Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2006 *** Geçenlerde dosyalarımı ve notlarımı düzenlerken aşağıda size aktaracağım yazı geçti elime, Bizim ufaklık doğduktan sonra bir yerlerden bulup okumuş ve saklamışım… Sonra tekrar okudum… O zamanlar öyle düşünmemiştim ama, Tekrar okuduğumda yalnız çocuklar için değil her yaşta bizler içinde çok şey ifade ettiğini düşündüm… Ve sizlerle de paylaşmayı düşündüm… Umarım yararlı bir paylaşım olur… *** Onu HERŞEYE RAĞMEN Seviyor musunuz? Çocuklar samimiyeti çok çabuk fark ederler, İçi dolu samimi bir sevgi “ HERŞEYE RAĞMEN “ var olan sevgidir. Kimi anne_babalar ve çocuğun diğer yakınları “ Çünkü ” severler. Yani sevgilerini belli sebeplere bağlamışlardır ve çocuğa bunu hissettirirler. Çocuk, o sebep olmazsa sevilmeyeceğini düşünür… Örneğin; Seni seviyorum çünkü çok çalışkansın. Seni çok seviyorum çünkü beni hiç üzmüyorsun... Kimi ebeveynler de, “ .. İse ” severler. Bu anne _babalarda da sevgi şartlara bağlanmıştır. Çocuk, “ Eğer bana sundukları şart yerine gelmezse sevilmeyecek miyim ? ” diye düşünür… Örneğin; Yemeğini yersen seni severim. Ödevini yaparsan seni severim… Oysa sevgi belli sebep veya şartlara bağlanırsa gücünü ve etkisini kaybeder. Ve bu şekilde olan sevgilere çocuk güvenemez. Böylece çocuğun da size karşı içi dolu bir sevgi beslemesini ve yönlendirmesini engellemiş olursunuz. Olması gereken “Rağmen Sevgidir.” Her şeye rağmen sevildiğini ve anne_babasından gelen sevginin hiçbir zaman eksilmeyeceğini bilen çocuklar ebeveynlerine güvenir.Onlardan gelen her uyarıyı daha çok ve çabuk dikkate alır. Öyleyse “ her şeye rağmen ” sevgi hissedilmeli ve hissettirilmelidir. Ancak o zaman çocuğumuzla ve çocuklarla karşılıklı sevgi iletişimini kurabiliriz… *** Öyle sanıyorum ki, sizlerde aynı şeyi hissetmişsinizdir… Eğer çocuk kelimesi yerine bize dair uygun kelimeleri yerleştirirsek, Her yaştaki bizler içinde nekadar geçerli olduğunu anlayabiliyoruz... *** Çocukluğumuzdan bu yana bize verilen sevgi ve değerler kişiliğimizi oluşturuyor… Olumlu yâda olumsuz oluyoruz, Sevmeyi yâda kızmayı, nefreti öğreniyoruz, Hoşgörülü yâda anlayışsız, Yetine bilmeyi yâda doyumsuzluğu yaşıyoruz. Çevremizdekilerin, yaşamın, en önemlisi kendimizin, Kıymetini biliyor yâda değer vermeyerek yok ediyoruz. Yine en önemlisi, mutluluğu, sevgiyi, huzuru dolu dolu..., Yada mutsuz, yıkılmış, yaşama kırgın huzursuz yaşıyoruz. İşin en iyi yâda en kötü tarafı, Sevgiyle büyüdüysek çevremize sevgiyi, gülümsemeyi, pozitifliği, Sevgisiz kalmışsak eğer, güvensiz, kızgın asık suratımızla, negatifliğimizi, Yaşamın her alanında, evde, işte, sokakta… birbirimize yansıtıyoruz… Evet okuduktan sonra bunları düşündüm hep.., Yalnız çocuklar için değil, Hangi yaşta olursak olalım hepimiz için ne kadar geçerli olduğunu düşündüm. Çocukluğumuzdan bu yana üst üste binen bütün olumsuzluk ve anlamsızlıkların bizi nasıl birer birey haline getirdiğini… Sevgilerin, yaşamımızın ve kişiliğimizin olumlu gelişmesinde ne kadarda çok etkisinin olduğunu düşündüm… Çevremizdekilere ve yaşamımıza, Belli sebep ve şartlara bağlıyarak, içimizde yaşattığımız sevgilerimizin, Bizleri ne kadar mutsuz ettiğini düşündüm. Yada koşulsuz sevgilerimizin bizi ve onları ne kadarda çok mutlu ettiğini, İçi boş sevgilerle avunmaya çalışan, Sevgiye aç, Ya onu almaya, Yada vermeye çabalayıp durduğumuzu düşündüm. Ve sizlerle de paylaşmayı düşündüm… Hani farkına varırda, Her yaştaki biz çocuklara, Verebilirsek, Paylaşabilirsek, Koşulsuz ve şartsız sevgilerimizi, Kim bilir daha yaşanır, daha mutlu… Ve de sevgi dolu, Daha anlaşılır kılabilir miyiz yaşamımızı ? Herkesin; içi dolu “her şeye rağmen”, koşulsuz ve şartsız sevgileri dolu dolu yaşamasını diliyorum… *tna *** Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.