Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

..............AYKIRI GÖRÜŞLER.............


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

AYKIRI GÖRÜŞLER

 

Şeytan tanrının en büyük meleğidir. Ve O na en sadık melektir.

Tanrı insanı yaratır ve derki: meleklerim onun önünde secde edin.

 

Şeytan bu emre uymaz sebebi tanrısının emirlerine karşı gelecek olan insanın kötü olduğunu savunmasıdır. Yani insanın kötü olduğunu ve tanrılarına Yaradanlarına karşı günah işleyeceğini belirtmiştir. Şüphesiz Allahın bildiği sorgulanmaz ama merak etmediniz mi?

 

...........1-şeytan bunu nereden biliyordu. Yani insanın kötülük edeceğini nereden biliyordu. Gaibi bilmekte miydi? Daha Havva yaratılmadan yasak meyveyi koparacaklarını dünyaya geleceklerini ve dünyada sapkın toplumlar kuracaklarını nereden biliyordu.

 

...........2-sadece insana verilen özgür irade şeytanda da mı vardı? Kendi kararını verebilmiş. Tanrısına karşı gelmeye cüret etmiştir.

 

 

BÖYLE BİR DÜŞÜNCE VAR. SİZ NE DERSİNİZ?

Gönderi tarihi:

Sayın shankara,

 

Yazınız çok güzel ve düşündürücü.

 

Bu konuda sadece ben ve bilimsel düşünen arkadaşlarımız tarafsız cevap yazabiliRİZ sanırım.

Diğer arkadaşlarımız inançlılar.

Bu konuda düşünmeleri de "gayb" ın bilinemeyeceği için yasaklanmış.

Sağlıklı ve özgürce fikir yürüteceklerini sanmıyorum.

Ah keşke fikir yürütebilseler.

 

Ayrıca şeytan olgusu bir kurgudur.

Kurgulana gelmiştir bu güne dek.

O da evrim geçirmiş.(!)

Tarihin ilk dönemlerinde semavi olmayan dinlerde dahi bir kötülük tanrısı varmış.

Sonraki dönemlerde de tanrıya kötülük yakıştırılamadığı için şeytan'a dönüştürülmüş.

 

Benim düşüncem ise;

Hakim sınıfın, özgür düşünceyi, özgür kazancı kısıtlayabilmek için;

Emekçi kesimin haksız kazancını(!) denetletebilmek uğruna kurgulandığı bir masal.

Masal ama, inanan kesim için çokta inandırıcı ve etkileyici bir masal.

Helal olsun emperyalist zihniyetli kurguculara, işi taa nerelerden bağlıyorlar.

 

Bir arkadaşın imzası var çok sevdiğim.

İnsan bir kez inanmaya görsün.

"İNANÇALRI YIKMAK DAĞLARI YIKMAKTAN DAHA ZORDUR."

 

Ayrıca bende bir konuda arkadaşların dikkatini çekmeyi isterim.

Tanrı insanı kainatı emrine verecek kadar seviyor.

Ama şeytan gibi bir kötüyüde ona musallat ediyor.

Bu ne iştir.

Misafir Zıplayan Dana
Gönderi tarihi:

Şeytan tanrının en büyük meleğidir. Ve O na en sadık melektir.

Tanrı insanı yaratır ve derki: meleklerim onun önünde secde edin.

 

Şeytan bu emre uymaz sebebi tanrısının emirlerine karşı gelecek olan insanın kötü olduğunu savunmasıdır. Yani insanın kötü olduğunu ve tanrılarına Yaradanlarına karşı günah işleyeceğini belirtmiştir. Şüphesiz Allahın bildiği sorgulanmaz ama merak etmediniz mi?

 

...........1-şeytan bunu nereden biliyordu. Yani insanın kötülük edeceğini nereden biliyordu. Gaibi bilmekte miydi? Daha Havva yaratılmadan yasak meyveyi koparacaklarını dünyaya geleceklerini ve dünyada sapkın toplumlar kuracaklarını nereden biliyordu.

 

...........2-sadece insana verilen özgür irade şeytanda da mı vardı? Kendi kararını verebilmiş. Tanrısına karşı gelmeye cüret etmiştir.

Yaşlandım galiba...

Bu tarzda bir akıl yürütmeyi bir kitapta okumuştum ama adını unuttum...Sanırım "Kabalcı Yayınları"ndan çıkan bir kitaptı ve yazarı da bir kadındı.

Soru bence de çok güzel bir soru.

Biraz daha farklı bir soru da sorulabilir...

 

Madem ki Melekler yaradılışları itibariyle İYİ ve şeytan da bir melek olduğuna göre,nasıl oluyor da yaradılışına aykırı bir davranışta bulunabiliyor?

Yani nasıl oluyor da programının dışına çıkıyor?

Madem ki Şeytan,İrade'ye karşı çıkıyor o halde bu karşı çıkmayı nasıl öğrendi veya nasıl yaptı?

 

Bu sorular uzun uzadıya gider,bu konu da en güzel yaklaşım Süryanilere aittir.Onlar Şeytan'ı severler,ve ona "Melek'e Tavus" derler,yani tavuskuşu...Şeytan onlara göre,Tanrı'ya aşık tek melektir ve bu melek Tanrı'nın Adem'e "tap" demesiyle Tanrı'sına küsmüştür.Çünkü Şeytan'a göre,yani Melek'i Tavus,ancak tanrı'ya tapılır ve başka bir şeye tapmak onun AŞK'ına yapılmış en büyük kötülüktür.Ve Şeytan asla Tanrı'sına böyle bir kötülük yapmayacaktır,o Tanrı onu kovsa bile.Onu istemese de,lanetlese de Şeytan her zaman Tanrı'sının hatasını anlamasını bekleyecektir.

Ayrıca Şeytan kendini yaratana karşı çıkacak kadar da DEVRİMCİ'dir...

Kim sevmez DEVRİMCİ'leri...?

 

İYİ olmak ve İYİ kavramı bazan çok kötü durumlara götürebilir insanı...Burada adı geöen KÖTÜ kavramı micazen bir kullanılıştır,yanlış anlaşılmasın.

İYİ yapma zorunluluğu ve İYİ'nin kendisi bazen Tanrı'nın bile önüne geçebilir.Acaba, İYİ varlığı gereği İYİ olan mıdır yoksa Tanrı istediği için İYİ midir?Çok zor bir soru...İlkini kabul edersek İYİ kavramı Tanrı'nın önüne geçer,İkincisini kabul edersek de yapılanın sadece farazi gereği İYİ olduğunu kabul etmiş oluyoruz...

İYİ olmak zorunluluk mudur yoksa Tanrı'nın bir gerekliliği midir?

Yani eğer ben iyi isem bu zorunluluktan mıdır,yoksa Tanrı böyle istediği için mi iyiyim?

İkinci durumda ben,madem Tanrı istediği için iyiyim,neden yargılanacağım?Benim hangi KÖTÜ davranışlarım yargılanacak?Ben İYİ yada KÖTÜ olmayı seçmedim,davranışlarımın İYİ ya da KÖTÜ olduğunu seçmedimse neden ve nasıl yargılanacağım?

 

Bu soruları yanıtlayabiliyorsanız ve inanıyorsanız ne mutlu size...

İnsanın bir şeye tamamen inanması onu mutlu kılar,umarım mutlu olursunuz...

Gönderi tarihi:

ah bilimselci ah bu ne cehalettir ki önce dini konularda inançlıların susması gerektiğini belirtip inançsız olduğun için kendi ahkamını mübah kılıyorsun sonra kendince gaybı tasnif ediyor sonra da bizi sınırlayıp gaybı açıklıyorsun. neyse sorulara bakalım.

 

Hicr suresi:

 

28. Hani Rabbin meleklere demişti ki: "Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım."

 

29. "Ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan ütlediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın!"

 

30. Meleklerin hepsi de hemen secde ettiler.

 

31. Fakat İblis hariç! O, secde edenlerle beraber olmaktan kaçındı.

 

32. (Allah:) Ey İblis! Secde edenlerle beraber olmayışının sebebi nedir? dedi.

 

33. (İblis:) Ben kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattığın bir insana secde edecek değilim, dedi.

 

34. Allah şöyle buyurdu: Öyle ise oradan çık! Artık kovuldun!

 

35. Muhakkak ki kıyamet gününe kadar lânet senin üzerine olacaktır!

 

36. (İblis:) Rabbim! Öyle ise, (varlıkların) tekrar dirileceği güne kadar bana mühlet ver, dedi.

 

37. Allah buyurdu ki: "Sen mühlet verilenlerdensin"

 

38. "Allah katında bilinen vaktin gününe kadar..."

 

39. (İblis) dedi ki: Rabbim! Beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde onlara (günahları) süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım!

 

40. Ancak onlardan ihlâslı kulların müstesna.

 

41. (Allah) şöyle buyurdu: "İşte bana varan dosdoğru yol budur."

 

42. "Şüphesiz kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna."

 

43. Muhakkak cehennem, onların hepsine vâdolunan yerdir..

 

bu ayetler ve çok daha fazlası iblisin insanların kötülüklerinden dolayı onları dışlamadığını sadece "üstünlük"te takıldığını göstermekte. o insanlardan yüce bir varlık olduğunu düşünüp kibrine yenilerek Allah'a bizzat karşı gelmiştir.

 

Kehf: 50 - Yine o vakti hatırla ki biz, meleklere: "Âdem'e secde edin!" demiştik. İblis hariç olmak üzere onlar hemen secde ettiler. İblis cinlerdendi, Rabbinin emrinden dışarı çıktı. Şimdi siz beni bırakıp da İblis'i ve soyunu dostlar mı ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin düşmanınızdır. Zalimler için bu ne kötü bir değişmedir.

 

iblis melek değil, kendince araştırma yapanlar onun cinlere benzese de cinlerden farklı olduğunu ve meleklere ilim öğreten bilge bir varlık olduğunu söylemişlerdir. şeytanın iradesi ve ilmi vardır.

 

sorunuz yanlış çünkü Allah'a insanların kötülük yapıcı olduğunu söyleyen meleklerdir, bakara surerinde geçer. bu konu tartışılagelmiştir. meleklerin bu bilgiyi şeytandan aldıklarını ya da insanlardan önce de bir topluluğun yaratılabilmiş olacağını belirtmişlerdir. (hatta şeytanın da önceki toplulukların en alim kişisi olduğunu düşünenler de vardır)

 

zıplayan dana, iyilik/kötülük problemine getirmiş konuyu. şunu diyebilirim ki iyilik Tanrı nın bizzat kendisinde bulunan bir unsurdur. iyi olan Allah istediği için iyidir. bireyleri kasdetmiyorum, kavramları kasdediyorum. mesela iyi olan ahlaki unsurlar, Allah istediği için iyi olmuştur ve Allah onları faydalı kılmıştır. iyiliğin çeşitleri fazla olduğundan bi kısmı insanın mizacında vardır, büyür bunu koruyabilirse iradî bir eyleme dönüşür, bir de kazanılmış iyilikler vardır bunlar da iradîdir.

 

selam ile...

Gönderi tarihi:
ah bilimselci ah bu ne cehalettir ki önce dini konularda inançlıların susması gerektiğini belirtip inançsız olduğun için kendi ahkamını mübah kılıyorsun sonra kendince gaybı tasnif ediyor sonra da bizi sınırlayıp gaybı açıklıyorsun. neyse sorulara bakalım.

 

Hicr suresi:

 

28. Hani Rabbin meleklere demişti ki: "Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım."

 

.

.

.

zıplayan dana, iyilik/kötülük problemine getirmiş konuyu. şunu diyebilirim ki iyilik Tanrı nın bizzat kendisinde bulunan bir unsurdur. iyi olan Allah istediği için iyidir. bireyleri kasdetmiyorum, kavramları kasdediyorum. mesela iyi olan ahlaki unsurlar, Allah istediği için iyi olmuştur ve Allah onları faydalı kılmıştır. iyiliğin çeşitleri fazla olduğundan bi kısmı insanın mizacında vardır, büyür bunu koruyabilirse iradî bir eyleme dönüşür, bir de kazanılmış iyilikler vardır bunlar da iradîdir.

 

selam ile...

 

hiç sağlıklı ve özgürce fikir yürütemiyorsun su damlası :P

bak bak bide gelmiş ayetlerle iyice açıklamış hiç yakıştıramadım

senin bu soruları kendi hayal gücünle,fantezilerinle yanıtlaman gerekirdi;işte o zaman özgürcü ve bilimsel olabilirdin -_-:P

üzgünüm elendin...sıradakiii :stuart::lol:

Misafir Zıplayan Dana
Gönderi tarihi:

zıplayan dana, iyilik/kötülük problemine getirmiş konuyu. şunu diyebilirim ki iyilik Tanrı nın bizzat kendisinde bulunan bir unsurdur. iyi olan Allah istediği için iyidir. bireyleri kasdetmiyorum, kavramları kasdediyorum. mesela iyi olan ahlaki unsurlar, Allah istediği için iyi olmuştur ve Allah onları faydalı kılmıştır. iyiliğin çeşitleri fazla olduğundan bi kısmı insanın mizacında vardır, büyür bunu koruyabilirse iradî bir eyleme dönüşür, bir de kazanılmış iyilikler vardır bunlar da iradîdir.

Sevgili Su Damlası...

Sanırım daha önce seninle bu konuyu uzun uzadıya tartışmıştık,bir daha aynı şeyleri söylemenin manası yok sanırım.Ben yukarıdaki Shankara'nın sorusuna istinaden bir kaç soru sordum.

İYİ ve KÖTÜ ve TANRI'nın buradaki durumu her zaman ilginçtir,içinden çıkılacak gibi değildir bence,paradox gibi ...Bunu sadece İNANAN kişi aşabilir,benim gibi "Zındık"lar bunu anlayamaz galiba...

 

30. Meleklerin hepsi de hemen secde ettiler.

31. Fakat İblis hariç! O, secde edenlerle beraber olmaktan kaçındı.

İşte burasıdır önemli olan konu.

Şeytan,nerden öğrendi bu başkaldırıyı?

Tanrı'ya başkaldıracak kadar bir öğretiyi nasıl akıl etti?

Akıl acaba meleklerin yetilerinden biri midir?

 

Tanrı eğer bu başkaldırıyı öğretmişse,bu danışıklı döğüş olmaz mı?

"Sen şimdilik böyle davran,insanların aklını çel,bakalım ne olacak?" türü bir davranış "tanrısal" bir davranış mıdır?

Eğer,öyleyse bu Tanrı'nın kendi yetileri yeterli midir?

Kendi yetileri eksik bir Tanrı "tanrı" mıdır?

Gönderi tarihi:

AYKIRI GÖRÜŞLER

 

Şeytan tanrının en büyük meleğidir. Ve O na en sadık melektir.

Tanrı insanı yaratır ve derki: meleklerim onun önünde secde edin.

 

Şeytan bu emre uymaz sebebi tanrısının emirlerine karşı gelecek olan insanın kötü olduğunu savunmasıdır. Yani insanın kötü olduğunu ve tanrılarına Yaradanlarına karşı günah işleyeceğini belirtmiştir. Şüphesiz Allahın bildiği sorgulanmaz ama merak etmediniz mi?

 

...........1-şeytan bunu nereden biliyordu. Yani insanın kötülük edeceğini nereden biliyordu. Gaibi bilmekte miydi? Daha Havva yaratılmadan yasak meyveyi koparacaklarını dünyaya geleceklerini ve dünyada sapkın toplumlar kuracaklarını nereden biliyordu.

 

...........2-sadece insana verilen özgür irade şeytanda da mı vardı? Kendi kararını verebilmiş. Tanrısına karşı gelmeye cüret etmiştir.

BÖYLE BİR DÜŞÜNCE VAR. SİZ NE DERSİNİZ?

 

shankara kardeşim

öncelikle melekler nurani varlıklardır ve rabbe itaatten ayrılmazlar

ancak şeytan bu değildir melek değildir nurani de değil

 

şimdi kardeşim

madde bir: o dediklerini bilen ayeti kerimelerde melekler olarak geçiyor

ancak buna iblis de dahil olabilir ancak burda şu var rabbinin bildirdiklerini bilme var

ki melekler yer yüzünde halife yaratılacağını duyduğunda şaşkınlık duymuşlar ve

aldıkları cevap 'Bensizin bilmediklerinizi bilirim olmuş'

 

 

şimdi bu konuda bazı ayeti kerimelere bakalım

Bakara

30- Bir zamanlar Rabb'in meleklere: "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. (Melekler): "A!.. Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz" dediler. (Rabb'in): "Ben sizin bilmediklerinizi bilirim." dedi.

 

31- Ve Âdem'e isimlerin hepsini öğretti, sonra onları meleklere gösterip: "Haydi davanızda sadıksanız bana şunları isimleriyle haber verin." dedi.

 

32- Dediler ki: "Yücesin sen (ya Rab!). Bizim, senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen bilensin, hakîmsin".

 

33- (Allah): "Ey Âdem, bunlara onları isimleriyle haber ver." dedi. Bu emir üzerine Âdem onlara isimleriyle onları haber verince, (Allah): "Ben size, ben göklerin ve yerin gayblarını bilirim, sizin açıkladığınızı da,

 

içinizde gizlediğinizi de bilirim" dememiş miydim?" dedi.

 

34- Ve o zaman meleklere: "Âdem'e secde edin!" dedik, hemen secde ettiler. Yalnız İblis dayattı, kibrine yediremedi, inkârcılardan oldu.

 

 

yani melekler itat ediyor etmeyen ise ayrı bir varlık iblis

ancak sonu ç olarak mevlam istediğine istediği kadar ilmini veriyor ancak iblis Allahınm ilminin

onun ilmini kapsadığını unutup kibirine yeniliyor..

 

madde 2: evet şetan da da irade vardı

ve geniş bir ilimde ancak gururlandı ve iilmi ile amel etmedi

bu konu da da meleklerden ayrılır

öyle değilmi

kardeşim

Gönderi tarihi:

Bir çok dinde insanları kötülüğe teşvik eden,

adaletsizliğin önderi bir varlığın ismidir.

Şeytan, rakip, muhalif, bozucu ve bozguncu gibi anlamlara gelen,

İbranice bir kelime olan "Satan"'dan,

yada arapça kökü "rahmetten uzaklaştı,

hak'dan uzak oldu" anlamlarına gelen "şetane"'den gelmektedir.

 

Modern dinlerde yada mitolojilerde, Şeytan genellikle,

doğaüstü güçlere sahip, sürekli insanları dinden,

dolayısıyla yaratıcısının emirlerinden uzaklaştırmaya çalışan bir varlık olarak düşünülmüştür. Latincede "Diábolus, Diaboli", Yunancada "Diabolos",

"Karanlıkların Efendisi," "Beelzebub" (Sinek Kral), "Belial", "Mephisto", yada "Lucifer" olarak geçer.

Talmud yada Kabbala felsefesinde "Samael" olarak geçer.

(Yahudi inanışında Samael başka bir melektir).

İslamda "İblis" olarak bilinir ancak Kur'anda "şeytan" kelimesi (87 kez),

"iblis"'ten daha fazla kullanılmıştır.

Şeytan ayrıca "Azazel" olarak da anılmıştır.

Gönderi tarihi:

Bilimselci kardeşim alemsin valla

ii hoş fikirlerinize saygı duyarızda suyun olduğunu kabul etmeyen nasıl yüzüleceği hakkında yorum yapabilirmi yaw...

yapsa ne kadar tutarlı olur.

 

 

Bak kardeşim açlık olmasaydı tokluk olmazdı yani

her şey zıtlığı ile anlaşılır.

 

Şeytanın şerri ve insan ları saptırması olmasa kim iyi kim kötü nasıl ayırt edecektik

Allah ilmi ile ayırt ederdi de

biz nasıl ika olacaktık.Öyle değilmi

 

Üstelik şeytanın olması herkesin zararına değildir.Her nekadarda çoğu insan şükre der olmasada

bunu bir misalle anlaya biliriz

 

örneğin yağmur

yağmurun bir çok fayda sı vardır

ancak şemsiyesiz korumasız dışarı çıkan hasta olur

ve malesef insanların çoğu şemsiyesiz korumasız

çıkıyor ve yağmurdan etkilenip çok fezi hastalanıyor

ve kendi hatasının cezasını çekiyor.

yağmurun değil.

 

Aynen bunun gibi iblis vardır ancak ondan biz istediğimiz şekilde etkileniriz

korumasız savunmasız olursak

elbette zarar görürüz

peki ya bu savunma nasıl olur

 

mustafa ismailoğlu

şuna yakın cümlelerle bir ifade de bulunmuş

saldıran köpeği iki

şekilde durdurursunuz ya sopayla yada sahibine şikayet ederek

sopayla durulacaksa sopanın çok kuvvetli olması gerek

aksi halde tekrar saldırı ve korunamayız

sahibine söylersek ise çok rahat kurtuluruz.

 

ve bu misal çok açık bir misal iblis her halukarda saldıracaktır.

ve bundan kurtulmanın kesin çözümüde Allah(cc)dan yardım dilmektir.

 

birde iblisin yararına gelelim yağmurun olduğu gibi...

 

haniderizya bıçak ekmekde keser adamda..

 

iblis olmasa insanlar hep aynı seviyede olacak tabi başta zikrettiğimiz kimin ne olduğunun belli olmama durumuda var ama misal için es geçiyoruz

insan bellirli bir seviyede kalacaktır

yani olurda iblis olmadan bir iş yapamı bilmiyorum yaparsa o da öyle kalacaktır.

 

ancak hz.ömer(ra)gibileri hatırlarsak

iblis onu gördüğünde sokağını değiştirirmiş

ve öyleki hz.Ali(ra)iye uğramazmış bileama bir o beni bıraksa dermiş..

 

belki biz bu kadarını beceremeyiz Allah bilir

ancak maneviyatseviyemiz kadar iblisten sıyrılırız

ve öyleki bu devamlı kaçıştan farklında olmadan Allah katındaki seviyemizi aşındırıp arttırırız

ve Allah rızası ve cennet-ül baki ile şereflendiriliriz

ve borçlarımızı büyük bir hoşnutluk ile yerine getiririz.

 

ki şeytan varken şeytana uymayarak

ondan Allaha sığınarak amelimizi hayr eyleriz

Gönderi tarihi:

ah bilimselci ah bu ne cehalettir ki önce dini konularda inançlıların susması gerektiğini belirtip inançsız olduğun için kendi ahkamını mübah kılıyorsun sonra kendince gaybı tasnif ediyor sonra da bizi sınırlayıp gaybı açıklıyorsun. neyse sorulara bakalım.

 

Hicr suresi:

 

28. Hani Rabbin meleklere demişti ki: "Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım."

 

.

.

.

zıplayan dana, iyilik/kötülük problemine getirmiş konuyu. şunu diyebilirim ki iyilik Tanrı nın bizzat kendisinde bulunan bir unsurdur. iyi olan Allah istediği için iyidir. bireyleri kasdetmiyorum, kavramları kasdediyorum. mesela iyi olan ahlaki unsurlar, Allah istediği için iyi olmuştur ve Allah onları faydalı kılmıştır. iyiliğin çeşitleri fazla olduğundan bi kısmı insanın mizacında vardır, büyür bunu koruyabilirse iradî bir eyleme dönüşür, bir de kazanılmış iyilikler vardır bunlar da iradîdir.

 

selam ile...

 

Çok güzel sudamlası tebrik ederim..

 

Aykırı düşünen arkadaşlar bari aykırı olduğunuz meseleyi tam araştırında gene aykırı düşünün..

Olayı kaynağından sağlam bir şekilde nakledin ve üzerinde aykırı düşünecekseniz düşünün..

Şeytan diğer adı azazil bir melek değildir, cin dir..

Diğer ismide Can dır cinlerin babası olarakta bilinir..

Onlarda da özgür irade vardır ve imtihana tabidirler....

 

Diğer bir arkadaşta "madem kainatı insanın emrine verdi neden şeytanı musallat kıldı" demiş..

Allah insana öylesine vermedi, beleş vermedi..

Karşılığında kulluk istedi..

Kulluk yapacaklarmı, aldatanlara rağmen aldanmayacaklarmı diye, bir imtihan gereği şeytanı yarattı..

 

 

 

 

 

Saygılar-sevgiler..

Gönderi tarihi:

Aslında asıl şeytanlar;

 

Dini siyasete alet edenler,

 

Özgür düşünceyi engelleyenler,

 

Yetimlerin hakkını yiyenler,

 

Kendileri 6500YTL alırken 351YTL yi emekçiye çok görenler,

 

Binaları çürük yapıp depremlerde binlerce kişinin ölümüne neden olanlar,

 

Üretimi köstekleyip tüketime destek veren siyasetçiler,

 

Yoz yayıncılık yapan medya patronları,

 

Organ mafyaları,

 

Düğün, maç magandaları,

 

Burjuva yaltakçıları,

 

Emperyalist uşakları,

 

Cumhuriyet, demokrasi, Atatürk düşmanları,

 

Hortumcu çeteler,

 

Dayakçı, yoz eğtimciler,

 

Rüşvetçiler,

 

Doğayı acımasızca kirletenler,

 

Halkın demokratik, sosyal haklarını engelleyip kıskananlar,

 

Asıl ve bu gerçek şeytanlarla uğraşmak yerine, sanal şeytancılar...

Gönderi tarihi:
Aslında asıl şeytanlar;

 

Dini siyasete alet edenler,

.

.

.

Halkın demokratik, sosyal haklarını engelleyip kıskananlar,

 

Asıl ve bu gerçek şeytanlarla uğraşmak yerine, sanal şeytancılar...

 

biz bunlara şeytana uyanlar diyoruz siz ********...

Gönderi tarihi:

şeytan hususunda anlaşılmayan durum şu: iradeli varlıklar için şeytansızca (onun ve icraatlerinin varlığından yoksun tek yönlü bir ortamda) iddia anlamsızdır. zira ortada iradeyi ve de niyetleri ortaya koyan aksi bir değer yoktur.

 

sadece göl içinde yüzen bir kimsenin "ben çok iyi bir yüzücüyüm" demesi onun dalgalarla baş edeceğini doğrulamaz. dalga onun bu iddiasının ve iddiasının gerçekliğinin garantisidir.

 

şeytan bir ölçüdür. size ne kadar samimi ne kadar iradeli olduğunuzu gösteren bir ölçü.

 

samimiyet ve iman da iddiasızsanız şeytan size tabi ki gereksiz ve zor görünür. ama iddialıysanız şeytana da gülümseyebilirsiniz.

 

selam ile...

Gönderi tarihi:
biz bunlara şeytana uyanlar diyoruz siz şeytân...

 

özellikle son cümle... :clover::clover::clover:

 

hırsızın hiç mi suçu yok

m.ali'yi bu hale getiren halkın hiç mi suçu yok

halkımız bu kadar seviyesiz,o m.ali'yi geri getirecek kadar bilinçsiz

 

anlamıyorlar mı m.ali artık bitti yapacağı espri kalmadı artık kimseyi güldüremiyor ve güldüremedikçe...

 

bu olayda m.ali'nin eğer bir suçu varsa onu izleyenlerin 2 suçu var :excl:

 

Aynı mantıkla, işin kaynağına doğru gidelim bakalım ne olacak.

Tespit doğru, uygulanan bilimsel yöntem, özgür düşünce.

 

İnsanları suça teşvik eden "şeytan" da, iki kere suçlu.

 

M.Alinin kaynaklandığı (iradeyi yönlendiren, körükleyen) diğer şeytanlarda(medya, halk, düzen) suçlu.

 

İki kere suçlu şeytanda cehennem de yanacak (öyle de söyleniyor).

O halde, şeytanı şeytan yapanda yansın, üç kere suçlu.

 

Bu şekilde mantık böyle.

Doğru da...

Gönderi tarihi:

Yaratanın kanun koyucunun, hüküm vericinin hangi bir fiiline karışma hakkı buluyorsun, kimi sorguluyorsun..

Ya bu deveyi güdeceksin, ya bu deveyi güdeceksin..

Çok iyi düşünürsen çok büyük bir adeleti göreceksin ve kullara en küçük bir zulmün olmadığını göreceksin..

Şeytanın ise sadece bir imtihan için yaratıldığını göreceksin..

O öyle dilemiş bitti..

Gücün varsa karşı koy..

Senin nazarında inanmadığın bir yaratıcıya inanmadığın bir güne mantık yürütmek ne kadar doğru..

Sana göre olmayan şeylerin üzerine mantık yürütme isterse..

Zaten senin için hava hoş..

Çünki inanarak yürütülen mantıkla inanmayarak yürütülen mantık arasında baya bir fark var..

Anne olmadan annelik duygusunu bilemediğin gibi, kul olmadan da kulluk duygusunu bilemezsin..

Bizler başı boş antilop sürüleri değiliz...!!

Dilediğini yap kardeş..

 

 

 

Saygılar-sevgiler..

Gönderi tarihi:

 

 

 

Aynı mantıkla, işin kaynağına doğru gidelim bakalım ne olacak.

Tespit doğru, uygulanan bilimsel yöntem, özgür düşünce.

 

İnsanları suça teşvik eden "şeytan" da, iki kere suçlu.

.

.

.

 

burada dikkat edilmesi gereken nokta şu;

insanların şeytana uyması şeytanın suçu değildir çünkü zaten şeytanın görevi insanları doğru yoldan saptırmak

 

 

diğer halk-m.ali olayına gelecek olursak

biz yani halk ve tabii m.ali bu dünyada sınanıyoruz ama şeytan için böyle birşey geçerli değil

dünya onun sınanma yeri değil

yine yukarıda söylediğim gibi şeytanın görevi zaten insanları yoldan çıkarmak

 

halkın görevi=doğru yayınların ekrana gelmesini sağlamak

fakat tam tersini yapıyor 2 yanlış

şeytanın görevi=insanları yoldan çıkarmak

oldukça iyi yapıyor

Gönderi tarihi:

“Başıboş antilop sürülerinde mantık yoktur içgüdüsel davranır.”

Aşağıdaki bilimsel açıklamalardan sonra antilop sürüsünün hangi mantık yürütme türüne benzetileceği kolayca çözümlenilebilir.

 

Felsefede temel olarak iki tür mantık yürütülür.

 

1- İdealist mantık(akılcı),

2- Diyalektik maddeci mantık.

 

Akılcı mantık Aristo (Aristoteles) mantığıdır.

Akıl, kavramları doğuran, karşılaştıran, sıralayan, onlarla oynayan bir zihin yetisidir.

Bu mantığa göre gerçek eşyanın özellikleri kesinlikle belirlenmiştir.

Eşyanın duruk ve değişmez bir doğası vardır.

Bundan da anlaşıldığı gibi akılcı mantıkta her kavramı diğer kavramlardan ayıran,

sağlam ve değişmez özellikler vardır.

Özdeşlik (ayniyat) ilkesi.

Biri birileri ile uzlaşmayan özellikleri hiçbir zaman karıştırmamak gerekir.

Bu da çelişmezlik (tenakuz) ilkesi oluşturur.

Çelişme yanılmanın, özdeşlik ise doğruluğun belirtisidir.

 

Görüldüğü üzere bu tür mantık, değişmez ve hareketten yoksun bir gerçeklik tasarlamaktadır.

Bu dogmacı mantık, doğruların bir kez saptandıktan sonra hep öyle kaldığı,

tartışılmadığı ve herkese zorla kabul ettirildiği bir sosyal düzenle kolayca anlaşır.

Bu mantık, orta çağda zirveye ulaşmış sorgulamanın yasak olduğu (skolastik felsefe) yasakçı mantıktır.

 

Neyse ki gerçekçi filozoflar, kavramları akıl yoluyla kandırıcı bir biçimde sınırlamanın, gerçeği bulmaya elverişli olmadığını iddia ederek diyalektik mantığı geliştirdiler.

Bu sorgulamasız mantık orta çağda devrimlerle son buldu.

Günümüzde olayları doğrulamak çözümlemek için bu skolastik mantığı yürütmeye çalışan insanlar var.

 

Akıl şunu benimsemelidir;

Çelişik fikirler biri birilerinden hiç ayrılmazlar, hep biri birini çağırıp koşullandırırlar.

Karşıtları ortaya çıkarma ve özdeşleştirmek diyalektik bilimin başarısıdır.

Böylece gerçek bir mantık özelliği kazanılır.

Düşünce (mantık) diyalektik üçlüklerle oluşur.

Tez, antitez → sentez.

Sav, karşısav → birleşim.

Her tezin karşısında bir antitez bulunur.

Aradaki karşıtlıklar bir birleşimle ortadan kalkar.

Bir olguyu, çelişkilerini teker teker ele almadan kavrayamayız.

 

Çağ dışı akılcı mantığa Hegel, diyalektik mantıkla son vermiştir.

Hegelin bazı metafizik görüşleri daha sonra çağımız filozoflarınca “maddeci diyalektik mantıkla” düzeltilmiştir.

Gönderi tarihi:

Bende başıboş antilop sürüleri değiliz dedim zaten :)

Sen felsefenin ilkelerini yaza yaza felsefe yapmayı unutmuşsun arkadaşım..

Felsefenin akedemik açılımlarını biliyorsun ama felsefe yapmayı beceremiyorsun..

Bu şuna benzer..

Bir hikayenin yazım taktiğini bilebilirsin yada bir romanın ama bir tek hikaye yada roman yazamamışsındır.. :)

Skolastiği, sapan lastiğini falan geçte..

Bence önce yazılanı anla kavra ve sonra akıl yürüt..

Bana şanzumandan difransiyalden şafttan bahsedeceğine ehliyetin varmı onu söyle..

Araç kulanabiliyormusun onu söyle..

 

Ben diyorum yukarda "Bizler antilop sürüleri değiliz"..

Sen diyorsun antilop sürüleri iç güdüyle hareket eder...

Ben antilop sürüsü olmadığımı vurguladığıma göre iç güdüyle hareket etmiyorum demektir..

Allah bu aklı boşa vermemiş..

Bende boşa kullanmıyorum..

 

 

 

 

Saygılar-sevgiler..

Gönderi tarihi:

Evet bu kez de benim felsefemden değil de az ve öz senin felsefenden,

yani "şafttan ve difransiyelden","sapan lastiğinden" konuşayım.

Galiba ancak bu yoldan anlayacaksın...

 

Bizler başı boş antilop sürüleri değiliz...!!

Dilediğini yap kardeş..

 

Bizler başı boş geyik sürüleri değiliz...!!

Dilediğini söyle kardeş..

 

Bu kişi uslubumu bozduğu (çok üzgünüm) için bundan böyle cevap vermeyeceğim.

 

Herkesten özür diliyorum. :sweatingbullets:

Gönderi tarihi:

sevgili arkadaşlar şeytan yada diğer adlarıyla :(Enki/EA (Sümer/Kalde/Babil/Asur - Suların ve bilgeliğin efendisi), Ptah (Mısır - Yaratıcı Tanrı ), Lucifer (Roma - Işık getiren,Sabah yıldızı ) ve Melek Tavus (Yezidiler)'dur. 3 Kitapta bahsedildiği gibi ateşten yaratılmamıştır. Bir Melek değildir. Bir diğer adı Melek Tavus' tur. Ama Melek, Kral anlamına gelmektedir. Extra-Terrestial' dır. Nordic' tir. Nefilimlerin başıdır. Kırmızı ve boynuzlu değildir. 7 Oğlu vardır: Thoth, Set, Marduk, Osiris, Amon, Adapa, Zuisudra.) olan yaratığın üzerine tanımlar yazıldı bir sürü. ancak islamiyet veya diğer inançlarda şeytanın varlığının sebebini tartışmak ta gereklidir.

 

şeytanı ister gerçek olan ister bir imaj olarak ele alan arkadaşlarım şeytan yada indirgiyerek kötülük diyebiliriz, insanların en gerçekyanı değilmidir!

 

bu noktada aykırı görüşle başlıklı yazımıza başka bir açıdan devam edelim

insanın mayasında kötülük vardır. yani insan esas itibarıyla kötülüğe meyillidir. onu bu kötülüklerinden uzak tutmak için caydırıcı kurallar mecburi olmuştur. dinlerin yasaların törelerin oluşma sebebi de budur. dinler insanları doğru yola çevirmek için yapılmamışmıdır? öyleyse insan kendiliğinden iyiye yönelecek kadar sağlam mayaya sahip değildir.

 

insanın mayasında kötülük vardır ve insan kötüye meyil sahibidir. cehennem kavramı olmasaydı dünya üzerinde hala inançlılar kalırmıydı sizce?. devam edelim...

Gönderi tarihi:

Şeytan konusunda yine kurgu hatası var. Neden mi?

 

"Hani biz meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de Iblis'ten başka hepsi saygi ile egilmişlerdi. "

 

diyerek şeytanı da melek kategorisine sokuyor, fakat hemen arkasından ;

 

"Iblis ise cinlerdendi de Rabbinin emri dişina çikti." diyerek şeytanın cin olduğunu söylüyor...

 

Soru 1 : Şeytan eğer bir cin ise meleklerin arasında ne işi var?

 

Soru 2 : Tanrı meleklere secde edin diyorsa, bir cin olan şeytan neden üzerine alınıyor?

 

Soru 3 : Tanrı secde etmesi için sadece meleklere emir verdiği halde, bir cin olan şeytanın secde etmemesine ne diye sinirleniyor?

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.