Φ morbezelye Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2012 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2012 28 Şubat kararları olarak bilinen MGK kararlarının kaleme alınmasına yönelik çalışmalarda bulunan 4 sivil memur, savcılığa getirildi. Milliyet'in haberine göre savcılık memurların tanık sıfatıyla ifadesini aldı. Soruşturmanın çapının siyasiler ve komuta kademesine kadar genişlemesi bekleniyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’nin, 28 Şubat süreciyle ilgili suç duyurularını birleştirerek başlattığı soruşturmada, savcılık harekete geçti. Alınan bilgiye göre, 28 Şubat soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Savcı Mustafa Bilgili, şüphelilere yönelik ifade alma işlemlerine başlamadan önce, döneme ilişkin ayrıntılı bilgi toplamak için harekete geçti. Savcılık, Genelkurmay Başkanlığı’ndan, 28 Şubat kararları olarak bilinen Milli Güvenlik Kurulu kararlarının kaleme alınmasına yönelik çalışmalarda görev yapan, bu dönemdeki toplantılara da katılan sivil memurların isimlerini istedi. Gelen isimler TSK personeli olduğundan, Merkez Komutanlığı’na yazı gönderen savcılık, belirtilen isimlerin savcılığa getirilmesi talebinde bulundu. MGK kararlarına tanık 4 sivil memur Merkez Komutanlığı aracılığıyla halen Genelkurmay’da çalıştıkları belirtilen 4 sivil memur savcılığa getirildi. Savcılık, memurların tanık sıfatıyla ifadelerini aldı. Memurların 28 Şubat sürecinde de görevde oldukları, 28 Şubat kararları olarak bilinen Milli Güvenlik Kurulu kararlarını bizzat kaleme alan ekipte görev yaptıkları ve birçok önemli toplantıya şahitlik ettikleri, ifadelerine bu nedenle başvurulduğu öğrenildi. Siyasiler ve komuta kademesi dinlenecek Savcılığın, bu yöndeki çalışmalarını bir süre daha sürdüreceği ve bu dönemdeki toplantılara katılan benzer görevdeki bazı isimlerin daha ifadelerine başvurabileceği öğrenildi. Dönemin bazı siyasilerinin ifadelerinin de tanık sıfatıyla alınabileceği kaydedildi. Savcılığın, soruşturmayı boyutlandırdıktan sonra suç duyurularında ismi geçen, başta dönemin komuta kademesindeki isimler olmak üzere bazı emekli ve görevdeki asker-sivil bürokratların şüpheli sıfatıyla ifadesini alabileceği belirtildi. (Milliyet)_22 Şubat 2012 Çarşamba 14:10 Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 7 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 7 Mart , 2012 Eger 28 Subat devam etseydi,acaba Türkiye bugünkü vahim konuma düsermiydi.Yani Türkiye bölünmenin esigine gelirmiydi ve irtica bu kadar yol alabilirmiydi? Ben yukarida kendi sorularima kocaman bir HAYIR diyorum.28 Subat devam etmedigi icin bugün ILERI DEMOKRASI ayaklarinda ülkede KÜRDISTAN BAYRAGI cekilebilmektedir.Türkiye'nin bölünme planlari yapilabilmektedir.Atatürk'ün devrimlerine ve kendisine hakaret edilebilmektedir. 28 Subat devam etmedigi icin TÜRK SILAHLI KUVVETLERI saf disi edilmistir.Türk SILAHLI KUVVETLERI'nin artik hicbir fonksiyonu kalmamistir ve savas ta yapamaz.Cünkü Türk Silahli Kuvvetleri attigi her adimda suclu olarak damgalanmaktadir.Türk Silahli Kuvvetlerinin basindaki komutanlar asli görevlerini artik yerine getirmek gibi bir sorumlulugu üstlenmemektedirler.Asli görevleri ülkenin ic ve dis güvenligini saglamak olan Türk Silahli Kuvvetleri Türkiye'nin bölünme sürecine iktidar ile isbirligi yaparak katkida bulunmaktadir. 28 Subat irticaya karsi yapilmistir,bugün 28 Subatcilardan hesap sorulmaktadir.Bazi haddini bilmez yandas gazetecilerde,generallere hakaret etme yarisina girmislerdir.Dün kacacak delik arayanlar bugün aslan kesilmislerdir.Aslan kesilmeleri,ülkede demokrasinin olmasindan degil,ülkeyi yöneten kadrolarin ülkeyi resmen isgal etmis olmalarindan aldiklari cesaretledir. Türkiye isgal altindadir,Türkiye hem Kürtcü fasistlerin ve hem de irticanin isgali altindadir.Bu da 28 Subatin devam etmemis olmasindandir. Türkiye'de ki askeri harekatlari degerlendirenlerin yanildiklari en önemli nokta,askeri harekatlarin hangi sartlarda yapilmis oldugunu dikkate almamalaridir. Teröre karsi silahli kuvvetlerden eylem bekleyenlerin,ülkedeki laiklige karsi ve anayasayi cigneyen kipirdanmalara karsi askerin hassasiyetine farkli bir anlayisla yaklasmalari dikkat cekicidir. Bugün ülkede nasil bir iktidarin oldugunu hep birlikte yasiyoruz ve hergün yeni bir hukuksuzluk örnegi ile karsi karsiya kaliyoruz.Gazeteciler keyfi olarak tutuklaniyor ama iktidarin yalakaligini yapan hicbir gazeteci tutukluy degil.Bölücülük almis basini gidiyor,dincilik Türkiye'nin gündemini yakalamis,sanki laik bir ülke degilde dinle yönetilen bir ülke konumuna getirilmisiz.Karsi olanlar,protesto edenler polis dayagindan gecirilip sonra cemaatin savcilarina teslim ediliyor.Gördügümüz kadariyla,toplum ya uyuyor ya da bunlardan memnundur.O zaman iki secenegimiz var:Ya Türkiye'nin Islami bir rejime ve baskanlik sistemine gecerek bölünmesine evet demekten baska bir alternatifimiz olmadigini kabul ederek sesimizi kisacagiz ya da birilerinin bu gidise dur demesini bekleyecegiz.Bu birileri sizce kimler olabilir?olabilmelidir? saygilarla Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.