Zıplanacak içerik

Atatürkçü Düşünce Derneğinden İslam'a yeni bir saldırı daha

Featured Replies

Gönderi tarihi:

add.jpg

 

ADD'nin hazırladığı kitapta İslam'a çirkin saldırı

 

Atatürkçü Düşünce Derneği'nin (ADD) Alanya Şubesi tarafından 29 Ekim kutlamaları esnasında dağıtılan 'Yurttaş İçin Medeni Bilgiler' adlı kitapçıkta İslamiyet ve Peygamberimize ağır hakaret edildiği ortaya çıktı.

 

 

Atatürkçü Düşünce Derneği Alanya Şubesi'nde bastırılan kitapta, İslamiyet'e ağır hakaretlerde bulunularak, "Müslümanlık, Türk ulusunun ulusal duygularını, ulusal heyecanını uyuşturdu." deniliyor.

Müslümanlığın Türk ulusunun ulusal bağlarını gevşettiği iddia edilen kitapçıkta, "Türkler Müslümanlığı (Arapların dinini) kabul etmeden önce büyük bir ulus idi. Müslümanlığı kabul ettikten sonra bu dinin, ne Arapların ne aynı dinde bulunan Acemlerin ne de Mısırlıların ve başkalarının Türklerle birleşik bir ulus oluşturmaları yolunda hiçbir etkisi bulunmadı." deniliyor. Alanya Ticaret ve Sanayi Odası'nın katkılarıyla hazırlanan kitapçığın 16. ve 17. sayfalarında yer alan hakaret içerikli ifadelere şöyle devam ediliyor: "Müslümanlık, Türk ulusunun ulusal duygularını, ulusal heyecanını uyuşturdu. Bu pek doğaldı. Çünkü Muhammed'in kurduğu İslam dininin amacı, bütün ulusların üstünde, kapsamlı bir Arap ulusluluğu siyasetine varıyordu. Bir sözcüğün anlamını bilmediği halde Kur'an'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler."

 

Kitapçıktaki bilgilerin yanlış anlaşıldığını savunan Alanya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Nurettin Karacalı, amaçlarının Atatürkçülüğü geliştirmek ve yaygınlaştırmak olduğunu söyledi. Kitapçıkta yer alan ifadelerin Atatürk'ün elle yazdığı bölümlerden alındığını anlatan Karacalı, "Kitapçığın 16. ve 17. sayfasında yer alan ve yanlış anlaşılan bölüm 1930'lu yıllarda okullarda 'Yurttaşlık Bilgisi' adı altında okutuluyordu. Kitap 1980'li yıllarda Türk Dil Kurumu'nun görevlendirmesiyle Prof. Dr. Nurhan Tezcan tarafından Türkçeleştirildi. Kitaplar 1990'da Cumhuriyet Gazetesi'nin verdiği Nuran Tezcan kitaplarıyla dağıtılmıştı." dedi.

 

Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kerim Taç ise, "Kitapçıkta, İslamiyet ve Hz. Muhammed'e hakaretlerin yer aldığı yazıların olduğunu tespit etseydik sponsor olmazdık." açıklamasında bulundu. İnsanların inançlarını rencide edici her türlü yayına karşı olduklarını belirten Taç, kitapçığı okumadığı için üzgün olduğunu dile getirdi. Kitapçıkta İslamiyet ve Hz. Muhammed'e hakaret edildiğini tespit eden Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanı Hüseyin Yıldız da ADD yetkililerinin Müslümanlardan özür dilemesini isteyerek, "Acaba yanlış mı anladım diyerek, tekrar tekrar okudum." ifadelerini kullandı.

--------------------------------------------------------------------

1.si Müslümanlık Arap dini değil , Araplar için değil tüm insanlık için Allah'ın habibim dediği peygamberine vahiy meleği Cebrail (as) ile indirilmiştir.

 

2.si bizim ulusal duygularımız canlı tutan şey , onların kaynağı zaten faziletimiz milli değerlerimiz inancımız bayrağımız ezanımız dır vs..Bizleri uyuşturan şey bunlardan uzaklaşmadır , batının sapkınlığına düşmedir , ahlaktan uzaklaşmadr

 

3.sü Türk milleti müslüman olduktan sonra büyük bir millet olmuştur , İSLAMA 9 ASIRLIK SANCAKTARLIK ETMİŞTİR , DÜNYAYA MİLLET NASIL OLUR GÖSTERMİŞTİR , YA 3 KITAYA TAŞIMIŞTIR HAKİKATİ BUNLAR NE DİYORLAR , HALİFELİĞİ ALMIŞIZDIR VS..

 

4.sü biz içimizde 10-15 ayrı ırkla bile kardeşçe yaşamışız uzun bir müddet , laf kaşarlığıyla kafa bulandırmaya çalışıyorlar ya.

 

5.si İslamı kuranda tammalayanda adını verende Allahtır (cc).Onunla amacı tüm insanlığın kurtuluşunu sağlamaktır , hem dünya hem ahiret mutluluğunu kazandırmak içindir..

 

6.sı Hafızlar Kuranı ezberlemezlerse , yine bunların kafalarındakiler Kuranları toplatıp yaktırıp dindarlara hayatı zindan ederlerse nasıl Kuran muhafaza edilecek ? Allahın kelamını kim muhafaza edecek ?

 

7.si beyni sulanan hafızlar değil , bu milletimizi müslümanlıktan uzaklaştırmaya çalışan düşman mı ne olduğu belli olmayan bu bukalemunlardır..Milletimizi esir almanın en kestirme yoludur , BAŞLARINDAKİLER İYİ BİLİR..

--------------------------------------------------------------------

Başka bir sitede bir başlık açmıştım ADD hakkında Zaman gazetesinde çıkan haberler , işte bazıları bu kötü tablonun sebebini çok net gösteriyor ;

--------------------------------------------------------------------

Orgeneral Şener Eruygur , ADD'de İP egemenliğine son verdi

 

İşçi Partisi egemenliğine girdiği için eleştirilere muhatap olan Atatürkçü Düşünce Derneği'nin genel başkanlığına Jandarma eski Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur geldi.

 

Eruygur'un yardımcılığına ise İstanbul Üniversitesi eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter ile Savunma Sanayi eski Müsteşarı Prof. Dr. Ali Dursun Ercan getirildi. Derneğin genel sekreterliğini ise Hüseyin Emre Altınışık yapacak.

 

ADD'nin 9. Olağan Kongresi'nde adaylardan Şener Eruygur 350, Prof. Dr. Anıl Çeçen 288, eski Başkan Ertuğrul Kazancı 267, Prof. Dr. Ahmet Saltık 231 oy alarak 25 üyeden oluşan ADD Genel Yönetim Kurulu'na seçilmişti. ADD tüzüğüne göre, yönetime seçilen 25 kişi dün seçimle ADD genel başkanını belirliyor. Buna göre Eruygur 17, eski başkan Kazancı 7 oy alırken, 1 oy boş çıktı. Bu sonuçlara göre Eruygur, ADD'nin yeni genel başkanı oldu. Çekişmeli geçen ADD Genel Kurulu'nda İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'e yakın isim olan Ertuğrul Kazancı seçimi kaybetti. Kazancı, kendi döneminde ADD'yi İP'e teslim etmekle eleştirilmişti.

--------------------------------------------------------------------------------------------

‘ADD, Atatürk’ü halktan koparıyor’

 

Atatürkçü Düşünce Derneği’nin (ADD) 9. Genel Kurulu’nda yapılan konuşmalar Atatürkçü aydınların tepkisine yol açtı.

 

ADD üyelerinin Anıtkabir ile Kâbe’yi karşılaştırmasına tepki gösteren Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, “Halkın inançları ile Atatürkçülüğü çatıştırmak istiyorlar.” dedi. ADD’nin eski genel başkanlarından Halil İbrahim Şahin ise “İslam’ı Kur’an-ı Kerim’den, ulusal kimliğimizi tarihimizden alıyoruz.” şeklinde konuştu. Şahin, ulusal kimlik ile inancın birbirine karıştırılmamasını istedi. ADD’de böyle sözler söyleyebilecek bağnazlıkta insanlar bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Toktamış Ateş de, kuruluşuna destek verdiği ADD’nin son zamanlarda siyasetle uğraşmasından rahatsız. Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Saray ise Atatürk’ü sevmenin kimsenin tekelinde olmadığını dile getirdi.

 

Pazar günü yapılan ADD Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ‘Cumhuriyeti yıkacak yasaları imzalamakla’ suçlanırken, ‘Biz orduyuz, cumhuriyetle uğraşan iktidarla cephe cephe savaşmalıyız.’ denilmişti. ADD Genel Sekreter Yardımcısı Ersan Barkın ise Atatürk’ün kendi tekellerinde olduğunu iddia etmişti. Bir üye ise ‘Anıtkabir’in Mekke’den daha kutsal’ olduğunu öne sürmüştü. Kongrede dile getirilen bu görüşler kamuoyundan büyük tepki aldı. Atatürkçü kimliğiyle tanınan isimler de yapılan konuşmalara tepki gösterdi.

 

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, ADD Genel Kurulu’nda söylenen sözleri saçma sapan olarak nitelendirdi. Beyaz, şunları söyledi: “Bu sözler Atatürkçülüğe ve Atatürk’e suikasttır. Eskiden de yapmışlardı. ‘Kâbe Arab’ın olsun Çankaya bize yeter’ demişlerdi. Halkın inancı ile Atatürkçülüğü çatıştırma gayretleri bunlar. Atatürkçülüğü halktan soyutluyorlar. Bunlar Atatürkçülük ile dini, Müslümanlığı, halkı çatıştırmak istiyor. Atatürkçülüğü Türk milletinden koparmaya gayret ediyorlar. Atatürk bizim zannettiğimizden çok daha samimi bir Müslüman’dır. Dinine bağlıdır. Türk milleti ile bütünleşmiştir. Atatürk’ü din dışı göstermek son derece yanlıştır. Bu Atatürkçülüğe ihanettir.”

 

ADD eski genel başkanlarından Halil İbrahim Şahin de söylenen bu sözlere tepki gösterdi. Müslümanların dinini Kur’an-ı Kerim’den öğrendiğini, ulusal kimliğini de tarihinden aldığını anlatan Şahin, “Ulusal kimlik ile inancı karıştırmamak lazım. Ulusal kimlik ile inancı birbirine karıştırarak değerlendirme yapılması istismar olur. Bunu doğru bulmam.” dedi.

 

Prof. Dr. Toktamış Ateş de, ADD’de son yıllarda anormal bir değişimin yaşandığına dikkat çekerken şöyle konuştu: “ADD, kuruluş aşamasında benim de çok sıcak baktığım, çok arkadaşlarımın yer aldığı bir örgüttür. Ancak son zamanlarda garip bir şekilde siyaset ile uğraşıyor. Ve doğrusunu isterseniz bunu tasvip etmiyorum. Aralarında böyle sözler söyleyebilecek bağnazlıkta arkadaşlar var.”

 

Atatürk kimsenin tekelinde değil

 

Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Saray, Atatürkçülüğün kimsenin inhisarında (tekelinde) olmadığını söyledi. Atatürkçü Düşünce Derneği'nin kuruluşunu geçmişte yapılmış bir hata olarak değerlendiren Saray, “Bir zamanlar Atatürk Araştırma Merkezi üzerine düşeni yapmadığı için ADD'ler kurulmuş. Bir zamanlar Türk Tarih Kurumu üzerine düşeni yapmadığı için Tarih Vakfı diye vakıflar kurulmuş. Bir zamanlar Türk Dil Kurumu vazifesini yapmadığı için dil dernekleri kurulmuş. Bunlar geçmişte olan hata ve eksiklikler. Türklüğü, Atatürk'ü, dinimizi sevmek kimsenin inhisarında değil. Burası devletin anayasal bir kuruluşudur. İlmî bir kuruluştur. Buranın politika ile, şunla bunla, hiçbir şeyle ilgisi yoktur.”

--------------------------------------------------------------------------------

ADD kongresinde tuhaf mesajlar

 

Atatürkçü Düşünce Derneği'nin (ADD) 9. Genel Kurulu'na katılan delegeler tuhaf mesajlar verdi.

 

Bir delege, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i ‘Cumhuriyeti yıkacak yasaları imzalamakla’ suçlarken, bir başkası ise ‘Biz orduyuz, cumhuriyetle uğraşan iktidarla cephe cephe savaşmalıyız.’ dedi. ADD Genel Sekreter Yardımcısı, Atatürk’ün tekellerinde olduğunu söylerken, kongrede konuşan bir üye ise ‘Anıtkabir’in Mekke’den daha kutsal’ olduğunu iddia etti.

Anıtkabir Mekke’den daha kutsalmış

ADD Genel Sekreter Yardımcısı Ersan Barkın “Atatürk bizim tekelimizde.” derken bir kongre üyesi ise, Anıtkabir’in Mekke’den daha kutsal olduğunu iddia etti.

Cumhurbaşkanı Sezer’e sert eleştiri

Niğde Ulukışla Şube Başkanı Mehmet Karakaya’dan Cumhurbaşkanı Sezer’e sert eleştiri: Cumhuriyetin yıkılma-sına yol açacak yasalara imza attı.

‘Biz orduyuz, cephe cephe savaşalım’

Eskişehir Şube Başkanı Adil German, kendilerini orduya benzetti. German, “Cumhuriyetle uğraşan iktidara karşı cephe cephe savaşalım.” dedi.

Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu'nda cumartesi günü başlayan genel kurul dün gerçekleştirilen seçimlerle sona erdi. Genel kurulun dünkü oturumunda tuhaf mesajlar verilirken Cumhurbaşkanı Sezer’in eleştirilmesi kavgaya neden oldu. Niğde Ulukışla Şube Başkanı Mehmet Karakaya kongrede konuşan herkesin Sezer'i övdüğünü belirterek, “Ancak Sayın Sezer cumhuriyetin yıkılmasına yol açacak yasaları imzaladı.” dedi. Karakaya’nın bu sözlerine tepki gösteren bazı delegeler kürsüye yürümek istedi. Karakaya'nın konuşmasını engellemek isteyenlere divan başkanının izin vermemesi üzerine salondan bir üye ayağa kalkarak “Bu adamı konuşturursanız ve de ADD'den ihraç etmezseniz intihar edeceğim.” diye bağırdı. Bazı üyeler ise bu sırada “Kimse Cumhurbaşkanı'mızı eleştiremez. Sezer'i eleştiren adamın ADD içinde yeri yoktur. Bu adamı atın.” şeklinde bağırdı. Tepkilerin artması üzerine Karakaya’nın konuşması kesilerek salondan çıkarıldı.

 

Genel kurulda kürsüye çıkan üyelerin çoğunluğu hükümeti ‘Cumhuriyetin altını oymak ve irticaya destek vermekle’ suçlayan konuşmalar yaptı. Eskişehir Şube Başkanı Adil German, “Biz bir orduyuz, sokak sokak, cephe cephe savaşmalıyız. Karşımızda ise cumhuriyetle uğraşan iktidar var.” ifadelerini kullandı. Hükümeti irticayı desteklemekle suçlayan German, Türkiye'nin elden gittiğini savundu. ADD Genel Sekreter Yardımcısı Ersan Barkın, derneğe yönelik eleştirilere tepki göstererek, cumhuriyetin kuşatma altında olduğunu iddia etti ve “Atatürk tabii ki bizim tekelimizdedir.” dedi. Bu sözlerin ardından kürsüden inen Barkın'ı ADD Başkanı Ertuğrul Kazancı tebrik etti. Genel kurulda konuşan üyelerden İsmail Akpar ise ‘Anıtkabir'in Mekke'den daha kutsal’ olduğunu iddia etti. Akpar halka gitmeden salonlarda bir şeylerin değiştirilemeyeceğini ifade ederek “Biz siyasi erki ele geçirmeliyiz. Bunun yolu da halkı ikna etmektir. Ancak bu yolla millete gerçekleri anlatabiliriz. Millete gerçek anlamda Türk olmanın ne demek olduğunu bu şekilde anlatabiliriz. Bu şekilde insanlar aslında Atatürk'ün Anıtkabir’inin Mekke'den daha kutsal olduğunu anlarlar.” diye konuştu.

 

Sezer’den 80 bin YTL bağış

 

Kongrede, Cumhurbaşkanı Sezer'in, ekonomik sıkıntılar yaşayan derneğe 80 bin YTL bağışta bulunduğu açıklandı. Sezer'in bağışladığı paranın kültür merkezi inşaatında kullanılacağı öğrenildi. Sezer'in bağışının açıklanmasının ardından bazı üyeler de derneğe bağışlarını açıkladı. Emekli Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur ile mevcut başkan Ertuğrul Kazancı'nın yarıştığı seçimin sonuçları bugün açıklanacak.

-----------------------------------------------------------------------------------

Atatürkçü Düşünce Derneği, Atatürk’ün sözlerini değiştirdi

 

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Marmaris Şubesi’nin düzenlediği “Vatan tehlikede mi?” konulu konferansta Atatürk’ün sözlerinin çarpıtılması tepki topladı.

 

Dernek yetkilileri, tepkiler üzerine sözlerin çarpıtılmadığını, sadece günümüz Türkçesine uyarlandığını savundu.

 

Pinata Otel’de gerçekleştirilen konferansta Doç. Dr. İsmet Görgülü’nün konuşma yaptığı masanın yanındaki masanın önüne asılan dövizin üzerindeki, “Cumhuriyet düşünsel, bilimsel, tensel, güçlü ve yüksek kişilikli korumacılar ister. K. Atatürk” sözünün yanlış yazıldığı anlaşıldı. Atatürk’ün 1924 yılında öğretmenlere hitaben söylediği bu sözün aslının, “Cumhuriyet fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister.” olduğunu savunan vatandaşlar, derneğin Atatürk’ün sözlerini değiştirmesini eleştirdi. Konferansta konuşma yapan Doç. Dr. Görgülü ise Atatürk’ün sözlerinin çarpıtılmadığını, sadece kelimelerin değiştirildiğini kabul ederek sözün doğrusunun, “Cumhuriyet fikri, ilmi, maneviyatlı ve yüksek karakterli muhafızlar ister.” olduğunu söyledi.

 

Konunun eleştirilmesi üzerine ADD Marmaris Şube Başkanı Cemalettin Efecan ve Yönetim Kurulu üyeleri, sözlerin çarpıtılmadığını, sadece daha anlaşılır hale getirildiğini ve günümüz Türkçesine uyarlandığını savundu. Efecan, cümledeki “tensel” kelimesinin yanlış yazıldığını, doğrusunun “tinsel” olacağını belirtti. Efecan ayrıca Tercüman gazetesinin 18 Mart Çanakkale Zaferi yıldönümünde okuyucularına armağan ettiği, parçalanmış elbise ve postallarıyla iki Türk askerini gösteren, “Çanakkale Zaferi’ni kazandıran asil ruh anısına…” yazılı posterdeki, “Tercüman’ın armağanıdır” cümlesindeki “Tercüman” kelimesinin boyanmasının ise kendileriyle ilgisi olmadığını savundu.

 

Derneğin Atatürk’ün sözlerini değiştirmesi, çeşitli kesimlerden tepki aldı. Dr. Selami Adamoğlu, “Türkçeleştirmek adı altında tamamen yanlış yazılmış, anlam kaybolmuş. ‘Tinsel’ kelimesi ise tıp dilinde ‘ruh’ anlamında kullanılır. Kimsenin orijinali bozmaya hakkı yok.” dedi. Tiyatro ve sinema sanatçısı Selma Sonat da Atatürk’ün anlaşılır bir Türkçe kullandığını vurgulayarak, “Böyle bir şey yapmaya kimsenin hakkı yok.” şeklinde konuştu. Atatürk’ün açık ve net bir şekilde herkesin anladığı bir Türkçe kullandığını belirten Sonat, “Bu Atatürk’e saygısızlıktır. Ayıplıyorum.” dedi. Gazeteci Umur Özlüer ise tepkisini, “Atatürk Türkçe konuşmuştur.” diyerek dile getirdi. ADD’nin Türkçeleştirmesine emekli eğitimci ve gazeteci-yazar Sadi Tonbul da tepki gösterdi. Tonbul, “Biz Atatürk’ün ne dediğini anlıyoruz; ama Atatürkçülerin dilinden anlamıyoruz. Ne demek günümüz Türkçesine uyarlamak? Atatürk’ten daha mı iyi Türkçe kullanıyor bu arkadaşlar? Atatürk bu sözleri biz öğretmenlere hitaben söylemişti. Yıllarca öğrencilerimize bunu anlattık; ama Atatürkçülerin anlattığından hiçbir şey anlayamıyoruz.” diye konuştu.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------

Taner Ünal: Atatürkçü derneklerin çoğu mason

 

Milliyetçi Hareket Partisi’nde uzun yıllar siyaset yaptıktan sonra partiden ayrılarak Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği’ni kuran Taner Ünal, ulusalcı ve Atatürkçü dernekleri ağır bir dille suçladı.

 

“Ulusalcı dernekler, tepeden inme politika ile hareket ediyor. Samimi değiller. Atatürk’le hiçbir ilgileri yok. İstanbul’daki 45 Atatürkçü derneğin 43 tanesi mason.” diyen Ünal, iddialarını daha da ileri götürerek bu derneklerin ABD’den para yardımı aldığını söylüyor. ABD’ye karşı yazılarına son vermesi için söz konusu derneklerin kendisine milyon dolarlar teklif ettiğini ileri süren Ünal, İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek’in ortaya attığı Avrasya projesinin ardında Amerika’nın olduğundan da emin. Ünal’ın iddialarına Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Ertuğrul Kazancı sert karşılık verdi. 3 yıl önce masonluğa karşı olduklarını içeren bir genelge yayınladıklarını ifade eden Kazancı, “Saçma sapan suçlamalar. Taner Ünal bunları nasıl tespit etmiş? Tamamen iftira.” dedi.

 

Öte yandan Ünal’ın başkanı olduğu derneğin onursal başkanı ise kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim, emekli Koramiral Hasan Kundakçı.

 

AB ve Kıbrıs gibi konularda aynı safta yer alan ulusalcı dernekler birbirini ‘mason’, ‘samimiyetsiz’ ve ‘tepeden inmeci’ olmakla suçlamaya başladı. 4 ay önce Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi”ni (VKGB) kuran Taner Ünal, diğer ulusalcı dernekler hakkında ilginç iddialarda bulundu. Bir dönem Milliyetçi Hareket Partisi genel başkanlığına da aday olan Ünal, kuvay-ı milliye veya müdafaa-i hukuk adıyla kurulan ve son zamanlarda sayıları hızla artan derneklerine halkın teveccüh göstermediğini savundu. Ulusalcı dernekleri ‘sanal ve tabela örgütlenmesi’ olarak nitelendiren VKGB Başkanı Ünal şunları söyledi: “10-15 kişi toplanıp bir tabela asıyor. Ama bu dernekler tepeden inme politikalarla hareket ediyor. Hiçbiri samimi değil. Halkın teveccühü de yok. Etraflarında kimse yok. Halk olmadan birbirleriyle münazara yapıyorlar. Atatürk’le hiçbir ilgileri yok. İstanbul’daki 45 Atatürkçü derneğin 43 tanesi mason. Atatürk, mason localarını kapattı. Masonluk, hem İslam’a, hem Türklüğe hem de vatana aykırı bir kuruluştur. Bunların kafalarında dayatma var. Adam emekli olduktan sonra heves için dernek kuruyor.” Ünal, ulusalcı derneklerle ilgili ilginç bir iddiada bulundu. VKGB başkanı, Amerika’ya karşı yazdığı yazı ve faaliyetlerinin durdurulması için ulusalcı derneklerin kendisine milyon dolarlık iş teklif ettiğini ileri sürdü. Ünal’a göre, Aydınlık grubunun Türkiye için alternatif gösterdiği Avrasya projesinin arkasında Amerika var.

 

---------------------------------------------------------------------------------------------------

Baykam: Perinçek’in maskesini indirmeye hazırım

 

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) üyesi ressam Bedri Baykam, İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek’e ağır eleştiriler yöneltti.

 

Daha önce İP’in, Lozan 2005 toplantısında ADD’yi kullandığını açıklayan Baykam, bu kez de Perinçek’in Kıbrıs, Türk Silahlı Kuvvetleri, sözde Ermeni soykırımı iddiaları, İsmet İnönü’ye yönelik ‘faşist’ suçlaması, Avrupa Birliği ve Kürtlerin kendi devletlerini kurabileceği yönündeki iddialarını gündeme getirdi. Perinçek’e, “Ülkeye yapacağınız en büyük hizmet, bizi öyle uçurumlara atmamak için artık köşenize çekilmenizdir, çünkü sizin yüzünüzden bütün diğer Cumhuriyetçilerin sözleri de güvenilmez hale gelir.” diyen Baykam, şöyle devam etti: “Sizi tüm faturalarınız ve çelişkilerinizle tarihe ve Tanrı’ya havale ediyorum. Ortaoyunu sona ermiştir. Senaryonuz kendi gayretkeşliğinizle iflas etmiştir. Perde üzerinize kapanmıştır.” Perinçek’e ‘hodri meydan’ diyen Baykam, İP lideriyle istediği platformda gelip maskesini indirmeye hazır olduğunu belirtti.

 

Baykam, Türk Solu Dergisi’nde yayımlanan yazısında Perinçek’e hitaben “Sizi Solculuktan ve Kemalistlikten azlediyorum.” şeklinde hitap etti. Doğu Perinçek’in Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi (TİİKP) Davası Savunma, Kıbrıs Meselesi, Osmanlı’dan Bugüne Toplum ve Devlet kitapları ve 2000’e Doğru Dergisi’yle İP’in parti programından alıntılara yer verdiği geniş bir makale hazırlayan Baykam, “Geçmişinizdeki bugünkü kimliğinizi inkar eden tüm noktaları görmezden geldik, unuttuk, “Bu büyük ‘dönüşüm’ünüzü kabullendik. Ama pardon, bir yere kadar Sn. Perinçek. Artık bu maske indi.” dedi.

 

ADD üyeliğinin yanı sıra Cumhuriyet Halk Partili (CHP) kimliği ile de öne çıkan Bedri Baykam, Perinçek’in şu iddialarını hatırlattı: “İttihatçı kompradorlar yüz binlerce Ermeni’yi katletti”, “Ankara hükümeti, Lozan’da emperyalistlerle uzlaştı”, “Kemalist iktidar, en tabii hakları için mücadele eden işçilere vahşice saldırdı”, “Kürt milleti, kendi kaderini tayin etme hakkına kayıtsız şartsız sahiptir. Eğer isterse ayrı bir devlet kurabilir”, “İktidar sahiplerinin Avrupa’dan gelen özgürlükçü telkinlere karşı ‘Bağımsızlık’ bayraklarını açmaları sanmıyoruz kimseyi aldatabilsin”, “Yağmacı Türk işgalciler Kıbrıs’tan çekilmelidir”, “Militarizmin ülkemiz siyasetindeki gizli ve açık rolüne son vermeden demokrasi ve özgürlük kazanamayız”, “Milli Şef’in CHP’si savaş yıllarında jandarma dipçiği ve tahsildar zulmüyle faşist bir diktatörlük sürdürdü.” Perinçek’i terör örgütü PKK elebaşısı Abdullah Öcalan’ın siyasi söylem aracılığını yapmakla suçlayan ressam Baykam, bu hatırlatmaların ardından İP liderine şunları söyledi: “Benim kaypaklık ve oportünistlik tanımayan ödünsüz tavrımdan bir şeyler kapmaya çalışın. Kah Maoculuk, kah Kürtçülük, kah Atatürkçülük yaparak varacağınız yerler belli.”

 

Baykam, yazısının ilerleyen kısımlarında ADD’nin Perinçek’in arka bahçesi ve emir kulu olmadığını belirterek şu soruyu yöneltti: “Siyaset nedir sizin için Sn. Perinçek? Her an saf değiştirebileceğiniz, her an yeni yaratılmış sahte ‘düşmanlarla’ beslenebileceğiniz, her an sol dayanışmayı çatırdatabileceğiniz bir özel sado-mazoşist arena mı?”

 

Ünal’ın hareketinde emekli paşalar da var

 

Ünal’ın genel başkanlık yaptığı VKGB Hareketi Derneği’nin onursal başkanlığını emekli Korgeneral Hasan Kundakçı yapıyor. Kundakçı Paşa’nın yanı sıra emekli Tümgeneral Cumhur Evcil ve emekli Korgeneral Suat İlhan gibi birçok isim de harekete destek verenler arasında. Yargıtay eski Başsavcısı Vural Savaş, emekli Deniz Binbaşı Erol Bilbilik, Prof. Dr. Erol Manisalı gibi isimler ise derneğin çıkardığı ‘Türkeli Dergisi’nde yazıyor. 4 ay önce eski MHP Genel Başkan adayı Taner Ünal tarafından kurulan dernek 2 ay içinde 98 şube açtı. Ünal, örgütlenmek için 5 daire ve arabasını sattığını ifade ediyor. İnşaat mühendisi olan Ünal, yaklaşık 1 trilyon TL’yi derneğe hibe ettiğini söyledi. Ülkü Ocakları’nın kurucuları arasında yer alan Ünal, uzun bir dönem Ortadoğu gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

.

.

.

Ünal’ın genel başkanlık yaptığı VKGB Hareketi Derneği’nin onursal başkanlığını emekli Korgeneral Hasan Kundakçı yapıyor. Kundakçı Paşa’nın yanı sıra emekli Tümgeneral Cumhur Evcil ve emekli Korgeneral Suat İlhan gibi birçok isim de harekete destek verenler arasında. Yargıtay eski Başsavcısı Vural Savaş, emekli Deniz Binbaşı Erol Bilbilik, Prof. Dr. Erol Manisalı gibi isimler ise derneğin çıkardığı ‘Türkeli Dergisi’nde yazıyor. 4 ay önce eski MHP Genel Başkan adayı Taner Ünal tarafından kurulan dernek 2 ay içinde 98 şube açtı. Ünal, örgütlenmek için 5 daire ve arabasını sattığını ifade ediyor. İnşaat mühendisi olan Ünal, yaklaşık 1 trilyon TL’yi derneğe hibe ettiğini söyledi. Ülkü Ocakları’nın kurucuları arasında yer alan Ünal, uzun bir dönem Ortadoğu gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.

Evet maalesef bizzat ADD bile bazen olaylari gerceginden saptirarak asil amacindan uzaklasiyor.Insanlarin gözünde Atatürk'ü yanlis yorumlanabilecek tarzda yaklasimlarin sergilenmesino ben hernekadar art niyet olarak almasamda yinede acabalarimdan kendimi siyiramiyorum.ADD gibi ciddi bir sivil toplum örgütünün bence cok ciddi üyelere ihtiyaci vardir.

saygilarla

Gönderi tarihi:

SEV-ÇEV-ÇYDD

 

Şimdi bunlardan SEV’i biraz yakından tanıyalım:

 

SEV, Sağlık ve Eğitim Vakfı

 

- Fahri Başkan: Şevket Sabancı

 

- Mütevelli Heyeti: Yaşar Yaşer (Başkan), Sema Gökçen (Başkan Yardımcısı), Mete Akyol, Josef Amado, Ceyda Aydede, Prof. Dr. Mustafa Aysan, Örsçelik Balkan, Tarık Bozbey, Gülsen Çapa, Şükran Çelebi, Candan Çilingiroğlu, K. Erhan Dumanlı, Muhteşem Ekenler, Dilek Erzik, Kenneth Frank, Hasan Güleşçi, Tülay Güngen, Mehmet Gür, İlter H. Gürel, Esin Hoyi, Oktay İşcen, Bülent Kalpaklıoğlu, Feyhan Kalpaklıoğlu, Hazım Kantarcı, Prof. Dr. Ahmet N. Koç, Prof. Dr. Sedefhan Oğuz, Prof. Dr. Zeynep İ. Önsan, İbrahim Paksoy, Yılmaz Poda, Demir Sabancı, Naci Sığın, Tamer Şahinbaş, Ejide Tanık, Prof. Dr. Aykut Toros, Sait Tosyalı, Prof. Dr. İlter Turan, Yrd. Doç. Dr. Engin Ünsal, Füsun Üstün, Dr. Warren H. Winkler, Mehmet Yaltır.

 

- Onursal Mütevelliler: Zeliha Dural, Anna G. Edmonds, Burhan Karaçam, Johannes Meyer, Sevindik Özev, Sevim Öztahtacı, Harold Schoup, İstemihan Talay, Müjde Tekil, Berin Tümer.

 

- Yönetim Kurulu: Tamer Şahinbaş (Başkan), Prof. Dr. Serdar Küçükoğlu Sait Tosyalı, Ceyda Aydede, Şebnem Day, Esin Hoyi, İbrahim Paksoy, Prof. Dr. Sedefhan Oğuz, Prof. Dr. İlter Turan.

 

- Projenin Adı: İşten Eve Sağlık: Genç İşçiler ve Eşleri İçin Cinsel Sağlık Eğitim ve Bilgilendirme Merkezi

 

- Tarih: 03.04.2006

 

AB’den Aldığı Para: 191.000 Avro

-Açıklama:

 

2005 yılının başında, Üsküdar Gazetesi sahibi Adnan Odabaş, gazetesinde, ‘Bağlarbaşı’nda Misyoner Okulu’ ve ‘Başbakan’a Misyoner Komşu’ başlıklı iki haber yazdı. Adnan Odabaş, bu haberlerinde şu bilgileri veriyordu:

 

* SEV (Sağlık ve Eğitim Vakfı) ile Prof. Dr. Türkan Saylan’ın başkanlığını yaptığı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYD) işbirliği içindedirler.

 

* SEV, Dünya Kiliseler Birliği’ne bağlı Amerikan Board ile ilişkilidir, aynı binada çalışmaktadırlar. Amerikan Board’un bünyesinde bulunan Protestan Kilisesi, 1830 yılından beri Türkiye’de faaliyet göstermekte ve emrindeki Bible House (İncil Evi) Şirketi ile misyonerlik faaliyeti yürütmektedir.

 

* SEV, Türkiye’de Protestan misyonerliği yapmaktadır. Adnan Odabaş’ın Üsküdar Gazetesi’nde çıkan bu haberleri üzerine SEV mahkemeye başvurdu ve Üsküdar 4. Hukuk Mahkemesi’nde dava açarak Adnan Odabaş’tan 30 milyar TL. manevi tazminat talep etti. Mahkeme, MİT (Milli İstihbarat Teşkilatı)’den bilgi istedi.

 

Olaylar şöyle gelişti:

 

** 2 Mayıs 2005 tarihinde MİT, mahkemeye gönderdiği yanıtta, Amerikan Board’un İncil Evi (Bible House) Şirketi aracılığıyla Türkiye’de Protestanlığın yayılması için uğraş verdiğini doğruladı. MİT, Mahkemeye gönderdiği raporunda; Üsküdar SEV İlköğretim Okulu, Üsküdar Amerikan Lisesi, İzmir Amerikan Lisesi, İzmir SEV İlköğretim Okulu, Tarsus Amerikan Lisesi, Tarsus SEV İlköğretim Okulu ve Gaziantep Amerikan Hastanesi’nin Amerikan Board ile bağlantılı olarak çalıştığını da bildirdi. MİT’in Mahkemeye gönderdiği raporda, son yıllarda mülk edinmeyen Amerikan Board Heyeti’nin tasarrufu altındaki mülklerini de SEV’e devrettiği ve faaliyetlerini SEV aracılığıyla yürüttüğü bilgisi de yer almaktaydı.

 

** MİT’ten gelen bilgileri değerlendiren Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, 12 Aralık 2005 tarihinde verdiği kararda, SEV’in 30 milyar TL. tazminat talebini reddetti.

 

** Mahkeme kararını değerlendiren Üsküdar Gazetesi sahibi Adnan Odabaş şunları söyledi:

 

Gazetemizde yer alan haberlerin hepsi MİT raporuna ve Tapu Kadastro Müdürlüğü’nden aldığımız belgelere dayanmaktaydı. SEV, bunların yalan olduğunu iddia ediyordu. Haklılığımız mahkeme kararıyla ortaya çıktı.”

 

Adnan Odabaş, SEV’in, Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile ilişkisi olduğunu da anlattı ve şu çarpıcı açıklamayı yaptı:

 

“Bunlar hep birlikte çalışıyor. Bunlar 20 Nisan 2001 tarihli MİT Raporunda sabittir.”

 

** Adnan Odabaş’ın Nisan 2005’de bir kitabı çıktı: ‘Dikkat Misyoner Geliyor’. Bu kitapta şu bilgiler yer almaktaydı:

 

1. Yaşar Yaşer’in başkanlığını yaptığı SEV (Sağlık ve Eğitim Vakfı) ile eşi Gülseven Yaşer’in başkanlığını yaptığı ÇEV (Çağdaş Eğitim Vakfı), birlikte çalışmaktadırlar.

 

Başkanlığını Gülseven Yaşer’in yaptığı ÇEV, deprem bölgesinde eğitim ve öğretim evi projesi hazırlayarak Amerikan Board’dan parasal yardım talebinde bulunmuştur.

 

Başkanlığını Prof. Dr. Türkan Saylan’ın yaptığı ÇYDD, Atatürk ilke ve inkılaplarını kalkan olarak kullanıp, birçok kişi ve kuruluştan yardım adı altında para toplamış, ilgili bakanlıklardan izin almaksızın yurt dışından parasal yardım almıştır. ÇYDD başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, Hıristiyan kökenlidir.

 

Şimdi, buraya kadar anlatılanları kısaca özetleyelim:

 

SEV, Türkiye’de Hıristiyan Protestan misyonerliği yapmaktadır.

ÇYDD, SEV ile birlikte çalışmaktadır.

ÇEV de SEV ile birlikte çalışmaktadır.

SEV ile birlikte Türkiye’de Hıristiyan Protestan misyonerliği yapan ÇEV, aynı zamanda bir deprem projesi için de Amerikan Board’dan para yardımı istemiştir.

ÇEV’in para yardımı istediği Amerikan Board, Dünya Kiliseler Birliği’ne bağlıdır. Amerikan Board’un bünyesinde bulunan Protestan Kilisesi, 1830 yılından beri Türkiye’de faaliyet göstermektedir ve emrindeki İncil Evi (Bible House) Şirketi aracılığıyla misyonerlik faaliyeti yürütmektedir.

 

 

 

Şimdi, bir de ÇEV (Çağdaş Eğitim Vakfı)’nın Yönetim Kuruluna bir göz atalım:

 

ÇEV, Çağdaş Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu:

- Yönetim Kurulu Başkanı: Gülseven Yaşer

 

- 2. Başkan: (E) Org. Şener Eruygur

 

- Yönetim Kurulu Üyeleri: Prof. Dr. Nur Serter, Prof. Dr. Necla Ara, Pınar Tünenç, (E) Tuğgeneral İdris Koralp, Yusuf Güsar, Leyla Pekcan.

 

20 Nisan 2001 tarihli MİT raporunda Protestan Misyonerliği yaptığı kesinleşmiş Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV)’in 2. Başkanı (E) Org. Şener Eruygur, 25 Haziran 2006 tarihinden beri Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)’nin Genel Başkanıdır!

 

20 Nisan 2001 tarihli MİT raporunda Protestan Misyonerliği yaptığı kesinleşmiş Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV)’in Yönetim Kurulu Üyesi

 

Prof. Dr. Nur Serter, 25 Haziran 2006 tarihinden beri Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)’nin Genel Başkan Yardımcısıdır!

Şimdi ADD üyelerine dönüp soruyoruz:

 

Siz bu durumu içinize sindirebiliyor musunuz?

Yılmaz Dikbaş

 

Araştırmacı-Yazar

 

Atatürkçülüğün bir maske olarak kullanılmak istendiğini belirten Yılmaz Dikbaş, 'Profesör unvanı bulunan ve kendilerine 'aydın' diyen insanların aslında
Atatürk'ü ve Atatürkçülüğü bir maske olarak kullandıkları ortaya konulursa, halkımız onlar hakkındaki en doğru kararı verir.
Biz onu yaptık. Şener Eruygur da Nur Serter de Atatürkçü söylemlerde bulunuyorlar, 'Biz Atatürkçüyüz' diyorlar. Ama biz insanların söylemlerine değil, eylemlerine bakarız. Bunlar Atatürkçü Düşünce Derneği'nin düşüncesine ters eylemler içindedirler. AB'den hibe almak Atatürkçü düşünceye tam terstir. Çünkü Atatürkçü olmak demek ulusal devlet yanlısı olmak demektir' diye konuştu.'

 

Gönderi tarihi:

SEV,ÇYDD,ÇEV ve benzerleri ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar da , bunların ardından gidenler acaba bu derneklerin neler yaptıklarını neler amaçladıklarının farkındalar mı? acaba...bu dernek ve oluşumların neyi savundukları ve neyin karşısında oldukları,mücadelelerinin kim ve kimler oldugu belli degil mi? Nur Serter, Türkan Saylan ve digerlerinin çoktan bunları içine sindirdikleri ve hatta özümsedikleri o kadar açık ki, söze bile gerek yok aslında.....

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.