Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

SADECE ANLAYANLARA...


Misafir Zıplayan Dana

Önerilen İletiler

Misafir Zıplayan Dana

Artık karektersiz bir insan olduğumu biliyorum.

Bir insanın nasıl ve ne gibi nedenlerle "karektersiz" olduğunu biliyorum.

Kendini insan zanneden,adam olmadığı için insanlığa vekalet eden birinin nasıl olur da "karektersiz" olacağını artık biliyorum.

Bir insana laf anlatmanın ne kadar zor olduğunu da artık biliyorum.

Ne çok öğrenmişim bugün,kendim hakkında,duruşum hakkında ve insanlık hakkında...

 

 

AŞAĞIDAKİ YAZI BİR ALINTIDIR:

bu arada bu satırları okuduğunu bildiğim kızsal takıntılarımın sebebi ama nedense hala samimi olduğumu düşünmeyen dişi şahs-ı muhtereme özel notumdur ki:

ne yapmaya çalıştığımı halen anlayamıyorsan, kafanı klozete sokup adımı tekrarla. senin için verebileceğim en içten tavsiyedir....

 

ayıp mı oldu ne?

yok canım ne ayıbı???

 

Yazının yazılış nedeni bilinmemektedir,ama şahsım ve birkaç kişi kime yazıldığını bilmektedir.Bir insanın neye dayanarak böyle bir yorum yapabildiğini bilmiyorum?

Hayatımda bu kadar utanarak,bu kadar kendini zayıf hissederek bir şeyi okumadım ve görmedim de.Acaba böyle bir ayıba özne olmak için ne yaptım?

Beni sevdiğini söyleyen bir kişinin,beni bu kadar utandıracak şekilde laflar etmesi ne demektir?Ki o kişi daha "sevgi"nin ve sevmenin ne anlama geldiğini bile bilmezken...Kendisine daha önce kaç defa,bana yada adı geçen "kızsal takıntılarının sebebi" olan kişiye bir daha laf söyleme ya da ima da bulunursa neler olabileceğini söylemiştim.Sonuç değişmedi,demek hakikaten "karektersizmişim",aksi olsa bunu yapmazdı diye düşünüyorum.Hayatının hiçbir döneminde beni dinlemeyen birinin bu konuda da beni dinlememesi beni şaşırtmadı,sadece kendimin ne olduğunu anladım:KARAKTERSİZMİŞİM.

 

"Kızsal takıntıların sebebi" olan kişiden de kabul etmeyeceğini bile bile ÖZÜR DİLERİM.Karaktersiz birinin özürü O'nun için ne anlam taşır bilmiyorum ama ben yine de söylemek isterim:Hayatımda hiç kimseden dilemediğim kadar senden ÖZÜR DİLERİM.Hayatımda bu kadar utanarak kimseden özür dilemedim.Bana ne dersen de,hakkettim bu lafları.Bir yazının yazılmasını dahi engelliyemiyorsam,suratıma tükürülmeyi bile hakkediyorum demektir.Eğer,uyarılarım bir karakter sahibi tarafından yapılmış olsaydı bu yazılar yazılmazdı,demekki sorun bendeymiş...Suratıma dahi tükürsen kılım kıpırdamayacaktır.

 

Gelelim yazıların sahibi şahsı muhterme...

Soru şu idi değil mi?

"KÜSTÜK MÜ?"...

Eğer karakter sahibi biri olsaydım,9 Ekim'de herşey biterdi...ama değilmişim,ben sevgi-aşk ikileminde kalıpta peşinde olduğumu zannediyordum,meğer karaktersizliğimdenmiş bunlar.Sayende bunu da öğrendim,insan her zaman bir şeyler öğrenmiyor.

Tüm bunlardan şunu da öğrendim,demek Antalya dar gelmeye başladı.Birilerinin gelip hem Antalya'yı hem de eli değmişken Manisa'yı dağıtması gerekiyor.Bunu bir davet olarak algılıyorum ve en kısa sürede bu davete uyup,gerekli hamlelerde bulunacağım.Ne de olsa karaktersiz biriyim bunu da yaparım.Ne kaybederim?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Zıplayan Dana

Çok güzel bir hikayedir,TRUVA'nın hikayesi...

Ama pek kimse bilmez,çoğu insan filmde verilenleri bilir sadece ama aslında durum çok farklıdır.Nedir peki asıl hikaye?

Kısaca şöyledir:Truva Kralı'nın karısı,ki kendisine Kraliçe denmektedir,hamile kalır,çocuğun falına bakan kahinler bu çocuğun TRUVA'nın sonunu getireceğini söylerler ve doğar doğmaz öldürülmeli derler.Kral bunu kabul etmek zorunda kalır ve doğar doğmaz çocuğu cellatlarla verir,cellatlar çocuğun güzelliğinden,sevimliliğinden çok etkilenirler ve kıyamazlar.Dağ eteklerine bırakırlar,açlıktan yada yabani hayvanların onu öldürmesini beklerler.Ama,çobanlar çocuğu bulur ve büyütürler.Gel zaman git zaman çocuk büyür.

Yine TANRILAR eğlenmek için bir yarışma düzenlerler:GÜZELLİK YARIŞMASI...

Bu yarışmada da hakemlik yapması için bir ÇOBAN'a görev veririler ve Çoban da AFRODİT'i seçer,bilin bakalım çoban kimdir:PARİS,TRUVA Kralının oğlu yani...

PARİS'e de hediye olarak da ölümlülerin en güzeli hediye olarak verilir:HELENA...İkisininde bu hediyelikten haberi yoktur,TANRILAR herşeyi planlanlar ve sonuçta PARİS ve HELENA birbirlerini tanırlar ve olaylar başlar.TRUVA'nın hikayesi budur aslında ve filmde bununla ilgili hiçbir şey yoktur.

İşte ben de hep bana bir hediye verildiğini düşündüm,halbuki hepsi sadece bir oyunmuş ve benim oyunumda Tanılara değil insancıklar rol aldı.

 

Beni tanıyanlar nedense çok tuhaf kitaplar okuduğumu söylerler,kime kitap tavsiye etsem o kitap okunmaz.Benim de ilk tavsiyem E.CANETTİ'nin KÖRLEŞME kitabıdır.Sadece bir arkadaşım bu tavsiyeye uyup okudu,diğerleri 20-30 sayfa okuduktan sonra kitabı bir daha açmadılar.Hatta kitabı 1-2 ay arayıp,binbir zorlukla bulup okumayanlar bile çıktı.Bir de üstüne,"sen ölünce okurum,rahmetli çok severdi" diye dalga geçenler bile oldu.

Bu kitabın kahramanı KLEİN (almanca "çıra" anlamına gelir,ve son sahne neden çıra olduğunu anlatır),bu PARİS'in hikayesine de değinir,şu farkla ki,HELENA,PARİS öldürüldükten sonra başka biriyle evlenir,erkek mi yok güzeller güzeli HELENA'ya.Şöyle konuşur HELANA yeni kocasıyla CANETTİ'nin ağzından:

"O zamanlar Paris'i daha akıllı ve güzel bulurdum,bugün ise senin de onun kadar güzel olduğunu biliyorum-Helena'nın sözlerinin ardında gizli olan budur.Ama Paris'in artık öldüğünü kim düşünür?Bir kadın için güzel erkek,canlı olan erkektir.Ancak o anda sahip olduğundan hoşlanır.Helene,kişilik zayıflığından yararlanarak kocasını yüzüne güler."

 

CANETTİ,daha da ileri gider daha sonra ve şöyle der:"Her kadın,lükse duydğu aşk uğruna yaşar ve ölür",ve bu uğurda ölenleri hepimiz azçok biliriz.

Ben de artık ölmem gerektiğine inanıyorum,ama bu MANEVİ anlamda bir ölüm.Aşık EMRAH ya da Erzurumlu EMRAH olarak bilinen bir DERVİŞ,bu konu üzerine çok güzel bir laf etmiş,bu lafı imzama da aldım,hep görünsün diye:

 

Dediler ki sefil Emrah ölüyor

Kimi kazma kürek bel aldı gitti

 

Her insan aynı cümleden farklı anlamlar çıkarabilir.Ben yukarıdaki laftan şu anlamı çıkarıyorum,bunun anlamı şudur:beni seven de,öldüren de,gömen de sevdiklerimdir.Hakikaten öyle...daha önce aşk-sevgi-güzellik ile ilgili onlarca laf etmişimdir,ama şimdi biliyorum ki hepsi sadece lafmış.Sevgili EMİLY'nin dediği gibi tek önemli şey:GÜVEN'dir...

GÜVEN olmayınca gerisi sadece laf salatası oluyor.

 

Hatta bu konu ile ilgili de çok güzel bir fıkra vardır.Tam yazamıyorum ama internet jargonunda "***" nin anlamını birçoğumuz biliyoruz.Vakti zamanın birinde,uzak bir köyde bir alışkanlık almış başını yürümüş.Köyde yaşayan herkes habire küfür ediyormuş,en küçüğünden en büyüğüne,imamında muhtarına kadar her cümlenin sonuna "***" diyerek...Gel "***" ,git "***."....Biri ölmüş,ve haliyle meftayı yatırmışlar musalla taşına,imam etmiş duasını ve ahaliye dönmüş:

-Ey ahali! Nasıl bilirdiniz "***."?

-iyi bilirdik "***."

-Hakkınızı helal ediyormusunuz "***."?

-Ediyoruz "***"

-O zaman gömün "***"...

 

İşte beni de,yani HAKANBARANYILDIRIM'I,aynen böyle gömün "***."....

Ben kendimi öldürdüm,size düşen sadece gömmektir...

Kazma kürek almaya gidenler geç kaldılar,bu da biline....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...
Misafir Zıplayan Dana

yazıların sahibi şahsı muhterme...

KAŞINDIN..!

Hem de acayip kaşındın...

 

Sana güzelce anlattım anlamadın...

Küfürler ve hakaretler saydım anlamadın...

Tehdit ettim anlamadın...

En son da "rahatlık sana batmasın dikkat et" dedim,ama BATIYOR demek ki?

 

Bir de istersen bildiğin bir dilden anlatayım:

Sehe es erniedrigungon und beschimhingenals ob nicht geung ware.Manchmal ich als sadist freude vom schlagenhat sollte ich mit allen se umgehen baw schlagen?

Site und issonist dein manliche stolz ****************

 

demek Antalya dar gelmeye başladı.Birilerinin gelip hem Antalya'yı hem de eli değmişken Manisa'yı dağıtması gerekiyor.

Bundan sonra sana bilinen en eski yöntemle anlatacağım,hafta sonu kendini ÖZGÜR bırakma,bırakma ki herkes ***********...Bil bakalım bu hafta sonu misafir olarak kim gelecek?

İpucu vereyim çok "********" biridir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Zıplayan Dana

Yazdığın yazıları silmen benim için bir şey ifade etmiyor...Beni sil dedim,yok bil dedim ve arama-yazma,ima bile etme dedim.

 

Ama olmadı...Kafan başma şeylere çalıştığı için bu lafları sallamadın.

Ayrıca Mustang bilmem neye selam eder ve onu da Pazar günü,olmadı Pazartesi günü Antalya'da yapacağımız toplantıya beklerim.Üçlü-dörtlü hatta onlu-onbeşli toplantılara iştirak etmek isteyen Nazanzedeleri beklerim.

Söz hakkı bana aittir,benden sonra isteyen istediği kadar laf edebilir...

Herkesi beklerim canlarım...

Özellikle de mustang'i....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 6 ay sonra...
  • 1 ay sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.