Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Osman Öztunç - Üsküdar

 

 

Ellerin buz

Yüzün soğuk

Sesin boğuk

Rengin kaçmış

Karmı yağdı sokaklara

Üşüdünmü ah üsküdar

Sen de mi sahipsiz yorgun

Boynu bükük kaldın söyle

Ben kaçarım kuralsızca

Sen yanarsın ah üsküdar

 

Üsküdar üsküdar üsküdar yanıyor

Üsküdar yanıyor

Üsküdar yanıyor ben aranıyorum

Meydanlarda gümbür gümbür

Kavgalar döner gülüm

Olmuşum üç beş puştun katili

Radyolar beni söyler

Gazetelerde adım var

Parkamın derdinde üç beş ****

 

Öldür öldür öldür öldür hergün senin derdindeyim

Yüreğinden sök at beni hergün seni düşünmekteyim

 

Ne olur bir sabahta silahsız süngüsüz uyansak

Uzansak yağmurlara baharları ıslatsak

Takılmasa peşimize adımlar

Sıradan insanlar olsak

 

Tastaki su

Gökteki kuş

Paylayan mermi

Gülen kız

Hepsi yalanmış

Yalan üsküdar

 

Yar hayal meyal aklımda

Yollar uzun

Gelmez diyorlar

Ciğerlerim paramparca

Vakit tamam

Tamam üsküdar

 

Üsküdar üsküdar üsküdar yanıyor

Üsküdar yanıyor

Üsküdar yanıyor ben aranıyorum

Meydanlarda gümbür gümbür

Kalvgalar döner gülüm

Olmuşum üç beş puştun katili

Radyolar beni söyler

  • Cevaplar 145
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

>> Osman Öztunç >>

 

18 yaş çağlarımdır

Sokaklarda bu ilk kalvgam

Girdim delice dövüştüm

Kimseye bir şey sormadan

İki can bir beden olduk

Bulmuştum o gün sevdamı

Beynimi tırmalıyordu

Okuduğum o son kitap

 

Yan çizdim

Yan çizdim

Jandarmaya hürriyete

Çok sevdiğim bir millete yan çizdim

Yan çizdim yan çizdim

Başım döndü

Vurdunm öldü

Sebep oldum adalete

Yan çizdim

 

Uzun tren raylarında

Yanıyordu son bir ışık

Alıp götürdüler seni

Çaremd cok uzaklarda

18 yaş iljk cıgaram

Ağlıyordum

Gülüyordun

Kurtuluş var var diyordu

Okuduğum o son kitap

 

Yan çizdim yan çizdim

Hem anama hem babama

Karıma kızgardaşıma yançizdim

Başım döndü vyrdum öldü

Sebep oldu adalete yan çizdim

 

Gidiyorum

Sizin olsun öz yurdum

Ben kudurdum

Gönderi tarihi:

Kerkük Elden Ele Düştü_Mustafa Yıldızdoğan

 

Orada yapayalnızlar

Yanan onlar tüten benim

Geceleri içim sızlar

Bülbül gibi öten benim

Ele düştü,ele düştü

Canıma velvele düştü

Kerkük elden ele düştü

Varım amma yiten benim

Nerdeysin hey anayurdum

Sen varsın diye uyurdum

Burda ne hayaller kurdum

Rezil rüsva biten benim

Ele düştü,ele düştü

Canıma velvele düştü

Kerkük elden ele düştü

Varım amma yiten benim

Gönderi tarihi:

MİLLİ ŞUUR VE MİLLİYETÇİLİK

Dünya üzerinde insan toplulukları milletler halin­de yaşamaktadırlar. Her millet kendi özelliklerini ko­rumaya, geliştirmeye gayret etmekte ve kendi toplu­luğunu diğer milletlerden daha ileri, daha yüksek, da­ha refahlı yapmaya çalışmaktadır. Milletler arasında­ki bu rekabet ve karşılıklı yarışma, milleti meydana getiren insanların müşterek duygular halinde birleş­meleri ve müşterek bir milli şuur etrafında toplana­rak kendi toplum varlıklarını belirli hedeflere yöneltme şuuruna sahip olmalarıyla mümkündür. Milletle­rin faaliyetlerinde, yükselmelerinde ve kendi toplum­larını refaha kavuşturmak, geliştirmek çabalarında Milliyetçilik şuuru ve Milliyetçilik duygusu başlıca te­sir yapan faktör olmaktadır. Milliyetçilik duygusun­dan yoksun olan bir toplumun millet manzarası gös­termesi mümkün değildir. Milliyetçilik duygusuna sa­hip olmayan, milli şuura sahip olmayan bir toplulu­ğun bir arada yaşaması mümkün değildir. Böyle bir duygudan ve şuurdan mahrum toplulukların dış olay­ların en ufak bir tesirine karşı kendilerini koruyama­dıklarını, hatta dış tesirler olmasa dahi kendi kendile­rine dağıldıklarını ve belirli vasıfları olan, belirli hedefleri olan bir topluluk hüviyetinden çıktıklarını gör­mekteyiz.

 

Türk Milletinin yükselmesi ve tehlikelerden korunması, Türk Milletini meydana getiren kişilerin teken teker milli şuur sahibi olmasına ve kalplerinin millet sevgisi, vatan sevgisi ile çarpmasına bağlıdır. Bunun için milli doktrin Dokuz Işık'ın birinci ilkesi ola­rak Milliyetçiliği koymuş bulunmaktayız. Şüphesiz bu­rada bahis konusu edilen Milliyetçilik Türk Milliyetçiliğidir. Türk Milliyetçiliği ne demektir? Türk Milli­yetçiliği, Türk Milletine karşı beslenen derin sevgi, bağlılık duygusunun, müşterek bir tarih ve müşterek hedeflere yönelme şuurunun ifadesidir. Türk Milliyet­çiliği insani duygularla beslenen bir anlayıştır. Türk Milliyetçiliği kin ve garazı esas almayan, sevgiyi esas alan bir düşünce tarzıdır. Milliyetçilik; milletini sev­mek, .vatanını sevmek ve milletinin tehlikelere karşı korunması için her fedakârlığı göze almak duygusu ve düşüncesidir. Türk Milliyetçiliği bütün Türkleri kardeş sayan bir düşüncedir. Türkiye Cumhuriyeti sı­nırları içinde yaşayan ve kendisini Türk Milletinin bir mensubu kabul eden herkesi kardeş sayan bir düşün­ce ve görüştür.

 

Türk Milliyetçiliği Türk Milletinin gözüyle olay­ları görmek ve değerlendirmek zihniyetini ifade et­mektedir. İster Türkiye içinde olsun, ister Türkiye dı­şında olsun, cereyan eden her olayın Türk Milletine zarar getirmemesini istemek, düşünmek ve bunun için çalışmak duygusu ve şuuru, Türk Milliyetçiliği'nin bir başka ifadesidir denilebilir. Bunun yanı sıra Türk milletinin gerek Türkiye'de meydana gelen gerek Türkiye dışında meydana gelen olaylardan azami ölçüde yararlanmasını istemek, meydana gelen her olayın Türkiye'ye azami ölçüde yarar sağlamasını dü­şünmek ve bunun için çaba harcamak da Türk Milli­yetçiliğinin bir gereği olarak görülmelidir. Millet ta­rifini ele almakta Türk Milliyetçiliğini belirlemek için yarar vardır.

 

Türk Milleti dediğimiz gerçek nedir? Bugün Türk Milleti dediğimiz gerçeği şu şekilde tarif etmek mümkün. Müşterek bir tarihten gelen ve müşterek bir tarih şuuruna sahip bulunan, aynı dine mensup, aynı kültürle yoğrulmuş, aynı devleti kurmuş, yaşatmış Ve bugün de aynı devletin sahibi ve aynı devletin bayrağı altında ve sınırları içinde yaşayan insan topluluğu Türk Milletini teşkil etmektedir. Yani Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan ve Türklüğü benim­seyen, aynı kültürle yoğrulmuş, aynı dine mensup insan topluluğu bugünkü milletinizi meydana getirmektedir.

 

Türk Milletinin tarifi bu çizilen çizgilerin dışına da taşmaktadır. Türk Milleti büyük bir millet olduğu için bugün dünya üzerinde geniş sahalara yayılmış ve dağılmıştır. Bugün dünya üzerinde yaşayan aynı dine mensup, aynı tarihe mensup ve aynı dili konuşan Türk topluluklarının sayısı yüz yirmi milyon civarında tahmin edilmektedir. Bunların ancak üçte biri Türkiye sınırları içinde bulunmaktadır. Bugünkü Türkiye sınırları dışında kalan Türkleri Türk Milletinden saymayacak mıyız? Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti sınıfları dışında kalan Türkler de Türk Milletindendir. On­lar da Türk Milleti deyiminin içindedirler. Ancak Tür­kiye Cumhuriyeti sınırları dışında kalan Türkler başka topraklarda, başka milletlerin idaresi altında bulunmaktadırlar. Bugün dünya üzerinde biricik bağım­sız Türk Devleti olarak Türkiye Cumhuriyeti bulun' maktadır. Türkiye Cumhuriyeti bütün Türklük meselelerinin sahibi ve temel varlığıdır. Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci planda ele alınması ve korunması, yüceltilmesi başlıca konuyu teşkil etmeli­dir. Türk Milletinden olmak; Türk Milletini sevmek ve Türk Devletine sadakatle hizmet aşkı taşımak, vatana bağlılık duygusu içinde bulunmak ve Türk Milletinin yükselmesi için elinden gelen her fedakârlığı yapmak ve çalışmak duygusu ve şuurudur. Bu duygu ve bu şuuru taşıyan, herkes Türk'tür. Kalbinde yabancı başka bir milletin özlemini, özentisini taşımayan, kendi­sini Türk hisseden, Türklüğü benimseyen ve Türk Mil­letine, Türk Devletine hizmet aşkı taşıyan herkes Türk'tür.

 

İşte Türk Milliyetçiliğinin temel görüşü budur. Bu görüş ışığında olayları değerlendirmek zorunluluğu vardır. Türk Milliyetçileri sadece Türkiye Cumhuriye­ti sınırları içinde bulunan Türklerle m i ilgilenecektir? Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında kalan Türklerle münasebetlerimiz ve bunlara karşı tutumumuz ne ol­malıdır? Bu sorulara verilecek cevap şudur: Türk Milliyetçiliği, dünya üzerinde nerede Türk varsa onlarla ilgilidir. Onlara karşı derin bir sevgi ve ilgiyle dolu­dur. Dünyanın neresinde Türk varsa bu Türklerin iyi durumda olmaları, bu Türklerin yükselmeleri, korun­maları, kendilerine mümkün olan her çeşit yardım ve desteğin sağlanması Türk Milliyetçiğinin şaşmaz düsturudur. Ancak Türk Milliyetçiliği Türkiye Cumhuri­yeti sınırları dışında bulunan Türklerle ilgisinde ve münasebetlerinde, bu ilgi ve münasebetlerin Türkiye Cumhuriyeti'ni tehlikeye sokmayacak, Türkiye Cum­huriyeti'ne zarar vermeyecek şekilde yürütülmesi prensibini esas alır. Türkiye Cumhuriyeti'ni tehlikeye so­kacak, Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar verecek durum­larda her şeyden önce dünyada biricik bağımsız Türk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni tehlikelerden ko­llamak ve her çeşit zarara karşı onun gözetilmesi Türk Milliyetçiliğinin esas görüşünü teşkil etmektedir.

 

Bugün yirminci yüzyılın son çeyreğinde dünya üzerinde insanlık büyük merhaleler kat etmiş bulun­maktadır. İnsan Hakları Beyannamesi hemen bütün devletlerce kabul edilmiş ve imzalanmıştır. Birleşmiş Milletler Anayasası bu teşkilata üye olan bütün dev­letler tarafından kabul edilmiş ve imzalanmıştır. Bu iki önemli vesikanın kabul ettiği bir insanlık ilkesi vardır. Bu insanlık ilkesi her milletin kendi kendisini idare etme hakkına sahip olduğu görüşüdür. Sel! Determinasyon denilen, her toplumun, her milletin kendi mukadderatına kendisinin hâkim olması görüşü İnsan Hakları Beyannamesinde ve Birleşmiş Milletler Anayasası'nda yer almış olan mukaddes bir hak teş­kil etmektedir. Bu hakka dayanarak bugün Afrika'da ve Asya'da birçok insan toplulukları yeni devletler. Yeni milletler halinde sahneye çıkmakta, bağımsızlıklarını ilan etmektedirler. Bugüne kadar tarihte hiç bir zaman devlet olmamış, devlet kurmamış olan birçok Asyalı ve Afrikalı insan toplulukları yeni milletler. Yeni devletler halinde sömürgeci devletlerden bağımsızlıklarını almışlar ve Birleşmiş Milletlere üye olmuş bulunmaktadırlar.

 

Tarihte belirli bir medeniyetleri dahi kaydedilmemiş olan birçok insan toplulukları Self Determinasyon prensibine dayanarak bağımsızlıklarını alıp yeni devletler halinde hürriyetlerine kavuşurlarken Türkiye sınırları dışında yaşayan Türklerin bu haklarının teslim edilmemesi nsanlık bakımından yüz kızartıcı bir durumdur. Her milletin kendi mukadderatına hâkim olmak mukaddes hakkı olduğu gibi, başka milletlerin boyunduruğu altında sömürgesi olarak yaşayan Türk topluluklarının da, İnsan Hakları Beyannamesi'nin, ön gördüğü kendi mukadderatlarına hâkim olmak “Self Determinasyon” haklarını kullanmak kutsal hakla­rdır.

 

Türklerin de bu haklarını ortaya koymak her şeyden evvel yüksek insanlık vazifesinin bir gereğidir. Bu bakımdan biz Türk Milliyetçiliğinin bir diğer görevi olarak başka milletlerin sömürgesi durumunda ya­şatılan Türk topluluklarına Birleşmiş Milletler Anaya­sa'sında, yer almış olan İnsan Hakları beyannamesin­de yer almış olan, Self Determinasyon hakkının tanın­masını bir insanlık vazifesi olarak ileri sürmekteyiz. Ve bunu söylemeyi bir vazife saymaktayız. Bunu söy­lememiz başka milletlere düşmanlık ifadesi değildir. Kendi milletimizin insanca yaşama haklarını istemek­tir. 1nsanca yaşama hakkı istemek bir insanlık va­zifesidir. Şimdiye kadar birçok Türk Aydınları bunu ifadeden dahi çekinmişlerdir. Burada ilan ediyorum! Kendini bilen her Türk bu gerçeği her yerde ifade et­melidir. Herkese bunu anlatmalıdır. Bahse konu olan bu Türk topluluklarını kendi sömürgeci tutumlarıyla esir olarak tutan milletlere de bunu açıkça söylemeli ve insanlık duygusuna insanlık haysiyetine aykırı olan bu davranıştan 'onların vazgeçmesinin, her şeyden ön­ce kendilerini yükselteceğini onlara anlatmalıdır. Yur­dumuzda iç politika mücadeleleri, politika menfaat­leri dolayısıyla Türk Milletinin yüksek davaları çiğ­nenmiştir; zarara sokulmuştur. Türkiye' do Turancılık görüşü hakkında yalan yanlış iddialar ortaya atıl­mış ve Turancılık düşüncesi, Turancılık fikri kötü, za­rarlı bir düşünce olarak Türk Milletine tanıtılma yolu­na gidilmiştir. Yunanlılar için Enosis neyse, Ruslar için Panislavizm neyse, Almanlar için Alman Birliği neyse, Araplar için Arap Birliği neyse, İranlar için Panaryanizm neyse, Türkler için de Turancılık odur. Ruslar için suç ve kusur olmayan, Almanlar için suç ve kusur olmayan, Yunanlılar için suç ve kusur kabul edilmeyen, Araplar için suç ve kusur kabul edilmeyen daha birçok milletler için suç ve kusur kabul edilmeyen kendi milletinden olan İnsanların kölelikten kurtulması ve yakın kültür birliği İçinde, yakın işbirliği içinde bir varlık haline gelmeleri düşüncesi, Ülküsü Türkler için neden kötü gösteriliyor? Neden bir suçmuş gibi Türk kamuoyuna takdim ediliyor? Hiç şüphesiz bunu yapanların bir kısmı kendi haris siyasi menfaatleri için Türk Milletinin bu büyük Ülküsünü istismar etmişler, kötülemişlerdir. Diğerleri ele Türk düşmanlarıdır, Yabancı kölelik rejimlerinin içimize sokulmuş kölelik tellallarıdır ki, bunların başında komünistler gelmektedir. Bunlar Turancılık düşüncesinin baş düşmanıdır. Her yerde bu fikri gülünç göstermeye, bu fikrin Türkiye için tehlikeli olduğunu göstermeye çalışarak Türk Milletinin gücünü meydana getiren milli düşünceyi tahrip etmek çabasını göstermişlerdir,

 

Milliyetçilik, Türk Milletine karşı beslenen derin sevginin ifadesidir. Kal binde başka bir ırkın gururunu taşımayan ve kendisini samimi olarak Türk hisseden ve Türklüğe adayan herkes Türk'tür. Biz; Türk Milletine mensup olduğumuza göre, bu milletin içinden çıkmış insanlar olduğumuza göre, elbette ki kendi milletimize karşı derin bir bağla bağlı olacağız ve bu milletin yükselmesi için, bu milletin haklarının daima her çeşit tesirlerden uzak, her şeyin üstünde bulundurulması için çalışmayı görev tanıyacağız, İşte bu sebeplerden dolayı bizim milliyetçiliğimiz, Türk Milletine karşı duyulan derin, köklü bir sevgi ve Türk Milletinin içinde bulunduğu müşkül durumdan bir an önce, en modern, en ilmi metotlarla çıkarılarak en kısa yoldan modern uygarlığın en ön safına geçirilmesini sağlamak duygusundan kuvvet alır. Milliyetçi­liğimiz başkalarına karşı kin, garez duygularıyla bes­lenmez. Demek ki, Türk Milliyetçiliği, Türk Milletine karşı duyulan derin sevgi, bağlılık ve onu güç durum­dan kurtarıp, kuvvetli, her çeşit korkudan, baskıdan uzak, şerefiyle yaşayan, müreffeh, mutlu ve modern ugarlıkta en ön safa geçmiş bir hale getirmek isteği bu isteğin yarattığı duygudur. Birinci prensibimiz olan Milliyetçiliğimizin özet olarak tarifi budur.

 

Bunun yanında Türkçülük kelimesini de ilave edi­yoruz: Milliyetçiyiz, Türkçüyüz. Neden Türkçüyüz? Çünkü milletimiz Türk Milletidir. Türkçülük ne de­mektir? Türkçülük, Türk Milletinin hayatının her saf­hasında yapacağı her şeyin Türk ruhuna, Türk gelene­ğine uygun olması ve Türk'e yararlı olması amacının, fikrinin ön planda tutulmasıdır. Türkçe konuşacağız, Türkçeyi daima her şeyin üstünde tutacağız. Yapıla­cak her işte Türklük ruhuna, Türk'ün özelliğine uygun ve Türk Milletine yararlı olması şartını göz önünden kaçırmayacağız. Türkçülüğün de kısaca tarifi budur. Birinci prensibimiz olarak aldığımız Milliyetçilik ve Türkçülük, kısaca yaptığımız bu izah ve tarifle işte bu şekilde ortaya konmuş oluyor.

YÜCE BAŞBUĞUMUZDAN

Gönderi tarihi:

Kızıl Elma_Mustafa Yıldızdoğan

 

Aşkınla yanarım yanarım sönmem

Dünyayı verseler bu aşktan dönmem

Seni görmek için yaşamışım ben

Ben seni görmeden ölmem ölmem

Kızıl Elma...

Tanrı dağlarına düşerken gölgen

Deli tay gönlüme vurulurmu gem

Seni görmek için yaşamışım ben

Ben seni görmeden ölmem ölmem

Kızıl Elma...

Gönderi tarihi:

coook seyler asilmiz belli -_-

ne demek istiyorsun sen? bu başlıkta sana bir gönderme yaptığımı hatırlamıyorum garip garip yorumlar yapma yorum yaptıkların yada burun kıvırdıkların "bizim" Ülkümüzün şarkıları bu nedenle dikkatli ve duyarlı ol yorumlarında

Gönderi tarihi:

Aşık Sefa-i_Gözlerin Varya

 

Eşiğinde öldüm sende dirildim

O kapıya sattı gözlerin varya

Çiğnedikçe yolalrına serildim

Dağdan dağa attı gözlerin varya...

 

Gönül sekişine kurban olduğum

Kekik kokuşuna kurban olduğum

Kafir bakışına kurban olduğum

Beni deli etti gözlerin varya...

 

Bir dem kudret gizli binde görünen

Sefai'm sendedir bende görünen

Ey güzel sen misin sende görünen

Benim için bitti gözlerin varya...

Gönderi tarihi:

>> Osman Öztunç >> Birader

Ey güzel insan,benim canım kardeşim

Tek tabancasın bu arlar

Dostların vardı senin,sevdiğin bir kız

Nerdeler şimdi,neredeler

 

Bir sen ağlarsın birde martılar

Yalnızlığına senin

 

Fişlenmişsin,senide bitirirler dostum

Haydutlar kol gezer bu şehirde

 

Sen benim çocukluktan arkadaşımsın ulan

Sen gardaşımsın ulan

 

Seni tek başına bırakamam birader

Gel ölelim beraber

 

Bu şehir şehirlerin hayırsısıdır

Toprağı suyu değişmeli

İnsanı insanların uğursuzudur

Sonuna kadar savaşmalı

 

Bir sen yanarsın birde namlular

Hürriyet sevdana senin

 

Mimlenmişsin,onlar seni ısırmadan

Sen onları yemelisin

 

 

Sen benim çocukluktan arkadaşımsın ulan

Sen gardaşımsın ulan

 

Seni tek başına bırakamam birader

Gel ölelim beraber

Gönderi tarihi:

>> Osman Öztunç >> Devlet Ki

Allah’ın Osman’a verdiği devlet

Sayesinde dünya mamur olacak

Devlet ki bayrağı altında yıllar

Saadetle dolu ömür olacak

 

Devlet ki ilk işi harabelerle

Kırık gönülleri tamir olacak

Devlet ki haksızın sırtına kırbaç

Haklının omzuna samur olacak

 

Osman’ın gönlüne düşen kıvılcım

Asırlar boyunca Münir olacak

Onda dikenlikler lale bahçesi

Onda çirkinlikler dumur olacak

 

Devlet ki ilk işi harabelerle

Kırık gönülleri tamir olacak

Devlet ki haksızın sırtına kırbaç

Haklının omzuna samur olacak

 

Devlet ki banisi Osman bey gazi

Onu cümle cihan tanır olacak

Onun devletinde insan kendini

Asrı saadette sanır

olacak.

Gönderi tarihi:

>> Osman Öztunç >> Adı Türk

Yanar yürek yanar sönmez su ile

Derdime deva bulayım hu ile

Yakılmamın gerekçesi şu ile;

 

Yüreği Türk, lisanı, görüşü Türk

Mızrabını sazına vuruşu Türk

Saçı Türk, sakalı, duruşu Türk

 

Dediler ki : "biz bu ruhu atak" başbuğum

"Atak atak hainleri tutak" başbuğum

 

Bedenim ruhumun kölesi imiş

İnancım ömrümün çilesi imiş

Türklüğüm başımın belası imiş

 

Dediler "bu Türktür başa dert olur"

"Adım attığı yer ona yurt olur"

"Kurt eli, ta ezelden kurt olur"

 

Düşündüler ki : "biz bunu yiyek" başbuğum

"Yiyek yiyek sonra şehit diyek" başbuğum

 

Söz-Müzik: OSMAN ÖZTUNÇ

Gönderi tarihi:

Osman Öztunç >> Ölüm Şarkısı

Gün Doğacak

Gün Doğacak

Gün Doğacak Gün,

 

Gün Doğacak

Gün Doğacak

Gün Doğacak Gün,

 

Çıkma benim bahtı karam gece yarısı,

Yağar yağmur rüzgar söyler, Ölüm Şarkısı,

 

Çıkma benim bahtı karam gece yarısı,

Yağar yağmur rüzgar söyler, Ölüm Şarkısı,

 

Sevda gözünü gül korur vaay vay,

Sağ yanımı dar ağacında,

Bir yanıma ferman vurur ooooff,

Hilal yıldızlar kucağında

 

Sevda gözünü gül korur vaay vay,

Sağ yanımı dar ağacında,

Bir yanıma ferman vurur ooooff,

Hilal yıldızlar kucağında

 

Gün Doğacak

Gün Doğacak

Gün Doğacak Gün,

 

Gün Doğacak

Gün Doğacak

Gün Doğacak Gün,

 

Lanet olsun ,Lanet olsun kara ellere,

Sırtımıza coplar indi hergün kaç kere.

 

Lanet olsun ,Lanet olsun kara ellere,

Sırtımıza coplar indi hergün kaç kere.

 

Şu sevdamı Allah bilir vaaay vay,

Sağ yanımı hal nazarında

Asın beni kim ne bilir vaay vay

Çamlıbel'in Mal Pazarında,

 

Şu sevdamı Rabbim bilir vaay vay,

Sağ yanımı hal nazarında,

Asın beni kim ne bilir ooof,

Çamlıbel'in Mal Pazarında

Gönderi tarihi:

>> Osman Öztunç >> Cinayet Var

Otogarda cinayet var

Ne ambulans ne polis var

Vuruldum düştüm yerlere

Üzerime yağmakta kar

 

Arkadaslar gelmediler

Sen gel sevdiğim

Sen gel sevdiim

Sen gel sevdiğim

Üzerime gazete ört ki

Uyuyacağım

Uyuyacağım

Uyuyacağım

 

Haydutlar el ele verip

Etrafımı cevirdiler

Yüzleri çirkin adamlar

Her yanımdan ateş açar

Herkes bir yere kacar

 

Sen gel sevdiğim

Sen gel sevdiğim

Sen gel sevdiğim

Gönderi tarihi:

>> Osman Öztunç >> Senin İki Yüzün Var

Gülüm gülüm

Senin iki yüzün var

Biri güler birinde hüzün var

Adı bensem gönlündeki azabın

Unut bitsin bu ızdarabın

Seni sevmem sana elemse kederse eğer

Çekilirim görünmeze bilinmeze bulunmaza

İçerime kan akıtıp ruhumu aşkınla yakıp

Tüter tüter uzaklaşırım

Meczup gönlüm sende ne arardı ki?

Senden başka kimi vardı ki?

Ne tuhaf bu ne acaip ne garip?

Ayrı ayrı kaldık muzdarip

Yüreğinde başka aşkın acısı varsa

Çekilirim görünmeze bilinmeze bulunmaza

İçerime kan akıtıp ruhumu aşkınla yakıp

Tüter tüter uzaklaşırım

Gönderi tarihi:

>> Osman Öztunç >> Yarınım Yok

Ben suçluyum bilirim

Türkülerim susmadı

Ne bıçaklar değdide

Sözlerimi kesmedi

Ne bıçaklar değdide

Şiirimi kesmedi

 

Ah bu bildim bileli

Gecem günüm çileli

Bugünüm hep belalı

Yarınım yok unutma

 

Her kelime her hece

Burda kalsın böylece

Beni unut bu gece

Yarınım yok unutma

 

Bir yağmura bıraktım

Göz yaşımı kanımı

Artık hazin ve dağlar

Sardı dört bir yanımı

 

Yolcu gibi gör beni

Uzaklara sür beni

İstersen sen vur beni

Yarınım yok unutma

 

Ölümcül bir yaram var

Ne günüm ne sıram var

Kısacık bir sürem var

Yarınım yok unutma

Gönderi tarihi:

>> Osman Öztunç >> Tecnis

Defolsun, defolsun

Bir tambur bir defolsun

Utanmayan suratlar

Yanımızdan defolsun

Sandıklarım, sandıklarım

Açılsın sandıklarım

Hayvandan beter çıktı

İnsandı sandıklarım

Kansıza, kansıza

Kurşun gire kansıza

Ne söylesen kar etmez

Vicdansıza, kansıza

Gönderi tarihi:

Osman Öztunç >> Susmam Ben

Bir çocuk yumruklar göğün yüzünü

Yıldızlar birer birer dökülür güzel

Sesim yokluğumdan daha mı ağır

Ufkumu karartan bıçaksa güzel

Ya konuş bir kalbi ayağa kaldır

Alda yırt yahut ta boş suretimi

Vallahi gücenmem,billahi küsmem

Yeter ki sus deme,ölürüm susmam

 

Namlu görmüş ceylan gibi

Şahlanan küheylan gibi

Kükredim bir arslan gibi

Susmadım,susamam,susmam ben

 

Yüzülse de bu derim

İp olsa da kaderim

Yine seviyorum derim

Susmadım,susamam,susmam ben

 

Korkuyorum gülüm,gülüm

Kıyacaklar sana gülüm

Ben ölümden korksa idim

Burada olur muydum gülüm?

 

Dışarılar zemheri ne durursun gülüm

Rüzgarlara vurulursun,kurursun gülüm

 

Sığınacak bir rüyam da yoktur yalnızım

Eline düşmüşüm kör vakitlerin

Ve sokaklar tenha,ben ben silahsızım

Göğsü tekmelenmiş bir çocuktu her yan

Ya konuş bir kalbi ayağa kaldır

Alda yırt yahut ta boş suretimi

Vallahi gücenmem,billahi küsmem

Yeter ki sus deme,ölürüm susmam

 

Namlu görmüş ceylan gibi

Şahlanan küheylan gibi

Kükredim bir arslan gibi

Susmadım,susamam,susmam ben

 

Yüzülse de bu derim

İp olsa da kaderim

Yine seviyorum derim

Susmadım,susamam,susmam ben :excl:

Gönderi tarihi:

Osman Öztunç >> Dağlara Çıkmanın Zamanıdır

Zulme çatıp zalimle dövüştüğüm

Dertlenip te telaşına düştüğüm

Bağrımı yarıp ta kabir eştiğim

Dağlara çıkmanın tam zamanıdır

 

Ululardan bir kutlu ferman ola

Ferman ola derdime derman ola

Vur yiğidim vur ki vatan var ola

 

Kuşlar ölmüş karanfiller kurumuş

Sevdiğimin gözünü yaş bürümüş

Yiğitlerim pusaklanıp yürümüş

Dağlara çıkmanın tam zamanıdır

 

Hünkarımdan bir kutlu ferman ola

Ferman ola derdime derman ola

Vur yiğidim vur ki vatan var ola

 

Ağlayıp ta dizlerimi dövdüğüm

Yana yana etrafında döndüğüm

Ben gidiyorum ver elini sevdiğim

Dağlara çıkmanın tam zamanıdır

 

Aslan beyden bir kutlu ferman gele

Ferman gele derdime derman gele

Vur yiğidim vatan kalmasın ele

Gönderi tarihi:

Mustafa Yıldızdoğan Türkü Sev

Yüreklere yağmur ol

Umutlara umut kat

Toprak gibi sevgi dol

Kini nefreti kır at

 

Dedem korkut misali

Hacı Bektaş-ı Veli

Sevgi birlik temeli

Yunus'ta sevgi seli

 

Türkü söyle türkü sev

Türkülerle sevdalan

Yerden göklere kadar

Bayrak gibi dalgalan

 

Ayrılıkta azap var

Birlikte rahmet yavrum

Hava gibi su gibi

Hürriyet nimet yavrum

 

Sevgi ocağı okul

Bitsin dertler elemler

Barış dolu ülkemde

Sevgi yazsın kalemler

 

Türkü söyle türkü sev

Türkülerle sevdalan

Yerden göklere kadar

Bayrak gibi dalgalan

Gönderi tarihi:

Mustafa Yıldızdoğan >> İşte Buna Yanıyorum

Ömür boyu böyle mutsuz

Güzelliğin solacak ya

İçindeki fırtınalar

Hep içinde kalacak ya

İşte buna yanıyorum

 

Hayat hüzün, gülüşü yok

Bir hayat ki sönüşü yok

Pişmanlığın fayda vermez

Bu gidişin dönüşü yok

İşte buna yanıyorum

Gönderi tarihi:

Türkiyem_Mustafa Yıldızdoğan

 

Baş koymuşum Türkiyemin yoluna

Düzlüğüne yokuşuna ölürüm

Asırlardır kır atımı suladım

Irmağının akışına ölürüm

 

Sevdalıyım yangın yeri bu sinem

Doksan yıldır çile çekmiş hep ninem

Pınarlardan su doldurur Eminem

Mavi boncuk takışına ölürüm

 

Düğünüm, derneğim, halayım, barım,

Toprağım, ekmeğim, namusum, arım

Kilimlerde çizgi çizgi efkarım,

Heybelerin nakışına ölürüm.

Gönderi tarihi:

Mektup_Mustafa Yıldızdoğan

Ya işte böyle gözüm, bakıyorum da şunlara , şaşıyorum. Canım sıkılıyor, Allah canımı alsın. Zengin babaları sayesinde, lüks arabalarla, gündelik sevgili değiştiren, aşkı ve sevdayı iki öpücük zannedenlere kızıyorum. Kızdığım gibi de acıyorum. Bana ne diyemiyorum işte. Takıyorum kafama. Bölüyorum uykularımı. Çünkü bu gençlik bizim bizim.. Anlat anlat diyorsun ya ikide bir, yaralı yüreğimle yaralamak istemezdim seni. Ama sevda ne demek, ama gönül ne demek, vefa ne demek ve ben seni nasıl sevmişim vay vay ki vay. Ben , insanların toprakla haşır neşir olduğu, çocuklarına helal lokma için terlerini toprağa akıtan,eli nasırlı mı nasırlı, yüzü güneş yanığı, gönlü ezelden yanık, güneşin toprakla öpüştüğü, buram buram dert, buram buram hasret, buram buram sevda kokan, hürriyet sevdalısı milyonlarca gençten biriyim. Anam, abdestsiz göğsünü vermemiş bana,ola ki Allah'a ola ki Vatana, ve ola ki sevdiklerine ihanet eder diye. Anamın ak ve helal sütünden midir nedir? Vefasızlığın v' si yoktur kitabımızda. Hele güzelim sevdiğini yarı yolda bırakmak nankörlüğün ve namertliğin en adisi budur işte. Gönül dersen gönül, yürek dersen yürek, aşk dersen aşk, bırak duygularımı yüreğimde. Yüreğimde bul kendini. Gel gör ki nasıl sevmişim seni, vah vah. 18'inde deli taylara benzer kızlarımız, geçit vermez yüce dağ gibi heybetli, şahin bakışlarında mertlik ama yufkadır yürekleri. Onlar ki sevdiklerine toprak kadar vefalı onlar ki sevdiklerine gün gibi, güneş gibi sadık, kardelen çiçekleri kadar sabırlı, ki onlarda iffet, ki onlarda edep. Onlar sevdiler mi başka severler güzelim. 21.asırda ne Karacaoğlan' ı ne Köroğlu' nu ne de Ferhat'ı aratır yiğitlerimiz. Gönül, bu ya hep ulaşılmaz, erişilmez dallara bağlanır. Çile ise çile dert ise dert, pes etmek mi asla. Ve yiğitliğin kitabı yazılmaz gülüm. Yiğitlik yürekte gönülde gizlidir. Yiğitlik sadece bilekte değil. Bizi biz eden bizi farklı kılan bu düşüncemiz bu gönlümüz. Çünkü biz sevdiğimizi iki öpücük niyetine değil, Allah'ın bir emanet kuşu bilip,bir ömür boyu aynı yastıkta bir ömür sürmek için severiz. Ben sevdiğime gel dediğim vakit dağları yırtıp gelen, git dediğim vakit kaşlarını çatmadan, arkasına bakmadan gidendir. Zannetme ki korkudan, edepten, gönülden, sevgiden. İşte güzelim, diyorum ya iki de bir, gönül dersem gönül, yürek dersem yürek, aşk dersem aşk, bırak duygularımı yüreğimde, yüreğimde bul kendini. Gel gör ki nasıl sevmişim seni vah vah.

Gönderi tarihi:

Yandı Yürekler Yandı_Mustafa Yıldızdoğan

 

Kurtlar puslu havada,

Toplandı Ankara’da

Giden heybetli Çınar

Milyonlarsa arkada

 

Vatan millet aşkına

Geçen çileli ömür

Yatak yorganda değil

Çınar ayakta ölür

 

Neyler Kerkük'te Türkmen

Türkistan neyler onsuz

Sabır ver yüce Mevlam

Kaldık başsız ve kolsuz

 

Yandı yürekler yandı

Yağan kar ile sönmez

Milyonlar bir ağızdan

Diyor Başbuğlar ölmez.

Gönderi tarihi:

Saçların_Mustafa Yıldızdoğan

 

Söküp atılmıyor bende mi kusur?

Doğarken kök salmış öze saçların.

Bir kara sevda ki ya büyü ya sır,

Sığmıyor kaleme,söze saçların.

 

Örgüde bir başka,düzde bir başka,

Gizlendiği zaman nazda bir başka

Omuzda bir başka yüzde bir başka

Kirpik olmuş inmiş,göze saçların

 

İpekten sırmadan, tel tel yaratmış

Telini bir ömre bedel yaratmış

Sanki Vasfi için özel yaratmış

Dört mevsim bir başka taze saçların.

Gönderi tarihi:

O Garibim_Mustafa Yıldızdoğan

 

İrkilme beni görünce

Yar ben yine o garibim

Araya hasretlik düştü

Sor ben yine o garibim

 

Sen çiğnedin ben yükseldim

Yer diye gökleri deldim

Kurtar,öldür diye geldim

Vur ben yine o garibim

 

Hayati'yem etme çalım

Ölürsem sana vebalim

Düşman mıyız be hey zalim

Gör ben yine o garibim.

Gönderi tarihi:

Yalnızım_Mustafa Yıldızdoğan

 

Ne karşımda duran olur

Ne peşimde yoran olur

Ne halimi soran olur

Kapım hasret vurulmaya

Yalnızım yapayalnız.

 

Gönül artık son gişede

Ne Fatma’da ne Ayşe’de

Unutuldum bir köşede

Sorulmaya sorulmaya

Yalnızım yapayalnız.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.