Φ kodanga Gönderi tarihi: 20 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 20 Ağustos , 2006 Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aynur Uysal, Sosyal-İktisadi Araştırmalar Merkezi'nin (SİAR) verilerine göre, her yıl bin 350 çocuğun dayaktan öldüğünü, 30 milyon çocuğun ise sokaklarda şiddetle burun buruna yaşadığını söyledi. "Aile İçi Şiddet Kurbanlarının Demografik Değerlendirilmesi" konulu araştırmasında çocuk şiddetini araştıran Yrd. Doç. Dr. Uysal, çocuk yaşı arttıkça fiziksel istismarın azaldığını, 0-3 yaş çocukların yüzde 76'sının anne istismarıyla karşı karşıya kaldığını belirtti. 16 yaşından büyük çocukların aile dışı istismara maruz kaldığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Uysal, "Dayak yiyen anne çocuğunu daha sık dövmekte, ayrılmış ailelerde çocuklara yönelik şiddet yaygın olarak uygulanmakta olduğunu ve Şiddet ve saldırganlığın özellikle gençlerde yoğun görüldüğünü söyledi. Erkeklerin kaba kuvvete daha sık başvurduğunu dile getirdi. Kentlerde, kırsal kesimlere oranla şiddetin fazla olduğunu belirtti. Dayak hastanelik ediyor EĞİTİM düzeyi düşük, çalışmayan, yoksul ve kalabalık ailelerde yaşayan kadınların ağır şiddete maruz kaldığını vurgulayan Uysal, şöyle konuştu: "Dövülen kadınlar, aileden uzaklaşmak için erken yaşta evlenme yolunu seçiyor. Ancak bu kez de kocasından dayak yiyor. Acil servislere gelen her 9 kadından biri aile içi şiddet kurbanı. Hamile kadınların yüzde 20'si de kaba kuvvet görüyor." Ailenin iyiliği için! ŞİDDET uygulayanlara tüm sosyo-ekonomik gruplarda ve her yaşta görüldüğüne değinen Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kişiler duygusal olarak bağımlı, düşük özgüveni olan, terk edilmekten korkan, kıskanç ve diğer insanların sınırlarını anlamaktan yoksun kişiler. Gerçekte suçluluk hissetmemekte, şiddet içeren davranışın ailenin iyiliği için olduğuna inanmaktalar." Eşlerini döven erkeklerin çocuklarını da dövme eğiliminde oldukları bilinmektedir. Yine ailede boşanma, ayrılma gibi riskli durumlarda çocuğa yönelik şiddet artmaktadır" dedi. Kız çocukların daha fazla şiddet gördüklerini açıklayan Yrd. Doç. Dr. Uysal, "Anne eşinden cinsel şiddet görüyorsa, kızının babası tarafından istismar edilme olasılığı 6 buçuk kat artmaktadır. Şiddete bağlı çocuk ölümlerinin yüzde 80'inde katil zanlısı baba olarak karşımıza çıkmaktadır" diye konuştu. Aile içi şiddete şahit olan çocuklarda, şiddete direk maruz kalan çocuklarda olduğu gibi, davranışsal, somatik ve duygusal sorunların görüldüğünü açıklayan Yrd. Doç. Dr. Uysal, "Erkek çocuklar okul gibi ev dışı sosyal ilişkilerinde daha saldırgan oluyor. Kız çocukları ise içe kapanık, pasif ve asosyal olma eğilimindeler" dedi. Alıntı
Φ gugukcuk Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Aile içi şiddetin kaynağı,sevgili hocamızın iddia ettiği şeyler değildir.Hiçbir zamanda böyle olmamıştır.Bunu bir bilim insanı yazınca dogru olmuyor tabii ki. Aile içi şiddetteki birçok insan iyi bir eğitimden geçmiş insanlardır. Aile içi demokrasiyi oturtmaya çalışan insanlardır. Bu sorun kişilik sorunu filan da değildir. Bu sorun özellikle asırlardır baskı ve tazyik altında şekillenmiş kadının,demokratik haklarla kuşatıldığında içine düştüğü uyumsuzluk sorunudur. Bu hastalığın birçok belirtileri vardır. 1-Erkek üzerinde egemenlik kurma saplantısı(yıllardır tam tersi olduğundan genetik bir intikam olarak algılanır) 2-Kıskançlık feryadı(Bu da hiçbir bayanın zamana karşı durabilmelerinin biyolojik olarak mümkün olmadığını bildiklerinden dolayı biyolojik intikam) 3-Arada kalan çocukların anneye olan yakınlığından dolayı, babanın böyle bir durumda karşısındaki hasıma onlarıda bilinçsizce eklemesi 4-Toplumsal yaşam şeklinde kadına verilmiş yükümlülüklerin zamanımızdaki değişikliği,hakların eşit kullanılma prensibinden hareket ile şiddete yönelmiş kavgalar(sabah kahvaltısını ben hazırlıyor isem akşamı da sen hazırlayacaksın iddiası) Dahası ekonomik bağımsızlığını ele geçiren tarafın, diğer taraf üzerindeki efendi-köle ilişkisi. O kadar çok ki.... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.