Dünyanın En Yüksek Virüs Ölüm Oranı Neden Avrupa'nın Başkentinde?

(Bloomberg) - Brüksel'in kalbindeki art-deco bir binada, Belçika’nın önde gelen bilim adamları ülkenin koronavirüs ücretini duyurmak için her gün toplanıyor. Acımasız bir okuma oldu.

Sadece 11 milyon insanı olmasına rağmen, ülke hastalıktan Çin'den daha fazla ölüm bildirdi. 100.000 kişi başına yaklaşık 57 ölümle dünyadaki kişi başına en yüksek ölüm oranına sahip - ABD'nin neredeyse dört katı.

Belçikalı yetkililere göre, korkunç figürlerin nedeni bunalmış hastaneler değil - yoğun bakım yataklarının% 43'ü krizin zirvesinde bile boştu - ancak ülkenin bürokratik titizliği.

Diğer birçok ülkenin aksine, Avrupa Birliği'nin en iyi kurumlarının evi, doğrulanmış bir enfeksiyon olmasa bile bakım evlerinde ölümleri saymaktadır.

Sciensano halk sağlığı enstitüsündeki viral hastalık bölümünün başkanı Steven Van Gucht, 1,5 metre (5 fit). "Rakamlarımızı başka birçok ülkeyle karşılaştırmak istiyorsanız, temelde onları yarıya indirmeniz gerekiyor."

Daha Net Resim

Yaşlı bakım evlerindeki Covid-19 ölümlerinin yaklaşık% 95'i teşhis edilmedi, ancak Belçika, gösterilen semptomlara ve insanların kimlerle temasa geçtiğine göre bunları kaydetmeye karar veriyor. Amaç, salgının daha net bir resmini elde etmek ve sıcak noktaları daha iyi hedeflemektir.

Avrupa Komisyonu'ndan bir taş atımı olan Residence Palais'teki her brifingin başında, Belçikalı yetkililer günün istatistiklerini Fransızca ve Hollandaca olarak detaylandırıyorlar. Hastanelerin dışında ölenlere - özellikle toplamın yaklaşık yarısına - özellikle dikkat çekiyorlar.

Hastalığın korunmasız bakım evi sakinleri üzerindeki etkisi giderek büyüyen bir konudur. Avrupa, Hastalığı Önleme ve Kontrol Merkezi'nde uzman olan Agoritsa Baka'ya göre, virüs Çin'in ötesine geçtiğinde Avrupa daha fazla ventilatöre ve yoğun bakım kapasitesine ihtiyaç duyacağını biliyor olsa da, bakım evleri üzerindeki etki beklenmedikti.

“Bu bir felaket,” dedi. “Bu popülasyonlara girerse Covid'in ne kadar yıkıcı olacağını anlamadık.”
Aşırı Ölüm

Yine de tüm Avrupa ülkeleri bu etkiyi aynı şekilde ölçmemektedir, yani koronavirüs ölümlerinin sayısı muhtemelen 110.000'den fazla olan resmi sayıdan binlerce daha fazladır.

Fransa'da eşit olmayan uygulamaların sonucu açıktı. Ülke, Nisan ayı başında bazı bakım evlerinden ilk kez veri bildirdiğinde, bu ölümler hastanelerde ölen insan sayısının neredeyse iki katıydı.

Geçen hafta, İspanya Katalonya başladıktan sonra semptomları olan ancak pozitif test etmeyen insanlar da dahil olmak üzere geçmiş verilerini ayarlamak zorunda kaldı. Bu hafta yerel bir radyo yayıncısı, İspanyol bakım evlerinde belirtileri olan 6.800'den fazla kişinin öldüğünü ancak resmi verilere kaydedilmediğini bildirdi.

Almanya'nın olağandışı düşük ölüm oranına, ülkenin yalnızca pozitif virüs testi olan ölümleri sayması nedeniyle yardımcı olabilir.

Bu tür tutarsızlıklar “aşırı ölüm” adı verilen bir kavramda, tipik eğilimlerin üzerindeki fazla ölümlerin sayısı ile ortaya çıkar. Belçika'da normalde her gün 300'den fazla insan ölüyor, ancak bu yıl yaklaşık 600'e sıçradı.

Dünya Sağlık Örgütü: İyileşen Covid-19 hastalarının bir daha koronavirüse yakalanmayacağına dair kanıt yok

Koronavirüsle mücadele eden paramedikler anlatıyor: 'Virüsü ailemize götürmekten korkuyoruz'

ben  çok korkuyorum bilmiyorum 

DSÖ (WHO) antikorlardan Covid-19 bağışıklığının kanıtı olmadığını söylüyor

Dünya Sağlık Örgütü, Covid-19'a sahip olan kişilerin, virüsü tekrar almaktan antikorların varlığı ile bağışıklık kazanmadığı konusunda uyarıyor.

DSÖ Cuma günü yayınlanan bilimsel bir özette, "Henüz Covid-19'u olan kişilerin ikinci bir enfeksiyona yakalanmayacağına dair bir kanıt yok." Dedi.

Covid-19'u olan insanlara normal yaşama devam edebileceklerini varsayarak, "dokunulmazlık pasaportu" adı verilen hükümetlere karşı uyarıyor.

WHO, "Pandemiğin bu noktasında, 'bağışıklık pasaportunun' veya 'risksiz sertifikanın doğruluğunu garanti etmek için antikor aracılı bağışıklığın etkinliği hakkında yeterli kanıt yok' 'dedi.

WHO'dan Dr. Maria Van Kerkhove daha önce virüse maruz kalan insanların tamamen bağışık olup olmayacağını bilmediğini söylemişti. Yeni DSÖ bu duruşun altını çiziyor ve dokunulmazlık geliştirme fikri ile ilgili diğer bilimsel açıklamalara eğiliyor.

Bir Cuma günü brifingi sırasında Amerika Bulaşıcı Hastalıklar Derneği, bağışıklık kazandırma antikor testi hakkında yeterli bilginin olmadığı konusunda uyardı.

IDSA sözcüsü ve Rush Üniversitesi Tıp Merkezi'ndeki Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü başkanı Dr. Bu nedenle, bunların yeniden bulaşma riski altında olabileceğini varsaymamız gerektiğini düşünüyorum. "

"Antikorların koruyucu, ne ölçüde koruma sağladıklarını bilmiyoruz, bu yüzden tam olabilir, kısmi olabilir veya antikorların ne kadar süre dayanacağını bilmiyoruz" diye ekledi Hayden, "Antikor tepkilerinin azaldığını biliyoruz zaman."

Toplum "antikoru olan kişilerin davranışlarını hiçbir şekilde değiştirmemelerini, sosyal mesafeleri sürdürmelerini vb. Önermelerini tavsiye ediyor. Ve bunun vurgulamak için gerçekten önemli bir nokta olduğunu düşünüyoruz, çünkü eğer mevcutsa, bu antikorların yanlış yorumlanmaları durumunda, insanlar kendilerini gereksiz risk altına sokabilirler, "dedi Hayden.

Hong Kong'un kafes evlerinde kendi izole etmek neredeyse imkansız

Salgından önce Lum Chai parka giderdi ve küçük yaşam alanlarından kaçmak için arkadaşlarıyla bira içerdi. Şimdi 45 yaşındaki zaman öldürmek ve komşularından uzak durmak için şehrin sokaklarında yürüyor.

Evde sosyal mesafeyi dikkatli bir şekilde uygulamak Lum için bir seçenek değildir. Hong Kong'un "kafes evlerinden" birinde yaşıyor ve genellikle sadece bir yatak ve bazı kıyafetler için yer olan alt bölümlere ayrılmış daireler. En yakın komşusu aynı odada sadece birkaç metre uzaklıktadır.

Kafes evleri genellikle 100 metrekareden daha küçük, şehrin hapishane hücrelerinin çoğundan sadece 25 feet kare daha büyük. Banyo çoğunlukla ortak ve genellikle hiçbir mutfak - sadece plug-in sıcak tabaklar vardır. Birimler çoğunlukla geçici veya çıkarılabilir duvarlarla bölünür.

İşsiz olan Lum, 10 kişiye bölünmüş bir daire için 1.800 Hong Kong doları (232 $) ödediğini söyledi.

Lum'ın durumu aşırı, ancak olağandışı değil. Hong Kong'daki 10 kişiden dokuzu 753 feet kare veya 70 metre kare daha küçük bir alanda yaşıyor ve yine de dünyadaki en yüksek kira ve emlak fiyatlarından bazılarını ödüyor. Gayrimenkul yatırım firması CBRE'ye göre, bir evin ortalama maliyeti geçen yıl 1,2 milyon dolardan fazlaydı.

İşleri daha da kötüleştirmek için, pandemi nedeniyle birçok kamusal alan kapalı. Kütüphaneler kapalı. Parklardaki orman spor salonları bantlanır. Restoranlar kapasiteyi düşürdü ve yiyecek servis etmedikçe barlar kapanmaya zorlandı. Halk toplantıları dört kişiyle sınırlıdır.

Ocak ayından bu yana virüs bulaşmasına rağmen, Hong Kong 1.050'den az enfeksiyon ve 4 ölüm kaydetti, bu nedenle az sayıda vatandaş kısıtlamalara katılmıyor. Ancak bu onların yaşamasını kolaylaştırmaz.

"Çok yalnızım," dedi Lum. "Sokaklarda eskisi gibi aynı atmosfer yok. Parklarda çok az insan oturuyor. İnsanlar çocukların oynadığını ve yaşlıların badminton oynadığını izliyordu."

Lum gibi insanların evde ne kadar kalması beklenebilir?

'Gerçekten dışarıda hapishaneden korktuğumuzu mu düşünüyorsun?'

Hong Kong, şehrin ikonik silüetini denetleyen çılgınca pahalı dairelerde yaşayan zengin bankacılar tarafından doldurulan zengin bir küresel finans merkezi olarak denizaşırı bir üne sahiptir.

Bu yaşam tarzı var olmakla birlikte, normdan uzaktır - Hong Kong, beş kişiden birinin tahmini olarak yoksulluk içinde yaşadığı dünyanın en ekonomik olarak eşitsiz yerlerinden biridir. Skyrocketing emlak fiyatları, geçen yılki siyasi huzursuzluk aylarında protestocuları sokaklara çeken en önemli konulardan biriydi.

Virüs, yoksul insanların kafes evlerine geri çekilmeye zorlandığı için sadece eşitsizliği ilan etti.

50'li yaşlarının sonlarında emekli iki kadın olan Cheung Lai Hung ve Chan Yuk Kuen, pandemiden bu yana 100 metrekarelik dairelerinde günde 10 saat daha fazla harcadıklarını söylüyor. TV izleyerek, müzik dinleyerek veya uyuklayarak zaman geçirirler.

"Şu anki durumdan korkuyoruz," dedi Cheung.

Birçoğunu evde kalmaya zorlayan başka bir faktör daha var: iş güvensizliği.

Şehrin muhtaçlarına yardım eden hayır kurumu Impact HK'nin kurucusu Jeff Rotmeyer, yakın zamanda kuruluştan yardım isteyen birçok insanın saatlerini kıstığını veya daha kötü işlerini kaybettiğini bildirdi.

Rotmeyer, diğerleri kira ödeyemedikleri için evlerinden atıldı.

Rotmeyer, "İnsanların, Hong Kong'un eşiğinde, 100 metrekareden daha az daire veya kutularda yaşayan bu demografik açıdan nasıl tam bir felaket olduğunu anladıklarını sanmıyorum." Dedi.

"Bir hıçkırık, bir iş kaybı veya geç bir hükümet kontrolü gibi, evsizliğe yol açacaktır. Bu ev sahipleri insanları affetmezler. Esnek değiller. Ve kilitlerinizi değiştirmek ve sizi dışarı atmak için çok, çok hızlı bir aylık kira ödemezsiniz. "

Gerekli mesafe

Nisan ayının başlarında makul olmayan soğuk bir Salı günü, Lum, Mong Kok'un batısındaki Tak Kok Tsui'nin Hong Kong mahallesinde ve şehrin en fakir ikisinden Sham Shui Po'da ücretsiz akşam yemeği için sıraya giren 100'den fazla kişiden oluşan bir gruba katıldı. ve en yoğun nüfuslu bölgeler.

Rotmeyere, ince kaldırımı kıran kuyruğun normalden daha uzun olduğunu söyledi ve Lum, orta emekliler ve yeni işten çıkmış insanlar gibi orta yaşlılardan oluşuyordu.

Beslenme arzusu, insanlar uzun çizgide toplandıkça, sosyal mesafeyi uygulama ihtiyacını gölgede bıraktı.

61 yaşındaki Impact HK gönüllüsü Chu Kin Lik, insanları ayrı tutmaya çalışırken cephede durdu.

Rotmeyer, "Bireylerde biraz daha panik ve korku görüyorsunuz, çünkü gerçek şu an burada bizimle yemek alamazlarsa, muhtemelen sadece yemek yemezler." Dedi. Diyerek şöyle devam etti: "Bu bireyleri sıraya koyduklarında sosyal mesafe bulmaya çalışıyoruz, ancak zor."

CNN'in yemek için konuştuğu herkes sosyal mesafeye duyulan ihtiyacın farkındaydı. Birçok kişi, hükümetin tavsiyesine göre daha iyi hijyen uyguladıklarını ve ellerini daha sık yıkadıklarını söyledi. Ancak çok azı diğer insanlardan ne kadar uzak kalmaları gerektiğini anlamış gibiydi - gruplar hükümet kuralları uyarınca 1,5 metre (5 feet) uzakta durmalıdır.

Böyle küçük yaşam alanlarında diğerleri arasında uygun bir mesafeyi korumanın zorlukları sorulduğunda, birkaç kafes ev sakini omuz silkti ve alt bölümlere ayrılmış birimlerindeki herkesin kapılarını kapattığını söyledi.

Emekli iki kadından biri olan Cheung şöyle açıklıyor: “Açıkçası bu adil değil çünkü kendimizi insanlardan uzaklaştırmalıyız. Ama eğer bunu yapmamız gerekiyorsa, bunu yaparız. "Umarım virüsün daha erken ortadan kaldırılmasına yardımcı olur."

'Çok yalnız'

Şehir yetkilileri, küresel salgının ekonomik etkilerini ortadan kaldırmak için 37 milyon dolar değerinde önlem aldı; bunlar arasında birden fazla vergi indirimi, kamu konutlarında düşük gelirli kiracılar için kira yardımı, küçük ve orta ölçekli işletmeler için devlet destekli düşük faizli krediler ve 18 yaşından büyük tüm daimi sakinlere 10.000 Hong Kong Doları (1.290 $) nakit ödeme.

Bununla birlikte, küçük bir alanda kendini izole etmenin psikolojik etkisi ve sosyalleşmeye harcanan zamanın zihinsel geçişi hakkında daha az şey söylendi.

Bir sözcüsü, Hong Kong hükümetinin yakın zamanda "devam eden zihinsel sağlığın teşviki ve geliştirilmesi ve halk eğitimi girişimi" için yılda yaklaşık 50 milyon Hong Kong doları (yıllık 6.5 milyon dolar) ayırdığını söyledi ve bu alandaki insanlara yardım etmek için bir web sitesi kurdu. STK'lardan bazı hizmetleri ücretsiz yapmasını istedi.

Sözcü, yaptığı açıklamada, "Hong Kong gibi yoğun nüfuslu ve canlı bir şehirde sosyal mesafeyi uygulamak gerçekten zor bir işti," diyen sözcü, insanların dışarı çıkmasının yasaklanmadığını ve birçoğunun şehrin parklarını ziyaret ettiğini söyledi .

Lum için, pandeminin zihinsel sağlık etkilerinden vazgeçmek yakında gelemez. Artık ailesiyle konuşmuyor, bu da yalnızlığı ve korkusu ile uğraşmayı zorlaştırıyor.

Genellikle kendi başına oturarak ve bira içerek zaman geçirir. Kendi kabulüyle, her derde deva değildir.

"Çok yalnız. Birkaç bira var sonra eve gidip uyu" dedi. "Umarım bu virüs yakında kaybolur ve Hong Kong, yoğun şehir haline gelebilir. Heyecan verici bir şehir."

Kaynak: CNN

Pekin, kamu hijyenini iyileştirmek için 'medeniyetsiz' davranışları yasakladı

Pekin hükümeti Pazar günü, koronavirüs salgınının ortasında kamu hijyenini iyileştirmek için yeni bir dizi düzenlemede Pekin'in öksürürken veya hapşırırken ağzını ve burnunu örtmemesi gibi "medeniyetsiz" davranışları yasakladığını söyledi.

Yasalar, "uygar davranış" ı teşvik etmeyi ve yalnızca Çin'de 82.000'den fazla enfekte olan salgınla mücadele etmeyi amaçlamaktadır.

Belediye hükümeti web sitesinde, hükümdarlar, hastalandığında halka maske takmamak da dahil olmak üzere suçlar için para cezasına çarptırılacağını söyledi.

Yasalar ayrıca halka açık yerlerin bir metre mesafe işaretleyicileri oluşturmasını ve ortak yemek çubukları ve ortak yemekler için kaşık servis etmesini gerektiriyor.

Vatandaşlar da halka açık bir şekilde "düzgün giyinmeli" ve gömleksiz gitmemelidir - erkeklerin midelerini sıcak havalarda ortaya çıkarmak için tişörtleri yuvarladığı "Pekin bikini" pratiğine açık bir referans.

Devlet tarafından işletilen Global Times, kuralın halka açık yerlerde uygulamanın "tamamen yasaklanmasına" eşit olduğunu söyledi.

Pekin halihazırda halka tükürme, çöp atma, serbest bırakılan köpek yürüyüşü, yüksek binalardan şeyler atma, yasaklanan yerlerde kamusal dışkılama ve sigara içme gibi bir dizi "medeniyetsiz" davranışı caydırıyor.

Ancak en son kurallar - Cuma günü kabul edildi - yeni özel cezaları özetliyor.

Kamuya çöp atma, tükürme ve dışkılama cezaları, önceki 50 yuan üst sınırından maksimum 200 yuan'a (28 $) yükseltildi.

Geçmişte, bu düzenlemeler düzensiz bir şekilde uygulanıyordu ve alışkanlıklar tamamen damgalanmıyordu.

Çöplerini doğru şekilde sıralamayanlar 200 yuan'a kadar para cezasına çarptırılabilir ve kamusal alanlarda gürültü kirliliğinden sorumlu olan ve köpeklerini serbest bırakan sakinler 500 yuan'a kadar para cezasına çarptırılabilir.

Yasalar ayrıca polisi, bir kişinin sosyal kredi puanını (toplum genelinde bireysel eylemleri değerlendirmeyi amaçlayan yeni bir sistem) etkileyebilecek daha fazla ayrıntı sağlamamasına rağmen ciddi suçları bildirmeye teşvik ediyor.

Brad Pitt, Doktor Anthony Fauci'yi canlandırdığı rolüyle Trump'ın koronavirüs açıklamalarıyla dalga geçti

ABD'de koronavirüsle mücadelede bir numaralı isim Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Başkanı Dr. Anthony Fauci'yi, ünlü film yıldızı Brad Pitt canlandırdı. Pitt, Dr. Fauci canlandırmasıyla ABD Başkanı Donald Trump'la dalga geçti

Dünyaca ünlü oyuncu Brad Pitt yeni tip koronavirüs salgınında merkez üssü haline gelen ABD'de salgınla mücadelede önemli rol oynayan Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Başkanı Dr. Anthony Fauci'yi, canlandırdı. Pitt, Dr. Fauci canlandırmasıyla ABD Başkanı Donald Trump'la dalga geçti.

ABD'de uzun zamandır devam eden ve ünlülerin de katıldığı komedi programı "Saturday Night Live", Brad Pitt'i ağırladı. Brad Pitt, Dr. Anthony Fauci'yi canlandırarak, ABD Başkanı Donald Trump'un bugüne kadar yeni tip koronavirüsle ile ilgili yaptığı açıklamalarla dalga geçti.

Pitt programda "Virüsle ilgili birçok yanlış bilgi ortalıkta dolanıyor ve bu akşam sizlere Başkan'ın virüsle ilgili ne demek istediğini açıklamaya çalışacağım" dedi.

Başkan Trump'ın Covid-19 aşısının bulunmasıyla ilgili "göreceli olarak yakında" sözünü yorumlayan Brad Pitt, "İlginç bir ifade, dünyanın bütün geçmişi de göreceli bir süre, o zaman tabi ki aşı da hızlı bir biçimde bulunacak" dedi.

Başkan Trump'un koronavirüsle ilgili "bir gün içinde mucizevi şekilde kaybolacak" sözlerine ise Brad Pitt "Mucizeler harikadır ama yine de mucizeler plan A olmamalıdır" dedi. Başkan Trump'un "Testler çok güzel" sözüne ise Pitt, "Güzeldir tabi eğer güzellik anlayışınız bir çubuğun beyninize sokulması ise" ifadelerini kullandı.

"ASLINDA NE OLDUĞUNU BİLİYORUZ"

Dr. Anthony Fauci canlandırmasında Brad Pitt, Başkan Trump'ın "Koronavirüsün ne olduğunu bilmiyoruz" sözlerine ise "Aslında ne olduğunu biliyoruz" dedi. Brad Pitt programın sonunda peruğunu ve gözlülüğünü çıkartarak "Gerçek Dr. Fauci'ye sakinliğiniz ve açık sözlülüğünüz için teşekkür ediyorum" dedi.

Amerika Birleşik Devletlerinde Vaka Sayısı 1 milyona ulaştı... 

Coronavirus aracınızın değerinden Yüzde 10 aldı. Başka bir deyişle değeri Yüzde 10 azaldı

Güneş ışığı koronavirüsü öldürürse, neden UV lambaları denemiyorsunuz?

Donald Milton, Maryland Üniversitesi'ndeki laboratuarında insanları soğuk algınlığı ve grip için test ediyor. Diğer deneylerin yanı sıra, öğrencileri hapşırırken, öksürdüğünde, konuştuğunda veya sadece nefes aldığında virüslerin burun ve ağızdan ne kadar uçtuğunu ölçmek için bir “hapşırma makinesi” kullanırlar. Bu, çeşitli bulaşıcı hastalıkların bulaştığı bir geçit töreni anlamına gelir.

Bu yüzden bazı ofislerin tavanlarında mikrop öldüren ultraviyole-C lambalar var. İnsanların dolaştığı yerlerden yüksek olan lambalar, bir süre verildikten sonra bakteri ve mantarları öldürebilen ve virüsleri parçalayabilen ultraviyole ışık yayar.

Hastanelerde, kliniklerde ve mikropların havada kalabileceği diğer yerlerde oldukça standart bir teknoloji haline geldi. Sadece hava mikropları lamba seviyesine kadar taşıyacak kadar dolaşıyorsa ve bu dezenfekte edilmiş havayı insanların nefes aldığı yere geri getirirse çalışırlar.

Ve yüksek kalmalıdırlar çünkü mikropları öldürmek için lambalar o kadar çok UV ışığı yaymalıdır ki insanlar için, özellikle de gözleri tahriş edicidir.

CNN ile yaptığı röportajda Milton, "Yüzey dekontaminasyonu için kullandığımızda, odada kimsenin olmadığından emin oluyoruz." Dedi. "Ve üst oda hava dekontaminasyonu için kullandığımızda, odaya çok az girmesini sağlıyoruz, böylece gözünüze girmiyor."

Milton, Başkan Trump'ın insanları bir şekilde dekontamine etmek için bu ışığı kullanmayı sorduğunu duyunca şaşkın olduğunu söyledi. Perşembe günkü Beyaz Saray brifinginde Trump, "Vücuda ultraviyole ya da çok güçlü, hafif olsun, muazzam bir şekilde çarptığımızı varsayalım." Dedi.

UV ışığı vücuda zarar verebilir

Virüs, vücudun içinde ışığın ulaşamadığı yerlerde yaşar ve çoğunlukla enfekte insanlar öksürdüğünde, hapşırdığında veya konuştuğunda püsküren küçük damlacıklara yayılır.

Çevre sağlığı profesörü Milton şöyle dedi: “Donald Trump'ın birinin içine UV koymakla ilgili söylediklerine rağmen, bunların dışını UV ışığı ile ışınlamak, içindeki virüs için hiçbir şey yapmayacak. "İşe yaramayacak."

Ultraviyole ışık, güneş tarafından yayılan elektromanyetik spektrumun bir parçasıdır ve ampuller tarafından da üretilebilir. UVC ışınları atmosferik ozon tarafından emilir, ancak UVA ve UVB ışınları Dünya yüzeyine ulaşır ve insanlar çok fazla alırsa güneş yanığı ve cilt kanserine neden olabilir.

Ultraviyole ışığın bir virüsü yok etmesi için iki faktör gereklidir: yoğunluk ve zaman. Ancak ışık kısa sürede bir virüsü parçalayacak kadar yoğunsa, insanlar için tehlikeli olacağını söyledi. UVA ve UVB ışığı cilde zarar verir. UVC ışığı cilt için daha güvenlidir, ancak gözler gibi hassas dokulara zarar verir.

Milton, "Yüzey dekontaminasyonunda oldukça parlak ışıklar, örneğin hastalar arasında hastane odasına hızlı bir yüzey dekontaminasyonu yapmak için kullanıldı," dedi Milton. "Ama bu, o kadar parlak ışıklara sahip olmak, odada insanlara sahip olamayacağınız anlamına gelir çünkü gözlerine zarar verir."

Bu, bir endüstrinin gelmesini ve insanlara ofisler ve hatta evler için ultraviyole dekontaminasyon ışıkları satmayı teklif etmesini engellemedi. Mağazalar, kişisel kullanım için satışa yönelik ultraviyole değnekler sunarak mikropları hemen öldüreceklerine söz veriyorlar.

Kâr amacı gütmeyen bir endüstri grubu olan Illuminating Engineering Society (Aydınlatıcı Mühendislik Topluluğu) diyorlar.

CNN'ye gönderilen bir bildiride, "Konutlarda kullanım için ultraviyole dezenfekte edici" asa "veya diğer ultraviyole ürünler - yetersiz kanıtlanmış ve düzenlenmemiş oldukları için güvenlik tehlikesi oluşturabilir ve beklenen korumayı sağlama olasılığı düşük" dedi.

Grup, tavanlara en az 7 metre yükseklikte monte edilen lambaların havayı güvenli bir şekilde dekontamine edebileceğini, ancak ışığın insanların gözlerini tahriş edebileceği konusunda uyarıyor. Grup, "Antiseptik UV de pandemi sırasında sınırlı yeniden kullanım için bazı kişisel koruyucu ekipmanların (KKD) dezenfeksiyonu için uygulanmaktadır."

Bazı pazarlama, UV ışıklarının yüklü bir virüsün enfekte bir kişinin vücudunu terk ettikten ve başka birine ulaşmadan önce öldürebileceğini, ancak ışıkların hızlı ve enfekte olmuş insanların hala virüs yaymayacağını göstermediğini belirtti.

"Bunların dışını sterilize edebilirsiniz, ancak virüs yayıyorlar ve işteyken nefes alıyorlar ve konuşuyorlar." Dedi. Diyerek şöyle devam etti: "Ofise giderken yürüdükleri UV perdesini hemen yanına getirecekler."

Beyaz Saray brifinginde Trump, virüsleri öldürmek için insanların içinde dezenfektan kullanma olasılığını da merak etti. Yorumları şaşkın ve doktorları ve birkaç endüstri ve tıp grubunu şaşırttı;

Ve Dünya Sağlık Örgütü, virüsü öldürmek için ultraviyole ışığı kullanmaya çalışmamaya özellikle dikkat etti.

"UV lambaları eller veya cildin diğer bölgelerini sterilize etmek için kullanılmamalıdır, çünkü UV radyasyonu cilt tahrişine neden olabilir."

WHO, "Hava ne kadar güneşli veya sıcak olursa olsun COVID-19'u yakalayabilirsiniz. Sıcak havaya sahip ülkeler COVID-19 vakalarını bildirdiler."

Kaynak: CNN

Test olmadan önce Bende Koronavirüs çıkacağına hayatta inanmazdım.

Vokal dersinde yanımdaki kız hapşırırken, kendimi kötü hissettim. Anneme "Bil bakalım ne oldu. Sadece koronavirüs aldım." Bu, Mart ayının başlarında, Amerikalıların çoğunlukla yeni koronavirüsü (COVID-19) dünyanın diğer tarafında olan bir şey olarak düşündüğü zamandı. Okullar, mağazalar ve restoranlar açık kaldı ve kapanma olasılığı aklımıza girmemişti. Sahne sanatları lisemdeki sınıflarda yaptığımız vokal ısınmalardan endişelenmiş olsam da (resim ağzından hava üfleyen, dudaklar vızıldayan, tüküren uçan), metnim çoğunlukla şaka amaçlıydı. "Sen iyisin," diye cevapladı annem.

Sonra, bir hafta sonra, sonuç pozitif yani koronavirüse yakalandım.

13 Mart Cuma, muhtemelen tüm yıl boyunca okulumuzun son günü oldu. Ertesi gün, bu metni anneme gönderdikten sadece birkaç gün sonra, okul başbakanından koronavirüs güncellemeleriyle uzun bir e-posta aldık. Üçüncü paragrafta gömülü olarak okulumdan birinin olumlu test ettiği haberi geldi. Ertesi gün, başım ağrıyor. Sonra 101.7 ° F'ye kadar çıkan bir ateş, yorgunluk ve baş dönmesi geliştirdim ve koku duyumu kaybettim. ("Neden her şey mukus gibi kokuyor?" Dediğimi hatırlıyorum) Öksürüğüm veya nefes darlığım olmadı - aklımızda COVID-19 olması pek mümkün değildi.

Salı günü hala iyi hissetmiyordum. Annem hemşire olan en iyi arkadaşlarından birini aradı ve bizi bir doktora görünmeye çağırdı. Randevu aldık ve üç bloğu çocuk doktorumun ofisine doğru yürüdük. Doktor başlangıçta soğuk algınlığım olduğunu düşündü, ancak ateş ve okulumda en az bir onaylanmış vaka olması nedeniyle bana bir test yapmaya karar verdi. Test yönergeleri sadece birkaç gün sonra olduğu kadar katı değildi, ama annem ve ben doktorum swabı çıkardığında hala şaşırdık - ve sonuçların tekrar pozitif olduğu haftada daha da şaşırdık.

Şimdi belirtileri olan kaç kişinin test edileceğini bilerek çok, çok şanslı ve hatta biraz suçlu hissediyorum. Çabuk iyileştim ve dairemizde hep birlikte karantina altına alınmamıza rağmen, ailemde hiç kimse birkaç ağrı ve ağrıdan, baş ağrısından ve bazı mide sorunlarından daha fazlasını yaşamadı. Her şey değişmeden hemen önce girmiş olmam gerektiğini anlıyorum ve sadece birkaç gün sonra doktora gitmiş olsaydım, test yaptırmamış olabilirdim. Ama gerçek şu ki, ben yaptım ve bunu bilmenizi istiyorum.

Kesinlikle iyi hissedebilir ya da benim gibi soğuk algınlığınız olduğunu düşünebilirsiniz, ancak yine de virüse sahip olabilirsiniz. Aslında, uzmanlar taşıyıcıların yüzde 50'sine kadar hiç semptom yaşamadıklarına inanıyor. Belirtilerinizi ortadan kaldırarak ve hala eczaneye veya mağazaya giderek, virüsü daha savunmasız olan insanlara yayıyor olabilirsiniz. Belirtilerim azaldıktan sonra iki hafta kaldım. Dairemin dışındaki koridora bile gitmedim, çünkü yaşlı komşuları riske atmak istemedim.

Sonunda CDC tarafından zorunlu kılınan zaman diliminden sonra dairemden çıktığımda, kaç kişinin maskesiz olarak dolaştığını görmekten şaşırdım, bunu gerektiği kadar ciddiye almadım. Bunun daha sonra değil daha erken bitmesini istiyorsak, uzmanlar ve seçilmiş yetkililer tarafından ortaya konulan yönergeleri izlemeliyiz.

Bu hastalık hakkında bildiklerimiz her gün değişir. Yeniden enfekte olup olamayacağımı veya ailemin hasta olup olamayacağını hala bilmiyorum. Ama bildiğim şu ki, hiç kimse - hatta bir genç bile - dokunulmaz değil, çünkü bu virüs seçmiyor ve seçmiyor. Herkesi etkiler ve birbirimizi güvende tutmak hepimizde.

Kaynak: Popsugar M. Richardson

 

En fazla hastanın iyileştiği ülkeler sırasıyla ABD (118 bin 633), İspanya (117 bin 727), Almanya (109 bin 800), Çin (77 bin 394), İran (69 bin 657), İtalya (64 bin 928) ve Fransa (44 bin 594) oldu.

Çin'in Vuhan kentindeki tüm Covid-19 hastaları taburcu edildi

Covid-19 nedeniyle hastanede tedavi altında olan kimsenin kalmadığını belirtildi

Yeni Zelanda’nın Covid-19 başarısı: Eliminasyon stratejisi

Eliminasyon stratejisinin alternatif olan hafifletme veya baskılama yaklaşımlarına göre sunduğu iki önemli avantaj var. Erken başlanması halinde daha az vaka ve ölüm yaşanır ve başarılı olunursa da daha net ve daha hızlı bir çıkış yolu sunar. Gelecekteki tüm senaryolarda olduğu gibi, iyimserlik dikkatli bir biçimde dengelenmelidir. Elbette ki dünya Covid-19 tehdidini daha iyi yönetmek için aşı ve antiviraller gibi yeni araçlara ihtiyaç duyacağının farkına varmalıdır.

 

Bazı Ülkeler Koronavirüsü ezdi geçti  ve Vietnam onlardan biri.

Ocak ayında, dünya yeni koronavirüs hakkında bilgi edinmeye başladığında, Vietnam’ın lideri onu ulusun savaşması gereken bir düşmana benzetmişti. Sonraki aylarda on binlerce kişi devlet tarafından işletilen tesislerde karantinaya alındı ve küçük köy enfeksiyonlarına bile yanıt olarak tüm köyler kilitlendi.

İlk vakasının tespit edilmesinden üç ay sonra, Güneydoğu Asya ülkesi virüsü en azından şimdilik yenmiş gibi görünüyor.

Vietnam, son 10 günde sadece iki yeni enfeksiyon bildirdi, her ikisi de geçen hafta Japonya'dan dönen öğrenciler. 95 milyondan fazla insanın yaşadığı ülke virüsden tek bir ölüm bildirmedi. 270 onaylı vakanın çoğu iyileşti.

Hükümetin üç haftalık hareket kısıtlamalarını hafifletmesinden sonra mağazalar ve restoranlar Perşembe günü yeniden açılmaya başladı. Başkent Hanoi'de, yoğunlaştırılmış süt ile erişte çorbası ve kahve sunan kafeler, müşterilerin yavaş akışlarını memnuniyetle karşıladı. Binicilik dolu hizmetler yeniden kullanılabilir hale gelirken, ülkenin okulları ve yerliler arasında popüler olan karaoke barları kapalı kaldı.

Başbakan Yardımcısı Vu Duc Dam, Cuma günü yaptığı açıklamada, bölgedeki Singapur da dahil olmak üzere bazı ülkeler erken başarılardan sonra yeni enfeksiyon dalgalarıyla karşı karşıya kaldıklarından, “Bütün kavga değil, sadece bireysel savaşlar kazandığımızı unutmamalıyız” dedi.

Çin'den farklılaşmak isteyen küresel üreticiler için zaten en iyi seçim olan Vietnam’ın şimdiye kadarki tepkisinin kredibilitesini daha da artıracağı söyleniyor. Ülkedeki giyim ve ayakkabı ihraç eden fabrikaların şu anda büyük sipariş iptallerinden çekilmesine rağmen, farklı sektörlerde daha fazla üretimin daha uzun vadede Vietnam'a taşınabileceğini söyledi.

Singapur veya Güney Kore'nin kaynaklarından yoksun olan gelişmekte olan ülke 210.000'den fazla örneği test etti. Bu, nüfusu ile ilgili ılımlı bir sayıdır, ancak salgının büyüklüğü bağlamında yüksektir. Vietnam, teyit edilen vaka başına 780'den fazla test gerçekleştirdi, Yeni Zelanda veya Tayvan'dan daha yüksek bir rakam, testlerinin büyük bir kısmının negatif geri döndüğünü gösteriyor.

Vietnam'da büyük bir salgını önlemek için çok önemli olan, on binlerce insanı askeri kışlalara, üniversite yurtlarına ve diğer devlet merkezlerine yerleştirmeyi içeren agresif bir karantina rejimiydi. Bir kişinin enfekte olduğu teyit edildiğinde, semptom göstermeyenler de dahil olmak üzere yakın temaslarının birçoğu, yaşlı aile üyelerini enfekte edebilecekleri evler yerine devlet tarafından işletilen tesislerde veya hastanelerde karantinaya alındı.

Vietnam, son 10 günde sadece iki yeni enfeksiyon bildirdi, her ikisi de geçen hafta Japonya'dan dönen öğrenciler. 95 milyondan fazla insanın yaşadığı ülke virüsden tek bir ölüm bildirmedi. 270 onaylı vakanın çoğu iyileşti.

Hükümetin üç haftalık hareket kısıtlamalarını hafifletmesinden sonra mağazalar ve restoranlar Perşembe günü yeniden açılmaya başladı. Başkent Hanoi'de, yoğunlaştırılmış süt ile erişte çorbası ve kahve sunan kafeler, müşterilerin yavaş akışlarını memnuniyetle karşıladı. Binicilik dolu hizmetler yeniden kullanılabilir hale gelirken, ülkenin okulları ve yerliler arasında popüler olan karaoke barları kapalı kaldı.

Başbakan Yardımcısı Vu Duc Dam, Cuma günü yaptığı açıklamada, bölgedeki Singapur da dahil olmak üzere bazı ülkeler erken başarılardan sonra yeni enfeksiyon dalgalarıyla karşı karşıya kaldıklarından, “Bütün kavga değil, sadece bireysel savaşlar kazandığımızı unutmamalıyız” dedi.

Çin'den farklılaşmak isteyen küresel üreticiler için zaten en iyi seçim olan Vietnam’ın şimdiye kadarki tepkisinin kredibilitesini daha da artıracağı söyleniyor. Ülkedeki giyim ve ayakkabı ihraç eden fabrikaların şu anda büyük sipariş iptallerinden çekilmesine rağmen, farklı sektörlerde daha fazla üretimin daha uzun vadede Vietnam'a taşınabileceğini söyledi.

Singapur veya Güney Kore'nin kaynaklarından yoksun olan gelişmekte olan ülke 210.000'den fazla örneği test etti. Bu, nüfusu ile ilgili ılımlı bir sayıdır, ancak salgının büyüklüğü bağlamında yüksektir. Vietnam, teyit edilen vaka başına 780'den fazla test gerçekleştirdi, Yeni Zelanda veya Tayvan'dan daha yüksek bir rakam, testlerinin büyük bir kısmının negatif geri döndüğünü gösteriyor.

Vietnam'da büyük bir salgını önlemek için çok önemli olan, on binlerce insanı askeri kışlalara, üniversite yurtlarına ve diğer devlet merkezlerine yerleştirmeyi içeren agresif bir karantina rejimiydi. Bir kişinin enfekte olduğu teyit edildiğinde, semptom göstermeyenler de dahil olmak üzere yakın temaslarının birçoğu, yaşlı aile üyelerini enfekte edebilecekleri evler yerine devlet tarafından işletilen tesislerde veya hastanelerde karantinaya alındı.

Geçen ay yurtdışından ülkeye dönenlerin de 14 gün boyunca bu yerlerde kalmaları gerekiyordu.

Ülkenin 250'den az vakanın rapor edildiği Nisan ayı başlarında, hükümet tesislerinde yaklaşık 45.000 kişi karantinaya alındı. Bu sayı şu anda yaklaşık 11.000'e düşerken, evlerinde 40.000'den fazla insan izole edildi ve büyük ölçüde onaylanmış bir hastanın yakın temaslarının temaslarını içeriyordu.

Sistem, enfekte olmuş bir kişinin maruz kalabileceği tüm kişileri tanımlamak için temas izlemeye dayanır. Sağlık otoriteleri, kişinin hükümet web siteleri, gazeteler ve sosyal medyadaki faaliyetlerinin ayrıntılarını, örneğin hangi restoranı ziyaret ettiklerini ve bir pazarda ne kadar zaman geçirdiklerini, insanları temasa geçebileceklerini düşünürlerse öne çıkmaya teşvik ederek geniş çapta okurlar.

Singapur merkezli ISEAS-Yusof İshak Enstitüsü üyesi Le Hong Hiep, “Vietnam çok erken ve sert eylemler yaptı” dedi. Bunun nedeni, Çin'e benzer tek partili bir devlet olan Vietnam'ın komşusunun siyasi sisteminin işleyişini daha iyi anlaması ve koronavirüs salgınının şiddetli olabileceğinden erken şüphelenilmesidir.

Geçen ay, Hanoi’nin Bach Mai Hastanesine birkaç dava bağlandıktan sonra, tesis iki hafta boyunca tamamen kilitlendi. Hastaneyi ziyaret eden binlerce kişi gibi yaklaşık 5.000 personel ve hasta test edildi. Mart ayı sonunda, Vietnam Güney Kore'den 200.000 hızlı test kiti ithal etti.

Hastane ve hastaneye gıda sağlayan bir şirket ile bağlantılı en az 45 vaka bulundu.

Yetkililer Hanoi’nin eteklerinden bir adamın hastaneyi ziyaret ettiğini ve pozitif test ettiğini öğrendiklerinde, yaşadığı alanı mühürlediler ve giriş noktalarına kolluk kuvvetlerini yerleştirdiler. Onun yakın temasları hükümet tesislerine gönderildi. Yaklaşık 11.000 kişi test edildi, bunların 13'ü tekrar olumlu oldu.

Bu topluluk, henüz normale dönmeyen birkaç alan arasında hala kilit altında. Başka yerlerde, yeniden açma kuralları bir yerden bir yere farklılık gösterir. Bazı büyük şehirlerde 20 yaş ve üstü sosyal toplantılar yasak.

Hanoi'nin güneyindeki bir alışveriş merkezi Cuma günü iş için açıktı ve şehrin yakın zamanda ilk çeken müşterileri olan Uniqlo mağazasını açtı. Hanoi'den kısa bir yolculuk yaşayan 25 yaşındaki Nguyen Huyen Trang, alışveriş yapmak için durdu ve daha sonra yakınlarda kabarcık çay aldı. Sermayeye giriş kısıtlamaları hafifledikten sonra, koronavirüs ile ilgisiz bir tıbbi muayeneye girişti, ancak virüs aklındaydı.

“Bu zaman zarfında sokaklara çok fazla çıkmak istemiyorum çünkü hala tehlikeli olduğunu düşünüyorum,” dedi Bayan Nguyen. "Muhafızımı serbest bırakırsam, salgın her an geri gelebilir."

Kaynak: The Wall Street Journal 

Dünya çapında Koronavirüs Aşısı Yarışı'nda  Bir Oxford Grubu ileride gözüküyor...

Koronavirüsü durdurmak için dünya çapında bir aşı yarışında, en hızlı koşan laboratuvar Oxford Üniversitesi'nde.

Diğer birçok ekip, güvenliği göstermek için birkaç yüz katılımcının küçük klinik çalışmalarıyla başlamak zorunda kaldı. Ancak üniversitenin Jenner Enstitüsü'ndeki bilim adamları, önceki deneylerde, önceki bir koronavirüse karşı geçen bir yıl da dahil olmak üzere benzer aşıların insanlara zararsız olduğunu kanıtlayan bir aşıya başlamışlardı.

Bu, önümüzdeki ayın sonuna kadar 6.000'den fazla kişiyi içeren yeni koronavirüs aşısının testlerini ilerletmelerini ve sadece güvenli olduğunu değil, aynı zamanda çalıştığını da umut etmelerini sağladı.

Oxford bilim adamları şimdi, düzenleyicilerin acil onayıyla, aşılarının ilk birkaç milyon dozunun, etkili olduğu kanıtlanırsa, ilan edilen diğer çabalardan en az birkaç ay önce Eylül ayına kadar mevcut olabileceğini söylüyorlar.

Şimdi, olabileceğini düşündüren umut verici haberler aldılar.

Geçen ay Montana'daki Ulusal Sağlık Enstitüsünün Rocky Mountain Laboratuvarı'ndaki bilim adamları, altı doz al yanaklı makak maymunu tek doz Oxford aşısı ile aşıladılar. Hayvanlar daha sonra, laboratuvardaki diğer maymunları sürekli olarak hastalamış olan pandemik maruziyete neden olan ağır miktarlarda virüse maruz bırakıldı. Ancak 28 günden fazla bir süre sonra altısı da sağlıklıydı, testi yapan araştırmacı Vincent Munster.

“Rhesus makak insanlara en yakın şeyimiz,” dedi Dr. Munster, bilim adamlarının hala sonuçları analiz ettiğini belirtti. Gelecek hafta diğer bilim insanlarıyla paylaşmayı ve daha sonra hakemli bir dergiye göndermeyi beklediğini söyledi.

Maymunlardaki bağışıklık, bir aşının insanlar için aynı derecede koruma sağlayacağının garantisi değildir. Yakın zamanda 144 katılımcıyla klinik bir denemeye başlayan Çinli bir şirket olan SinoVac, aşısının rhesus makaklarında etkili olduğunu söyledi. Ancak şu anda bir aşı bulmak için düzinelerce çaba sarf edildiğinde, maymun sonuçları Oxford’un hızlandırılmış girişiminin bir zil olarak ortaya çıktığının en son göstergesidir.

Bill ve Melinda Gates Vakfı'nın aşı programının direktörü Emilio Emini, birçok rakip çabaya finansal destek sağlayan “Çok, çok hızlı bir klinik program” dedi.

Klinik araştırma verileri elde edilinceye kadar en başarılı olanın hangi potansiyel aşının karıştırmadan çıkacağı bilmek mümkün değildir.

Emini, her durumda birden fazla aşıya ihtiyaç duyulacağını söyledi. Bazıları, çocuklar veya yaşlı insanlar gibi gruplarda veya farklı maliyet ve dozajlarda diğerlerinden daha etkili çalışabilir. Üretimde birden fazla aşının olması da imalatta darboğazların önlenmesine yardımcı olacaktır.

Ancak, nispeten büyük bir ölçeğe ilk ulaşan Oxford denemesi, başarısız olsa bile, koronavirüsün doğası ve bağışıklık sisteminin hükümetleri, bağışçıları, ilaç şirketlerini ve avlanan diğer bilim adamlarını bilgilendirebilecek yanıtları hakkında dersler verecektir. bir aşı.

"Bu büyük İngiltere araştırması," dedi Emini, "aslında diğerlerinden bazıları hakkında da çok şey öğrenecek."

Diğerleri finansmanı milyonlarca dolar elde etmek, düzenleyicileri insan testlerini onaylamaya ikna etmek, bir aşının güvenliğini göstermek ve sonuçta insanları koronavirüsten korumadaki etkinliğini kanıtlamak gibi aynı zorluklarla karşılaşacaklar.

Paradoksal olarak, virüsün neden olduğu hastalık olan Covid-19'un yayılmasını kontrol etme çabalarının artan başarısı yine başka bir engel oluşturabilir.

Jenner Enstitüsü müdürü ve beş araştırmacıdan biri olan Prof. Adrian Hill, “Ülkede yeni enfeksiyon sayısının birkaç hafta daha kalmasını isteyen tek kişi biziz, böylece aşımızı test edebiliriz” çaba, dedi bir röportajda bir laboratuvar binası boşaltılmış İngiltere'nin ay boyunca kilitlenme.

Etik kurallar, genel bir ilke olarak, ciddi bir hastalığı olan insan test katılımcılarına bulaşmayı yasaklamaktadır. Bu, bir aşının işe yaradığını kanıtlamanın tek yolunun, virüsün doğal olarak etrafına yayıldığı bir yerde insanları aşılamak olduğu anlamına gelir.

İngiltere'de sosyal uzaklaşma önlemleri veya diğer faktörler yeni enfeksiyon oranını yavaşlatmaya devam ederse, araştırmanın aşının fark yarattığını gösteremeyebileceğini söyledi: Plasebo alan katılımcılara daha sık bulaşamayabilir aşı yapılmış. Bilim adamları başka bir yerde tekrar denemek zorunda kalacaklardı, diğer tüm aşı çabalarının da karşılaşacağı bir ikilem.

Jenner Enstitüsü'nün koronavirüs çabaları, Profesör Hill’in farklı bir bela sıtmasına karşı bir aşı arayışından doğdu.

1980'lerin başında Dublin'de tıp öğrencisi olarak sıtma ve diğer tropikal hastalıklara karşı bir hayranlık geliştirdi, şu anda Zimbabve olan iç savaş sırasında hastanede rahip olan bir amcayı ziyaret etti.

Profesör Hill, “İngiltere ve İrlanda'daki bu hastanelerde ne görüyorsun?” Diye merak ederek geri döndüm. “Bu hastalıkların hiçbirine sahip değiller.”

Büyük ilaç şirketleri genellikle, esas olarak gelişmekte olan ülkeleri etkileyen veya bir aşı piyasaya çıkmadan önce kendi yollarını izleyen salgın hastalıklardan çok az kar görmektedir. Bu nedenle, tropikal tıp ve moleküler genetik alanında doktora eğitimi aldıktan sonra, 61 yaşındaki Profesör Hill, Oxford'un enstitüsünü, 1.000'e kadar bir parti üretebilen kendi pilot üretim tesisi ile kar amacı gütmeyen aşı araştırmalarına adanmış en büyük akademik merkezlerden birine inşa etmeye yardımcı oldu. dozlarda.

Enstitünün koronavirüs karşısındaki çabası, tanıdık bir virüsün genetik kodunu değiştirmeye odaklanan bir teknoloji kullanıyor. Klasik bir aşı, bağışıklık tepkisini tetiklemek için virüsün zayıflamış bir versiyonunu kullanır. Ancak enstitünün kullandığı teknolojide, önce etkilerini nötralize etmek ve daha sonra bilim adamlarının durdurmak istediği - yani bu durumda Covid-19'a neden olan virüsü taklit etmek için farklı bir virüs değiştirilir. Vücuda enjekte edilen zararsız sahtekâr, bağışıklık sistemini hedeflenen virüsle savaşmak ve öldürmek için uyararak koruma sağlayabilir.

Profesör Hill, sıtma ve diğer hastalıklara karşı bir insan bağışıklık tepkisi ortaya çıkarmak için şempanzelerde bulunan bir solunum virüsünü değiştirmeye çalışmak için on yıllar boyunca bu teknolojiyle çalıştı. Son 20 yılda, enstitü sıtmaya neden olan parazite karşı 70'den fazla potansiyel aşı klinik denemesi gerçekleştirmiştir. Hiçbiri henüz başarılı bir aşı vermedi.

Bununla birlikte, 2014 yılında, Profesör Hill'in test ettiği şempanze virüsüne dayanan bir aşı, bir milyon doz sağlamak için yeterince büyük ölçekte üretildi. Bu, etkili olması durumunda, koronavirüs aşısının seri üretimi için bir şablon oluşturdu.

Uzun süredir çalışan bir meslektaş olan Prof. İngiltere'deki bir klinik denemenin güvenliğini göstermesinden sonra, Aralık ayında Suudi Arabistan'da ölümcül hastalık salgınlarının hala yaygın olduğu başka bir test başladı.

Ocak ayında Çinli bilim adamları, Wuhan'daki gizemli bir virüsün genetik kodunu belirlediğini duyduğunda, yaklaşımlarının hızını ve çok yönlülüğünü kanıtlama şansı olabileceğini düşündü.

“‘ Peki, gitmeli miyiz? ”Diye düşündük. “Lab Küçük bir laboratuvar projesi olacak ve bir makale yayınlayacağız.”

Uzun süre “küçük bir laboratuar projesi” olarak kalmadı.

Pandemi patladığında para verin. Diğer tüm aşılar yakında dondurucunun içine konuldu, böylece enstitünün laboratuvarı tam zamanlı olarak Covid-19'a odaklanabildi. Sonra kilitlenme Covid-19 üzerinde çalışmayan herkesi evde kalmaya zorladı.

“Bütün dünya genellikle ayağa kalkmaz ve‘ Nasıl yardımcı olabiliriz? Biraz para ister misin? ”Dedi.

“Aşılar pandemi için iyidir,” diye ekledi “ve pandemiler aşılar için iyidir.”

Projede yer alan diğer bilim adamları, aşı onaylanırsa milyarlarca dozu mümkün olduğunca çabuk azaltmaya hazırlanmak için Avrupa ve Asya'daki yarım düzine ilaç imalat şirketi ile çalışıyorlar. Hiçbirine münhasır pazarlama hakkı verilmemiştir ve bunlardan biri dünyanın en büyük aşı tedarikçisi Hindistan'ın dev Serum Enstitüsü'dür.

Oxford'un aşı üretimini denetleyen bir doktor olan Sandy Douglas, şu anda donörler şu anda İngiltere ve Hollanda'daki tesislerde üretim sürecine başlamak için on milyonlarca dolar harcıyor.

“Alternatif yok,” dedi.

Ancak ekip, bir Kuzey Amerikalı üreticiyle henüz bir anlaşmaya varmadı, çünkü kısmen büyük ilaç şirketleri potansiyel bir ilaca yatırım yapmadan önce dünya çapında özel haklar talep ediyor.

Profesör Hill, “Şahsen bir pandemi zamanında özel lisanslar olması gerektiğine inanmıyorum” dedi. “Biz de onlardan bir sürü soruyoruz. Kimse bundan çok para kazanmayacak. ”

Jenner Enstitüsü'nün aşı çabası umut vaat eden tek kişi değil. İki Amerikalı şirket, Moderna ve Inovio, modifiye veya başka şekilde manipüle edilmiş genetik materyali içeren teknolojilerle küçük klinik çalışmalara başladı. Hem güvenliğini göstermeye hem de dozlama ve diğer değişkenler hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışıyorlar. Hiçbir teknoloji lisanslı bir ilaç üretmedi veya ölçekli üretmedi.

Çinli bir şirket olan CanSino, şempanzelerde değil, insanlarda bulunan aynı solunum virüsünün bir türünü kullanarak Oxford enstitüsüne benzer bir teknoloji kullanarak Çin'de klinik denemelere başladı. Ancak Çin'de bir aşının etkinliğini göstermek zor olabilir, çünkü oradaki Covid-19 enfeksiyonları düştü.

Yine de, Ebola, MERS ve sıtma için benzer aşıların insan denemelerinden alınan güvenlik verileriyle donanmış olsa da, Oxford'un enstitüsündeki bilim adamları, salgın hala etraflarında sıcakken İngiliz düzenleyicileri alışılmadık hızlandırılmış denemelere izin vermeye ikna etti.

Enstitü geçen hafta 1.100 kişiden oluşan bir Faz I klinik araştırmasına başladı. Önemlisi, gelecek ay 5.000'in de dahil olduğu bir Faz II ve Faz III çalışmasına başlayacak. Şu anda devam etmekte olan diğer aşı projelerinin aksine, bu deneme etkinliği ve güvenliği kanıtlamak için tasarlanmıştır.

Bilim adamları, plasebo verilen bir düzine kadar katılımcı Covid-19 ile aşılanırsa, aşıyı alan sadece bir veya iki hastaya karşı zafer kazandılar. Profesör Hill, “O zaman bir partimiz var ve dünyaya anlat,” dedi. Sadece plasebo almış olan herkes hemen aşı olur.

İngiltere'de çok az sayıda katılımcı enfekte olursa, enstitü, muhtemelen Afrika veya Hindistan'da, koronavirüsün hala yayıldığı başka denemeler planlıyor.

Profesör Hill, “Salgını kovalamamız gerekecek,” dedi. “Hala bazı eyaletlerde şiddetleniyorsa, Kasım ayında Amerika Birleşik Devletleri'nde test etmemiz akıl almaz değil.”

Kaynak: D. Kirkpatrick

Zorunlu maske takma Almanya'da yürürlüğe giriyor

Almanya yeni yüz maskesi yükümlülükleri getirmiştir ve bu da ülkenin çoğu için bölgesel trenlerde ve mağazalarda zorunludur.

 

Kadın liderler koronavirüs krizini yönetmede daha mı başarılı?

Erkek liderleri olan birçok ülke de başarılı oldu. Ama kadın liderlerin çok azı kötü iş çıkardı

1 Nisan'da Sint Maarten başbakanı, ülkesinin 41.500 kişiye hitap etti. Coronavirus vakaları yükseliyordu ve Silveria Jacobs, yılda 500.000 turisti ağırlayan küçük ada ülkesinin büyük risk altında olduğunu biliyordu: İki yoğun bakım yatağı vardı.

Jacobs katı bir kilit empoze etmek istemedi, ancak fiziksel mesafenin gözlenmesini istedi. Bu yüzden dile getirdi: “Basitçe. Dur. Hareket ediyor, ”dedi. “Evinizde sevdiğiniz ekmeğe sahip değilseniz, kraker yiyin. Tahıl yiyin. Yulaf ye. Yiyin… sardalye. ”

51 yaşındaki Karayip prömiyeri Angela Merkel veya Jacinda Ardern'in küresel profiline sahip olmayabilir, ancak künt mesajı sağlam eylemi, etkili iletişimi örnekledi ve başka bir kadın liderin işi bitirdiğini gösterdi.

Almanya'dan Yeni Zelanda'ya ve Danimarka'dan Tayvan'a kadar kadınlar koronavirüs krizini aplomb ile yönetti. Erkek liderleri olan çok sayıda ülke - Vietnam, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Avustralya - da başarılı oldu. Ancak kadın liderlerle çok azı kötü iş çıkardı.

Yeni Zelanda’nın prömiyeri 39 yaşındaki Ardern, Kiwis'in ellerini kilitlemeden tuttu, kanepesinden empatik “evde kal, hayat kurtar” video mesajları sağladı ve savaşan olmayan basın toplantıları ya da en sevdiği ortam olan samimi Facebook Live videoları aracılığıyla günlük iletişim kurdu.

Hayatları kurtarmaya yönelik ısrarı ve ilk önce nezaket yaklaşımı - Yeni Zelandalıları komşularına bakmaya, savunmasız olanlara iyi bakmaya ve daha büyük iyilik için fedakarlık yapmaya zorlayan - birçok taraftarını kazanırken, ortak sorumluluk konusundaki vurgu ülke.

“Zorlan ve erken gitmeyi” seçen Ardern, 14 Mart'ta ülkeye giren herkese 14 günlük bir karantina uyguladı ve iki hafta sonra 150'den az insanın enfekte olduğu ve hiçbirinin ölmediği sıkı bir kilitlenme gerçekleştirdi. Yeni Zelanda sadece 18 ölüm kaydetti; halkın Ardern hükümetine olan güveni% 80'den fazladır.

Almanya'da Angela Merkel, doğrudan ama karakteristik olmayan kişisel müdahaleler için selamlandı, insanların% 70'inin virüsü - ülkenin 1945'ten bu yana “en büyük zorluğu” - yakalayacağını ve her ölümü “baba veya büyükbaba” , bir anne ya da büyükanne, bir partner… ”

Başından beri yapılan kapsamlı testler, yoğun bakım yatakları ve şansölyenin Covid-19'un “ciddi - bu yüzden ciddiye al” olduğunu belirten periyodik hatırlatıcıları sayesinde, Almanya bugüne kadar 5.000'den az ölüm kaydetti, AB ülkeleri.

Kuantum kimyasında bir doktora ile Merkel'in, hükümetin kilitlenme çıkış stratejisinin arkasındaki bilimsel temeli açıklayan klibi açık, sakin açıklamaları binlerce kez çevrimiçi olarak paylaşıldı - dördüncü dönem şansölyenin krizi ele almasının kamuoyunda onaylanmasına yardımcı oldu. % 70'in üzerinde.

Bu arada, yakınlardaki Danimarka'da başbakan Mette Frederiksen, 13 Mart gibi erken bir tarihte İskandinav ülkesinin sınırlarını kapatarak ve birkaç gün sonra tüm anaokullarını, okulları ve üniversiteleri kapatarak ve 10'dan fazla toplantıyı yasaklayarak eşit bir şekilde hareket etti. insanlar.

Bu kararlılık, Danimarka'yı salgının en kötüsünden kurtarmış gibi görünmektedir, 8.000'den az teyit edilmiş vaka ve 370 ölüm. Frederiksen’in yumruk atmayan konuşmaları ve ulusa açık talimatlar büyük övgüyle karşılandı.

Hatta bir eğlence duygusu göstermeyi başardı ve 1980'lerde Danimarkalı popster Dodo ve Dodos'a ülkenin haftalık TV kilitleme şarkısı boyunca şarkı söylerken Facebook'ta kendi yemeklerini yaparken bir klip yayınladı. İskandinav ülkesinin onay notları% 80'den fazla iki katına çıkan en genç başbakanı şimdi kilitlenmeyi kolaylaştırmaya başladı.

Tayvan cumhurbaşkanı Tsai Ing-wen, Ocak ayı başlarında ülkenin merkezi salgın komuta merkezini etkinleştirerek ve seyahat kısıtlamaları ve karantina önlemleri alarak eşit derecede hızlı bir şekilde karşılık verdi. Kamusal alanların ve binaların dezenfekte edilmesi de dahil olmak üzere toplu kamu hijyen önlemleri uygulandı.

Tayvan, toplamda 124 kontrolü benimsedi ve haftalar içinde önlemler içeriyordu, bu da tam bir kilitlemeyi gereksiz kıldı. Sadece altı ölüm bildirdi ve şimdi ABD ve Avrupa'nın en kötü etkilenen bölgelerine milyonlarca yüz maskesi gönderiyor. Tsai’nin sıcak, otoriter tarzı siyasal muhaliflerden bile gururunu kazandı.

7200 vaka ve 182 ölümle Norveç, bu hafta anaokullarını yeniden açarak kısıtlamalarını hafifletmeye başladı. Başbakan Erna Solberg, CNN'ye ülkesinin erken kilitlenmesinin ve kapsamlı test programının önemli olduğunu düşündüğünü de ekleyerek “bilim adamlarının büyük tıbbi kararlar almalarına izin verme” noktasında bulunduğunu söyledi.

Daha önce Frederiksen tarafından belirlenen bir örnek sonrasında Solberg, ülkenin çocuklarına doğrudan hitap etme, onlara yetişkin gazetecilerin yasaklandığı iki basın toplantısında - “biraz korkmasına izin verildiğini” ve arkadaşlarına sarılmayı da özledi.

Öte yandan, başbakan Katrín Jakobsdóttir’in liderliği altındaki İzlanda, yalnızca belirtileri olanlara değil, tüm vatandaşlara ücretsiz test teklif etti ve 1.800 vaka ve 10 ölüm kaydetti. Nüfusun yaklaşık% 12'si teklifi aldı ve kapsamlı bir izleme sistemi, ülkenin okulları kapatmak zorunda olmadığı anlamına geliyordu.

Dünyanın en genç hükümet başkanı Finlandiya’nın başbakanı Sanna Marin de Helsinki bölgesinde ve dışındaki tüm zorunlu olmayan yolculukları yasaklamak da dahil olmak üzere katı bir kilitlenme uygulamaya kararlıydı. Bu, ülkesinin virüsün sadece 4.000 vakaya ve 140 ölüme yayılmasını sağladı ve milyon başına bir komşu İsveç'inkinden 10 kat daha düşüktü.

Korona krizinde başarılı olan kadınların hepsi ulusal lider değildir. Güney Kore'nin hastalık kontrol merkezinin kırılmaz başkanı Jeong Eun-kyeong, ülkeyi dünyanın tek koronavirüs rol modeli haline getiren ve tek basamaklı günlük enfeksiyonlarla “test, iz, içer” stratejisini denetledikten sonra ulusal bir ikon haline geldi ve 250'den az bir ölüm ücreti.

“Dünyanın en iyi virüs avcısı” olarak adlandırılan eski bir kırsal doktor Jeong, öksürmek için ideal yolu göstermek de dahil olmak üzere saçma sapan günlük basın konferansları verdi. Bunlar övgü kazanırken, iş ahlakı - sadece bir gıda kamyonuna hızlı ziyaretler için acil operasyon sığınağı bıraktı - sağlığı için endişe yarattı.

Bu liderlerin pandemi sırasında gösterdikleri performanstan ne tür sonuçlar çıkarırsak edelim, uzmanlar, kadınların krizi iyi yöneten ülkeler arasında kadınları “orantısız bir şekilde şaşırtıcı derecede temsil ettikleri” konusunda, erkek ve kadın devlet ve hükümet başkanlarının homojen kategorilere bölünmediği konusunda uyarıyorlar. mutlaka yararlı.

Komplike faktörler olabilir. New York Üniversitesi'nde bir sosyoloji profesörü olan Kathleen Gerson, örneğin, kadın liderlerin “hükümete göreceli destek ve güvenin olduğu politik bir kültürde” seçilmelerinin daha muhtemel olduğunu ve kadınlar ve erkekler arasındaki farklar. Yani zaten bir başlangıç yaptınız ”.

Ayrıca Gerson, The Hill'in web sitesine verdiği demeçte, erkeklerin lider olarak “davranışları beklenen şekilde” kaçmaları daha zor olabilir. Ve en iyi liderler hem güçlü hem de kararlı ve duygu gösterme yeteneğine sahip olduklarından, kadınlar belki de “bunların rekabet eden ve çatışan özellikler değil, birbirini tamamlayıcı ve iyi liderlik için gerekli olduğunu gösterme yolunu açabilirler” dedi.

Kaynak: Guardian

Sizi COVID-19 (Koronavirüs) için risk altına sokabilecek 6 sosyal mesafe hatası

1. Normalleştirme

Araştırmacılar, bilinmeyen korkusunun insanların harekete geçmesi için ortak bir itici güç olduğuna dikkat çekiyor. Virüs hakkında çok az şey bilindiği COVID-19'un ilk günlerinde gizemli olması insanları koruyucu önlemler almaya ciddiye aldı. Ancak araştırmacılar, virüsle birkaç hafta boyunca yaşamak normalleştirebilir ve insanları, el yıkama veya dışarı çıkmama gibi şeyler yapma konusunda daha gevşek yapabilirler.

Bu hatadan kaçınmanın anahtarı, sadece virüsü öğreniyormuş gibi davranmak olduğunu söylüyor. “Gelişen duruma bağlı tekrar eden yaratıcı hatırlatıcılar, rahatlıktan kaçınmak için önemlidir” diyor. Harry Potter'dan Mad-Eye Moody'nin sözleriyle: sürekli uyanıklık.

2. Günlük tehlikelere odaklanmak

COVID-19 krizi şu anda herkesin dikkatini çekiyor ve doğal olarak insanlar virüse maruz kalma risklerini azaltmaya aşırı odaklanmış durumdalar. Ancak potansiyel bir tehlikeye aşırı odaklanmak, insanların kendilerini sağlıklı tutan diğer günlük temelleri ihmal etmelerine neden olabilir. Çalışma yazarları, "Sürekli uyku, düzenli egzersiz ve insan arkadaşlığı dikkat çekmeye devam etti, bu da herkesin bekleyebileceği ezici bir duygunun aksine."

Oynamak için çok şey gibi görünebilir, ancak COVID-19'a minimum maruz kalmanızı sağlarken normal sağlık ihtiyaçlarınızı dengelemenin kesinlikle yolları vardır - sosyal bağlantıları korumak için iç mekan egzersizlerini, düzenli telefon görüşmelerini veya sevdiklerinizle görüntülü sohbetleri düşünün, ve meditasyon, diğerleri arasında.

3. Fiziksel sağlığa odaklanmak, ancak duygusal sağlığı ihmal etmek

Bu amaçla, kendinizi COVID-19'dan korumak için elinizden gelen her şeyi yapıyorsanız, bu şaşırtıcı. Ancak sosyal mesafe kolay değil! Araştırmacılar, zihinsel ve duygusal sağlığı da dikkate almanın önemli olduğunu söylüyor. Kişisel bakım şimdi her zamankinden daha önemli ve sevdiklerinizle (neredeyse) bağlı kalmak. Zihinsel sağlığınıza dikkat etmek, uygun sosyal mesafe protokollerine uymayı da kolaylaştırabilir.

4. Aldığınız önlemlerin işe yaramadığına inanmak

Bilim destekli bir sebep var, araştırmacıların insanların bir ay öncesinden daha fazla maske ve sosyal mesafe giyme konusunda daha gevşek olduklarını göreceğinizi söylüyor: Bir şeyin çalıştığına dair herhangi bir kanıt elde etmezseniz, bununla uğraşmanız daha az olası olabilir .

"COVID-19, uzun inkübasyon süresi nedeniyle rahatsız edici," çalışma yazarlarını yazın, "bir müdahalenin uygulanması ile sonuçların bulunması arasında uzun süre beklemek de dahil." Çeviri: Enfekte bir kişinin semptom göstermesi 14 gün kadar sürdüğü için, bir şeyin "işe yarayıp yaramadığını" bilmek en azından o kadar zaman alır (daha uzun değilse). Ancak haftalarca evlerinde sıkışmış, maske takmış ve dini olarak ellerini yıkayan insanlar için, ABD'deki enfeksiyon oranının tırmanmaya devam ettiğini görmek, bu önlemlerin hiç işe yaramadığını hissettirebilir. Ama bu doğru değil.

Çalışma, "Yetkililer günlük salgın raporlarda harekete geçmeye karşı dikkatli olmalı, çünkü rastgele oynaklık gerçek bir trendle karıştırılabilir." Başka bir deyişle: Günlük raporları bir tuz parçasıyla alın ve yardımcı olup olmadıkları konusunda şüpheleriniz olsa bile kendi davranışlarınıza odaklanın.

5. Yaşamın 'Normal'e geri dönme arzusunu vermek

En sevdiğiniz yoga stüdyosuna gidememek veya tırnaklarınızı yaptırmamak berbat mı? Yüzde yüz. Araştırmacılar bu normal. “İnsan davranışı, kayıplara karşı güçlü bir isteksizlik ve statükoyu sürdürme arzusundan kaynaklanıyor. Ancak bu "statüko" arzusu o kadar güçlü olabilir ki, insanlar kuralları tamamen reddeder. (Ahem, Güney Kaliforniya'da bu hafta sonu evde oturan emirlere rağmen plaja giden insanlar.)

Ancak yaşamın normale dönmesini istediğimiz, bunun normal olduğu anlamına gelmez, ne de böyle olması gerekir. Araştırmacılar, milletvekillerinin ve halk sağlığı görevlilerinin, insanların "statükoyu" geçmişini görmelerine ve koronavirüsle mücadele etmek için gereken diğer ilgili önlemlerin faydalarını anlamalarına yardımcı olmak için gelecekteki kazanımları vurgulamaları gerektiğini öne sürüyorlar.

6. Sosyal normlara göre hareket etme

Bakkalda koştuğunuz bir arkadaşınızı kucaklamak veya her ikiniz de dışarı çıkarken komşunuza yakın durmak gibi basit şeyler köpeklerinizi kırmak zor alışkanlıklardır; bazen hatırlamak bile zor. İnsan olarak bu kadar kablolanmış durumdayız. “İnsan davranışı derinden kökleşmiş toplumsal normlardan büyük ölçüde etkileniyor” diye yazıyor çalışma yazarları - bu normlardan vazgeçmek ya da değiştirmek zorunda kaldığımızda (el sarılmamak ya da titrememek gibi) insanların izlemesi zor olabilir. Onların tavsiyesi bilgili kalmak, elinizden gelenin en iyisini yapmaktır ve yine, karışıklık ve unutursanız, çok fazla asılmadan ilerleyin.

Haftalar (ve aylar) boyunca sosyal mesafeyi ve diğer tüm önlemleri takip etmek kolay değildir. Şimdi bu yeni normalde yaşadığımıza göre, bu listedeki tuzaklardan daha fazla haberdar olmak gerekebilir. Ama sonsuza dek bu şekilde yaşamak zorunda kalmayacağımızı hatırlamakta fayda var. Geçici önlemler daha uzun süreli güvenliğe yol açacaktır.

İsveç koronavirüs yaklaşımının işe yaradığını söylüyor ama rakamlar farklı bir hikaye gösteriyor

İsveç, koronavirüs salgını sırasında bir aykırı olmuştur. Ülke, Avrupalı komşularının çoğuna vatandaşların yaşamları üzerinde katı sınırlar koyma konusunda katılmamış ve kalabalık sokaklarda çalışmaya veya kafelerde ve barlarda sohbet etmeye giden insanların görüntüleri kaşlarını kaldırdı.

Daha büyük çocuklar için üniversiteler ve okullar uzaktan öğrenime geçmesine rağmen, küçük çocuklar okula gitmeye devam etmiştir. İnsanların mümkün olan her yerde evden çalışmaları tavsiye edilmekle birlikte, kuaför salonlarından restoranlara kadar işletmeler açık kalmıştır.

7 Nisan'da hükümet, hızlı bir şekilde hareket etmesine ve gerektiğinde geçici tedbirlere karar vermesine izin veren bir yasa tasarısı sundu. Bakım ev ziyaretleri 1 Nisan'dan itibaren yasaklandı ve Sağlık ve Sosyal İşler Bakanlığı insanlardan zorunlu olmayan seyahatlerden kaçınmalarını istedi ve şunları ekledi: "Mesafeni koru ve kişisel sorumluluk al."

Benzer kültürel, coğrafi ve sosyolojik özellikleri paylaşan İskandinav ülkeleri arasında İsveç'le tezat büyük. Finlandiya, 16 Mart'ta olağanüstü hal ilan etti, okulları kapattı ve 10'dan fazla kişiden oluşan toplantıları yasakladı, 28 Mart'ta Uusimaa bölgesine gidip gelmeyi kısıtladı ve 1 Nisan'da restoran, kafe ve barları kapattı.

Danimarka 11 Mart'ta yaygın kapanışlar duyurdu ve Avrupa'da sınırları, dükkanları, okulları ve restoranları kapatan ve büyük toplantıları yasaklayan ilk ülkeler arasında yer aldı. Norveç, Mart ayı ortalarında seyahat kısıtlamaları getirmeye başladı ve o zamandan beri okulları ve kreşleri kapattı, tatil mülklerinin kullanımını yasakladı, etkinlikleri iptal etti ve saç ve güzellik salonları gibi kapalı işletmeler.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden nüfus için kontrol edilen rakamlara göre, İsveç'teki ölüm oranı şu anda Avrupa'daki diğer birçok ülkeden önemli ölçüde daha fazla arttı ve 100.000 kişi başına 21'den fazlaya ulaştı.

Buna karşılık, Danimarka 100.000 kişi başına yedi'den fazla ölüm kaydetti ve hem Norveç hem de Finlandiya dördünden az.

İsveç, 10.3 milyonluk nüfusu arasında 18.640 koronavirüs vakası ve 2.194 ölüm kaydetmiştir.

Danimarka 5.8 milyonluk bir nüfusta 8.773 vaka ve 422 ölüm, 5.4 milyonluk nüfusu Norveç 7.449 vaka ve 202 ölüm ile 5.5 milyonluk nüfusunda Finlandiya 4.576 vaka ve 190 ölüm yaşamıştır.

Danimarka ve Norveç şimdi, son 10 gün içinde okula geri dönen çocuklar, iki metre arayla onları tutmak için işaretçileri olan daha küçük sınıflarda, kilitlenmelerini hafifletmeye başlıyor. Salonlar ve birebir temasa sahip diğer işletmeler Pazartesi'den itibaren Norveç'te yeniden açılacak. Finlandiya kısıtlamalarını 13 Mayıs'a kadar uzattı.

İsveç'e benzer büyüklükte - 10.7 milyon - nüfusa sahip Çek Cumhuriyeti, 100.000 kişi başına yaklaşık 2.404 vaka ve 221 ölüm kaydetti. Okulları kapatarak, restoranları ve barları ve çoğu mağazayı kapatarak, seyahatleri kısıtlayarak ve riskli bölgelerden gelen gezginler için Mart ayı başında zorunlu karantinalar sipariş ederek pandemiye belirgin bir şekilde farklı bir yaklaşım aldı. Ayrıca halkın yüz maskeleri takmasını zorunlu hale getirdi.

İsveç, sırasıyla 100.000 kişi başına yaklaşık 44 ve 49 ölüm kaydeden İtalya veya İspanya ve hatta nüfusun 100.000'i başına 31'den fazla ölümün olduğu İngiltere kadar ölüm yaşamamıştır. Ancak İsveç ve bu ülkeler arasında, daha büyük bir nüfusa sahip İtalya, daha fazla sigara içen ve daha fazla sayıda birbirine bağlı çok nesilli hane gibi doğrudan karşılaştırmaları zorlaştıran çeşitli karmaşık farklılıklar vardır.

İsveç yaklaşımı

28 Mart'ta Nobel Vakfı başkanı Carl-Henrik Heldin de dahil olmak üzere 2.000 İsveçli araştırmacı tarafından imzalanan bir dilekçe, ülke hükümetinin "Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) tavsiyelerine hemen uymak için adımlar atması" çağrısında bulundu.

Bilim adamları şunları ekledi: "Önlemler, toplumdaki insanlar arasındaki teması ciddi şekilde sınırlamayı ve insanları Covid-19 enfeksiyonu için test etme kapasitesini büyük ölçüde artırmayı amaçlamalıdır."

"Bu tedbirler, Avrupa komşu ülkelerimizde olduğu gibi, mümkün olan en kısa sürede uygulanmalıdır." Diyerek şöyle devam etti: "Ülkemiz salgını engellemek için yapılan çalışmalara bir istisna olmamalı."

Dilekçe, "bir grip salgını sırasında olduğu gibi bir sürü bağışıklığı yaratmaya çalışmanın düşük bilimsel desteğe sahip olduğunu" söyledi.

İsveçli yetkililer, sürü bağışıklığı yaratma stratejisine sahip olduklarını reddetti; İngiltere hükümetinin, yaygın bir eleştiriye yol açmadan önce yaygın bir eleştiriye yol açan pandemikte daha önce üzerinde çalıştığı söylendi.

İsveç Sağlık ve Sosyal İşler Bakanı Lena Hallengren CNN'ye şunları söyledi: "İsveç'teki Covid-19'a yanıt olarak sürü bağışıklığı oluşturmak için bir strateji yok. İsveç, diğer bütün ülkelerle aynı hedefleri paylaşıyor - hayat kurtarmak ve halk sağlığını korumak için ."

Karolinska Enstitüsü'nün Mikrobiyoloji, Tümör ve Hücre Biyolojisi Bölümü'nde profesör olan Jan Albert, CNN'ye şunları söyledi: yasalar tarafından uygulanan bir kilitlenme kadar sıkı bir kilitlememiz olmadı. "

Ancak İsveç'teki bilim insanlarının çoğunun, sürü bağışıklık planı hakkında "nispeten sessiz" olduğuna inandığını, çünkü bunun işe yarayabileceğini düşündüklerini söyledi.

"Diğer ülkelerin stratejisi nedir?" O sordu. "Zamana karşı bir aşı olmadığı sürece, bunu sonunda durduracak tek şey zaten, bu pek olası değildi.

"Gerçek şu ki, hiç kimse, İsveç'teki hiç kimse, başka bir yerde hiç kimse, en iyi stratejinin ne olduğunu bilmiyor. Zaman gösterecek."

Daha katı kilitlenmelerin "sadece eğriyi düzleştirmeye ve eğriyi düzleştirmeye hizmet ettiğine inandığı için vakaların kaybolduğu anlamına gelmiyor - sadece zaman içinde hareket ediyorlar" dedi.

"Ve sağlık sistemi makul bir şekilde bakıma muhtaç olanlarla başa çıkabileceği ve onlara iyi bakım sağlayabildiği sürece, vakaların daha sonra zamanında yapılmasının daha iyi olduğu açık değildir."
Sistemin korunması

Albert, İsveç Sağlık Ekonomisi Enstitüsü (IHE) genel müdürü Peter Lindgren gibi İsveç'in sağlık sisteminin başa çıkmakta olduğuna inanıyor. Lindgren CNN'ye, birkaç hafta boyunca yoğun bakım ünitelerinde tedavi gören insan sayısının sabit olduğunu, "bu bakımdan başarılı olması gerektiğini" söyledi.

Ancak şunları ekledi: "Başarısız olan şey, sanırım, yaşlı bakım tesislerine bulaşan bir hastalık olduğu. Bunun bir sonucu olarak ölümlerimiz var."

İsveç sağlık bakanı Hallengren, CNN'ye şunları söyledi: "Şu anda İsveç'teki ana endişelerden biri yaşlılar için bakım evlerinde yaşayanların korunmasını güçlendirmektir."

Yetkili, "İsveç'te alınan önlemlerin etkinliği konusunda kesin sonuçlar çıkarmanın çok erken olduğunu söyledi.

Yetkili, İsveç'in "tam bir kilitlenme" olmadığı için "her zamanki gibi iş yaptığı" anlamına gelmediğini ve doğru önlemlerin sağdan alınmasını sağlamak için önlemin "uzmanların yardımıyla sürekli olarak yeniden değerlendirildiğini" ifade ettiğini söyledi. zaman."

Yetkili, 50'den fazla kişinin toplanmasının yasaklandığını ve insanların zorunlu olmayan yurt içi seyahatlerden kaçınmaları için "şiddetle tavsiye edildiğini" de sözlerine ekledi.

İsveç dışişleri bakanı Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İngiltere gazetesi The Guardian'a ülkesinin Covid-19'a yaklaşımını yargılamanın çok erken olduğunu söyledi.

"Çok yanlış anlaşılma oldu," dedi Ann Linde. Diyerek şöyle devam etti: "Diğer tüm hükümetlerle hemen hemen aynı hedeflere sahibiz ... Ve her zaman söylediğimiz gibi, nüfus takip etmezse daha bağlayıcı düzenlemelere gitmeye hazırız."

Oldukça yüksek ölüm oranının "kesinlikle planın bir parçası olmadığını" ve bakım evinde ölüm sayısının "başarısız olduğumuz bir alan" olduğunu söyledi.

İsveç Halk Sağlığı Kurumu bu hafta Stockholm'deki insanların neredeyse üçte birinin 1 Mayıs'a kadar Covid-19 tarafından enfekte olacağını tahmin ediyor. Bu 200.000'den fazla insan olacak - şimdiye kadar ulusal olarak kaydedilen vaka sayısından çok daha fazla.

24 saatten kısa bir süre sonra, sağlık kuruluşu Twitter'da raporda "hata tespit ettiğini" açıkladığında karışıklık oldu, ancak daha sonra matematiksel modelinin güncellendiğini ve Stockholm nüfusunun% 26'sının enfekte olacağını söyledi. 1 Mayıs'a kadar.

Bildirilen her bir Covid-19 vakası için yaklaşık 75 doğrulanmamış vaka olduğu ancak enfeksiyonun yayılmasının zirvesinin geçtiği belirtildi.

İsveç devlet epidemiyoloğu Anders Tegnell Cuma günü yaptığı açıklamada, ülkesinin ikinci bir koronavirüs dalgasına dayanmak için muhtemelen daha iyi bir yerde olacağını söyledi çünkü İsveç'teki birçok insan virüse maruz kaldı.

BBC'ye, nispeten rahat yaklaşımın "bazı açılardan" çalıştığını, çünkü yoğun bakım yataklarının her zaman en az% 20'sinin boş olduğu ve Covid-19 hastalarına bakabildiğini söyledi.

"Bir hafta önce iletimin zirvesine ulaştığımıza inanıyoruz."

İsveç'in yaklaşımının olası bir ikinci dalgaya dayanmasına yardım edip etmeyeceği sorulduğunda, Tegnell buna inanacağını söyledi. "Kesinlikle üreme oranını etkileyecek ve yayılmayı yavaşlatacak" dedi, ancak "sürü bağışıklığına" ulaşmanın yeterli olmayacağını da sözlerine ekledi.

Diyerek şöyle devam etti: "Bu hastalığın bağışıklığı hakkında çok az şey biliyoruz, ancak İsveç'teki uzmanların çoğu, kesinlikle sahip olacağımız bir tür bağışıklığın kabul ettiğinden, şimdiye kadar test edilen birçok insanın antikor ürettiği konusunda hemfikir ... uzun vadede bizim için daha kolay. "

İsveç, sıkı kısıtlamalar getirirken diğer Avrupa ülkeleriyle aynı yolu izlese ölüm ücretinin daha düşük olup olmayacağı sorulan Tegnell, "Bu aşamada cevaplanması çok zor bir soru. Ölüm ücretimizin en az% 50'si dahilinde yaşlı evler ve bir kilitlemenin hastalığın yaşlı evlere girişini nasıl durduracağını anlamakta zorlanıyoruz. "

İsveç'in Covid-19 stratejisinin başarılı veya başarısız olup olmadığı aylarca açık olmayabilir, ancak dünyanın dört bir yanındaki ülkeler ölülerini sayarlar ve virüsün yayılmasını durdurmak için daha fazlasını yapıp yapamayacaklarını merak ederler, dünya izleyecektir.

Amerikan halkının çoğunluğu Trump'ın Koronavirüs Salgınını kötü yönettiğini düşünüyor. Bu nedenle yapılan anketlerde başkan olduktan bu yana en düşük onayı aldı.