Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Ister nazar, ister sihir olaylarinda olsun birilerinin, digerlerine bir takim esrarengiz güçlerle etki edebilecegi veya tesir yapabilecegi inanci yatmaktadir.Simdi bu inancin Kuran ile ne kadar örtüstügüne bir göz atalim.

 

Ilk önce sihir (türkçede büyü) ile baslayalim.

 

Araf suresinde bu isin mahiyeti bütün çiplakligiyla ortaya konulmustur.

 

(Musa) Siz atin dedi. (sihirbazlarda) atinca halkin gözlerini büyülediler ve onlara korku salarak büyük bir sihir yapmis oldular 7/116

 

Bizde Musaya; asani birak diye vahyettik.Birde baktilarki asa onlarin iftiralarini yutuyor.7/117

 

 

7/117 de ''y(E,FiK)un ibaresini bile isteye iftira olarak çevirdim.Her ne kadar meallerede uyduruk olarak geçsede mana olarak aynidir.Çünkü

ayni kelime Hz aise annemize zine iftirasi ile ilgili ayettede geçmektedir.

 

''Innellezine cau bil (IFK)i usbetun minkum''

iftira ile gelenler içinizden bir zümredir 24/11

 

 

 

Hepimiz gayet iyi biliyoruzki iftira; ASLI, HAKIKATI,GERÇEGI olmayan yalan bir haberdir.Sihirde aynen böyle oldugu için, Allahu teala sihirbazlarin yaptiklarini IFTIRA,UYDURUK olarak tanimlamistir.

 

Her insanin yaratilisndan gelen özelliklerinden biride korkmaktir.Peygamber olsa dahi .Yüce Allah bu gerçegi söyle beyan etmektedir

 

''(Musa) Siz atin dedi.Birde ne görsün, onlarin ipleri ve degnekleri sihirleri yüzünden kendisine gerçekten yürüyormus gibi geldi'''Bunun için Musa içinde bir KORKU hissetti''

''KORKMA; muhakkak ki sen üstünsün dedik'' 20/66,67,68

 

 

 

Bir korku filmi izlediginizi düsünün.Ister istemez etkilenirsiniz.Fakat bu etki bizzat filmin kendinde olan bir güçten degil,kendinizden kaynaklanmaktadir.Insan beyni algiladigi vizyonların, sahtesini, hakikisini ayırt etmeksizin degerlendirmek ve bunun sonucuna göre vücuda komuta vermek zorunda yaratilmistir.Hatta bazen öyle olurki tüylerimiz bile diken diken olur. Iste bu durum beynin komutasinda harekete geçen sinir sisteminin killarin etrafindaki kaslari gerginlestirmesinden meydana gelmektedir.Hatta böyle bir vizyon olmadan bile insan beyni, vücutta büyük tahribatlar yapabilecek niteliktedir.Uzun bir müddet aşırı derecede üzülen ve düsünen bir insan düsünün.Bunun sonucunda beynin komutasıyla vücuttaki kimyevi denge bozulur ve vücudun savunma sistemi devre disi kalir. Savunma sisteminin devre disi kaldigi bir vücudun ise hastaliklara maruz kalmamasi olanak disidir.Böyle kisilerin bir takım hastalıklara yakalandiklari ve hatta bazilarinin saçlarinin beyazladigini hayatimizda çogu kez müsahede etmekteyiz. Bu şekilde hastalanmış kişilere ise dışarıdan herhangi bir müdahele ise söz konusu degildir

 

Böyle bir film izlenmeye devam edildigi halde,etkilenmemeye çalismak yerine ekrani kapatmak en iyi yöntemdir.

Eger bizler, insanlarin sihir adi altinda sergiledikleri safsatalara Yüce Allahin zikrine uyrak, IMAN EKRANINI kapatirsak, dünyanin sihirbazlari da bir araya gelse, kılımızı dahi kıpırdatamayacaklarını bilmiş oluruz.

 

Kurana inanmayan insanlar bile, (amerikali avrupalılar) yapilan bu gösterilerin aslı olmadığını bildikleri ve bu tür gösterileri sadece bir eglence/show olarak olarak seyrettikleri halde,müslümanim diyenlerin, yapilan bazi sihir olaylarinin aslı olduguna inanmalari gerçekten çok üzüntü vericidir.Maalesefki alim geçinenenlerde Kuranın bu açik beyanına ragmen,sihrin aslı olduguna inanmışlar ve bunun mantiki bir sonucu olarakta,

 

''BÜYÜ YAPMAK HARAMDIR FAKAT YAPILAN BÜYÜYÜ BOZDURMAK CAIZDIR'' fetvasini uydurmuslardir.

 

Peki aslı olmayan bir şeyi bozdurmak nasıl oluyor bu da ayrı bir soru.İşte burda insanları sömürmek isteyen sahtekarların foyası meydana çıkıyor. Bu sahtekarlardan genelde şu cümleleri duyarsınız.

 

Aman efendim bunun ticaretini yapıyorlar, dikkatli olmak lazım bu yüzden bu işin ehline gitmek gerek.

 

Oysaki kurana göre bu işin ehli mehli yoktur bunların tamamı da sahtekar şarlatanlardır.

 

Büyünün aslı olduğuna inananlar şu ayeti delil olarak ilerri sürmektedirler. Bu ayet kuranın bütünlğünden koparılarak anlaşılmaya çalışılınca ister istemez böyle bir sonuca varmak mümkün gözükmektedir. ancak ne varki ayette zannettikleri gibi büyünün aslı olduğuna dir herhangi bir işaret yoktur. gelelim ilgili ayetin izahına,

 

Bakara 102) ( tuttular birde) Süleyman'ın ikitidarı konusunda onlar, şeytanların (uydurup) okudukları şeylere tabi oldular . Halbuki Süleyman inkarcı değildi. Ancak ; insanlara sihiri öğreten şeytanlar küfre sapmıştı. Babil'de Hârût ve Mârût adlı iki iktidar sahibi, kendilerine indirilmeyenleri öğretiyorlardı. "Biz büyücüleriz, sakın bunu inkar etmeyin!" demedikçe hiç kimseye bir şey öğretmiyorlardı. İnsanlar onlardan karı kocanın arasını açacakları şeyi öğreniyorlardı. Ne var ki, onlar bununla Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezler. Onlar kendilerine zarar vereni, yarar vermeyeni öğreniyorlardı. Yemin olsun ki, onu satın alanın âhirette hiçbir nasibi olmayacağını açıkça bilmişlerdir. Öz benliklerini sattıkları şey ne kötüdür! Bir bilebilselerdi!

 

 

...

Muhakikler (arastirmacilar) Harut ve Marut’un Babil’de -ki burasi Irak’ta Firat nehri üzerinde bulunan bir sehirdir.- dis görünüsleriyle salah ve takva sahibi olarak taninan ve halka sihir ögreten iki insan olduklari görüsündedirler. Insanlarin saf inançlari bu iki kisi hakkinda öyle bir noktaya ulasmisti ki, onlarin semadan inmis iki melek olduklarini ve sihri Allah’tan gelen vahiy ile insanlara ögrettiklerini saniyorlardi. Bu iki adamin sahtekarliklari öyle bir dereceye varmisti ki insanlarin kendileri hakkindaki saf inançlarini sürdürmelerini saglamak için kendilerinden sihir ögrenmek isteyen herkese, “Biz bir fitneyiz. Sakin inkar etme”; yani “Kuskusuz biz imtihan vesilesiyiz; seni deniyor, imtihan ediyoruz ki bununla (sihir ögrenmekle) sükür mü, küfür mü ediyorsun, ortaya çiksin. Biz sana küfre düsmemeni tavsiye ederiz.” diyorlardi. Bunu; halk, bilgilerininilahi, sanatlarinin ise ruhani oldugunu ve aslinda iyilik etmekten baska bir maksatlari bulunmadigini zannetsinler diye söylüyorlardi. Tipki günümüzde de bir takim deccallerin yaptigi gibi. Bunlar da zanlarinca sevgi ve nefret için kendilerine muska yazmayi ögrettikleri kimselere; “Sana evli bir kadini, kocasindan baska bir erkege yöneltmek için yazmamani tavsiye ederiz.” Seklinde evham ve uydurmadan baska bir gerçegi olmayan seyler söylerler.

 

Yahudilerin bu hususta bir çok hurafeleri vardi. Öyle ki Harut ve Marut’a, sihir ilminin Allah’tan indigine ve onlarin insanlara sihir ögretmek için gelen iki melek olduklarina inaniyorlardi. Iste bunun üzerine Kur’an ayetleri sihrin semadan indigi seklindeki iddialari hakkinda onlari yalanlamak ve hem sihri hem de onu ögrenen ya da ögreten kimseleri zemmetmek için geldi.

 

 

“Onlar bu ikisinden koca ile karsinin arasini açacak seyler ögreniyorlardi.” Sözü sembolik bir anlatimdir ve böylelikle yapilan is en çirkin sekliyle ortaya konmus olmaktadir. Yani yaptiklari bu is öyle bir raddeye gelmisti ki, artik kari-koca gibi toplumun en güçlü birimi olan aileyi onunla parçalama imkanini elde etmeyi, çesitli hileleri ve bozgunculugun yollarini ögreniyorlardi.

 

Özet olarak bu ayetin manasi basindan sonuna kadar su sekilde anlasilmaktadir:

 

Yahudiler Kur’an’i yalanladilar ve ondan yüz çevirdiler. Kur’an’a karsilik Hz. Süleyman ve mülkü hakkinda, onlarin çarpik zihniyetli alimlerinden isittikleri hurafeler ve efsaneleri(1) yaymaya çalistilar. Hz. Süleyman (as)’in küfre girdigini iddia ettiler. Oysa Hz. Süleyman (as) küfre girmemisti. Fakat onlarin tabi olduklari seytanlari (önderleri) küfre girdiler ve insanlara sihri ögretmeye ve sihrin Harut ve Marut’a indigini iddia etmeye basladilar. O ikisini melek olarak isimlendirmislerdi. Onlara hiç bir sey indirilmedigi halde, insanlara kendilerinin salihlerden olduklari zannini yerlestirdiler. Halkin, onlari iyilik etmekten baska maksatlari olmayan ve kendilerini küfürden korumaya çalisan kimseler olduklarini sanmalari için ugrastilar. O ikisinden ögrendikleri hile ve desiseler, kendilerinin insanlar arasina tefrika sokabileceklerine halki inandiracak derecedeydi.

 

 

 

CINLER INSANLARA MUSALLAT OLABILIRLERMI

 

''(iblis) Beni azginliga mahkum ettigin için bende andolsunki,dogru yolun üzerinde duracagim dedi''

''Sonra andolsunki onlarin önlerinden arkalarindan,saglarindan ve sollarin

dan gelecegim.Onlarin çogunu sükreder bulamayacaksin'' (7/16,17)

 

Bu ayetleri seytanin cinlerin insanlara musallat olma seklinde anlamak dogru degildir.Onlarin yapabildikleri Nas 5te beyan edildigi gibi sadece vesvese vermek seklindedir ki bu gerçegi Allahu Teala söyle beyan etmekte

dir.

 

''sesinle onlardan gücünün yettigini yerinden oynat.Süvarilerinle piyadelerinle üzerlerine yaygarayi bas. Mallarina ve evlatlarina ortak ol.

 

Onlara (bos)vaadlerde bulun.Fakat seytan onlara batildan baska bir sey vad etmez.''

''Muhakkak ki benim kullarim üzerinde hiç bir gücün(SULTAN) yoktur. Vekil olarak Rabbin yeter.'' (17/ 64,65)

 

 

Son ayetin metnindeki SULTA kelimesi çok dikkat çekicidir.Sulta bir seyi baskalarina, ister istemez zorla yaptirim gücüne yetkisine sahip olamaya denir.Diger ayetlerde de Allahu Teala söyle buyurmaktadir

 

''Andolsunki iblisin onlar hakkindaki zanni dogru çikti.Müminlerden bir firka hariç ona tabi oldular''

''Halbuki iblisin onlar üzerinde hiç bir gücün (SULTA) yoktur. lakin biz ahirete iman edenle onda süphe edeni ayird etmek için (ona müsade verdik)

Rabbin her seyi gözetleyendir(Sebe 20,21)

 

 

Burada söyle bir soru sorulabilir.Peki cin çarpmasi inanci nerden kaynaklanmaktadir?

 

275) Faiz yiyenler ancak döğüş sporu şeytanlarının dövüpte nakavt ettiği kimselerin kalktığı gibi kalkarlar . Bu, onların, "Zaten alışveriş de faiz gibidir" demelerindendir. Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kıldı. Kime Rabb'inden bir öğüt gelir de ribadan geri durursa, geçmişi kendisinedir, onun işi Allah'a aittir. Kim faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, onlar orada bozulmadan kalacaklardır.

 

Unutulmamalıdır ki kuranın şeytan tanımı ile geleneğin şeytan algısı tamamen faklıdır.Kurana göre şeytan; özel bir mahluk türü değil,insanlardan ve cinlerden şer ve kötülük yapanlara verilen bir sıfattır.

 

Enam 112- Biz böylece, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar birbirini aldatmak için süslü sözlerle vesvese verirler.Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. Artık onları iftiraları ile başbaşa bırak.

 

Bu ayette görüldüğü gibi hem insanlara hemde cinlere şeytan sıfatı verimiştir.Cinlerin yapabileceği kötülük ise ancak vesvese vermekten ibarettir.insanların bedenine girip onlatı etksi altına alması gibi şeyler tamamen uydurma olup,pagan dinlerin hurafesinden başka bir şey değildir

 

Buraya kadar gördükki ne sihirbazlarin nede seytanlarin,insanlara esrarengiz güçlerle musallat olma yetkisi yoktur.

 

HASED NAZAR

113-Felak: 4: Ve dügümlere nefes eden büyücülerin serrinden (Ve min serrin neffasati fil ugad)

Bu ayette bir 'ugad'tan (dügüm) ve bir 'neffasat'tan (nefes edenlerden) söz edilmekte.

 

Dügüm bir BAGdir. Bu her çesit BAG olabilir. Evlilik bagi, aile bagi, faaliyet yapanlarin baglari, toplumsal bag vs.

Bu baglari koparmak için çalisan neffasat'ler vardir. Yani bu baglari koparmak için bütün gücü ile nefes harcayan insanlar vardir. Misal olarak kari-koca arasini ayirmak için çalisan dedikoducu kadinlar maalesef toplumumuzda çoktur ve bunlar nefes harcayarak yani dedikodu yaparak evlilik baglarini kolayca koparabilmeyi basarmaktadirlar. Ama bunlarin basarisi nefesin olagan üstünlügünden kaynaklanmamaktadir. Kari-Koca bu dedikodulara kendilerini verdiklerinden, kendilerini kaptirdiklarindan o güzel baglari koparabilmektedirler. Kendilerine güvenen bir kari-koca için dedikodularin hiç bir etkisi yoktur, olamaz da zaten.Bu etkileme diger baglar için de aynen geçerlidir.

 

Büyü ve nefes harcama iman eden (Allah' güvenen) kisiler için hiçbir etkisi yoktur. Çünkü müslümanlar bunlarin etkisinin hiçbir sekilde gerçek degil, baglari koparmak için harcanan nefesler olduguna inanirlar.

 

3.Nazar: Arapça bir kelimedir ve gözle bakmak anlamindadir.

 

Insanlar baska insanlari sert bir bakis ile etkileyebilirler. Ama bu etki gözün olaganüstü bir etkileyici sinyal saçtigindan degil, karsi tarafin o bakistan çikardiklari sonuçlardan kaynaklanmaktadir. Misal olarak bir baba kendi çocuguna sert baktiginda onu bakisi ile etkiler. Çocuk neden babam bana sert bakti? Acaba bana kizdi mi? Beni dövecek mi? gibi hislere kapilir. Bunlarin hepsi gözün/bakisin (nazarin) dogal etkisidir. Bunlar sadece karsi tarafin algilayisi nisbetinde diger tarafi etkiler. Asil olarak gözden kaynaklanan etkiler degildir.

Iman edenler yaptiklarindan ve yapacaklarndan emin olduklari için karsi tarafin göz ve bakis (nazar) ile birakmak istedikleri etkiler bosa gider. Bu bakislar iman edenleri etkileyemez, çünkü bunlarin asli yoktur. Kim bizleri nazari ile devirecekmis? Gelsinler ve isterlerse milyonlarca insanlar olsunlar ve bizleri nazarlari ile etkilemeye çalissinlar. Ben karsi durmaya hazirim ve tüm iman edenler buna hazirdir.

Bu açidan nazar denen bu olay bizler için geçersizdir. Tabiki etkilenmeye müsait olanlari etkileyebilir. Ama bu nazarin etkisinden dolayi degil, karsi tarafin etkiye müsait olmasindan kaynaklanmaktadir.

 

Düsünün ki sizinle ayni devlet dairesinde beraber çalisiyoruz.Siz benden daha kidemlisiniz ve maasiniz benden dolgun.Eger ben sizdeki bu nimete hased ederde bu seytani duygularima Allah korkusuyla gem vuramazsam, sizin hakkinizda öyle senaryolar hazirlarim,öyle propagandalar yaparimki,sonuçta sizi isten bile attirmayi basarabilirim.Nitekim böyle olaylar hayatimizda sikça meydana gelen seylerdir.Iste benim sizin hakkinizda böyle davranmam sizin için büyük bir serdir.Yoksa halkin geleneginde yer alan ve HASED EDEN KISILERIN GÖZLERINDEN FISKIRANESRARENGIZ ISINLAR seklindeki nazar inancinin Islamda yeri yoktur.

 

Insanlar Allahin zikrine (Kurana) kulaklarini ve gözlerini kapadiklari için böylesine safsatalara inanmakta ve sonuç olarak kendi kendilerini büyülemekte, kendi kendilerini çarpmakta,kendi kendilerine nazar degdirmektedirler

_________________

Gönderi tarihi:

kardeşim galiba fazla arşatırmadan konuşuyosun bilim bile gözün insan üzerindeki etkiyi kabul etmiştir

 

bak kardeşim bir sahabi çok şık bir şekilde mescide gelir diğer sahabelerde onun güzelliğini ifade edecek sözler söylerler ve o sahabe efendimiz(sas) ayakları dibine yığılaır efendimiz(sas) de "siz hiç maşallah demeyi bilmezmisiniz "der

 

ayrıca imamlar hutbede oturup kalkarlar bunun ifade sini biliyomusun efendimize büyü yapmışlar ve efendimiz(sas) bi an kendini kaybedip oturur.

 

Peygamberimize büyü yapılmasının sebebi, Yahudilerin, Onun peygamberliğini hazmedememesidir. Çünkü, Kabe’nin bakımı, hacıların yedirilip içirilmesi, uzun zamandan beri Peygamberimiz (s.a.v)’in soyu olan Kureyş kabilesine aitti. Bütün bunların yanında bir de kalkıp “Nübüvvet (peygamberlik kurumu) da bize geçti derlerse, işte buna dayanamayız” diyerek, kötü niyetlerini açığa vurmuşlardı. Ancak birden çoğalan müslümanlar ve Efendimizin gördüğü ilgi, Yahudileri tahrik etmiş ve çirkin yollara başvurmuşlardı ki, Ona büyü yapılarak öldürülmeye teşebbüs edilmesi de bunlardan biridir. Bu konudaki rivayetleri aşağıya topladık.

 

Peygamberimize büyü yapılması ile ilgili rivayetlerden biri, Onun bütün hallerine vakıf olan sevgili eşi ve müminlerin annesi Hz. Aişe (r.a)’den gelen rivayet şöyledir:

 

“Benî Züreyk Yahudîlerinden Lebid b. el-A’sam tarafından Hz. Peygamber (s.a.v)’e sihir yapıldı. Öyle ki, Rasulullah (s.a.v) yapmadığı bir şeyi yaptım vehmine düşüyordu. Bir gün benim yanımda iken Allah'a dua etti, sonra tekrar dua etti. Ve dedi ki: “Ey Aişe, hissettin mi, sorduğum husustâ Allah bânâ fetvâ verdi?” “Hangi hususta Ey Allah'ın Resülü?” dedim. “İki kişi bana gelip, biri başucumda, diğeri de ayak tarafımda oturdu. Biri diğerine: “Bu zâtın rahâtsızlığı nedir?” dedi. Öbürü: “Büyüdür!” dedi. Önceki tekrar sordu: “Kim büyüledi?” Diğeri:

 

“Lebîd İbnu'l-Asâm adındaki Benî Züreykli bir Yahudî” diye cevap verdi. Öbürü:

 

“Büyüyü neye yaptı?” dedi. Arkadâşı: “Bir târâkla saç döküntüsüne ve bir de erkek hurmâ tomurcuğunun içine!” cevabını verdi. Diğeri:

 

“Pekalâ, şimdi nerede?” diye sordu. Arkâdaşı: “Zervân kuyusunda!” cevâbını verdi.”

 

Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v) Ashâbından bir grupla birlikte (r.a) kuyuya gitti, ona baktı, kuyunun üzerinde bir hurma vardı. Sonra benim yanıma dönüp:

 

“Ey Aişe! Allah'a yemin olsun, kuyunun suyu sanki kına ıslatılmış gibi (bulanık) ve (o kuyu iIe sulanan) hurmâ ağaçlarının başları da sanki şeytanların başları gibiydi!” dedi. Ben:

 

“Ey Allah'ın Resülü! Onu (kuyudan) çıkardın mı?” diye sordum. “Hayır” dedi ve ilave etti:

 

“Bana gelince, Allah bana âfiyet lutfetti ve şifa verdi. Ben ondan halka bir şer gelmesine sebep olmaktan korktum!” Resulullah onun gömülmesini emretti ve yere gömüldü”(1)

 

Parapsikoloji dilinde “Psikokinezi” denilen nazar, yani göz değmesi bir çeşit büyülemedir. Baktığımız kişilerden veya eşyalardan çok defa gözlerimizi alamadığımız olur. Gözler ruhi fonksiyonları ve beyin gücünü en rahat ve en tesirli şekilde kullanabildiğimiz organlarımızdır. Bilim adamlarının da tespit ettikleri gibi, göz yoluyla bir çeşit hipnoz olayı gerçekleşmektedir. Yılan, fareyi, kuşu veya diğer avlarını böyle yakalar. Gözlerinden gönderdiği zehirli şualar yoluyla avının beyin fonksiyonlarını bozmakta ve talihsiz av, bir anlık göz göze gelmenin bedelini hayatiyle ödemektedir.

 

İşte aynen insanlar için de geçerli olan bu husus, göz yoluyla karşı tarafa zarar verebilmektedir. Bir kısım gözlerin nazar konusunda daha etkili olması da saydamlığının fazla olması ile ilgili olsa gerektir. İnsan özellikle kıskançlıkla ve kötü niyetle, yani kem gözle bir şeye baktığı zaman daha çabuk zarar verebilir. Bu yüzden kişinin beğendiği bir şeye ısrarla bakması halinde ona, “Allah dilemezse hiçbir şey olmaz” anlamına gelen “Maşaallah” veya “Allah’ın bereketi üzerine olsun anlamına gelen “Barekallah” demesi tavsiye edilmiştir.

 

Göz değmesi hakkında rivayet edilen hadisler, bunun hak ve gerçek olduğunu açıklığa kavuşturmakta ve nazara karşı yapılması gereken hususları da ortaya koymaktadır. Yani nazar, bazılarının zannettiği gibi bir “Batıl” bir inanç değil, hak ve gerçektir. Buhari, Müslim ve Ebu Davud’un İbn Abbas’tan rivayet ettikleri bir hadisi şerifte Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:

 

“Göz değmesi haktır. Eğer kaderi (delip) geçecek bir şey olsaydı, bu, göz değmesi olurdu.”(1) Hz. Aişe (r.a)’den rivayet edilen bir hadiste de Hz. Peygamber (s.a.v)’in, “(Göz değmesinden) Allah'a sığının. Zira göz değmesi haktır.” buyurduğu nakledilmektedir. Yine Sahiheyn ve Ebu Davud'da Ebu Hüreyre (r.a)'tan: "Rasulullah (s.a.v)’in: "Göz değmesi haktır" dediği rivayet edilmiştir.”(2)

 

Ebu Davud’un Hz. Aişe (r.a)’den rivayet ettiği bir hadisi şerifte ise, gözü değen ve kendisine göz değmesinin zarar verdiği kimselere ait yapılacak işlemden bahsedilmektedir:

“Gözü değene (ain) abdest alması emredilir, onun abdest suyu alınır, bununla göz değmesine uğrayan (main) yıkanırdı.”(3) Ayrıca, Kalem suresinin 51. ve 52. ayetlerinin de nazara karşı tedavi edici özelliğinin bulunduğu söylenmektedir.

 

Nazardan korunmak için en sağlıklı yol dua etmek ve yukarıda Hz. Aişe validemizden nakledilen hadise göre hareket etmek gerekir. Yoksa nazar boncuğu, öküz boynuzu, at nalı, sarımsak vs. gibi, halk arasında yaygın olan batıl inançlara itibar edilmemelidir. Bunların hepsi yasaklanmıştır.

 

(1) Müslim, Selam 42, (2188); Tirmizî, Tıbb 19, (2063).

(2) Buhari, Tıbb 36, Libas 86; Müslim, Selam 41, (2187); Ebu Davud, Tıbb 15, (3879).

(3) Ebu Davud, Tıbb 15, (3880).

Gönderi tarihi:

kardeşim galiba fazla arşatırmadan konuşuyosun bilim bile gözün insan üzerindeki etkiyi kabul etmiştir

 

bak kardeşim bir sahabi çok şık bir şekilde mescide gelir diğer sahabelerde onun güzelliğini ifade edecek sözler söylerler ve o sahabe efendimiz(sas) ayakları dibine yığılaır efendimiz(sas) de "siz hiç maşallah demeyi bilmezmisiniz "der

 

ayrıca imamlar hutbede oturup kalkarlar bunun ifade sini biliyomusun efendimize büyü yapmışlar ve efendimiz(sas) bi an kendini kaybedip oturur.

 

Bak kardeşim din hakkında konuşacaksanız mutlaka kurandan delil getirmeniz gerekir.Ortalıkta dolaşan bit pazarı hikayelerini bana burda okumaya kalkmayın.Bu bit pazarı hikayeleri yüzünden asırlarca insanlar cinci/muskacı şarlatanlara mahkum edildi

 

Peygambere büyü yapıldı diyorsunuz da hani delili.Araplar büyülendiğini sandığı kişlere mecnun derler.Bundan dolayıda peygambere büyülenmiş/cinlenmiş şeklinde bir takım hakaretler yapmışlardır.Kuran ise bunların tamamını yalanlamaktadır

 

Araf 184 184 Düşünmediler mi ki, o arkadaşlarında cinnetten/büyüden eser yok. Apaçık bir uyarıcıdan başkası değildir o.

 

Tekvir 22 22 Ve arkadaşınız bir mecnun değildir.

 

Sebe 46 de ki: Size bir tek öğüt vereceğim: Allah için ikişer ikişer ve teker teker ayağa kalkın, sonra da düşünün! Arkadaşınız cinlenmiş değildir! O ancak şiddetli bir azap gelip çatmadan evvel sizi uyaran bir peygamberdir

 

 

Söyle bakalım sende peygambere yapılan bu iftira kampanyasını mı destekliyorsun.Yani kuranı yalanlayarak peygamber büyülendimi demek istiyorsun ?

Gönderi tarihi:

Haksöz sevgili kardeşim;

Daha çok araştır daha çok oku özellikle Felak suresini ve türkçe mealini okumanı tavsiye ediyorum istersen senin için yazayım.

 

Felak Suresi Türkçe meali Diyanet...

MÂNÂSI

 

 

De ki: Yaratılmışların şerrinden, karanlık çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfleyenlerin şerrinden ve haset edenin, içindeki hasedini dışarıya vurduğu vakit, şerrinden; şafak aydınlığının Rabbine (Allâh'a) sığınırım.

 

 

1- Yaratılmış ve dünyada mevcut olan herhangi bir şeyden, herhangi bir vakit ve zamanda gelecek her türlü şer, zarar ve kötülüklerden.

 

2- Gece, gündüze bakarak bir vahşettir, korkunçtur. İnsana korku verir. Fakat gecenin bir de tam karanlığı çöktüğü, "kapkara, zindan gibi, göz gözü görmez" dediğimiz çok korkunç zamanı vardır. Gece bu hali aldığı vakit, insana şer ve kötülük daha kolay şekilde gelebilir. Yolcu yolundan çıkar ve nereye gideceğini şaşırır, düşman da böyle bir zamanı kollar. İşte böyle bir gecenin şerrinden, böyle bir zamanda insana gelebilecek zararlardan da Allah'a sığınmak lâzım olduğunu yine bu sûre bize tâlim etmektedir. Demek ki gecenin bu hali de bilhassa korunulmayı ve Allah'a sığınılmayı icap ettirmektedir.

 

 

3 İpliklere düğümler bağlayarak onlara, şunun bunun hesabına üfleyen, efsun yapan, yahut insanlara kötü ve aldatıcı telkinler yapan birtakım büyücüler ve kötü ruhlu insanlar vardır ki bunlar, yakaladıkları kimseleri karanlıklar içinde kıvrandırırlar ve hakikatı görmelerine engel olurlar. Kendilerini birer kurtarıcı ve her şeyi bilir gibi gösteren ve aldatıcı muskalarla veya telkinlerle insanları sapıtan bu sahtekârlar, aile ve insanlar arasında sevgi bağlarını çözerler. Bunların tuzağına düşmek, aslanların pençesine, yılanların zehirli dişlerine yakalanmaktan daha korkunçtur. İşte bunun içindir ki, bunların şerrinden de Allâh'a sığınmak ve kendisini bu gibi kimselere kaptırmamak lâzım olduğunu Kur'ân'ın bu sûresi bize tâlim ediyor.

 

4- Başkalarının elindeki nîmeti kıskanan, nîmeti çekemeyen herhangi bir hasedcinin ruhunu sarmış olan kıskançlık ateşi dışarıya vurduğu zaman, haset ettiği kimseye karşı elinden gelen fenalığı yapmaktan çekinmez. Onu hiçbir şey memnun etmez. Böylelerinin şerrinden de Allâh'a sığınmalıdır.

Gönderi tarihi:

Haksöz sevgili kardeşim;

Daha çok araştır daha çok oku özellikle Felak suresini ve türkçe mealini okumanı tavsiye ediyorum istersen senin için yazayım.

 

Gerek yok efendim yazmanıza, müsade ederseniz ben kuranı baştan sona okumuş biriyim

 

Felak Suresi Türkçe meali Diyanet...

MÂNÂSI

De ki: Yaratılmışların şerrinden, karanlık çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfleyenlerin şerrinden ve haset edenin, içindeki hasedini dışarıya vurduğu vakit, şerrinden; şafak aydınlığının Rabbine (Allâh'a) sığınırım.

1- Yaratılmış ve dünyada mevcut olan herhangi bir şeyden, herhangi bir vakit ve zamanda gelecek her türlü şer, zarar ve kötülüklerden.

 

2- Gece, gündüze bakarak bir vahşettir, korkunçtur. İnsana korku verir. Fakat gecenin bir de tam karanlığı çöktüğü, "kapkara, zindan gibi, göz gözü görmez" dediğimiz çok korkunç zamanı vardır.

 

Sen korkuyorsan geceden saygı duyarım ama sizin paşa keyfiniz için her insan mutlaka korkmak zorunda değil değilmi?

 

 

3 İpliklere düğümler bağlayarak onlara, şunun bunun hesabına üfleyen, efsun yapan, yahut insanlara kötü ve aldatıcı telkinler yapan birtakım büyücüler ve kötü ruhlu insanlar vardır ki bunlar, yakaladıkları kimseleri karanlıklar içinde kıvrandırırlar ve hakikatı görmelerine engel olurlar. Kendilerini birer kurtarıcı ve her şeyi bilir gibi gösteren ve aldatıcı muskalarla veya telkinlerle insanları sapıtan bu sahtekârlar, aile ve insanlar arasında sevgi bağlarını çözerler. Bunların tuzağına düşmek, aslanların pençesine, yılanların zehirli dişlerine yakalanmaktan daha korkunçtur. İşte bunun içindir ki, bunların şerrinden de Allâh'a sığınmak ve kendisini bu gibi kimselere kaptırmamak lâzım olduğunu Kur'ân'ın bu sûresi bize tâlim ediyor.

 

Siz duygularınıza sahip olamıyorsunuz diye kuranı,muskacılık,hurefecilik,büyücülük kitabı halne getirme yetkisini kimden alıyorsunuz.?Ne efsunu ne üflemesi bunlar sadece sizin kuruntularınız

 

İşte hodri meydan ben noter huzurunda hiç bir tazminat talep etmeyeceğime dair belge imzalayacağım,sizde bildiğiniz en meşhur efsuncuları büyücüler,şarlatanları toplayın ve bana büyü yaptırın bakalın tutacakmı.İsbat edin ?

 

 

Bu işler öyle sallamakla olmuyor

 

4- Başkalarının elindeki nîmeti kıskanan, nîmeti çekemeyen herhangi bir hasedcinin ruhunu sarmış olan kıskançlık ateşi dışarıya vurduğu zaman, haset ettiği kimseye karşı elinden gelen fenalığı yapmaktan çekinmez. Onu hiçbir şey memnun etmez. Böylelerinin şerrinden de Allâh'a sığınmalıdır.

 

Başkalarının elindekini kıskanan insanların fenalık yapmasının sihirle büyüyle ne alakası var. Ben giderim birine kızar tokat atarım buda bir fenalıktır.Her şeyi gisli esrarengiz güçlere bağlamak bu milletin genlerine işlemiş

 

 

Kuranı parça parça yaptığınızn farkındamısınız.Bu konu hakkında bir çok ayet yazdık, ama umurunuzda bile değil,onları çürütecek tek bir kelime yazamamışken kalkmışsınız bir iki ayeti kuranın bütünlüğünden soyutlayarak sihir,büyü,nazar var diyerek kuranı bir üfürükçü kitabı halne getirmeye çalıştığınızın farkındamısınız ?

 

Yoksa sizlerde israiloğulları gibi kuranın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar edenlerdenmisiniz

 

Bakara 85 Bu misakı kabul eden sizler, birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir zümreyi yurtlarından çıkarıyor, kötülük ve düşmanlıkta onlara karşı birleşiyorsunuz. Onları yurtlarından çıkarmak size haram olduğu halde (hem çıkarıyor hemde) size esirler olarak geldiklerinde fidye verip onları kurtarıyorsunuz. Yoksa siz Kitab'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Sizden öyle davrananların cezası dünya hayatında ancak rüsvaylık; kıyamet gününde ise en şiddetli azaba itilmektir. Allah sizin yapmakta olduklarınızdan asla ****** değildir.

Gönderi tarihi:

Tövbe estağfurullah....

Ne diyorsun sen yahu Kuranda büyüyle ilgi bir şey yok dedin bende sana Felak süresini örnek gösterdim ve şimdi neler diyorsun dehşete kapıldım yazdıklarından.

İşin doğrusu ne biliyormusun karşındakini iyice analiz etmeden neyin derdinde olduğunu anlamadan yorum yazmamak lazım ben bu hataya düştüm galiba.

Kardeşim biz burda büyüde ne kullanılır nasıl yapılır onu tartışmıyoruz zaten o Medyumların ilgi alanına girer varmı yokmu onu tartışıyoruz değilmi???

Ve bende sana var diyorum bak yukarda Ahirzaman örnek bile yazmış sana oku,oku....

Gönderi tarihi:

Tövbe estağfurullah....

Ne diyorsun sen yahu Kuranda büyüyle ilgi bir şey yok dedin bende sana Felak süresini örnek gösterdim ve şimdi neler diyorsun dehşete kapıldım yazdıklarından.

İşin doğrusu ne biliyormusun karşındakini iyice analiz etmeden neyin derdinde olduğunu anlamadan yorum yazmamak lazım ben bu hataya düştüm galiba.

Kardeşim biz burda büyüde ne kullanılır nasıl yapılır onu tartışmıyoruz zaten o Medyumların ilgi alanına girer varmı yokmu onu tartışıyoruz değilmi???

Ve bende sana var diyorum bak yukarda Ahirzaman örnek bile yazmış sana oku,oku....

 

Kardeşim siz yazılanları anlamayacak kadar kusura bakmayın ama özürlümüsünüz.Ben nerde demişim kuranda büyüyle ilgili bir şey yok diye.Kuranda elbette büyüyle ilgili ayetler var ve kuran büyünün şarlatanlık olduğunu söylüyor

 

Her türlü hurafeyi kurana yamamaya çalışanlar genelde şöyle bir cümle kurarlar

 

Efendim bunlar kuranda var

 

Bir şeyin kuranda var olması o şeyin doğru olduğu anlamına mı gelir.Kuranda zina var,hırsızlık var,adam öldürmek var,putlara tapmak var,ticarette hile var.Var ama ne anlamda var.Kuran bunları yapmanın doğru olduğunu mu söylüyor yoksa sakın bunları yapmayın diye insanlara öğüt mü veriyor

 

Sizin yapmaya çalıştığınızda işte bu.Kuranda büyü var deyip,sanki büyüynün aslı varmış gibi lanse etmeye çaliiıyorsnuz

 

Kuran elbette büyü konusuna değiniyor ve bunu yapanları şarlatan olduğunu,büyü adı altında yapılan hokkabazlıların aslı olmadığını söylüyor. Gerisi hikaye

Gönderi tarihi:

kardeşim zina yazıyo zinanaın aslı myokmu tövbe tövbe

 

güzel kardeşim büyü vardır yapılması yaptırılması haramdır büyü en baştan vardı hatta bazı kavimlerde buna ruhsat ta vardı ancak İslamda bu yasaktır.Haramdır baştan sona okumuşunda ne okumuşun.

 

demişsinki bakara suresini öne sürüyolar kardeşim apacık belirtilmiş

 

102- Tuttular da Süleyman mülküne dair şeytanların uydurup izledikleri şeyin ardına düştüler. Halbuki Süleyman inkâr edip kâfir olmadı, lakin o şeytanlar kâfirlik ettiler; insanlara sihir öğretiyorlar ve Bâbil'de Harut ve Marut'a, bu iki meleğe indirilen şeyleri öğretiyorlardı. Halbuki o ikisi "biz ancak ve ancak sizi denemek için gönderildik, sakın sihir yapıp da kâfir olmayın!" demeden kimseye birşey öğretmezlerdi. İşte bunlardan karı ile kocanın arasını ayıracak şeyler öğreniyorlardı. Fakat Allah'ın izni olmadıkça bununla kimseye zarar verebilecek değillerdi. Kendi kendilerine zarar verecek ve bir fayda sağlamayacak bir şey öğreniyorlardı. Yemin olsun ki, onu her kim satın alırsa, onu alanın ahirette bir nasibi olmayacağını da çok iyi biliyorlardı. Hakkiyle bilselerdi, uğruna canlarını sattıkları şey ne çirkin bir şeydi

ayrıca hadise hikaye demende ayrı bir mevzu

nedense şuheda kardeşime hakaret etmişsin işde ayette açık açık belirtiliyor anlamak istemeyen sensin.

Gönderi tarihi:

“BÜYÜ”, genelde cinler aracılığıyla yapılmaktadır…

 

Çok özel olarak, güçlü beyinlerin direkt yönlendirilmiş dalgalarıyla da gerçekleştirilebilmektedir!..

 

“BÜYÜ”, kişinin bilinci ve iradesi dışında, herhangi bir konuda, istemediği işi yapmaya elinde olmayarak zorlanmasıdır!.. Ve İSLÂM DİNİ mensuplarına kesinlikle BÜYÜ YAPMAK HARAMDIR!..

 

buyur kardeşim

Gönderi tarihi:

BÜYÜ”, genelde cinler aracılığıyla yapılmaktadır…

 

Çok özel olarak, güçlü beyinlerin direkt yönlendirilmiş dalgalarıyla da gerçekleştirilebilmektedir!..

 

BÜYÜ”, kişinin bilinci ve iradesi dışında, herhangi bir konuda, istemediği işi yapmaya elinde olmayarak zorlanmasıdır!

 

Yani kısaca büyü insanları iradelri dışında istemedikleri bir işi yapmaya zorlanması diye tarif ediyorsun.zaten genel olarakta böyle anlaşılır.İyide bunun böyle olmadığını kurandan öğreniyoruz

 

 

Onlara (bos)vaadlerde bulun.Fakat seytan onlara batildan baska bir sey vad etmez.''

''Muhakkak ki benim kullarim üzerinde hiç bir gücün yoktur. Vekil olarak Rabbin yeter.'' (17/ 64,65)

 

 

''Andolsunki iblisin onlar hakkindaki zanni dogru çikti.Müminlerden bir firka hariç ona tabi oldular''

 

''Halbuki iblisin onlar üzerinde hiç bir gücü yoktur. lakin biz ahirete iman edenle onda süphe edeni ayird etmek için (ona müsade verdik) Rabbin her seyi gözetleyendir(Sebe 20,21)

 

 

Nas suresi

 

- De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine,

 

2- İnsanların hükümdârına,

 

3- İnsanların ilâhına,

 

4- O sinsi vesvesecinin şerrinden.

 

5- O ki, insanların göğüslerine vesveseler fısıldar.

 

6- Gerek cinlerden, gerek insanlardan.

 

Allah cinlerin insanlara vesvese vermekten başka hiç bir gücü olmadığını söylüyor, siz inat edip hayır cinlerin öyle bir gücü var diyorsunuz.

 

Ben Allahın sözüne mi inanacam,size mi ?

Gönderi tarihi:

madem anlaşamıyoruz, öyleyse şöyle devam edelim

 

siz sihir,büyü denilince ne anlıyorsunuz veya büyüyü nasıl tarif ediyorsunuz ilk önce onu bir ortaya koyun sonra bakalım varmı yokmu

 

Ben Allahın sözüne mi inanacam,size mi ?

 

Bence şöyle olabilir...

Siz birine dersiniz ki, "siz sihir,büyü denilince ne anlıyorsunuz veya büyüyü nasıl tarif ediyorsunuz "

Yani ondan kendi görüş ve tanımlarını istersiniz...

O da gider, kendim görüşümdür "buyur kardeşim" diye "www.ahmedbaki.com" dan bunla iligili yazılanlar buraya aktarır...

Artık orada yazılanlar kendi görüşüdür... Aklının ürettiği kendi ilminin derinliğinden çıkan yorumları arayıpta bulun ...

Nerde...Ezberler vardır...klişeleşmiş cümleler... pişir pişir koy önüne...buyur kardeşim burdan ye bakalım...

 

birileri büyünün ve ona önem arzedmenin zararların dan bahseder...ya çok mu zordur...

bu böyledir haklısın diyebilmek... Zina yapılıyor ya eh ozaman nedemek oluyor...

anlayabilene aşk olsun...

 

 

Şimdi ben merak ediyorum,

 

1-Birilerinin paşa keyfi için bunlardan her insan mutlaka korkmak zorunda mı, değilmi?... CEVAP YOK...

2-Birileri kuranı,muskacılık,hurefecilik,büyücülük kitabı halne getirme yetkisini kimden alıyorlar.? ... CEVAP YOK...

3-Bunlar efsun mu, üfleme mi bunlar sadece birilerini kuruntuları mı ? ... CEVAP YOK...

4-Birileri israiloğulları gibi kuranın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar ederler mi ?...evet mi hayır mı...CEVAP YOK...

5-Efendim bunlar kuranda var mı yok mu?...Bu işler böyle sallamakla olur mu, olmaz mı?...Yine CEVAP YOK...

 

Tövbe estağfurullah....

Ne diyorsunuz siz yahu dehşete kapıldım yazmadıklarınızdan !

 

Bugüne kadar siz haksız mıydınız ?

Bu yazılanlar doğru mu yoksa?..

Bizi hep aldatmışmıydınız bu güne kadar.?

Bütün bu sorulanlara CEVAP YOK... çok ayıp ama, ÇOK AYIP ÇOK..!

Gönderi tarihi:

bana ne inanıyosun haksözcüm aç bakara/102 iyi oku

 

sonra geçe kuşu bildiğim tekşey sadece cinlerle yapıldığı ve insanın iradesini dsışında hareket etttirmeydi ama şimdi daha fazla şey öğrendim yanlış mıyım.Sonra gece kuşu kardeşim İmamı Azam Ebu Hani bişey sorulduğunda bilmesine rağmen bir daha araştırır öyle cevaplarmış.

Saygılar kardeşim

 

Gece kuşu kardeşim cin insana kendisi zarar veremez seninle dalga geçer sen titrersin korkarsın sana şunları yap der sen kafayı yersin o pencereden atla der sen de atlarsın

seni o pencereden atamaz ısıramaz zehirleyemez

onu sen yaparsın büyü ile uğraşan cinler müslüman değildir onlarada haramdır.malesef gece kuşu yarısına inanamasada kendi kafasına yorumladığı için bazıları hataya düşüyor Allah hatalı olanı ıslah etsin

spnra kardeşim Kuran-ı Kerim yasakladığı şeyin kitabı haline getirilemez .Korunma yollarıda bellidir felak ve nas sureleri

 

haksöze

 

kardeşim kendisi insanlara büyü yapmayı öğretebilir.

bak kardeşim ben büyüyede nazarada inanıyorum

 

ancak hacıya ne hocaya gerek duymuyorum kurani kerimde yazan sureler bana yeter.BAk kardeşim sana diye bileceğim yaptığın Allahın resulünü inkar etmektir ayrıca Allah(cc) keşamınıda da geçiyor ve ben inanıyorum inanmassın sanakalmıştır tabiki seninde benimde hesabım Allah(cc) a kalmış

 

102- Tuttular da Süleyman mülküne dair şeytanların uydurup izledikleri şeyin ardına düştüler. Halbuki Süleyman inkâr edip kâfir olmadı, lakin o şeytanlar kâfirlik ettiler; insanlara sihir öğretiyorlar ve Bâbil'de Harut ve Marut'a, bu iki meleğe indirilen şeyleri öğretiyorlardı. Halbuki o ikisi "biz ancak ve ancak sizi denemek için gönderildik, sakın sihir yapıp da kâfir olmayın!" demeden kimseye birşey öğretmezlerdi. İşte bunlardan karı ile kocanın arasını ayıracak şeyler öğreniyorlardı. Fakat Allah'ın izni olmadıkça bununla kimseye zarar verebilecek değillerdi. Kendi kendilerine zarar verecek ve bir fayda sağlamayacak bir şey öğreniyorlardı. Yemin olsun ki, onu her kim satın alırsa, onu alanın ahirette bir nasibi olmayacağını da çok iyi biliyorlardı. Hakkiyle bilselerdi, uğruna canlarını sattıkları şey ne çirkin bir şeydi.

 

113-FELAK:

 

1- De ki: "Ben, ağaran sabahın Rabbine sığınırım,

 

2- Yarattığı şeylerin şerrinden,

 

3- Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,

 

4- Ve düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden,

 

5-Ve hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden

 

114-NAS:

 

1- De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine,

 

2- İnsanların hükümdârına,

 

3- İnsanların ilâhına,

 

4- O sinsi vesvesecinin şerrinden.

 

5- O ki, insanların göğüslerine vesveseler fısıldar.

 

6- Gerek cinlerden, gerek insanlardan

 

 

 

selametle kardeşim

Gönderi tarihi:

Gece kuşu kardeşim cin insana kendisi zarar veremez seninle dalga geçer sen titrersin korkarsın sana şunları yap der sen kafayı yersin o pencereden atla der sen de atlarsın

seni o pencereden atamaz ısıramaz zehirleyemez

onu sen yaparsın büyü ile uğraşan cinler müslüman değildir

 

Nerden biliyorsun böyle olduğunu.Cin şöyle dermiş böyle dermiş yok kendini pencereden atarmışsın.

 

Ya siz bu safsatalara gerçekten inanıyormusnuz?

 

Değil biri yeryüzünün cinleride bir araya gelseler,kılımı dahi kıpırdatamazlar. Sizler gibi kendi gölgensinden korkacak kadar hurafelere inannalara cinlerin bir şey demesine gerek yokki .Gök gürültüsünden bile korkup pencereden atlarsınız

Gönderi tarihi:

Kardeşim siz yazılanları anlamayacak kadar kusura bakmayın ama özürlümüsünüz.Ben nerde demişim kuranda büyüyle ilgili bir şey yok diye.Kuranda elbette büyüyle ilgili ayetler var ve kuran büyünün şarlatanlık olduğunu söylüyor

 

Her türlü hurafeyi kurana yamamaya çalışanlar genelde şöyle bir cümle kurarlar

 

Efendim bunlar kuranda var

 

Bir şeyin kuranda var olması o şeyin doğru olduğu anlamına mı gelir.Kuranda zina var,hırsızlık var,adam öldürmek var,putlara tapmak var,ticarette hile var.Var ama ne anlamda var.Kuran bunları yapmanın doğru olduğunu mu söylüyor yoksa sakın bunları yapmayın diye insanlara öğüt mü veriyor

 

Sizin yapmaya çalıştığınızda işte bu.Kuranda büyü var deyip,sanki büyüynün aslı varmış gibi lanse etmeye çaliiıyorsnuz

 

Kuran elbette büyü konusuna değiniyor ve bunu yapanları şarlatan olduğunu,büyü adı altında yapılan hokkabazlıların aslı olmadığını söylüyor. Gerisi hikaye

 

Yazdığın hiç bir yazıya yorum bile yapmaya değmez çünkü ne söylediğini kendin bile bilmiyorsun okumadığın belli kopy paste yapmakla olmuyor bu iş kopyalamdan önce bir oku sonra sana uyuyorsa gönder zira kopyaladıklarınla söylediklerin ciddi bir şekilde çelişiyor.

Haklısın ben özürlüyüm ve özrüm ne biliyormusun herkesi kendim gibi iyi niyetli sanıp hak etmeyeceği değeri vermeye kalkmam tıpkı sende olduğu gibi

Allah tüm müslümanları müslümanım deyipte asıl niyeti farklı olanlardan korusun.....

Gönderi tarihi:

Haksöz kardeşim sen bir git Nas ve Felak surelerini oku , bu konuyu iyice araştır sonra meydana çık..

 

Aksi halde komik oluyorsun...

 

Elbette büyü var fakat önemli olan İslamda bunun yasak olmus olmasıdır...

 

GeceKusu Kuranı Muska kitabı yapma yetkisini nerden alıyorlar yazmıssın dogrusu kimlere hitaben söyledigini anlayamadım büyü vardır diyenlere mi diyorsun? açarmısın?

 

ve bu yazına binaen sunu yazmak isterim...

 

İNMEMİŞTİR KURAN BUNU HAKKIYLA BİLİN

NE MEZARLIKTA OKUNMAK NEDE FAL BAKMAK İÇİN

 

M.Akif Ersoy

 

Selametle...

Gönderi tarihi:

Cinlerin amaçları ve yapabilecekleri ve musallat olmuş kişilerlerden bileceğimizi biliyoruz.

ZAnnedersen zırlama konusunda bişey söylemeye gerek yok

ayet ayet deyip ayetin mesajını kabul etmeyip yorum yapıyorsun elimizden geleni yaptık gerisi sana kalmış bişey.

Gönderi tarihi:

 

GeceKusu Kuranı Muska kitabı yapma yetkisini nerden alıyorlar yazmıssın dogrusu kimlere hitaben söyledigini anlayamadım büyü vardır diyenlere mi diyorsun? açarmısın?

 

 

Sevgili berceste ben sana yada bir başkasına hitaben yazmadım...

 

Konuyu talip ettiğim kadarıyla yanıtlanmayan soruları bir araya getirdim...

 

Kim üstüne alınır yanıtlar bilemem ama galiba herkes kendi içinden yüksek sesle bu soruların yanıtını verebilmeli...

 

Örneğin ben "bu safsatalara gerçekten inanıyormusunuz?" sorusuna hayır diye yüksek sesle yanıt veririm...

 

 

Kulağına bir şeyler fısıldanan insanların "Kuranı Muska kitabı yapma yetkisini kullananlara" değilde en yakın sağlık kurumuna bir an önce gitmesi gerektiğine inanırım...

 

***

 

Şu sıra copy/paste saplantısınında bir çeşit ruh sağlığı sorunu olduğunu düşünüyorum...

 

İnsanlar bu rahatsızlığın pençesine düşünce, kendi içlerinde kaygı ve kuşkular üretip, bu cevapsızlıklarını birilerine yamamak telaşıyla, İnsanları düşüncelerinde yargılayıp kafasında sınıflara ayırıp onlara olduklarından az yada çok değerler biçip;

ha diğerlerini soruyorsan onlar bu yazdıklarına cevap aramakla meşguldur bence intertte site,site gezip nerden nasıl kopy paste yapacağız diye uğraşıyorlardır emin ol çünkü sizin yazdıklarınız bana göre onlara bir kaç beden büyük geliyordur...

Gibi sonuçlara varılabiliyorlar...

 

""Copy yapanları görmeyip,paste yapanları anlamak, zihinsel ve görsel bir rahatsızlıktır...Bu sinsi ve gizli rahatsızlıkların bir an önce tedavisi gereklidir...Beyin hücerelerine yapışıp kaldığında öldürmeyen ama süründüren, tedavisi çok zor olan düşünsel bir rahatsızlık haline dönüşüverir...

Baş dönmeleri ve sıkıntılar artar,herkes düşman ve yok edilmesi gereken zavallı yaratıklar haline dönüşür.İlgili ilgisiz her söylenene aynı anlamlar yüklenir, Ahmet..Fatma, Ayşe..Ali olarak anlaşılır.Bisikletle kamyon arasındaki önemli farklar göz ardı edilir...Bu görsel ve anlam farklılıklarını sezen normal zekalılar bu hastalığın pençesinde kıvrananlara, üzüntülü ve yaşlı gözlerle bakarlar ama ne yazıkki tedavisi bulunamadığı için çözümsüz kalırlar...""

 

Bu son paragrafın copy/paste yapıldığı kaynak, uzun aramalar sonucu bulduğum, "psikolojik sapma ve saplantılar " adlı yazının bir bölümüdür... site adresi ulaşmak isteyenler için aşağıda verilmiştir...

 

SİTE ADRESİ

 

Selametle...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.