Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Twitter’da paylaştığı, Ömer Hayyam'dan alıntılanan bir mesaj nedeniyle "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçlamasıyla 1.5 yıla kadar hapis istemiyle hakkında dava açılan dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’ın yargılanmasına başlandı. Duruşma 18 Şubat 2013 tarihine ertelenirken, Say bundan sonraki duruşmalara katılmaktan muaf tutuldu.

 

 

İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi'nce görülen davanın ilk duruşmasına, sanık Fazıl Say ve müştekiler Emre Bukağılı, Turan Gümüş ve Orkun Şimşek ile tarafların avukatları katıldı.

 

Duruşmada, kimlik tespiti yapılan Fazıl Say, müzisyen olduğunu belirterek, gelirinin belirsiz olduğunu söyledi.

 

İddianamenin okunmasının ardından savunmasını yapan Fazıl Say, "Hakkımdaki suçlamaları reddediyorum. Beraatime karar verilmesini istiyorum" dedi.

 

Mahkemeye yazılı savunmasını sunan Fazıl Say, duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti.

 

İşte Fazıl Say'ın savunması...

 

Duruşmada savunmasını yazılıolarak sunan Fazıl Say, dilekçesinde 5 Nisan 2012 tarihinde, sosyal paylaşım sitesi olan Twitter'de yazdıkları hakkında kendisine yöneltilen hiçbir suçlamayı kabul etmediğini aktardı.

 

"Twitter'de yazmış olduğum hiçbir yazı, kullandığım hiçbir ifadedehakaret, aşağılama amacım yoktur" diyen Say, aksine, yazılarının iyice incelenmesi durumunda, dini değerleri istismar eden ile dini değerlerden rant sağlamaya çalışan kişilerden rahatsızlık duyduğunu ifade ettiğini bildirdi.

 

Say, sayfadaki yazılara kendi iradesi dışında hiç kastetmediği anlamlarınyüklendiğini savunarak, "Kullandığım ifadeler çarpıtılmıştır. Bu çarpıtma, benimiradem dışında, şahsım hedef gösterilerek meydana getirilmiştir. Bu durumdan sorumlu tutulmam mümkün değildir" ifadesini kullandı.

 

"Hesabım kamuya açık değildir"

 

Dilekçesinde, yaklaşık 800 yıl önce yaşayan Ömer Hayyam'a ait olduğudüşünülen ve sosyal paylaşım sitelerinde birçok kişi tarafından paylaşılan ifadelerin suç duyurusu konusu yapıldığını belirten Say, şunları belirtti:

 

"Söz konusu tüm yazılar, kendi hesabımda yer almakta ve bunlar sadece beni özel olarak takip etmek isteyip de sayfamı ziyaret eden kişiler tarafından görülebilmektedir. Başka bir deyişle hesabım kamuya açık değildir. Sadece özel olarak takip etmek isteyenler görebilmektedir. Öyleyse kapalı ortamd apaylaştıklarımdan rahatsız olan var ise yapması gereken yazdıklarımı takipe tmemekten ibarettir. Tüm bunlar dikkate alındığında, 'halkı kin veya düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu'nu işlememin söz konusu olamayacağı ortadadır. Benim yaptığım, birsanatçı ve birey olarak düşüncelerimi Twitter adlı sosyal paylaşım sitesinde beni takip edenlerle paylaşmaktan ibarettir. Hiç kimseyi şiddete çağırmadığım, kamubarışını tehlikeye düşürmediğim açıktır."

 

"Baskı ve tehditler dini değerlere zarar vermekte"

 

Say, Türkiye'yi en iyi şekilde temsil ederek ülkesine hizmet ettiğini bildirerek, "Halkıma gece gece gündüz hizmet vermeye gayret ederken, halkımı tüm dünyada en iyi şekilde temsile uğraşırken, halkımı dini değerler üzerindenaşağıladığımı iddia etmek çok yanlıştır" ifadesini kullandı.

 

Kendisini suçlayanların, özgür düşüncesini engellemeye çalıştığını vedini değerlerin baskı altına alınarak korunamayacağını kaydeden Say, kendisineyönelik "baskı ve tehditler"in dini değerlere zarar verdiğini ve kamu barışını bozduğunu söyledi.

 

Duruşma ertelendi

 

Hakim, sanık Fazıl Say'ın duruşmalardan vareste tutulmasına karar vererek, duruşmayı 18 Şubat 2013'e erteledi.

 

SAY'A DESTEK

 

Bu arada çok sayıda sanatçı, duruşma öncesinde sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti temsilcisi de Fazıl Say'a destek olmak için adliye önünde toplandı.

 

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan İstanbul 19 Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülecek duruşma öncesinde aralarında Tarık Akan, Rutkay Aziz, Bülent Kayabaş ve Selçuk Yöntem'in de bulunduğu çok sayıda sanatçı ile siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri adliye önünde Fazıl Say'a destek olmak için toplandı.

 

Adliye önündetoplanan topluluk "Fazıl Say yalnız değildir", "Özgür sanat özgür dünya", "AKP sanatçıyı rahat bırak" yazılı pankart ve dövizler taşıdı. Çok sayıda yabancı basın mensubu da davayı izlemek üzere adliye önünde yerini aldı.

 

 

 

(AA - Cnnturk.com)

Gönderi tarihi:

KISSADAN HİSSE LÜTFEN ŞU HİKAYEYİ CİDDİ BİR ŞEKİLDE OKUYUNUZ

YORUM SIZIN!!!

 

"Her kula helâl, Müslüman'a haram!.."

Vaktiyle Bursa' da bir Müslüman, eski adı "Yahudilik Yolağzı", bugünkü adı Arap ...Şükrü olan muhitte çeşme yaptırmış ve başına bir kitabe eklemiş:

 

"Her kula helâl, Müslüman'a haram!.."

 

Bursa başkent, tabii Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye...

 

Gitmişler kadıya şikâyete, adam yakalanıp yaka-paça huzûra getirilmiş. "Bu nasıl fitnedir, dîni İslâm, ahâlisi Müslüman olan koca devlette sen kalk, hayrattır, sebildir diye çeşme yap, ama suyunu Müslüman'a yasakla!.. Olacak iş midir, nedir sebebi, aklını mı yitirdin?.." diye çıkışmışlar adama. Adam:

 

- "Müsaade buyurun, sebebi vardır, lâkin ispat ister, delil şarttır..."dedikçe kadı kızmış:

 

- "Ne delili, ne ispatı?.. Sen fitne çıkardın, Müslüman ahâlinin huzurunu kaçırdın, katlin vâciptir!" demiş. Demiş ama, bir yandan da merak edermiş:

 

- "Nedir gerekçen?.." diye sormuş. Adam:

 

- "Bir tek Sultan'a derim..." diye cevap verince, ortalık yine karışmış. Söz Sultan'a gitmiş, adam yaka paça saraya götürülmüş... Padişah da sinirlenmiş ama, diğer yandan o da meraklanırmış:

 

- "De bakalım ne diyeceksen. Bu nasıl iştir ki, hem çeşmeyi yaparsın,hem de her kula helâl,Müslüman'a haram yazarsın?.." Adam, başı önünde konuşur:

 

- "Delilim vardır, lâkin ispat ister."

 

- "Ya dediğin gibi sağlam değilse delilin?.."

 

- "O zaman boynum, hükme kıldan incedir Sultânım..."

 

- "Eeee?!.."-

 

"Sultânım, herhangi bir havradan (sinagog) rasgele bir hahamı izahsız yaka-paça tutuklayın, bir hafta tutun. Bakın neler olacak..." Dediği yapılmış adamın. Bütün azınlıklar bir olmuş, başlarında Mûsevîler, "ne oluyor, bu ne zulüm?.. Bizim din adamımıza biz kefiliz, ne gerekirse söyleyin yapalım, o masumdur, gerekirse kefalet ödeyelim..." Çevre ülkelerden bile elçiler gelmiş, elçiler mektup üstüne mektup getirmiş... Bir hafta dolunca, adam:

 

- "Sultanım, artık bırakmak zamanıdır" demiş. Haham bırakılmış, azınlıklar mutlu, bu sefer Sultan'a teşekkürler, hediyeler... Az zaman geçmiş ki, adam:

 

- "Aynı işi herhangi bir kiliseden herhangi bir papaz için yaptırınız Sultanım" demiş. Aynı şekilde bir papaz derdest edilip yaka-paça alınmış Pazar ayininden ve aynı tepkiler artarak devam etmiş. Haftası dolunca da serbest bırakılmış. Mutluluk ve sevinç gösterileri daha bir fazlalaşmış, teşekkürler, şükranlar... Levantenler din adamlarına kavuşmanın mutluluğuyla daha bir sarılmışlar birbirlerine... Sultan:

 

- "Bitti mi?.." demiş adama.

 

- "Sultânım son bir iş kaldı, sonra hüküm zamanıdır izninizle" demiş.

 

- "Şimdi nedir isteğin?.."

 

- "Efendim, pâyitahtımız Bursa'nın en sevilen, en sözü dinlenilen, itimat edilen âlimini alınız minberinden..." Adamın dediğini yapmışlar, Ulucâmi imamını Cuma hutbesinin ortasında almışlar, yaka-paça götürmüşler...Ve ne olmuş bilin bakalım?.. Bir ALLAH'ın kulu çıkıp da, "ne oluyor, siz ne yapıyorsunuz?.. Hiç olmazsa vaazı bitene kadar bekleseydiniz", gibi tek bir kelâm etmemiş, imamın peşinden giden, arayan-soran olmamış... Geçmiş bir hafta, "Nerde imam" diye gelen-giden yok!.. Aptal ve cahil bir imam tayin edilmiş yerine, ne konuştuğunu kendi kulağı duymayan tam yobaz cinsinden biri... Halk hâlinden memnun, başlamış bir dedikodu, o geçen hafta derdest edilen koca âlim için:

 

- "Biz de onu adam bilmiş, hoca bellemiştik..."

 

- "Kim bilir ne halt etti de tevkif edildi!.."

 

- "Vah vaah!.. Acırım arkasında kıldığım namazlara..."

 

- "Sorma, sorma..."

 

Padişah, kadı ve adam izliyorlarmış olup-bitenleri. Sonunda Padişah çeşmeyi yaptırana sormuş:

 

- "Eee, ne olacak şimdi?.. Adam:

 

- "Bırakma zamanıdır. Bir de özür dileyip helâllik almak lâzımdır hocadan." "Haklısın" demiş padişah, denilenin yapılması için emir buyurmuş ve adama dönmüş. Adam başı önünde konuşmuş:

 

- "Ey büyük Sultânım, siz irade buyurunuz lütfen, böyle Müslümanlara su helâl edilir mi?.."

 

Sultan acı acı tebessüm etmiş:

 

- "Hava bile haram, hava bile!.." demiş...

 

iŞTE BU DURUMDA ALINMASI GEREKELERE İTHAF ETTİĞİM KISA BİR HİKAYE!!

 

Kaynak: izafet

 

 

saygilarla

  • 3 hafta sonra...
Gönderi tarihi:
  • Yazar

FAZIL SAY AKP'YE MEYDAN OKUDU!

Fazıl Say, CNN Türk'te Enver Aysever'in Aykırı Sorular programına konuk oldu.

 

 

Say, kendisine açılan davaya ilişkin, "AKP'den

korkmuyorum. Hükümet, bana suç duyurusu yapanların arkasında... Beni hapse atarak dindar yapmaya çalışıyorlar" dedi.

 

 

Say'ın programdaki konuşmalarından satırbaşları şöyle:

 

- Mezopotamya Senfonisi'ni bestelemek benim için bir görevdi. Bu beste bir Ortadoğu ağıtıdır.

 

- Niye Aleviler üvey evlat muamelesi görüyor? Neden ateistler, deistler gerçekten insan muamelesi görmüyor?

 

Sadece muhalif olması yüzünden...

 

- Soner Yalçın benimle konserlerime geldi, gerçek bir aydındır. Hiçbir suçu, gerçek bir suçu olduğuna inanmıyorum. İki yıldır tutuklu yargılanıyor, bu bir haksızlıktır. Bunu dünyaya bağırmak lazım. Burada bir haksızlık var. Soner Yalçın ‘şu şu suçu işlemiş’ deseler, bunu kabul edersin, öyle bir şey de yok. Sadece muhalif olması yüzünden... Türkiye'nin yüzde 50'si AKP'ye oy vermedi.

 

Korkmuyorum...

 

- AKP'den korkmuyorum. Korkmak olarak açıklamayım da büyük bir problem olarak görüyorum bu baskıyı... Bir insanın Allah'a inanmamasını bile hükümet mi tayin edecek ya? Bütün dünya gülüyor Türkiye'ye... Hükümet, bana suç duyurusu yapanların arkasında... Beni hapse atarak dindar yapmaya çalışıyorlar...

 

'Banane bu ülkeden' deyip gitmek istiyorsun...

 

- Bütün dünya benim suçsuz olduğumu biliyor. Ben dünya sanatçısıyım, inanmıyorlarsa inanmasınlar... Her gün konserlerim, projelerim var. ‘Banane bu ülkeden’ deyip gitmek istiyorsun, bu bir insani tepkidir. Sabahları Twitter'ı açınca 400 tane hakaret görmek moralimi bozuyor.

 

- Arabesk denen ********* şeyi sevmek bence vatan hainliğidir, bunu bir müzisyen olarak söylüyorum.

 

- Benim mesajlarım politik değil sosyalidir. İnsanlar Atatürk'ü değil kendi hayat biçimlerini savunmalı.

 

Onlar, Türkiye'nin iktidarı olabilirler...

 

- Ben hiç konuşmadım, bütün röportajları reddettim. Bence, onlar Türkiye'nin belli bir kısmı hatta iktidarı da olabilir. Ben de 350 milyonluk kültürler arası büyükelçisiyim. Benim anlamadığım tipler, Egemen Bağış gibi, hala aleyhte bir şey atmak isteyenler, beni etiketlemek isteyen bir anlayış var.

 

Ulusalpost

Gönderi tarihi:

Aslinda Fazil Say,o sözlerinin alinti oldugunu ifade etmisti ancak Türkiye'nin yeni sahipleri ve onlarin savcilari böyle bir firsati kaciramazdilar.Sonucta Allaha inanmayan birisini hem de Türk olarak birisini buldular.Onu parcalamalari gerekiyor.Onun dünya capinda bir sanatci olmasi Türkiye'nin yeni sahiplerinin savcilarini pek ilgilendirmiyor.Hatirlayin;Taliban,Afganistan'da ki tarihi BUDHA'yi havaya ucurmustu.Bunu yaparken o Budha'nin tarihi olup olmamasi Taliban'i pek irgalamamisti.Budha puttu putun yikilmasi gerekiyordu.Onlarda bu hakki kendilerinde görerek havaya ucurdular.Fazil Say sanatcidir ama Islamistlerin degil Laik TÜRKIYE CUMHURIYETI'nin bir sanatcisidir dolayisiyla onu yargilama hakki dogmustur Türkiye'nin yeni sahiplerinin savcilarina ve de mahkemelerine.Olay dini degerlere hakaret olayi degildir,bu olay Laik ve yobaz kavgasinin güclü lehine yargilanmasidir.2007 yilindan bu yana gecen sürede bu savcilarin veya özel mahkemelerde yargilanan veya tutuklu olan bir Islamist,bir AKP'li oldu mu?

 

saygilarla

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.