Φ sardunyam Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Bende seni seviyorum, tatlım bu güzel şarkı için teşekkür ederim... Emeğine sağlık... Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 canım benim, teşekkür ederim evet bende işyerimden katılmaya çalışacağım... bu arada işleri aksatmam inşallah... belki daha az görüşeceğiz bilemiyorum ama her fırsatta gelmeye çalışıcam canım... sizi görmeden duramam... ben de seni görmeden duramayacağım için ilk sözüm işyerinden katılman emri vakisi oldu işleri aksatmazsın,bundan eminim tabii ki bize takılmadığında şaka tabi,artık idare edeceğiz,yetinmeye çalışacağız,napalım Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 duymayan kalmamış davullamı ilan ettin gıcığım gözlerin gözlerime değdiğinde felaketim olurdun ağlardım. beni sevmiyordun.. biliyorum.. bir sevdiğin vardı. hade ben kaçtım..öpüldünüz güzel baaaaaaayan Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 Calismak guzeldir....Ilk baslarda zorlanirsin ama sonra alisirsin...Kesinlikle deger...Yeni nick icinde sagol Bazen yenilikler iyi geliyor insana...Saclarimida degistirdim Biliyorum canım, son 7 yıldan öncesine kadar hep çalıştım... Alışkınım... Ama bence her kadın çalışmalı, zor olsada en azından kendi hayatında söz sahibi olacaktır... Yenilik her zaman iyidir, ben severim yenilenmeyi... Saçlarını kısalttınmı ne yaptın, yoksa renginimi değiştirdin? duymayan kalmamış davullamı ilan ettin gıcığım gözlerin gözlerime değdiğinde felaketim olurdun ağlardım. beni sevmiyordun.. biliyorum.. bir sevdiğin vardı. hade ben kaçtım..öpüldünüz güzel baaaaaaayan Yok canem, davulla değil malum ünlü şahsiyetler gibi fax geçtim tüm medyaya... bu şiirden ne anlamalıyım, seni sevmiyorum başkasınımı seviyorum... yok canııııııııııım Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 mesaj arama canem içimden geldi yazdım o şiiri ama bak bu senin için seni bir anıt bıraktım kendine başlığınada eklemiştim ama burası gerçek evi Gerçek dostluk üzerine... "Sonra sen geldin, Üstelik Aşk da değildin"... Yazan; Esra Güzelipek Bu hikaye senin için! 'Anlamak' kelimesini sözlüklerden çıkartıp elimle dokunacağım kadar somut hale getirdiğin ve yüreğime yerleştirmeme yardım ettiğin için... 'Anlamak' ve 'anlaşılmanın' en güzel denilen sevişmeleri kıskandırdığını bildiğin ve bana da öğrettiğin için... Durum ne olursa olsun, dilinde bu kadar güzel bir 'özgürlük' şarkısıyla yaşayabildiğin için... Senin için... ..................... Bu, insanın içinde yaşatıp zamanla sevdiği ve kendisine çok acı verse de, neredeyse bedenine bir organ gibi eklediği, hüzün doğuran tüm uzun soluklu duyguları yerle bir eden, kısacık bir hikayedir! Sonra sen geldin. Yaşayıp gidiyordum... 'Yaşayıp gitmek!' Ne saçma! Bu fiili nedense, hayatımızın sıkıcı olduğunu, bir günün diğerinden farklı geçmediğini düşündüğümüzde kullanırız. Oysa tam tersi olması gerekmez mi? 'Yaşamak ve gitmek...' Yaşıyorum, gidiyorum, yol alıyorum. O halde şöyle demeliyim: "Yaşıyordum ama gitmiyordum." veya "Gidiyordum akıp zaman içinde, kaybolmuş vaziyette, ancak yaşamıyordum." Bir aşk hikayesine boyanmıştı bütün mevsimlerim Tuhaflığı yoktu yazın kazak giyip de Kışın denize girişimin Kazağımda da aşk kokusu vardı Acıma dokunan ve Nasıl kokacağını şaşıran Yosunlarda da Sonra sen geldin. “Hadi gel, hayatı anlayalım ve anlatalım." dedin. Çok konuştuk bu konuda, çok... Hem her duygunun tarifini almak istedin hem de hepsi hakkında, bildiğin ne varsa bana vermek. Seninle konuştukça, kendime dair son derece basit ama yine de hiç üzerinde durmadığım bir şeyler olduğunu görmek beni nasıl da şaşırtıyordu. 'Acı' konusunda çok konakladık... Kanattıkça beni böyle acı Ve sohbetler yetmeyince nefes almaya Ağlardım Yaralarımdan şiir yapardım Acı bir annedir, durmadan hüzün doğuran. Ahh, ben o hüzünlerle boğuşmak, azıcık nefes alabilmek için kaç kitap okudum, kaç film izledim, kaç hayat belledim, bir bilseniz. Yooo! Dostlarıma haksızlık edemem şimdi. Turuncuya boyalı güney akşamlarından, fesleğen kokulu batı ikindilerinden, kuzeyin gri sabahlarına kadar kaç sohbet vardır yüreğimde daima saklayacağım. Ahh, benim kelimelerle beyinlerinde tepindiğim dostlarım... Nasıl da isterlerdi gözlerimden yanaklarıma dökemediğim gülüşleri görmeyi. Bence, dostlar daima 'gülmek' ve 'gülümsemek' arasındaki farkı bilirler, bu nedenle onlara arkadaş değil de 'dost' deriz zaten. Her sohbette yüreğimi yatırıp masaya, son derece dikkatli ve zarif hareketlerle, acı ve hüzün doğuran parçalarıma ulaşır, üzerini örterlerdi. İyi hissederdim bir süre. Apartmanların üzerinde uçuşan martıları fark ederdim en azından. Ancak sonra yine hüzün... Yüzsüz hüzün... Baktığım yerlerde gözlerim Bazen öyle uzun kalırdı İnanmazsınız ama Baktığım yerler sıkılırdı Sonra sen geldin. Geldin ve: “Hele şu yükünün birazını bana ver.” dedin. Şaşırdım çünkü görünüşe göre senin yükünün benimkinden fazlası vardı ama eksiği yoktu. Sen anlatırken fark ettim ki içinde bir yerlerde bu yüklerle başa çıkmak için özel eğitimli bir parçan vardı. Bu parça, yükün niteliğini ya da niceliğini, yürekte en hafif duracak hale getirebiliyordu gerçekten. Konuşurken bir yandan da yüreğimin en tozlanmış ve uzun süredir de yanına hiç uğranmamış parçasını koydun masaya. “Bak,” dedin "bunlar hayat dostu parçalar . Şimdi bunları öyle güzel temizleyeceğiz ki bir daha canın içindeki parçalara dokunmak istediğinde ve hüzne giderken, bunların ışıltısına takılacaksın. Takılacaksın ki hüzün doğuran acı parçaları koyuvereceksin yerinde tozlanmaya. Böylece de zamanla ağırlıkları, olması gerektiği kadar olacak. Oysa sen ha bire parlatıp parlatıp durmadan onlara bakıyordun önceden ve bu da onları olduğundan ağır hale getiriyordu. Oysa tam tersini de yapabiliriz hepimiz. Işıldayan parça daima daha ağırdır. Gel, hayat dostu parçaları ışıldatalım durmadan.” Sen geldin Kelimelerini şekere batırarak Sen geldin Baktığın yerlerde çiçekler bırakarak Acıya ve hüzne gereğinden çok yüz vermemeli insan. Ben artık hüznü içimde şişmanlatmamayı, başarıyorum galiba. Geçen gün ne gördüm dersiniz? Meğer ne kadar yakışıyormuş martılar denizin üzerine! Hikaye bu kadar... Merak edeceksiniz belki, bu değişiklikleri sağlayan dostum kimdi? Diyelim ki, kırk yaşını geçmiş veya otuzuna gelmemiş bir adamdı, s*ksen yaşında bir ihtiyar, hep otuzunda yaşayan bir kadındı ya da dört yaşında bir çocuk; hem hepsiydi, hem hiçbiri değildi. Ne fark eder ki? Bir can’dı. Canımın içi değil İçimin canı olup da Sen Geldin Üstelik Aşk da Değildin ............................. . Hoş geldin Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 Sende hoşgeldin bidenem, ben şimdi kelimelerden uzak bir yerdeyim ve kolay kolay kendime gelemeyeceğim... Bu aynanın diğer yüzünde sen varsın, ben orada seni gördüm sen beni gördün sandın... Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 sanmadım seni gördüm bende.. burdanda yazayım dedim Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 neyse ki kendime geldim, canem başka nereden yazdın dı? Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 sardunyam yeni işin hayırlı olsun senin adına çok sevindim birkaç gün yokum, görüşmek üzere nefes hayat: eksiklerimi büyüten kısa ân sanki kanımla güzelleşen şu bahçe -deyim! yerindeyse Şirazlı Gülistan yoksa yeni bir hayâle mi kurulmuş, ne kınnapsız çocukluğumun ipiyle indiğim ne akşam başlar, ne sabah olur zaman o kaygısız ve derin uyuyan ülkedeyim ne güneş çekilir, ne ay eksilir devran ıslak ve kayıtsız yerlerine çoğaldığım ten! yitirilmiş ve bulunmuş tuhaf keten ne çok değişti hep aynı şehvet sandığım şarkılar ruhu aldatır ve kendini beden insan bir düşte nasıl düşünür, bilirdim iklim değiştikçe yenilenirdi ümitler ben hiç böyle uzun kış görmedim ben hiç böyle karmakarışık ve derbeder gene eksikliklerimi büyüten o hayatlayım gaybdan ayna inen kelâm hangisiydi? ses -siz! sessiz anladığım kaçınılmazlayım eksilsem de benden geriye kalır bir nefes Orhan Alkaya Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 teşekkür ederim Ra_dya, umarım herşey yolundadır, kendine iyi bak arkadaşım... Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 teşekkür ederim Ra_dya, umarım herşey yolundadır, kendine iyi bak arkadaşım... yolunda yolunda tatile gidiyorum,sende kendine iyi bak Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2007 aman ne güzel, yazı ucundan yakalayım diyorsun harika... iyi tatiller canım Alıntı
Φ zeyynepp Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2007 Hani bir şarkı duyarsın, Hani için geçer biraz, Karamsarlaşırsın, hüzünlenirsin biran, Ağlamak gelir içinden, ağlayamazsın bir türlü. Benimkisi böyle bir sevgi. Amaçsız, çaresiz, sonsuz Unutmak yok, unutabilmek yok! Geceler bitmek bilmeksizin güneşler doğar, Yapamazsın onsuz, yapamazsın tek başına, Yalvarırsın tanrıya binbir umutla Beklersin günlerce gelir diye, ama olmaz, gelmez! Benimkisi böyle bir sevgi. Alışırsın zamanla yalnızlığa, Alışırsın acılara, karanlığa. Öğrenirsin kimin dost olduğunu, İzmaritlerin mi, şişelerin mi? Bulursun çareyi kimsesiz parklarda, Sessizlik ve soğuk dert ortağın olur. Kaçmak gelir aklına uzaklara, çok uzaklara. Yapamazsın bir türlü gidemezsin, Benimkisi böyle bir sevgi. Hem lanet eder, hem de taparcasına seversin. Görünce saklanır, görmeyince çıldırırsın. Kaybettiğini anlamaz, yenilgiyi kabullenmezsin. Ve beklersin gecelerce, gelmeyeceğini bile bile İstersin onu, yalvarırsın tanrıya, Sevmeyeceğini bile bile. benimkisi böyle bir sevgi Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2007 Canım ne güzel bir şiir, fıstık teşekkür ederim... Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 3 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 3 Eylül , 2007 Birden kendimi buluverdiğim yalnızlık nehrinde Şaşkın,yalpalarken Önüme çıkıp da Tutunuverdiğim dallarımdan birisin.. Yüreğine ayırmadan,her insanı kabul eden Ayrıcalıklı bir ruhtu sendeki. Sevginin,insan sevgisinin Başka bir boyutu çarpıyordu kalbinde Hiç görmediğim bir enderlikte.. Seni bir kez tanıyan,bir kez seven Yarı yolda kalmayacağından emindi artık Huzur dolu bir ülkenin,iyi kalpli kraliçesi gibi.. Benzeyen acılarımızın ekşi tadıyla, Tutup durduğum duygularımı salıverdim Kendimi seni keşfetmenin,tanımanın Yaşamanın,sevmenin Güvenli,sımsıcak..vazgeçilmez kucağına Bırakıverdim. Galiba artık ölsem bile seni Hep seveceğim.. Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 Umut Hırsızı Kapattım maziye gönül kapılarımı Dilimde isyansın kalbimde sızı Kitledim hayallere sevinç kapılarımı Ebedi hüsransın umut hırsızı Hayatta gülmesin utansın yüzün Yalanmış, sahteymiş verdiğin sözün Kırılsın umudun kalbinden hüzün Ebedi çıkmasın umut hırsızı Gülen gözlerinden yaşlar süzülsün Bahtın kederinden her gün üzülsün Sevmeyen kalbine acılar düşsün Elbet ağlayacaksın umut hırsızı (biliyom benden bukadar sanatsal edebi vicdanii bi şiir beklemezdın ama ee bırazda arabsk takılak caney ) Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 Birden kendimi buluverdiğim yalnızlık nehrindeŞaşkın,yalpalarken Önüme çıkıp da Tutunuverdiğim dallarımdan birisin.. Yüreğine ayırmadan,her insanı kabul eden Ayrıcalıklı bir ruhtu sendeki. Sevginin,insan sevgisinin Başka bir boyutu çarpıyordu kalbinde Hiç görmediğim bir enderlikte.. Seni bir kez tanıyan,bir kez seven Yarı yolda kalmayacağından emindi artık Huzur dolu bir ülkenin,iyi kalpli kraliçesi gibi.. Benzeyen acılarımızın ekşi tadıyla, Tutup durduğum duygularımı salıverdim Kendimi seni keşfetmenin,tanımanın Yaşamanın,sevmenin Güvenli,sımsıcak..vazgeçilmez kucağına Bırakıverdim. Galiba artık ölsem bile seni Hep seveceğim.. Leylam, :hug: inanılmazsın :crying: :crying: Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 Umut Hırsızı Kapattım maziye gönül kapılarımı Dilimde isyansın kalbimde sızı Kitledim hayallere sevinç kapılarımı Ebedi hüsransın umut hırsızı Hayatta gülmesin utansın yüzün Yalanmış, sahteymiş verdiğin sözün Kırılsın umudun kalbinden hüzün Ebedi çıkmasın umut hırsızı Gülen gözlerinden yaşlar süzülsün Bahtın kederinden her gün üzülsün Sevmeyen kalbine acılar düşsün Elbet ağlayacaksın umut hırsızı (biliyom benden bukadar sanatsal edebi vicdanii bi şiir beklemezdın ama ee bırazda arabsk takılak caney ) Sedelina canım iyimisin hayırdır? : ben sana daha da arabeskini bulurum kendine gelemezsin... Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 Leylam, :hug: inanılmazsın :crying: :crying: sen de öyle.. Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2007 Ablacım ben bir kaç gün yokum..seni seviyorum Diloş'a da gelirse sevgi ve selamlarımı iletir misiniz? Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2007 Ablacım ben bir kaç gün yokum..seni seviyorum Diloş'a da gelirse sevgi ve selamlarımı iletir misiniz? tamam bitanem iyi oldu söylediğin insan alıştımı meraklanıyor... ve aleykümselam iletirim bidenem bende seni seviyorum... Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 canem deli amazonum bu şiir şovalyeniz tarafından kaleme alınmıştır ne dostluk var ne insanlık ne vicdan kalmış ne de duyan gören ezilmişleri kirli bir parça gibi kesip attığınız insanlığınız geceleri rüyalarınıza girse bile unutmaya endeksli beyinler taşıdıkça kafanızın içinde farketmezsiniz bile. siz kıvrılıpta saklandığınız o köşelerde baştanaşağı rezil bir oyunun içinde kalabalıklaştıkça hayatınız dönmektesiniz sürüngenlere Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 canem deli amazonum bu şiir şovalyeniz tarafından kaleme alınmıştır ne dostluk var ne insanlık ne vicdan kalmış ne de duyan gören ezilmişleri kirli bir parça gibi kesip attığınız insanlığınız geceleri rüyalarınıza girse bile unutmaya endeksli beyinler taşıdıkça kafanızın içinde farketmezsiniz bile. siz kıvrılıpta saklandığınız o köşelerde baştanaşağı rezil bir oyunun içinde kalabalıklaştıkça hayatınız dönmektesiniz sürüngenlere asil şovalyem, siz asil olduğunuz kadar duygusalsınızda... vicdanı hür, irfanı hür olmadıkça aklı başındada olamayacaklar... kurulmuş robot gibi hepsi, başka ses duymayacaklar... Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 deli amazonum.. seni seviyorum desemde inanma çok güzel yazmışsın bidenem Alıntı
Φ zeyynepp Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 Çember çevrilir, Su musluktan içilir Ağaçlara tırmanılırdı Bebekler bezden Silahlar tahtadan Resimler kömür karasından yapılırdı KIzlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin isimleri konulur Saatli maarif okunurdu Komsuda pişen Bize de pişer Bizde pişen komsuya düşerdi Geceler ayaz Sokaklar karanlık Yıldızlar parlak olurdu Tursu, salça, mantı Evde yapılır Karpuz kuyuda soğutulurdu Erik ağacının çiçeği Pencere camımıza yaslanır Güz yaprakları bahçemize düşerdi Kardan adam yapılır Evlerde soba yakılır Kış gecelerinde masal anlatılırdı Merdiven çıkılır Aidat ödenmez Yönetici seçilmezdi Evler badanalı Sokaklar lambasız Mahalleler bekçili olurdu Ajans radyodan dinlenir Çizgili roman okunur Defterlere kenar süsü yapılırdı Hayat Arkası yarın gibiydi Kesintisizdi Her gün yasanacak bir şey vardı Herkes kendi düşünü kurar Kendi hayatını oynardı Şimdi Hayat tek perdelik bir oyun Stand-up bir yalnızlık gibi, Şimdi Herkes Yogun Yorgun Ve Tek başına CAN DÜNDAR Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.