Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Kuran Mucizeleri--1--


Multi

Önerilen İletiler

EVRENİN VAROLUŞU

 

Kuran-ı Kerim'de evrenin ortaya çıkışı şöyle açıklanır:

 

O gökleri ve yeri yoktan var edendir.(En'am Suresi, 101)

 

Kuran'da verilen bu bilgi, çağdaş bilimin bulgularıyla tam bir uyum içindedir. Bugün astrofiziğin ulaştığı kesin sonuç, tüm evrenin madde ve zaman boyutlarıyla birlikte, bir sıfır anında, büyük bir patlamayla var olduğudur. "Büyük Patlama", orijinal adıyla "Big Bang" teorisi, tüm evrenin yaklaşık 15 milyar yıl önce tek bir noktanın patlamasıyla yokluktan meydana geldiğini kanıtlamıştır. Büyük Patlama teorisi bugün evrenin varoluşu ve başlangıcı konusunda bütün bilim çevreleri tarafından ortak kabul gören yegane bilimsel açıklamadır.

 

Big Bang'den önce madde diye bir şey yoktur. Maddenin, enerjinin, hatta zamanın dahi bulunmadığı, tamamen metafizik olarak tanımlanabilecek bir yokluk ortamında madde, enerji ve zaman yaratılmıştır. Modern fiziğin ortaya koyduğu bu büyük gerçek, Kuran'da bize 1400 yıl önceden haber verilmektedir.

 

EVRENİN GENİŞLEMESİ

Astronomi biliminin henüz gelişmemiş olduğu bir dönemde, 14 asır önce indirilen Kuran-ı Kerim'de evrenin genişlediğinden şöyle bahsedilir:

 

Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz.(Zariyat Suresi, 47)

Ayette geçen "gök" kelimesi Kuran'ın pek çok yerinde uzay ve evren anlamında kullanılır. Burada da bu anlamda kullanılmıştır. Yani Kuran'da, evrenin genişleyici olduğu bildirilmiştir. Bilimin bugün varmış olduğu sonuç da Kuran'da bildirilenle aynıdır.

 

Yüzyılımızın başlarına dek bilim dünyasında hakim olan tek görüş, "evrenin durağan bir yapıya sahip olduğu ve sonsuzdan beri süregeldiği" şeklindeydi. Ancak, günümüz teknolojisi sayesinde gerçekleştirilen araştırma, gözlem ve hesaplamalar evrenin bir başlangıcı olduğunu ve sürekli olarak "genişlediğini" ortaya koydu.

 

Rus fizikçi Alexander Friedmann ve Belçikalı evren bilimci Georges Lemaitre, bu yüzyılın başlarında evrenin sürekli hareket halinde olduğunu ve genişlediğini teorik olarak hesapladılar.

 

Bu gerçek, 1929 yılında gözlemsel olarak da ispatlandı. Amerikalı astronom Edwin Hubble kullandığı dev teleskopla gökyüzünü incelerken yıldızların ve galaksilerin sürekli olarak birbirlerinden uzaklaştıklarını keşfetti. Herşeyin sürekli olarak birbirinden uzaklaştığı bir evren ise, sürekli "genişleyen" bir evren anlamına gelmekteydi. Evrenin genişlemekte olduğu, ilerleyen yıllardaki gözlemlerle de kesinlik kazandı.

 

Ancak bu gerçek, henüz hiçbir insan tarafından bilinmezken, Kuran'da asırlar önce açıklanmıştı. Çünkü Kuran, tüm evrenin Yaratıcısı ve Hakimi olan Allah'ın sözüdür.

 

"GÖKLERLE YER"İN BİRBİRİNDEN AYRILMASI

Göklerin yaratılışı konusundan bahseden bir başka ayet ise şöyledir:

O inkar edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer,birbiriyle bitişik iken, Biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?(Enbiya Suresi, 30)

 

Ayetin "birbiriyle bitişik" olarak tercüme edilen "ratk" kelimesi, Arapça sözlüklerde "birbiriyle iç içe, ayrılmaz durumda, kaynaşmış" anlamlarına gelir. Yani tam bir bütün oluşturan iki maddeyi tanımlamak için bu kelime kullanılır. Ayette geçen "ayırdık" ifadesi ise Arapça "fatk" fiilidir ki, bu fiil "ratk" halindeki bir nesneyi yarıp, parçalayıp dışarı çıkması anlamına gelir. Örneğin tohumun filizlenerek topraktan dışarı çıkması Arapça'da bu fiille ifade edilir.

 

Şimdi ayete tekrar bakalım. Ayette göklerle yerin birbiriyle bitişik yani "ratk" durumunda olduğu bir durumdan bahsediliyor. Ardından bu ikisi "fatk" fiili ile ayrılıyorlar. Yani biri diğerini yararak dışarı çıkıyor. Gerçekten de Big Bang'in ilk anını hatırladığımızda, tek bir noktanın evrenin tüm maddesini içerdiğini görürüz. Yani herşey, hatta henüz yaratılmamış olan "gökler ve yer" bile bu noktanın içinde, "ratk" halindeler. Ardından bu nokta şiddetle patlıyor ve bu yolla maddeler "fatk" oluyorlar…

 

Ayette geçen ifadeleri bilimsel bulgularla karşılaştırdığımızda tam bir uyum içinde olduklarını görüyoruz. 14 asır önce haber verilmiş olan bu bulguların bilimsel olarak ortaya konması ise ancak 20. yüzyılda mümkün olmuştur.

 

 

YÖRÜNGELER

 

Kuran'da Güneş ve Ay'dan bahsedilirken her birinin belli bir yörüngesi olduğu şöyle vurgulanır:

 

Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı yaratan O'dur;her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor. (Enbiya Suresi, 33)

 

Güneş'in sabit olmadığı, belli bir yörüngede yol almakta olduğu, bir başka ayette de şöyle bildirilmektedir:

 

Güneş de, kendisi için (tespit edilmiş) olan bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu üstün ve güçlü olan, bilenin takdiridir.(Yasin Suresi, 38)

 

Kuran'da bildirilen bu gerçekler, ancak çağımızdaki astronomik gözlemlerle anlaşılmıştır. Astronomi uzmanlarının hesaplarına göre Güneş, Solar Apex adı verilen bir yörünge boyunca Vega Yıldızı doğrultusunda saatte 720 bin km.'lik muazzam bir hızla hareket etmektedir. Bu, kabaca bir hesapla, Güneş'in günde 17 milyon 280 bin km. yol katettiğini gösterir. Güneş'le birlikte onun çekim sistemi içindeki tüm gezegenler ve uyduları da aynı mesafeyi katederler. Ayrıca, evrendeki tüm yıldızlar da buna benzer planlı bir harekete sahiptirler.

 

Tüm evrenin bu şekilde yörüngelerle donatılmış olduğu, yine Kuran'da şöyle haber verilmiştir:

 

'Özen içinde yollar ve yörüngelerle donatılmış' göğe andolsun (Zariyat Suresi, 7)

 

Evrende yaklaşık 200 milyar galaksi mevcuttur ve her galakside ortalama 200 milyar yıldız bulunur. Bu yıldızların pek çoğunun gezegenleri, bu gezegenlerin de uyduları vardır. Tüm bu gök cisimleri çok ince hesaplarla saptanmış yörüngelere sahiptir. Ve milyonlarca yıldır her biri kendi yörüngesinde diğerleriyle kusursuz bir uyum ve düzen içinde akıp gitmektedir. Bunların dışında pek çok kuyruklu yıldız da kendisi için tespit edilmiş olan yörüngede yüzüp gider.

 

Evrendeki yörüngeler sadece gök cisimlerine ait değildir. Galaksiler de şaşırtıcı hızlarla planlı ve hesaplı yörüngeler üzerinde hareket ederler. Bu hareketleri esnasında hiçbir gök cismi bir diğeriyle çarpışmaz, yolları kesişmez.

 

Elbette, Kuran'ın indirildiği dönemde insanlık, günümüzdeki gibi uzayı milyonlarca kilometre uzaklara dek gözlemleyecek teleskoplara, gelişmiş gözlem teknolojilerine, modern fizik ve astronomi bilgilerine sahip değildi. Dolayısıyla uzayın, ayette bildirildiği gibi, "özen içinde yollar ve yörüngelerle donatılmış" olduğunu, o dönemde bilimsel olarak tespit edebilmek imkansızdı. Ancak o çağda indirilmiş olan Kuran-ı Kerim'de bu gerçek bizlere açıkça haber verilmiştir; çünkü Kuran, Allah'ın sözüdür.

 

DÜNYANIN YUVARLAKLIĞI

 

Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor.(Zümer Suresi, 5)

 

Kuran'ın evreni tanıtan ayetlerinde kullanılan ifadeler oldukça dikkat çekicidir. Üstteki ayette "sarıp örtmek" olarak tercüme edilen Arapça kelime "tekvir"dir. Bu kelimenin Türkçe karşılığı, "yuvarlak bir şeyin üzerine bir cisim sarmak"tır. (Örneğin Arapça sözlüklerde "başa sarık sarma" gibi yuvarlak cisimleri içeren fiiller için bu kelime kullanılır.

 

Ayette, gecenin ve gündüzün birbirlerinin üzerlerini sarıp-örtmeleri (tekvir etmeleri) konusunda verilen bilgi, aynı zamanda Dünya'nın biçimi konusunda kesin bir bilgi içermektedir. Ancak ve ancak Dünya'nın yuvarlak olması durumunda bu ayette ifade edilen fiil gerçekleşebilir. Yani 7. yüzyılda indirilen Kuran'da Dünya'nın yuvarlak olduğuna işaret edilmiştir.

 

Unutmamak gerekir ki, o dönemdeki astronomi anlayışı Dünya'yı daha farklı algılıyordu. O dönemde Dünya'nın düz bir satıh olduğu düşünülüyordu ve tüm bilimsel hesap ve açıklamalar da buna göre yapılıyordu. Kuran ayetleri ise bize henüz bu yüzyılda öğrendiğimiz bilgileri vermektedir. Kuran Allah'ın sözü olduğu için evren tarif edilirken olabilecek en doğru kelimeler kullanılmıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DÜNYA'NIN DÖNÜŞ YÖNÜ

 

Dağları görürsün de, donmuş sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler. Herşeyi 'sapasağlam ve yerli yerinde yapan' Allah'ın sanatı (yapısı)dır (bu). Şüphesiz O, işlediklerinizden haberdardır. (Neml Suresi, 88)

 

Neml Suresi'ndeki ayette Dünya'nın sadece döndüğü değil, dönüş yönü de vurgulanmaktadır. 3.500-4.000 metre yükseklikteki ana bulut kümelerinin hareket yönü daima batıdan doğuya doğrudur. Hava durumu tahminleri için çoğunlukla batıdaki duruma bakılmasının sebebi de budur.

 

Bulut kümelerinin batıdan doğuya doğru sürüklenmesinin asıl sebebi Dünya'nın dönüş yönüdür. Günümüzde bilindiği gibi, Dünyamız da batıdan doğuya doğru dönmektedir. Bilimin yakın tarihlerde tespit ettiği bu bilimsel gerçek, Kuran'da yüzyıllar öncesinden -Dünya'nın bir düzlem olduğu, bir öküzün başının üstünde sabit durduğu sanılan 14. yüzyılda- haber verilmiştir.

Bundan sonra yeryüzünü serip döşedi. (Naziat Suresi, 30)

Yukarıdaki ayette "serip döşedi" olarak çevrilen "deha" kelimesi, yaymak anlamına gelen "dahv" kelime kökündendir. Dahv kelimesi, döşemek, düzeltmek anlamlarına gelse de, taşıdığı anlam bakımından basit bir döşeme fiili değildir. Çünkü bu kelimede, yuvarlak olarak düzeltmek, döşemek fiillerini tarif etmek için kullanılmaktadır.

 

DÜNYA'NIN GEOİT ŞEKLİ

 

 

Dahv kelimesinden türeyen diğer kelimelerde de yuvarlaklık anlamı mevcuttur. Örneğin çocukların topu yerdeki bir çukura düşürmeleri, taş atıp çukura düşürme yarışları, cevizle oynanan oyun hepsi dahv kelimesiyle ifade edilmektedir. Devekuşunun yuva yapmasına, yatacağı yerdeki taşları temizlemesine, yumurtladığı yere ve yumurtasına da bu köklerden türemiş kelimeler kullanılır.

 

Nitekim Dünya'nın şekli de bir yumurtayı andırır şekilde yuvarlaktır. Dünya'nın kutuplardan basık küresel şekli, geoit olarak ifade edilmektedir. Bu bakımdan ayette "deha" kelimesinin kullanılması, Allah'ın Dünya hakkında verdiği önemli bir bilgiyi içermektedir. İnsanların yüzlerce sene Dünya'nın şeklinin düz olduğunu düşünmeleri ve gerçek şeklinin ancak teknolojik imkanlar neticesinde anlaşılması, Kuran'ın Allah'ın vahyi olduğunun önemli delillerinden biridir.

 

DÜNYA'NIN VE UZAY'IN ÇAPLARI

Ey cin ve ins toplulukları, eğer göklerin ve yerin bucaklarından aşıp-geçmeye güç yetirebilirseniz, hemen aşın; ancak 'üstün bir güç (sultan)' olmaksızın aşamazsınız. (Rahman Suresi, 33)

 

Yukarıdaki ayette bucakları olarak çevrilen kelimenin Arapçası "aktar"dır. "Aktar", Arapça'da çap anlamına gelen "kutur" kelimesinin çoğuludur ve göklerin ve yeryüzünün birçok çapı olduğunu ifade etmektedir. Arapçada kelimenin kullanım şeklinden tekil mi, çoğul mu (ikiden fazla mı) ya da ikili formda mı kullanıldığını anlamak mümkündür. Dolayısıyla kelimenin buradaki kullanım şekliyle -ikiden fazla olduğunu ifade eden çoğul kullanımıyla- bir başka mucizevi bilgi haber verilmektedir.

 

Bilindiği üzere, üç boyutlu bir cisim ancak düzgün bir küresel şekle sahipse tek bir çaptan bahsedilir. Çaplar ifadesi ise ancak düzgün olmayan bir küresel şekle ait olabilir. Nitekim ayette seçilen bu kelime -çaplar- Dünya'nın geoit yapısına işaret etmesi bakımından önemlidir. Ayette ikinci olarak dikkat edilecek konu ise, çaplardan bahsedilirken yeryüzü ve göklerden ayrı ayrı söz edilmesidir.

 

 

Edwin Hubble

Albert Einstein'ın Genel Görecelik Teorisi'ne göre, evren genişlemektedir; fakat bu, galaksilerin ve diğer kozmik cisimlerin uzayda etrafa dağıldığı anlamına gelmez. Bu, uzayın genişlediği ve bu sırada galaksiler arasındaki mesafenin açıldığı anlamına gelir.

 

Rahman Suresi'nin 33. ayetinde geçen, "göklerin çapları" tanımlaması da uzayın küremsi yapısına işaret etmektedir. (En doğrusunu Allah bilir.) Uzayın değişik yerlerinden uzayın çapları farklı çıkacağı gibi, sürekli genişleyen uzayın çapları da sürekli değişim gösterecektir. Bu bakımdan ayette çap kelimesinin çoğul biçimiyle kullanılması son derece hikmetlidir ve Kuran'ın herşeyin ilmine sahip Rabbimiz'in vahyi olduğunun göstergelerinden biridir.

 

 

ATMOSFER'İN KATMANLARI

 

Kuran ayetlerinde evren hakkında verilen bilgilerden biri, gökyüzünün yedi kat olarak düzenlendiğidir:

 

Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O'dur. Sonra göğe istiva edip de onları yedi gök olarak düzenleyen O'dur. Ve O, herşeyi bilendir. (Bakara Suresi, 29)

 

Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi... (Fussilet Suresi, 11)

 

Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti... (Fussilet Suresi,12)

 

Kuran'da pek çok ayette kullanılan gök kelimesi tüm evreni ifade etmek için kullanıldığı gibi, Dünya göğünü ifade etmek için de kullanılır. Kelimenin bu anlamı düşünüldüğünde, Dünya göğünün, bir başka deyişle atmosferin, 7 katmandan oluştuğu sonucu ortaya çıkmaktadır.

 

 

Nitekim bugün Dünya atmosferinin üst üste dizilmiş farklı katmanlardan meydana geldiği bilinmektedir. 20Kimyasal içerik veya hava sıcaklığı ölçü alınarak yapılan tanımlamalarda, Dünya'nın atmosferi 7 katman olarak belirlenmiştir.21 Bugün halen 48 saatlik hava durumu tahminlerinde kullanılan ve "Limited Fine Mesh Model" (LFMII) olarak adlandırılan atmosfer modeline göre de atmosfer 7 katmandır. Modern jeolojik tanımlamalara göre atmosferin 7 katmanı şu şekilde sıralanmaktadır:

 

1- Troposfer

2- Stratosfer

3- Mezosfer

4- Termosfer

5- Ekzosfer

6- İyonosfer

7- Manyetosfer

 

Bu konuyla ilgili bir diğer mucizevi yön ise Fussilet Suresi'nin 12. ayetinde geçen "Her bir göğe emrini vahyetti" ifadesinde yer almaktadır. Yani ayette Allah'ın her tabakayı belli bir görevle görevlendirdiği belirtilmektedir. İleriki bölümlerde daha detaylı inceleyeceğimiz gibi, yukarıda saydığımız tabakaların her birinin insanların ve yeryüzündeki tüm canlıların yararı açısından çok hayati görevleri vardır. Yağmurların oluşmasından zararlı ışınların engellenmesine, radyo dalgalarının yansıtılmasından göktaşlarının zararsız hale getirilmesine kadar her tabakanın kendine özgü bir işlevi bulunmaktadır.

 

Aşağıdaki ayetler ise bize atmosferin 7 katmanının görünümü ile ilgili bilgi vermektedir:

 

"Görmüyor musunuz; Allah, yedi göğü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmıştır?" (Nuh Suresi, 15)

 

O, biri diğeriyle 'tam bir uyum' (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır... (Mülk Suresi, 3)

 

Bu ayetlerde Türkçeye "uyum" olarak çevrilen Arapça "tibakan" kelimesi, aynı zamanda "tabaka, bir şeyin uygun olan kapağı ve örtüsü" anlamlarına da gelir ki, üst katın alt kata uygunluğunu vurgular. Kelimenin çoğul kullanımında ise "tabaka tabaka" anlamı kazanmaktadır. Ayette tarif edilen tabaka tabaka halindeki gök, kuşkusuz atmosferi en mükemmel şekilde ifade eden açıklamalardır.

 

20. yüzyıl teknolojisi olmadan tespit edilmesi hiçbir şekilde mümkün olmayan bu bilgilerin, 1400 yıl önce indirilmiş olan Kuran-ı Kerim'de açıkça bildirilmesi ise elbette ki çok büyük bir mucizedir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BrainSlapper ne oldu neden espri yapma ihtiyacı duydun? İstersen bi oku da o engin bilgilerine yenilerini kat. Yeri geldiğinde gayet ciddi olabiliyorsun. Burda da senden aynı ciddiyeti bekliyorum

 

Neden espri yaptığımı söyleyeyim:

 

Önce forumu oku, HY'nın hikayeleriyle bizi uğraştırma.

HY, kafirlerin teorilerini, buluşlarını kendi amacı için kullanmaya teşebbüs eden bir insandır.

 

HY, Tanrı'nın yaratmak için bing bang'a ihtiyaç duyacağını sanan, ama dünyadaki varlıkları is sihirli değneği ile dokunarak ding ding ding (sihirli değnek efekti) yaratacağını sanan tutarlılıktan habersiz bir insandır.

 

HY bugün evrim teorisine karşı çıkarü yarın Evrim teorisi kanıtlanırsa kullanacağı Sure de hazır yani, sen yazmışsın yukarıya:

 

O inkar edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer,birbiriyle bitişik iken, Biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?(Enbiya Suresi, 30)

 

Gördün mü? Bak buraya yazıyorum, HY da, ben de , sen de, Evrim Teorisi'nin ispatlandığını görebilecek kadar yaşarsak, HY evrimi kuran 1400 yıl önce haber vermiş diyecek.

 

Yedi gök meselesine ve diğer HY çarpıtmalarına gelince, katakuta bu konularda daha fazla çalışma yapmış, o cevap verir sana, veya cevap verdiği yerlerin linkini verir.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Neden espri yaptığımı söyleyeyim:

 

Önce forumu oku, HY'nın hikayeleriyle bizi uğraştırma.

HY, kafirlerin teorilerini, buluşlarını kendi amacı için kullanmaya teşebbüs eden bir insandır.

 

HY, Tanrı'nın yaratmak için bing bang'a ihtiyaç duyacağını sanan, ama dünyadaki varlıkları is sihirli değneği ile dokunarak ding ding ding (sihirli değnek efekti) yaratacağını sanan tutarlılıktan habersiz bir insandır.

 

HY bugün evrim teorisine karşı çıkarü yarın Evrim teorisi kanıtlanırsa kullanacağı Sure de hazır yani, sen yazmışsın yukarıya:

 

O inkar edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer,birbiriyle bitişik iken, Biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?(Enbiya Suresi, 30)

 

Gördün mü? Bak buraya yazıyorum, HY da, ben de , sen de, Evrim Teorisi'nin ispatlandığını görebilecek kadar yaşarsak, HY evrimi kuran 1400 yıl önce haber vermiş diyecek.

 

Yedi gök meselesine ve diğer HY çarpıtmalarına gelince, katakuta bu konularda daha fazla çalışma yapmış, o cevap verir sana, veya cevap verdiği yerlerin linkini verir.

 

Saygılar.

 

Kafirlerin buluşları doğru buluşlarsa elbette herkes alır kullanır. Ne yani kafir bulmuş diye kullanmasın mı adam?

Ayrıca HY nın hikayeleriyle bizi uğraştırma diyorsun. Ne demek uğraştırma. Madem geldin foruma uğraşacaksın. Tabi HY ya cevap yazamayan herkes aynı yola başvurur. Şu ana kadar bir istisna bile görmedim.

 

Allah dünyayı big bangle "yoktan" yaratmıştır. Bigbang den öncesi yokluktur. Bigbangden sonrası ise var olandan yaratmaya devam etmektir. HY nın burda bir tutarsızlığı yok.

 

Bak kardeşim, evrim teorisi 200 yıl önce atılmış ama temeli çürük tepetaplak giden bir teoridir. Varsayımlara dayanır, elde kesin bilgiler yoktur. Zaten yaşamın nasıl başladığını da açıklayamaz. Ayrıca fosil kayıtları da evrimi çoktan geçersiz kılmıştır. Sadece teorikte ilerleme oluyor ama çürük bir temelle. Evrim de aynı Allah yaratmıştır gibi bir inanç. Ama Allah yaratmıştırın bir manığı var. Evrim kör tesadüflere bel bağlayarak varlığını devam ettirebilir. Yani dünyada akılsız insan kalmayıncaya kadar varlığını sürdürebilir.

Kanıtlanmasına da imkan yoktur.

 

 

Ayrıca sen yazdıklarıma cevap yazsana. Desene yok Kuran burda şunu dememiştir, siz yanılıyosunuz. Bunu demiyosun yazara laf atıyosun. Ya yazdıklarıma cevap yaz ya da susmasını bil. Erdemi olmak gerek.. değil mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tabi HY ya cevap yazamayan herkes aynı yola başvurur. Şu ana kadar bir istisna bile görmedim.

 

HY'ya benden önce müslümanlar ******* der.

 

 

Evrim de aynı Allah yaratmıştır gibi bir inanç.

 

Bence de. İkisi de bir inanç, doğruluğu ispat edilmemiştir henüz. Bu nedenle gerçek olarak kabul edilemez.

 

Allah dünyayı big bangle "yoktan" yaratmıştır. Bigbang den öncesi yokluktur. Bigbangden sonrası ise var olandan yaratmaya devam etmektir. HY nın burda bir tutarsızlığı yok.

 

Bak kardeşim, evrim teorisi 200 yıl önce atılmış ama temeli çürük tepetaplak giden bir teoridir. Varsayımlara dayanır, elde kesin bilgiler yoktur. Zaten yaşamın nasıl başladığını da açıklayamaz. Ayrıca fosil kayıtları da evrimi çoktan geçersiz kılmıştır. Sadece teorikte ilerleme oluyor ama çürük bir temelle.

 

Bing Bang'ı doğru kabul eden insan, evrimi de doğru kabul etmek ZORUNDA'dır. İkisi birbirini bütünleyen teorilerdir.

 

Nasıl Allah Bing Bang'ı "vesile" yaptı ve evreni yarattı diyorsan, evrim yoluyla da, canlıları çeşitlendirdi, çoğalttı demek ZORUNDA'sın.

 

Bir taraftan Allah'ın gezegenleri, yıldızları, atomları din ding ding sihirli çubuk ile yaratmadığını söylüyorsun, diğer taraftan, insanı, katırı, armudu, din ding ding sihirli çubuk ile yarattığını söylüyorsun. Tutarlı ol. Allah sihirbaz mı, yoksa herşeyi başka birşeyin vesile yapan birşey mi?

 

Ya yazdıklarıma cevap yaz ya da susmasını bil. Erdemi olmak gerek.. değil mi?

 

Yukarıda söyledim, HY çarpıtmaları konusunda, katakuta, yam_yam, haksöz adlı arkadaşlarımız daha fazla çalışma yapmışlar, onlar cevap verirler sana, veya cevap verdikleri yerlerin linkini verirler. Bundan ne anlıyorsun sen? Bu konuda benden daha bilgili olan insanlara bıraktım mikrofonu . Zaman buldukça diğerlerini de yazarım. Hazırlıklı olduğum konu var, yeterli bilgim olmayan konu var. Amacım bilgi yarılştırmak değil, yeterli bilgim olmayan şeyi neden savunayım. Sen istiyorsun ki, ben burada oturayım, süğrekli sana cevap yetiştireyim. Zamanım olunca, yeterli bilgim olunca yazarım. Zamanım oldu, yedi gök iddianı inceledim yazdım diğer foruma.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

KORUNMUŞ TAVAN

 

Kuran'da Allah, gökyüzünün son derece önemli bir özelliğine şöyle dikkat çeker:

 

Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun ayetlerinden yüz çeviriyorlar. (Enbiya Suresi, 32)

 

Ayette belirtilen gökyüzünün bu özelliği, 20. yüzyıldaki bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.

 

Dünya'yı çepeçevre kuşatan atmosfer, canlılığın devamı için son derece hayati işlevleri yerine getirir. Dünya'ya yaklaşan irili ufaklı pek çok göktaşını parçalayarak yok eder ve bunların yeryüzüne düşerek canlılara büyük zararlar vermesini engeller.

 

Atmosfer, bunun yanı sıra, uzaydan gelen ve canlılar için zararlı olan ışınları da filtre eder. Atmosferin bu özelliğinin en çarpıcı yönü, atmosferin sadece zararsız orandaki ışınları, yani görünür ışık, kızıl ötesi ışınlar ve radyo dalgalarını geçirmesidir. Bunların tümü yaşam için gerekli ışınlardır. Örneğin atmosfer tarafından belirli oranda geçmesine izin verilen ultraviyole ışınları, bitkilerin fotosentez yapmaları ve dolayısıyla tüm canlıların hayatta kalmaları açısından büyük önem taşır. Güneş tarafından yayılan şiddetli ultraviyole ışınlarının büyük bölümü, atmosferin ozon tabakasında süzülür ve Dünya yüzeyine yaşam için gerekli olan az bir kısmı ulaşır.

 

Atmosferin koruyucu özelliği bunlarla da kalmaz. Dünya, uzayın ortalama eksi 270 derecelik dondurucu soğuğundan yine atmosfer sayesinde korunur.

 

Dünya'yı zararlı etkilerden koruyan, yalnızca atmosfer değildir. Atmosferin yanı sıra "Van Allen Kuşakları" denilen ve Dünya'nın manyetik alanından kaynaklanan bir tabaka da, gezegenimize gelen zararlı ışınlara karşı bir kalkan görevi görür. Güneş'ten ve diğer yıldızlardan sürekli olarak yayılan bu ışınlar, insanlar için öldürücü etkiye sahiptir. Özellikle Güneş'te sık sık meydana gelen ve "parlama" adı verilen enerji patlamaları, Van Allen Kuşakları olmasa, Dünya'daki tüm yaşamı yok edebilecek güçtedir.

 

Van Allen Kuşakları'nın yaşamımız açısından önemini Dr. Hugh Ross şöyle anlatmaktadır:

 

Dünya, Güneş Sistemi'ndeki gezegenler arasında en yüksek yoğunluğa sahiptir. Bu geniş nikel-demir çekirdeği büyük bir manyetik alandan sorumludur. Bu manyetik alan Van Allen radyasyon koruyucu tabakasını meydana getirir. Bu tabaka yeryüzünü radyasyon bombardımanından korur. Eğer bu koruyucu tabaka olmasaydı, Dünya'da hayat mümkün olmazdı. Manyetik alanı olan ve kayalık bölgelerden oluşan diğer tek gezegen Merkür'dür. Fakat bu manyetik alanın gücü Dünya'nınkinden 100 kat daha azdır. Van-Allen radyasyon koruyucu tabakası Dünya'ya özeldir.22

 

Geçtiğimiz yıllarda tespit edilen bir parlamada açığa çıkan enerjinin, Hiroşima'ya atılanın benzeri 100 milyar atom bombasına eş değer olduğu hesaplanmıştır. Parlamadan 58 saat sonra pusulaların ibrelerinde aşırı hareketler gözlenmiş, Dünya atmosferinin 250 km üstünde sıcaklık sıçrama yapıp 2.500 0C'ye yükselmiştir.

 

Kısacası, Dünya'nın üzerinde, kendisini sarıp kuşatan ve dış tehlikelere karşı koruyan mükemmel bir sistem işler. İşte Dünya'yı çevreleyen gökyüzünün bu koruyucu kalkan özelliğini, Allah bizlere yüzyıllar öncesinden Kuran'da bildirmiştir.

 

GÖKYÜZÜNÜN BİNA KILINMASI

 

O, sizin için yeryüzünü bir döşek, gökyüzünü bir bina kıldı. Ve gökten yağmur indirerek bununla sizin için (çeşitli) ürünlerden rızık çıkardı. Öyleyse (bütün bunları) bile bile Allah'a eşler koşmayın. (Bakara Suresi, 22)

 

Yukarıdaki ayette gökyüzü tarif edilirken Arapça "essemae binaen" ifadesi kullanılmaktadır. Bu kelime kubbe, tavan anlamlarıyla beraber, Arap Bedevileri tarafından kullanılan çadır benzeri bir kaplamayı da tarif eder. 23Ve söz konusu çadırımsı yapı ile vurgulanan; dış öğelere karşı bir çeşit koruma sağlanmasıdır.

 

 

Biz çoğunlukla farkında olmasak da, diğer gezegenlerde olduğu gibi Dünya'ya da çok sayıda gök taşı düşmektedir. Diğer gezegenlere düştüklerinde dev kraterler açan bu gök taşlarının Dünya'ya zarar vermemelerinin nedeni, Dünya'yı saran atmosferin düşmekte olan gök taşlarına karşı büyük bir direnç göstermesidir. Gök taşı bu dirence fazla dayanamaz ve sürtünmeden dolayı yanarak büyük bir kütle kaybına uğrar. Böylece, büyük felaketlere yol açabilecek bu tehlike, atmosfer sayesinde engellenmiş olur. Allah yukarıda bahsettiğimiz atmosferin koruyucu özelliği ile ilgili ayetlerin yanı sıra, aşağıdaki ayette de bu özel yaratılışa dikkat çekmektedir:

 

Görmedin mi, Allah, yerdekileri ve denizde O'nun emriyle akıp giden gemileri, sizin yararınıza verdi. Ve izni olmadıkça, göğü yerin üstüne düşmekten alıkoyar. Şüphesiz Allah, insanlara karşı şefkatlidir, çok merhametlidir. (Hac Suresi, 65)

 

Nitekim bir önceki bölümde de bahsettiğimiz atmosferin koruyucu özelliği, Dünya'yı uzaydan yani dış öğelerden korumaktadır. Yukarıda yer verilen ayetlerde gökyüzü için kullanılan bina kelimesi ile de tam olarak gökyüzünün, Peygamberimiz (sav) döneminde bilinmesi mümkün olmayan bu yönüne dikkat çekilmektedir. Bu bilgilerin, ileri teknolojiyle donatılmış uzay araçlarının, dev teleskopların olmadığı 1400 yıl öncesinde Kuran-ı Kerim'de haber verilmiş olması, Kuran'ın sonsuz ilim sahibi Rabbimiz'in vahyi olduğunu göstermektedir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ayrıca bununla ilgili bişey yazacaksan bu foruma yaz.

 

Beni çok uğraştırıyorsun arkadaşım, başka başlıkta verdim diyorum, o başlığa yazı yazıyorsun, hala burada cevap istiyorsun.

 

Sen zahmet etme ben buraya taşıyayım.

 

ATMOSFER'İN KATMANLARI

 

Kuran ayetlerinde evren hakkında verilen bilgilerden biri, gökyüzünün yedi kat olarak düzenlendiğidir:

 

Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O'dur. Sonra göğe istiva edip de onları yedi gök olarak düzenleyen O'dur. Ve O, herşeyi bilendir. (Bakara Suresi, 29)

 

Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi... (Fussilet Suresi, 11)

 

Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti... (Fussilet Suresi,12)

 

Kuran'da pek çok ayette kullanılan gök kelimesi tüm evreni ifade etmek için kullanıldığı gibi, Dünya göğünü ifade etmek için de kullanılır. Kelimenin bu anlamı düşünüldüğünde, Dünya göğünün, bir başka deyişle atmosferin, 7 katmandan oluştuğu sonucu ortaya çıkmaktadır.

 

 

Nitekim bugün Dünya atmosferinin üst üste dizilmiş farklı katmanlardan meydana geldiği bilinmektedir. 20Kimyasal içerik veya hava sıcaklığı ölçü alınarak yapılan tanımlamalarda, Dünya'nın atmosferi 7 katman olarak belirlenmiştir.21 Bugün halen 48 saatlik hava durumu tahminlerinde kullanılan ve "Limited Fine Mesh Model" (LFMII) olarak adlandırılan atmosfer modeline göre de atmosfer 7 katmandır. Modern jeolojik tanımlamalara göre atmosferin 7 katmanı şu şekilde sıralanmaktadır:

 

1- Troposfer

2- Stratosfer

3- Mezosfer

4- Termosfer

5- Ekzosfer

6- İyonosfer

7- Manyetosfer

 

Bu konuyla ilgili bir diğer mucizevi yön ise Fussilet Suresi'nin 12. ayetinde geçen "Her bir göğe emrini vahyetti" ifadesinde yer almaktadır. Yani ayette Allah'ın her tabakayı belli bir görevle görevlendirdiği belirtilmektedir. İleriki bölümlerde daha detaylı inceleyeceğimiz gibi, yukarıda saydığımız tabakaların her birinin insanların ve yeryüzündeki tüm canlıların yararı açısından çok hayati görevleri vardır. Yağmurların oluşmasından zararlı ışınların engellenmesine, radyo dalgalarının yansıtılmasından göktaşlarının zararsız hale getirilmesine kadar her tabakanın kendine özgü bir işlevi bulunmaktadır.

 

Aşağıdaki ayetler ise bize atmosferin 7 katmanının görünümü ile ilgili bilgi vermektedir:

 

"Görmüyor musunuz; Allah, yedi göğü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmıştır?" (Nuh Suresi, 15)

 

O, biri diğeriyle 'tam bir uyum' (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır... (Mülk Suresi, 3)

 

Bu ayetlerde Türkçeye "uyum" olarak çevrilen Arapça "tibakan" kelimesi, aynı zamanda "tabaka, bir şeyin uygun olan kapağı ve örtüsü" anlamlarına da gelir ki, üst katın alt kata uygunluğunu vurgular. Kelimenin çoğul kullanımında ise "tabaka tabaka" anlamı kazanmaktadır. Ayette tarif edilen tabaka tabaka halindeki gök, kuşkusuz atmosferi en mükemmel şekilde ifade eden açıklamalardır.

 

20. yüzyıl teknolojisi olmadan tespit edilmesi hiçbir şekilde mümkün olmayan bu bilgilerin, 1400 yıl önce indirilmiş olan Kuran-ı Kerim'de açıkça bildirilmesi ise elbette ki çok büyük bir mucizedir.

 

Yukarıdaki soruya cevabım şu:

 

Yukarıdaki şeyleri yazmadan önce, şunları da okusaydın diyorum:

 

Mülk (65)-5: Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık ve onları, şeytanlar için taşlamalar yaptık. Ve onlar için alevli ateş azabını hazırladık.

 

Fussilet (41)-12: Böylece Allah onları iki günde yedi gök olmak üzere yerine koydu. Her göğe kendi işini bildirdi. Biz en yakın göğü kandillerle süsledik ve koruduk. İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah'ın takdiridir. (görüldüğü gibi Kuran 7 gökten bahsettikten sonra en yakın göğü kandilerle donattık diyor!!!)

 

Şimdi senin mucizene göre, yani 1400 yıl önce bilinen mucizene göre yıldızlar, en yakın gökte, TROPOSFER'de mi?

 

İnandığınız Allah aşkına, mantıklı olmaya, akla ihanet etmemeye davet ediyorum sizleri.

 

Atmosfer

 

Sen o yedi kat gök'ün en yakın katmanına (TROPOSFER) yıldızları mı yerleştirisin, kandillerimi yerleştirisin, yerleştir, ortalık aydınlanıca diğer sorlarına da cevap vereyim.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sen o yedi kat gök'ün en yakın katmanına (TROPOSFER) yıldızları mı yerleştirisin, kandillerimi yerleştirisin, yerleştir, ortalık aydınlanıca diğer sorlarına da cevap vereyim.

 

Saygılar.

 

Ucsuz bucaksız fezada yedi kat gök'ün birinci katı yıldızların bulunduğu kısım olabilir..

Diğer altı kat'ı bırakın görmeyi, tasavvur bile edemiyor olabiliriz..

En doğrusunu Allah bilir..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ATMOSFER'İN KATMANLARI

 

Kuran ayetlerinde evren hakkında verilen bilgilerden biri, gökyüzünün yedi kat olarak düzenlendiğidir:

 

Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O'dur. Sonra göğe istiva edip de onları yedi gök olarak düzenleyen O'dur. Ve O, herşeyi bilendir. (Bakara Suresi, 29)

 

Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi... (Fussilet Suresi, 11)

 

Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti... (Fussilet Suresi,12)

 

Kuran'da pek çok ayette kullanılan gök kelimesi tüm evreni ifade etmek için kullanıldığı gibi, Dünya göğünü ifade etmek için de kullanılır. Kelimenin bu anlamı düşünüldüğünde, Dünya göğünün, bir başka deyişle atmosferin, 7 katmandan oluştuğu sonucu ortaya çıkmaktadır.

 

 

Nitekim bugün Dünya atmosferinin üst üste dizilmiş farklı katmanlardan meydana geldiği bilinmektedir. 20Kimyasal içerik veya hava sıcaklığı ölçü alınarak yapılan tanımlamalarda, Dünya'nın atmosferi 7 katman olarak belirlenmiştir.21 Bugün halen 48 saatlik hava durumu tahminlerinde kullanılan ve "Limited Fine Mesh Model" (LFMII) olarak adlandırılan atmosfer modeline göre de atmosfer 7 katmandır. Modern jeolojik tanımlamalara göre atmosferin 7 katmanı şu şekilde sıralanmaktadır:

 

1- Troposfer

2- Stratosfer

3- Mezosfer

4- Termosfer

5- Ekzosfer

6- İyonosfer

7- Manyetosfer

 

Sn.Arkadaşım öncelikle kuran'da kasdedilen 7 gök ün dünyanın atmosfer katmanıyla alakası yoktur.Var diyorsan ozaman diğer gök cisimleri ve koca uzay dünyanın atmosferinde yer alması lazımki istersen bidaha düşün.Birde ayete bakarsan yaratıcı dediğiniz zat önce dünyayı yaratıyor yerde olan herşeyide yaratıyor tabi ortam oksijensiz bir ortam sonra siz bi dakka bekleyin ben gidip gökleri yaratıp geleyim sırf bu ayet bile kuranın ******bir insan tarafından yazıldığına en güzel örnektir.Sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn.Arkadaşım öncelikle kuran'da kasdedilen 7 gök ün dünyanın atmosfer katmanıyla alakası yoktur.Var diyorsan ozaman diğer gök cisimleri ve koca uzay dünyanın atmosferinde yer alması lazımki istersen bidaha düşün.Birde ayete bakarsan yaratıcı dediğiniz zat önce dünyayı yaratıyor yerde olan herşeyide yaratıyor tabi ortam oksijensiz bir ortam sonra siz bi dakka bekleyin ben gidip gökleri yaratıp geleyim sırf bu ayet bile kuranın bilgisiz bir insan tarafından yazıldığına en güzel örnektir.Sevgiler.

 

Peki Kuran da bahsedilen 7 gök sence nedir benim zeki arkadaşım? Ayrıca bilgisiz bir insan;

gökyüzünün "korunmuş bir tavan" olduğunu,

 

Dünya nın yuvarlak olduğunu (7.asırda),(Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun ayetlerinden yüz çeviriyorlar. (Enbiya Suresi, 32)

Evrende ince bir ayarın olduğunu(O, biri diğeriyle 'tam bir uyum' (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiçbir 'çelişki ve uygunsuzluk' (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir. (Mülk Suresi, 3-4)

 

Güneşin ve ay ın belli bir yörüngede gittiğini(Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı yaratan O'dur; her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor. (Enbiya Suresi, 33)

 

Ay ın ayrıntılı yörünge tarifini(Ay'a gelince, Biz onun için de birtakım uğrak yerleri takdir ettik; sonunda o, eski bir hurma dalı gibi döndü (döner). Ne Güneş'in Ay'a erişip-yetişmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedir (Yasin Suresi, 39-40)

 

Dünyanın döndüğünü(Dağları görürsün de, donmuş sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler. Herşeyi 'sapasağlam ve yerli yerinde yapan' Allah'ın sanatı (yapısı)dır (bu). Şüphesiz O, işlediklerinizden haberdardır. (Neml Suresi, 88)

 

 

ve daha ileride yazacağım birçok şeyi nerden bilebilir "akıllı" arkadaşım..

 

 

Bak Kuran senin gibileri nasıl tarif ediyor:

 

**************

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak Kuran senin gibileri nasıl tarif ediyor:

 

Sadece kendi yazdıklarını mu okuyorsun? Dinleme adetin yok mu?

 

7 kat gök iddiası ile, senin atmosferin katmanları kastediliyor iddianın çkışmadığını göremiyormusun?

 

İki seçeneğin var:

 

Ya, Allah 7 kat gök yaratmış ve bunlar atmosferin katmanlarıdır diyeceksin ve bunu mucize olarak göreceksin.

Ya da, Yıldızların atmosferin en yakın katmanında olmadığı gerçeğini kabul edip, bu mucize iddiandan vazgeçeceksin.

 

***

Kuran'ın bizi tarif ettiği yerin nasıl bir metodla yazıldığını gösterdik, itiraz eden çıkmadı. Sadece "hakaret etme" diyen oldu. Gerçekleri söyleyince hakaret mi oluyor?

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sadece kendi yazdıklarını mu okuyorsun? Dinleme adetin yok mu?

 

7 kat gök iddiası ile, senin atmosferin katmanları kastediliyor iddianın çkışmadığını göremiyormusun?

 

İki seçeneğin var:

 

Ya, Allah 7 kat gök yaratmış ve bunlar atmosferin katmanlarıdır diyeceksin ve bunu mucize olarak göreceksin.

Ya da, Yıldızların atmosferin en yakın katmanında olmadığı gerçeğini kabul edip, bu mucize iddiandan vazgeçeceksin.

 

***

Kuran'ın bizi tarif ettiği yerin nasıl bir metodla yazıldığını gösterdik, itiraz eden çıkmadı. Sadece "hakaret etme" diyen oldu. Gerçekleri söyleyince hakaret mi oluyor?

 

Saygılar.

 

 

Tamam o zaman o yedi gök olayı şimdilik askıda kalsın, ben o konuda daha net bilgiler elde edince anlatırım sana. Şimdi başka diyecek bir sözün kaldı mı? Diğer mucizelere de bir kulp bulabilecek misin? Yoksa inanacak mısın? Ayrıca verdiğin linkte de saçmalamışsın tam anlamıyla. Sana Kuran dan mucize gösteriyorum sen gidip dalga geçiyorsun. Bu mucizelerin üstüne diyecek bir lafın yoksa *****. İnan veya inanma ama diyecek bişeyin yoksa sus.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tamam o zaman o yedi gök olayı şimdilik askıda kalsın, ben o konuda daha net bilgiler elde edince anlatırım sana. Şimdi başka diyecek bir sözün kaldı mı? Diğer mucizelere de bir kulp bulabilecek misin? Yoksa inanacak mısın?

...

Bu mucizelerin üstüne diyecek bir lafın yoksa ***. İnan veya inanma ama diyecek bişeyin yoksa sus.

 

Sevgili Multi,

 

Diğer bütün mucizelere de "kulp" bulurum. Bu işin tek çözüm noktası, hatta senin inancın açısından tehlikesiz olanı, diğer başlıkta da dediğim bigi, mucize iddialarının, aslında islam dinine katkısı olmayan, İslam dinini zayıflatan şeyler olduğunu görmeki, bir daha o iddiaları piyasaya sürmemek, dinsizlere malzeme vermemektir.

 

Ayrıca verdiğin linkte de saçmalamışsın tam anlamıyla. Sana Kuran dan mucize gösteriyorum sen gidip dalga geçiyorsun.

 

ben orda hiçbirşeyle dalga geçmedim, sadecec Kuran'ın yazım tarzı olan "doğaçlama aşık atışması metodu"na örnek verdim. O örnekte de gösterdiğim gibi, iddiamın yalan olduğunu söyleyen herkese cevap yetiştirilebilir. Doğaçlamanın niteliği bu. Kuran'da bu şekilde yazıldığı için, 1400 yıl önceki kafire verilen cevaplar ile, 1400 yıl sonraki kafire verilecek cevaplar aynı. Hiç düşünmüyormusunuz? Bu laf herkese, heryerde söylenebilir. Bu birşeyin kanıtı olarak sunulamaz.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mucizelere "kulp" bulma işine devam...

 

EVRENİN VAROLUŞU

 

Kuran-ı Kerim'de evrenin ortaya çıkışı şöyle açıklanır:

 

O gökleri ve yeri yoktan var edendir.(En'am Suresi, 101)

 

Kuran'da verilen bu bilgi, çağdaş bilimin bulgularıyla tam bir uyum içindedir. Bugün astrofiziğin ulaştığı kesin sonuç, tüm evrenin madde ve zaman boyutlarıyla birlikte, bir sıfır anında, büyük bir patlamayla var olduğudur. "Büyük Patlama", orijinal adıyla "Big Bang" teorisi, tüm evrenin yaklaşık 15 milyar yıl önce tek bir noktanın patlamasıyla yokluktan meydana geldiğini kanıtlamıştır. Büyük Patlama teorisi bugün evrenin varoluşu ve başlangıcı konusunda bütün bilim çevreleri tarafından ortak kabul gören yegane bilimsel açıklamadır.

 

Big Bang'den önce madde diye bir şey yoktur. Maddenin, enerjinin, hatta zamanın dahi bulunmadığı, tamamen metafizik olarak tanımlanabilecek bir yokluk ortamında madde, enerji ve zaman yaratılmıştır. Modern fiziğin ortaya koyduğu bu büyük gerçek, Kuran'da bize 1400 yıl önceden haber verilmektedir.

 

Bing Bang bir teoridir. Yarım bir teoridir. Sonsuz yoğunluktaki enerjinin neden tek noktada toplandığını açıklamaz. Big Crunch teorisi evrenin tersine kapanacağını ileri sürer. Big Bang ve Big crunch birbirinin tamamlayan ve sonsuz yoğunluktaki enerjinin nasıl birayraya geldiğini açıklamak için ortaya atılmıştır. yani bu teorilere göre evren, en bazit benzetmeyle, murekkep balığı gibi bir kapanmakta, bir açılmaktadır. Yanlış demiyoruz, ancak doğru da demiyoruz. Sadece ispatı gerekir.

 

Ama söyleyebileceğinmiz şey şu: Big Bang ve Big Crunch ispatlansa dahi, bu ispat, bir "özne" olduğunu kanıtlamaz, özneyi açıklamaz, özne hakkında bilgi vermez. Yani o teorilerin kanıtlanması Big Bang'ın ve Big Crunch'ın Tanrı tarafından gerçekleştirildiğini göstermez.

 

Mucizelere taktığım "kulp"ları yudum yudum sunayım da, okunabilirlik oranı artsın.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu boş bir tartışma :)

 

zira bir taraf bir şeyler yazıyor.

 

öbür taraf copy-paste ye devam ediyor. ya arkadaşım sen sanıyor musunki copy-paste yi yapan kendisi okumuş mu buraya kopyaladıklarını.

Sevgili Cyrano haklısın, doğru söze ne denebilir ki? :clover:

 

Copy-paste'cilerin okumayacağını tahmin ediyorum, çünkü aynı şeyleri birkaç kez yazmak zoruında kalıyorum. Ama bu yazılar, onlar okumasalar da, benim araştırmama vesile oluyor. Belki copy-paste'ciler okumuyor ama, okuyan okuyor.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sonra nedir bu ya ?

 

Ömer Çelakıl denen zevatın Kuran'da şifre araması gibi.

 

Mucizelerle iman etmek Hristiyan dininin bir parçasıdır. Hristanlıkta tanrının havarilere ve peygambere mucizeler bahşettiğini ve böylece insanların onlara inanacakları söylenir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ATMOSFER'İN KATMANLARI

 

Kuran ayetlerinde evren hakkında verilen bilgilerden biri, gökyüzünün yedi kat olarak düzenlendiğidir:

 

Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O'dur. Sonra göğe istiva edip de onları yedi gök olarak düzenleyen O'dur. Ve O, herşeyi bilendir. (Bakara Suresi, 29)

 

Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi... (Fussilet Suresi, 11)

 

Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti... (Fussilet Suresi,12)

 

Kuran'da pek çok ayette kullanılan gök kelimesi tüm evreni ifade etmek için kullanıldığı gibi, Dünya göğünü ifade etmek için de kullanılır. Kelimenin bu anlamı düşünüldüğünde, Dünya göğünün, bir başka deyişle atmosferin, 7 katmandan oluştuğu sonucu ortaya çıkmaktadır.

 

 

Nitekim bugün Dünya atmosferinin üst üste dizilmiş farklı katmanlardan meydana geldiği bilinmektedir. 20Kimyasal içerik veya hava sıcaklığı ölçü alınarak yapılan tanımlamalarda, Dünya'nın atmosferi 7 katman olarak belirlenmiştir.21 Bugün halen 48 saatlik hava durumu tahminlerinde kullanılan ve "Limited Fine Mesh Model" (LFMII) olarak adlandırılan atmosfer modeline göre de atmosfer 7 katmandır. Modern jeolojik tanımlamalara göre atmosferin 7 katmanı şu şekilde sıralanmaktadır:

 

1- Troposfer

2- Stratosfer

3- Mezosfer

4- Termosfer

5- Ekzosfer

6- İyonosfer

7- Manyetosfer

 

Bu konuyla ilgili bir diğer mucizevi yön ise Fussilet Suresi'nin 12. ayetinde geçen "Her bir göğe emrini vahyetti" ifadesinde yer almaktadır. Yani ayette Allah'ın her tabakayı belli bir görevle görevlendirdiği belirtilmektedir. İleriki bölümlerde daha detaylı inceleyeceğimiz gibi, yukarıda saydığımız tabakaların her birinin insanların ve yeryüzündeki tüm canlıların yararı açısından çok hayati görevleri vardır. Yağmurların oluşmasından zararlı ışınların engellenmesine, radyo dalgalarının yansıtılmasından göktaşlarının zararsız hale getirilmesine kadar her tabakanın kendine özgü bir işlevi bulunmaktadır.

 

Aşağıdaki ayetler ise bize atmosferin 7 katmanının görünümü ile ilgili bilgi vermektedir:

 

"Görmüyor musunuz; Allah, yedi göğü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmıştır?" (Nuh Suresi, 15)

 

O, biri diğeriyle 'tam bir uyum' (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır... (Mülk Suresi, 3)

 

Bu ayetlerde Türkçeye "uyum" olarak çevrilen Arapça "tibakan" kelimesi, aynı zamanda "tabaka, bir şeyin uygun olan kapağı ve örtüsü" anlamlarına da gelir ki, üst katın alt kata uygunluğunu vurgular. Kelimenin çoğul kullanımında ise "tabaka tabaka" anlamı kazanmaktadır. Ayette tarif edilen tabaka tabaka halindeki gök, kuşkusuz atmosferi en mükemmel şekilde ifade eden açıklamalardır.

 

20. yüzyıl teknolojisi olmadan tespit edilmesi hiçbir şekilde mümkün olmayan bu bilgilerin, 1400 yıl önce indirilmiş olan Kuran-ı Kerim'de açıkça bildirilmesi ise elbette ki çok büyük bir mucizedir.

 

Arkadaşın biri hala 7 kat gök için atmosfer tabakalarından bahsediyor.

 

Arkadaş bu konuya kendini öyle kaptırmış ki, İslam inancındaki 7 kat gök inancının atmosferden çok farklı bir şey olduğundan, Muhammed'in Mirac'a çıkarken (!) diğer peygamberlerin onu atmosferin katmanlarında karşılamadığından haberi yok. Dahası "yakın göğü kandillerle donattık" ayetini gösterdiğimiz halde, yıldızları atmosfer tabakalarının arasında zannediyor.

 

Sen ondan sonra kalk bu adama bir de, atmosferin 7 tabakadan değil aslında 4 ana tabakadan oluştuğunu, saydıkları iyonosfer ve eksosfer'in farklı tabakalar değil, termosferi oluşturan alt katmanlar olduğunu, bunları sayarsa termosfer için +1 diyemeyeceğini, Tropopoz, Stratopoz ve Mezopoz gibi ara veya geçiş tabakalarının neden sayılmadığını anlatmaya çalış... Sen ne kadar anlatırsan anlat, adam kulaklarını tıkayıp "bla bla bla bla" diye duymazdan gelecek. "Acaba nedir?" diye açıp araştırmak yerine, kaynağı belli malum yerlerden bir başka safsatayla önümüze gelecek.

 

H.Y denen sanal şahsiyetin, aydınlanma adına açtığı yaraların nasıl kapatılabileceğini bilemiyorum. Tek tesellim, bu adam sayesinde teist arkadaşlar çarpıtılmış da olsa, atmosfer tabakalarından, Big Bang'dan, Evrim Teorisinden haberdar oluyorlar. Yoksa bunları nereden öğrenecekler ki... Kur'an'dan mı?

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=146306

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.