Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Bazı arkadaşlar yine ayet cımbızlayarak ve hadis-tarih uydurmalarını dinin içine ilave etmeye kalkarak kendilerini biraz olsun rahatlatmaya çalışma yoluna gitmişler ama gördüğünüz gibi ayetlerin karşısında söyleyebilecek hiçbirşeyiniz kalmıyor.

 

1-Biraz olsun Kuran'ı bütünlük içinde okumuş olsaydınız, İslam'da Kuran'ın dışında ikinci bir kaynağın yasak olduğunu görürdünüz. Ama görseniz de böyle birşeyi kabul edemiyeceksiniz.Çünkü "sadece Kuran" ilkesini kabul ettiğiniz anda ateizmden diğer uydurma dinlere birçok bel bağladığınız inanç sisteminiz çöküverecek böyle.

 

İşin ilginci Kuran'dan bir haber insanların Kuran'ı okuduklarını zannetmeleri. Ama onları bu konuda çok fazla da suçlayamıyorum.Çünkü birçok müslüman da aynı hatanın içinde bugün.

 

Ne falanca riveyetler, ne filanca James Bond filmi ne de peygamberin vefatından sonra ortaya çıkan tasavvuf ve mezhep dinleri......ne de müslüman geçinen toplumların yaptıkları.......

 

Sadece Kuran, sadece Allah'ın sözleri islam'ın kaynağıdır.O'na hiçbir ortak yoktur.

 

Biraz Kuran'ı araştırmaya ve bütün halinde okumaya ihtiyacınız var gerçekten. Ama şu anda yaptığınız gibi hayali bir şekilde değil, gerçekten......

 

2-Nefsi müdafa savaşını isteyen ayetleri cımbızlayarak yine saldırı veya dini baskı isteniyormuş gibi gösterme çarpıtmasına bu forumda "Kuran'da sadece nefsi müdafaya izin vardır" başlıklı yazımda gerekli cevabı verdim, yapılan çarpıtmaların ipliğini pazara çıkardım. Ama hala sıkınılmadan ayet cımbızlayarak sıkıntılarını maskelemeye çalışan arkadaşlar var.Öncelikle forumdaki yazımı tekrar okuduktan sonra da Kurandaçelişki yoktur sitesinden bir dostun şu yazısını okuyarak Kuran'daki gerçek islam'ı öğrenmeye başlayabilecekler:

 

"Kuran’a göre savaşın sınırları

Kur’an’daki savaş ile ilgili ayetler inkarcılar tarafından kasıtlı olarak çarpıtılıp kullanılmaya çalışılmaktadır. Ayetlerdeki ifadeler metnin ana akışından koparılarak farklı yorumlanır. Oysa bu ayetler Kur’an’ın genel mantığı ve konunun akışına göre değerlendirilse durum daha bir açıklık kazanacaktır. Tevbe suresinde ki ayet şöyledir:

 

Kendilerine kitap verilenlerden, Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Resûlü’nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam’ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın. (9 Tevbe Suresi, 29)

 

Ayetteki ifadeye dikkat edilirse burada savaşmanın emredildiği insanlar tüm kitap ehli değildir. Bunlar kitap verilenlerden bir gruptur. Bunlarla savaşmak istenmesinin nedeni yine onların Müslümanlarla savaşmalarından dolayıdır. Eğer Tevbe suresi başından itibaren okunursa konu daha iyi anlaşılacaktır.

Savaş ile ilgili ayetleri Kuran’ın bütünlüğü içinde değerlendirmek lazımdır. Tüm bu iddiaların aksine Kuran’a göre savaş savunma amaçlı yapılmalıdır. Başka insanların topraklarını fethetmek için yapılan savaş Kuran’a göre dini bir savaş olamaz. Tarih boyunca fetih amaçlı İslam devletleri bazı savaşlar yapmış olabilir. Fakat bunların hepsi dini savaşlar değil, siyasi savaşlardır. Allah bu tarz bir savaşı yasaklamaktadır. Bakara suresinde şöyle buyrulmaktadır:

 

Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın, (ancak) aşırı gitmeyin. Elbette Allah, aşırı gidenleri sevmez.Onları, bulduğunuz yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, öldürmekten beterdir. Onlar, size karşı savaşıncaya kadar siz, Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kafirlerin cezası işte böyledir. Onlar, (savaşa) son verirlerse (siz de son verin); şüphesiz Allah, bağışlayandır esirgeyendir. (Yeryüzünde) Fitne kalmayıncaya ve din (yalnız) Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse, artık zulüm yapanlardan başkasına karşı düşmanlık yoktur. (2 Bakara Suresi , 190-193)

 

Bu ayetlerden anlaşıldığı gibi savaş ancak savaşanlara karşı yapılır. Üstelik bu savaşta aşırılığa gidilmemesi için Allah, inananları uyarmaktadır. Savaş esnasında karşı taraf savaşa son verip aman dilerse, Müslümanlar buna uyar ve savaşa son verirler. Kuran’da savaşın ancak savunma amaçlı olduğunu yukarıdaki ayetlerde görmüştük. Bunun dışında saldırı olduğunda ise Allah Müslümanların bu saldırganlığa karşı cevap vermelerini ve tüm güçleriyle bu saldırganlarla savaşmalarını ister. Tevbe suresindeki ayetler şöyledir:

 

Yeminlerini bozan, elçiyi (yurdundan) sürmeye çabalayan ve sizinle ilk defa (savaşa) başlayan bir toplulukla savaşmaz mısınız? Korkuyor musunuz onlardan? Eğer inanıyorsanız, kendisinden korkmanıza Allah daha layıktır. Onlarla çarpışınız. Allah, onları sizin ellerinizle azarlandırsın, hor ve aşağılık kılsın ve onlara karşı size zafer versin, mü’minler topluluğunun göğsünü şifaya kavuştursun. Ve kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (9 Tevbe Suresi, 13-15)

 

Savaşta kararlı ve güçlü olmanın hem savaşın daha çabuk bitmesini sağlayacağı, hem de muhtemel savaşlar için caydırıcı bir örnek oluşturacağı açıktır. Saldırganlara karşılık vermek ve onları bu hareketlerine pişman etmek sonuçta barışı korumak için en doğru yol olacaktır.

Bunun dışında bir de Allah, Müslümanlardan zayıf bırakılmış, eziyet gören, muhtaç insanlar için yine onları koruma amaçlı savaşa izin vermektedir:

 

Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahip) gönder, bize katından bir yardım eden yolla” diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz? (4 Nisa Suresi, 75)

 

Bu tür bir savaş da şiddetten değil aksine merhametten doğmaktadır. Zalimliğe karşı İslam, mazlumu kuşatıcı ve koruyucu olunmasını inananlara öğütler. Barış durumunda ise Allah, iman edenlerden iyiliği ve adaleti ister. Burada amaç savaşa karşı barışın korunup muhafaza edilmesidir:

 

Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. (60 Mümtehine Suresi, 8)

 

Karşınızdaki grup hangi dinden olursa olsun eğer barış içinde yaşamak istiyorsa, bunlara karşı inananların yaklaşımı Kur’an’a göre sadece dostane bir yaklaşım olabilir. Dolayısıyla bu ayetler bir bütünlük içinde okunup değerlendirildiğinde ortada bir çelişki yoktur. " (yazan Ella)

 

 

 

Evet Kuran'a göre yaratılmışlara kölelik veya köle edinmek kesinlikle cehennemlik bir suçtur ve yasaktır.

 

Ve yine Kuran'a göre herkes inancında hürdür ve bu hür yaşantısı sonucunda ahirette yaptıklarından sorumlu tutulacaktır.Kimse kimseye inancından dolayı tokat dahi atamaz yoksa Rablik taslayarak kendisine yazık etmiş olur.

 

Yalnız Kuran.

 

Selam ve sevgiler.

Gönderi tarihi:

Yani bumudur sizlerin hurluk anlayisi ben burdan hur olma sonucunu cikarmadim....

Daha cok daha oncede soledim ''Siz borunuzu otturdugunuzumu saniyorsunuz''Yine efendi benim sonucunu cikarmadan edemiyorum...

 

Yok hayır onu yapan sizsiniz.:)

 

Bu dünyaya imtihan(sembol örnek) amaçlı geldiğine göre, özgürce inkarını veya puta tapımını yapabileceksin ki amacına ulaşmış olsun bu hayat.

 

Yoksa doğrudan cennete veya cehenneme koyulurdu insanlar, bu dünya deneyimine gerek kalmazdı. Bu sebeple bu dünyada hürsün.

 

Şimdi ahirette sonucuna katlanmayı hür olmaya ters bir durum olarak değerlendirdin:). Ama şu ana kadar ki çırpınmanız, sanki kuran'ın insanların bu dünyada zorla müslüman olmasını istediğini iddia etmek şeklindeydi. Gördüğünüz gibi böyle birşey yok. Yüzde yüz hürsün inanıp inanmamakta.Hiçkimse sana tokat bile atamaz inancından dolayı.Sadece nefsi müdafaya izin vardır.

 

Selam ve sevgiler.

Gönderi tarihi:
Kur’an’daki savaş ile ilgili ayetler inkarcılar tarafından kasıtlı olarak çarpıtılıp kullanılmaya çalışılmaktadır. Ayetlerdeki ifadeler metnin ana akışından koparılarak farklı yorumlanır. Oysa bu ayetler Kur’an’ın genel mantığı ve konunun akışına göre değerlendirilse durum daha bir açıklık kazanacaktır. Tevbe suresinde ki ayet şöyledir:

 

Üç tane ayetin içinde yüzlerce savaş ayetini yok buharlaştırıp yok ettin.Sana belki yüz defa soruldu emre ama bir türlü cevap vermedin.Savunduğun insanları nediye malı alınır.Kuranda enfal diye müstekil bir sure var. Yani savaştan elde edilen malllar.

 

2-Nefsi müdafa savaşını isteyen ayetleri cımbızlayarak yine saldırı veya dini baskı isteniyormuş gibi gösterme çarpıtmasına bu forumda "Kuran'da sadece nefsi müdafaya izin vardır" başlıklı yazımda gerekli cevabı verdim, yapılan çarpıtmaların ipliğini pazara çıkardım. Ama hala sıkınılmadan ayet cımbızlayarak sıkıntılarını maskelemeye çalışan arkadaşlar var.Öncelikle forumdaki yazımı tekrar okuduktan sonra da Kurandaçelişki yoktur sitesinden bir dostun şu yazısını okuyarak Kuran'daki gerçek islam'ı öğrenmeye başlayabilecekler:

 

Evet haklısın aslında dinde bir bahane.Herşey maddi çıkar için. Yani anlayacağın yapılan savaşlar salt maddi rant elde etmek içindir.Tevbe suresini biz baştan sona okumuyoruz zannette

 

 

tevbe 33- O öyle bir Allah'dır ki, Resulünü hidayetle ve hak dinle bütün dinlere üstün kılmak için göndermiştir. Müşrikler hoşlanmasalar da. 34- Ey iman edenler, şurası bir gerçektir ki, yahudi hahamları ile hıristiyan rahiplerinin bir çoğu insanların mallarını haksız yere yerler ve Allah yolundan saptırırlar. Bir de altın ve gümüşü hazineye doldurup, onları Allah yolunda sarfetmeyenleri bu yüzden acıklı bir azap ile müjdele!

 

35- O gün o altın ve gümüşlerin üstü cehennem ateşinde kızdırılacak da bunlarla alınları, yanları ve sırtları dağlanacak (onlara): "İşte bu kendi canınız için saklayıp biriktirdiğiniz şeydir. Haydi şimdi tadın bakalım şu biriktirdiğiniz şeyin tadını!" denilecek.

 

Muhammed gözünü takmış bir kere onların servetine.İlkönce azapla korkutuyor.Baktıki olmuyor o zaman savaşla yani zorlaa.

 

Yığın yığın altın ve gümüş şahane, savunmak bahanee

Gönderi tarihi:

Hayır sevgili Haksöz.

 

Hepsi de savunma savaşı. Ama bunu artık sen de gördüğünden, sadece ayet cımbızlamayla nefsi müdafayı , hücum emrediliyormuş gibi göstereceksin. Çünkü artık son çaren, numaran bu kaldı. Bu çılgınlığının da boş olduğunu gördüğünde zaten gerçeklere doğru yol alacak ve dogmalarından sıyrılmaya çalışacaksın.

 

Bak şimdi de servetlerini yığan,haksız kazanç elde eden ve kimseyle paylaşmayan insanları yeren ayetleri de savaşta mala göz koymakla itham etmeye başladın :) yakında da namaz kılın diyen ayetleri savaş ayeti diye sunmaya çalışacaksın :) Çünkü artık hareket alanın daralıyor ve inkar için yeni rahatlatıcı uydurmalara başvurmak zorundasın.

 

Selam ve sevgiler.

Gönderi tarihi:
Bak şimdi de servetlerini yığan,haksız kazanç elde eden ve kimseyle paylaşmayan insanları yeren ayetleri de savaşta mala göz koymakla itham etmeye başladın yakında da namaz kılın diyen ayetleri savaş ayeti diye sunmaya çalışacaksın Çünkü artık hareket alanın daralıyor ve inkar için yeni rahatlatıcı uydurmalara başvurmak zorundasın.

 

Haksız kazanç elde ediyorlarmış.Nerden biliyorsun? Kuran diyor deme sakın.Paylaşmıyorlarmış

 

Niye paylaşsınlar adamlar ? Sanane, Muhammede ne.Allaha ne ? ***************

Gönderi tarihi:

Kaynuka; kuyumcu anlamına gelmektedir. Gerçekten de onlar İslâmiyet'in başlangıcında bu mesleği yapıyorlardı. Ayrıca umûmî ticaretle de meşgul oluyorlardı. "Sûk beni Kaynuka=Benî Kaynuka Çarşısı'nda hatıraları kalmıştır (M. Hamidullah, a.g.e. I, 405).

 

Bak şimdi de servetlerini yığan,haksız kazanç elde eden ve kimseyle paylaşmayan insanları yeren ayetler (Emre)

 

Emreciğim koskoca bir tarihi çöpe atarsan elbetteki böyle ****** yorumlar yapmak zorunda kalırsın.Adamların mesleği kuyumculuk, bunun neresi haksız kazanç ? Pes valla. Madem bunu savunuyorsun,kuyumculara git ve deki

 

Siz haksız kazanç elde ediyorsnuz,ve kimseyle altınlarınızı paylaşmıyorsunuz,sizleri; Allah yolunda altınlarınızı insanlarla paylaşmaya davet ediyorum de bakayım sana ne diyecekler?

Gönderi tarihi:

Sayın bilimselci..

Onların hepsi evrenseldir

Merhaba Kralx,

Dünyadaki müslümanlardan başka tüm insanları dışlayan bir din asla ve asla evrensel olamaz.

Unutmayınki bu dine inanmayanlarda bu evrende yaşadığına göre.

Ve sizin dininizde bu evrende yaşayan o insanları dışladığına göre; sizin kitabınızdaki hiçbir ayet evrensel olamaz.

Siz onu evrensel saysanız bile Evrensel onu evrensel saymaz.

Saygı ve sevgilerimle.

Gönderi tarihi:

Merhaba Kralx,

Dünyadaki müslümanlardan başka tüm insanları dışlayan bir din asla ve asla evrensel olamaz.

Unutmayınki bu dine inanmayanlarda bu evrende yaşadığına göre.

Ve sizin dininizde bu evrende yaşayan o insanları dışladığına göre; sizin kitabınızdaki hiçbir ayet evrensel olamaz.

Siz onu evrensel saysanız bile Evrensel onu evrensel saymaz.

Saygı ve sevgilerimle.

 

Hayır asıl onları batıllıkla itham ettiği için evrensel oluyor.

 

İspata dayalı gerçek bilgiye iman edin, batılların-hurafelerin peşinden gitmeyin diyerek onları yasaklamak evrensel olmadığının değil, evrensel olduğunun ispatıdır.

 

Aynı şekilde cinayet işlemeyin, hırsızlık yapmayın diyerek bu davranışları dışlaması onun evrensel olmadığını değil, evrensel olduğunu gösterir.

 

Allah tektir ve ortak koşmayın deniliyor ayetlerde. Eğer bir insan hristiyan, yahudi veya başka bir inançtan bile olsa, bu şirk günahına batmadıysa cennetin kapılarının ona kapalı olmadığını söylüyor. Allah'ın yasakladığı sadece "sapkın -kötü" şeyler. Bu da sizin savınızın tam tersine, evrensel olduğunu gösteriyor. Yok eğer bunlara ses çıkarmasaydı asıl o zaman evrensel olamazdı.

 

Batıl inanış ve kötü davranışları dışlaması, onun zamanlar ve bölgelerüstü evrenselliğini çok net bir şekilde veriyor.

 

Selam ve sevgiler.

Gönderi tarihi:
Merhaba Kralx,

Dünyadaki müslümanlardan başka tüm insanları dışlayan bir din asla ve asla evrensel olamaz.

Unutmayınki bu dine inanmayanlarda bu evrende yaşadığına göre.

Ve sizin dininizde bu evrende yaşayan o insanları dışladığına göre; sizin kitabınızdaki hiçbir ayet evrensel olamaz.

Siz onu evrensel saysanız bile Evrensel onu evrensel saymaz.

Saygı ve sevgilerimle.

 

İnsanları kötülükten arındırmak, iyiliği emretmek evrensellik değil mi?

Çok soyut ve yüzeysel yorumlar konuyu boğuyor..

Bu yüzden karşı çıktığınız meselerde detaylı tez öne sürerseniz daha anlaşılabilir ve daha faydalı yazılar yazmış oluruz..

 

Saygılar..

  • 3 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Kuran köleliği kesin bir şekilde yasaklar şeklinde bir topic açmak için kuranın köleliği "kesinlikle yasakladığı" bir ayet getirip sunmak gerekirdi. Kuranda köle serbest bırakmak ise benim bildiğim tüm ayetlerde fidye karşılığıdır (Fidyecilik) veya suç işleyenlere ceza olsun diye verilmiştir.

Üstelik kuran köleliği yasaklamıştır demek, kurandaki içinde köle ve cariye kelimesi geçen bütün ayetlerin rafa kaldırılması demektir. Buda kuranı tarhip etmektir ve cezası çok büyüktür.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.