Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2013 12 yıl Bilindigi gibi, bugun Silivri tutuklularinin bulundugu yerleskede tutuklu saniklarin "savunusu" ile ilgili bir siyasi tertip vardi. Aslinda bugun olan ve yasanan olaylar, T.C tarihine yeni bir sayfa olarak gecti. Disarida yurdun ve hatta yurt disinin cesitli ulke ve bolgelerinden sehirlerinden gelen insanoglu kitlesi, onceden tahmin edildigi gibi, yerleskeye en az bir kac km uzaklikta durduruldu ve yerleskeye giden yoldan degil de, tarladan hemen hemen yerleskeye bir km uzaklikta bulunan ilk barikatlara kadar gelmeleri izin verildi. Hava soguk yagmurlu ve ruzgarliydi ve bu havada oraya gelen kitle, ilk cefasini tarla uzerinden cekti. Bu arada kitle ilk barikatlari devirerek, ikinci barikatlara kadar geldi. Disarida bunlar olurken, yerleskedeki salona giris cikislar tam bir diktatorluk temelinde s1k1 bir denetim de idi. Hatta bazi milletvekillerini ve gazetecileri iceri almak istemediler. Parlementodan 41 milletvekili oradaydi. Tutuklu yakinlarinin cogu iceri alinmadi. Tutuksuz olarak oraya savunma adina cagiranlarin yakinlari salona alinmadi. Salonda da bir ilk yasandi. Salonda daha once gazetecilere ayrilmis masali bolum ve on siralar bos oldugu halde milletvekilleri dahil, gazeteciler ve avukatlarin orada oturmasina izin verilmedi. Istanbul/Ankara barosu elemanlarinin salondan cikmasi istendi. Bu arada disarida gelen kitlenin coskusu eylemi surerken, ikinci barikatlar zorlandi. O zamana kadar orada korumayi jandarma uslenmisti. Bu konuda guya alinan bir duyum "salonu 1500 kadar teroiristin basacagi" idi. Halbuki orada sadece halk vardi. Barikatlarin zorlanmasi ve jandarmanin "yetersizligi" orada bulunan polisleri devreye soktu ve polis kuvvetleri, barikatlara dayanmis halkin uzerine tazyikli su, biber gazi ve GAZ BOMBASI atmaya basladi. Yaralananlarin oldugu ve bir kisinin kalp krizi gecirdigi soylendi. Orada bulunan silivri nobet cadiri sanki bir revire donmustu ve bu arada gaz bombasinin cadira geldigi goruldu. Jandarma ve polis yaralananlara mudaheleye izin vermemek icin cabaladi. Bu arada iceride salonda, ruzgarin da yardimi ile s1k1lan biber gazi, iceridekileri de etkiledi ve 6 aylik oldugu soylenen bir tutuksuz olarak savunu vermeye gelen bir sanigin bebegi gazdan etkilendi. Durusmayi yonetenler bu gazdan kacarcasina durusmayi ogleden sonraya ertelediler. CHP'nin davetlisi olarak siliden sosyaslist enternasyonelin genel sekreteri de oradaydi ve izlenimlerini anlatirken, "kendisinin her turlu fasizan rejimlerde bulundugunu fakat ilk defa bir durusma salonunun tutuklularin bulundugu yerleskede olmasina sasirdigini" dile getirdi. Yine oradaki izlenimlerini hayretler icinde karsiladigini tamamen halka acik olarak yapilmasi gereken durusmanin bu sekilde bir baski ve organize icinde yapilmasinin esi gorulmemis oldugunu vurguladi. Ogleden sonra durusmayi acan yetkili "gerginlik nedeniyle" durusmanin "11 Nisan'a ertelendigini" soyledi. Bilindigi gibi onceden H.Celik halkin oraya gitmemesi icin elinden gelen propaganda ve provakasyonu dile getirmisti. Onemli bir olgu da saldiriya ugrayan halkin verdigi karsiliklarin, Istiklal Marsi soylemek, slogan atmak ve bayrak sallamak olmasiydi. Evetgorunen o ki, artik turkiye halklarinin buyuk bir cogunlugu; Ergenekon ve benzeri tertiplerin SIYASI BIR BASKI VE DIKTATORLUK ARACI oldugunu algilamis durumda. Yani bir hukuktan, haktan, adaletten, savunudan, hukuki yontem ve disiplinden isleyisten v.s. bahsetmenin ve bunun uzerine bir elestiri getirmenin bir anlami yok. Bir yerde orasi bir "savas alani" idi ve tek yapilmak istenen YILDIRMA/CAYDIRMA VE KOTKU SALMA politikasi ve psikolojisiydi. Aslinda boyle bir politika ve psikolojik hazirlik icinde olanlarin durumunun KENDI KORKUSUNUN VE TEDIRGINLIGINI disa vurusu oldugunu algilamak o kadar da zor degil. Evet belki halk 11 Nisan'da orada toplanmayacak. Yalniz halkin bugunku orada gosterdigi durus, parlementer karsi devrim acisindan yeni bir KORKU dalgasi getirecek.
Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2013 12 yıl Tutuklu Yarginin Tutsaklaridir Silivri Toplama Kampinda cile dolduranlar.Yargi Amerikanci AKP örgütünün tutsagidir.Dün Silivride yasananlar bir halkin, tutuklu yarginin emirkullugu yaptigi iktidara karsi bir eylemdi.Barikatlarin yikilmasi cok manidardir.Iktidarin "bizim iktidarimizin önünde bizi koruyan barikatlarin da birgün yikilacagi"korkusunu yasadigi bir eylem yapildi dün. Cünkü,halk eger eyleme kalkisirsa karsisinda ne polis ve ne de iktidarin yeni koruma ordusu olan jandarma bu eylemleri engelleyebilecek gücte olamazlar.Olamayacaklarini dünya üzerinde yasanan HALK AYAKLANMALARINDA gördük.O ülkelerin iktidarlarida aynen Türkiye'de ki iktidar gibi fasist yöntemlere basvurmus,halka karsi zulüm uygulamis haksiz yere insanlari kendi yargilarina yargilatmislardir.Iktidarlarinin, ya Cavusesko gibi bir duvarin dibinde bir kursunla sona erdigini,ya bir baskasi gibi isyancilar tarafindan infaz edilerek son buldugunu gördük ve yasadik.Bütün bunlardan ibret almayan bazi iktidar sahipleri maalesef hep ayni yolu takip ederek milletine zulmetmeye devam etmektedirler. Silivri'de yasananlar gerektiginde ülkenin asil sahipleri olan halkin kendisine zulmedenleri nasil caresiz birakabildiginin ufak bir denemesidir.Zalimin,gazi vardir,biberi vardir suyu vardir ama halkin iradesi vardir ve iktidar sahiplerinin bu iradenin önünde cok dikkatli olmalari gerekir.Menderes,1954 secimlerinde oy kaybetmis bunu önemsemeyip kendisine oy verenlerin alkislarina ve tezahüratlarina kandigi icin 1957 secimlerinde cok müthis bir oy kaybina ugramistir.Ben AKP'nin gidisini DP'nin dönemine benzetiyorum.Menderes'e peygamber diyenlerin cocuklari simdi de Erdogan'a ayni yakistirmayi yapiyorlar.Menderes 27 MAYIS Askeri müdahalesiyle yikildi.AKP'yi asker degil ama halkin yikacagina cok inaniyorum.cünkü halk kendisini aldatanlari bir süre dener alkislar ama sonra da tekmeyi vurur.Umariz ki AKP'nin gidisi bir halk eylemiyle gerceklesir. Silivri'de olanlar hakkinda iktidar ve onun yandasi medya tarafindan söylenip yazilanlar hala birilerinin uyanmadigini gösteriyor.Köseye sikisanlarin hep ayni yöntemi kullandiklari denemelerle sabittir.AKP,karsisinda bir halk eylemi oldugunu artik anlamaya baslamistir,bu hergecen gün biraz daha büyüyerek devam edecektir.Buna karsi AKP'nin hala ajitasyon yapmasi cok ilginctir.Bazen kendi kendime acaba AKP bir halk ayaklanmasi olsun diye mi cabaliyor diye düsündügüm de olmaktadir.Ama neden böyle bir yolu takip etsin diye de soruyorum kendime. saygilarla
Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2013 12 yıl Bunca iddialarda bulunuldu,delillerin sahte oldugu,CD'lerin üzerinde oynandigi belirlendi,Sanik avukatlarina yeterine söz hakki verilmedigi ileri sürüldü,Avukatlar mahkemede cok büyük hukuksuzluklarin oldugunu ileri sürdüler.Gizli taniklarin cogunun terörist ve sabikalilardan oldugu artik bir gercek.Zaten vicdani temiz hic kimse kalkipta sahte taniklik yapmaz.Bir teröristin ve de bir sabikalinin ifadeleri ile suc tespiti yapanlarin hangi vicdana göre hareket ettiklerini bilmiyoruz. Bu kadar olaya,iddiaya ragmen,hükümet yetkililerinin ve de HSYK'nin herhangi bir inceleme sorusturma baslatmamis olmalari özellikle iktidarin her iddia karsisinda hep "BAGIMSIZ YARGI"diye Silivri mahkemelerini desteklemeleri bende cok kusku uyandiran bir durumdur.Bir iktidarin görevi ülkedek adaletsizliklere karsi hukuksuzluga ugruyoruz diyenlerin haklarina halel gelmesini önlemektir.Hal böyle iken hükümet "yargi bagimsiz"diyerek iddialarin üzerine gitmemektedir iste bu da daha büyük bir tertiple karsi karsiya oldugumuzu ispatliyor.Ve artik cok iyi biliyoruz ki Silivri'de hak ve hukuk yoktur,sadece talimatla yargilama ve infaz vardir. saygilarla
Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2013 12 yıl Yazar Bu kadar toplumu kutuplastirmaya ozen gosteren AKP, bir ic savas istiyor olamaz mi?
Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2013 12 yıl Baska bir sosyal medyada ayni görüsü paylastim.Tüm bu olanlar ve hükümetin herseye ragmen attigi adimlardan geri gelmemesi,sanki birilerine verdigi sözü yerine getirme cabasi icinde ki ruh hali,Akil insan dedikleri ve yarisindan fazlasinin,Atatürk,Cumhuriyet ve maalesef TÜrk karsiti gruba verilen misyon,Silivride yasanan ve cagdas hukukla hicbir alakasi olmayan fasist yargilamalar bu yargilamalara yapilan itirazlarin,sahte delillerin belgelenmis olmalarina ragmen bu yargilamayi yapan kisilerin "siz ne derseniz diyin biz bildigimizi okuruz"tarzi yaklasimlari,Türk adinin,TC adinin her yerden kaldirilma cabalari,Türk bayragina yapilan ahlak disi yakistirmalar ve bayrakta degismelidir deme cüreti yani bütün bu kiskirtmalar evet sanki ülkede bir ic savas kiskirticiligi yapildigi izlenimi vermektedir. Bakin birsey daha var.Bu cok vahim bir durumdur.Ülkücülerin acikca kiskirtilmasi ki bunu hükümet ve yandas medya yapmaktadir. Ic savasin cikartildigi ülkeleri gördük.Demokrasi adi alitnda organize edilen sahte muhalif gruplarin devlet karsiti gösterileri sonrasi yapilan dis müdahaleler.Örnegin:Libya modeli,Irak Modeli gibi.Türkiye'nin bir bölünme sürecinde oldugu kesindir.Ancak basbakan bunu yapacak cesareti kendinde bulamiyor.Yani korkuyor.Milletle,polisi jandarmayi karsi karsiya getirmelerinin nedeni bir ic savas kiskirticiligidir.Henüz demokratik eylemlere kalkisanlar genclerdir,yani halk henüz bu eylemlere yogun olarak katki vermiyor.Birde bu katkinin verildigini düsünürsek bu kitlenin karsisinda ne Erdoganin polisi ne jandarmasi ve ne de Genelkurmayi durabilir.Kan gövdeyi götürür ve dis müdahale kacinilmaz olur. Bir nokta daha var bu da cok önemlidir:Basbakan Erdogan gecenlerde:"TÜRKIYE'nin Nato topragi oldugunu söylemisti.Bu söz öyle siradan bir söz degildir.Bu sözün icerdigi anlam cok büyüktür ve dis müdahalede bu Nato Topragi sözcügü cok önemli bir gerekce olusturabilir.Erdogan,Türkiye'yi tek basina degil NATO ile bölmeyi planlamaktadir.Pentagonda yayinlanan haritalar bunun belgeleridir.Erdogan birtakim istekler karsisinda vermis oldugu sözleri yerine getirme misyonunu üstlenmistir bu misyon Türkiye'nin bir dis müdahale ile yeniden SEVR dönemine götürülmesidir. saygilarla
Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2013 12 yıl Yazar Peki bu ic savasi onleme adina, sence Ataturkculere, kemalistlere, ulusalcilara, Ataturk ya da turk milliyetcilerine ve TC kurulus politikasini korumayi isteyenlere dusen gorev nedir? Kim ve nasil yuklenecek bu gorevi? Hali hazirda bu gorevi yuklenmis bir orgut, pasrti, kitle platformu v.s. var midir?
Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2013 12 yıl Gördügümüz kadariyla böyle bir örgüt yok.Yani bu ic savasa dogru gidis belki yavas ama hedefe odaklanmis bir raket gibi yoluna devam ediyor. Bu ic savasi önlemek siyasi kararlilik,yani iktidar ve muhalefetin birlikte hareket etmesi ama asil önemlisi,iktidarin, baslatmis oldugu bu provakatif kararlardan geri adim atmasi ile mümkündür.Zülfü Livaneli yazisinda zaten dolayli olarak buna isaret ediyor.Yani tamam haksizliklara karsi hep birlikte mücadele edelim ancak Devleti kimseye yiktirmayiz yiktiran ve yikmak isteyenlerle birlikte olmayiz diyerek olmasi gerekeni söylüyor. Genclerin eylemleri bir ic savas kiskirticiligi degildir.Gencler demokrasi adi alitnda dikta rejimine karsi mücadele veriyor ayni zaman da cumhuriyeti,bayragi ve laikligi kimseye elletmeyiz diye de mesaj veriyorlar.Ic savas ancak bu genclere karsi ,karsi kesimden yani sistemi yikmaya calisan kesimlerden bir müdahale girisimi oldugunda patlak verebilir ve bu cok cok tehlikeli bir baslangic olur ki tüm Türkiye'yi bir anda atese bogabilir. Bahceli'nin,Ülkücülere onunda zamani var demesi bir yerde bu ic savasin önlenmesi acisindan saglikli bir davranistir.Ancak Bahceli'ye bugüne kadar hic kimse sunu sormadi:Siz ABD ile ne durumdasiniz diye.Yani Silivri'de hak ve hukuk ayaklar altina aliniyor,10 bin kisi haksiz ve hukuksuz yargilamalari protesto etmek icin Silivri Yerleskesine gidiyor,tam bir kararlilikla barikatlari yikiyor ama bir bakiyoruz ki;AKP'ye verip veristiren Sayin Bahceli ve sürekasindan tek bir kimse yok oralarda.Bu ne perhiz bu ne lahana tursusudur. Erdogan,Öcalan'in talimatiyla bir AKIL INSANLAR heyeti olusturuyor.Bunlar yedi bölgede görev yapip,Erdogan'in ve Öcalan'in planlarini halka anlatip bunun bir baris oldugunu yedirmeye calisacaklar.Bakiyoruz,muhalefetten bir karsi atak yok.Yani,muhalefet olarak sizde bir heyet olusturun bunlarda,AKIL INSANLARA paralel olarak millete karsi tezleri anlatsinlar.Bu da yok.Yani simdi soruyorum:Bu gidisin sonu nereye varir.Bayraga saldiri var,Milli kimlige saldiri var,Milli günlere saldiri var.Hükümet resmen teröristlerle pazarlik halinde.Hükümet Öcalan'a,Öcalan HÜKÜMETE muhtac.Yani birbirini agirliyorlar,iki tarafta belirli amaclar dogrultusunda bir satranc oynuyorlar.Basbakan yargidan kurtulmak ve hedefine ulasmak icin her yolu deniyor,bu yollarin icinde bölünme olasiligi cok yüksek,Öcalan,baris adi altinda hükümeti tuzaga düsürüp ondan tavizler koparmak pesinde,bu hedefe ulasmak icin müthis bir taktik uyguluyor.Biz hicbirsey istemiyoruz kardes kardes yasayalim diyor ama kimse demiyor ki madem birsey istemiyordun 40 senedir niye kan dökmek icin daglara ciktiniz. Ic savasin önlenmesi büyük bir özveri istiyor.Ancak bu özveri ülkenin parcalanmasi ve sistemin yikilmasina yol acmayacak bir sekilde olmalidir.Bu gidisle devam edildigi takdirde Türkiye büyük bir felaketin altindan kalkamaz..Milletin sessiz durmasi hayra alamet degildir.Sessiz atin ciftesi pek olurmus derler.Yalan veya dogru gidisat iyi degildir. saygilarla
Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2013 12 yıl Milletin sessiz durmasi hayra alamet degildir.Sessiz atin ciftesi pek olurmus derler.Yalan veya dogru gidisat iyi degildir. Bu milletten hiç bir cacık olmaz. Bakmayın bir kaç duyarlı insanın sesini çıkarttığına. Onlar, insanlığın insan gibi yaşamasına önem verenler. Halkın çoğunluğu yıllardır çıkarcı, şükürcü kültüre alıştırıldı. Büyük çoğunluk tv başında yarışma, dizi ve futbol sevdasında. Yani "lay lay lom"cu, "bana değmeyen bin yıl yaşasın"cı bir millet oluşturuldu. Bakın günlük hayata, kaç kişi halkın sorunlarıyla ilgileniyor? Her kes günün gün etmeye, kurtarmaya çalışıyor. İyi bir sosyal yaşamın, sosyal bilinçle olabileceği bilinç yok çoğunlukta. Sömürü düzenin sömürenleri işlerini iyi biliyorlar.
Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2013 12 yıl Yazar Gördügümüz kadariyla böyle bir örgüt yok.Yani bu ic savasa dogru gidis belki yavas ama hedefe odaklanmis bir raket gibi yoluna devam ediyor. saygilarla Bence bu bir teslimiyettir. Yani olan duruma teslimiyet ve caresizlik.
Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2013 12 yıl Yazar Bu milletten hiç bir cacık olmaz. Bakmayın bir kaç duyarlı insanın sesini çıkarttığına. Onlar, insanlığın insan gibi yaşamasına önem verenler. Halkın çoğunluğu yıllardır çıkarcı, şükürcü kültüre alıştırıldı. Büyük çoğunluk tv başında yarışma, dizi ve futbol sevdasında. Yani "lay lay lom"cu, "bana değmeyen bin yıl yaşasın"cı bir millet oluşturuldu. Bakın günlük hayata, kaç kişi halkın sorunlarıyla ilgileniyor? Her kes günün gün etmeye, kurtarmaya çalışıyor. İyi bir sosyal yaşamın, sosyal bilinçle olabileceği bilinç yok çoğunlukta. Sömürü düzenin sömürenleri işlerini iyi biliyorlar. Zaten sorun da burda. Yoksa insanoglu tarihler boyu ayni cilekes hayatini yasamaya devam eder miydi? Herhangi bir yasanmisliktan tecrube edinmek ve o yasanmisligi bir daha yasamamis olmak icin, once birey bilinci sonrada sorgulama yetisinin olusmasi ve gelismesi gerekir. Yoksa insanoglu sadece olan duruma kendini teslim eder ve buna "kader/caresizlik" v.s. der. Emperyalist zihniyet bunu cok iyi algiladigindan her turlu zulmu katmer katmer uygulamakta ve kaynaginin da tukenmedigini gormektedir.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.