Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

1964 yılında kendisine verilen ödülü tereddütsüz reddetmişti Sartre. Tarihte çok az yazara ve düşünce adamına nasip olabilecek yüksek bir erdemliliğe sahipti kuşkusuz. Gerekçesi bu erdemliğine yakışır bir vaziyette idi. Fransa’nın sadece Cezayirliyim demelerinden ötürü milyonlarca Cezayirliyi kıyımdan geçirmesiydi gerçek neden. Cezayirlilerin Fransa’ya karşı yürüttükleri bağımsızlık savaşına bir Fransız olarak yürekten destek veriyordu.”Ben insanlık adına eserlerimi oluştururken ve bu uğurda mücadelemi verirken inanın çok büyük ödüller aldım. Nobel’in şimdilik buna sağlayacağı bir katkısı olmayacaktır. Hem bunu evimde koyacak yer bile yok” derken asil bir duruş sergilemiş oluyordu ve tarihte erdemli bir insan olarak yerini çoktan almıştı bile..

 

İnsanlık adına yürütülen her mücadele kutsaldır. Savaşlarda çocukların öldürülmesine hayır diyebilmek, sınırları, kimlikleri, namusları, duyguları, inançları paramparça olmuş insanların yanında olmak ve onları kollarımızın arasına alarak biz kardeşiz diyebilmek gerçekten duyguların, sözlerin, bu uğurda kaleme alınan yazıların en asili ve en yücesidir. Orhan Pamuk Türkiye’nin Ermeni soykırımı yaptığını ve Kürtleri acımasızca öldürdüğünü iddia ederken ve bu anlamda Ülkesini Dünya kamuoyu önünde kınarken yanı başında öldürülen binlerce çocuğun, kadının, masum insanların sorumlularını dilinin ucuyla eleştirmesi erdemli bir insana yakışmayacak bir tavırdır. Beklerdik ki bu ülkenin bir ferdi olarak ABD ve İsrail’in Ortadoğu’daki katliamlarına bir tepki olarak bu ödülü reddetsin! Ve Ortadoğu halklarının yani ezilenlerin, çocuklarına kadar her şeyleri ellerinden alınanların yanında olsun ve onlar benim kardeşimdir diyebilsin. Ne yazık ki ne böylesi bir söz duyduk ağzından ne bu uğurda kaleme aldığı bir yazısını okuduk. Bir Türk’ün Nobel ödülü almasından kaynaklanan tarif edemeyeceğimiz bir yere oturtamayacağımız ilginç bir sevinç ve gurur yaşanmakta ülkemizde.

 

“Mutlu bir karamsar” olduğunu her fırsatta dillendiren Bertrand Russell 1950 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü aldığında bir yığın erdemli tavırları, insanlık adına verdiği mücadeleleri de

 

beraberinde getirmişti. I. Dünya Savaşına karşı çıktığı için hapse atılmıştı. II. Dünya Savaşından sonra nükleer silahların yayılmasını engelleyen mücadelelerin içinde yer almıştı.

 

ABD’nin Vietnam’daki savaşına ilk karşı çıkanlardandı. ABD’nin Vietnam’daki suçlarını yargılayan uluslararası mahkemenin de başkanlığını yapmıştı. Burada mühim olan Nobel Ödülünü alan ya da reddeden yazarlar değildir. Mühim olan bir insanın yaşadığı çağla ilgili gösterdiği tutum ve tavırlardır. Şimdi bunlardan en yenisi Nobel ödüllü Orhan Pamuk’un

 

içinde yaşadığı yüzyılın en büyük sorununun Ermeni sorunu olduğu tartışmasız kabul edilebilir mi? Kesinlikle hayır! Sınırların ortadan kalktığı, Ülkelerin yerle bir edildiği, çocukların öldürüldüğü, halkların birlik ve beraberliklerinin baltalandığı ve bütün bunları hukuk tanımaz bir şekilde yapanların ABD ve İSRAİL olduğu gerçeği göz ardı edilebilir mi? Elbette bir düşünce adamının, bir roman yazarının bütün bu olumsuzlukları engelleyebileceği düşünülemez. Ama bunlarla ilgili göstereceği tutum, tavır, eylem, söz, mücadele vs. muhakkak olmalı değil midir?

 

Bugün Ortadoğu’da yaşayan insanların varlıkları, yaşadıkları, hesaba katılmaksızın bir kitap yazılabiliyorsa ya da bir söz söylenebiliyorsa özgür olmanın anlamı üzerine vicdanlar yeniden sorgulanmalıdır.

 

Ülkemizde yaşadığı yerle ilgili, bölge ülkelerdeki sorunlarla ilgili o kadar keskin yazılar yazan ve erdemli davranışlar sergileyen yazarlar var ki, bu durum memnuniyet vericidir. N e yazık ki bu tip yazarlara gerek Dünya’da gerekse ülkemizin seçkin! Medyasında değer verilmemektedir. Medya cumhurbaşkanının daha hala Orhan Pamuk’a tebrik etmemesini içerlemektedir. Bir kez daha gördük ki istedikleri yazarı istedikleri yere getirebiliyorlar, istemediklerini ise silikleştirip kaybettiriyorlar. Olsun biz yine Nihat Genç, İsmet özel, Yusuf Kaplan vb. yazarlarımızı okumaya devam edeceğiz.

 

Ufuk Coşkun

 

Öğretmen-Sen Genel Teşkilatlanma Sekreteri

Gönderi tarihi:

Varoluşçuluğun bir takım ilkeleri vardır ve bunlardan bence en önemlileri Sınırsız Özgürlük ve Sorumluluk İlkeleridir. İnsanlar özgürdür, nasıl isterse o şekilde davranır. Böylece kendi varoluşunu yaratır. fakat özgür iradesiyle almış olduğu karar her ne olursa olsun bunun sonucundan da kendisi sorumludur. Sartre'in özellikle sorumluluk ilkesiyle ilgili olarak söylediği çok bilinen bir söz vardır :Ben herşeyden sorumluyum, savaşı ben ilan etmişim gibi, savaştan sorumluyum. Şimdi böyle düşünen bir düşünce adamının, MARCUS'un aşağıda anlattığı sebepler de göz önüne alındığında kendisine verilen Nobel Ödülünü tabiki tereddütsüz reddetmesi gerekir.

 

1964 yılında kendisine verilen ödülü tereddütsüz reddetmişti Sartre. Tarihte çok az yazara ve düşünce adamına nasip olabilecek yüksek bir erdemliliğe sahipti kuşkusuz. Gerekçesi bu erdemliğine yakışır bir vaziyette idi. Fransa’nın sadece Cezayirliyim demelerinden ötürü milyonlarca Cezayirliyi kıyımdan geçirmesiydi gerçek neden. Cezayirlilerin Fransa’ya karşı yürüttükleri bağımsızlık savaşına bir Fransız olarak yürekten destek veriyordu.”Ben insanlık adına eserlerimi oluştururken ve bu uğurda mücadelemi verirken inanın çok büyük ödüller aldım. Nobel’in şimdilik buna sağlayacağı bir katkısı olmayacaktır. Hem bunu evimde koyacak yer bile yok” derken asil bir duruş sergilemiş oluyordu ve tarihte erdemli bir insan olarak yerini çoktan almıştı bile..

 

Fakat benim aklımı karıştıran bi de şu var ki sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim; Sartre'nin Nobel ödülünü ödülü almak istemeyişinin sebebini anlatmak üzere 23 Ekim 1964 yılında Le Figaro isimli gazeteye gönderdiği mektup...

 

öncelikle bu ödülü almadığı için ortaya çıkacak skandaldan dolayı özür dileyerek başladığı mektubunda, ödüllerin kime gideceğini belirleyen İsveç Akademisi'nin karar verikten sonra değişiklik yapmadığından haberi olmadığını, ancak daha önceleri kurula mektuplar yazarak ödülün kendisine verilmesini engellemeye çalıştığını belirtmiş. mektubunda, amacının asla Akademi'yi ya da ödülü küçümsemek olmadığını, kendi kişisel ve nesnel görüşleri sebebiyle ödülü kabul etmeyeceğini belirtmiş.

 

Kişisel sebebi: Sartre, bir yazarın görevi ne olmalıdır anlayışı doğrultusunda resmi ödülleri her zaman reddettiğini, bu yüzden Nobel'i de reddedeceğinin de önceden tahmin edilmesi gerektiğini açıklamış. Aynı nedenlerden dolayı Legion d'Honneur'u (Fransa Hükümeti tarafından verilen en yüksek rütbeli nişan ki bu nişana layım görülen insanlarFransız hükümetinden yıllık gelir alırlar ve vergi ödemezler Yaşar kemal, Ara Güler, Sakıp Sabancı) da bu nişana sahiptirler) geri çevirdiğini ve College de France'da (herkese açık, diploma gerektirmeyen, entellüektelliği oldukça önemseyen ve çok iyi öğretim görevlileri ve dersler olan bir kolej) görev almayı da reddettiğini, hatta kendisine önerilse Ordera Lenina'yı (Komünist dönemlerdeki Sovyetler Birliği'nin en önemli ödülü) bile reddedeceğini eklemiştir. Sartre'a göre bir yazarın resmi kurumlarca bahşedilen böyle bir ödülü kabul etmesi, onun kişisel hedeflerini ödül veren bir kuruma göre yönlendirmesi anlamına geliyormuş, her şeyden önce, bir yazarın kendisinin bir "kurum" a dönüştürülmesine izin vermemesi gerektiğine inanıyormuş.

 

Nesnel nedenleri: Doğu ve batı arasındaki kültürel alışverişin insanlar ve kültürler arasında, herhangi bir kurumun aracılığı olmadan yapılması gerektiği tezini öncelikli neden olarak göstermiş. Ayrıca, Sartre'a göre, geçmişteki ödüllerin dağıtımı da her ideoloji ve ulustan yazarları eşit bir şekilde temsil etmemekte ve eğer bu ödülü alırsa haksız yorumlarla karşılacağını düşünmüş olmasıdır.

 

sartre resmi açıklamasını isveç halkından özür dileyerek bitirmiştir.

 

Şimdi bundan da hariç yine okuduğum bir yazı var ki orada da Sartre'nin, bu ödülün kendisine verilmesinden yanlış hatırlamıyorsam 11 yıl sonrasında İsveç Akademisi'ne başvurarak ödülü alıp alamayacağını, ödülü alamıyorsa da para ödülünü alıp alamayacağını sorması bunun karşılığında Akademi'nin kuralları çerçevesinde böyle bir isteği kabul edemeyeceini açıklaması gibi bir durumda söz konusu.. Açıkçası benim kafam karışık. Bunların doğruluk payından yüzde yüz emin değilim tabiiki, amacım bu konuda farklı söylemlerin de olduğunu sizlere göstermekti.

 

Herneyse gelelim Orhan Pamuk'un ödülü reddetmeyişine... Şöyle bir düşünelim öncelikle, Jean Paul Sartre, yani 20. yüzyıla damgasını vurmuş en ünlü düşünürlerden, filozoflardan biri... Belki önümüzdeki yüzyıllara da damgasını vurmaya devam edecek biri.. Bütün dünya tarafından tanınıyor ve hala bile görüşleri bir çok insan tarafından benimseniyor... Yani o ödülü alsa ne olur, almasa ne olur bu onun ününe daha ne kadar ün ekleyebilir ki... Diğeri bir Türk yazar, tanınıyor gibi görünse de onun tanınmışlığı Sartre ile kıyaslanamaz bile bi kere... Neden reddetsin ki bu ödülü merak ediyorum. Bu onun edebi tanınırlığı, kariyeri açısından çok önemli bir ödül... Ermeni meselesiyle ilgili söylemiş olduğu sözlerden dolayı bu ödülün kendisine verildiği düşünülüyor degil mi? Ödülü almaması demek, söylemiş olduğu sözleri de geri alması demek degil midir? Fakat eger Pamuk bu düşünceye sahipse neden sözlerini geri almasını bekliyoruz ki kendisinden... Ya da neden bu ödülü reddetmesini bekliyoruz ki... Nobel Edebiyat Ödülü'nü haketmiş ya da haketmemiş almış ya da almamış beni çok ilgilendirmiyor açıkçası... Bununla ne gurur duyuyorum ne de bu ödülü aldı diye kendisini lanetliyorum. Yani nötrüm... Sadece ne bekliyorsunuz, niye bekliyorsunuz onu anlamıyorum. herşey çok açık degil mi? Ortada bir ödül var ve bir sebeple, ama sebebi ne olursa olsun bu adama verilmiş ve o da almış. Artık reddetmezzzzzz.. Kim ne derse desin, kim ne düşünürse düşünsün... Düşüncelerinize önem vermiş olsaydı zaten istenilmeyen o sözleri de söylemezdi... haaa tamam herşeyi geçtim, bundan 10 yıl sonra bir şekilde bu sözler, ya da yaşanmış bu olay unutulacak, çünkü biz çok şeyleri unuttuk Türk ve Dünya milleti olarak, geriye Nobel ödüllü Orhan Pamuk kalacak... İşte tekrar soruyorum neden reddetsin ki?

 

Diyorsunuz ki Sartre Nobel Ödülünü almadı, Orhan Pamuk niye alıyor... Yukarda eklediğim bir parantez içi cümle vardı Legion d'Honneur'u ile ilgili ve bu ödülü kabul etmiş bazı Türklerin isimleri... Madem Jean Paul aynı nedenlerden dolayı bu ödülü de reddetti o halde neden Sakıp Sabancı, Ara Güler, Yaşar Kemal bu ödülleri aldı. Onların da bu ödülleri sizin kurduğunuz bu mantığa göre reddetmeleri gerekmezmiydi?...

Gönderi tarihi:

Bu arada şunları da eklemek isterim ki, Sevgili Marcus sözlerim de geçen SİZ kelimesiyle bireysel olarak sadece sizi kastetmedim... Sartre'nin zamanında ödülü almayıp da Orhan Pamuk'un ödülü almasını onaylamayanlaraydı aslında benim burada anlatmak istediklerim... Neden buraya yazdım çünkü actığınız başlık yani "Orhan Pamuk ve Jean Paul Sartre" başlığı benim bu konuda düşündüklerimi, okuduklarımı yazabileceğim en uygun başlıktı. Tabiki yazdıklarınızı okudum ve ne demek istediğinizi gayet iyi anladım. Yazdıklarınızla ilgili hiç ama hiç problemim yok, hatta keşke olabilseydi ama olmadı yani... Ortada artık olmuş bitmiş bir durum vardır ve tartışılacak birşey kalmamıştır bence... Yani yorgan gitti kavga bitti meselesi aslında... Ama nedense biz hala giden yorganın kavgasını yapmaktayız.

Gönderi tarihi:

Sayın gloria

 

marcus arkadaşımızın bu iki kişi arasında ki düşünce ve tutum farklılıklarını gözönüne koyduğunu düşünüyorum. ama bende sizin gibi neden reddetsin ki diyorum. tabiki reddetmez adam bu ödülü alacağını biliyordu (ödül yanında tonla da para aldı) o yüzden onursuzca vatandaşını aşağılayan bir adam olarak bu ödülü reddetmek gibi bir düşünceside olamaz.

bu tür adamların aldıkları ödülün bizim için bir kıymeti yoktur. ama sevinmek isteyen sevinsin zaten buna da engel olamayız ki.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.