Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK VE HİSTERİK SARMAL....


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Uzun erimli çözümlemeler ile derinlik kazanacak ve katiyetle deterministik kaidelere bağlı kalınarak bir çok alt disipline atıfta bulunulup güçlü argümanlar temelinde tesis edilecek hipotezimi geliştirme safhalarında benimle çözüm ortaklığı ilişkisi kurabilecek cürret ve donanıma sahip olanlar mümkün olan en kısa sürede geribildirimde bulunsun lütfen.... Konumuz : Fayda kuramı - Rasyonalite tezi, Etkin piyasa Hipotezi, Varoluşçuluk, Psikanaliz, Toplumsal cinsiyet teması ve Liberalizm çerçevesinde boyut kazanacaktır.

Gönderi tarihi:

Esnekliği yakalamalısın bence...

 

Konuları ve ulaşılmak istenen noktayı daha açık belrtirsen de iyi olur...

 

:zorro:

Gönderi tarihi:

Uzun erimli çözümlemeler ile derinlik kazanacak ve katiyetle deterministik kaidelere bağlı kalınarak bir çok alt disipline atıfta bulunulup güçlü argümanlar temelinde tesis edilecek hipotezimi geliştirme safhalarında benimle çözüm ortaklığı ilişkisi kurabilecek cürret ve donanıma sahip olanlar mümkün olan en kısa sürede geribildirimde bulunsun lütfen.... Konumuz : Fayda kuramı - Rasyonalite tezi, Etkin piyasa Hipotezi, Varoluşçuluk, Psikanaliz, Toplumsal cinsiyet teması ve Liberalizm çerçevesinde boyut kazanacaktır.

 

 

Sevgili dostum, faydamız olursa mesut ve baytiyar oluruz projene... İşte sana bir geri bildirimde ( yalnız böyle yabancı dilden aktarma terimleri çok mu kullanacağız ? ) bulunduk.. Buyur meydan senin nasıl bir şey yapalım...?

 

bozan

Gönderi tarihi:

Uzun erimli çözümlemeler ile derinlik kazanacak ve katiyetle deterministik kaidelere bağlı kalınarak bir çok alt disipline atıfta bulunulup güçlü argümanlar temelinde tesis edilecek hipotezimi geliştirme safhalarında benimle çözüm ortaklığı ilişkisi kurabilecek cürret ve donanıma sahip olanlar mümkün olan en kısa sürede geribildirimde bulunsun lütfen.... Konumuz : Fayda kuramı - Rasyonalite tezi, Etkin piyasa Hipotezi, Varoluşçuluk, Psikanaliz, Toplumsal cinsiyet teması ve Liberalizm çerçevesinde boyut kazanacaktır.

Cok güzel bir konu secmişsin.Seni tebrik ediyorum.Özellikle toplumsal cinsiyet kavramındaki yeniden oluşumlar ve cinsiyetsiz topluma doğru geçişin zamanımızdaki sancılarını iyi tahlil edebilirseniz samimiyetle söylüyorum ki burada bulacağınız kırık yorumlarla mükemmel bir rasyoneliteye ulaşacaksınız.Elbette bizlerde fikir jimnastiğinden yeteri kadar mutlu yorgunluğa ulaşacağız.

öncelikle fayda kuramını açıklayarak bireysel faydanın toplumsal faydadaki yerini irdeleyebilirsek liberalizm konusuna uzanmakta harika bir köprü oluşturacaktır sevgili specialist

Buyrun öyle çok şeyler yazın ki konunuza munhasır bizlerde yıllardır mezarlaştırdığımız kimliğimize zamanımızda birer kültür zombisi olarak geri dönelim.

sevgilerimle

Gönderi tarihi:

 

Samimi olması kuvvetle muhtemel olan katkılar dolyısıyla teşekkürler, safha safha derinlik kazanacak ve büyük ölçüde multi disipliner alt yapı üzerinde bilimsel paradigmaya uygun içerik kazanacak hipotezin ilk safhasında kavramları ve belleğimizde yer eden anlamlarını irdeleyip kavramlara netlik kazandıralım dilerseniz malum kavramlarla düşünürüz ve anlamlar kimlik algımızı, tutum ve davranışlarımızı, ideolojik eğilimlerimizi, siyasal bakışımızı etkiler, şu kavramlara uygun bulduğunuz tanımlar nelerdir ? :

 

Liberalizm, Tabu, Rasyonalite, Risk, Beklenen fayda, Devinim, Organik bağ, Toplumsal ciniyet, ...

Gönderi tarihi:

 

Samimi olması kuvvetle muhtemel olan katkılar dolyısıyla teşekkürler, safha safha derinlik kazanacak ve büyük ölçüde multi disipliner alt yapı üzerinde bilimsel paradigmaya uygun içerik kazanacak hipotezin ilk safhasında kavramları ve belleğimizde yer eden anlamlarını irdeleyip kavramlara netlik kazandıralım dilerseniz malum kavramlarla düşünürüz ve anlamlar kimlik algımızı, tutum ve davranışlarımızı, ideolojik eğilimlerimizi, siyasal bakışımızı etkiler, şu kavramlara uygun bulduğunuz tanımlar nelerdir ? :

 

Liberalizm, Tabu, Rasyonalite, Risk, Beklenen fayda, Devinim, Organik bağ, Toplumsal ciniyet, ...

 

 

Tabiki bak ben hemen açıklayayım...

 

Liberalizm ; Besim Tibuk ( tabiki ekonomik liberalizm ), Özal ( şortlu selamlama olayı ), devamlı iç savaş olan liberya yani serbestlikistan...

Tabu ; Yılmaz güney, nazım hikmet ran, Ecevit, vesaire... ( misalleri çoğaltırız sen yeter ki iste )

Rasyonalite ; Çılgın Türklerde olmayan şeyler..

Risk ; Jakobenlerin algılayamadığı her şey..

Beklenen fayda ; Kerkük petrolleri

Devinim ; İlk zamanlardan kalma uydurulmuş bir kelime..

Organik bağ ; bebeğin göbek bağı, 2 haftada en geç düşer..

Toplumsal cinsiyet ; her cinsin cinsi istekleri için oynadığı sinsi rol

 

Sevgilerle kal dostum..

 

 

bozan

Gönderi tarihi:

 

Samimi olması kuvvetle muhtemel olan katkılar dolyısıyla teşekkürler, safha safha derinlik kazanacak ve büyük ölçüde multi disipliner alt yapı üzerinde bilimsel paradigmaya uygun içerik kazanacak hipotezin ilk safhasında kavramları ve belleğimizde yer eden anlamlarını irdeleyip kavramlara netlik kazandıralım dilerseniz malum kavramlarla düşünürüz ve anlamlar kimlik algımızı, tutum ve davranışlarımızı, ideolojik eğilimlerimizi, siyasal bakışımızı etkiler, şu kavramlara uygun bulduğunuz tanımlar nelerdir ? :

 

Liberalizm, Tabu, Rasyonalite, Risk, Beklenen fayda, Devinim, Organik bağ, Toplumsal ciniyet, ...

 

Sözlük anlamlarına bakıp(özellikle www.tdk.org.tr) kendimce yorumladım...

 

Liberalizm:Sınırsız özgürlük;devlet kurumunun baskısının ortadan kalkışı,bireyselleşmenin hızlanması ve hatta sonuç olarak yeni dünya düzeninin getirmek istediği düzensizlik diyebilirim...

 

Tabu:Toplumların oluşturduğu duvar bence(yararlı ya da yararsız)...

 

Rasyonalite:Gerçeklere dayanan;gerçekliği arayan...

 

Risk:Beklenilenin aksinin olabilirliği...

 

Beklenen fayda:Elde edilmek istenen;hedeflenmiş sonuç...

 

Devinim:Bu kelimenin çeşitli anlamları var.Bir topluluğun kendine has özellikleri ve hareketleri şeklinde bir tanım yapılabildiği gibi hareket;değişim gibi anlamlar da içeriyor(Özellikle felsefe ve fizikte)...

 

Organik bağ:Net bir tanım yapamayacağım ama organizmalar arası kalıtımsal bağ olabilir mi;yani akrabalık,soydaşlık gibi bir şey???

 

Toplumsal cinsiyet:Sanırım cinsel kimliklerin toplumdaki konumu ve ilişkileri;ama bu konuda da net bir şey söyleyemeyeceğim...

 

:zorro:

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

projenizin ülke veya toplum için getirileri olduğunu düşünmüyorum çünkü soru sorarak bir düşünce aktaramazsın ayrıca aktarırken toplumun her zaman geçerli olan ortak dilini kullanman lazım bu az kulanılan şeyleri kullanarak ancak kendi egonu tatmin edersin sana kolay gelsin

Gönderi tarihi:

projenizin ülke veya toplum için getirileri olduğunu düşünmüyorum çünkü soru sorarak bir düşünce aktaramazsın ayrıca aktarırken toplumun her zaman geçerli olan ortak dilini kullanman lazım bu az kulanılan şeyleri kullanarak ancak kendi egonu tatmin edersin sana kolay gelsin

 

 

Ülke ve toplumun muhterem mansuplarının kollektif belleğini işgal eden kavramlar silsilesi geniş kesimin sığ, yavan ve bir hayli beylik argümanlarının şiddetli baskısına maruz kaldıkça mesnetten yoksun önermelerin meta fetişizmine hizmet edercesine özgün ve marjinal fikri uzamların önünü kesmesi kaçınılmaz olacaktır, bu koşullarda kendi egomu tatmin etmeyi tercih ederim belki siz de 300 kelimelik bir perspektifi tercih ediyorsunuzdur...

Gönderi tarihi:

Uzun erimli çözümlemeler ile derinlik kazanacak ve katiyetle deterministik kaidelere bağlı kalınarak bir çok alt disipline atıfta bulunulup güçlü argümanlar temelinde tesis edilecek hipotezimi geliştirme safhalarında benimle çözüm ortaklığı ilişkisi kurabilecek cürret ve donanıma sahip olanlar mümkün olan en kısa sürede geribildirimde bulunsun lütfen.... Konumuz : Fayda kuramı - Rasyonalite tezi, Etkin piyasa Hipotezi, Varoluşçuluk, Psikanaliz, Toplumsal cinsiyet teması ve Liberalizm çerçevesinde boyut kazanacaktır.

 

şey gibi olmuş birbirinden uzak kelimeleri bir araya yazarak, anlamsız ama içerikli gibi görünen bir cümle kurma çabası.

 

avrupa yakasında volkanın üç farklı kitaptan parçalar alarak tam ismini hatırlamıyorum da " yaz diyeti cumhuriyetinde karagöz ve hacivatın gölge oyunları" kitabı gibi

Gönderi tarihi:

şey gibi olmuş birbirinden uzak kelimeleri bir araya yazarak, anlamsız ama içerikli gibi görünen bir cümle kurma çabası.

 

avrupa yakasında volkanın üç farklı kitaptan parçalar alarak tam ismini hatırlamıyorum da " yaz diyeti cumhuriyetinde karagöz ve hacivatın gölge oyunları" kitabı gibi

 

Kıymetli forum üyesi cevabım tatminkar olur mu bilmem ama kısa kelam etmenin faydası olacaktır :

 

"HAREKET HALİNDEKİ CEHALETTEN DAHA KORKUNÇ BİR ŞEY OLAMAZ"

 

üzerine alınsan ve türk dili etimolojisi konusundaki sığ formasyonunu zenginleştirsen iyi olacak kanaatimce!

Gönderi tarihi:

Uzun erimli çözümlemeler ile derinlik kazanacak ve katiyetle deterministik kaidelere bağlı kalınarak bir çok alt disipline atıfta bulunulup güçlü argümanlar temelinde tesis edilecek hipotezimi geliştirme safhalarında benimle çözüm ortaklığı ilişkisi kurabilecek cürret ve donanıma sahip olanlar mümkün olan en kısa sürede geribildirimde bulunsun lütfen.... Konumuz : Fayda kuramı - Rasyonalite tezi, Etkin piyasa Hipotezi, Varoluşçuluk, Psikanaliz, Toplumsal cinsiyet teması ve Liberalizm çerçevesinde boyut kazanacaktır.

 

 

 

fazla zaman geçirebileceğimi sanmıyorum zaten forumdada yeniyim etkin kullanımda zorlanıyorum ama alış verişin bi ucuna bende eklemlene bilirsem sevinirim.

 

çoktandır paslanmıştım belki pasımız gider

  • 2 ay sonra...
Gönderi tarihi:

kullandığın kelimeleri kültürün mü zannediyorsun bir insanın kelime hazinesi bilgisi olduğunda işe yarar babilliler 64 lük sayı sistemini kullanıyorlardı ama artık 10 luk sayı sistemi geçerli kelime hazinenden önce kültür ve bilimde genişle kelime hazinemize laf atarsın sonra

  • 1 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Kullandigin kelimeler beynimizde pek bir yer edinmedi.Inan bu ne bizim dagarcigimizdaki kelimelerin azligini ne de senin cok zeki oldugunu gosterir.Boyle bir amacim yok zaten diyorsan o zaman kullandigin kelimelerin tek amaci gibi gozuken zekilik olayida ortadan kalmis olur. Yani bir yerlere ulasamamis bir yigin kelime ... Zaten ulkemizdeki en onemli sorun insanlarin birbirini anlayamiyor olmasi.Bir de bazilarimiz kaynaginin Turkce ile alakasi olmayan bir dizi kelime siralarsa iste o zaman aradaki ucurum derinlesir. Bu nedenlerden dolayi aslinda birkac cumle yazmaya deger baslik amacindan sapmis durumda...

 

 

 

Saygilarimla

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

sevgili specialist bey kardeşim...

eğer bu yukarıdaki ''vurun nobel almış orhan pamuk'a'' cümlelerine aldırıp hala küsmediyseniz bendeniz de bir iki kelam etmek istedim...bilahare yazımın sonunda dönerim hacı ömer ağa ve ortaklarına...

 

bence konu başlıklarına bir kaç ekleme yapmak gerekiyor. öncelikle fayda-değer paradoksu eksik mesela .dolayısıyla marjinal fayda ve materyalizm ilişkisi hatta marjinal fayda ve liberalizm ilişkisi kesinlikle incelenmeli.

ikinci ekleme sosyo-ekonomik kavramlardan:sosyal fayda.

üçüncü biraz uzmanlık dışı ama bence mutlaka üzerine bi kaç cümle kurulmalı,petek dinçöz'ü kim vuracak?(bu arada ben gönüllüyüm...)

 

son olarak aslında pek karşıma almak istemediğim aktif forum üyelerine de diyeceğim şudur ki,fazla agrasyon gereksizdir öncelikle ve insanları irrite etmekten başka işe yaramaz.

anlamadınız mı?o zaman şöyle tercüme edeyim; ne demiş atalar?

''çok sinirli ve saldırgan insanlara aldırmayın yumurtası k.....na büyük gelen tavuk da bağırır.''

 

saygılardır,hürmetlerdir...

 

bu arada bi de örnekle renklendirmek istedim yazımı hem başlığa da uysun hacı hüsrev ve kabilesi sinirlenmesin...

 

 

"Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görür. Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar.

Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışır ama başlarını tavandaki cama çarparak düşer.

Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplar, tekrar başlarını cama vururlar.

Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çeker. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıplamamayı öğrenir.

 

Artık hepsinin 30 cm.den az zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplar!

Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkanları vardır ama buna hiç cesaret edemezler.

 

Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı "hayat dersi"ne sadık halde yaşarlar. Pirelerin isterlerse kaçma imkanları vardır ama kaçamazlar.

 

Çünkü engel artık zihinlerindedir. Onları sınırlayan dış engel kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel varlığını sürdürmektedir.Bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini gösterir. ''

 

işte bu özne yerindeki pirelerin yerine insanı; seni,beni,ahmeti,mehmeti,ayşeyi ya da petek dinçözü koyarsak bunun adı ''öğrenilmiş çaresizlik'' oluyor.

 

buyrun.afiyet olsun...

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

sevgili specialist bey kardeşim...

eğer bu yukarıdaki ''vurun nobel almış orhan pamuk'a'' cümlelerine aldırıp hala küsmediyseniz bendeniz de bir iki kelam etmek istedim...bilahare yazımın sonunda dönerim hacı ömer ağa ve ortaklarına...

 

bence konu başlıklarına bir kaç ekleme yapmak gerekiyor. öncelikle fayda-değer paradoksu eksik mesela .dolayısıyla marjinal fayda ve materyalizm ilişkisi hatta marjinal fayda ve liberalizm ilişkisi kesinlikle incelenmeli.

ikinci ekleme sosyo-ekonomik kavramlardan:sosyal fayda.

üçüncü biraz uzmanlık dışı ama bence mutlaka üzerine bi kaç cümle kurulmalı,petek dinçöz'ü kim vuracak?(bu arada ben gönüllüyüm...)

 

son olarak aslında pek karşıma almak istemediğim aktif forum üyelerine de diyeceğim şudur ki,fazla agrasyon gereksizdir öncelikle ve insanları irrite etmekten başka işe yaramaz.

anlamadınız mı?o zaman şöyle tercüme edeyim; ne demiş atalar?

''çok sinirli ve saldırgan insanlara aldırmayın yumurtası k.....na büyük gelen tavuk da bağırır.''

 

saygılardır,hürmetlerdir...

 

bu arada bi de örnekle renklendirmek istedim yazımı hem başlığa da uysun hacı hüsrev ve kabilesi sinirlenmesin...

"Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görür. Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar.

Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışır ama başlarını tavandaki cama çarparak düşer.

Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplar, tekrar başlarını cama vururlar.

Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çeker. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıplamamayı öğrenir.

 

Artık hepsinin 30 cm.den az zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplar!

Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkanları vardır ama buna hiç cesaret edemezler.

 

Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı "hayat dersi"ne sadık halde yaşarlar. Pirelerin isterlerse kaçma imkanları vardır ama kaçamazlar.

 

Çünkü engel artık zihinlerindedir. Onları sınırlayan dış engel kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel varlığını sürdürmektedir.Bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini gösterir. ''

 

işte bu özne yerindeki pirelerin yerine insanı; seni,beni,ahmeti,mehmeti,ayşeyi ya da petek dinçözü koyarsak bunun adı ''öğrenilmiş çaresizlik'' oluyor.

 

buyrun.afiyet olsun...

canım arkadaşım ne güzel biliyorsun marjinal faydayı materyalistliği vzebenzeri kelimeleri o zaman ölçme hassasiyetlerinin ve anlamlı sayıların da ne olduğunu bilirsin 30.0+-0.60 gibi yazılır ne demektir biliyor musun senin verdiğin örnekteki pire sayısı sabittir artarsa doğal olarak sapabilecek hesap miktarıyla birlikte verir yani doğadaki olayların matematiksel sonlu bir sonucu yoktur değişkendir yani hepsi 30,00000000000000000000000000000000 atlayamaz eğer söylediğin deneydeki tüm pireler aynı özelliği gösterseydi aynı etkiye maruz kalan herkes aynı tepkiyi verirdi değil mi kardeşim ama değil yani burada doğanın doğal seçilim özelliğini görüyoruz ayrıca doğanın kanunları cam fanus değil istediğin zaman kaldırıp koyamıyorsun. neyse siz kelimelerin içinde boğuşurken ben de işlerime bakayım :)ha bir de yumurta meselesine gelelim. yumurta k....na büyük gelen tavuklar bağırır bu her bağıran tavuğun k....na yumurtasının büyük geldiği anlamına gelmez. ayrıca senin kullandığın kelimeleri söyleyen atalar bu sözü söyleyen atalarla uyuşmuyor burada çoklu ata sorunu söz konusu hangisi yoksa her ikisi mi!

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.