Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2012 12 yıl Der Spiegel, yeni sayısında Gülen cemaatinin Almanya’da da korkutucu bir güce sahip olduğunu belirtti.Almanya merkezli Der Spiegel dergisi, Fethullah Gülen cemaatinin Almanya’daki ‘en tehlikeli’ İslami hareket olduğu ifadelerine yer verdiği haberinde, eğitim örgütleriyle birlikte ‘Fethullahçılar’ın ‘gizli ittifak’ını sorguluyor. Almanca konuşan ülkelerin en büyü k haber dergisi Der Spiegel, yeni sayısında Gülen cemaatinin Almanya’da da korkutucu bir güce sahip olduğunu belirtti. Fethullah Gülen hareketinin İslamcı ve Batı düşmanı bir zihniyete sahip olduğuna dair açıklamalara da yer verilen haberde, “cemaat”in Almanya’da gençlere özellikle eğitim ve barınma sorunlarından hareketle yaklaştığı ve sürekli yeni yandaşlar kazandığı kaydedildi. Dergi karamsar bir tablo çıkarırken Gülen’in geçmişteki yaşamı ve görüşlerinden ABD’deki günlerine kadar geniş bir döküm sundu ve Almanya’nın ciddi bir İslamcı güçle karşı karşıya olduğu mesajını verdi. Der Spiegel “cemaat”in her türlü saydamlıktan uzak ve gizlideki yüzüyle de korkutucu niteliğini tartışmaya açarken, kendisini dinler arası barış ve hoşgörünün egemenliğinde bir hizmet hareketi olarak tanıtan “Fethullahçılar”ın, karşıtlarınca gizlilik içinde çalışan aşırı muhafazakâr bir gizli ittifak olarak görüldüğünü vurguladı. Dergide, Almanya’daki Fethullahçı “öğrenim ve ticaret kurumlarının” da dökümü verilirken dünyaca ünlü İslam uzmanlarının değerlendirmeleri yayımlandı. Ayetullah Humeyni gibi Hollandalı sosyolog Martin van Bruinessen, Gülen cemaatinin gizli Katolik örgütü “Opus Dei” ile paralelliklerine dikkat çekti. Amerikalı tarihçi ve Ortadoğu uzmanı Michael Rubin, Gülen’i İran devriminin lideri Ayetullah Humeyni’ye benzetti. Alman İslambilimci Prof. Dr. Ursula Spuler -Stegemann ise “Fethullahçılar”ın “Almanya’daki en önemli ve en tehlikeli İslami hareket” olduğunu ve her yere dağıldıklarını savundu. Bu arada, dünyaca ünlü iktisat profesörü Dani Rodrik’in “Bu hareket boğazına kadar kirli işlerin içine batmıştır” sözleri haberde öne çıkarken, Zaman gazetesinin eski Avrupa Genel Yayın Müdürü Mahmut Çebi’nin cemaate yönelik tüm suçlamaları reddettiği belirtildi. ‘Cemaat bir tür mafyadır’ Rodrik’in Zaman gazetesi ve cemaate ilişkin “Zaman gazetesi, bu mafyayı yalan, sahtecilik ve çarpıtmalarla desteklemektedir” sözleri haberde dikkat çeken ifadeler arasında yer alıyor. Derginin haberinde, Fethullahçılık’tan ve “Işık Evleri”nden ayrılanların deneyimleri de sıralandı. Gülen cemaatinin büyük gücünün sadece Türkiye değil artık Almanya’da da açıkça görüldüğünü bir tabloyla destekleyen Der Spiegel, Gülen hareketinin Almanya’daki “yüzü” olarak tanımlanan Berlin’deki “diyalog derneği” FID’nin 31 yaşındaki Başkanı Ercan Karakoyun’un portresini, “söylenenlerle gerçeklerin çeliştiğine” dair örneklerle verdi. haberajans
Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2012 12 yıl Bu haberin yanlis olan bir yani yok,her kelimesi ile dogrudur.Fetulah Gülen Cemaati Türkiye'yi yöneten kadrolarla isbirligi halindedir.TSK'nin yok edilisinin perde arkasinda Fetulah ve Naksi cemati vardir.Irticaya karsi olan isimlerin ortadan kaldirilmasi yani tutuklanmasi ile Fetulah ve Naksi cemaatleri cok önemli adimlarindan birini atmistir.Ikinci önemli adim ise Türkiye'nin bölünmesi calismalaridir ki bu konuda da yeterli mesafe alinmistir. saygilarla
Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2012 12 yıl Veeee... Buyrun! 12 Haziran 2012 Seyrantape Türk Telekom Arena Stadı’ndaki töreni yaklaşık 60 bin kişi izledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın da izlediği kapanış törenindeki ışık ve lazer şovu katılımcıların beğenisini topladı. Gecede “10. Türkçe Olimpiyatları Özel Ödülü” Türkçe’ye yaptığı katkılar nedeniyle Başbakan Erdoğan’a verildi. Erdoğan'dan Gülen'e 'dön' çağrısı Uluslararası Türkçe Derneği tarafindan düzenlenen "10. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları" kapanış töreninde Başbakan Tayyip Erdoğan ABD'de bulunan Gülen Cemaat lideri Fethullah Gülen'e ismini anmadan "gurbetten dönmesi çağrısı"nda bulundu. Başbakan Erdoğan törende yaptığı konuşmada, Nazım Hikmet’ten Abdurrahim Karakoç’ı anarak, Türkçe’nin gücünden örnekler verdi. Farklı dillerde ‘barış’ kelimesini söyleyen Başbakan Erdoğan konuşmasının sonunda isim vermeden ABD’de bulunan Fethullah Gülen’e mesajlar verdi. Başbakan Erdoğan, “Gurbet çok ağırdır. Gurbette olanı aramızda görmek istiyoruz. Gurbet garipliktir, anlamını ordan alıyor. O yüzden artık bu sıla hasreti sona ermeli. Hep birlikte bu hasretin bitmesini istediğini anlıyorum. Öyleyse bitsin bu hasret” diye konuştu. Cumhuriyet **
Gönderi tarihi: 13 Ağustos , 2012 12 yıl Yazar Fethullah Gülen Almanya basınında çıkan haberle avukatı Nurullah Albayrak aracılığıyla yanıt verdi. İşte o açıklama! İnternet sitesinde yer alan 'Cemaat en etkin ve tehlikeli İslami hareketmiş!' başlıklı yazı ve yazıyla ilgili yapılan yorumlarda, Almanya da yayınlanan bir yazıya atfen yer verilen ifadelerle müvekkili illegal bir yapılanma içerisinde göstermek suretiyle, müvekkil ve müvekkilin şahsında müvekkili seven insanların kişilik haklarına saldırılmıştır. Öncelikle, aynen yayımlanan yazılar, üçüncü kişilerin kişilik haklarına yönelik açık ve ağır bir saldırı niteliğindeki söz ve ifadeleri içeriyor ise, böyle bir yazının yayımlanması, yazı sahibinin eylemine katılma ( iştirak ) niteliğinde görülür ve hukuk düzenince tasvip edilemez. Böyle bir durumda, yayımı yapanın, salt başkasınca yazılmış bir yazıyı haber konusu yaptığını savunarak, sorumluluktan kurtulamayacaktır. Habere kaynak olarak gösterilen ve Almanya da yayınlanan Der Spiegel Dergisinde müvekkilin şahsı hedef alınarak yapılan haberin içeriği doğru olmadığı gibi habere kaynaklık yaptığı belirtilen kişinin anlattığı olaylarda gerçeği yansıtmamaktadır. Yazının içeriğinde de belirtildiği gibi 140 ülkede okulları olan bir hareketle ilgili olarak bir kaç kişinin söylediklerinin doğruluğu dahi test edilmeden anlattıkları ile yorum yapılması ve hareketle ilgili hüküm kurulması insaf sahibi hiç bir kimse tarafından kabul edilemez. Yazıda yer alan, mantık silsilesine uymayan, kimi söylemler itibariyle komik, tutarsız ve mesnetsiz iddialarla büyük bir camiayı suçlamak hukuk sistemlerince kabul edilmeyeceği gibi vicdanı olan insanlar tarafından da kabul edilmeyecektir. Herkesi kendi fikrinde ve konumunda kabul eden, insanların düşüncelerine saygı duymak ve bu temellerde toplumun bütün kesimleri arasında diyaloğu ve hoşgörüyü teşvik etmek için adeta canhıraş feryat eden müvekkili suçlu ve illegal yapı içerisinde göstermek en hafif ifadesi ile insafsızlıktır. 70 yaşını aşmış ve 55 yıldır halkın içinde olan, 65'in üzerinde yayınlanmış kitabı, yüzlerce makalesi, şiirleri, bini aşan vaaz ve yine çok sayıda konferansları bulunan, bütün bunlara karşılık, haksız ve mesnetsiz suçlamalarda bulunulması insaf, mantık, vicdan ve hukuk anlayışıyla izah edilemez bir davranıştır. Devletimize, ülkemize ve bütün insanların hizmetine koşmayı en büyük bir şeref telâkki ettiğini her fırsatta dile getiren müvekkilin samimiyetini 100'ün üzerinde ülkede devlet temsilcileri, yöneticiler ve halk tasdik etmesine rağmen bir kısım art niyetli insanlar tarafından iftira atılması tam bir hukuksuzluktur. Bireylerin ifade özgürlüğü olduğu muhakkak, ancak bu özgürlüğün yanı sıra, ifade edilen olayların doğruluğunu araştırma ödevinin olduğu da tartışmasız bir gerçektir. Bir haberi/yazıyı/yorumu yayınlamadan önce yayınlayanlardan beklenen özeni gösterip o haberin/yazının/yorumun ne ölçüde doğru olduğunu araştırıp soruşturduktan sonra o haberi/yazıyı/yorumu yayınlaması gerekir. Hatta yayımlanacak haber/yazı/yorum, üçüncü kişilere ağır bir zarar verebilecek ise doğruluğunu denetlemesi ödevi daha sert ölçülere bağlanacaktır. Oysa sizin tarafınızdan hazırlanan yazı içeriğinde gerçek dışı iddia ve isnatlarla müvekkil haksız olarak suçlanmıştır. İnternet sitesinde yer alan yazı ile müvekkile hukuka aykırı isnatlarda bulunmak suretiyle kişilik haklarına saldırı yapıldığı için tüm sorumlularla birlikte cezai ve hukuki başvuruların yapılacağını bildiririz. Ayrıca, Müvekkilin isminin yer aldığı yazının sitenizde yayınlanması suretiyle suç işlendiğinden/suça ortak olunduğundan, 5651 sayılı 'internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun'un 9. maddesi gereğince; müvekkilin kişilik haklarının ihlali ile birlikte müvekkilin şahsında kendisini seven insanların aşağılanması nedeniyle söz konusu yazının ve yazıyla ilgili yapılan yorumların derhal yayından çıkartılmasını aksi takdirde hem cezai anlamda suç duyurusunda bulunulacak hem de hukuki anlamda dava açılacaktır. kaynak: Odatv.com
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.