Bilindigi gibi ergenekon tertibinde her durusma da bir olay oluyor.

 

Bu seferki ilkler;

 

Barikatlarin asilma/gecilmesini onlemek adina, barikatlar yere civilenmisti.

 

Fotograf cekmek isteyen gazetecilere izin verilmedi.

 

Salona disaridan kimse alinmadi.

 

Halk salona yaklastirilmadi.

 

Savunu suresinin az oldugunu soyleyen bir avukata disari cikmasi soylendi.

 

Disari cikmayan avukat yaka paca siddet zoru ile robocup denilen polisler tarafindan salon disina alindi.

 

Tabi bu arada orada toplanan halka biber gazi ve tazyikli su s1kmak, olaganlasti.

 

Durusma salonlarinin en temel ogelerinden biri olan avukatlarin ustelik fiziki siddet ile salondan zorla cikartilmasini, ben; hangi hukuk kanun kaide uygulama v.s. ye dahil edecegimi bilemiyorum.

 

Bu yapilana en iyisi "orman kanunu" demek olacak.

 

Cagdasligi bir tarafa birakalim, demekki bir akil ne kadar geri ise o kadar eski yontemlere bas vuruyor.

 

Aslinda bilemiyorum, durusma salonunda avukata siddet uygulamak ve zorla disari atmak, olayini tarihin neresine koyalim. M.O mi yoksa M.S mi?

 

Ben aslinda burada sadece bu emri verenleri degil; bu emri uygulayanlarin da akli selim olmadigini dusunuyorum. Sonucta bir kisi ne kadar "korkarsa (isten atilma v.s." korksun, vicdan akil selameti mantik denen ogeler var. Yalniz goruluyorki, bu olanlari artik bir mantiksalliga oturtmanin da bir olanagi yok.

 

Aslinda iceride "istedikleri gibi at kosturmak" istiyorlar ve bunun da goruntusunu vermemeye calisiyorlar. Cunku kamuoyunun yaptiklarini duymasindan cekiniyorlar.

 

Yalniz bilmiyorlar ki, bu yaptiklari mutlaka duyuluyor ve kendi bindikleri dali kendileri kesiyorlar.

 

Her bindikleri dali kestiklerinde de sulari iyice isiniyor.

 

Cunku artik baskanlik kisvesi altinda kendilerini tamamen garantiye alacak zamanlari da kalmadi.

Söylediklerinde haklisin ancak bu böyle kendiliginden olmuyor.Emir komuta zinciri seklinde gelisiyor.Nasil ki askerler üstlerinin emirlerine harfiyen uymakla yükümlüdürler,Silivride görev yapan polis ve jandarmada emirlere harfiyen uymakla yükümlü hissederler kendilerini.

 

Polis ve jandarmanin uyguladigi siddet isten atilma korkusuna dayanmiyor.Bu tamamen psikolojik egitimin verdigi bir sartlanmadir yani beyinleri yikanmis emniyet güclerinin saldirisidir.Silivride yargilananlar,onlari savunan avukatlar artik birer düsmandir emniyet güclerinin gözünde ve saldirirken düsmana saldirma psikolojisi ile hareket etmektedirler.

 

Polis Teskilati'nin önemli bir kesimi Fetullah cemaatinin kontrolündedir.Jandarma artik TSK'dan sayilmiyor yani polisin olmadigi yerde görev yapiyor.Gecenlerde ayni sekilde yapilan protestolarda ayak kemigi kirilan CHP milletvekili jandarmanin saldirisi ile karsi karsiya kalmisti.Jandarma Komutanligi aciklama yaparak iddialari yalanladi ama gercekler orada insanlarin gözlerinin önünde yasandi.Bu demek oluyor ki jandarma Komutanligi da biryerlerden emir alarak vatandasa saldirmaktadir.

 

Diger yandan,medyada yuvalanmis olan birtakim ahlak yoksunu gazeteci müsveddesi,her firsatta Silivri de yargilananlara karsi tam bir linc ve saldiri psikolojisi icerisindedirler.Adlarini vermeyecegim bazi gazeteciler var ki acik acik bu insanlara hakaretler yagdirmakta ve onlari daha yargilamalar baslamadan önce yargilamislardi.Bu gazetecilerin kimler oldugunu hepimiz biliyoruz.Bunlar medyadaki bozguncu ajanlardir.Gazetecilik meslegini ellerine gecirmis olduklari firsatla kendi kisisel amaclari ve ideolojileri yolunda kirlettiklerinin farkindadirlar.

 

Silivride neler olup bittigini anlamak icin orada olmak gerekmiyor.yapilan aciklamalar bize herseyi anlatiyor.Silivri özel olarak hazirlanmis intikam mahkemeleridir,Mustafa Kemal ve arkadaslarindan intikam alamayanlar ancak bu mahkemeler yoluyla kendilerini tatmin ederek intikam almis gibi oluyorlar.

Tutuklu olan tüm saniklar sucsuzdur.Bunu bu ülkenin hamalindan tutun da cumhurbaskanina kadar herkes bilmektedir.Bilmek istemeyenler onlari tutuklatanlardir.

 

saygilarla