Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

sevgili gece yağmuru..

 

tamam güncel konulara dahil olun...

 

ama lütfen saçmalamayın...

Sizden mi izin alacakttım hangi konulara dahil olacağımı Sevgili Adrenalin...Güncel konulara ilk defa ileti yazan biri değilim..Aklını kendine sakla...Saçmalayan biri varsa o da ben değilim...

Gönderi tarihi:

ölüm tehlikesi varsa şunların yüzünden vardır ;

 

1-gençleri dinden müslümanlıktan ahlaktan uzaklaştıran , şeytanın dostu haline getiren , hakk hukuk Allah kitap tanımaz merhamet bilmez , ülkesi yıkılsa tüyü kımıldamaz hale getiren dergi gazete medya organları bunların zehirlediği arkadaşları aileleri yüzünden

 

2-Bunları medeniyet çağdaşlık özgürlük hürriyet gibi maskeler altında korumaya , önlem almak yerine boşveren suçu hiç günahı olmayan insanlara atan ........... yüzünden

 

3-Bunların örümcek ağlarına takılan bu forumdada bolca mevcut olan bindiği dalın ne olduğunu bilmeden kesenler yüzünden

 

4.Allah katındaki tek hak din , Allahın kullarına hayatlarını nurlandıracak güzelleştirecek onları mutlu edecek dinini bilmemeleri yüzündendir vs vs

 

Tarikat nedir diye sormak acaba ne cevap verirsin , veya hiç hayatında gördünmü oraları..Bu zamanda düşmanlık nasıl yapılıyor hiç akıl erdiremiyorsunuz hemde suçu en yanlış yerde arıyorsunuz..Bu gün bazı gerçek , sahte darbe için kurdurulmuş olanlar değil cemaatler bir çok genci cehenneme gitmekten vatatına bela olmnaktan kurtardı sizlerin ondan bile haberinizx yok , yok işte net bir şekilde

 

 

yazdıklarına inan sadece gülüyorum hele son kısım tam bi ............ ..........o dediğin yerlerde anca ******

 

beynini yıkarsınız kendiniz gibi kör ******* yetiştirirsiniz.... cumhuriyet karşıtı, yenilik karşıtı, laiklik

 

karşıtı.......karşıtıda karşıtı varlıklar ortaya çıkartırsınız................

 

 

way be ne yermişki adamlar cennetin kapısını bile açıyor insanlara .....................hep beraber ;vatana

 

hayırlı bir insan olmak için ve cennete gidebilmek için ne yapıyoruz tabiki bir tarikakata kayıt

 

yaptırıyoruz... :) ............

 

eğitim şart....

 

devrim şart..............

Gönderi tarihi:

Selamlar...

 

JÖN---bızım bahsetmıs oldugumuz devrım kemalıst devrım ataturk devrımı.yanı kaybetmıs oldugumuz unuttugumuz yıtırdıgımız devrımı yenıden yapmak.Ataturku ve devrımlerını unuttugumuz ıcın bu gunlere gelmedıkmı.neyı devıreceksınız dıyorsunuz.suan ulkemız mafya tarıkat yontımıyle yonetılıyor.mafya tarıkat rejımı altında devlet egemenlıgımızden toprak butunlugumuze kadar her seyımızı kaybetmekle karsı karsıyayız.cumhurıyetımızın kalelerı buyuk olcude yıkıma ugramıstır.bız bu mafya tarıkat yonetımını yıkacagız.eger yıkmazsak onlar cumhurıyetımızı yıkacak.bız bu tehdıtlerı ancak yenıden yapılanarak kemalıst devrımle toplumu yenıden orgutleyerek yapacagız.

 

1. siz kimsiniz. Neyi devirip yerine ne koyacaksınız diyorduk. Cumhuriyetimizin kaleleri. Mafya-Tarikat yönetimi, Kemalist devrim, Cumhuriyetimizi yıkacaklar, toplumu örgütlemek...Bu sloganlar acaba niye benim zihnimde bir yere denk gelmiyor. Toplum nasıl örgütlenecek, hangi toplumdan bahsediyoruz, cumhuriyetin kalelerinden dökülen kerpiçler hangi kalelerden tam olarak nasıl dökülüyor, Mafya-tarikat rejimini nasıl ortadan kaldıracaksınız, Niye onlar Cumhuriyetinizi yıksınlar, tüm kazanımlarını cumhuriyet rejimi sayesinde kazanmadılar mı? Evet sloganlar tamam, şimdi alt yapı kaldı, hangi halkı nasıl örgütleyeceksiniz. Kemalist devrimi 100 yıldır benimseyen ve hatta karşı devrime girişmiş bir halkı nasıl örgütleyeceksiniz. Kime karşı örgütleyeceksiniz.

 

Sahi bu halk hiçbirşeyin farkında değilde bir tek sizmi farkındasınız. Yada biz mi farkındayız...

 

Sloganları bırakıp gerçeklere geçersek; Türkiyede islamın önemli ölçüde güç kazanması vardır. İktidarda olan parti birçok gafilliğe imza atmaktadır. Toprak satışları, Lübnana asker gönderme, PKK karşısındaki tutum, AB konusunda onurlu duramayış, ABD karşısındaki emre amade çoban kö.pekliği tavrı (abartılı oldu biliyorum ama artık bu duruma ziyadesiyle kızıyorum), sürekli çıkardığı kanunları bir diğeriyle değiştirmesi, herkesten emir alması gibi nedenlerle AKP'ye ben de kızıyorum. Ancak bu halk seçim sandığına gittiğinde çok farklı nedenlerle oy kullanmıyor. 4 tane (bir tane daha eklenebilir) nedenle oy kullanıyor. Milliyetçilik duygusu (Kürt-Türk farketmez), İslami talepler, birazcık sol zihniyet işsizlik...Cumhuriyetin temel nitelikleri falan oy konusunda halkı o kadar ilgilendirmiyor bana kalırsa. Bu halka Cumhuriyetin kaleleri gidiyor, mafya-tarikat örgütlenmesi var diye giderseniz şamar oğlanına dönersiniz ve kuyruğunu apış arasına alan bir mahluk gibi geri dönersiniz. İşte bu durumun farkında olan partiler de seçim yatırımlarını buna göre yapıyorlar ve sloganlarını buna göre belirliyorlar...

 

Halkı bir yere çekmek kolay değildir, bir yerde olan halkı yürütmek ise mümkündür. Bu sebeple halkla devrim yapamazsınız. Daha önce olduğu gibi halka karşı devrim yapabilirsiniz. Türkiye de devrimi koruyup kollama derdinde olan yegane güç ise Askeriyedir. Hem de örgütlenmiştir. Dolayısıyla attığınız sloganlar veya sözleriniz ancak onlar tarafından dikkate alınarak doğru yöne kanalize olabilir. Ama askerin yaptığıda devrim değil darbedir. Konunun başlığının dolayısıyla devrim kaçınılmazdır değil, Atatürk devrimleri için darbe kaçınılmazdır olması gerekir.

 

Darbe kaçınılmaz olduktan sonra halkın hemen hiçbir önemi yoktur. O her zamanki işlevini yerine getirir. Yaparsınız anayasayı ve halk meşruluğunu tasdik eder. 61 ve 82'de olduğu gibi. 2007'de aynı şeyi yapacaktır. Sanırım.

 

Ama benim merak ettiğim şey 1920'li yıllardan beridir neden halk daha tam olarak Atatürk Devrimlerini benimseyemedi de sadece aydın kesimi (bir kısım) bu devrimleri benimseyip koruyup kollamaya çaba gösteriyor...Bu da ayrıca tartışılası bir konu...

Gönderi tarihi:

Selamlar...

 

Ama benim merak ettiğim şey 1920'li yıllardan beridir neden halk daha tam olarak Atatürk Devrimlerini benimseyemedi de sadece aydın kesimi (bir kısım) bu devrimleri benimseyip koruyup kollamaya çaba gösteriyor...Bu da ayrıca tartışılası bir konu...

 

Bu son satırlar aslında sorunu tam olarak özetliyor. Neden 1920'lerden beri halk benimseyemedi, demişsiniz ya: İşte Atatük Devrimlerinin yapıldığı an ve günde, Cumhuriyetin kurulduğu gün ve anda, karşıt devrim de yapıldı.

 

Bunu yapanlar 80 yıldır, kimi zaman din maskesi ardında, (aslında çoğu zaman) kimi zaman milliyetçilik kavramının içini boşaltarak çalışmaktalar. Aslında bu din devleti kurmaya sevdalı olanların çoğunun aslında neye hizmet ettiklerinden haberleri yok.

 

Ama bunu kullananlar "Atatürk'ü bu din cahillerine farklı anlattılar, içten içe beyinleri yıkadılar" ve bugünlere geldik. Burada yapılmak istenen bir İslam Cumhuriyeti kurmaktır ama sadece adı İslam :excl: olan bir cumhuriyet. Tıpkı Suudi Arabistan gibi, dıştan İslam üstelik şeriatle yönetilen ama içten Amerikancı olan bir İslam Cumhuriyeti kurmak istiyorlar.

 

İşte bunu isteyenlere göre Atatürk'ün kılık kıyafet devrimini, harf devrimini, hilafeti kaldırma devrimini .....v.s. din konusunda aşırı tutucu olan ve bir zamanlar Kuran'ın arabca okunması dışında kendi dilinde okunmasına müsade etmeyenler için, bu devrimler İslam'a aykırıydı. (!)

 

Hala böyle olduğuna inananlar var, hala Atatürk'ün din düşmanı olduğunu söyleyenler var. Tarikatlerde yetişenler bunlarla eğitiliyor, o yüzden Cumhuriyet tehlikede diyoruz, o yüzden İslam tehlikede diyoruz.

 

Şimdi son yıllarda okullarda yabancı dilde eğitim tartışılıyor. Yabancı dil öğrenme başka bişey, yabancı dilde eğitim başka bişey, işte bu bir taktiktir. Anlamadığın bir dilde eğitim al ki, beynin düşünmesin, sadece ezberlesin. :excl:

 

Selamlar

Gönderi tarihi:

 

Bu son satırlar aslında sorunu tam olarak özetliyor. Neden 1920'lerden beri halk benimseyemedi, demişsiniz ya: İşte Atatük Devrimlerinin yapıldığı an ve günde, Cumhuriyetin kurulduğu gün ve anda, karşıt devrim de yapıldı.

 

Bunu yapanlar 80 yıldır, kimi zaman din maskesi ardında, (aslında çoğu zaman) kimi zaman milliyetçilik kavramının içini boşaltarak çalışmaktalar. Aslında bu din devleti kurmaya sevdalı olanların çoğunun aslında neye hizmet ettiklerinden haberleri yok.

 

Ama bunu kullananlar "Atatürk'ü bu din cahillerine farklı anlattılar, içten içe beyinleri yıkadılar" ve bugünlere geldik. Burada yapılmak istenen bir İslam Cumhuriyeti kurmaktır ama sadece adı İslam :excl: olan bir cumhuriyet. Tıpkı Suudi Arabistan gibi, dıştan İslam üstelik şeriatle yönetilen ama içten Amerikancı olan bir İslam Cumhuriyeti kurmak istiyorlar.

 

İşte bunu isteyenlere göre Atatürk'ün kılık kıyafet devrimini, harf devrimini, hilafeti kaldırma devrimini .....v.s. din konusunda aşırı tutucu olan ve bir zamanlar Kuran'ın arabca okunması dışında kendi dilinde okunmasına müsade etmeyenler için, bu devrimler İslam'a aykırıydı. (!)

 

Hala böyle olduğuna inananlar var, hala Atatürk'ün din düşmanı olduğunu söyleyenler var. Tarikatlerde yetişenler bunlarla eğitiliyor, o yüzden Cumhuriyet tehlikede diyoruz, o yüzden İslam tehlikede diyoruz.

 

Şimdi son yıllarda okullarda yabancı dilde eğitim tartışılıyor. Yabancı dil öğrenme başka bişey, yabancı dilde eğitim başka bişey, işte bu bir taktiktir. Anlamadığın bir dilde eğitim al ki, beynin düşünmesin, sadece ezberlesin. :excl:

 

Selamlar

 

Bu konuda bende aynı şekilde düşünüyorum.Özellikle yabancı dil eğitim konusunda .Sanki sömürge devletiyizde yabancı dilde eğitim yapacağız.Yıllarca türkçe okuyup düşünen bir insanın nasıl olup ta başka bir dilde eğitim yapması ve bunda başarılı olmasını bekleniyor.İşte o zaman son paragrafta yazdığınız asıl gerçek ortaya çıkıyor.Hadi biri bunu göremiyor düşünemiyor hepsi mi hain bunların?

Gönderi tarihi:

 

Bu son satırlar aslında sorunu tam olarak özetliyor. Neden 1920'lerden beri halk benimseyemedi, demişsiniz ya: İşte Atatük Devrimlerinin yapıldığı an ve günde, Cumhuriyetin kurulduğu gün ve anda, karşıt devrim de yapıldı.

 

Bunu yapanlar 80 yıldır, kimi zaman din maskesi ardında, (aslında çoğu zaman) kimi zaman milliyetçilik kavramının içini boşaltarak çalışmaktalar. Aslında bu din devleti kurmaya sevdalı olanların çoğunun aslında neye hizmet ettiklerinden haberleri yok.

 

Ama bunu kullananlar "Atatürk'ü bu din cahillerine farklı anlattılar, içten içe beyinleri yıkadılar" ve bugünlere geldik. Burada yapılmak istenen bir İslam Cumhuriyeti kurmaktır ama sadece adı İslam :excl: olan bir cumhuriyet. Tıpkı Suudi Arabistan gibi, dıştan İslam üstelik şeriatle yönetilen ama içten Amerikancı olan bir İslam Cumhuriyeti kurmak istiyorlar.

 

İşte bunu isteyenlere göre Atatürk'ün kılık kıyafet devrimini, harf devrimini, hilafeti kaldırma devrimini .....v.s. din konusunda aşırı tutucu olan ve bir zamanlar Kuran'ın arabca okunması dışında kendi dilinde okunmasına müsade etmeyenler için, bu devrimler İslam'a aykırıydı. (!)

 

Hala böyle olduğuna inananlar var, hala Atatürk'ün din düşmanı olduğunu söyleyenler var. Tarikatlerde yetişenler bunlarla eğitiliyor, o yüzden Cumhuriyet tehlikede diyoruz, o yüzden İslam tehlikede diyoruz.

 

Şimdi son yıllarda okullarda yabancı dilde eğitim tartışılıyor. Yabancı dil öğrenme başka bişey, yabancı dilde eğitim başka bişey, işte bu bir taktiktir. Anlamadığın bir dilde eğitim al ki, beynin düşünmesin, sadece ezberlesin. :excl:

 

Selamlar

 

Sardunya kardeş,

 

bir ara İsmet ÖZEL'e; üstad, bizlere flu bir karanlığın içinde ağacın arkasındaki adamları işaret edip taşlamamızı söylüyorsunuz, çıkartın şu adamları ortaya da biz açıktaki ve kim olduklarını tam olarak bildiğimiz şu adamları taşlayalım diye attığım mesaja:iyi düşün Bekir diye cevap göndermişti bana...

 

Sardunya bir düşman varsa tam olarak görmek isterim. Netleşmesini isterim. Zira düşmanı yanlış tespit ettiğimde gerçek düşmana kullancağım cephaneyi ona kullanırsam gerçek düşman beni rahatlıkla alt edebilir. Bu sebeple konu içerisinde flu olarak gördüğüm düşmanlardan bahsedeceğim. Karşı devrimi Atatürk devrimlerin yapıldığ an ve günde kim karşı devrim yaptı. Karşı devrim bu kadar hızlı olur mu? Karşı devrim değilde devrimlere halkın ısınamaması, tepki duyması olabilir mi? Vücuda yabancı birşey zerk ederseniz vücut buna tepki vermeyecek midir? Verecektir. Toplumda buna benzer onun ihtiyacı olmayan birşeyi ona verdiğinizde zorlanacaktır, ihtiyacı bırakın toplumun yapısına uymayan bir şeyle toplumu yaşamaya icbar etmeye çalışırsanız tepki daha büyük olacaktır. Laiklik böyle bir durumun numunesidir.

 

 

Din devleti kurmaya çalışanların neye hizmet etmeye çalıştıkları hakkında bir bilgileri olduğunu ben de sanmıyorum. Aslında din devleti peşinde koşan kişi sayısının 100 kişinin parmakları sayısının toplamından fazla olduğunu sanmıyorum. Milliyetçilik kavramının bugüne kadar içine ben dolduramadım. Hayli de uğraştım. Demokrasi gibi herkes bir taraflara çekiyor...

 

Çok kere "Tarih, bugünün şartlarıyla değerlendirelemez" sözünü duymuşuzdur. Ben fazla itibar etmem. Yanlış bugün yanlışsa, geçmişte de yanlıştır. Sadece o zaman şartlar biraz daha farklı olabilir. Her ne ise, benim açımdan eleştirilemeyecek olan kişi/ler sadece peygamber/ler/dir. Dolayısıyla onların haricinde kalan herkesin yaptıklarını eleştirebilirim. Dikkat ettiyseniz eleştirilerimden nasibini almayan pek fazla insan yok. Dolayısıyla bir mit haline getirilen Atatürk'ün de yanlışları varsa eleştiririm. ve bana kalırsa vardır. Şapka kanunu böyle bir yanlıştır. Şapka kanununu sadece şapka takmakla ilgili düşünmeyin, bu kanun nedeniyle asılan insanlar aklınıza gelsin. Latin harflerine geçişte bana kalırsa böyledir. Tabiki bunlar ayrıca tartışılabilir ama benim demek istediğim Atatürk'ünde yanlışları vardır. İsmet İnönü bir dönem Atatürk'ü içki masasından devlet yönetmekle suçluyor. Ki İnönü, Atatürk'ün silah arkadaşı. Çeşitli cemaatler bunu yapıyor olabilir ama hiç cemaat yüzü görmemiş bazı müslüman kardeşlerimiz içerisinde hazzetmeme durumu vaki. Müslüman olmayan veya müslümanlığının gereklerine pek itibar etmeyen bazı insanlarda hoşlanmıyor. Bunda birçok şey etken olabilir ama sürekli olarak insanlara Atatürk'ü sevdirmeye çalışmak da bunda etkin rol oynuyor olabilir. Atatürk'ü insanlar bu milleti zilletten kurtulmakta başkomutanlık yaptığı için, bu milleti örgütleyip, yok oluştan bir devlet kurduğu için sevmemeliler ama kimse kimseyi sevmek zorunda da değildir. Devletimizin bir kısım zevatı onu sevmeyi herkes açısından bir zorunluluk olarak görüp buna göre işlemler yapıyorlar ki, bazı insanlarda böylesi bir eğilime tam tersi istikamette tepki verip Atatürk'ten nefret etme yolunu seçiyorlar...

 

Tehlike meselesine gelirsek; tehlike bu kadar basit birşey olmasa gerek. Yani Atatürk'ün din düşmanı olarak bellenmesiyle Cumhuriyetin tehlikede olması sonucuna düz mantıkla ulaşamadım ben. Cumhuriyetin tehlikede olması için daha komplike şeylere ihtiyaç vardır. Ve tehlikede olan hangi islam...islam derken ehli sünnet itikadını esas alan bir islamdan bahsediyorsak onun tehlikede olması yeni bir vakıa değil neredeyse hulafa-i raşidin döneminden sonra sürekli olarak tehlikedeydi. ictihad kapısı kapandıktan sonra tehlike doruğa ulaştı ve şu an o noktadan ileri bir yere gelmedi islam. Cumhuriyetin tehlikede olmasıyla islamın tehlikede olması arasında bir kolerasyonu tam olarak kuramadım, ancak denilmek istenen; Cumhuriyet rejimi olmayan bir ülkede uygulanacak olan islam Taliban vari bir islamdır ise; çeşitli tarikatlar içerisine girip çıkmış biri olarak ben niye böyle düşünmüyorum. Yani niye ben Taliban vari bir islam devleti kurulmasından yana değilim. Ben bir istisna mıyım? Hiç sanmıyorum. Cemaatlerde yetişmiş birçok insan tanıyorum ve asla böyle bir amaç peşinde olduklarını hissetmedim. Ben bu amaç peşinde değilim. Daha önce de dedim ki, artık bir islam devleti kurmak mümkün değildir. Mücdehid yoktur ki, islam devleti kurulabilsin. Hangi nassı kim yorumlayıp bir islam devleti kurabilsin. Hz. Peygamber devri ve Hulafa-i Raşidin devrini esas almayan bir islamı Türkiye de yaşayan hiçbir müslüman esas almaz. Onun da kurulması imkansız. Kimse bir suudi şeriati veya Taliban Şeriatinde yaşamak da istemez. Ben kendi adıma cemaat yüzü görmüş biri olarak istemem. eeee, kimden ne için korkuyoruz öyleyse...Bu ülkeye şeriat gelmesi ihtimali; benim ayın gülümseyen kesiminde Marliyn Monro ile dans etme ihtimalim kadardır. Her ne kadar müslüman sayısı Türkiye de azalmadı ve arttıysa da bu artış bir din devleti istemiyle değil daha fazla islamı yaşama isteğiyle buluşabiliyor. Dahası bu koca kalabalık (Dikkat edin kalabalık diyorum, zira bir ülke etrafında birleşmeleri mümkün görünmüyor) bir türban konusunda dahi tam olarak mutabakat sağlayamadılar, İmam Hatip Lisesi konusunda mutabakat sağlayamadılar da şeriat devleti hakkında mı mutabakat sağlayıp, Cumhuriyeti ortadan kaldıracaklar...Türbanı veya başörtüsünü kurtaramayanların kurabilecekleri bir şeriat devleti olabilir mi?

 

Evet, kabul etmek gerekir ki, bir kaç küçük fırka parmak sayısı aklınıza gelsin, böyle bir amaçla hareket ediyor olabilir. Ama bu kişileri görerek cumhuriyet tehlikededir çıkarmasına ulaşmak bana mümkün görünmüyor. Cumhuriyet değil devletimiz tehlikededir...Halk, gençlik tehlikededir...Asli kimliği bertaraf edilmiş, toprakları paylaşılmış bir ülkenin evlatlarıyız. İşsizlik hat safhada, etraf üniversite mezunu hıyarcılarla dolu. Devrim değil, hayat tehlikede...Atatürk devrimleri bu gençlik, bu devlet böyle pespaye olsun, sürünsün diye mi yaptı...

 

oportünizme bulaşmadan, hem nalına hem mıhına vurmadan sözümüzü bitirirsek; devrimler değil, gençliğimiz tehlikededir, cumhuriyet değil, cumhur tehlikededir, islam değil, müslümanlar tehlikededir...

 

Yanlışı tespit ettikten sonra doğruyu bulmak kalır...Doğru ise gençliğimizi bu cendereden nasıl kurtaracağız meselesinin cevabı olan şeydir. Devrimleri nasıl koruyacağız, kanlı mı olacak kansız mı, Cumhuriyeti tehlikededir onu nasıl koruyacağız soruların cevapları doğruyu buldurmayacaktır. Zira sorunun kendisi yanlıştır ve yanlış sorunun buldurduğu ancak ve ancak yanlış cevaptır. Bunun cevabının bulmak ise çok fazla çaba gerektirir ve....

 

Not: Fazla doymuş karın düşünmeyi engellermiş, fazla aç kalmışıda engelliyor olabilir...

Gönderi tarihi:

Bekir kardeş...

 

Uzun ama çok teferruatlı bir yazı yazmışsın. Pek çok noktaya "araya iliştirme" tarzında yaklaştığını düşünüyorum.

 

Cumhuriyet meşru devrimdi, o yüzden gözünüzle gördünüz ama karşıt devrim meşru olmadığı için onu ancak Cumhuriyeti gerçekten benimseyenler farkediyor. Diğerlerini tabulaştırdıkları korkuları rahat bırakmıyor...

 

Peygamberler hariç herkes eleştirilebilir demişsin, çok doğru kesinlikle katılıyorum, ama bence peygamberler bile eleştirilebilir. Kusursuz olan sadece Allah'tır. Peygamber olması o insanın kusursuz olması demek değildir. Bilakis insan kusurludur, peygamberde insan olduğuna göre kusurları olabilir. Bu çok doğal. Kusursuz insan aramıyoruz ki biz...

 

Atatürk konusunda kişiliği, yaptıkları konusunda sizin ya da bir başkasının beğenmediği yönler olabilir. Ama siz illa kusur aramak istiyorsanız çok zorlanmazsınız zira arayan bulur.

 

Siz düşmanı gözlerinizle gördüğünüzde zaten ateş edecek cephaneniz olmayacak. Biz kısmınız hala bişey farketmeyecek, bir kısmınız farketmiş olsalarda geç olacak. Cumhuriyet demek, Atatürk demek sayın bekir. Atatürk'e saldıran, onun kurduğu Cumhuriyetten rahatsız olandır. Cumhuriyete saldırmanın yolu Ata'ya saldırmaktan geçiyor. Ya farkındasınız, ya değilsiniz bu kadar gamsız olacağınızı düşünemiyorum.

 

Siz bırakın kişisel olarak Ata'nın sevmediğiniz yönlerini, o içki içiyor diye onu sevmiyorsanız siz içmezsiniz olur biter. Siz yaptıklarına bakın...

 

Atatürk'ü zorla sevdirmek konusunda da yanlış düşünüyorsunuz, birilerinin Atatürk'ü topluma kötülemeye çalışmasına fırsat verilmiyor hepsi bu... Madem ki inançtan bahsediyorsunuz o halde dinde ihanetin yerini bana söylermisiniz ve nankörlüğün...

 

Yılanın başını küçükken ezmek diye bir tabir vardır sayın bekir. Sizin şuan için küçük bir zümre olarak gördüğünüz Cumhuriyet düşmanları bir amip gibi hızla çoğalmaktalar. Siz Cumhuriyet devrildiğinde mi tepki göstereceksiniz. Yoksa............ :excl:

 

Selamlar

Gönderi tarihi:

Bekir kardeş...

 

Cumhuriyet meşru devrimdi, o yüzden gözünüzle gördünüz ama karşıt devrim meşru olmadığı için onu ancak Cumhuriyeti gerçekten benimseyenler farkediyor. Diğerlerini tabulaştırdıkları korkuları rahat bırakmıyor...

 

Siz bırakın kişisel olarak Ata'nın sevmediğiniz yönlerini, o içki içiyor diye onu sevmiyorsanız siz içmezsiniz olur biter. Siz yaptıklarına bakın...

 

Atatürk'ü zorla sevdirmek konusunda da yanlış düşünüyorsunuz, birilerinin Atatürk'ü topluma kötülemeye çalışmasına fırsat verilmiyor hepsi bu... Madem ki inançtan bahsediyorsunuz o halde dinde ihanetin yerini bana söylermisiniz ve nankörlüğün...

 

Yılanın başını küçükken ezmek diye bir tabir vardır sayın bekir. Sizin şuan için küçük bir zümre olarak gördüğünüz Cumhuriyet düşmanları bir amip gibi hızla çoğalmaktalar. Siz Cumhuriyet devrildiğinde mi tepki göstereceksiniz. Yoksa............ :excl:

 

Selamlar

 

Selamlar... Celallendirmişim sizi biraz galiba...

 

Kardeşim ben olaylara bakarken İslamı, hukuku, demokrasiyi, halkı başlangıç noktası olarak alarak konuşurum veya konuşmaya çabalarım. Cumhuriyete kimsenin dediği birşey yok...Ama Cumhuriyet başlı başına demokrasi demek değildir. Ama mesele bu değil. Mesele laiklik de değil. Mesele laiklikle halkın oyunun çatışma ihtimali ortaya çıktığında hangisine itibar edilmesi gerektiği değildir. Meseleyi inşallah net olarak tespit edeceğiz.

Ata'nın içki içmesi beni ilgilendirmez, üstünden 70-ve daha fazla yıl geçmiş...Ben içki ile ilgili örneği Atatürk'ü en yakın silah arkadaşı bu kadar sert eleştirmiştir demek için verdim. Kimisi Atatürk'ü topluma kötülüyor, kimisi iyiliyor öyleyse mesele...Mesele bu mudur yani, Atatürk topluma kötülenince cumhuriyet elden gider iyilenince cumhuriyet kurtulur...Sanmıyorum...

 

Hukuk nazarından baktığımızda yılanın başı yılan tespit edildiğinde ezilir. Yılanı tespit etmeniz için yılanın ortada olması gerekir. Somut bir vakıa olduğunda cezalandırma yoluna gidilir. Ben Türkiyedeki en kör adammıyım da ortalıkta bir yılan göremiyorum yoksa bazılarımız inanılmaz hayalperestlerde solucanları anaconda sanıyorlar...

 

Bak kardeşim, sloganlı sözlere hep tedirginlikle yaklaştığımı söyledim. Cumhuriyet düşmanları sözüde bana öyle geliyor. Cumhuriyet halkın seçim hakkıdır. Kim bu seçme hakkından vazgeçmek ister. Cumhuriyet düşmanlarının getirme peşinde oldukları hangi sistem vardır. Suudi Şeriati mi? O şeriatten suudiler bile rahatsız. Vallahi kim cumhuriyet düşmanıdır şu an ben kestiremiyorum ve acaba gerçekten böyle bir zümre var mı bilmiyorum...Laiklikten hoşlanmayanlar vardır derseniz ona amenna...Halifeliğin kaldırılmasını tasvip etmeyen insanlar vardır derseniz bunu da kabul edebiliriz, ama cumhuriyet düşmanı dediğinizde iş karışıyor. veya benim kafam karışıyor. Yahu ben niye seçim hakkımdan vazgeçeyim (her ne kadar pek bir işe yaramıyorsada), ben man,yak mıyım da istibdatın gelmesini isteyeyim.

 

Bütün bunlara rağmen, konu devrim mi, darbe mi konusudur bu da akılda tutulsun. Zira Atatürk devrimleri (nden hangileri) ne kadar halk tarafından kabullenilmiştir. Halk tarafından kabullenilmeyenler için yapılacak olan nedir?

 

Yukarda bir yerlerde belirttim. Halkın derdi devrim değil. O sebeple halkla bütünleşerek devrim falan yapamazsınız. Ancak yerleşmeyen devrimler için darbe yapabilirmisiniz...

 

selamlar...ufak bir işim çıktı...

Gönderi tarihi:

Sayın bekir sen bu yolda devam et. Şuana kadar iyi bir dindar izlenimi verdin :excl: ama aynı şeyi vatan severliğin konusunda gösterdiğini düşünmüyorum siz bunları düşünürken o küçümsediğiniz inanç tarzlarını beğenmediğiniz gençler oturup şarkı yapmışlar biraz vaktini ayırıp sevretmeni tavsiye ederim.

 

Atatürkü kötülemek yada iyilemek değil mesele siz tam anlamıyla demagoji yapıyorsunuz konuyu çarpıtmayın Atatürk demek Türkiye Cumhuriyeti demek. kötülemeye Atatürkten başlıyorlarki onun ardından cumhuriyet gelecek anlayacağınızı pek sanmıyorum ama başkalarına faydası olur düşüncesiyle yazdım...

 

Din insan tarafından kalıplaştırılamaz. sana bana göresi olmaz ....Meseleye hep din penceresinden bakarsanız

sadece insanları inançlarıyla yargılarsınız...Atatürkün 70 yıl önce içki içmesini mesele olarak görüp tamamen kişisel olarak ele almışsınız...

 

Aşağıda vermiş olduğum link'i lütfen herkez izlesin....

 

saygılar.

 

Tıklayınız

Gönderi tarihi:

Sayın bekir sen bu yolda devam et. Şuana kadar iyi bir dindar izlenimi verdin :excl: ama aynı şeyi vatan severliğin konusunda gösterdiğini düşünmüyorum siz bunları düşünürken o küçümsediğiniz inanç tarzlarını beğenmediğiniz gençler oturup şarkı yapmışlar biraz vaktini ayırıp sevretmeni tavsiye ederim.

 

Atatürkü kötülemek yada iyilemek değil mesele siz tam anlamıyla demagoji yapıyorsunuz konuyu çarpıtmayın Atatürk demek Türkiye Cumhuriyeti demek. kötülemeye Atatürkten başlıyorlarki onun ardından cumhuriyet gelecek anlayacağınızı pek sanmıyorum ama başkalarına faydası olur düşüncesiyle yazdım...

 

Din insan tarafından kalıplaştırılamaz. sana bana göresi olmaz ....Meseleye hep din penceresinden bakarsanız

sadece insanları inançlarıyla yargılarsınız...Atatürkün 70 yıl önce içki içmesini mesele olarak görüp tamamen kişisel olarak ele almışsınız...

 

Aşağıda vermiş olduğum link'i lütfen herkez izlesin....

 

saygılar.

 

Tıklayınız

 

 

tan vakti kardeş,

yazılarım çok uzundu o sebeple anlamamış olabilirsiniz,,, 2 defa daha okuyun isterseniz...Ve sakın vatanseverliğimi sorgulamaya kalkmayın....

Gönderi tarihi:

Yeni 28 Şubat Senaryolarına TAKILMAYA DEVAM EDİN , zaten örümcek ağları dahil bir şeyede doğru bir yorum yapsanız 2027 yılına mı geldik acaba derim :D gerçi sizin artık girdiğiniz günahlar neticesiyle kaplerinizi Allahın en hale getiridiği ve ÖLDÜKTEN SONRADA nasıl haşir olacağınız çok net okunuyor bazılarının , onların ne gerçeği konuştukları var nede samimi bir ATATÜRKÇÜLÜĞÜ...Sorsak cevap verebilirlermi acaba O DEVRİMLERİN DARBENİN PEŞİNDE KOŞAN İŞÇİ PARTİSİ LİDERİ , CHP , SHP , TÜRKSOLU BUNLARIN BU ÜLKEYE BİR ÇAKILI ÇİVİLERİ OLMUŞ MU , MAOCU BOZKURTLARI İHTİLAL ÖRGÜTLERİNİ PKK SAVUNUCULARINI , TSK Yİ HEDEF ALANLARI , MASONLUĞU KORUYUP YAYANLARI VE ATATÜRKÜN MAKAMLARINADA O MASONLARI GETİRENLERİ ŞİMDİLİK KISA KESİYORUM SİZİN O SÖZÜNÜ DİNLEDİĞİNİZ TARAFTARI OLDUKLARINIZ MI GETİRDİ YOKSA MUHAFAZAKARLAR MI YAPIYORDU BUNLARI , CEVAP VERİN HAYDİ , BIRAKIN DEVİRM TARANESİNİ OKUMAYI

Gönderi tarihi:

Sayın Bekir

 

Cumhuriyet düşmanlerindan bahsettiğimizde bunu slogan olarak alıyorsunuz, çok ilginç...

 

Atatürk hakkında olumsuz konuşmalara demokrat (!) yaklaşıyorsunuz ama nedense Atatürk'ün devrimlerinden ve övülmesinden rahatsız oluyorsunuz, bu da çok ilginç...

 

Uzun ama içeriği çelişkili ve anlaşılması zor yazılar yazmışsınız.

 

Bu konu hakkında size son olarak söyleyeceğim, Atatürk'ü yerenler, onu ve devrimlerini eleştirenler oldukça aksini söyleyenler ve Atatürk'ü övenlerde var olacak. Bu sizi ya da başkalarını rahatsız etsede...

 

Selamlar

Gönderi tarihi:

tan vakti kardeş,

yazılarım çok uzundu o sebeple anlamamış olabilirsiniz,,, 2 defa daha okuyun isterseniz...Ve sakın vatanseverliğimi sorgulamaya kalkmayın....

 

Bekir kardeş

 

Yazıların uzun, karışık ama anlayabilecek kabiliyete sahibiz elhamdulillah. Anladığımızı da yorumladık. 2 değil 5 defa da okusak sizin yazdıklarınızdan farklı bir mana çıkarmamız mümkün değil.

 

Vatanseverliğinizi sorgulamadım, gördüğümüzü yorumladım. Anlaşılıyor ki sizin için öncelikli kriter din, onun üzerinden fikir beyan ediyorsunuz ve belli bir fikir kısırlığı içinde ülke sorunlarına ehemmiyet gösteremiyorsunuz.

 

Ülkenin bir irtica sorunu var sizde bunu biliyorsunuz. Azınlık ya da çoğunluk olmaları mesele değil, pkk da ülkede belli bir azınlığın kontrolünde ama ülkeye yaptıkları ortada. Onlar nasıl etnik kökenlerini kullanıyorlarsa, bazıları da dini kullanıyor.

 

Saygılar

Gönderi tarihi:

Bılındıgı gıbı Turk Devrımı, 19. yuzyıl ve 20. yuzyılda mıllıyetcı, halkcı ve devrımcı bır temelde gelıstı. Ataturk’ten sonra mılıyetcılık, halkçılık ve devrımcılıgın bırbırınden koparılması ve hatta bırbırıne dusman konumlara sokulması, kemalıst devrımın yıkımını gelıstırmıstır. Bu durumda arkamızda kalan 60 yılın bır muhasebesinin yapılması zorunludur. Atatürk devrımı gıdınce, o devrımle kurulan mıllı devletımız, mılletımız, toprak butunlugumuz ve çagdas uygarlık ozlemımız de yıkıma ugramıstır. Bugun ne yazık ku, savunulacak bır cumhurıyetımız kalmamıstır, yenıden kazanılacak bir Cumhurıyetımız vardır. Türkıye, emperyalizmin, kuresellesme adı altında bızı devletsız, mılletsız, vatansız, ordusuz bırakma saldırısına, ancak devletı ve toplumu yenıden yapılandırarak cevap verebılır.Turkıye, ınsanlıgı, emperyalızm ve kapıtalızmın her tur somuru ve baskısından kurtaracak çagdas uygarlıgın onundekı seckın yerını alacaktır.bunu ancak kemalıst devrımle yapabılırız.mıllı demokratık devrımımızı tamamlayarak, mıllı devletı ve halk yonetımını yenıden ınsa etmek, emperyalızmın baskı ve denetımıne son vermek, ortacag kalıntısı butun ıılşkı ve kurumları hayatın her alanından temızlemek, halkı ozgurluge, esenlıge ve aydınlıga kavuşturmak gerekır. mıllı devletımızı, mıllı bırlıgımızı toprak butunlugumuzu, kamu çıkarına dayanan cumhurıyetımızı ve çagdas degerlerımızı kaybedıyoruz.emperyalıst sısteme bagımlılık, lıberalızm denen bıreycılık ve ozel cıkarcılık, Turkıye ıcın bır cozum degıl yıkımdır. Turk devrımının actıgı vadıde ılerlemek mılletımız ıcın tek cozumdur.

 

Müdahale etmek istemem, isteyen devirir isteyen yapar. Ama sevgili dostum 19. yüzyılda nasıl bir milliyetçi, halkçı ve devrimci temel gelişti ? Biraz açabilir misin ?

Nasyonalizmle, halkçılıkla ve devrimcilikle 1800lü yılların ve Türk devriminin temeli neymiş bakalım. Bir de bilindiği gibi demişsin !!! Sevgili dostum kimse tarihte olmayan fakat bir adamın hezeyanları halinde beyninde dolaşan tuhaflıkları bilmek zorunda değildir, değil mi ??

 

bozan

Gönderi tarihi:

Müdahale etmek istemem, isteyen devirir isteyen yapar. Ama sevgili dostum 19. yüzyılda nasıl bir milliyetçi, halkçı ve devrimci temel gelişti ? Biraz açabilir misin ?

Nasyonalizmle, halkçılıkla ve devrimcilikle 1800lü yılların ve Türk devriminin temeli neymiş bakalım. Bir de bilindiği gibi demişsin !!! Sevgili dostum kimse tarihte olmayan fakat bir adamın hezeyanları halinde beyninde dolaşan tuhaflıkları bilmek zorunda değildir, değil mi ??

 

bozan

 

:D

Gönderi tarihi:

Sayın Arkadaşlar,

 

Biz Türkler kanaatkar milletiz.Azla yetinmeyi biliriz.Niye böyleyiz?11.yüzyıldan beri hemen her alanda belli bir alt yapımız yok.Neden yok?Sofuluk içimize işlemiş de ondan!

Bana kalırsa,tarih boyunca Türklerin yaşam tarzlarında değişiklik oluşturan 5 olay olmuş:

1.Orta Asya'dan göç,

2.Hemen her açıdan örnek bir devlet olan Anadolu Selçuklu Devletinin doğu ve batıdan gelen saldırılarla yıpratılarak yıkılması,

3.İslamiyetin kabulu ve Haçlı seferleri sonrasında sofuluğa yöneliş,

4.Viyana kuşatmasının başarısız olmasına kadar geçen Osmanlı İmparatorluğu döneminde çoğunlukla savaş ekonomisine bağlı bir yönetim yapısı,

5.Cumhuriyetimizin kuruluşunu izleyen 23 yıllık bir tam bağımsızlık dönemi ve sonunda 1946 yılında batı devletlerinin zorlamasıyla çok partili rejime geçiş ve akabinde sayıları giderek artan imam-hatip liseleri,

 

Bu dört olay sonucunda ülkemizde ulu önder Atatürk'ün belirttiği gibi fikri hür ve vicdanı hür nesillerin yetişmesi,alt yapı eksikliğimizden dolayı zor görünmektedir.

İç çekişmeler ve bunu fırsat bilen dış dayatmalarla cumhuriyet rejimimizi tehdit eden olayları görmemezlikten gelemeyiz.Özellikle eğitim sistemimizin dini içerikli hal alması,kuran kurslarının,tekke ve zaviyelerin yasa dışı olarak tekrar açılması sonucunda varılmak istenen nokta bellidir.Körpe beyinlere vatan ve millet düşmanlığını benimsetmek ve buradan yetişen insanlarla şeriat hukukunun egemen olduğu bir rejim oluşturma çabası...1946'dan beri gizli veya açıkça yapılmak istenen budur.

Bu önemli tehlikenin hala farkına varamayıp da,burada demagoji yapmak,Atatürk ilke ve devrimlerinden başka çıkar yol aramak,gaflet ve delaletin ta kendisidir.

 

Saygılarımla,

Gönderi tarihi:

Selamlar...Konu benim açımdan çığırından çıktı ve normal güzergahına çekebilme ihtimalim de yok. Bu sebeple;

 

Bu bu konudaki son cevabım olacak…Yukarda birçok şeyi açık açık yazdım ama anlamayanlar kafalarına göre yorumluyorlar ve ikinci kez okuma kaygısı gütmüyorlar. İbni Sina bir kitabı (şu an o kitabın ismini hatırlayamıyorum) 30 defa okuduktan sonra anlamına vakıf olmuştur. Bizim zeka abidesi bazı kardeşlerimiz de bir okuyuşta siyasi ve teferruatlı bir yazıyı tamamen anlamışlar ve ikinci defa okusam da farklı olmazdı diyolarlan…Bir tanesi her şeye din penceresinden bakarsanız demiş ben yukarda“Kardeşim ben olaylara bakarken İslamı, hukuku, demokrasiyi, halkı başlangıç noktası olarak alarak konuşurum veya konuşmaya çabalarım” böyle söylemişim o ise sadece İslam kısmını almış…Ondan sonra vatanseverliğimize değinmiş…Ve hala da bu ısrarında devam ediyor…

 

Bu sebeple bazı sert sözler ve bazı açıklamalar yapma gereği hasıl olmuştur…

 

Ne yazık ki cehalet giderken bazılarında başka bir şey baki kalabilir. Ancak daha kötü olanı her ikisininde bulunmasıdır. Anlamı çıkarmak için uğraşmayanlar neden malum olmasını beklemiyorlar da konuya tepeden dalıyorlar anlamıyorum. Derin devlet, derin roman ayrımından sonra derin cehalet, derin kendini bilmezlik, derin tarihten habersizlik gibi ayrımlara da gitmeliyiz…Bu sözleri tek bir kişi üzerine alınsın…Vatanseverliğime laf söyleyen kişi…

 

Sloganlardan nefret etmeme gelince: Sloganlar delil ve araştırmaya gerek duyurmaz. Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi sesini hep duyarız. Ama hiç kimsenin kalbinde bir şeyi uyandırmıyor. Yaşasın Cumhuriyet, yahu yaşasın da nasıl yaşasın, yaşamaması için bir neden mi var…Laiklik elden gidiyor…Kim götürüyor, nereye götürüyor, niye götürüyor, elimizde miydikine? Konunun başından itibaren bakın bu tipten sloganları yazanlar tek tek nedenler ve somut vakalar göstermişler midir?

 

Tarih anlayışımıza da değinmek zorundayım.

Oğuz ATAY’ın Tutunamayanlar da bir cümlesi bulunuyormuşz “Tarihimiz ikiye ayrılır; yakın tarihimiz, uzak tarihimiz. Bize en uzak olan da yakın tarihimizdir.” Diye. Ben de bunun farkına varan bir adam olarak yakın tarihimizi de uzak tarihimizi de resmi tarih kitapları ile ÖSS kitaplarından öğrenmemeye çalışıyorum. Oradan öğrenenler de sanırım slogan atmaktan başka bir şey bilmiyorlar.

 

Gelelim Atatürk hakkındaki sözlerime: Bazı insanlar Atatürk’ü tanrılaştırıyorlar ben bir Müslüman olarak bu durumu eleştiriyorum. Nihayetinde Atatürk bir insandır, evet i bir deha olabilir, harika bir siyasetçidir, muhteşem bir askerdir ama bir insandır. Ve yanlıştan münezzeh değildir. Türkiye de sanki Atatürkseverlerle Atatürksevmeyenler arasında bir savaş varmış gibi bir düşünce var bazı arkadaşlarımızın kafasında. Böyle bir savaş olmaz. olamaz. Türkiye de Atatürk'ü mit haline getirenlerle, Atatürk'ün de yanlışlar yaptığını iddia edenler arasında olsa olsa bir görüş ayrılığı vardır.

 

 

1-Daha önce de belirttim, Türkiye de Atatürk, demokrasiyi İsmet İnönü, despotizmi temsil eder, zira ikisinin arasındaki en büyük ayrım belki de budur. Demokratik açılımları Atatürk istemiş ama sürekli İnönü engeliyle karşılaşmıştır. Cumhuriyetin Kurucusu ile Cumhuriyetin Başbakanı sürekli karşı karşıya gelmişlerdir ve Cumhuriyetin Başbakanı yukarda sözünü ettiğim “İçki masasından devlet yönetmekle” Atatürkü suçlamıştır. Ve ardında dinlenmeye çek/tir/ilmiştir.

 

2-Kimse kimseyi sevmek zorunda değildir. Bu forumda Peygamberimize olmadık üslupla seslenenler oldu. Dediğim gibi kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama herkes herkese hakkı teslim etmek zorundadır. Bu sözümün mefhum-u muhalifi Atatürk’ü sevmiyorum değildir ve aslında bu sözün karşıt bir anlamı yoktur.

 

3-Atatürk olmasaydı da biz direnebilirdik ancak sonumuz hiç hayır olmazdı. Atatürk olmadan da çeteler bazında direnişler vardı ancak, bir devlet kurmaya asla muvaffak olamazdık. Bugün bir devletimiz varsa bu Atatürk’ün siyasi ve askeri zekası sayesindedir.

 

4-Her şey bir yana Atatürk bir askerkişidir. Siyasi hayat her ne kadar fazlasıyla o yıllarda askeriyenin içerisine işlese de nihayetinde Atatürk bir askerdi.

5-5. şıktan olarak bazı inkılaplar halkın ihtiyaçları doğrultusunda değil, halka rağmen yapıldı. Zira kanunlar halkın ihtiyacı doğrultusunda yapılır. Ancak Atatürk’ün milleti kurtuluş savaşından çıkartıp da devleti kurduğu zamanda 150 yıllık tarihi batılışlaşma düşüncesi onu da etkilediği için ilk elden batılaşma çabalarını başlattı. İşte jakoben olarak adlandırabileceğimiz ve toplumun gelişmişlik seviyesinin çok önündeki ve ihtiyacı olmayan bazı inkılaplar yapıldı. Laiklik bunlardan biriydi zira Lozan da bir tanım yaparak azınlıkların sadece gayri Müslimler olduğunu belirttik ondan sonra da laikliği getirdik. O halde laiklik sadece azınlıklar için gelmişti. Ama bu mümkün değildir. Harf inkılabı da böyle bir devrimdir. İşte benim Atatürk adına şerh koyduğum bir iki şey budur. Ancak, bu devlet adına yaptığı ve güzel olan şeyleri ise sayarak biteremeyebilirim.

 

6-Bir ara Hüseyin ÜZMEZ’e soruyorlar Atatürk’ü sever misin diye? O da cevap veriyor” nasıl sevmem, kanun var” diyor. Bendeki Atatürk sevgisi bu cinsten değil. Bazılarının ki gibi de sürekli yüksek sesle bağırmak gibi değil. Zaten ben biraz utangaç bir adamım sevdiğimi kolay kolay söyleyemem. Başka bir konuda dengesini yitirmiş bir beyefendi Atatürk olmasaydı bizim hans olacağımızdan falan bahsetmişti. İşin garip tarafı söylediğim sözde herhangi bir sakatlık olmamasıydı. Neden onun da eleştirilebileceğini düşün/e/miyorsunuz. O bir tanrı mı? Atatürk bir tanrı mı? Yada tanrılaşmış bir insan mı? Peygamberi rahat rahat eleştirenler size soruyorum.

 

7-Atatürk’ün övülmesinden rahatsız değilim. Ve benim bahsettiğim şey övülme değildir. Nasıl sevmezsiniz, niye sevmezsiniz sendromudur. Yahu kimse kimseyi sevmek zorunda değildir, adam açık açık peygamberden nefret ettiğini söylüyor şimdi ben ona niye sevmezsin, nasıl sevmezsin dersem saç.malamaz mıyım?

 

Türkiyede irtica tehditi varmış. İrtica kadar taş düşsün kafanıza emi…irtica ile ilgili başka bir şey demeyeceğim size. Gidip şu adreslere bakın sayfalarca yazı yazmışım…

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...ic=43884&hl

 

İkincisi ise http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=31657

 

Yazılarımın uzunluğunun nedenini ise yine kendimden alıntılayayım.

 

Şimdi düşünüyorum acaba Çakıl taşlarıyla denizi mi doldurmaya çabalıyorum... Her sözü bir son söz gibi yazmanın derdiyle yazıyorum ama hala son sözünü söyleyememiş adamın eprimsiliği, burukluğu var üzerimde...Savaştın ve yenildin diyor bir adam ve devam ediyor... Git daha güzel savaş daha güzel yenil...

 

Bir görmelisiniz çekmecelerimi...Kaç tane kitap, dergi...Sizlere birşeyleri anlatmanın derdindeyim... Bu ülkede eğer bürokratik olirgarşiden değilseniz, bu ülkede eğer dış destekli bir gücün yansıması değilseniz, bu ülkede Amerikan, Sovyet, Rus vb. bir ülkenin ajanı değilseniz, gerek irtica saçmalamaları, gerek halk için darbe geyikleriyle uyutuluyorsunuz...

 

Ecdadımız ne kadar vatanseverse ben de o kadar vatanseverim. Ve onlar ne için canlarını vermişlerse ben de o dava uğruna seve seve canımı veririm.

 

Söylediklerime antitez getirmenin haricinde her şey oldu bu tartışma alanında. Ve sanırım Türkiye de bir tek ben Tanrı-Atatürk olduğunu bilmiyordum galiba. Sağolun öğrendim. Ve sanırım bundan sonra Atatürk’ün hiçbir yanlışı yoktu diyeceğim. Hatta Atatürk içki içtiğine göre bütün Müslümanların da içmesi gerekir. (Bu cümleyi mahsus yazıyorum onun içki içmesine bugüne kadar takılmamıştım ama, İnönü’nün dahi Atatürk’ü eleştirdiğini belirtmek için yazdığım bir sözünü Atatürk’ü benim böyle kötülediğim şeklinde belirtti bir …) Hatta nasıl içmezler…

 

Benim gibi esfeli safilin de (ne dediğimi biliyorum) tartışmaların deliller üzerinden yürüyeceğini sanıyorum. Eee, be ah.mak, sen münazara diye bakarsın başkaları münakaşa diye bakar, sen muhabere sanarsın çoğu sana muharebe açar. Düşmanı düşüncelerle ve kanıtlarla yok edemiyorsan silahlı gücünü kullan…Tam Amerikan tarzı …

 

Fazlasıyla celallendim galiba.

 

 

ALINTIDIR…OKUYANLAR BİR DAHA OKUMASINLAR…OKUMA DERDİNDE OLMAYANLARA ZATEN BİR SÖZÜMÜZ YOK…

Türkiye de yaşıyoruz... Öncelikli derdimiz burası...Bu ülkenin insanlarının derdi...Ama bu ülke gerek bulunduğu jeopolitik konum, gerek kaynakları, gerekse tarihten gelen örnek olma bütünleştirme fonksiyonu gereğince, sürekli bazı kötü çabaların tesiri altında kalmaktadır. Ortam sürekli gerilerek bir türlü bu ülkenin kendini bulması istenmemektedir...

 

İşte bu yüzden bu ülkede, gerek toplum yapısında gerekse siyası-askeri-yargısal alanda yapılacak değişiklikleri sonuçlayan olaylara temkinli yaklaşmak zorundayız... Bu ülkede "Birşey ne ise o değildir"** mantığıyla olayları incelemeden ilk noktada suçluyu tespit edersek bir yanlışa gireriz. Girdiğimiz yanlış girilmesini istedikleri yanlıştır ve bu başkalarının fena halde işine gelen şeydir...Bu sebeple olayları incelerken mesela:

 

1- Niye yapılmış (gösterilen sebeple-olay veya sonuç uyumlu mu)

2- Bu hareketten nemalanan kim

3- Bu hareket neticesinde en fazla kimin sesi/niye çıkıyor

4- Lokal hadiselerin genişletilmeye çalışılması var mı

5- Hadise akabinde yoğun bir bilgi bombardımanı var mı ve yakalanan kişiler hakkında mahkumiyet kararı verilecek mi?

6- Aklınızda hala soru işareti varmı çözüldüğü sanılan olay hakkında...

 

Soruları çoğaltmak mümkün....Ama olaya ve medyadan gelen bilgilere hemen doğrulayıcı değil de eleştirel bir gözle bakarsak zaten olayı kendi zihnimizde çözümleriz...

 

28 Şubattan her tarafta kan gövdeyi götürüyordu. Mecazen söylüyorum. Hemen her yerde irticadan irticacılardan bahsediliyordu. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Sus pus oturuyorduk. Ve bir çıktık bu süreçten kaç tane banka battı. Ekonomik kriz oldu. Askeriyenin içerisinde dahi yolsuzluklar olduğunu gördük. Dahası bir hükümet Cumhuriyet tarihimizde ilk defa yolsuzluktan düştü…İrtica korkutacıyla* korkutup korkutup bir yerleri sömürüyorlar ve bazı arkadaşlarımızda olayın farkına varamıyor…İrtica söylemini birçok kişi kendi şahsi çıkarları için kullanmaktadır. Ve birçok kişi bunun farkına var/a/mamaktadır. Sanırım yeter...üç günlük sivrisineği bırakalım 500 yaşında olanı dahi (sivrisinekli ve helikopterli bir fıkra vardı) dahi anlamayacaklara az gelirmiş...Selamlar ve eyvallah...

 

*Korkutaç kelimesi alıntıdır. Alıntının sahibi kendini biliyor…

Gönderi tarihi:

Bekir Arkadaş

 

Senin meseleni biz tam manasıyla anladık sen kafanı yorma... Anladık ki sen, bundan rahatsız oluyorsun ve bizi suçlamaya çalışıyorsun. Atatürk'ün ilke ve inkılaplarını tartışılır yapıyorsun, biz buna tepki gösterince Tanrılaştırmaktan söz ediyorsun. İnsanların bir kısmının böyle tavırları var, birilerini tanrılaştırırlar, peygamberleri, şeyhleri, türbeleri.... v.s......

 

Ancak seni en çok rahatsız eden Atatürk nedense?

 

Bütün bunların üzerine kalkıp bize "anlamıyorsunuz" safsatası anlatma gayet net anlıyoruz. Tek anlamadığımız senin neyi savunduğun, bir şeyleri eleştiriyorsun, dindarsın bu belli oluyor ama neyi savunuyorsun?

 

Cehalet gitse bazı şeyler baki kalıyor demişsin ya, doğru söylemişsin... İki kelimeyi bir araya getiren ve iyi ezber yapanlar kalkıp "akademisyen" tavrı ile her şeyi yorumluyorlar. (!)

 

Cumhuriyet'i yıkma ve Atatürk'ü karalama sevdalıları bu sevda ile yok olacaklar. Evet slogan atıyoruz evet endişe ediyoruz. Endişe demek kontrol demektir. Gevşememek demektir. Endişe etmek gereklidir. Yoksa aksi takdirde birileri gibi gaflet içinde "yaww ne oluyor ki" der uyuruz...

 

Selamlar

Gönderi tarihi:

Müdahale etmek istemem, isteyen devirir isteyen yapar. Ama sevgili dostum 19. yüzyılda nasıl bir milliyetçi, halkçı ve devrimci temel gelişti ? Biraz açabilir misin ?

Nasyonalizmle, halkçılıkla ve devrimcilikle 1800lü yılların ve Türk devriminin temeli neymiş bakalım. Bir de bilindiği gibi demişsin !!! Sevgili dostum kimse tarihte olmayan fakat bir adamın hezeyanları halinde beyninde dolaşan tuhaflıkları bilmek zorunda değildir, değil mi ??

 

bozan

Turk devrımı 200 yıllık bır surecte mılletımızın bagımsızlık cagdaslasma ozgurluk ıhtıyaclarına cevap veren bır gelısme ıcerısınde oldu.ıttıhat ve terakkı cemıyetınden kendılerıne jon turkler adı verılen aydınlardan mesrutıyetten tutun kurtulus savasımıza kemalıst devrıme cumhurıyetımızın kurulmasına kadar mıllıyetcı halkcı devrımcı bır temel de gelıstı.cumhurıyetımız vatan butunlugumuz aydınlanmıs toplum ılıskılerımız turk devrımı temelınde ınsa edıldı.turk devrımı mıllelerarasıdır butun ezılenlere mazlum ulkelere ornek olmustur.

turk devrımının temelı neymıs dıyorsunuz.mesrutıyetlerden kurtulus savasımızdan cumhurıyetımızın kurulmaısndan kemalıst devrımın buyuk atılımlarından suzulup gelen bu buyuk mucadele ozetle turk devrımıdır.

Gönderi tarihi:

Turk devrımı 200 yıllık bır surecte mılletımızın bagımsızlık cagdaslasma ozgurluk ıhtıyaclarına cevap veren bır gelısme ıcerısınde oldu.ıttıhat ve terakkı cemıyetınden kendılerıne jon turkler adı verılen aydınlardan mesrutıyetten tutun kurtulus savasımıza kemalıst devrıme cumhurıyetımızın kurulmasına kadar mıllıyetcı halkcı devrımcı bır temel de gelıstı.cumhurıyetımız vatan butunlugumuz aydınlanmıs toplum ılıskılerımız turk devrımı temelınde ınsa edıldı.turk devrımı mıllelerarasıdır butun ezılenlere mazlum ulkelere ornek olmustur.

turk devrımının temelı neymıs dıyorsunuz.mesrutıyetlerden kurtulus savasımızdan cumhurıyetımızın kurulmaısndan kemalıst devrımın buyuk atılımlarından suzulup gelen bu buyuk mucadele ozetle turk devrımıdır.

 

Yanıtlarım ;

 

1. Turk devrımı 200 yıllık bır surecte mılletımızın bagımsızlık cagdaslasma ozgurluk ıhtıyaclarına cevap veren bır gelısme ıcerısınde oldu.

1. Ne beylik bir cümle ama değil mi ? Kimi tümceler vardır, ilk başta herşeyi söylüyor gibidir, fakat durup biraz düşününce aslında içinin zamanı geçmiş bir ceviz kabuğu misali boş olduğunu farkedersiniz. Bu yüzden ömrünü düşünceye heba etmiş birinin ısrarla dediği gibi öncelikle bir düşünür acele etmeyecektir. Acele düşünce hakikatten sapmanın en kestirme tarikidir.

Bu kısa izahtan sonra meramımızı arz edelim. Türk tarihinde İnkılap ( devrim ) olgusu 2 yüzyıllık falan değildir. Türkler uzun yüzyıllardan yirminci yüzyılın başlarına kadar hiçbir zaman inkılap gibi bir düşünceyi uygulama alanına koymamıştır. İnkılap düşüncesi 19. yüzyılın son çeyreğinde düşünülünceye kadar Türk icracıları ( az sonra anlatacağım HALK değil, yalnızca icracılar, zira halk asla devrimci olmamıştır, olmak zorunda olduğu haller dışında, zira devrimci olmak bir tercih değil bugünkü anayasal şartlarda bir zarurettir, mecburiyettir, yukarıda bunu kısmen BEKİR kardeşim izah etmeye çalışmış, ben bu kadarla iktifa ediyorum ) hep Islahat üzerinde durmuş ve hep ıslahat yolunu tutmuştur. Öyle beylik laflarla , parti merkezlerinde doldurulmuş biber dolması değilseniz evvela bu hakikati kabul edersiniz....Ve ardından...

Türk devriminde olsun sair gelişmemiş ülke tarihlerindeki devrimlerde olsun halk ehemmiyetli ve hareketli bir unsur değildir. Halkı devrim bulmuştur, halk devrimi değil.. Bu özdeyişimi de tüm özgür okulların kapısına asarsınız !!!!

Şimdilik bu kadar sevgili kardeşim. Bu arada sevgili Bekir dostum, zekanızı mantığınızla birleştirdiğiniz ve keyifli yazılar sunduğunuz için bizlere, teşekkür ederiz....

 

bozan

Gönderi tarihi:

Selamlar...Konu benim açımdan çığırından çıktı ve normal güzergahına çekebilme ihtimalim de yok. Bu sebeple;

 

Bu bu konudaki son cevabım olacak…Yukarda birçok şeyi açık açık yazdım ama anlamayanlar kafalarına göre yorumluyorlar ve ikinci kez okuma kaygısı gütmüyorlar. İbni Sina bir kitabı (şu an o kitabın ismini hatırlayamıyorum) 30 defa okuduktan sonra anlamına vakıf olmuştur. Bizim zeka abidesi bazı kardeşlerimiz de bir okuyuşta siyasi ve teferruatlı bir yazıyı tamamen anlamışlar ve ikinci defa okusam da farklı olmazdı diyolarlan…Bir tanesi her şeye din penceresinden bakarsanız demiş ben yukarda“Kardeşim ben olaylara bakarken İslamı, hukuku, demokrasiyi, halkı başlangıç noktası olarak alarak konuşurum veya konuşmaya çabalarım” böyle söylemişim o ise sadece İslam kısmını almış…Ondan sonra vatanseverliğimize değinmiş…Ve hala da bu ısrarında devam ediyor…

.

.

.

*Korkutaç kelimesi alıntıdır. Alıntının sahibi kendini biliyor…

 

Tanrılar ve ilahlar arasındaki farkı iyi gözetelim.Öyleyse buyurun Mustafa Kemali eleştirin.Ama hangi

düşüne kisvesiyle eleştireceksiniz.İrtica bir korku değil gerçeğin ta kendisi.Mustafa Kemali yukarıdaki

düşünce mantığıyla eleştireceksen malesef hedefi tutturamamışsın.Bunları bir kenara bırakalım ancak

son sözlerinde acizliğin doruğuna tırmanmışlık var.Bir kriz meydana geldi ve bunu 28 şubata bağladın.

O beceriksizliklerin o hırsızlıkların,o yolsuzlukların hiç bir günahı yoktu değilmi..28 şubat bütün bir ekonomiyi çökertti gitti.Ve erbakanlar tansular sütten çıkmış ak kaşık oldular.Saba melikesiyle hacıların hacısı

ülke yönetiminde ve ekonomide asla suçlu olmadılar. Oldu bekir biz on dinleyip bir konuşan olalım.

Siz bir dinleyip on konuşan olun :)

Gönderi tarihi:

Tanrılar ve ilahlar arasındaki farkı iyi gözetelim.Öyleyse buyurun Mustafa Kemali eleştirin.Ama hangi

düşüne kisvesiyle eleştireceksiniz.İrtica bir korku değil gerçeğin ta kendisi.Mustafa Kemali yukarıdaki

düşünce mantığıyla eleştireceksen malesef hedefi tutturamamışsın.Bunları bir kenara bırakalım ancak

son sözlerinde acizliğin doruğuna tırmanmışlık var.Bir kriz meydana geldi ve bunu 28 şubata bağladın.

O beceriksizliklerin o hırsızlıkların,o yolsuzlukların hiç bir günahı yoktu değilmi..28 şubat bütün bir ekonomiyi çökertti gitti.Ve erbakanlar tansular sütten çıkmış ak kaşık oldular.Saba melikesiyle hacıların hacısı

ülke yönetiminde ve ekonomide asla suçlu olmadılar. Oldu bekir biz on dinleyip bir konuşan olalım.

Siz bir dinleyip on konuşan olun :)

:clover::clover::clover: iyiki varsın

Gönderi tarihi:

Sayın bozan,

 

*****

********

*****

******

Bırak o insanları temiz, insancıl, demokratik, yaratıcı dimağları ile kalsınlar.

 

Halkı devrim bulmuştur, halk devrimi değil..

 

Bu tip yumurtayı tarihte hep "kurgucu" düşünürler yumurtlamıştır.

Neymiş efendim olgular hep insanlara giydirilir.

İnsanlar olguları oluşturmazalar.

 

"Devrimler" gökten zembille indirilmiş insanlara giydirilmiştir.

İnsanlar birikimler sonucu bir lider öncülüğünde devrimlere gitmezler.

Helede türk devrimi kesinlikle zembille indirilmiş halka giydirilmiştir.

Bunun lamı cimi olamaz BOZAN ne diyorsa odur.

 

Tarih bilmi boşuna vardır. Sosyal gelişmeler ve daha sonra getirdiği sosyal patlamalar hep hikayedir.

Sosyal gelişimlerin diyalektiği de hikayedir. Bunlar hep göktendir.

Din, milli yapılar, kültür hep giydirilmedir yukardan gelmedir.

Toplumların sosyal yaşam tarzlarından kaynaklanmamıştır. Tarihle birlikte oluşmamıştır.

Kurgucu düşünce bunları hep giydirme gösterecektir insanlığa. "Yüce ruh'un" yaptırımıdır.

 

Gelelim Türk devrimine,

Türk devrimleri ya gökten indirilmiştir yada, buna benzer bir ilahi kudrete sahip tek kişi tarafından gerçekleştirilmiştir.

Meşrutiyet devrindeki yapılan ıslahat hareketleri "keyfe keder" yaptırımlardı.

Yapılması gereken köklü değişikliklerin bir başlangıcı değildi.

Üçüncü selimlerin ikinci Mahmutların yaptıkları ıslahatlar keyfi ıslahatlardı.

Onlara da bu ıslahat yaptırımları toplum yada toplumların sosyal istemlerinden değil gökten gelen ıslahat düşüncesi giydirilerek gerçekleştirildi.

BOZAN için bunların hepsi hikayedir.

 

********

*********

********

*********

Gönderi tarihi:

Sayın bozan,

 

 

Halkı devrim bulmuştur, halk devrimi değil..

Bir buluş, dünyada eşi emsali görülmemiş bir buluş.

.

 

 

İltifatlarınız için teşekkür ederim, tahkiratınız ise admine havale ediyorum. Size fazla birşey demiyorum zira sıkışınca ben yazmadım, bilgisayarım açıktı sekreterim yazdı falan diyorsuınuz ve forumu güldürüyorsunuz, ***********...

Ağzınızı bozacak kadar (***** ******* ********* ********) sizi kızdıran neydi anlamadım. Bence ağzınızı bu kötü kelimler ile ********.

Gelelim meselemize işte yukarıda izah ettiğim hakikatten naşi yani bilimselcinin de hakkını teslim ettiği '' Halkı devrim değil, halk devrimi bulmuştur'' özdeyişinin bir neticesi olarak milli bayramlar yalnızca Türkiye cumhuriyetinde , Yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde ve Tüm dış temsilciliklerde yalnızca Bürokratlar tarafından kutlanır.

Bu husustaki açıklamalarımıza devam edeceğiz...

bozan

Gönderi tarihi:

DEVRİM Mİ :D

HAHAH güldürmeyin beni..bu jakoben ve baskıcı yapıdan ne zaman kurtulacak bu ülke..evet AKP iktidarı berbat bir yönetim sistemi ama bunu silahlı bir jakoben sistemle değil tamamen demokratik yöntemlerle seçim zamanı sandık başında akp yi sandığa gömerek yapabiliriz

devrim olan ülkelerde dikta rejimi vardır demokrasi yoktur

hani ATATÜRKÇÜ DEMOKRATİK CUMHURİYET sistemi

bir anda bu 360 derece dönüş niye

DEVRİM KAÇINILMAZ DEĞİL,DEVRİMDEN KAÇILMALIDIR HATTA MÜMKÜN OLDUKÇA UZAK DURMALIDIR

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.