Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2006 Bir zamanların büyük britanyadan sonra, tarihin en büyük sömürgeci gücü olarak bilinen Fransa. Yine Resmi olarak sömürge statüsünde bulunduğu ülkeyi en son terkeden ülke olmuştur. Yani Cezayir'i 1994 yılında Fransa Ruanda daki pazarının tehlikeye girdiğini farkedince. Desteklediği 100.000 Hutu Milisini silahlandırıp. Tutsilerin ellerinde tüm silahları askerlerin toplatıp. Hutulara 1,000,000 tutsiyi katlettirmiştir. Hemde 3 aylık bir süre içerisinde. Bu rakam, İkinci dünya savaşında Hitlerin 7 yılda 6 milyon kişiyi katlettirdiğini düşününce Hitler nazizmini bile gölgede bırakacak bir rakamdır. 1 ,000,000 tutsi fransız destekli Hutular tarafından. kliselere doldurup yakılarak, linç edilerek, parçalanarak, taranarak öldürülmüştür. Fransa katliam sürerken Birleşmiş Milletlerin müdahelesine, Kendi askerleri için tehlike yaratacağı gerekçesiyle karşı çıkmış. BM güvenlik konseyi daimi üyesi olarak. Müdahele önerisini VETO etmiştir. Tabi BM de fazla ısrarcı olmamıştır. Bir GK üyesinin katliamı karşısında. Bu toplu bir katliama hadi cezayiride saymazsak ta ilk karışması değildir. Yine kamboçyada Fransanın desteklediği Pol-Pot'un Vietnamlılar tarafından iktidardan indirilene kadar yaptığı katliamları biliyoruz. Fransızlar tanrının kendilerini bu dünyayı yönetmek için yarattığına inanırlar. Tıpkı sömürgeci britanyalılar gibi. Ancak Ruandada devrimci subayların karşı darbe düzenleyip hutuları bozguna uğratmasından sonra. Ruandayı da kaybetmesiyle. Kendini Dünyanın efendileri sıralamasında geride hissetmiştir. Yugoslavya savaşında. Avrupa Ordusunun liderliğini ve dolayısıyla parçalanmış Yugoslavyada hakimiyeti Almanya'ya kaptıran Fransa'nın ABD'nin Irak işgaline muhalefetide bu eksendedir. Yani dünyanın eski "abi" lerinden Fransa kendini oyun dışında bırakılmış hissetmektedir. Tarihsel Düşmanı Almanya Avrupa Birliğinin lider ülkesi haline gelmişken. Fransa dünyanın efendileri arasında sayılmadığı korkularını yaşamıştır. Irak savaşı başlarken Fransa'nın "şiddetli" muhalefetine binayen dünya basını "Fransa Yine İmparatorluk Rüyaları Görüyor" manşetleriyle yorumlamıştır. Peki bu gün Fransa Neden Ermeni Soykırımını suç sayan bir yasayı çıkarmaktadır. Sadece ülkesinde yaşıyan Ermeni Lobilerin faaliyetleri neticesinde mi ?. Ya da salt Türkiyeyi sıkıştırmak için mi. Hayır. Ermenistan bu gün yüzünü batıya dönmeye hazırlanan bir devlettir. Ermenistanın tarihi boyunca koyu Rus yandaşı çizgisi Turuncu devrimlerden sonra değişmiştir. Bu güne kadar Rus hakimiyetinde olan Ermenistan Pazarı tüm emperyalist devletlerin iştahını kabartmaktadır. Ancak Fransa iyi ilişkiler geliştirsede. Amerika gibi Ermenistanla arasında büyük bir geçmişe dayanan problem vardır. şudur : Amerika ve Fransa, Ermenistan- Azerbaycan savaşında Azerbaycanı desteklemiştir. Bu güne kadarda. Ermenistan, Rus yandaşı. Azerbaycan ise batı yandaşı bir devlet olagelmiştir. Sovyetlerin dağılmasından beri. Şimdi Ermenistanın Abiliği rolunu üstlenen Fransa ( Bir dönem Özalda Türki devletler için bu role soyunmuştu) Dikkat edilirse. Fransanın - Ermeni Soykırımını tanıyın - Ermenistanla olan sınır kapınızı açın Talepleri uzun süredir gündemdedir. Fransanın Ermenistanla olan sınır kapımızı neden açmamızı istediği aşikardır. Bir an önce Batıya yüzünü yeni dönen Ermenistan Pazarının tek hakimi olmak istemektedir. Bu yasa ulusal meclisin gündemine girmeden önce. Chiraq, Ermenistana resmi temaslar için gitmiş. Bu temaslar sırasında Türkiyenin Ermeni soykırımını tanıması talebini yinelemiş. Ve dönüşündede Yasa meclis gündemine gelip. Meclisin onayını almıştır. Türkiye pazarının onda biri kadar büyük olamıyacak Ermenistan pazarı için Fransa Türkiyenin tepkisini nasıl göze almıştır sizce. Bunuda bu forumda insanalrın pasifizasyona ne kadar özlem duyduğunu okuyarak anlıyabilirsiniz. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2006 Ne yapılmalı? Her şeyden önce tepkisiz kalınmamalıdır. Öncelikle Beyoğlu’ndaki ‘Fransız Sokağı’na, yeniden eski adı olan ‘Cezayir Çıkmazı Sokağı’ ismi verilmelidir. Sokağın en güzel yerine Fransızların katlettiği Cezayirliler için bir anıt dikilmelidir. TBMM’de Fransa’nın Cezayir’de yaptığı soykırımı tanımak ve bu soykırımı inkar edenlere cezai müeyyide uygulanmalıdır. Üniversiteler, Yerel Yönetimler ve Sivil Toplum Kuruluşları Fransa'nın yaptığı soykırımlara yönelik tedbirler almalıdır. Ondan da öte; Türkiye’de iş yapan Fransız firmalarına ve Fransız mallarına ambargo uygulanmalıdır. Diğer taraftan bu yasanın geçmesinden en çok Ermenistan'ın etkileneceği, başlatılmaya çalışılan diyalog ortamının baltalanacağı hem Avrupa'ya ve hem de Ermenistan'a net bir şekilde gösterilmelidir. Başlangıç olarak da Ermenistan Avrupa'daki lobileri vasıtasıyla Türkiye'ye yönelik hasmane duyguları desteklediği için şunların yapılabileceği net bir şekilde ortaya konmalı ve gerekirse de yapılmalıdır: 1- Her şeyden önce yaklaşık 70 bin civarında olan ve Türkiye'de kaçak olarak çalışan Ermeniler Türkiye'den sınırdışı edilmeli ve/veya edileceği açık bir şekilde ifade edilmelidir. Burada Rusya'nın Gürcistan'a karşı yaptığı ve Bangladeş'in KKTC'yi tanıdığında Yunanistan tarafından yapılan tehditleri hatırlanmalıdır. 2- Gürcistan'a uygulanan Rusya ambargosundan sonra tam anlamıyla Ermenistan'ın tek umudu Türkiye olmuştur. Zira bu ambargodan en çok Ermenistan etkilenmektedir. Ermenistan'ın bu türden hasmane duygulara sahip olmaya devam etmesi durumunda ekonomik ambargolar uygulanacağı, Gürcistan üzerinden giden mallara denetim getirileceği ve sivil uçuşların durdurulacağı hatırlatılmalıdır. 3- Ermenistan bu kriz ortamında net bir şekilde uyarılmalı ve Dağlık Karabağ'dan çekilmesi, Türkiye'den toprak taleplerinden net bir şekilde vazgeçtiğini bildirmesi, Anayasasında gerekli düzeltmeleri yapması, Türkiye'ye karşı mestenetsiz iddialardan vazgeçmesi gibi şartları kabul etmesi halinde derhal görüşmelere çağrılmalıdır. Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi - TÜRKSAM olarak Türk milletini tepkilerini ortaya koymaya çağırıyoruz. Eğer bu sese kulak veremezsek hem geçmişimize sürülmek istenen bu kara lekeyi kabullenmiş ve hem de geleceğimizi karartmış olacağız. TÜRKSAM tarihine leke sürülmek istenen bu milletin fertlerini milletvekillerini, bürokratlarını, yerel yöneticilerini, bilim adamlarını, akademisyenlerini, politikacılarını, devlet adamlarını, esnafı, köylüyü, çiftçiyi, memuru, öğrenciyi ve hepsinden önemlisi basını, kısacası herkesi göreve ve işbirliği için yardıma çağırmaktadır. TBMM’de kararlar alınmalıdır, yerel yöneticiler şehir meclislerinden kararlar çıkarmalıdır, Akademisyeler üniversite senatolarında kararlar almalıdır, dış politikada gerekli adımlar atılmalıdır, Fransız mallarına boykot uygulanmalıdır. Ermeni sorununda adeta bir “çiban başı” olan Fransa’ya karşı öylesine bir tepki gösterilmelidir ki, bir daha asla hiçbir ülke Türk tarihine böylesi bir çirkinlikte dil uzatmaya cesaret edemesin. Bütün bu gelişmeler tepkisiz kalan Fransız aydını da ayrıca kınanmalıdır. İfade özgürlüğünü dahi politik çıkar konusu yapan Fransanın bu tutumu karşısında bir zamanlar 'Sizinle aynı düşünceyi paylaşmıyorum, ama düşüncenizi ifade etmeniz için hayatımı feda edebilirim diyen Fransız düşünür Voltaire'nin kemikleri sızlıyordur herhalde! Not: Bu yazı geçtiğimiz yaz ayında Fransa’nın söz konusu yasayı meclis gündemine getirmesi öncesinde yayınlanmıştı. Ancak o günden bu yana herhangi bir çabanın gösterilememesi, bütün yazın 'uyunarak' geçirilmesi neticesinde bugün aynı durumla tekrar karşı karşıyayız ve bu yazı da maalesef güncellenerek yeniden yayınlanmaktadır. Gönül isterdi ki şimdi heyetler halinde son dakikada Fransa'nın yolunu tutan heyetler bütün yazı çalışarak geçirselerdi de şimdi bu durumla karşı karşıya kalmasaydık. Maalesef o kadar hadiseyle millet olarak karşı karşıya gelmemize rağmen hala akıllanamıyoruz, sistemli çalışmalar yerine son dakika heyecanları ile Fransızları ikna edebileceğimizi zannederken aslına kendimizi kandırıyoruz. KAYNAK : Sinan Ogan/Türksam Başkanı Alıntı
Misafir Marcus Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2006 Bir zamanların büyük britanyadan sonra, tarihin en büyük sömürgeci gücü olarak bilinen Fransa. Yine Resmi olarak sömürge statüsünde bulunduğu ülkeyi en son terkeden ülke olmuştur. Yani Cezayir'i . . . Türkiye pazarının onda biri kadar büyük olamıyacak Ermenistan pazarı için Fransa Türkiyenin tepkisini nasıl göze almıştır sizce. Bunuda bu forumda insanalrın pasifizasyona ne kadar özlem duyduğunu okuyarak anlıyabilirsiniz. Tüm kalbimle teşekkür ederim sevgili dostum.Bu günün portresi ancak bu kadar güzel çizilebilirdi Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2006 Türkiye,Fransa'yi Avrupa Birligine sikayet edecekmis yani derler ya seni Allaha havale ediyorum,heralde AKP bundan esinlenmis olacakki Fransa'yi Avrupa Birligine havle edecek.Bunun anlami bu forumlarda yazan bircok arkadasin tespit ettikleri gibi,ipe un sermektir yani Fransanin kabul ettigi yasa ile-hernekadar yasalasmadi isede-AKPnin sözde Ermeni soykirimina yaklasiminida acik secik ortaya sermistir.TBMM de AKP milletvekillerinin Fransaya karsi kinama mesajlari,ic siyasete yani secime dönük vatansever haykirislari bu gercegi örtemez.Fransa'nin Türkiyeye hasmane tutumunakarsi AKP hükümeti Türkiyenin haysiyetini yeterince dikkate alamamistir.Fransa Avrupa birligine sormadan o yasayi meclisine tasidi ama biz maalesef Avrupa birliksiz yapamiyoruz. saygilarla Alıntı
Φ jhonywalker Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2006 Fransa Ortadoğuda söz sahibi olmak adına K.Irakta Kürt Devleti Kurmak isteyen oluşumlara destek vermiştir(PKK,barzani,Talabani gibi) Çark tersine döndü Dünya Jandarmaası ABD'Nin K.Irak''ı işgal edip burda tek Hakim benim demesi ile Fransa Irakta dolasıyla ortadoğuda ki söz hakkını yitimiştir.. Bu nedenden dolayı bu topraklarda ki varlığını V söz hakkını kaybetmemek adına Ermeni soykırımına(yılan'a) sarıldı.. SayGıLar.. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2006 Fransa'nin bugün yaptiginin 1914-15 lerde yaptiklarindan tek farki ozaman Silahli gücü ile Anadoluda Ermenileri destekliyordu bugün ise siyasi olarak desteklemektedir.Birileri bunu hep 300-400 bin Ermeniden alacaklari oya baglarlar.Halbuki Fransa 1919 Ekimde girdigi Antepten(gazi)1921 Subatta rezilce kovulmustu,iste bunun intikamini almaktadir Fransa,Bir zamanlar boyun egdiremedikleri Türkiye'yi simdi yalanlarla kistirmaya calisiyorlar,onlara bu ugraslarinda icimizden destek veren gazeteci yazar siyasetci kim varsa mutlu olsunlar,bizi yönetenlerin bir zamanlarin Ittihat ve Terakkisinden acaba nekadar ayricaligi kalmistir. Bu arada Orhan Pamuk'u tebrik etmeyerek durusunu sergileyen Sayin Cumhur Baskanimizida burada saygiyla selamliyorum.Bir Türkten bekleneni yerine getirmistir Cumhurbaskanimiz,ve Orhan Bey buna cok alinmis!! saygilarla Alıntı
Φ tedo Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2006 Arkadaşlar, güzel şeyler yazmışsınız. Hepinizin duyarlılığına ve güzel araştırmalarınıza teşekkür ediyorum. Yalnız farkında mısınız? 2001 yılında sözde soykırımı kabul eden Fransa yı yine birçok şekilde protesto etmiştik. ne oldu? sonuç: unutulup gitti. Peki neden böyle yüzeysel gelip geçiyor herşeyimiz. Bu milletin hafızası çok mu zayıf? Bilemiyorum. Fakat fransa'nın yaptığı bu bir ihanettir ve bedeli ödettirilmelidir. Şiddetle değil asla... Boykotlarla. Ama daimi olmalı ki mesaj yerine ulaşsın... Kısaca " LÜTFEN HEMEN UNUTMAYALIM" Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2006 Alıntıdır: "Geçen gün bir Fransız müşterimle sözde "Ermeni Soykırımı" yasası ile ilgili konuşurken ona sunu söyledim : "Anlamadığım bir sey var : Biz kimsenin isine karışmazken özellikle Avrupa ülkelerinde Türkiye hakkında kendi kendilerine kararlar almak gibi bir alışkanlık var. Üstelik siz Fransızlar Cezayir'de yaşadıklarınızı unutuyorsunuz, nasıl olup da bir numaralı demokrasi savunucusu olduğunuzu iddia ediyorsunuz anlamıyorum " Bunun üzerine müşterim sordu : " Fransa'nın sembolü neden horozdur biliyor musun?" "Neden? " dedim : Cevabi aynen şöyleydi - hiçbir kelimeyi değiştirmiyorum : "Kendi ayakları b.kun içindeyken şarkı söyleyen tek hayvan horozdur " da ondan. Sanırım durumu hiçbir cümle daha iyi özetleyemezdi.." Evet arkadaşlar benim de acıkcası bu alıntıya ekleyecek tek bir sözüm dahi yok... Herşey o kadar açık ve net ki... Alıntı
Misafir Marcus Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2006 Alıntıdır: "Geçen gün bir Fransız müşterimle sözde "Ermeni Soykırımı" yasası ile ilgili konuşurken ona sunu söyledim : "Anlamadığım bir sey var : Biz kimsenin isine karışmazken özellikle Avrupa ülkelerinde Türkiye hakkında kendi kendilerine kararlar almak gibi bir alışkanlık var. Üstelik siz Fransızlar Cezayir'de yaşadıklarınızı unutuyorsunuz, nasıl olup da bir numaralı demokrasi savunucusu olduğunuzu iddia ediyorsunuz anlamıyorum " Bunun üzerine müşterim sordu : " Fransa'nın sembolü neden horozdur biliyor musun?" "Neden? " dedim : Cevabi aynen şöyleydi - hiçbir kelimeyi değiştirmiyorum : "Kendi ayakları b.kun içindeyken şarkı söyleyen tek hayvan horozdur " da ondan. Sanırım durumu hiçbir cümle daha iyi özetleyemezdi.." Evet arkadaşlar benim de acıkcası bu alıntıya ekleyecek tek bir sözüm dahi yok... Herşey o kadar açık ve net ki... O arkadaşınızı gönülden tebirk etmeli.En azından dürüstmüş.Ancak yinede bir eksiklik var sevgili gloria. Bana şu forumdan birisi çıksın ve doğuda taşnakçılar ve ruslar tarafından anamızı,babamızı çoluğumuzu ve çocuğumuzu katledenlere karşı (techir) göç yoluna bakma konusunda zamanlarüstü bir hümanizm gösterebilme yeteneği hangi millete verilmiştir bir söylesin.1968 yılında 100 binlerle ifade edilen ermeni ölüleri nasıl ve hangi kutsal el ile 1,5 milyona ulaştı.O dönem ülkemizde bu kadar ermeni varmıydı. Yada göç yolunda ölmeleri (kabul edelimki vahim bir durumdur) bunun tek sorumlusu bizim atalarımızmıdır.? Herbir türk bu ermeni meselesine çok ciddi yaklaşmak zorunda.Uluslararası kazanımlar kimseye kolayca verilmiyor.Artık herkezin kendisine gelmesi ve ülkesine sahip çıkması gerekiyor.Bu ülke bize tepeden inmediki? Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Sözde Ermeni soykırımıyla ilgili iddiaların bayraktarlığını yapan Fransa, konu Cezayir olunca tavır değiştiriyor. 1915'teki olaylardan Türkiye'yi sorumlu tutan Paris yönetimi, kendi sömürge geçmişiyle ilgili sorulara ise 'geçmişi tarihçilere bırakalım' karşılığını veriyor. Ermeniler için Türkiye’yi suçlayan Sarkozy, Fransa’nın Cezayir katliamını geçmişe havale etti.Resmi bir ziyaret için Cezayir'e giden Fransa İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy, "Babaların işlediği suçlar için oğullardan özür istenmez." diyerek ülkesinin çelişkili tavrını sürdürdü. Şehitler Anıtı'nı da ziyaret eden Sarkozy, yaşananları katliam ya da soykırım değil, 'ortak acılar ve yaralar' olarak niteledi. Fransa, 1954 ile 1962 yılları arasında bağımsızlık mücadelesi veren yaklaşık 1,5 milyon Müslüman'ı katletmişti. Sarkozy'nin ziyareti öncesinde bir açıklama yapan Cezayir Başbakanı Abdülaziz Belkadem, Fransa'nın sömürge döneminde işlediği suçları kabul etmesini istemişti. Sömürgecilik adaletsizlikmiş Sömürgeciliğin adaletsiz olduğunu ve kökenleri ne olursa olsun çok sayıda insanın bundan acı çektiğini dile getiren Sarkozy, "Acılar, tek tarafta değil, her iki kesimde de oldu." şeklinde konuştu. Cezayir'e "dost" olarak geldiğini belirten Fransız bakan, "Yaralayan cümlelerden ve girişimlerden kaçınılmalı. Ve birbirimizi anlamaya çalışmalıyız. Ben de bunu yapmak için geldim." dedi. Ülkesinin meclisinin geçen yıl "okullarda sömürgeciliğin olumlu yönlerinin anlatılmasını" öngören bir yasa çıkardığını unutan Sarkozy, her tarafta da "küçük düşürücü" girişimlerin tekrarlanmaması gerektiğini kaydetti. Şehitliğin ardından Hıristiyan ve Yahudi mezarlığını ziyaret eden Sarkozy, buradaki açıklamasında "Cezayir, her tarafta da büyük acılar gördü. Bütün acıları hatırlamak gerekli." dedi. Öte yandan Sarkozy'yle görüşen Cezayir İçişleri Bakanı Yazid Zerhuni, Fransa ve Cezayir arasında imzalanması planlanan dostluk anlaşması için henüz ortamın oluşmadığını söyledi. İki ülke arasında geçen yıl imzalanması planlanan dostluk anlaşması, Cezayir'in Fransız Meclisi'nin çıkardığı sömürgecilik yasasına tepki göstermesiyle ertelenmişti. Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Bu bana göre Türkiyeyi tasfiye etme planının ir parçasıdır.Ne yani fransanın geleceğini belirlemek 300 bin ermeninin oyuna mı kaldı.Ermeni tasarısı fransa da kabul edildikten sonra İngiliz Ermeniler patriği lond5rada konuşma yapıyor.Özetle söylenen şu:Türkiye bu soykırımı er yada geç kabul edecektir.Dünya kabul ediyor ve AB YE girmenin yolu bunu kabulden geçer.1915-16 yıllarında 1,5 milyon ermeniyi katlettiler.Bir zamanlar ermenilere ait olan topraklar şimdi doğu anadolu olmuştur,yeniden eski haline dönecektir. Ermeni iddaları çıkmadan hemen önce lübnanlı bir ermeni geliyor dava açıyor bu topraklar dedeme aittir diye yerinde bir çimento fabrikası var mahkeme sessiz sedasız davayı kabul ediyor bir celsede iş bitiyor.Kimsenin haberi yok haber bile yapılmıyor.Sonra ermeni soykırımını fransa kabul etti.Ya kardeşim içerden zaten uğraşılıyor iş bitiriliyor.Fransa bu kararı alsa ne olur almasa ne olur.Kılıf hazırlanıyor "efendim ne yapalım uluslararası hukuk öyle diyor kabul edeceğiz".Bu oyunlar senelerdir oynanıyor neden devlet olarak sadece yasa çıkmadan birkaç gün önce 3-5 adamını yolluyorsun .Günaydın üsküdar da sabah oldu. Yok tepki vermeliyiz şöyle yapalım böyle yapalım.Kardeşim dilinden bağlanmışsın göbeğinden bağlanmışsın ,tarımın bitirilmiş,hayvancılığın bitirilmiş, bacasız sanayi diye diye sanayini,sanayicini öldürmüşsün,sömürge devletleri gibi ingilizce eğitim ana sınıflarına kadar inmiş,bütün stratejik işlerin adamların eline geçmiş,dünya piyasasında çıkarılan suni spekülasyonlarla borçlandırılmışsın .Sonra da diyorsunuz ki tepki verlim.Hadi kolay gelsin adama derler ki "geçti borun pazarı sür eşşeğini niğdeye" Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Bu bana göre Türkiyeyi tasfiye etme planının ir parçasıdır. Yok tepki vermeliyiz şöyle yapalım böyle yapalım.Kardeşim dilinden bağlanmışsın göbeğinden bağlanmışsın ,tarımın bitirilmiş,hayvancılığın bitirilmiş, bacasız sanayi diye diye sanayini,sanayicini öldürmüşsün,sömürge devletleri gibi ingilizce eğitim ana sınıflarına kadar inmiş,bütün stratejik işlerin adamların eline geçmiş,dünya piyasasında çıkarılan suni spekülasyonlarla borçlandırılmışsın .Sonra da diyorsunuz ki tepki verlim.Hadi kolay gelsin adama derler ki "geçti borun pazarı sür eşşeğini niğdeye" çok doğru derler, diyorlar daha neler diyecekler... o bağlardan kurtulmadıkça onlar söyler biz dinleriz ve uygularız... +1 Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.