Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İman Etmeyenlerin Kendini Kandırma Yöntemleri ;


imtihaninsirri

Önerilen İletiler

İman Etmeyenlerin Kendini Kandırma Yöntemleri ;

 

Din ahlakını yaşamayan insanların birtakım gerçekleri göz ardıetmek ve bunun sonucunda kendilerini avutmak için kullandıkları bazı savunma mekanizmaları vardır. Bunlardan biri ve belki de en etkilisi insanın "kendi kendini kandırması"dır.

 

Yüce Rabbimiz, biz kullarına yol gösterici olarak indirdiği mübarek Kuran'da, insanın yaratılış amacını bildirmiştir. Bu amaç, insanın kendisini yaratan ve yaşatan Yüce Rabbimiz'e kulluk etmesidir. Allah bir Kuran ayetinde bu amacı şöyle bildirir:

 

“…insanları yalnızca Bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat Suresi, 56)

 

Buna rağmen bazı insanlar bu varolma amacını unutarak, başka amaçlar edinebilmektedirler. Allah'ı razı etmek için yapmaları gereken ibadet ve güzel davranışları hatırladıklarındaysa, bu sorumluluktan kaçmak ya da hatalı olduklarını bildikleri halde vicdanlarını rahatlatmak için kendilerini türlü telkin ve bahanelerle kandırma yoluna giderler.

 

İnsanlar Hangi Bahanelerle Kendilerini Kandırırlar?

 

Öncelikle belirtmek gerekir ki insanların kendi kendilerini kandırma bahaneleri, aslında şeytanın onları Allah'ın yolundan döndürebilmek, Allah'ın emrettiği ibadetleri yerine getirmelerine ve Kuran'da bildirilen üstün ahlakı yaşamalarına engel olmak için kullandığı telkinlerdir. İşte şeytanın bu telkinlerinin etkisinde kalmış insanların tutumlarından bazı örnekler:

 

I. Düşünmekten Kaçarak "Haberim Yoktu, Bilmiyordum" Diyebileceğini Zannedenler

 

Her insan Allah'ın varlığını, yaratılış amacını, O'na nasıl kulluk etmesi gerektiğini düşünüp anlayabilecek bir bilince ve vicdana sahiptir. Nitekim kendileri için en hayati olan bu konuları düşünmeyen insanlar, menfaatleriyle ilgili bir konuyu gayet iyi düşünüp hesaplayabilirler. Örneğin, ticari bir iş söz konusu olduğunda paralarını nasıl değerlendireceklerini çok iyi bilirler; bu konudaki her aşamayı ayrıntısıyla düşünürler. Veya kendi çıkarlarının olduğu işlerdeki en zor problemlerin üstesinden gelebilirler; her detay için ayrı bir tedbir düşünebilirler.

 

İşte bu yüzden ahirette "düşünemedim", "akledemedim" gibi mazeretler -Allah'ın dilemesi dışında- kabul görmeyecektir. Allah Kuran'da insanları, hesap gününün "Zalimlere kendi mazeretlerinin hiçbir yarar sağlamayacağı gün..." olduğuna dair uyarmıştır. (Mümin Suresi, 52)

 

II. "Biliyordum, Ama Ortam ve Şartlar Müsaade Etmedi" Diyerek Kendini Kandıranlar

 

Bazı insanlar sürekli olarak içinde bulundukları şartları bahane ederler. Okul yıllarında ayrı, iş hayatında ayrı, evlenince, çocukları olunca ayrı bahaneler ileri sürerler. Din ahlakını yaşamaya samimi niyetleri olmadığı için çeşitli konuları ibadetlerini yerine getirmelerine engel olarak görürler. Öne sürdükleri engellerden en başta gelenleri de müsait zamanlarının olmaması ve şartların uygun olmaması iddiasıdır.

 

Oysa günlük yaşamları içinde insanlar pek çok işe rahatlıkla zaman ayırırlar. Özellikle bir çıkarları söz konusu olduğunda, gerekirse başka isteklerinden fedakarlık eder, ama yine de o iş için gereken zamanı ayarlarlar. Ancak insanların geneline bakıldığında ibadetler konusunda aynı kararlılığı göstermedikleri görülür.

 

"Namaz kılmak istiyorum, ama hiç zaman bulamıyorum", "işlerim çok yoğun, ibadete vakit ayıramıyorum" gibi, veya "öfkelenmek istemiyorum, ama ortam çok stresli", “şartlar beni böyle davranmaya zorladı” benzeri bahaneler öne süren pek çok kişi görmüşsünüzdür. Bu insanlar genellikle Kuran ahlakını yaşama konusunda samimiyetsiz bir yaklaşım içindedirler. Allah, dünyada kendilerini kandırarak, öne sürdükleri mazeretlerin kabul edileceğini zanneden ve bu yüzden ibadetlerini yerine getirmeyen veya sürekli erteleyen insanların ahirette karşılaşacağı durumu bize şöyle bildirmiştir:

 

“İnsana o gün, önceden takdim ettikleri ve erteledikleri şeylerle haber verilir. Hayır; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir. Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile.” (Kıyamet Suresi, 13-15)

 

III. "Nasıl Olsa Allah Beni Affeder" Diyerek Kendilerini Kandıranlar

 

İnsanların çoğu Allah'ın varlığını bilir ve kabul ederler ama O'nun kudretini gereği gibi takdir edemezler. Yanılgıya düştükleri konu Allah'ın varlığı değil, Allah'ın sıfatlarıdır. Örneğin, Allah'ın kullarına karşı çok lütufkar, bağışlayıcı ve merhametli olduğunu düşünürler de, inkarcılardan intikam alan, onlara azap eden, kahreden sıfatlarını düşünmeye pek yanaşmazlar. Allah korkusu olmayan, yaptıklarının karşılığında ceza göreceğine inanmayan bir insan her türlü kötülüğü, zulmü rahatlıkla yapabilir. Allah'ın yasakladığı, haram kıldığı her türlü suçu işleyip, sonra da "nasıl olsa Allah affeder" gibi gerçeklerden uzak sapkın bir düşünceye kapılabilir. İşte bu yüzden şeytan insanlara hep bu yönden yaklaşır ve insanların kendilerini "nasıl olsa affedilirim" düşüncesiyle kandırmalarını teşvik eder.

 

O halde insanın bir hataya düştüğünde, buna önem vermeyip "nasıl olsa bağışlanırım", "nasıl olsa affedilirim” diye düşünmesi değil, hemen samimi bir şekilde Rabbimiz'e yönelmesi ve hatasını düzeltme konusunda kesin bir kararlılıkla tevbe etmesi gerekir. İnsan ancak Allah'a karşı samimi ve dürüst bir kul olursa Allah'ın bağışlamasını umabilir.

 

IV. "Bazı Önde Gelen Kişiler İnkar Ediyordu, Onlara İnandım" Diyerek Kendini Kandıranlar

 

Özellikle içinde yaşadığımız dönem, bilimin ciddi şekilde ilerlediği, pek çok teknolojik gelişmenin yaşandığı bir yüzyıldır. Ancak "bilim adamı" sıfatıyla ortaya çıkan bazı insanlar, bilimi kendi dünyevi çıkarları için kullanmakta, inkarcı zihniyetlerini bilimle desteklemeye çalışmakta ve bilimi, gerçekleri araştırıp bulmak yerine, kendi ideolojilerini beslemek için kullanmaktadırlar.

 

Bu kişiler evrendeki ve canlılardaki kusursuz yaratılışı ve mucizevi özellikleri görmezden gelerek, herşeyin tesadüfler sonucu kendiliğinden var olduğu gibi gerçek dışı bir iddia ile ortaya çıkmaktadırlar. Bu çevrelerin amacı, Allah'ın varlığını inkar etmek ve toplumlara da inkar ettirmektir. Bu yolla hiç kimseye karşı sorumluluk hissetmeyen, başıboş bireylerden oluşan, her türlü ahlaksızlığın yaygın olarak yaşandığı toplumlar oluşturmak istemektedirler.

 

Bu yüzden kaynağını hiç araştırmadan, detaylarını öğrenmeden bu gibi kişilerin görüşlerini kabul etmek ve uygulamak yerine, kişinin kendi aklı ve vicdanıyla olayları değerlendirmesi ve buradan doğru sonuca ulaşması gerekir. Allah bir Kuran ayetinde, "Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur." (İsra Suresi, 36) diye emretmektedir.

 

Sonuç: Kendini Kandırmak Yerine Samimi Müslüman Olmak

 

İnsan kendini kandırarak ne gerçeği değiştirebilir, ne de sorumluluktan kurtulabilir. Bu kişi vicdanını örterek kendini aldattığı, türlü bahane ve gerekçelerle rahatlatmaya çalıştığı her an aslında korkunç bir kayıp içindedir. Ahirette ise bu akılsızlığı nedeniyle -Allah'ın dilemesi dışında- telafisi asla mümkün olmayacak bir pişmanlık içinde olacaktır. Durum böyleyken, insanın bir an önce kendini kandırmaktan vazgeçip, son derece açık bir şuurla ve dikkatle kulluk görevini yerine getirmesi gerekir.

 

İnsanın kendi kendini kandırmak yerine yaptığı her davranışın, aklından geçen her düşüncenin Allah'ın bilgisi dahilinde olduğunu ve hesap günü bunlardan sorumlu tutulacağını düşünmesi, kendisi için en güzel ve kazançlı olan yoldur.

 

ÖNEMLİ ; Bu yazıyı okuyan hiç kimse ahirette beni uyaran olmadı diyemez!!!

 

www.harunyahya.net <<< detaylı bilgi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu yazının yeri burası değil ki? Dini konular bölümünde olmalı idi. İman etmeyenlere yönelik garip bir suçlama içindesin.

Bir taşı suya atarsan oluşacak dalgaları engelleyemezsin.

Atılmaması gereken taşlarla uğraşmak sana keyif verebilir ama oluşacak dalgaların birçok insana zarar vereceğini de unutma.

İnsanlar hangi bahanelerle kendilerini kandırırlar

Cevabi ise çok basittir

KORKU

Din insanların yaşam üzerine olan korkuları ile gelişir ve değişir.

Ben kendimi asla kandırmam.

Biyolojik bir canlı olduğumu,yaşamın bir parçası olduğumu,neticede öleceğimi ve yokolacağımı bilirim.Beni diğer canlılardan ayıran tek bir şeyin olmadığını da bilirim.Ölüm üzerine bir korkum yoktur.

Bunun içinde hiçbir dini görüş beni etkilemez.

Bu dünyadan başka bir dünyada da yaşamak istemem.Sonsuz bir kadar yaşam yoktur.Öyle hurma agaçlarının ters olduğu bir yerde kevser şarabının yudumlanarak yeni yetme hurilerle keyif filan da yoktur.

Sürrealist bir yaklaşımdır.

Bir balık ile bir orduyu ancak palavralarla besleyebilirsiniz.

Bir asa ile kızldenizi ancak bir ilizyonist ikiye ayırabilir.

İnsanüstü güçler ile donatılmanın cazibesi hala geçerlidir.

Din,korkularımızı kabullenmenin bir şeklidir.

Eski yunan mitolojisini inceler isen orada geçen birçok cümlenin ondan sonra gelen yada üretilen dinlerde kullanıldığı görürsün.

Bence mitolojik tanrılar tek tanrılı dinlere göre çok daha etkileyicidir.

Onların içinde bile korku ve şiddet vardır.

Böyle konular laf olsun diye hani birşey yazmak yada topic açmak için kullanılamaz sevgili dostum.

Biraz ciddiyet lütfen.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

e kardeş o zaman senin hayatta bulunmanın amacı ne? yiyip içip, ihtiyaçlarını mı gidermek? eğer öyleyse senin diğer canlılardan hiçbir farkın yoktur. madem bu dünya bir denenme yeri değil o zaman niye bizler varız? sonu olan bişeyi niye ben tercih ettim o zaman? sonra ben neden fakir bir ailenin çocuğuyum ya da zengin bir ailenin çocuğuyum ve ben niye doğdum? ya da niye ilk insan var oldu?eğer evrime inanıyorsan niye bir canlı hücre oluştu ve diğerlerine türedi-ki öyle birşey asla olmadı-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

e kardeş o zaman senin hayatta bulunmanın amacı ne? yiyip içip, ihtiyaçlarını mı gidermek? eğer öyleyse senin diğer canlılardan hiçbir farkın yoktur. madem bu dünya bir denenme yeri değil o zaman niye bizler varız? sonu olan bişeyi niye ben tercih ettim o zaman? sonra ben neden fakir bir ailenin çocuğuyum ya da zengin bir ailenin çocuğuyum ve ben niye doğdum? ya da niye ilk insan var oldu?eğer evrime inanıyorsan niye bir canlı hücre oluştu ve diğerlerine türedi-ki öyle birşey asla olmadı-

 

Bak yazıyı bile okuyamıyorsunuz.Benim canlılardan hiçbir farkım yok.Bunu zaten yazdım.İnsan tıpkı diğer canlıların var oldukları gibi varolmuştur.bilinmeyeni yada henüz çözümlenmeyeni bir takım varlıklara bağlamanın mahiyeti nedir?

Elbette yiyip içip yaşayıp öleceğiz.Ne azı ne de çoğu.Sonu olan şeyi sen tercih etmedin.Bu olmayabilirdi de.

Bu dünyanın imtihan sahası olmasının mahiyeti ne?

fakirlik yada zenginlik bu kavramlar yaşamın içindeki ayrıntılardır.

Neden insanlar var oldu?

Kediler neden oldu ise sebebi budur.

Kader nedir?

Kader insanın yaşadıklarıdır.Binlerce mana yüklemeye gerek yok

Öbür dünyada yargılanacağız?

Neden ?O halde bu dünyada yargılanmamalıyız.Dinin en kesif olduğu yerlerde neden insan yargılanıyor o zaman?Nasılsa öbür dünyada yarğılanacak.Bir suça iki ceza nasıl olu?

Yani dostum burada ben pek bilimsel yaklaşmak istemedim.İstemiyorum da.Bir insanı insan kılan özellikler var.

Ben inançlı bir insan değilim ama senin inançlarına fevkalade saygı gösteririm.

Hayatımda hiçbir şey çalmadım.Çalmam da.Zira haketmediğimi almak istemiyorum.

Yalan söylemem Çünkü ikiyüzlülükten nefret ederim

İnsanlara yardım ederim zira insan topluluk halinde yaşar.

Sanatı severim o yaşamımıza ahenk katar bizim duygularımızı ateşler.

İnsanın insana kıymasına tahammül edemem.

Şimdi al sen beni götür ve yargıla bakalım.

Erdemli olmak onurlu yaşamak herşeyden üstündür dinden bile

Ama her insan bu bilgi ve tecrübeye sahip olmayacağından bir takım kurallarin üretimesi zorunlu kılınmıştır.

İnsanları korku ile dize getirme ve gütme güdüsü

Cok şey yazılır ama bu konunun aslında kapanması gerekiyor

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.