Gönderi tarihi: 4 Aralık , 2012 12 yıl Bir ulkenin toplumunun verdigi uc cesit savasim vardir. Bagimsizlik Savasi Ozgurluk Hakki Savasi Sistem Koruma/Degistirme Savasi. Bagimsizlik savasi bir toplumun ulkesini isgal eden dis guclere karsi verdigi savastir. Yani kendi ulkesini kendi devletini kendisinin kurma, kendi ulkesini kendi yonetme savasidir. Ozgurluk hakki savasi, Toplumun ve farkli halklarinin kendi devletine yonelik ve iktidarina karsi yuruttugu ozgurlukleri (dini, milli, inancsal v.s.)isteme uygulama tanima ve temsil hakki savasidir. Sistem koruma/degistirme savasi Politik bir savastir. Ya savasanlar elde olan sistemi korumak icin savasirlar, ya da bu sistemi baska bir politik sistem ile degistirmek icin savasirlar. Devleti ve her turlu idareyi ele gecirme ya da elde tutma savasidir. Simdi soralim Turkiye'de kimler neyin savasini veriyor. Tarihselolarak 1919 ta baslatilan ve 1923 ile sonuclanan bagimsizlik savasi bitmistir. Bir ulke zaten dunya hiyerarsik siralanma sisteminde bazi ulkelere ekonomik ve politik olarak ister istemez bagimli olmak durumundadir. Ya da bu bagimlilik oyle bir duzeydedir ki, iktidarin kendi ic ve dis politikasi yoktur ve tamamen politikasini disa bagimli olarak yonlendirmektedir. Yalniz ortada fiili bir bagimsizlik savasi kalmamistir. Bu savas iktidar olarak verilen politika savasidir ve buna karsi savas vermek isteyenler ulke ici demokratik parti kurarak iktidara gelip bunu degistirmek isteyebilirler. Diyelim 1919-1923 Bagimsizlik savasi 1923-1946-gelen sistem ve devletin isleyisi 1946-1960 Cok partili sistem 1960- Darbe. Bu neyin darbesiydi, ulke fiili olarak bagimsizdi. Sistem mi tehlikeye girdi ve korunmak istendi? 1960-1971 donemi-Ulke fiili olarak bagimsizdi, verilen savasim neyin savasimiydi politik iktidar savasi mi? 1971-1980- Sag ve sol hareketi, Denizler, Yusuflar, Aslanlar; Neyin savasimini verdiler? Ulke fiili olarak bagimsizdi, sistemi koruma savasimi verdiler, sistemi degistirme savasimi? Sistem tehlikede ise bunun savasimi bagimsizlik savasimi degil; demokratik partili iktidara gelme savasimidir. Goruldugu gibui bu tarihe kadar henuz ozgurluk hakki savaslari yoktur. Ortada fiili bir bagimsizlik savasi da yoktur. O zaman tek olan sistemi koruma ya da degistirme savasidir. Burada da bir algi sorunu vardir. Sistem Ataturk'un bilinen sistemi ise; bunu koruma savasi ile diyelim sosyalist bir sistemi getirme savasi ayni midir? Yinebunu koruma savasi ile, sistemi dini bir icerige dondurmek icin verilen savas ayni midir? Denizler, yusuflar ve Aslanlar; Ataturk sistemini korumak icin mi yoksa sosyalist bir sistem getirmek icin mi savasmislardir? Yani tehlikede gordukleri bir sistemi korumak icin mi, yoksa o sistemi baska bir sistem ile degistirmek icin mi savasmislardir. Bu fark neye gore ortaya konur. 1980-2002 donemi; PKK, A.Ocalan, F.Gulen, T. Ozal devridir. Ulke tam bir politik degisime yonelmistir. Buradaki sorun da Kurt hareketi bagimsizlik savassimidir, ozgurluklerin hak talebi savasimidir? Ilki devlete karsi ikincisi demokratik olarak verilir, yani temsil hakki alarak. Simdiye kadar hic ozgurluk hak talebi vermemis bir toplumun kurt hareketini bu sekilde algilamak ta pek mantikli degildir. Cunku tarihi gelenek hep bagimsizlik savaslari uzerinedir. 2002-gunumuz AKP donemi AKP ye karsi ne savasimi veriliyor? Bagimsizlik savasi olabilirmi, nerden neyden bagimsizlik. Fiili olarak ulke isgal halinde degil, o zaman verilen savas AKP'yi iktidardan alma savasi. Sistemi koruma savasi. Ne sistem degisikligi ne de ozgurluk hak talebi savasi. Kisaca TC tarihinde verilen bagimsizlik savasindan sonra; verilen bir ozgurluk hak talebi savasi yoktur, sistem degisikligi savasi da yoktur. Sistem de ortadadir. O zaman geriye sadece parti eliyle politik ve iktidara gelme kalir. O zaman bu darbeler katliamlar, cinayetler idamlar hangi savasimin urunudur. Bati ise bagimsizlik savasi vermeyeli cok olmus. Ingiliz ic savasi ve Fransiz Ihtilali ozgurluk hak savaslari ve sistem degisim savasi. Ayni SSCB'savasi gibi. Iste TC tarihinde hic bir zaman ozgurluk hak talep edilmemis, sadece baslatilan ve fiilen biten bagimsizlik savasi ulke ici politika olarak surdurulmustur. Amac ya Ataturk ilkelerini korumak ya da karsi cikmak olmustur. Bu zaten bir sistem degistirme savasi da degildir. Demekki ulke ve toplumu algiya gore bagimsizligini fiili olarak ta almis olsa, istedigi sistemini oturtamamis ve bunu koruma mucadelesi vermektedir. Buradaki sorun ise bu savasin neye ve neden veriuldiginin acik olmamasidir. Ulke ve toplumu fiili isgal halinde degildir. Turkiye dunyadaki konumundan dolayi zaten politik ve ekonomik olarak emperyalizme ve emperyalist ulkelere bagimli olmak durumundadir. Iste bu bagimliligin ve iceriginin ne olacaginin farkli politik yanasimlaridir soz konusu olarak verilen savasim. Ne bir ozgurluk hak talebidir, ne de bir sistem degisikligidir.
Gönderi tarihi: 4 Aralık , 2012 12 yıl Yazar Durum gayet aciktir. TC kuruldugundan bu yana politik dis destek yonlenmdirim ve bagimliliginda ya 1923 ile gelen milli agirlikli sistemi desteklemis ve iktidara gelmesine yardimci olmus, ya da dinci agirlikli sistemi desteklemis ve iktidara gelmesine yardimci olmustur. Ne bir sistem degisikligi savasi ne de bir ozgurluk hakki talebi TC tarihinde yasanmamistir. Sunnilik her zaman gecerli olmustur, diger dini ozgurlukler ve dinsiz ozgurlukler savasimi verilmemistir. Kisaca turkiye elde ettigi bagimsizligi elde edilen sistem ile korumaya devam etmektedir. Burada fiili olarak zaten dis guclere karsi bir savasim mumkun degildir. Bu ic politika savasimidir ve iktidara gelenler zaten disa bagimli ve onun yonlendirimi ile yurutulmektedir. Darbeler de bu ic politikadaki bakis acisi farkini korumak ya da devirmek icin olmustur. Bu da genelde gelen sistemi koruma icerikli sol ve dini agirlikli sistemi koruma icin gelen sag politikalar cekismesidir. Aslinda her iki tarafta turkluk ve sunnilik temeline karsi cikan bir politika da gostermemislerdir. Kurt hareketi de yine dis destekli bir ulke duzenini kaosta tutucu bir iceriktedir. Algi da alisilagelmis olan bagimsizlik algisidir. Simdi herkes oturup dusunsun, kim neyin savasini veriyor diye. Sonucta ulke toplumuna ozgurluk hak savaslari yabancidir ve herkes te bu sistemin korunmasini istemekte ve farkli bir politik sistem savasi vermemektedir. Bu da savasimin donem donem olani desteklemek ve olani korumak adina verilen sadece iktidari elde etme ve bunu da dis guclerin destegi ve yonlendirimi ile kah milli kah dini eksenli yapmakta ama her ikisi de turkluk ve sunniligi ayakta tutmaktadir. Kisaca ortada bir sekuler algi da yoktur, demokratik algi da yoktur, hak ve ozgurluk algisi da yoktur, sistem degisikligi politik yeni bir sistem algisi da yoktur.
Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2012 12 yıl Bence,Mustafa Kemal ve arkadaslarinin vermis oldugu "BAGIMSIZLIK SAVASI"nindan sonra Türkiye'de bagimsizlik savasi verme gibi sartlar kalmadi gibi bir argüman temelden yanlistir.Mustafa Kemal'in vermis oldugu ve bilegimizin kuvvetiyle kazandigimiz bagimsizlik savasindan 25 yil sonra Türkiye bagimszligini yeniden kaybetmistir. Isgal mi edilmistir Türkiye?HAYIR ancak eger bagimsizlik savasi vermek icin fiili olarak isgal edilmis olmak gerekliligi Atatürkten 25 yil sonra bagimsizlik mücadelesi verenler icin tam bir haksizliktir.Bagimsizlik illaki fiili isgale karsi yapilan bir savas degildir.Bagimsizligin kaybedilmesi hem askeri hem ekonomik,hem kültür ile mümkündür.Atatürkten 25 yil sonra Türkiye hem ekonomik olarak hem de kültür alaninda bagimsizligini kaybetmeye baslamis bugünse tam bir ekonomik tutsaklik söz konusudur. Gezmisler,evet bagimsizlik mücadelesi verdiler bu inkar götürmeyecek kadar aciktir. Sisteme gelince,dün Türkiye'yi isgal eden ülkelerin hepsi Mili Devletlerdi,bu devletler bugünde Millidir yani ulus devlettir.Ancak Türkiye'nin ulus devlet olmasini her nedense hazmedemezler.Bugün ülkeyi yönetenler de Türkiye'nin ulus devlet statüsünden cikmasi ve Batili Ulus devletlere yem olmasi icin siyasi mücadele vermekteler ve bu siyasi mücadele ayni zamanda sistemin degistirilmesi amacina yöneliktir. saygilarla
Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2012 12 yıl Yazar Bence,Mustafa Kemal ve arkadaslarinin vermis oldugu "BAGIMSIZLIK SAVASI"nindan sonra Türkiye'de bagimsizlik savasi verme gibi sartlar kalmadi gibi bir argüman temelden yanlistir.Mustafa Kemal'in vermis oldugu ve bilegimizin kuvvetiyle kazandigimiz bagimsizlik savasindan 25 yil sonra Türkiye bagimszligini yeniden kaybetmistir. . . . saygilarla Detaya girmeden sadece genel bir soru sorayim. Senin 25 senen 1948'e geliyor. Yani 2. D.S sonu ve cokpartili sistem ve demokrat partinin ayak sesleri. Bu "verilen" bagimsizlik savasi neyden ve kimden? Yani neyeve jkime karsi bagimsizlik savasi verilmistir? Ayrica bu bagimsizlik neye/kime yonelik verilmistir?
Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2012 12 yıl Detaya girmeden sadece genel bir soru sorayim. Senin 25 senen 1948'e geliyor. Yani 2. D.S sonu ve cokpartili sistem ve demokrat partinin ayak sesleri. Bu "verilen" bagimsizlik savasi neyden ve kimden? Yani neyeve jkime karsi bagimsizlik savasi verilmistir? Ayrica bu bagimsizlik neye/kime yonelik verilmistir? Senin o diktatör demekten kacinip sifrelerin arkasina saklanarak ima ettigin insanlar bu ülkenin serefi ve haysieti icin cepheden cepheye kosmuslardir.Cok partili sistemede sonucta onlarin talimati ile gecilmistir.Birakin tarihten intikam almayi gercekleri görün.Bagimsizlik savasinin kime ve neye karsi verildigini bana degil tarihe sor.Eger bunu hala ögrenemediyseniz bu da benim sorunum degildir. saygilarla
Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2012 12 yıl Yazar Senin o diktatör demekten kacinip sifrelerin arkasina saklanarak ima ettigin insanlar bu ülkenin serefi ve haysieti icin cepheden cepheye kosmuslardir.Cok partili sistemede sonucta onlarin talimati ile gecilmistir.Birakin tarihten intikam almayi gercekleri görün.Bagimsizlik savasinin kime ve neye karsi verildigini bana degil tarihe sor.Eger bunu hala ögrenemediyseniz bu da benim sorunum degildir. saygilarla Ben hic bir seyden cekinmem. Zaten tek tarafli demokrasi kendi tarafi disinda kalanlar acisindan diktatorluktur. Bir seyi ogrenmek baska, bilmek baskadir. Algiladigim kadariyla, siz sadece ogrenmissiniz, ama bilmiyorsunuz. Verilen fiili savas sadece yunanlilara karsidir. Bunun disinda bolgesel olarak isgallere karsi halk direnisleri olmustur. Konuya duygusal milliyetci v.s. temelinde degil de, disaridan tarafsiz ve mantiksal bakmak gerekir. Cunku bunun disinda kalan her turlu bakis acisi sadece tarafli bakis acisidir. Buradaki taraf, Ataturk tarafi ya da Ataturk karsiti anlamindadir. Onemli olan tarihin verdigi gozlemin olaylarini tarafkar olarak degerlendirmemektir. Cunku tarafkar degerlendirme, olasnin algisi degil; oyle olduguna inanctir.
Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2012 12 yıl Tarihi ne biliyorsunuz ne de ögrenmissiniz,ya da size öyle ögrettiler tarihi.Kimlerin ögrettiginide anlatmaya gerek yok sanirim. Türkiye sadece Yunanlilara karsi savasmadi,tarihi bilseydiniz veya tam olarak ögretilseydi size,Doguda Ruslara ve Ermenilere,Gürcülere karsi verdigimiz savaslarida ögrenmis olurdunuz ama demek ki size o kadarini ögretmek birilerinin cikarlarini korumustur.Bu nedenle size artik bu baslikta yanit vermeyi abesle istigal olarak görüyorum. saygilarla
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2012 12 yıl Yazar Tarihi ne biliyorsunuz ne de ögrenmissiniz,ya da size öyle ögrettiler tarihi.Kimlerin ögrettiginide anlatmaya gerek yok sanirim. Türkiye sadece Yunanlilara karsi savasmadi,tarihi bilseydiniz veya tam olarak ögretilseydi size,Doguda Ruslara ve Ermenilere,Gürcülere karsi verdigimiz savaslarida ögrenmis olurdunuz ama demek ki size o kadarini ögretmek birilerinin cikarlarini korumustur.Bu nedenle size artik bu baslikta yanit vermeyi abesle istigal olarak görüyorum. saygilarla Ben savasimi bati ulkeleri ile olan savasim olarak degerlendirdim, dogu degil. Herhangi bir mesaja yanit verip vermemek tamamen kisiye baglidir. Ister verirtsiniz, ister vermezsiniz. Ayrica evet ben bana ogretilen resmi ve milli icerikli tarihi degil; olan tarihi ogrendim. Size de tavsiye ederim. Sonucta amac sizin gibi milli cikarlar uzerine yazilan resmi tarihi korumak degil; tarihte olani bilmek,
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2012 12 yıl Milli cikarlari savunmak her Türk vatandasinin borcudur,ama Türkiye'de rahmetli Atilla Ilhan'in dedigi gibi yüzde 7'lik bir kontenjani vardir ki bunlar her daim Türklerin cikarlarina,Türkiye'nin cikarlarina karsi siyaset yapar. Resmi Tarih denilen tarih gercek tarihtir.Sizin okudugunuz tarih ise Türklere karsi yazilmis olan tarihlerden biridir.Bu nedenle Türklerin tüm dünyaca takdir gören örnek olan Bagimsizlik savasini ufak gösterme hamaratligi yaparlar.Aman sende iste Yunanlilara karsi biraz cata pat ettiler tarzinda yaklasimlar bizim malumumuzdur.Dünya üzerinde bircok millet Türklerin emperyalizme karsi vermis oldugu bagimsizlik savasindan örnek alarak bagimsizliklarini kazanmislardir sizin okudugunuz tarihte bu savas önemsiz gösterilsede bizim icin o kadar önemli degildir,gercekleri bu düzmece tarihler degistiremez. saygilarla
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2012 12 yıl Yazar Milli cikarlari savunmak her Türk vatandasinin borcudur,ama Türkiye'de rahmetli Atilla Ilhan'in dedigi gibi yüzde 7'lik bir kontenjani vardir ki bunlar her daim Türklerin cikarlarina,Türkiye'nin cikarlarina karsi siyaset yapar. Resmi Tarih denilen tarih gercek tarihtir.Sizin okudugunuz tarih ise Türklere karsi yazilmis olan tarihlerden biridir.Bu nedenle Türklerin tüm dünyaca takdir gören örnek olan Bagimsizlik savasini ufak gösterme hamaratligi yaparlar.Aman sende iste Yunanlilara karsi biraz cata pat ettiler tarzinda yaklasimlar bizim malumumuzdur.Dünya üzerinde bircok millet Türklerin emperyalizme karsi vermis oldugu bagimsizlik savasindan örnek alarak bagimsizliklarini kazanmislardir sizin okudugunuz tarihte bu savas önemsiz gösterilsede bizim icin o kadar önemli degildir,gercekleri bu düzmece tarihler degistiremez. saygilarla Benim algimda bagimsizlik; ulke ve toplumunun her turlu ust yapi ve kurumlarinin devletinin, hukumetinin, parlementosunun, yargisinin, yurutmesinin ve yasamasinin iktidarinin ve duzeninin; hic bir emir altinda kalmadan esbaskan olmadan butun zorlama, baski, mudahele v.s. lere ragmen; kendi ulkesi toplumu icin ve yararina kendi kararini kendi almasidir. Yani baskalarinin esbaskani, emir eri, uydusu, kuklasi, kulu ve kolesi olmak yerine; kendi kararlarini kendi ulke ve toplumu yararina kendi almasidir. Sence TC ne zaman boyle bir bagimsizlik donemi yasamistir? ve neden bu bagimsizligini kaybetmistir. Burada onemli olan bagimsizligi elinden almak isteyenleri sikayet degil; neden bagimsizligin verildigini sorgulamaktir. Mesela biri birisini kendi cikari icin kullanmak isteyebilir ve emperyalist zihniyette budur zaten. Onemli olan kendini kullandirtmamaktir.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.