Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 23 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 23 Nisan , 2009 Nurettin Rencber i bende bilirim..iki yıl önce birlikte ciğer yemiştik mersinde..başka arkadaşlarda vardı masada..muhabbet iyiydi..yanılmıyorsam felsefe öğretmeniyim demişti..bide adıyamanlıyım demişti..sonrada biraz ortadoğudan konuşmuştuk..falan filan..sonrada konserine gitmişti..dur bakiimm hangi şarkısıydı o "vaktii geldii ayrılığın" evet bu şarkısını sevmiştim.. Evet,tam kendisi.Felsefe öğretmeni,Adıyamanın yüreği...sizi kıskandım Vakti geldi ayrılığın ne yapsak boş Kurtulamaz bu sevda bu amansız rüzgardan Anla beni geçmişteki günlerimiz Birer birer hayal oldu Birer birer yalan Gözlerindeki yaşı sil canım Beni burda bırak git Gereksiz artık anlamı yok sözlerin Bu aşk gömülmeli Oysa senle çok zamanlar paylaşırdık Acıları umutları hiç usanmadan Yüreğimde saklı kalan anılarla Gidiyorum bu şehirden sevdiğim hoşçakal Gözlerindeki yaşı sil canım Beni burda bırak git Gereksiz artık anlamı yok sözlerin Bu aşk gömülmeli ........ benim de ilk dinlediğim şarkısıydı... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 23 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 23 Nisan , 2009 Vakti geldi ayrılığın ne yapsak boşKurtulamaz bu sevda bu amansız rüzgardan Anla beni geçmişteki günlerimiz Birer birer hayal oldu Birer birer yalan Gözlerindeki yaşı sil canım Beni burda bırak git Gereksiz artık anlamı yok sözlerin Bu aşk gömülmeli Oysa senle çok zamanlar paylaşırdık Acıları umutları hiç usanmadan Yüreğimde saklı kalan anılarla Gidiyorum bu şehirden sevdiğim hoşçakal Gözlerindeki yaşı sil canım Beni burda bırak git Gereksiz artık anlamı yok sözlerin Bu aşk gömülmeli ........ benim de ilk dinlediğim şarkısıydı... aynen budur.. gereksiz ve anlamsız sözler..zaten gömülüdür oysaa.. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2009 SİSTEM MAYMUNLARI... Koşar konar...sırıtışlar satar..olmuştur çarkın dişlisi...en önde gidenidir çanak yalamanın...tüh..tüh..tüh...angut demek ona...o güzelim angut kuşuna hakarettir..ahmak diyelim... ...evet...hep bir yakınmadır...sorumsuz yarınlara..dokunmayan yılan bin yaşamıştır ona..okumuştur da kimisi..yaladığı mürekkep matbaa kıskandırır...en idealistidir üniversite talebeliğinin...iş hayatının en dişlisi...dayanışmanın ayyuka çıkardığı çakalımsı sürüler...aslan düşmanları... konuşur ..yutkunur..şapırdatarak ağzını dudak etrafında bir de dil gezdirir...fason dürüst..(dürüstçük.)...döverde döver.. havanda su...en iyi yaptığı çizgili takımının çift dikiş olmayışı ütüsünün..yada saçına yaptırdığı meç sonrası fön ün bozulmayışıdır rüzgarda....heheyt..heyt..figgaro yine kabarır...kalkar tüyleri...alnındaki damarı (ar) şişmektedir...bırakırken fısıldatarak gazını, ıstırarak çekmiştir şehadet parmağını ...heyulalı saatlerin delirteç an ları...geçer dimi..geçer...geçer.. fgr (2006) Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2009 savaşlarda kazanan taraf hep savaşın kendisidir..yitirilmiş insanlıktır artakalan.. uygarlık getirecem diye uygarlıktan çıkanlar..dedelerin torunlarına uygarlık adı altında gelecekte bırakacağı viranelik..çaresizlik..ve yığınlar oluşturacak gönüllü ötanazi kuyrukları.. yitirilmiş düşüngü beraberinde makina bedenleri getiriyor..ölmeyecekmiş gibi yaşayan fert , öldükten sonrada unutulması fazla vakit almayan fert .. dünya ne namert. hergünün sabahı yepyeni bir umut ve gülerek güneşi karşılamaktan yoruldum hava kararırken gün içinde duyduklarım, işittiklerim ve gördüklerime karşın. fgr. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2009 "....yok olmanın hudutunda,var olmanın umusuyla..." Sen,bilmediğin bir dilde "seni seviyorum" diyordun.Ben susuyordum.Sonra,sonrası olmayan tüm yakarışlarda can verişimi dinliyordum.Tıkanıyordum,nefessiz kalıyordum...sen oluyordum çoğu zaman...yokluğum,varlığımı hissedebiliyor musun? Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2009 kahrolurken delice gecenin sessizliğinde.. dirhem dirhem içime sensizliği çekiyordum..birbirimizde bedenlerimizi mi sevmiştik ki ruhlarımız itişir..neyeydi kesişmişliğimiz..neden ayrı iki ırmakken aynı gölde buluşmuştuk..bari gölü kurutmasaydık ayrıklığımızla..etrafındaki çiçekleri, ağaçları , börtü böceği... neydiki savaşın coşarken yanımda delice..ne bu sabırsızlığın..nereye koşuşmuşluğun..hangi ayartıcılar raks eder beyninde..seni sevmişliğimi mi yargılamalıyım çivisi çıkmış şu alemde.. tüm maddiyatlar önüme serilse bilirim beni çokları sever.. peki , elimde maddiyatlarımla ben karşımdakinin neyini seveyim..birliktelik ve bütünleşme için, hani birbirimizin "varolduğumuz halini" sevebilme için, maddiyatı araç olarak kullanamazmıydık..tabii bu seferde sende çok var bende az var muhabbeti doğacaktır..dimi öldürmek üzere olduğum birşeylerin matemidir beni şu an konuşturan.. senden sonra andropoza girmişler arasında sayacaklardır artık beni..o kadarki herşeye yabancı, herşey bana yabancı..ama içimdeki sancı, şu yorulmuşluğum..elinde çiçeklerle koşturamam artık birilerinin peşinde, abidik gubidik sevgicik stratejileri yapamam ..baştan çıkarıcılığın o soğukluğuna katlanamam bidaha..kalbim yorgun.. ve hiçbir beden ve hülyalı bakışlara heyecan da duyamam artık..öylesine işteee..ammannn diye bi ilişkim olamaz artık..hani yokluğuna yakınmamdan değil şimdiki halimin "ilişki vasatlığı" nadır sözüm.. evet .. kelimelerin efendisi ben.. azat ediyorum onları.. binbir anlama bürünsünler artık bensiz.. bende bir anlam bulayım artık sensiz.. belkide tüm bunlar Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2009 Düşünürken sessizce.. dirhem dirhem içime sensizliği çekiyordum..birbirimizde bedenlerimizi mi sevmiştik ki ruhlarımız itişir..neyeydi kesişmişliğimiz..neden ayrı iki ırmakken aynı gölde buluşmuştuk..bari gölü kurutmasaydık ayrıklığımızla..etrafındaki çiçekleri, ağaçları , börtü böceği... neydiki savaşın coşarken yanımda delice..ne bu sabırsızlığın..nereye koşuşmuşluğun..hangi ayartıcılar raks eder beyninde..seni sevmişliğimi mi yargılamalıyım çivisi çıkmış şu alemde.. tüm maddiyatlar önüme serilse bilirim beni çokları sever.. peki , elimde maddiyatlarımla ben karşımdakinin neyini seveyim..birliktelik ve bütünleşme için, hani birbirimizin "varolduğumuz halini" sevebilme için, maddiyatı araç olarak kullanamazmıydık..tabii bu seferde sende çok var bende az var muhabbeti doğacaktır..dimi öldürmek üzere olduğum birşeylerin matemidir beni şu an konuşturan.. senden sonra andropoza girmişler arasında sayacaklardır artık beni..o kadarki herşeye yabancı, herşey bana yabancı..ama içimdeki sancı, şu yorulmuşluğum..elinde çiçeklerle koşturamam artık birilerinin peşinde, abidik gubidik sevgicik stratejileri yapamam ..baştan çıkarıcılığın o soğukluğuna katlanamam bidaha..kalbim yorgun.. ve hiçbir beden ve hülyalı bakışlara heyecan da duyamam artık..öylesine işteee..ammannn diye bi ilişkim olamaz artık..hani yokluğuna yakınmamdan değil şimdiki halimin "ilişki vasatlığı" nadır sözüm.. evet .. kelimelerin efendisi ben.. azat ediyorum onları.. binbir anlama bürünsünler artık bensiz.. bende bir anlam bulayım artık sensiz.. belkide tüm bunlar "-yok-luk gibi bişeydi".. yok bi zamanda, yok olan sen ve ben, bir yokluğu sevmiştik.. desene birbirimizi düşünmüşlüğümüz de boşlukta bi yankı, sen kendine ; bense bana seslenen.. tenlerimizdeyse birbirimizin egolarını cilalamış ve s.mış sıvazlamıştık yaşam diye oynadığımız şu filmin repliklerini çeken kameranın camını... --zıpçık gibi ve hiç değişmeden hep hayatta kalacağını zannedip, tüm hedonist sunumların kendisine itham edileceğini sanan.. --tüm yaşanmışlıklarıyla bir yerde durup, işaret edilen her yöne gidilmiceni bilen. şimdilik iki iyi arkadaşız ya.. işte bu koparıyor beni kafadan, gülmekten )) zamanın geçiştireceği yaşamlar yumağına sarmaş sarmalanır dururuz artık..hani kaptırmışkende zamana, ipin ucunu. fgr(...) Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2009 KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ VE KURT... kırmızı başlıklı kız elinde sepeti ormanda gitmektedir şarkı söyleyerek..büyükannesine doğru..lala lala laaaaaa..laaaa... derken..çalıların arasından kurdun ayağını görürür..ve yaklaşaraktan derki...---hııı..kurt gördüm seni ..çık bakalım ordan, beni yicen dimi....! kurt:şaşkınca bakaraktan kırmızı başlıklı kıza..---allahallah der ve gider... kız devam eder..lalala..la laaaaa...derken bir ağacın arkasında da..kurdun kuyruğunu görür..yaklaşaraktan ağaca..derki..---hııı..kurt çık bakalım ordan..gördüm seni..beni yicen dimi...!.. kurt: şakınca tekrar bakaraktan kırmızı başlıklı kıza....allahım yarabbim.. der ve gider...kız devam eder...lala lala lalalaaaaaa..derken bu seferde bir kayalığın üstünden kurdun kulağını görür..yaklaşaraktan kayalığa doğru...---hıııı..! kurt gördüm seni çık bakalım ordan ..beni yicen dimi...! kurt:yavaşça kalkarak ve pantolonunu da yukarı çekerekten derki..çekil gitsene be kardeşim nerde niyet ettiysem bir hacet giderttirmedin yahu.... Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2009 "...Üşüyorum,kapama gözlerini..." yada bırak sensizlikte öleyim...affet beni. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2009 "...Üşüyorum,kapama gözlerini..." yada bırak sensizlikte öleyim...affet beni. şu cümleyi okurken..aklıma dün izlediğim Erol Evgin'in çocuklarla şarkı söyleterek yaptığı yarışma geldi..hangi kanal hatırlamıyorum..dün izlemiştim..valla çocuklar bayağı başarılı..neyse konuya geleyim..şu yukardaki kırmızı puntalı cümle, anlam ve içerik bakımından baya derinsel çizgiler taşıyor gibi..hala varmı ki böyle şeyler..ve dün o çocukların söylediği şarkılar ve o şarkıları söylerkenki o çocukların psikolojik hallerini , jest ve mimiklerini izledim..acaba dedim rolmu yapıyorlar..sonrasında düşündüm de, onlar binlercesinin arasında bir tane olanlar..sanat ruhlu, duygulu..neyse efendim şimdi bazı abi ve ablalarımız kızacaktır bana.. insanları, kaçtığı yada yapıyormuş gibi davranıpta yapmadıkları şeyleri bir delinin gelipte ayyuka çıkartması , ortalarda gezdirmesi sevilesize bir hareket değildir..bilirim.. ---- her yan, dilenen bir aman.. geceler , yastığım ve ben sızılı bir üryan. ağılı tükrüğüyle yaklaşan yılan.. uzak dur benden.. bana akıtacak/bırakacak kadar zehrini zengin değilsin..cömertte bu kulaklara göre ağız değilim ben..derdi.. sarıldığı umutsuzluklarıydı, umudu naçar bir yaşamın ak sütünde kara bir kıldı kaf dağının ardında vefa.. çocuklara tepeletir yüreğini daha saf ve arı çıksın diye imbiğinden süzülen eziksiliği koş her yana ellerinle gökkuşağı yarat salkım saçak söğütlere haykır hemde bangır bangır yalnızım..azım..son noktadayım. ve gül sonrasında, sonrasızca.. anla senin aldığın kadar hayatı ciddiye.. o, seni almaz.. --fgr Alıntı
Φ TheDeathSilence Gönderi tarihi: 11 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 11 Mayıs , 2009 Maskenin arkasında gizLenen, yasanmışLıkLarın acısının yüzünü tanınmayacak haLe getirdiği, saf kız… Her şeyi içinde yaşadın… KaranLıktı senin yatağın… KaranLık seninLe karardı… ÜzüntüLeri yükLenip yoLundan devam ettin… AcıLarınla başkaLarını üzmeyi değiL, sakLamayı, onLarın acıLarına biLe üzüLmeyi kabuLLendin… Cok sevdin… Ondan başka kimseyi istemedin… Sadece… Nefes istedin… Sadece… Koku… BeLki biraz iLqi… Ama iLqisizLiği biLe kabuLLenmiştin… Biraz zaman… BirLikte geçiriLecek birkaç dakika istedin… Cok değiL… PayLaşmayı sinene Cektin… Dayanamadın… Dayanmak akLının ucundan biLe geçmedi… SarıLdın sımsıkı… Öptün sonsuz kez… Kokusunu çektin tüketene dek… Düşünmedin… Düşünmek gibi bi yeteneğin yoktu senin… Sen kaLptin… Sen yürektin… Ve sen sadece ona hükmedebiLdin… Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 12 Mayıs , 2009 Hiç tüm bu olanlardan sonra..arta kalan.. hiç.. biliyormusun.. belkide dünyanın en büyük acısını yaratacak olanda bu.. hiç.. ıssızlığın ortasında sahipsiz bir **** gibi geçmiştir zaman.. farketmez onun için..doğu-batı-kuzey-güney.. tüm yollar.. her yollar.. aynı yollar.. çanlar,ezanlar.. buda karşısında yakılan tütsüler.. japonu..çini..afrikalısı.. en çirkini..güzeli.. kuvvetlisi..eziği.. ne badem gözlüsü..ne körü.. ne katedraller..ne saray..üstü açıksada baraka ne yazar.. ne kral..ne dilenci.. ne değer..ne de değersizlik.. ummanda savrulmuş olsada bir kum.. okyanusta bir damla.. nefesiyle yaratsa da fırtına.. olsada nefertiti kudretli.. elinde tuttuğu excaliburu.. fıçısında diyojen.. kenar mahallede sümüklü.. heheyttt...heytt.. gülüyorum şimdi..en içlice.. en seslice.. en 'hiç' lice.. --- figgaro(2007) Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2009 kalbim hızla hızla çarpıyor..diyordu şarkıda.. ve dillenir orkinoslar..deniz taşar , kabarır.. küfrefer gibi içimizdeki en ıssız masuma.. ahh! şu katlanılmazlıklarımız.. Nietszche amcamında dediği gibi..Aşkla bakan bir gözden, aşkı kaldırırsanız karşıdakinde aynen şunları görürsünüz ; ten, et, kan, kemik, dışkı ve sümük. hani benim neye inanmışlığımıda cümleyi bağlamaz babında uzaklaştıralım olay yerinden......lakin yaşamsal çıkarımcılık, bir insanı domuzla bile fingirdeşmeye iter..itmiştirde.. bu gün hava çook sıcak..nemlilikte artıyor gibi..sahil şeridi taklamakan çölü kıvamında seyir eder..sinir eder. mesaimi beklerken şu ışıklı kutu karşısında..gülünesi bir düşüngü sardı çehremi, ne iyi dinleyicidir dimi şu ışıklı kutu ne dersen dee..sözünü kesmez.. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2009 OLUR ÖYLE ŞEYLER KİTLENMEMEK LAZIM.... yaramaz çocuklar gibi kavgaşarlıktadır bedeninle ruhun, beyninse ikisine birden küs.. kendinide taşar insanlara kızarsın hani..ardından da bir tavşana , kimbilir.. koltukta otururken bir gün eşine ne kadar yabancı olduğunu düşünürsün, sonra kendine bile itiraf edemediğin yanların..suskunluğunu çıldırasıya paraladığın iç çığlıkların..annene kızarsın sonra..geçmiş sevgililerine..hatta terliklerine..yıllarca sevdiğin rengin kırmızı olmadığını anlarsın..şaşkınca ayna karşısında yüzüne bakarsın..bu benmiyim acaba.. şekillendirdiğin yaşammı, yoksa yaşam mı seni şekillendirir diye bir düşüngüye dalarsın..sonra dostunu ararsın varsa tabi. ya sana bişey dicem diye lafa başlarsın , konuşmanın sonunda saçmaladığını anlarsın..bir duş alırsın ardından hani kendinden gıcıklanmışsındır, arınmalıyım dersin..allam heryanım negatif elektrik..falan, ardından elektrik çarpmış gibi fönlediğin saçların..bi an şampuanının kokusu gelir burnuna saçlarından ,hafiften bi hoşumsu olursun..sonra bedenine bakarsın ayna karşısında..gözüne vücundaki benlerin çarpar gülümsersin onlara, lakin onlar zoraki senlerdir..sonra tekrar vücuduna göz gezdirirsin , sonra ona dokunan elleri düşünürsün, kimileri yüzünü güldürür..kimilerinde acı bi burukluk.. birden çocukluğun gelir aklına..saçma çocukluk anılarınla başbaşa kalmışlığın..estantane de bir iç çekiş, ahh çocukluğum..! lakin çocukluğun senden habersiz.. bir kompozisyonsa hayatın, giriş - gelişme ve hala yaşamakta olduğun sonuçları düşünürsün..hayır dersin daha koymadım son noktayı..ve nereden geldiği bilinmez bir enerjiyle lakin kompozisyonun değişmez döngüsünün verdiği gazla, burnunu öne çıkarırsın..burun farkıyla sonuca dalarsın..bir leğende yüzen şaşkın istarvitlere karşı attınmıda o hüzzamsal sırıtışını..işte tamam dersin... leğende yüzüyordur o an hüzzamsal sırıtışıyla bir istarvit.. olur öyle şeyler kitlenmemek lazım... figgaro... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2009 KADINIM AMA / seni seni.. eee nolucak şimdi.. gönderdiğin şiirlerle 70 lik bir rakının üstümde yarattığı mayışma sonrası kendime mi gelmeliyim.. yoksa birbirimizde birbirimizi mi buluyoruz..bulacağız..bulduk mu.. ne anlatayım sana.. ben bir Ömer Hayyam ım..sende biricik aşkım..Cihan ım..mı.. eee nolucak şimdi.. yaşamalımıyız tüketmeden..üstünemi titremeliyiz birbirimizin.. geçmiş yaralarımızı mı onaracağız.. yoksa bit mi ayıtlıcaz tenlerimizde.. nolucak şimdi..en kayıp ben-imi en bulunmuş mu yapıcan.. yoksa kayıp şehir atlantiste balayı planları mı.. hadisene söylesene..esas duruşta elde selpağın.. gözyaşlarımı mı silicen.. niye sorarsın sorular.. meal abidesi mi silüetim..yıktığın heykelleri bendemi tanrı kral yapıcan.. toz pembe bulutları mı keşfettin..emekleyelim diye üstünde.. yok yok..sen bir cizvit rahibesisin..cennetin anahtarları cebinde.. baştan söylesene..ne kadar ilgilensem senle..ne kadar verirsin cennetten bana arsa.. istersen kat karşılığıda anlaşırız seninle.. şöyle süt akan ırmak manzaralı.. sahi oturduğum dairenin alt katınıda verelimi kiraya hurilere.. kötü bi niyetim yok canım..maksat kalmasınlar sokakta.. söyle..gönderdiğin şiirler düşüncelerine kanser girmişe iyi gelir mi.. soğuk almış bir günümde çorbama limon.. ağrıyan başıma aspirin.. tavuklarım yumurtlamama grevine kalkıştığında.. olduracakmısın follukta yumurta.. söyle..önce düşüncelerini sonrada seni mi sahiplenmeliyim.. bilmem ki ben sahiplenmeyi.. mahallenin tüm bitirimleri giyer benim giyisileri.. giden de bir daha gelmez.. anlıyormusun.. benim para kasamda sokakta..şifresini sabah beş çöpçüsü bilir.. az yalvarmadım ona..sigara parasına.. eee nolucak şimdi..gönderdiğin şiirler şimdilik zulamda.. savunmak için kendimi en masumun atacağı ilk taşta.. duyurmak için meydanlara sesimi.. olmadığımı.. bir gönül hırsızı... ...fgr (2007) Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2009 Sen "beni düşünüyor musun" dediğimde susuyorum.Suskunluğum da boğuluyorum. Sen "seni seviyorum de bana" derken,ben "seviyorum" dememenin gerekliliğinde kayboluyorum. Biliyorum diyorsun,biliyorum sen de seviyor ve özlüyorsun.Evet,seviyorum ve özlüyorum.En çok dinlediğin şarkıyı her gece onlarca kez dinliyorum,yazdığın tüm şiirlerden kaçarken;yine senin şiirlerine sığınıyorum. Senin için kendimden geçiyorsam;bil ki seni kendimden çok seviyorum. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2009 ne ya ne yazalım..mutlu değilim..sessizce acımı yaşayım..bazen ne için acı yada ne için mutlu olunması gerektiğini bile anımsayamıyorum..Hayatta birçok şey başarılır, insan üzüldüğüyle kalır..gerçeğinden kendimi alıkoyamıyorum..bir tarafım uçsuz bucaksız bir kalabalık, diğer tarafımsa sahipsiz tek başına.. --neye koşulmalı yahut ardındaki neye dönüp bakmalı..sevmeyi bilemiyorum, belkide sevmeyi öğretemiyorum..tiksinç bir usanç..baştan çıkarılamıcak kadar da yorgunluk.. kızıyorum bazen diriliğime..kıskanılası aptalların mutluluğuna bakıp dalarım..güneş olup bir yürekte bazende samanyolunda bir meteor oldurulmak şu insanların dünyasında..yılgınlığın en ilerisi.. anlıyorum..anlıyorsun..anlamıyoruz gibi bişey.. kalk git evine figgaro.. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2009 hayatta herşey bir oyundur..ve her oyununda kuralları vardır..o oyuna gireceksen kurallarına göre oynucan, yok ben kurallarına göre oynamam diyorsan eğer o oyuna hiç girmicen.. işte buda bir oyun Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2009 güzellik faşizmine aşina olduğumuz şu günümüzde mi..eksik olsun be pirim..ben hepsinden daha güzelim lakin faşist te değilim.. ne demagogtur çınlatırlar köşelerde..biçilir bedeller üst üste bacaksal köşelere.. aklımın vasiyetidir kalbime, hiç kimse için banka soymamak..bu düşüngüyü beynime empoze edecek güzelede sözümdür hani..senin parasal sorunsallığın zengin abim için, parasının gözden çıkarabileceği yalnızca bir kısmılığıdır.. 10..20..30..50.. hadi dilin dönsün nedir kendine biçmişliğin.. mevzu gülünesidir..ilişkiler gülünesidir..kendini değerli biçtirme mi..yoksa farklılaştırma çabasımıdır güzelin acısı.. Allah onlarada kolaylık versin.. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 20 Temmuz , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 20 Temmuz , 2009 yok istemem..istemem dedim.. ne isterdim biliyormusun ; kaygısız bir bakış, beklentisiz bir ilgi..sıcak olsun biraz isterdim..bol yeşillikli bir salata.. bir göl kenarında..arada balığa da çıkardık..ben iyi ağ atar ve iyide ağ örerim biliyormusun..yürüyüşler yapmak isterdim çimenler kırlar üstünde..arada bir bazı hayvanlara denk gelmek..hayranca onları izlemek..bir meyve koparmak dalından ve yemek isterdim yıkamadan.. bir opera salonunun ortasında kalmak isterdim..en coşkulusundan bir oratoryo..en az üçyüz keman bir arada çalsın isterdim..sahne kapandığında kalın vişne rengi bir perde..hayaller kurmak isterdim gerçekleşmeyeceğini bile bile..prens olmak isterdim düşkünler ülkesine ama umut ekmek istemezdim kimseciklerin yüreciğine..ağlamak isterdim delice kalabalıkların en ayyukalı yerinde..ne isterdim biliyormusun! gayesizce koşmak bir deniz kıyısında ,koşup koşup düşmek..çığlıklar atmak isterdim sağırlar mahallesinde, her gördüğümüde anlatmak bakışları tutsaklara..dokunmak isterdim en ürpertilisine, şakalaşmak bir mahkeme duvarı silüetliyle.. ışıklar sönsün isterdim, ses gelmesin, on dakikalığına iflas etmiş düşünceler.. ve bakmak; bir uçurum bakar gibi en derinliğine karanlığın. --figGarO Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2009 Ne isterdim biliyormusun? Hiç kimsenin olmadığı bir yerde hiç bir şeysiz kendimle kalabilmek.. Ne arabaların klakson sesleri olsun nede ne dedikleri belli olmayan insanların uğultuları,fabrika bacalarını görmeyeyim mesela..mesela uzaktan giden bir gemiyi salıncağın bile boşken çıkardığı sesi,dönerken gıcırdayan yatağı.. Kısacası insan elinin değdiği hiç bir şeyin o yapay sesini ve görüntüsünü görmeyeceğim bir yerde kendimle kalabilmek.. Ne ihanetler olmalı aklımda nede terk edişlerim.. Ruhumla birlikte tenimide arındırmalıyım Sahi sevişmek aşkmıydı yada aşk sevişebilmekmi??? Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 evet baylar bayanlar.. ) herkeze günaydınlar.. yalanlar seni ileri götürebilir ama geriye dönemezsin.. sabah havayı koklayarak işe geldim.. ne güldüm ama ne güldüm.. yeni kararlarım var.. bazı şeyleri teferruat yaptım hayatımda.. ay durun şimdide ofiste bi haka dansı yapayım..) hayat durmaksızın süren bir yolculuktur dostlar, varılacak yer değil. fgr. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2009 her ne yapıyorsanız yapın ama yüzünüzde hep bir gülümseme olsun.. demiş al capone .. ömrümün yarısı geçti.. otuzlu yaş sendromuna takıldım..az sonra ağlarımm --demiştim ki tüm güzelliklerin bir potada eritilerek yaratıldığı bir beden de olsa, bir mahonun girdirildiği deliğe asla girmem.. lakin hayat acımasız..kifayetsiz..ve aptallıklarla dolu.. haklı çıkmakta bazen öyle acı ki ..! --- özledim senle balık yemeyi.. felsefi nakaratlara takılıp sohpet etmeyi , helede sevişmeyi bedenlerimizden önce beynimizle.. unutma beni.. ya da unut.. ya daaa cehennemin dibi işte, Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2010 İnsan alışkanlıklarının maymunudur.. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 3 Nisan , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 3 Nisan , 2010 sabbah sabbah kafa bi milyon.. arabanın içi alkol sigara kokar..ben içmedim.. içenleri gece taşıdım.. bazılarımız hakkaten acayip deyyus oluyoruz yaa..ne var o kadar içecek..ofise geldiğimdeyse havada çörek kokuları..murat bey masanızda çayınız ve çöreğiniz..eyvallah ciğerim..sizi seviyorum Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.