Misafir isimsizuye Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2006 Yıl: 1965 “Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle ‘akşam-ı şerifleriniz hayrolsun’ dedim..” Yıl: 1975 “Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle ‘iyi akşamlar’ dedim..” Yıl: 1985 “Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonra kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle ‘hayırlı akşamlar’ dedim..” Yıl: 1995 “Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fenâ hâlde kal geldi yâni.. Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim.. Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle ‘selâm’ dedim..” Yıl: 2006 “Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni.. Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni.. Ama concon muyum ki ben, baktım ki o da bana kesik.. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin.. ‘Hav ar yu yavrum?’” Yıl: 2026 “Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden.. Off, ay dont nov âbi yaa.. Ama o da bana öyle baktı, if so âşık len bu manita.. ‘Hay beybi..’” … Hâlâ vakit var!.. Alıntı
Φ kibrit Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2006 Ben gidiyorum Ben gelemiyeceğim Sen geliyormusun? Çümlelerindeki ben ve sen'i silmeye çalıştım.Beceremedim. Kaabiliyetsiz miyim acaba? Cümlede neden ben veya sen kelimeleri kullanılıyor? Onsuz da aynı manada. Hemde kelime tasarruflu ? Alıntı
Φ Evrensel Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2006 Türkçenin bozulması kaçınılmazdır. Çünkü Türkçeyi koruyalım demekle Türkçe korunmaz. Türkçeyi bozanların neden bozduklarını bulmadan, Türkçeyi koruma çabaları nafiledir. Türkçenin niçin bozulduğu konusunda birkaç örnek vereyim: 1- Batı toplumuna duyulan özenti. Bunun sebebide doğu kültürünün iticiliği ve çağ dışılığı. 2- Teknolojinin batıda gelişmesi sebebiyle, pekçok teknolojik ürünlerin batı dillerinden isimler alması. 3- Bir önceki nesilin gericiliğine duyulan öfkenin tepkisi. 4- Bir önceki nesili beğenmemenin verdiği tepki. 5- Batı mallarını duyulan güven ve doğu mallarına duyulan güvensizlik. 6- Ekonomik zayıflığımız.. Diyemeyiz çünkü ekonomik zayıflığımızda aşağıda yazacaklarımın eseridir. Peki biz batılımıyız? Doğulumuyuz? Topraklarımızın çoğunluğu doğuda, dinimiz doğuluların dini. Orta asyadan göç etmişiz demekki biz doğuluyuz. Dikkat ederseniz, dilimize Arap dillerinden hiçbir yeni kelime girmiyor, hep ingilizceden veya diğer batı dillerinden giriyor. Eğer bizim atalarımızda hurafelerle uğraşmak yerine bilimle, sanatla, teknolojiyle yeterince çalışarak yaşasalardı, şu anda batılılar bize özenecekti, bizim teknolojimizden kelimeleri alacaklardı. Dolayısıyla bizim dilimiz değil, onların dilleri bozulacaktı. Ne demişler: Ne ekersen onu biçersin. Saygılarımla. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.