Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

  • Admin
Gönderi tarihi:

tumblr_lw725baqmJ1qcy1c2o1_500.jpg

 

Time Dergisi, bu yıl “Yılın Kişisi” unvanına dünyanın dört bir yanındaki protestoculara (The Protester) layık gördü.

 

Time dergisi kağağında sadece gözleri görünen, milliyeti ve cinsiyeti belirsiz bir yüzün altında "Arap Baharı'ndan Atina'ya, Wall Street'ten Moskova'ya" yazan bir fotoğrafla yayınladığı dergide yılın kişisinin protestocular olduğunu açıkladı.

 

Time dergisinin internet sitesinde ise bu seçimle ilgili olarak, "Hiç kimse, Tunuslu bir meyve satıcısının, kendisini bir meydanda ateşe verdiğinde diktatörleri devirip küresel bir ayaklanma dalgası yaratacak protestolar başlatacağını düşünemezdi. 2011 yılında protestocular sadece şikayetlerini dile getirmedi. Onlar bu yıl dünyayı değiştirdi" denildi.

 

ÇOK AZ KALMIŞTI

Derginin sıralamasında yılın kişisi olmayı burun farkıyla kaçıran kişiler ise şöyle:

 

- William McRaven: Usame Bin Ladin'i yakalayan ABD Deniz Kuvvetleri SEAL Komandoları Amirali.

- Ai Weiwei: Muhalif görüşleri yüzünden ülkesinde hapse atılan Çinli sanatçı.

- Paul Ryan: ABD Temsilciler Meclisi Bütçe Komitesi Başkanı.

- Kate Middleton: İngiltere Prensesi.

 

ONLAR YILIN "ÖNEMLİ" KİŞİLERİ

Time "Yılın Kişisi"nin yanı sıra "2011'in Önemli Kişileri" listesini de açıkladı.

 

 

İngiliz şarkıcı Adele'den, hacker grubu Anonymous'a, çocuğunu öldürdüğü iddiasıyla yargılanıp beraat eden Casey Anthony'den, ABD'li Cumhuriyetçi siyasetçi Michelle Bachmann'a birçok kişi bu listede kendisine yer buldu.

 

Başbakan Tayyip Erdoğan da yılın önemli kişilerinden biri seçildi.

 

Erdoğan'la ilgili değerlendirmede, "Hiçbir lider geçtiğimiz yıl içinde Ortadoğu'da yaşanan dramatik değişimleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kadar iyi temsil edemiyor. Kökleri siyasal İslam'da olan bir partinin lideri olarak, Erdoğan Temmuz'da üçüncü kez seçilerek benzersiz bir başarıya imza attı" denildi.

 

Yılın diğer önemli kişileri, Amazon CEO'su Jeff Bezos, İtalya eski Başbakanı Silvio Berlusconi, dünyanın en zengin kişisi Warren Buffett, ABD'li Cumhuriyetçi siyasetçi Herman Cain, Temsilciler Meclisi üyesi Eric Cantor, Almanya Başbakanı Angela Merkel, futbolcu Lionel Messi, Louie dizisinin yıldızı Louie CK, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Apple CEO'su Tim Cook, tenisçi Novak Djokovic, Fukuşima 50, başından vurulan ABD'li Kongre üyesi Gabrielle Giffords, Breaking Bad dizisinin yaratıcısı Vince Gilligan, ABD'li Cumhuriyetçi siyasetçi Newt Gingrich, Netflix CEO'su Reed Hastings, Çevre Koruma Dairesi Başkanı Lisa Jackson, Kim Kardashian ve A Song of Ice and Fire serisinin yazarı George R. R. Martin oldu.

 

İNTERNETİN BİRİNCİSİ ERDOĞAN OLMUŞTU

Time dergisinin “Yılın Kişisi”ni seçmek için düzenlediği internet anketini, Erdoğan, birinci sırada tamamlamıştı. Ancak “Yılın Kişisi” olarak kapağa koyulacak isim derginin editörleri tarafından belirleniyor.

Örneğin, geçen yıl da Wikileaks'in kurucusu Julian Assange anketi ilk sırada tamamlamış ancak dergi Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg'i kapağa çıkarmıştı.

Gönderi tarihi:

Örneğin, geçen yıl da Wikileaks'in kurucusu Julian Assange anketi ilk sırada tamamlamış ancak dergi Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg'i kapağa çıkarmıştı.

 

İyi açıklama ama biraz eksik olmuş... Julian Assange internet anketinde hem ''en popüler'' hemde ''en az popüler'' olma başarısını kazanmış mıydı?

 

Derginin 2011 yılı için açtığı ankette, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Time dergisinin bu yıl düzenlediği ''Yılın Kişisi'' anketini birinci sırada tamamlamıştı. Erdoğan, ilginç şekilde anketin ''en popüler'' listesinde olduğu gibi, ''en az popülerler'' listesinde de başı çekmişti. Erdoğan hem "en popüler" hem de "en az popüler" listesinde ilk sırayı alması dergisin editörlerince 'her şey güllük gülistanlık değil' şeklinde yorumlanmıştı.

 

Time, Erdoğan'ın anketteki ilginç durumunu şöyle yorumladı:

Erdoğan gittiği her yerde bir rock starı gibi karşılandı. Şimdi anlaşılıyor ki başbakan online popülerlik yarışmalarını kazanma konusunda da oldukça iyi... "Erdoğan, dergimizin "2011 Yılın İnsanı" yarışmasında açık ara birinci oldu. Fakat Erdoğan için her şey güllük gülistanlık değil. Çünkü oy verenlerin büyük bir çoğunluğu da onun yılın insanı olmaması için "hayır" oyu kullandı. Peki Erdoğan nasıl 2011'in hem en sevilen hem de en sevilmeyen insanı oldu? Türk internet siteleri ve dünya çapında dolaşan e-postalar anket için ciddi bir oy kampanyası başlattı. Wall Street Journal gazetesinin haberine göre bir e-posta zinciri de Türkleri, Erdoğan'ın TIME'ın Yılın İnsanı seçilmesinin olası sonuçları hakkında bilgilendirerek oy vermemeleri için ikna etmeye çalıştı."

 

 

morbezelye den not:

Bu demektir ki başbakanımız artık yeni bir mağduriyet kazanmıştır.

Yazılı ve görsel medyamız günlerce onu zaten birinci ilan etmiştir.

Bundan sonrasında Cumhurbaşkanlığı yolunda kullanılacak propagandalar için önemli bir mağduriyet elde edilmiştir.

Zaten Taksiciler de ona dua etmek için konvoy halinde bugün Ankara'da Onu karşılamamışlar mıdır?

Gönderi tarihi:

"en popüler" diyenler neye göre demişler acaba? bilgileri varmı?

 

Benim biraz bilgim var galiba. Demokrasinin canına en başarılı ot tıkayan siyasi olduğundandır.

Gönderi tarihi:

12 yıl CIA de çalışmış emekli ajan Philip Agee , CIA çalışanlarının "demokrasi"den ne anladığını şöyle açıklamıştır:

 

"CIA için demokrasinin bir anlamı yoktur! Eğer bir ülkede seçilmiş bir hükünet varsa ve bizimle işbirliği yapıyorsa, ne ala! Eğer işbirliğini reddediyorsa , demokratikmiş, değilmiş umurumuzda değildir ! "

 

amerikanın ünlü ideoloğu Zbigniew Brzezinski umurlarında olanı bakın nasıl özetlemiş:

 

"Ulus devletlerin artık bağımsızlık tanımı değişiyor .Uluslararası tekeller ve bankalar küresel ekonomiyi yönetiyor!"

 

Küresel ekonomi nasıl yönetilecek ? Küresel siyaset ile.

 

Bu nasıl olacak? İçerdeki işbirlikçiler vasıtasıyla ulusal ekonomiler yok edilerek.

 

Yani küresel efendilerle işbirliği yapılarak

 

E şimdi yani amaç gerçekleşene kadar işbirlikçilerin de bir biçimde pohpohlanması gerekiyor.

 

Bunun için ne gerekli küresel sponsorlar .Yılın kişisi protestocularmış?

 

Aman ne inandırıcı bunu yaparken arkadaki küresel sponsorlardan bahseden yok smile.png

 

Gazete haber başlığı bölümünde bir yazı asmıştım.

KÜRESEL DİRENİŞ’İN SPONSORLARINA BAKIN! DURUMU ANLAYIN! tamamı yazının burada bir kısmını buraya alıntıladım

 

15 Ekim ‘Küresel Direniş Günü’ymüş ya! Logosunda ‘United for Global Change!’ yazıyor. Yani bunlar ‘Küresel Değişim için Birleşenler!Küresel Değişim’i isteyenler kimler? Tek dünyacı küresel çeteler! Ama New York’ta Zuccotti parkına sosyal paylaşım ağlarında örgütlenip gelenler, küresel çetelerin merkezi Wall Street’i ‘işgal’ etme gayretindeler! Kafanız karışmıyor mu?New York parkında yüksekçe bir yerden kalabalığı galeyana getirenlere bakalım. O da ne? Yugoslavya’yı CIA uzmanları ve NED (National Endowment for Democracy) fonlarıyla parçalara ayıran OTPOR/CANVAS gençlik örgütünün liderleri… İvan Maroviç, Doğu Avrupa’ya, Kafkaslara, Orta Asya’ya turuncu darbeyi öğretti, Arap baharına yol verdi, sıra Amerika’ya mı geldi?!Kapitalizmin merkezinde ‘kapitalizme karşı mücadele’ ‘Emekten yana-sömürüye karşı elele!’ çığlıkları ortaya yayılıyor.. Meydanlarda Sırp aktivistler, feysbuk ikonları Amerikan halkını küresel elite karşı savaşa çağırıyor! Aman ne inandırıcı…Zaten İvan Maroviç durumu açıklıyor: ‘Devrimci bir eylemin planlamasında, hiçbirşey ‘kendiliğinden’ değildir! İnsanlar sokaklara dökülüvermiş gibi görünebilir. Ama bu aylar hatta yıllar süren dikkatli bir hazırlığın sonucudur! Belli bir noktaya gelene kadar, grevleri ve büyük kitle yürüyüşlerini örgütleyene kadar geçen süre çok sıkıcıdır. Ama o noktaya vardığınızda her şey birkaç hafta içinde sona ulaşır!’ Revolution U, Foreign Policy, February 16, 2011)Çok önceden ve çok ince ince hazırlanmış bir operasyon olduğu afişinden bile belli! ‘Occupy Wall Street !’ (Wall Street’i işgal edin!) in afişinde polislerin kovaladığı kızgın bir boğanın üzerindeki zarif balerin, onların neyi nasıl planladığının göstergesi!

 

‘SOL’un denetimi!

Kurt Nimmo ve Prof. Michael Chaussodovsky Globalresearch.com da sordular. ..‘Küresel sermaye tarafından fonlanan Küresel direnişçiler’, nasıl oluyor da dünyayı küresel şirketlerden kurtarma iddiasıyla ortalıktalar?!’Evet nasıl!?Meydanlara ilk çağrı The Adbusters Dergisinden yapıldı. . Ortada General Assembly of New York (New York Meclisi) adında bir düzenleyici örgüt vardı ama onların kim olduğu da meçhuldü.. Adbusters dergisi bir Medya vakfına bağlıydı..Bu vakıf başka vakıflar tarafından fonlanmaktaydı. Adbusters’a yüklü bağış yapan vakıf The Tides (Foundation) vakfıydı. ‘Sol’ ‘

İlerici’ söylemlerle ortadaydı.Tides vakfı, George Soros’dan, 2008’de 4 milyar dolar almıştı.. Sonraki bağışların izine rastlanamamıştı.‘Amerika Öfke günü’ ya da ‘Küresel Direniş!’ çağrılarının yeraldığı sitelerde Ruckus Society adlı bir vakıf daha vardı. Ruckus Society web sayfasında, Tides Vakfından fonlandığını açıklamıştı.Direniş’i destekleyen ACORN (American Community Organization for Reform Now)ve SEIU (Service Employees International Union-AFL-CIO bağlantılı) gibi sivil toplum ve sendikalar da Warren Buffet ve George Soros fonları ile bağlantılıydı ve‘küresel direniş!’ çığlıkları atıyorlardı!Ünlü ‘sol’ belgeselci Michael Moore da, yanlarındaydı..Basında ‘Direniş’ hareketinin ‘kapitalizmin ölümü için olduğunu’ söylüyor, konuşmasını‘muhalif sözlerle süslüyordu. Ama konuşmasında FED’den, Soros gibi tefecilerden hiç bahis yoktu…..

Gönderi tarihi:

Protestocu dünyada yılın kahramanı, ya Türkiye’de?

 

DÜNYANIN en önemli haftalık dergilerinden “Time”, “2011 Yılının Kişisi” unvanını “protestocu”ya verdi. Derginin geçen haftaki kapağında, yılın kahramanı “protestocu”yu simgelemek üzere yüzü maskeli başörtülü genç bir kadının görüntüsü yer alıyordu.

spacer.gif “Time”, Kuzey

 

Afrika ve Ortadoğu’da Arap Baharı olarak adlandırılan ayaklanmalardan Avrupa ve ABD’deki gösterilere kadar bütün protestolara katılan herkesi bu unvana dahil etti. Çünkü, protestocular tarih yazmıştı...

 

PROTESTO HAKKINA KÜRESEL MEŞRUİYET

Hatırlayalım, aynı “Time” dergisi geçen ay da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı büyük övgülerle kapağına çıkarmıştı. Derginin son sayısı, protestonun bir hak arama yöntemi olarak artık küresel bir meşruiyet kazandığına işaret ediyor.

 

Bütün mesele, bu evrensel hakkın Türkiye’nin hava sahasından ve gümrük kapılarından içeri girmeye kalktığında bir duvara çarpacak olmasıdır.

 

Protesto, “Time”ın dikkat çektiği küresel yönelişin aksine Türkiye’de yüceltilen bir hak değildir ve onu kullanmak isteyen kişilerin kendilerini hemen cezaevinde bulmaları, uzun yıllar tutuklu olarak içeride kıdem almaları işten değildir.

 

Gün geçmiyor ki, protesto hakkını kullandığı için bir öğrencinin terör örgütü üyeliğinden hapse atıldığına ilişkin bir haberi gazetede okumayalım. Gün geçmiyor ki, bir gösteriye, basın açıklamasına katıldığı için aylardır hatta yıllardır hapiste unutulmuş bir gencin öyküsü basına yansımasın.

 

Buradaki sorunlardan biri, Terörle Mücadele Yasası’ndaki muğlak hükümlerin gösterilere katılan insanlar aleyhinde kolaylıkla kullanılıp, haklarında örgüt üyeliğinden tutuklama kararları verilebilmesidir.

Örnekler o kadar çok ki...

 

PANKART AÇANLAR 19 AY HAPİS YATINCA

Hopa’da geçen haziran ayında emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümünü protesto etmek üzere Ankara’da gösteri yaparken tutuklanan 22 öğrenci, bundan 10 gün önce ilk kez çıktıkları mahkemede serbest bırakıldı. Toplam 6.5 ay hapiste kaldılar.

Türkiye’nin yakın tarihinde protesto hakkını kullandığı için ağır bedel ödeyenler arasında 2010 yılı mart ayındaki AK Parti’nin Roman kurultayında “Parasız Eğitim istiyoruz” diye pankart açan Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer’in durumu özel bir örnek oluşturuyor. Bu iki öğrenci toplam 19 ay tutuklu kaldı.

 

Çok güncel bir örnek de bugün İstanbul’da Özel Yetkili 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkacak olan Sosyalist Demokrasi Partisi üyesi Ali Deniz Kılıç ve arkadaşı Baran Nayır’ın durumudur.

 

İki yıl önce BDP’nin bir basın açıklamasına katılan Kılıç ve Nayır, PKK üyesi oldukları ve molotofkokteyli bulundurdukları iddiasıyla iki yıldır tutuklu. Tam bir buçuk yıl sonra yapılan parmak izi incelemesinde ikisine ait iz bulunamadığının ortaya çıkması ve savcının beraat talebinde bulunması tutukluluklarının sona erdirilmesine yetmemiştir.

 

Hapsedildiklerinde 18 yaşında olan bu iki genç bugün 20 yaşına gelmiştir. Her ikisi de devamsızlıktan gittikleri okullardan atılmıştır. Daha düşündürücü olan, Ali Deniz Kılıç’ın bir böbreğinin olmamasıdır.

 

TÜRKİYE ARAPLARA ROL MODELİ OLURKEN

Türkiye’de gösteri hakkının kullanılmasının sorunlu olduğu artık Türkiye’yi izleyen Batı kuruluşlarının raporlarına da yansıyan bir saptamadır.

 

Bu konuda Batı basınındaki en ağır yazılardan biri geçenlerde İngiltere’de yayımlanan ünlü “Economist” dergisinde çıkmıştır. Ankara’da geçen haziran ayındaki bir gösteride polis tarafından dövülerek kalça kemiği kırılan Dilşat Aktaş’ın durumunu da anlatan yazı, “Türkiye’nin insan hakları alanındaki sicilinin devamlı bir şekilde kötüleşmekte olduğunu” vurguluyor. Ancak Economist’e göre, “Batı, bu durumu fark etmiyor, aksine Türkiye’yi Arap Baharı için bir model olarak göklere çıkarıyor.”

 

Gösteri yapma özgürlüğü Anayasa ile tanınmış bir hak olduğu halde, bu hakkın en ciddi bir şekilde kısıtlandığı ve protestocuların ağır bedeller ödedikleri ülkelerden biridir Türkiye.

 

Türk demokrasisi, son dönemde yalnızca ifade özgürlüğü değil, aynı zamanda gösteri özgürlüğünün karşılaştığı engeller nedeniyle de defolu bir görüntü vermektedir.

 

Türkiye, protestocuları kahraman mertebesine yükseltilen Arap halklarına ilham kaynağı olarak gösteriliyor bugün. Bu şekilde yüceltilen bir ülkenin kendi protestocularına gösterdiği tahammülsüzlük ve hoyratlıkta izaha muhtaç bir çelişki yok mudur?

 

308b.jpg 20 Aralık 2011

Gönderi tarihi:

Burada hepimiz ayni dertten sikayet ediyoruz,fakat degismiyor hicbirsey,iktidar despotluguna devam etmektedir,onun dis isbirlikcileride onu alkislamaktadir.

 

Ben sahsen tüm yabanci sitelere girerek gazete veya dergilerden okuyabildiklerimi inceleyip basbakani göklere cikaranlara elimden geldigince iki satir yazarak onlarin yanlis düsündügünü gercegin tamamen farkli oldugunu anlatiyorum.

 

Arkadaslar gün mücadele günüdür,forumda tabiiki yazacagiz ama birazda sesimizi Türkiye'nin disina tasirmaya calisarak gercekleri dilimizin döndügü kadari ile Avrupalilara anlatmaliyiz,bu cok önemlidir.

 

saygilarla

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.