyorum bilmem ne olacak sonum sana ders vermek icin günleri sayıyorum aşık mı oluyorum 20 yaş farka rağmen... Ders bitmiştir..-bu nasıl bir dersse artık-.. Kral Arthur gözlerini yuvarlayarak; -peki, çarşamba görüşürüz o halde. -hayır efendim.. -perşembe öyleyse -hayır... -neden, derslere devam etmek istemiyor musun? -hayır.. -peki ama neden? -çünkü çünkü.. ben de, ben de sizi seviyorum... eveett..karşılıklı bu ilan-ı aşkı-Özdemir Erdoğan’a sevgilerimle -açık kalmış kapının aralığından işiten kral siyahx’in gözleri öylesine karardı ki kanımca bir sonraki bölümde oracıkta duruveren suç aleti kemanla kral Arthur’un canına kıyacaktı… aynı gün gece kremini sürmek için odasına yönelen Prenses Leylamı acı bir sürpriz bekliyordu..aralık kalmış kapıdan baktığında ,aynanın karşısında elinde cımbızla iki kaşının arasını özenle almaya çalışan Prens Williams ,karşısında Prenses Leylam’ı görünce; -ayy napıyım şekerim..benim cımbızın ucu bozulmuş ..seninkini kullanıverdim..aramızda bir cımbızın lafı olmaz heralde..dedi..-size Prens Williams’ı acaip bir akıbetin beklediğini söylemiştim- ve sarayın bir diğer katında Prens Darcy’i düşünmekten uykusu kaçan Prenses Diloş, hava almak için bahçeye çıkmak üzereyken bilmem söylememe gerek varmı ama yine açık kalan kapıdan Kral siyahx’in sağ kolunun cephelerdeki son durum raporunu alırkenki konuşmasına kulak misafiri olmuştu.Komutan şöyle diyordu; -Efendim Prens Darcy bütün cephelerde muazzam bir başarıya imza attı..lakin Selsiyus’un askerleri çok hain bir tuzak kurmuşlar ve Darcy fena halde yaralanmış…şimdi karargahta tedaviye aldık.. bunu duyan Prenses Diloş’un başına bir anda kaynar sular dökülüverdi.. Hemence toparlanıp,aşkının ona verdiği güçle Darcy’nin peşine düştü..Karargaha varabilmek için ormanlık bir alanı geçmesi gerekmekteydi..ve saat gecenin üçüydü.. aynı dakikalarda tedavi altına alınan Prens Darcy kanlar içinde yarı baygın; -Diloş…diloş..diye inlemekteydi.. Bu bölümün bize verdiği ders değerli okuyucu; bir halt işlemeden önce kapılarınızın kapalı olduğuna emin olunuz.. 9.bölümün sonu Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 10 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2007 Dilosum..sen kendini de astin zannimca.. harika otesi,sahane,cok guzel bir bolum olmus gelismeler cok ilginc.. sarayin kapilarinin da iyi bir elden gecmesi gerekiyor herhalde.. cok da guldum,ellerine saglik canim arkadasim Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 10 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2007 Dilosum..sen kendini de astin zannimca.. harika otesi,sahane,cok guzel bir bolum olmus gelismeler cok ilginc.. sarayin kapilarinin da iyi bir elden gecmesi gerekiyor herhalde.. cok da guldum,ellerine saglik canim arkadasim Leylam beğendin hemi? essah mı kız.. aştım mı girçek sen beğendiysen şikerim bundan büyük mutluluk olabilemez... Alıntı
Φ siyahx Gönderi tarihi: 11 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2007 8. Bolum Sarayın yerinde yeller esiyordu.. kral selsıyusun kendı kadar acımasız ordusu yakıp,yıkarak ilerleyip saraya kadar uzanmış ve aralıksız top ateşi ve sonunda dinamitle yerle bir etmişlerdi..neyse ki kral sıyahx in sadık devlet erkanı kendisini kaçırıp emin bir yere yerleştirmiş ve sarayın yerine gizli bir grup askeri gelen olursa yerini bildirmesi için bırakmışlardı.ışte bu uzun süreli şoktan neden sonra çıktıklarında kral sıyahxin yanına götürüldüler..yollarda manzara içler acısıydı.. Her yer tarumar olmuş dumanlar çıkıyor,kılıç şakırtıları ve insan hayvan çığlıkları birbirine karişiyordu.. Ve buna rağmen hala gururundan ödün vermeyen sıyahx krallığının yıkılıp selsıyus un eline geçmesini göze alıyor,kral arthur’dan yardım istemiyordu… neyse ki kral arthur ondan istek beklemeden kendiliğinden son anda yetişmişti..tabi bunda güzel prenses sardunyam’a duydugu yoğun ilginin (veya aşk mı deseydik ) rolü çok büyüktü elbette.. Zaten prensesler selsıyusun gerideki cephaneliğini imha ettiğinden işleri zor olmayacaktı..bundan habersiz olan selsiyus silah ve mermilerini hesapsızca harcamaktaydı..nıtekim kral arthur’un tamamını seferber ettiği ordusu kısa zamanda galibiyeti ele geçirmeye başladılar..prens darcy ve prens william ordunun onemli birer kanadını idare etmekte ve kahramanca savaşmaktaydılar..zafer yakındı... Diğer yanda selsiyus’un hem prenses leyla ve prenses frozen’i,hem cephaneliği yitirmiş yakışıklı maskeli zavallı oğulları hala kara kara düşünürken savaş yerinden mağlubiyet haberleri gelmeye başladı..bu hem iyi hem kötü olmuştu,zira kızların ülkelerini ele geçirerek aşkları yerine nefretlerini kazanmayı baştan beri hiç istemiyorlardı,öte yandan savaşı kaybeden babaları bundan kendilerini sorumlu tutup çok daha fazla sinirlenecekti.. uzun uzun konuşup düşündükten sonra bu savaşta haksız olan babalarının kuvvetlerine karşı savaşıp,kızların kalbini kazanmakla beraber babalarının şerrinden siyahx e sığınmaya karar verdiler..evlatlıktan reddedilip düşman ilan edilmeyi kahramanca göze almışlardı.. Kızların babalarına kavuşması da çok duygulu olmuştu,ağlaşarak sarmaş dolaş olmuşlar ve siyahx özellikle sevgili kızı frozen’in rapunzel saçlarını görünce gözlerine inanamayıp gözyaşlarını tutamamıştı... nasıl olduğunu sorduğunda frozen uzun hikaye babacığım,savaştan sonra uzuun uzun anlatırım,dedi..prenses elena da bu tablo karşısında (aşık olduğu adamın ağlayabilecek kadar duygu sahibi olduğunu da görünce ) sevgisi bir kat daha artmış,başka bir gözle daha bakmaya başlamıştı tabi siyahx de onun bu aşkvari bakışlarının farkındaydı ve kaçamak da olsa karşılık vermekteydi,zira açıktan bakamazdı,elena’nın babası ve kendi kızları çiğ çiğ yerlerdi alimallah.. Bu mutlu sevgi tablosu henüz tamamlanmadan selsiyus’un ogulları prens adonis ve prens antonyus da çıkageldiler ve kendilerini tanıtıp durumu izah ederek siyahx e ve arthur’a bağlılıklarını bildirdiler..prenses leyla ve frozen nasıl bu kadar çabuk geldiklerine şaşıp kalsalar da içten içe çok mutlu olmuşlardı,heyecanları belli oluyordu.. prenses diloş sa cephede ordusunu kahramanca yönetmekte olan yiğidi prens darcy yi düşünüyor ve çok merak etmesine rağmen kimeseye bir şey soramıyordu.. sonunda cesaretini topladı,ortaya savaşın genel durumunu sordu,herkes iyi,kazanıyoruz cevabını alınca birazcık rahatladı.. Kral arthur da savaş sonrası için prenses sardunyam hakkında planlar yapıyor,şimdiden dikkatini çekmek için ne yapabilirim diye ciddi ciddi düşünüyordu.. Zavallı prens william savaş anında bile frozen’i aklından çıkaramıyordu,ama ne yazık ki herkesin birilerini düşünüyor olmasına karşın onu bir tane bile düşünen yoktu… ama bundan habersizdi,yakışıklılığına güveniyor eninde sonunda frozen’in kalbini çalacağına inanıyordu.. Kral selsiyus savaşta maskeli oğulları adonis ve antoiyus un kendisine karşı savaştığını ve geride cephanesinin olmadığını öğrendiğinde ne yapacaktı?.. yetistireyim diye cok acele yazdim,bu kadar oldu..daha guzellerini bekliyoz sizden.. Sende büyük ilerleme var leyla sen bu işi kıvıracan galiba Alıntı
Φ siyahx Gönderi tarihi: 11 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2007 9.Bölüm Sular birtürlü durulmuyor..kapalı kapılar ardında gizli kapaklı birşeyler yaşanıyordu… İki oğlunu yıllardır gaddarlığıyla nam salmış Kralx’e kaptıran Selsiyus hasta olduğu yalanını söyliyerek çocuklarını sarayına getirtmeyi bi şekilde başarmıştı..Büyük oğlu Adonis’in prenses Frozen’e olan zaafiyetini sezmiş ve küçük oğlu Antonyus’u gizlice odasına görüşmeye çağırmıştı..Fakat hacet gidermek için onların bulunduğu odanın önünden geçmekte olan Adonis, aralık kalmış kapıdan babası ve kardeşinin bu ilginç ötesi konuşmasına kulak misafiri olmuştu; Kral Selsiyus boynundan ne olursa olsun çıkartmadığı ve hep kalbinin üstünde taşıdığı madalyonunu açarak içindeki fotoğrafı Antonyus’a gösterdi ve sordu; -Bu resim sana birini hatırlatıyor mu?.. Antonyus gözlerini kısarak resme baktı ve; -Evet baba..bu resim..yani bu kadın aynı Prenses Frozen ve Prenses Leylam’a benziyor..yada her ikisinin karışımı… Babası yüzünde daha önce hiç görmediği kadar kederli bir ifadeyle; -Tam isabet..bu prenseslerin annesi, bir başka deyişle..kara ruhlu kral siyahx’in rahmetli eşi..ve bunlardan daha da önemlisi benim hayatım boyunca aşık olduğum tek kadın…birbirimizi iki insanın sevebileceği en üst limitte seviyorduk..fakat aç gözlü kara vijdanlı siyahx, Selena’ya göz dikmişti..beni defalarca öldürtmeye kalkıştı ve hiçbirinde başarılı olamayınca Selena’yı anne ve babasını öldürtmekle tehdit etti..zavallı Selena…ruhu bende kalmak suretiyle kendini bu hain adama vermek zorunda kaldı…eşsiz bir güzelliği vardı..çokta asil bir ruhu..eşine asla ihanet etmedi..hiç sevmemesine rağmen..benimle bir daha görüşmedi..onu her gün aynı saatte uzaktanda olsa görmeye giderdim..ve penceresine o çok sevdiği nilüferlerden bir tane koyardım içim burkularak..uzaktan yaşlı gözlerle o nilüferi alışını ve içi su dolu çiçekliğine kahırla yerleştirişini seyrederdim..dokunmadan ona gözlerimle severdim...ve o bunu anlardı.. ona verdiğim sözü tuttum ve çocuklarının babası olan o mel’un adama hiç dokunmadım..ta ki güzel Selenamı kahrından öldürene kadar..o gün yemin ettim..ondan intikamımı en acı şekilde alıcaktım..ve bugün o gün işte Antonyus.. en hassas damarı kızı Frozen’dir…onu bana getireceksin…ve onunla intikam için evlenicem ..o benim Selenamın kızı tabiki el sürmiycem ..amacım kral siyahx’ten intikam almak… bu konuşmayı duyan Adonis, başına balyoz yemişe dönmüş ..sarayın odalarında üç saate kadar dolanmış..sonra hızını alamayıp semalara bakarak 5 paket sigara tellendirmiş ..kesmeyince dibine kadar sarhoş olup Müslüm baba şarkılarında demlenerek bileklerini jiletlemişti …ama ne yaparsa yapsın aşkıyla,babası arasında karar kılamamış..unutmak istemiş..unutamamış..ölmek istemiş ama ölememişti… Kral siyahx ise çatışmanın büyük ölçüde durulmasından olucak, başka işlere meyletmiş,yaverinin nişanlı kızını zorla haremine-ki halen in cin top oynamakta - dahil etmek için babasına baskı yaparken, açık kalan kapının aralığından Sevgili kızı Frozen konuşmalara kulak misafiri olmuş..ve babasına duyduğu derin sevgide çok büyük çatlaklar hasıl olmuştu.. Öte yandan Prenses Sardunyam’ın sevgisini kazanabilmek için bir takım aktivitelerde bulunan Kral Arthur, onun kemana olan meylini duymuş ve kendisi de oldukça başarılı bir virtiöz olduğundan keman dersi vermeye başlamıştı ..her ikisi de ders günlerini iple çeker olmuşlardı..ara sıra da olsa karşılaşan gözleri durumu apaçık ortaya koyuyordu..Prenses Sardunyam babası yaşındaki ancak Richard Gere kılıklı bu adama fena halde tutulmuştu…kemanın içli nameleri..o bakışlar..ve bu çaresizlik..Prenses Sardunyamı fena halde sarsmıştı..yine bir ders günü Kral Arthur sordu; -hazır mısınız? -evet efendim .. -kemanın akordu tamam mı? -evet.. -baslayalım öyleyse.. fa -la mi -re mi fa -mi'ye dikkat et -afedersiniz efendim -sol la si -la si do la fa Kral Arthur sazı eline almıştır; nedir bu duyduğum heyecan bambaşka bir duygu bu, kaplıyor her yanımı.. nasıl da parlıyor gözlerim.. aşık mı oluyorum .. 20 yaş farka rağmen.. ve devam etti; ben.. sana.. söylemek istiyorum ki ben.. seni.. öyle çok seviyorum ki... seninle birlikte gözgöze geldiğimiz anlarda bir garip oluyorum bilmem ne olacak sonum sana ders vermek icin günleri sayıyorum aşık mı oluyorum 20 yaş farka rağmen... Ders bitmiştir..-bu nasıl bir dersse artık-.. Kral Arthur gözlerini yuvarlayarak; -peki, çarşamba görüşürüz o halde. -hayır efendim.. -perşembe öyleyse -hayır... -neden, derslere devam etmek istemiyor musun? -hayır.. -peki ama neden? -çünkü çünkü.. ben de, ben de sizi seviyorum... eveett..karşılıklı bu ilan-ı aşkı-Özdemir Erdoğan’a sevgilerimle -açık kalmış kapının aralığından işiten kral siyahx’in gözleri öylesine karardı ki kanımca bir sonraki bölümde oracıkta duruveren suç aleti kemanla kral Arthur’un canına kıyacaktı… aynı gün gece kremini sürmek için odasına yönelen Prenses Leylamı acı bir sürpriz bekliyordu..aralık kalmış kapıdan baktığında ,aynanın karşısında elinde cımbızla iki kaşının arasını özenle almaya çalışan Prens Williams ,karşısında Prenses Leylam’ı görünce; -ayy napıyım şekerim..benim cımbızın ucu bozulmuş ..seninkini kullanıverdim..aramızda bir cımbızın lafı olmaz heralde..dedi..-size Prens Williams’ı acaip bir akıbetin beklediğini söylemiştim- ve sarayın bir diğer katında Prens Darcy’i düşünmekten uykusu kaçan Prenses Diloş, hava almak için bahçeye çıkmak üzereyken bilmem söylememe gerek varmı ama yine açık kalan kapıdan Kral siyahx’in sağ kolunun cephelerdeki son durum raporunu alırkenki konuşmasına kulak misafiri olmuştu.Komutan şöyle diyordu; -Efendim Prens Darcy bütün cephelerde muazzam bir başarıya imza attı..lakin Selsiyus’un askerleri çok hain bir tuzak kurmuşlar ve Darcy fena halde yaralanmış…şimdi karargahta tedaviye aldık.. bunu duyan Prenses Diloş’un başına bir anda kaynar sular dökülüverdi.. Hemence toparlanıp,aşkının ona verdiği güçle Darcy’nin peşine düştü..Karargaha varabilmek için ormanlık bir alanı geçmesi gerekmekteydi..ve saat gecenin üçüydü.. aynı dakikalarda tedavi altına alınan Prens Darcy kanlar içinde yarı baygın; -Diloş…diloş..diye inlemekteydi.. Bu bölümün bize verdiği ders değerli okuyucu; bir halt işlemeden önce kapılarınızın kapalı olduğuna emin olunuz.. 9.bölümün sonu Alakaya maydanoz selam söyle o yare tarzında bir hikaye olmuş. Artık kesin kararımı verdim sen bu işi beceremiycen sen git kendine başka meslek bul insanların da beynini bulandırmamış olursun böylelikle Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 11 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2007 Leylam beğendin hemi? essah mı kız.. aştım mı girçek sen beğendiysen şikerim bundan büyük mutluluk olabilemez... essah tabi Dilosum.. astin,astin sen Sende büyük ilerleme var leyla sen bu işi kıvıracan galiba kivirmak dirken.. yoksa biraz vahset mi yazmisim.. Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 11 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2007 diloşum valla harika bir bölüm olmuş...akıllı arkadaşım benim.... yalnız bu hekaye korkarım bitemeyecek sayemizde.. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 12 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 12 Mart , 2007 diloşum hikayeyi henüz okuyamadım önce sana bir sarılayım istedim nasılsın bidenem Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 12 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 12 Mart , 2007 Alakaya maydanoz selam söyle o yare tarzında bir hikaye olmuş. Artık kesin kararımı verdim sen bu işi beceremiycen sen git kendine başka meslek bul insanların da beynini bulandırmamış olursun böylelikle meslek önerin varsa söyle..değerlendiriyim essah tabi Dilosum.. astin,astin sen canım benim diloşum valla harika bir bölüm olmuş...akıllı arkadaşım benim.... yalnız bu hekaye korkarım bitemeyecek sayemizde.. saol Frozenim hani 10.bölüm yazılmadığına göre sayenizde bitecek sanırım diloşum hikayeyi henüz okuyamadım önce sana bir sarılayım istedim nasılsın bidenem şimdi çok daha iyiyim..dur sarılalım da biraz daha iyi olayım Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 12 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 12 Mart , 2007 diloşum ellerine sağlık harika olmuş, dimek kral arthurdan keman dersleri alıyorum ha, vay vay vay süper olmuş ya, hakikaten büyük yeteneksin canımın içi... prens william kaşlarını mı alıyor muş, metroseksüel erkek... sir ağda da yapıyormuymuş... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.