Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

kodanga

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    15
  • Katılım

  • Son Ziyaret

kodanga tarafından postalanan herşey

  1. madem istedin arkadaşım 27 Ağustos doğumluyum ama inanmadığım bir şey bu burçlar meselesi fakat kırmıyayım sizleri.burçlar hakkında çok fazla şey söylerler o kadar ki muhakkak biri tutar.gülümsüyorum.bu arada arkadaşım mükemmel doğum tarihini anlayamadım.iletirsen memnun kalırım. Herkese sevgiler ve saygılar...
  2. kodanga

    Aile içi şiddet

    Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aynur Uysal, Sosyal-İktisadi Araştırmalar Merkezi'nin (SİAR) verilerine göre, her yıl bin 350 çocuğun dayaktan öldüğünü, 30 milyon çocuğun ise sokaklarda şiddetle burun buruna yaşadığını söyledi. "Aile İçi Şiddet Kurbanlarının Demografik Değerlendirilmesi" konulu araştırmasında çocuk şiddetini araştıran Yrd. Doç. Dr. Uysal, çocuk yaşı arttıkça fiziksel istismarın azaldığını, 0-3 yaş çocukların yüzde 76'sının anne istismarıyla karşı karşıya kaldığını belirtti. 16 yaşından büyük çocukların aile dışı istismara maruz kaldığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Uysal, "Dayak yiyen anne çocuğunu daha sık dövmekte, ayrılmış ailelerde çocuklara yönelik şiddet yaygın olarak uygulanmakta olduğunu ve Şiddet ve saldırganlığın özellikle gençlerde yoğun görüldüğünü söyledi. Erkeklerin kaba kuvvete daha sık başvurduğunu dile getirdi. Kentlerde, kırsal kesimlere oranla şiddetin fazla olduğunu belirtti. Dayak hastanelik ediyor EĞİTİM düzeyi düşük, çalışmayan, yoksul ve kalabalık ailelerde yaşayan kadınların ağır şiddete maruz kaldığını vurgulayan Uysal, şöyle konuştu: "Dövülen kadınlar, aileden uzaklaşmak için erken yaşta evlenme yolunu seçiyor. Ancak bu kez de kocasından dayak yiyor. Acil servislere gelen her 9 kadından biri aile içi şiddet kurbanı. Hamile kadınların yüzde 20'si de kaba kuvvet görüyor." Ailenin iyiliği için! ŞİDDET uygulayanlara tüm sosyo-ekonomik gruplarda ve her yaşta görüldüğüne değinen Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kişiler duygusal olarak bağımlı, düşük özgüveni olan, terk edilmekten korkan, kıskanç ve diğer insanların sınırlarını anlamaktan yoksun kişiler. Gerçekte suçluluk hissetmemekte, şiddet içeren davranışın ailenin iyiliği için olduğuna inanmaktalar." Eşlerini döven erkeklerin çocuklarını da dövme eğiliminde oldukları bilinmektedir. Yine ailede boşanma, ayrılma gibi riskli durumlarda çocuğa yönelik şiddet artmaktadır" dedi. Kız çocukların daha fazla şiddet gördüklerini açıklayan Yrd. Doç. Dr. Uysal, "Anne eşinden cinsel şiddet görüyorsa, kızının babası tarafından istismar edilme olasılığı 6 buçuk kat artmaktadır. Şiddete bağlı çocuk ölümlerinin yüzde 80'inde katil zanlısı baba olarak karşımıza çıkmaktadır" diye konuştu. Aile içi şiddete şahit olan çocuklarda, şiddete direk maruz kalan çocuklarda olduğu gibi, davranışsal, somatik ve duygusal sorunların görüldüğünü açıklayan Yrd. Doç. Dr. Uysal, "Erkek çocuklar okul gibi ev dışı sosyal ilişkilerinde daha saldırgan oluyor. Kız çocukları ise içe kapanık, pasif ve asosyal olma eğilimindeler" dedi.
  3. kodanga

    indigo dergisi

    şimdi 2012 olayını tam anlayamadım.Kuşaktan çıktıktan sonra eski halimize dönecekmişiz de sağlam çıkabilecekmiyiz. bir de şu schumann rezonansı büyüyeceğine göre daha büyük felaketler gelecektir vay be...Nerdeyse kıyamet diyecem amma değil.fakat kıyametten önce bir takım küçük kıyametler olacak tabii ki. Hannibal arkadaşıma tşkk...
  4. konuya katılmak istedim."ya sev ya terk et" sloganı aslında kulağıma hoş gelen bir slogan değil.terketmeyi istemek yerine sevdirmeyi başarabilmek önemli.konuya yazı yazan arkadaşlara teker teker cevap vermek istiyorum. TÜRK rumuzlu arkadaşımın konuyu açarken bir yanlışlık yapmış(belki de ben anlamamışımdır. sözümü düzeltebilir) örneklendirirken haçlılar gibi terk etmeli demiş.Sanırım haçlılar zaten bu ülkede doğup büyüyen insanlar değildi.Onlar işgal etmek için geldiler kendi ülkelerine gönderildiler.Bu ülkede doğup büyüyen biri olarak kendi ülkemi işgal etmem pek mantıksız olurdu. Grejuva rumuzlu arkadaşımın şu sevginin kıstasları yazısında kurtuluş savaşında terk edenler kimlerdi sorusuna bir cevap yazılmasını beklerim.Çünkü ben de anlamadım.Ayrıca arkadaşımın sevginin kıstasları nedir sorusunu beğendim. TÜRK rumuzlu arkadaşımın şehitlerin aşkı için sevmek sözüne bir şey de ben ekleyeyim şehitlerin hakkı için sevmek ve yine aynı hak için fedakarca çalışmak.Çünkü bu ülkede hiç tanımadığım insanlar ve gençler benim yaşamam için kendi hayatlarını feda edebilmişse gözünü kırpmadan. son nefesime kadar onların bana bıraktığı mirasa ihanet etmeyeceğim.İnsanım o yüzden.benim için birilerinin kendini feda etmesi ben de çok farklı duygular uyandırıyor anlatmakla bitecek gibi değil.bir yandan kendimi önemsememi sağlıyor vay be benim için canını verenler var.bir yandan da bu yükü kaldırabilecek miyim bilemem. inşallah başarılı olurum. DAMİEN arkadaşımın sözlerinin hiç birine katılmıyorum(ana hatlardan bahsediyorum).Birinci paragrafında yanlış bir mantık yürütmüş ve de Atatürk 'ün sözünü yanlış anlamış ya da kendi tarafına çekmiş.fakat benim ona soru-cevabım ikinci paragrafla ilgili.şu şekilde konuşmuş arkadaşım "bugün gayrimüslimi, KÜRTÜNÜ rumunu ermenisini bırakın kendi vatandaşı ".şimdi birincisi en genel haliyle gayrimüslim demişsin zaten ayriyeten ermeniyi rumu niye saydın.onlar gayrimüslim değil mi ?İkincisi KÜRTÜNÜ derken neyi kastettiğini anlayamadım.yanlış cümle mi kurdun yoksa Kürtler bu ülkenin vatandaşı değil mi ? değilse hangi ülkenin vatandaşı.İnşallah sözde Kürdistanın değildir? böyle söz olur mu "kürtünü bırakın kendi vatandaşını bile".Son olarak eğitimden bahsetmişsin elbette eğitimsizlik sadece bizim değil bütün ülkelerin bir sorunu yani ........... uğraşmak gerçektenzor iş.hani bir söz vardır cahil dostun olacağına alim düşmanın olsun diye.o yüzden bir eğitim problemi yaşıyoruz maalesef fakat bu sorun sadece öğretmensizlikten kaynaklanmıyor bence ve tabii ki burda ülkenin bütün eğitim sorunlarından hep beraber bahsetsek kısa zamanda olmaz.ama sadece bir konusuna ben değinmiş olayım.salt sözcüklerle anlatmaya çalıştığın şu muydu.bu ülkedeki insanlara öğretmen götürmedimiz için terör baş belasına sarıldık.Acaba Apo denen katilin üniversite de eğitim gördüğünü unutmuşmusun.demek ki birini üniversitede dahil olmak üzere eğitmek vatana ihaneti engelleyemiyor.amaç başka arkadaşım.çok basit bir cümle diğer bölgelerde harkes zengin mi?yapma Allah aşkına parasızım demek her kötülüğü yapmam mübah demek değildir. zaten şu son sözden önce CEBE arkadaşım kısaca bahsetmiş.özellikle öğretmenler silahsızdı ve o bölgeye eğitim götüreceklerdi hayatları yetiştirilmedi. GODZİLLA arkadaşım bazı sevmediği durumları yazmış bu durumları seven biri var mıdır ben görmedim zaten sevilmeyecek şeyler bunlar.özellikle Kpss çok arkadaşım bundan muzdarip fakat bu sorun ayrı bir yerde görüşülmeli uzun mesele.ülkeyi sevmemeyi gerektirmez bana göre.ayrıca demiş ki Başbakan çok geziyor.Arkadaşım dış ilişkilerimizi bitireceksek tam bitirelim o zaman.Biz de olanları kendi ülkelerine gönderip ve bizim gönderdiğimiz bütün elçilerimizi geri çağıralım.dünya platformundan çekilelim...Mİ? BERKER18 arkadaşım 3.maddeye karşıyım(tam zıt olarak algılama)ama sevmiyorum bu iddiayı mı desem emiri mi desem bilmiyorum. tekrarlanan son cümle hoşuma gitti.aslında bir karşılık alıyoruz bizler hasta olduğumuzda doktara gidiyoruz, eğitim alıyoruz vs vs.uzatmıyayım.ama senin de dediğin gibi alamasaydık ta VATAN SAĞOLSUN be. zaten bana benim için bu ülkede can verenlerin olduğunu biliyor olmam yeterli.hani "Çanakkale'de bu bedel ödenecektir" anısı var ya. yaşamım son noktaya gelip te diğer dünyaya göçtüğümde İnşallah şehit kardeşlerim "evet sen görevini yerine getirenlerdensin" derler. SAYGILARIM konuya katılmış ve katılacak olan herkese...KODANGA...
  5. ilk üç şarkıyı dinledim.her ne kadar tarzım olan müzik bu değilse de.en sevdiğim şarkı kalamam adlı şarkı oldu.bu tarzda fazla şarkı dinlememiş olsam da iyi gibi geldi.paylaşım için tşkk...
  6. kodanga

    Yeni bir tür doğuyor..

    yeni bir tür değil gibime geldi.fena bir şarkı olmamış tşkk paylaşım için...
  7. güzel bir konuyu taşımışsın arkadaşım.bu ülkenin toprakları değerli topraklar.her zaman söylendiği biçimde.ondan başımıza geliyor. fakat şunu belirtmek istedim (kendimce) bize Türk olduğumuz, kendi tarihimiz anlatılmadı ve de bir fazla cümle kursak Türk olmak adına hemen başka etiketlerle adlandırdık.görüyoruz ki Atatürk gibi bir Türkün dahi sözlerini çarpıtabiliyorlar. benim korkum yakında Atatürkün ve Atatürkçü düşüncelerin de çarpıtılarak Türk düşmanlığına kalkan edilmesi bilirim ki sayısal olarak hala öndeyiz bu kişilerden...tşkk....
  8. arkadaşım çok haklısın.terorist başı apo nun yeniden yargılanması sürecine kesinlikle tepki konulacaktır.bu yazından alıntı yaparak diğer üye olduğum bazı formlara da gönderebiliriz değil mi.Oralarda da tepkinin genişlemesine çalışacam.duyarlılığına alkışlar.sanırım bizim için hayatlarını feda eden bu genç kardeşlerimize karşı artık topyekün milletçe daha fazla şeyler yapmamızın zamanı gelip geçiyor. özellikle şu forumdaki arkadaşlara sesleniyorum.acaba gerçekten o askerlerimizin canlarını feda etmelerindeki derin manayı anlayabiliyorlar mı? tşkkk.
  9. ben de katılıyorum.imtihanın sırrı arkadaşım alkışlarım sana...bu arada katılanları da alkışlıyorum...
  10. 55 yılda sadece sağ partiler yoktu ki iktidarda.siyasi tarihimizi iyi oku ASFALT.Hepsini gördük artık bu milletin uyanması lazım.Öyle basit propagandalarla bir yere gelemezsin.Ayrıca ne siyaseti kardeşim sadece siyasetlemi bir yere gelinir.Yok eğer senin isteğin siyaset ise gir meclise yap hangi siyaseti istiyorsan.Yani bu propagandanı senin kendin akılcı görüyor mu gerçekten.Bence senin uyanman lazım. UYAN ASFALT UYAN KARDEŞİM....
  11. Bu genç öğretmen adayları, Eğitim Fakültelerinde 4 yıl gibi yaşamda epeyce bir yeri olan bir süre öğretmenlik mesleğinin eğitimini almalarına rağmen, her nedense, MEB bu gençleri KPSS gibi anlamsız bir yarışa sokarak bu gençlerin geleceğini, birkaç saatlik ucube bir sınava/yarışa tabi tutuyor. sınav olmazsa bu mezunların atanabileceklerini söylemeye çalışmıyorsun herhalde.Hayatın kendisi yarış zaten bunu ister sınavla yap ister ister bir işe girdirdiğinde.İş sahibi olanlar yaışta değil mi yoksa
  12. 320,3 yaptım ama 350 yapacam yalnız kopyalayamıyorum yoksa ispatlayacaktım
  13. KALDI Kİ KONUYU AÇAN ARKADAŞ DİĞER LEHÇELERDE DE SÖYLENMELİ Mİ DİYOR? BANA GÖRE TÜRKÇE OLMASI LAZIM.BAŞARI VEYA BAŞARISIZLIĞIN SEBEBİ KULLANILAN DİLDE DEĞİL.BİZİMKİLER İNGİLİZCE SÖYLEDİ BİR BAŞARI ELDE ETTİK AMA NEDEN DİYE DÜŞÜNMELİ.NEDEN??????
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.