Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Ben yapılan davranışlara eyleme yada adı herneyse onu değil yerini ve zamanını eleştirdim burası bir camii ve orda bulunmanın sebebi ölen bir insana yapılacak son görev yeri ya o mekana hiç gelmeyeceksin yada gelirsen ordaki mekana saygı göstereceksin camiler kimsenin provakatif gösteriler yapacağı yerler değildir dikkat edin muhafazakar kesim bile herhangi bir olayı protesto edeceği zaman cami avlusunda değil caminden çıkıp sokakta yapıyor Duygu Asena ateistmi bilmiyorum şayet öyleyse caminde işi neydi cenazesinin?hadi diyelim getirdiler bu şekilde davranmak ne kadar çirkin bir davranış orası mahalle değil bağıra çağıra şarkılarla sloganlarla cenaze kaldırıyorsunuz çık camiden istediğin kadar bağır bence burda kasıt var kimse külahıma anlatmasın.

Dini bir vazife yapıcaksın onun kuralları neyse uymalısın sinema filmine girdiğimiz zaman cep telefonumuzu kapatıyoruz sigara içmek yasaktır yazan yerde sigara içmemeye dikkat ediyoruzda kısacası bulunduğumuz her ortamın kuralına uyuyoruzda neden asıl uyulması gereken yerde ki kurala uymuyoruz gene söylüyorum kasıt.

Ayrıca Hz.Ömer zamanında hangi olayda kadınlar erkeklerle saf tutmuş bunu kim idda etti bir zahmet açıklasın bakalım.

Birde bana kadın hakları savunusu kesilmiş arkadaşlara soruyorum asıl kadını toplumdan soyutlamaya çalışan türbanlı kadın evde otursun diyen zihniyet değilmi?

Birde bu olayla ilgili birçok islam profesorune danışıldı hepsinin ortak fikri insanların kendi tercihleri fakat ordaki olayın yakışıksız olduğuydu.Bir kişi hariç ordaki tüm olanları savunan ve doğru olduğunu söyleyen tek Zekeriya Beyaz'dı.

  • Cevaplar 77
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

ya dipnot sen kim oluyosun da bu bana göre şirktir bu bu değildir dercesinden dinin kurallarını sen belirliyosun...

 

seni tek cümleyle şöyle özetleyebilirim;

 

yeri gelince dini siyasete alet edebilen, Efendimizin yaptıklarını örnek almaya kalktığımızda bizi yobaz-şeriatçı ilan eden, hatta çekinmesen bismillah diyenlere bile "önemli olan bismillah demek değil önemli olan iç güzellik" diyecek olan bir zatsın...

 

Yaşamımızın her alanında haksızlığa, adaletsizliğe, çıkarcılığa, ikiyüzlülüğe, din tacirlerine ve aklımız ve mantığımıza ters gelenlerle bıkmadan ve yılmadan mücadele ettik..

Doğma olan ile mücadele ise en onurlu mücadelemiz olmaya devam edecektir...

Sevgiyle kalın..

 

demişsin, e bizim de mücadelemiz bu!!!...

 

AMA BİR EKSİĞİN VAR!!

 

bizim mücadelemiz senin de dediğin gibi DOGMAya karşı ve artı olarak ÇAĞDAŞLIK ADI ALTINDA İSLAMİYETİ DEĞİŞTİRMEYE çalışan insanlara karşı....

 

sen de bu 2.cisi eksik galiba dimi kardeşim...

 

;)

 

 

1- Örnek gördükleri, saygı duydukları birinin cenaze namazına katılmışlar.

2- Bu namazda en ön saflarda yer almışlar.

3- Başı, omzu açık namaz kılmışlar.

4- Tabutunu kendileri taşımak istemişler.

 

....

 

sevgili yam yam bi dakika,o cenaze namazının arka saflarındaki erkekler cenazeden başka herşey görmüş oluyorlar ozaman...başı omzu açık kılmak diyosun ya...bu konu 100 yıl sonra aynen şu şekilde olacak ; """ ne varmış ya... alt tarafı bikinyle namaz kılmışlar, önemli olan iç güzellik değilmi?? hani dış görünüş önemsizdi???""" islamiyete saygısızlık ediyosun..

 

başı omzu açık kılmak ve en ön safta kılmak dışında, diğer maddelerin zaten yıllardır tartışılıyor...

 

ama şunu iyi bilin...

 

"ORANI BURANI AÇMAKLA MEDENİYETLİK OLUYORSA,***** FİLM ÇEVİRENLER DÜNYANIN EN MEDENİ İNSANLARIDIR..."

 

dediğin gibi delta11, ben imamın yerinde olsam islamiyet adına ağlamaktan kıldıramazdım namazı...

 

medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar...

 

saygılar.. :clover:

 

 

 

 

 

sen ve senin gibi düşünen insanlar değilmidir ki bu güzelim dini yerle bir eden.siz erkekler kendinize

 

o kadar güvensizdinizki biz kadınların ( islamiyetin vermiş olduğu bütün haklarımızı ) bütün haklarını

 

yüzyıllardır öyle bir gericilikle elimizden aldınız ki,asıl bunların vebali sizlerin boynundadır.

Gönderi tarihi:

bir gün peygamber efendimiz bir cenazeye giderken

hz.ömere rastlar.

hz ömer sorar ya resullah nereye gidiyorsun.

o günün baş münafıklarından adını hatırlayamadım

o kişiyi söyleyerek onun cenazesine gittiğini söylemiş ve hz ömere sen gelmiyormusun demiş

hz ömer,ben gelmiyorum sizde gitmeyin

bilmiyormusunuz o yalancı iftiracı münafığın tekidir ben böylelerinin cenazesine gitmem demiş

efendimiz buyurmuş

biliyorum ama herkez ne der dışından müslüman görünüyor peygamber ayrımcılık yapıyor demezler mi demiş

bunun üzerine

olsun ben gitmiyorum demiş hz ömer

resulullah efendimiz,hz ömer den ayrılıp bir iki adım atar atmaz,ayet nazil olur

80. (Ey Rasûlüm!) Onların bağışlanmasını ister dile, ister dileme! Onlara yetmiş defa bağışlanma dilesen de, Allah onları bağışlamayacaktır. Bu, Allah'a ve Rasûlü'ne karşı (îmanda samîmi olmayıp) küfre sapmalarındandır. Allah, emrinden sapan (fasık)lar topluluğunu doğru yola eriştirmez.

 

şimdi bu bize bi örnektir böylelerinin ne cenaze namazını kılacaksın nede cenazesine katılacaksın.

Gönderi tarihi:

sevgili yamyam ben sana kadınları evlerine kapat mı dedim, sokaklara salma mı dedim, onları çarşafamı bürü dedim, kadınların arkasından yürürken onların orasına burasına mı bakıyorum dedim, ben hiçbirini söylemedim,ben dedimki madem omzun açık başın açık eylemin proteston herneyse caminin avlusunda yapma bunu, camiden çık ne yaparsan yap, islamiyete saygısızlık edilmesin dedim ben.. ve dediğim gibi 100 yıl sonra bu konu öyle bir noktaya varacakki,elibise neymiş önemli olan iç güzellik deyip elbise dahi giymeye tenezzül etmeyenler çıkacak belkide....

 

sevgili yamyam fikrin neyse zikrin de odur,Kadınlardan her türlü faydalanmaya çalışmak (etinden,sütünden, yününden) , ama belli bir noktada da kadını pasifize etmek. Kendi içgüdülerinizi baskı altına almamak için, bu yükü kadına yüklemek. Cenaze namazında omzu açık bir kıyafetle namaza durmak .......... sebebidir ama, ibadet halindeki bir erkeğin, yine ibadet halindeki bir kadının orasına burasına bakması ........ değildir. Çünkü kadın sizin için sadece kocaman bir V.....dır..vs.vs.vs...

 

yemin ederim yazını okuyunca bir cümleden bu insan bu kadar manayı çıkartabilir diye oturduğum yere çöktüm kaldım....

 

gelmiş birde sokaktaki kıza bakmakla suçluyorsun beni ya... kolumda 30 cmlik yarık var, 5 yıldır geçmiyor izi... sırf bi kızı taciz eden erkekle kavgam yüzümden oldu o iz.. bana bi ............ demediğin kaldı...

senin bu iftiralarına karşı illa anılarımızı mı dökeceğiz ortaya..

 

sevgili frozen demek istediğin tam anlamadım,tam olarak neyle suçluyosun beni?? dini yerle bir etmeklemi??? biz cami avlusunda eylem yapanlara böyle bir cümle sarf edemezken, sen bana böyle bir lakap yakıştırdın,ne diyelim, daha öncededen de belirttiğim gibi bizim 2 tür görüşe karşı mücadelemiz var dedim..

 

1-dogmacılık

2-çağdaşlık adı altında islamiyeti değiştirmek

 

sen istediğin gibi giyin istediğin dini seç kim karışır frozen arkadaşım...

 

ama cami avlusunda her istediğini de yapamazsın arkadaşım...

 

biz saygı bekledik biraz....

Gönderi tarihi:

Ne derler bilirsiniz "İmanın ve paranın kimde olduğu belli olmaz". Bence gerçektende öyle sonuçta herkes ibadetini veya sevabını göstere göstere ya da birilerinin burnuna soka soka yapmak veya işlemek zorunda değildir.

 

Katiliğinden emin olmadığınız halde ölen bir insanın arkasından onun inancı ile ilgili yorum yapmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Bir insanın feminist olması ya da kadın hakları savunucusu olması o insanın inancı konusunda yorum yapma hakkını kimseye vermez. Hele bizi o insanın ateist olduğu sonucuna ise asla ulaştırmaz.

 

Herşeyi bilen ve gören dolayısı ile esas hükmü vericek olan merci bellidir. Dolayısı ile hiçbir insanoğlu diğer bir insanoğlunun inancı ile ilgili olarak sırf bazı şekil şartlarını yerine getirmediği için ya da kendi din anlayışları ile tıpa tıp uyan davranışlar sergilemediği için "inançsız" şeklinde hüküm verme hadsizliğine düşmemelidir. Herkes kendi inancına ve işine bakmalıdır.!!

Gönderi tarihi:

zaten burada konu ölenin dini inanışı değil,onun inancını kimse yorumlayamaz,onu sadece Allah bilir..

 

ortada bir protesto veya eylem varsa,niye cami avlusu seçiliyor??

 

anlaşılan daha çok ses getirmek için, bu eylemin yeri cami avlusu olmuş...

Gönderi tarihi:

Selamun Aleykum,

 

Madem bu insanlar bu dine ve dinin gerektirdiklerine inanmiyorlar neden cenaze namazi yaptirmislar neden camiye gitmisler..

 

Madem oyle. sadece bir kurulusa gidip sarkilar turkuler soyleyim sonrda istedikleri gibi gomebilirlerdi.. Hatta yakabilirlerdi, ya da ne istiyorlarsa onu..

 

Neden begenmedikleri dini islerine karsitirmislar o zaman..

 

Nedenmi cunku bu insanlar yine din ile oynamak dini kendi araslarina alet etmek icin..Yani inanlardan ve inanis tarzlarindan rahatsiz oldukalri icin, dini degistirmeye calistiklari icin yapmislardir..

 

Bizim dinimizde Mantiksizlik yoktur.. Peygamber efendimiz' den onceki paygamberlerde kadina kapalikla gelmislerdir bu incilde de yazar Torah'ta da ki degistrilmis oldukalri halde halende bu ayetler mevcuttur.. Bu Peygamber efendimizle gelen yeni bir sey degildir..

 

Bakin Avrupa, Amerika dediginiz Ozgurluk dediginiz yerler.. Brezilya.. Aids'den kiriliyor Bir cok insan aids..ahlak kurallari dagilmis bozulmus.. Kim kimle belli degil.. evlilik nerdeyse kalmis bazi guney Amerika ulklerinde.. Kadina saygi derken kadini cinsellik aracina donusturmusler..Kadina saygi Islam' dadir.. Islam 'da Erkeklerin her kadini cinsel tema olarak gormelerini istemez..yalniz kendi esleri.. Yani bu kadini korumaktir.. Hasta ruhlu bazi erkeklerden... nerden biliyorum.. Islami arastirip ogrendikce kiyafetlerimi degistirmemden anliyorum.. Yasadigim icin biliyorum..Bu arada Eger Islam kadini bu kadar baski altinda tutuyorsa neden Islama gecenlerin cogunlugunu kadinlar olusturuyor..

 

Bu dini begenmeler kendi inanclarina bir sey soylendigi zaman ozgurlukten bahsederler,ama bizim bu dini ozgurce yasamamizdan oldukca rahatsizlik duyarlar..

 

InshAllah Allah inanlarin saysiini artirir ve korelen kalpleri acar..

 

Selametle..

Gönderi tarihi:

Merhaba arkadaşlar,

İslam dini erkeklere, kadınlar bir suç işlerlerse onları hafifçe "döv" demiştir.

Nerde döveceğini de belirtmemiştir.

Hafifçe döv derken de şiddetini erkeğin vicdanına bırakmıştır.

Suç olup olmadığını da yine erkeklerin vicdanına bırakmıştır.

En değerli kadınlarımızdan Duygu Asena'ın cenazesinde ise hafifçe dövülmeyi gururuna yediremeyen kadınlarımız, aynı islamdaki gibi erkekleri hafifçe dövmüştür.

Dayak yerini de aynı erkekler nasıl kendileri seçiyorsa, kadınlarımız da kendileri seçmişlerdir.

Kimin suçu olduğuna da yine erkeklerin yaptığı gibi, kendisi karar vermiştir.

Etme bulma dünyası işte..

İyi dileklerimle kadınların kadını sevgili Asena.

Cenazen de senin kadar asaletliydi, onurluydu, anlamlıydı. :clover::clover::clover::clover::clover:

Gönderi tarihi:

bir gün peygamber efendimiz bir cenazeye giderken

hz.ömere rastlar.

hz ömer sorar ya resullah nereye gidiyorsun.

o günün baş münafıklarından adını hatırlayamadım

o kişiyi söyleyerek onun cenazesine gittiğini söylemiş ve hz ömere sen gelmiyormusun demiş

hz ömer,ben gelmiyorum sizde gitmeyin

bilmiyormusunuz o yalancı iftiracı münafığın tekidir ben böylelerinin cenazesine gitmem demiş

efendimiz buyurmuş

biliyorum ama herkez ne der dışından müslüman görünüyor peygamber ayrımcılık yapıyor demezler mi demiş

bunun üzerine

olsun ben gitmiyorum demiş hz ömer

resulullah efendimiz,hz ömer den ayrılıp bir iki adım atar atmaz,ayet nazil olur

80. (Ey Rasûlüm!) Onların bağışlanmasını ister dile, ister dileme! Onlara yetmiş defa bağışlanma dilesen de, Allah onları bağışlamayacaktır. Bu, Allah'a ve Rasûlü'ne karşı (îmanda samîmi olmayıp) küfre sapmalarındandır. Allah, emrinden sapan (fasık)lar topluluğunu doğru yola eriştirmez.

 

şimdi bu bize bi örnektir böylelerinin ne cenaze namazını kılacaksın nede cenazesine katılacaksın.

İşte bir müslüman...

Ne kadar umut verici değilmi...

Ne kadar anlam yüklü...

Ve ne kadar içten...

Taliban bunu çok sever mutlaka

Vah ki vah vah...

iman kimlerin eline düşmüş...

Bu durum karşısında insan inanın gerçekten hem acıyor hem üzülüyor..

Çünkü bunu bu düşünceye iten nedenleri araştırmak gerekiyor..

Suç tebiki onda değil...

O inançı bu şekilde yorumlayıp insanları bu hale getirenlerde...

Dost sevgilerimle..

Gönderi tarihi:

Sevgili Yam Yam

 

Dinimizin kadınları toplumdan soyutlayan bir faktör olarak tanımlamanı doğru bulmuyorum. Evet dindar geçinen ve hal ve hareketlerinin çıkış noktası olarak din'i gösteren bazı aklı kıtların birtakım yanlış uygulamalarını ya da bizde yanlış olduğu izlenimini uyandıran uygulamalarını hepimiz üzülerek görüyoruz. Ancak Islam dinine kadını dışlayan veya hakir gören bir inançmış gibi yaklaşmak çok ta akılcı ve sağlıklı bir yaklaşım olmasa gerek.

 

Sayın anakonda ; bakın islam iyi kadını nasıl tanımlıyor :

 

Önce;

 

4/34- Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur....

 

diyerek erkeklerin kadınlardan üstün olduğunu,

 

ayetin devamında da;

 

"Iyi kadinlar, itaatkârdirlar." diyerek iyi kadının itaat eden, boyun eğen kadın olduğunu söylüyor. Yine ayetin devamında da (çokça tartışılan) kadının dövülmesine dair ifadeler yer alıyor.

 

Yalnızca bu ayet bile kadının yerini belli etmeye yetiyor. Aslında ben kutsal olduğu iddia edilen bir metinde gördüğüm "İyi kadınlar itaatkârdırlar" ifadesinin hemen arkasından "iyi erkekler de eşlerine sadıktırlar" gibi bir ifade beklerdim. Ancak Kur'an bunun tam tersini söyler. "İkişer, üçer, dörder tane alın" der.

 

Belki de dine yönelik bugüne kadar ki yaşantında edindiğin bazı olumsuz sosyal şartlanmalar ya da önyargılar seni böyle düşünmeye itiyordur ne dersin?

 

Hayır... Tamamen İslamı ve öğretilerini bildiğimden, sosyal şartlanmaların müsebbibinin de islam olduğunu görmemden kaynaklanıyor...

 

Erkek ile kadın arasında fark vardır elbet ama bu farklılık ne kadının ne de erkeğin aleyhine değildir. Baş örtüsü örtmeyi ya da örtünmeyi bir külfet ya da bir ceza gibi gören bir mantalite elbette kadınların neden baş örtüsüz namaz kılmaması gerektiğini anlayamayacaktır. Oysa ki her inancın kendine özgü kuralları ve ibadet şekilleri vardır ve o inancı benimseyen herkes o şekil şartlarına kendiliğinden uymalıdır. Örtünme koşulu sadece kadına değil erkeğede getirilmiştir. Erkekde kadın kadar olmasada belirli bir ölçüde örtünmek durumundadır namaz kılmak için...

 

Demek kadının aleyhine değil öyle mi? Ben öyle olduğunu düşünmüyorum. Neden mi ;

 

İslam'da kadına boşanma hakkı yoktur. Kur'an'da erkeklerin eşlerini boşayabileceklerine dair pek çok ayet olmasına rağmen, kadının böyle bir hakkı olduğunu gösteren tek bir ayet yoktur.

 

İslam kadına itaatkar olmasını emrederken, erkeğe sadakati emretmez. Erkeğin 4 hür kadın ve sayısız cariyeye sahip olma hakkı vardır. İslam, kadına buna itiraz hakkı göstermemiştir. Bilakis kadın itaatkar olmalı, boyun eğmelidir.

 

Sadece bunlar yeterli değil mi? Miras ve şahitlik konularına ise hiç değinmiyorum...

 

Kadınlar Cenaze namazı kılamaz görüşüde yine yukarıdaki gereklerden dolayı mevcuttur. Ama bu anlayışın var olması sadece dinin kuralı gereğidir. Çıkış noktası asla kadını erkekten daha aşağıya bir noktaya getirmek değildir. Kim bilir belki de(bu benim kişisel tahminim) kadınların sözkonusu süreçte erkeklere göre daha duygusal oldukları için ibadeti yerine getirme konusunda zorlanabilecekleri ya da duygusal tepkiler verebilecekleri belkide yıpranabilecekleri gerekçesiyle vardır bu kaide.(Biliyorum bu yorumu yaparak haddimi aştım ama maksadım farklı bir açıdan konuya bakabilmek kesinlikle bu böyledir asla demiyorum bu benim sadece kişisel bir mantık yürütmem)

 

İslam'ın klasik kadın ayrımlarından biri...

 

Elbette kadın olarak erkekten farkın var ama bu fark senin aleyhine değil ve olmamalı. Dolayısı ile yukarıda ifade ettiğin yaklaşım mantıklı değil.

 

Bu ifadelerden sanki benim kadın olduğum gibi bir anlam çıkıyor. Hemen söylemeliyim, ben bir erkeğim.

 

"Mantıklı değil" dediğiniz yaklaşımın dini gerekçelerini ayet ile gösterdik...

 

 

Tabutu kadınların taşıması ile ilgili bir yorum yapmadım ben zira bu konuda yeterli bilgiye sahip değilim...

 

Cenaze namazını erkekler kılarlar ve cenazeyi de camiden erkekler alırlar.

 

Artık kadınlar erkeklerle eşit olmadıkları gibi yersiz bir kaygıyı bir kenara bırakmalılar. Erkeklerle eşit olmak erkeklerle aynı olmakla karıştırılmamalı. Erkek ve kadın birbirinden farklıdır elbet... Bazı yönlerden kadının üstün olduğu bazı yönlerden erkeğin üstün olduğu zaten aşikar. Bu noktada kadınlar erkeğin yaptığı herşeyi yapabileceklerini kanıtlamak gibi anlamsız bir çabaya girmemeliler. Yapamazlar... Nasıl ki erkek de kadının yapabileceği herşeyi Yapamaz ise....

 

Neyse ki bu kaygıyı medeni kanun kısmen ortadan kaldırmıştır. Yoksa iş İslam'a kalsaydı.....

Gönderi tarihi:

Cehaletin doruklarında gezinen iki kafadar Dipnot ve yam yam. Bir laf vardır sus ki seni bişi biliyo zannetsinler. Sorsam iki rekat namaz kılmayı bile anlatamazsınız. Doğru dürüst dua bildiğinizi bile sanmam . Biriniz zaten atesit diğeriniz ise din düşmanısınız. Bir de gelmiş burada cenaze namazı hakkında komik komik şeyler yazıyorsunuz. ! Dipnot sen önce Tire ilçesinin hangi ilimizde olduğunu öğren önce. :) Şimdi ben sana namaz kılmasını bile bilmiyorsun dedim diye googledan araştırıpda buraya nasıl namaz kılınır bilgileri yapıştırma bile daha da çok gülerim sana.

 

Eminim, senin yaşın kadar camide vakit geçirmişliğim vardır... Zira yazdıklarınızdan pek olgun biri olmadığınız sonucu çıkıyor... Birisi hakkında bir yargıya varacaksan, o kişiyi iyi tanımanı öneririm...

Gönderi tarihi:

sevgili yamyam ben sana kadınları evlerine kapat mı dedim, sokaklara salma mı dedim, onları çarşafamı bürü dedim, kadınların arkasından yürürken onların orasına burasına mı bakıyorum dedim, ben hiçbirini söylemedim,ben dedimki madem omzun açık başın açık eylemin proteston herneyse caminin avlusunda yapma bunu, camiden çık ne yaparsan yap, islamiyete saygısızlık edilmesin dedim ben.. ve dediğim gibi 100 yıl sonra bu konu öyle bir noktaya varacakki,elibise neymiş önemli olan iç güzellik deyip elbise dahi giymeye tenezzül etmeyenler çıkacak belkide....

 

Hayır sayın berker18... Siz "sevgili yam yam bi dakika,o cenaze namazının arka saflarındaki erkekler cenazeden başka herşey görmüş oluyorlar " diyerek açıkça kadınların orada tahrik unsuru olduğunu ima ettiniz... Yazdıklarımın da bu cümle üzerine kurulu olduğunu bilmenize rağmen, sanki bu cümleyi hiç kullanmamışsınız gibi görmezden geliyorsunuz...

 

yemin ederim yazını okuyunca bir cümleden bu insan bu kadar manayı çıkartabilir diye oturduğum yere çöktüm kaldım....

 

Bu sadece bir cümleden çıkartılan bir mana değil sayın berker18... Bu, günümüz toplumunda genel olarak erkeklerin kadına bakış açısını gösteren bir portreydi. Ve siz bu portrenin oluşmasına neden olan mantalitenin izlerini taşıyorsunuz...

 

gelmiş birde sokaktaki kıza bakmakla suçluyorsun beni ya... kolumda 30 cmlik yarık var, 5 yıldır geçmiyor izi... sırf bi kızı taciz eden erkekle kavgam yüzümden oldu o iz.. bana bi ............ demediğin kaldı...

senin bu iftiralarına karşı illa anılarımızı mı dökeceğiz ortaya..

 

Cenaze namazında ön saflarda duran kadınların arkasındaki erkeklerin cenazeden başka her şeyi göreceği imasında bulunan sizdiniz... Bu "herşey"den ne kastettiğinizi açıkça söyleyin, ben de yanılıp yanılmadığım konusunu tekrar gözden geçireyim...

Gönderi tarihi:

Merhaba arkadaşlar,

İslam dini erkeklere, kadınlar bir suç işlerlerse onları hafifçe "döv" demiştir.

Nerde döveceğini de belirtmemiştir.

Hafifçe döv derken de şiddetini erkeğin vicdanına bırakmıştır.

Suç olup olmadığını da yine erkeklerin vicdanına bırakmıştır.

En değerli kadınlarımızdan Duygu Asena'ın cenazesinde ise hafifçe dövülmeyi gururuna yediremeyen kadınlarımız, aynı islamdaki gibi erkekleri hafifçe dövmüştür.

Dayak yerini de aynı erkekler nasıl kendileri seçiyorsa, kadınlarımız da kendileri seçmişlerdir.

Kimin suçu olduğuna da yine erkeklerin yaptığı gibi, kendisi karar vermiştir.

Etme bulma dünyası işte..

İyi dileklerimle kadınların kadını sevgili Asena.

Cenazen de senin kadar asaletliydi, onurluydu, anlamlıydı. :clover::clover::clover::clover::clover:

 

Belirttiğin bir hadistir evrensel kardeşim. Ancak sahihliği konusunda tartışmalar vardır. Zira bu hadisi söylediği varsayılan efendimiz karılarının hiçbirine böyle bir davranışta bulunmamıştır. Ve dahası suç işlerse değildir yanlış hatırlamıyorsam o hadiste geçen. Kusur olabilir, hata olabilir ama suç olmasa gerek. Hadisin sahih olduğunu varsayarsak hafifçe dövmenin şiddeti hafifçedir. Ne demek vicdana bırakmak. erkek kadının kemiklerini kırıp ondan sonra da ben hafifçe döğdüm ne yapayım benim elim ağır mı diyecek. :D

İşin hasılası bugüne kadar dayak yiyen kadınlar bunu islam erkeklere hak verdiği için değil, dayak atmayı adamlık sayan erkekler bulunduğu için yemişlerdir. Yani ki toplumda patolojik sakatlıklarla ve erkeklerin şiddetine maruz kalmış kadınlar bir hadis neticesinde dayak yememişlerdir. Yani ki durum islam ve duygu asena karşılaşmasında berabere değildir. Gelenek ve görenek karşısında belki 1-1 beraberedir diyebiliriz. Neyse konu bu da değildir zaten. Kadının dayağa müstahak olması falan değil.

 

Konu kılınan şeyin bir namaz olmasıdır. Cenaze namazı diğer namazlara nazaran saf tutulması konusunda farklılık arzeder. Rükusu ve secdesi olmadığı için kadınlarla yanyana bulunulmasında sakınca yoktur.

 

Aslında birşeye dikkat etmek gerekir kanatindeyim. Diğer namazlarda rüku ve secdede kadınlar erkeklerin önlerinde veya yan taraflarında bulunduğunda erkeklerin namazlarının bozulmasının nedeni onların vücut hatlarının belli olması, görülmesi gibi nedenlerle erkeklerin namazı unutup kadınlara meyletmesi mümkün olduğu için bu yasak konulmuştur. Keşke müslümanlar namazda öyle bir huşuya dalabilseler de etrafında olup bitenleri namaz boyunca görmeseler. Ancak her zaman ve herkes açısından bu mümkün değildir. Şimdi düşünelim. Kadınlarla erkeklerin aynı safta namaz kılmaları erkeklerin namazını (rükulu ve secdeli namazlar için diyoru) vücut hatlarının belli olması nedeniyle vücut hatlarının belli olması nedeniyle bozuyorsa; artık kıyasımızı yapabiliriz. Rüku ve secdesi olmayan bu namazda halen kadınların vücut hatları ziyadesiyle ortada mıydı. hayır diyen varmı? Olabilir. Neyse önemli değil...

 

Yukarda arkadaşlardan biri (acaba kimdi!? :D ) bahsetmiş, her ibadetin bir şekli var. O ibadetin de bir takım ritüelleri vardır. Hadi diyelim bazı arkadaşlar başın kapalılık açıklığı islamdan değildir daha sonra ortaya çıkmıştır deyip başın açık olmasına karşı bazı argümanlar ileri sürebilirler. İyi de bacakların kolların açık olmasına ne diyeceğiz. İşte o zaman bu işte bir sapıklık, sakatlık olduğu ortaya netlikle çıkar. Çünkü böyle namaz kılınamıyacağı aşikardır ve daha da kötüsü bazı erkeklerin gözü, gönlü, (sözün devamında imanı kısmı vardı ama o kadar abartmayalım) ve namazı kayabilir. Haaa, şimdi şu sorulabilir. Erkeklerin namazı bozulacak diye kadınlar namaz kılmasınlar mı? Kılsınlar canım kılsınlarda biraz namazın adabına, usulüne riayet etsinler. Yoksa kendilerinin kıldıkları namaz itikadımıza uygun değil, itikada uygun namaz kılanların bir kısmının da namazı maalesef kendilerin nedeniyle elden gitmiş olabilir. Duygu Asenanın namazında önüne ve yanına geçilemeyen tek kişi imam kalmış olabilir. Bütün cemaatin namazının olmaması durumunda bir imam da herhalde... neyse gerisine girmeyelim...

 

Bir rövanş sorunu varsa kadınlar yanlış hedefi vurdular. Silahı alnınıza dayayıp arkadakini vurmaya çalışırsanız, arkadakinin ölümünü görme sevincinden mahrum kalırsınız. Daha da kötüsü arkadaki hedefi ıskalayabilirsiniz ama tutturduğunuz bir hedef halihazırda mevcuttur ve muhtemelen siz tutturduğunuz hedefi de göremeyeceksiniz...

 

Her işin bir usulü erkanı vardır. İbadetlerin nasıl yapılacağı ve özellikle namaz ibadetinin nasıl yapılacağı sarahatle hemen hemen her yerde bellidir, bulunabilecek haldedir. Laf aramızda sürekli cenazelere katılmadığım için arada bir ben de namaz kitaplarından cenazeye giderken yahu nasıl kılınacaktı bu namaz diye bir bakıyorum. Değerli yazarımızın cenazesine katılan münevver kadınlarımızın bu kadar cahilce o namaza katılmaları düşünülemez değil mi? Vardır altındı birşeyler ama.... Ben bulamadım.

 

Bana kalırsa oraya katılan kadınlar neyi hedef aldıklarını dahi bilmiyorlardı. Evlerine gittiklerinde acaba biz ne yaptık sorusuna muhatap olan birçok kadın olmuştur o cenaze namazına katılanlar arasında. Ne yaptıklarını bana anlatabilecek olan var mı? Siz anlatabilirseniz de ben anlayabilir miyim?

 

NOT: DÜZELTME SEBEBİ: Bir iki yazım yanlışı ve bir iki ufak ekleme yapmam gekeriyordu, düzeltme o sebeple olmuştur...Kapsamlı bir değişiklik yapmadım yani...

Gönderi tarihi:

Yam yam kardeş,,,

 

Başlığı başından beri okumadıktan sonra kolay kolay cevap vermem. 18 numaralı mesajınızı okumuştum daha önce ama mesajınızın başlığını hatırlamıyordum maalesef.

 

Bir de benim internetten mi kaynaklanıyor nedir, alıntı yapmaya çabaladığımda "undefined" abuk subuk bir alan çıkıyor, bu yüzden yazınızı alıntılayamıyorum. Neyse haklı olma ihtimaliniz var. Böyle düşünen kadınların geldiler ve cenaze namazını kıldılar. o halde attıkları gol kafa bacak oldu ve 8 puanlık bir goldü. Feminist kadınlar 8 gol avarajıyla öne geçtiler. Dakika 90 Allah'tan ümit kesilmez.

 

Ancak birşeyi merak ediyorum. Paradoksal birşey. Kadınların derdi madem islamlaydı neden islami bir ritüel olan cenaze namazını kıldılar. Haaa...düşman çatlatıyorlar....Aslında biz düşmanları çatlatmak daha kolaydı namazını kıldırmazlardı olur biterdi ve biz de hasedimizden geberirdik. Yani ne bileyim madem islama karşısınız neden islami bir davranışı kendi kafanıza göre yapmaya çalışıyorsunuz... Yahu ben dedim ya, siz anlatsanız da ben zor anlarım. Kalın kafalıyım vesselam...Önce iyi bir motorlu bıçkı ile yontulmam gerek. Yanlış anlama kardeş seninle kafa bulmak için yazmıyorum bunları, sen dediklerinde haklı olabilirsin, kadınlar da öyle düşünmüş olabilir ama... Bana mantıksız geliyor. Daha kompleks birşey düşünebilirlerdi...Mesela ne olabilir...Cesedi yakıp, küllerini nil nehrine atmaya kalkabilirlerdi. Biz mangaldaki külleri suyla ortadan kaldıran şeriatçi-dinci-islamcı serseriler de o zaman bir islam ülkesinde böyle cenaze mi olur diye basardık feryadı figanı ki, bunun gol puanı daha yüksektir. rövaşatayla bacak arasından atmak gibi değerlendirebilirsiniz bunu...Neyse en azından feminist kadınlar önde iken islamcılar ve dolayısıyla anti-feministler geride...

 

(Bu arada sürekli neden golden ve bu puanlama sisteminden bahsediyorum. Golden bahsetmemin bir anlamı yok. Puanlama ise çoğumuz veya bazılarım gençliğinde, çocukluğunda alman kalesi diye bir oyun oynamışlardır. O oyunun bizim oralarda (ADANA-Kozan) atılan golün şekline göre bir puanlaması vardır. Mesela ayakla vurduğunuz vuruş neticesinde kalecenin bacakları arasından gol atarsanız 3 puan, kafayla attığınız gol 5 puan kafayla kalecinin bacağının arasından attığınız gol 8 puan rövaşata ile attığınız 6 puan rövaşata ile kalecinin bacakları arasından attığınız gol ise 9 puandır...)

Gönderi tarihi:

FEMİNİZM

 

Çağımızda feminizm adı verilen hareket, tarihte kadının kiliseye girmesini, İncil'e bile dokunmasını yasaklamış olan zihniyete karşı bir tepki hareketi olması sebebiyle çıkış noktası bakımından haklı ise de, ahlaki ve sosyak bakımdan çok olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu sonuçları iki noktada toplamak mümkündür.

 

Bir kere, feminizm hareketine kapılan kadın, genel olarak kayıtsız şartsız özgürlük düşüncesiyle aile için vazgeçilmez olan birçok kural ve değerleri hiçe saymakta; esasen sosyal hayatın hiçbir alanında hiçbir insan için geçerli olmayan "Kendi hayatımı canımın istediği şekilde yaşamak hakkımdır!" şeklindeki anlayışı, bütün değerlerin üstünde bir değer ve kanun kabul etmektir. Bu anlayış, bütünüyle ahlakideğerler ve kurallar ile kutsallık kazanan aile yuvasının iğreti bir hal almasına, kadın ve erkeğin, aile sorumluluklarını çekilmez bir yük ve bir tür esirlik gibi algılamalarına yol açmaktadır. Bu hayat anlayışının yagın olduğu ülkelerde, eşine ve çocuklarına bağlılığı, yuvanın mutluluğuna katkıda bulunmayı kendi istek ve tutkularının üstünde tutan kadın tipi giderek özlemle aranır olmakta, nikahsız birlikte yaşamaların yaygınlaşması gibi Batılılar'ın bile korkutucu saydıkları olumsuz gelişmelerin temelinde de aynı anlayış yatmaktadır.

 

Sözde kadın özgürlüğünü savunan feminizmin ortaya çıkardığı diğer bir olumsuz sonuç da erkeklerle ilgilidir. Bu gelişmeler karşısında erkekler genellikle üç değişik tavır sergilemektedirler:

 

Olayı olduğu gibi kabul edip, evlenip boşanmayı alışkanlık haline getirme

Eşlerini baskı zoruyla sadık kılma ve yuvada btutmaya çalışma

Zaten eşlerini başlarından atmak isteyen, yuvayı yıkmaya dünden hazır olan bir tutum .

 

Aile yuvası bir defa kutsallığını yitirdi mi, artık kişisel arzu ve çıkarlarını her şeyin üstünde tutanlar bu yuvayı yıkmakta hiçbir sakınca görmezler. Batı'da ve Batılılaşma gayreti içinde olan ülkelerde femiznizm hareketinin belki de en önemli olumsuz sonucu bu olmuş, aile, eşlerin karşılıklı bağlılık ve fedakarlığıyla yürütülen kutsal bir kurum olmaktan çıkıp her iki tarafta da bencillik, tek taraflı çıkar ve yarar egemen olmaya başlamıştır. Bu gelişmelerden de sosyoekonomik konumu daha zayıf duramda olan taraf zarar görmekte, ne yazık ki çoğunluğu da kadınlar oluşturmaktadır.

 

 

Kaynak:

İslam ve Toplum, TDV. İslami Araştırmalar Merkezi

 

 

 

Saygılar-sevgiler...

Gönderi tarihi:

İşte bir müslüman...

Ne kadar umut verici değilmi...

Ne kadar anlam yüklü...

Ve ne kadar içten...

Taliban bunu çok sever mutlaka

Vah ki vah vah...

iman kimlerin eline düşmüş...

Bu durum karşısında insan inanın gerçekten hem acıyor hem üzülüyor..

Çünkü bunu bu düşünceye iten nedenleri araştırmak gerekiyor..

Suç tebiki onda değil...

O inançı bu şekilde yorumlayıp insanları bu hale getirenlerde...

Dost sevgilerimle..

ya olduğun gibi görün yada göründüğün gibi ol

hak ve batıl iyice birbirinden ayrılmışken

küfründe inat edenlerle ne işim olur meğer olaki tövbe etmiş olsun

bir insanki gerçekten hakikati anlamış vede yaptıklarına gerçekten tövbe etmiş ciğeri yanmışsa günahlarından dolayı allah onu affediyor hemde hiç günah işlememiş gibi günahlarınıda sevablara dönüştürüyor

53. De ki (Allah şöyle buyuruyor): "Ey nefislerine karşı (günah işleyip) aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah (şirk koşan ve inkar edenler dışında, dilediği kimseler için) bütün günahları bağışlar. Şüphesiz O, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir."

sayın dipnot arılar ikiye ayrılır bal arıları ve ........arıları

bal arısı bal yapar faydası dokunur

ama ....... arıları varki yobazdır onlar diğerlerinin yaptıklarını bozar

bazı insanlar var arı kovanına çomak sokar dururlar,

asıl vah bunlara

Gönderi tarihi:

FEMİNİZM

 

Çağımızda feminizm adı verilen hareket, tarihte kadının kiliseye girmesini, İncil'e bile dokunmasını yasaklamış olan zihniyete karşı bir tepki hareketi olması sebebiyle çıkış noktası bakımından haklı ise de, ahlaki ve sosyak bakımdan çok olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu sonuçları iki noktada toplamak mümkündür.

.......................

 

Al işte.... Kendi mantalitelerine uymayan bir durum hasıl olduğunda, hemen kötüleme refleksi devreye giriyor...

 

Erkeklerle aynı haklara sahip olmak isteyen kadın = ******* kadın

 

Oldu mu şimdi?

Gönderi tarihi:

...............................

Ancak birşeyi merak ediyorum. Paradoksal birşey. Kadınların derdi madem islamlaydı neden islami bir ritüel olan cenaze namazını kıldılar. Haaa...düşman çatlatıyorlar....Aslında biz düşmanları çatlatmak daha kolaydı namazını kıldırmazlardı olur biterdi ve biz de hasedimizden geberirdik. Yani ne bileyim madem islama karşısınız neden islami bir davranışı kendi kafanıza göre yapmaya çalışıyorsunuz... Yahu ben dedim ya, siz anlatsanız da ben zor anlarım. Kalın kafalıyım vesselam...Önce iyi bir motorlu bıçkı ile yontulmam gerek. Yanlış anlama kardeş seninle kafa bulmak için yazmıyorum bunları, sen dediklerinde haklı olabilirsin, kadınlar da öyle düşünmüş olabilir ama... Bana mantıksız geliyor. Daha kompleks birşey düşünebilirlerdi...Mesela ne olabilir...Cesedi yakıp, küllerini nil nehrine atmaya kalkabilirlerdi. Biz mangaldaki külleri suyla ortadan kaldıran şeriatçi-dinci-islamcı serseriler de o zaman bir islam ülkesinde böyle cenaze mi olur diye basardık feryadı figanı ki, bunun gol puanı daha yüksektir. rövaşatayla bacak arasından atmak gibi değerlendirebilirsiniz bunu...Neyse en azından feminist kadınlar önde iken islamcılar ve dolayısıyla anti-feministler geride...

 

Sayın bekir; esprilerle süslenmiş yazıları okumak hoşuma gider. Zaman zaman ben de yazılarımın içine espri katmayı denerim. Lakin sizin espri tarzınıza bir türlü ısınamadım. Sanırım benim espri anlayışımdan olsa gerek. Yanlış anlamayın, bu söylemimin herhangi bir amacı yok. Bir ima da değil. Samimi bir beyan olarak görün lütfen. Neyse... Biz konumuza dönelim.

 

Din soyut bir kavramdır. Uygulayıcısı yoksa, dinin varlığından da söz edilemez. Dinden kaynaklanan bazı sıkıntılar varsa (ki hiç bir teist bunu kabul etmez. Bu sıkıntıların dinden bağımsız olarak uygulayıcılarından kaynaklandığını savunurlar), her ne kadar müsebbibi din olsa da, faili dinin uygulayıcılarıdır. Dolayısıyla bir tepki gösterilecekse, tepkiyi görecek olan soyut bir kavram olan din değil, bu dine riayet edenlerdir.

 

Cenazedeki kadınlar da, dinde olmayan bir geleneği kullanarak tepkilerini dile getirmişlerdir. Önceki iletimde kullandığım "Erkekten farkım yok. Din ne derse desin" ifadesi bunu anlatmak içindi. Yoksa oradaki kadınlar "Siz dini yanlış biliyorsunuz, kadınlar da ön saflarda yer alabilirler" demek istemiyorlardı. Toplum içinde haketmedikleri bir noktada olmalarının müsebbibi olan bir dinin ritüelini kullanarak seslerini duyurmak istediler. Ancak her zamanki gibi tepkiye tepkiyle karşılık gördüler. Bu tepkiyi neden gördüklerini de, gördükleri bu tepkinin nedeninin, yaptıklarının ne kadar haklı olduğunu gösterdiğini de yazmıştım.

 

Kadın erkek ayrımına gösterdikleri tepki, yine kadın erkek ayrımı temelli bir mantalite yüzünden tepki aldı.. İşte bu yüzden yaptıklarının ne kadar haklı olduğu anlaşılmış oldu.

 

Bir de dikkatimi çeken bir şey var. Bazı arkadaşlar "Duygu Asena ateist ise neden cenazesi bir camiden kaldırıldı?" gibi sorular sormuşlar. Duygu Asena'nın ateist olup olmadığını bilmiyorum ama, ben kendi açımdan buna bir cevap vermeye çalışacağım.

 

Ateistin bir inancı yoktur. Dolayısıyla, öldükten sonra kendisi için yapılacak olan ritüllerin de onun için bir önemi yoktur. Şahsen benim için cenazemin bir camiden kaldırılması, bir kiliseden alınması ya da cesedimin yakılıp küllerinin savrulmasının bir önemi yok. Büyük ihtimalle camiye uğramadan mezarlığın yolunu tutacağımdır. Eğer Duygu Asena bir ateist idiyse büyük ihtimalle onun için de bir önemi yoktu. Arkasında kalanlar, onun arkasından müslüman usulüne uygun bir ritüel seçmiş olabilirler. Ancak islami açından müslüman olmayan için cenaze namazı kılınamayacağını da unutmamak gerekir....

Gönderi tarihi:
Al işte.... Kendi mantalitelerine uymayan bir durum hasıl olduğunda, hemen kötüleme refleksi devreye giriyor...

 

Erkeklerle aynı haklara sahip olmak isteyen kadın = ****** kadın

 

Oldu mu şimdi?

 

Dikkat edersen kötülenen tablo ortada..

Kötülenen kadın değil, yanlış uygulamalaR ve bu uygulamaların getirdiği sonuçtur..

Sen o tabloya iyimi diyorsun..

Kadın başımızın tacıdır..

Bilen bilir boşver..

 

Neden yazının sadece bir kısmını alıntı yapıyorsun...

 

 

O YAZIDA

 

"Batı'da ve Batılılaşma gayreti içinde olan ülkelerde femiznizm hareketinin belki de en önemli olumsuz sonucu bu olmuş, aile, eşlerin karşılıklı bağlılık ve fedakarlığıyla yürütülen kutsal bir kurum olmaktan çıkıp her iki tarafta da bencillik, tek taraflı çıkar ve yarar egemen olmaya başlamıştır. Bu gelişmelerden de sosyoekonomik konumu daha zayıf duramda olan taraf zarar görmekte, ne yazık ki çoğunluğu da kadınlar oluşturmaktadır"

 

BU DA VAR...

Gönderi tarihi:

sevgili yamyam; siz olgun bir insan olabilirsiniz, ama cinsel arzularının zirvesinde 19 yaşında bir genç için, omuz doğal bir tahrik unsuru olabilir...cümlelerimden kasıt budur,

 

bir tek cümleden bir insanın kişiliğini öğrenemezsiniz, siz benim neyin izini taşıyıp taşımadığımı bir cümleden çıkardınız, önceki forumlardaki yazılarda bazı arkadaşlar sizin bana yakıştırdığınız sıfatların tam zıttını yakıştırmışlardı...

 

bu arada cennet annelerin ayakları altındadır,yuvayı dişi kuş yapar gibi bir sürü kadına verdiğimiz değerleri gösteren sözlerimiz var... islamda kadın erkeğe emanet edilmiştir,emanete nasıl davranılacağını da burdaki herkes biliyordur heralde.... islam kimseyi dövün mövün dememiştir, yoksa bir çelişki çıkar ortaya...

Gönderi tarihi:

Sayın bekir; esprilerle süslenmiş yazıları okumak hoşuma gider. Zaman zaman ben de yazılarımın içine espri katmayı denerim. Lakin sizin espri tarzınıza bir türlü ısınamadım. Sanırım benim espri anlayışımdan olsa gerek. Yanlış anlamayın, bu söylemimin herhangi bir amacı yok. Bir ima da değil. Samimi bir beyan olarak görün lütfen. Neyse... Biz konumuza dönelim.

 

Din soyut bir kavramdır. Uygulayıcısı yoksa, dinin varlığından da söz edilemez. Dinden kaynaklanan bazı sıkıntılar varsa (ki hiç bir teist bunu kabul etmez. Bu sıkıntıların dinden bağımsız olarak uygulayıcılarından kaynaklandığını savunurlar), her ne kadar müsebbibi din olsa da, faili dinin uygulayıcılarıdır. Dolayısıyla bir tepki gösterilecekse, tepkiyi görecek olan soyut bir kavram olan din değil, bu dine riayet edenlerdir.

 

Cenazedeki kadınlar da, dinde olmayan bir geleneği kullanarak tepkilerini dile getirmişlerdir. Önceki iletimde kullandığım "Erkekten farkım yok. Din ne derse desin" ifadesi bunu anlatmak içindi. Yoksa oradaki kadınlar "Siz dini yanlış biliyorsunuz, kadınlar da ön saflarda yer alabilirler" demek istemiyorlardı. Toplum içinde haketmedikleri bir noktada olmalarının müsebbibi olan bir dinin ritüelini kullanarak seslerini duyurmak istediler. Ancak her zamanki gibi tepkiye tepkiyle karşılık gördüler. Bu tepkiyi neden gördüklerini de, gördükleri bu tepkinin nedeninin, yaptıklarının ne kadar haklı olduğunu gösterdiğini de yazmıştım.

 

Espriler kısmına değinelim...Çoğu zaman içinde bulunduğumuz ortama göre konuşmamız, sözlerimiz, esprilerimiz şekillenir. Küçücük bir mimik o mimikten anlayan birçok insanı güldürebilir.

Öğrencilik hayatımı ben hem çalışıp hem okuyarak tamamladım. Okulumuzda yoklama almıyorlardı. Hasılı sınavdan sınava okulun bulunduğu memlekete ve oradaki öğrenci evine gidiyordum. Arkadaşlar kendi aralarında birşeyler söylüyorlar ve basıyorlardı kahkahayı. Her dönem benim onların esprilerine alışmam yaklaşık bir haftalık bir zamanı alıyordu. Bazı esprileri herkes anlar, bazılarını sizinle aynı dili konuşan insanlar anlar, bazılarını da anlayan o kadar az olur ki...3. guruba giren esprilerin bir kısmını benim de anlamam mümkün olmuyor, bazen böyle espriler yapıyorum anlayan o kadar az oluyor. Ama 2. gruba giren esprileri çokça yapıyorum ve bundada size ziyadesiyle hak veriyorum. Aynı şartları ve aynı toplumsal çevreyi paylaşmıyoruz. ve hatta bazen benim espri saydığım birşeye siz normal bir cümleymiş gibi de okuyabilirsiniz.

 

Konunun gerisinde kalan esprileri açıklamamın sanırım burası yeri değil. Bazı arkadaşlar kendilerini zorlasınlar...(Bu sözüm size değil) Din ile ilgili soyutluk meselesine gelirsek. Evet bunda da haklılık payınız yüksek. Ancak biz müslümanlar açısından ufak bir fark var. Birçok düşünce, uygulamaya konulduğunda inanılmaz sakatlıklar yaşanmıştır. Komünizmin SSCB de uygulamaya konulmaya çalışılmasının neticelerini bilmeyen yoktur. Teori ne kadar iyi olursa olsun tatbik edilirken, uygulanırken ortaya kötü sonuçlar çıkmıştır. İslam perspektifinden bu mantığa yaklaştığımızda ufak bir fark var. İslamın teorisi de pratiğide beraber yapılmıştır. Yani ki, Din Peygamber efendimizin uygulamaları ve Allah'ın ayetleriyle beraber yoğrulmuştur. İslam sadece Kur'an demek değildir. İslam dininde peygamber sözünün ve sünnetinin önemli bir yeri vardır. İslam işte bu sebeple biraz farklıdır. Zira arkasında din hanesi bulunan islam uygulanarak yaşanmıştır. Bu nokta da bizim seslendirdiğimiz peygamber efendimizin yaşadığı ve onun yaşatmaya çalıştığı ahlakı, devlet düzenini, dünyaya bakışı esas almayan hiçbir devlet, insan, kendisini bu dine uyuyorum diye niteleyemez.

 

Evet, kabul ettiğimiz şeyler arasında bu dine bidatların sokulduğu vardır. Aşırılıkların sokulduğu vardır. Yanlış uygulamalar yapan idareciler (devletler) vardır. Ama bunlar peygamberin tebliği ve yaşantısına uygun değildir.

 

Neyse, ben cenaze namazı biraz farklılık arzeder demiştim. Zira rükusu ve secdesi yoktur.

 

" Bir hizada bulunuş, rükü ve secde ile kılınır bir namazda bulunmalıdır. Bu bakımdan cenaze namazında ve tilavet secdesinde olacak muhazat bir engel teşkil etmez."

 

Ömer Nasuhi Bilmen Büyük İslam İlmihalinde böyle diyor.

 

Ve işte can alıcı-sıkıcı nokta, toplum içerisinde haketmedikleri noktanın islama mal edilmesi. Kadınlar dinsiz toplumlarda da ikinci sınıf vatandaş vazifesi görmüşlerdir. Ortaçağda kadının hayvan olup olmadığı tartışılmış bir dönem. Bakın kadına miras hakkı tanıyan bir dinden bahsediyoruz. Aslında buraya fazla girme taraftarı değilim zira konu çok fazla dağılabilir.

 

Acaba laikliğin beşiği olan Avrupada kadınlar ne zaman oy kullanmaya başladılar. Fransa da ne zaman kullanmaya başladılar. İhtimal orada da buna etken dindir. Ama hristiyanlık.

 

Ben kadınlarla erkekler birebir eşit demiyorum. Yaratılış itibariyle farklıyız zaten. Böyle dersem müslüman feminizmi yapmış olurum. Hatta bunu kanıtlamak için hadis ve Kur'andan ayetler sıralayan arkadaşlarımız var. Kadın ve erkeğin her ahval ve şerait içerisinde eşit olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Tabiki oy, miras, boşanma, çalışma, vb. haklarda eşitlik olacak. Ama bizlerden daha fazla hakka sahip olmalarını da hazmedebiliyor değilim. :D ... İşin şaka tarafı bir tarafa, siz ve oradaki kadınlara göre kadınların dışlanmışlığını (Hangi dışlanmışlıksa bu ve oradaki kadınların hangisi nereden dışlanmış, onları dışlayabilecek hangi babayiğit varmış, neredeyse 1000 tane müslüman erkek ve bir imam dahi sözlerini tutturamamış da onları kim dışlamaya cesaret etmiş gibi sorular bir tarafta dursun) bu bayanların temsil ediyor olması garip. Eğer oraya gözleri mor, başıörtülü (onlar cahildir-genelde öyle farzedilir) kadınlar gelse ve cenaze namazını kılmaya çalışsalardı, dışlanmışlığın temsili olabilirdi. Sessiz çoğunluğun sesi olmaya çabalamışda olabilirler. Ama sessiz çoğunluğun sesini hep başkaları temsil ettiği için sessiz çoğunluk bir türlü ağzını açmaya fırsat bulamıyor. Sen sus senin yerine biz konuşuruz...

 

Suheda, başka konu yokmuydu yaww...Beni asuman krause'nin cenazesiyle uğraştırıyorsun....

 

 

Bu arada bir Allah kulu veya kulluktan hazetmeyen bir kişi aşağıdaki resimde kadına verdiğin değeri gösteriyor demiyor...Resmi bugün eklemiştim ama, bu konuyla hiç alakası yoktu. .... başımıza bayağı bir iş aldık...Yandı gülüm keten helva, şimdi bütün kızlar bize cephe alırsa şaşmayalım...

Gönderi tarihi:

"Batı'da ve Batılılaşma gayreti içinde olan ülkelerde femiznizm hareketinin belki de en önemli olumsuz sonucu bu olmuş, aile, eşlerin karşılıklı bağlılık ve fedakarlığıyla yürütülen kutsal bir kurum olmaktan çıkıp her iki tarafta da bencillik, tek taraflı çıkar ve yarar egemen olmaya başlamıştır. Bu gelişmelerden de sosyoekonomik konumu daha zayıf duramda olan taraf zarar görmekte, ne yazık ki çoğunluğu da kadınlar oluşturmaktadır"

 

"aile, eşlerin karşılıklı bağlılık ve fedakarlığıyla yürütülen kutsal bir kurum"

 

Buna hangi kadının itirazı var? Ama sizin kastettiğiniz bu değil. Siz karşılıklı fedarlığı değil, genel olarak kadının fedakarlığını kastediyorsunuz. Yoksa feminist bir kadının bile buna bir itirazı olacağını sanmıyorum.

Ancak hepimiz biliyoruz ki, bugün kadınlar erkeklerden çok daha fazla fedakarlık göstermek zorundalar. Bugün boşanma olaylarında ikinci kadın vakalarının payı büyükken, İslam erkeğin 4 tane birden alabileceğini hükmediyor. Üstelik kadın rızası da gözetilmiyor. Erkeğin adil davranacağına inancı bu iş için yeterli oluyor. Sonuç itibariyle kadın itaat etmek zorunda.

 

İtaat etmek : Söz dinlemek, boyun eğmek, verilen buyruğa uymak TDK

 

İşte dinin istediği bu... Kadının itaat etmesi. Erkek "sus" diyecek susacak, "otur" diyecek oturacak... Eğer karşı gelirse bundan vazgeçmesi için öğüt verilecek, olmazsa yataklarında yalnız bırakılacak, yine olmazsa dövülecek. Sonuç itibariyle kadın itaat edecek. Eğer itaat etmezse de, çıkacak sorunlardan kadın sorumlu tutulacak.

 

Siz kasıtlı olarak kadınlarının derdinin "Kendi hayatımı canımın istediği şekilde yaşamak hakkımdır!" olarak sunarak, bu anlayıştan kaynaklanacak sorunları dillendirmişsiniz. Güya kadın itaat etmezse böyle sorunlar yaşanırmış, o yüzden kadın fedakar davranmak zorundaymış. Yani tamamen hedef saptırma. Türkiye'de hiç bir kadının böyle bir derdi yok.

Gönderi tarihi:

Valla yamyam bey şimdi feminizmi bir kenara bırakıyorum..

Şahsi fikrim şudur;

Benim kadınım benim eşim bana itaat edecektir..

Sus diyince susacaktır..

Siz bu tip çıkışlarla tatmin olacak gibisiniz..

Şimdi mutlu olun..

Ve bana ne derseniz diyin.. ister gerici ister yobaz ister maço..

Farketmez...:)

Şunuda bilki sevgilimi başım üstünde taşımaktanda utanmam..

Ona bir çiçekten daha nazik bakarım..

Onun ihtiyçlarını en güzelinden karşılarım..

Ama karşılığındada karşımda cırtlak mırmır mızmız bir kadın istemem..

Bana değer veren, beni seven ve beni dinleyen bir kadın....

 

 

Saygılar efendim..

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.