Φ derenay Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2011 Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2011 Bilimsel bilgi daima sorgulanması, eleştirilmesi gereken bir bilgidir, niçin? Alıntı
Admin ™ Admin Gönderi tarihi: 13 Şubat , 2012 Admin Gönderi tarihi: 13 Şubat , 2012 Bilgiyi Sorgulamak FameLab Bilim Elçilerimizden Ridvan Yilmaz, bir lise ögretmeni olarak bilginin hayatimizin verili gerçeklerinden birisi olmamasi gerektigini savunuyor. Yilmaz, bilimin bizlere üç büyük olguyu, gözlemlemeyi, sorgulamayi ve farkinda olmayi kattigini ve neden her türlü bilgiyi sorgulama süzgecimizden geçirdikten sonra kabullenme ya da kabullenmemeye karar vermemiz gerektigini anlatiyor. “Sizler bu yaziyi okurken 4 milyara yakin beyin hücreniz tüm vücudunuza milyonlarca impuls göndermekte, çevreden gelen verileri islemekte, iç organlarinizi kontrol etmekte, fiziksel yasaminizi düzenlemekte. Bu kadar çok islevi ayni anda ve muazzam bir sekilde gerçeklestiren beyin hücrelerimiz maksimum sayisina anne karnindayken ulasir ve 20 yasindan sonra günde ortalama 50 bin beyin hücremizi kaybederiz. Peki farkinda miyiz bunlarin? Açikcasi, günlük hayatimizda içiçe oldugumuz bilimin insanogluna üç büyük olgu kazandirdigina inaniyorum: Gözlemlemek, sorgulamak ve farkinda olmak! “Dogal bir element olmayan ve dünyanin hiç bir noktasinda rezervi bulunmayan Neptünyum’un, zincir e-postalarla Türkiye’nin sahip oldugu “en degerli element” olduguna inanan bizler, hatta siyasetçilerin konusmalarinda bile bu elemente deginmesi ile bilginin sorgulanmasi konusunda ne kadar büyük eksigimizin oldugunu görüyoruz. “Peki bilgi nedir, nasil sorgulanir? Sözlük anlamiyla bilgi, ögrenme, arastirma ve gözlem yoluyla elde edilen her türlü gerçek, malumat ve kavrayisin tümüdür. Baska bir ifadeyle insanlarin çesitli yollarla edindikleri ve zihinsel bir süreçten geçirerek içsellestirdikleri düsüncelerin, yeniden animsanmasi ya da baskalariyla paylasilmasi amaciyla çesitli ortamlarda kayit altina alinmasiyla ortaya çikan üründür. Bilginin sorgulanmasi ise bir aliskanliktir, bireyin egitim yasantisi boyunca kazanmasi gereken bir aliskanlik. Eger birey egitim yasantisi boyunca sorgulama temelli bir egitim almadiysa, bireyden sadece verilen bilgiyle yetinmesi ve ona inanmasi istendiyse, insanlarin yetiskinlik sürecinde bu sartlanmalardan kurtulmasi oldukça güçtür. Bu bireyler yeni bilgileri sorgulama aliskanligi kazanmak bir yana, sahip olduklari bilgileri dahi sorgulamaya gerek duymazlar. Ögretilen, kaniksadigi bilgilerde bile yanilma paylari vardir hatta sorguladiklarinda daha once farkina varmadiklari ilginçliklerle karsilasabilirler. “Bizlerin bu noktada yapabilecegi ise bilgiyi sorgulama aliskanligini kazanmaya çalismak, olabildigince bilginin kaynagina inebilmek, gözlemlemek ve çevresel faktörlerle edindigimiz her türlü bilgiyi sorgulama süzgecimizden geçirdikten sonra kabullenmek ya da kabullenmemek… “Örnegin, siz hala iki tane burun deligimiz oldugunu, Dünya’nin tek uydusunun bulundugunu, bes duyumuzun oldugunu, suyun renksiz oldugunu ya da Amerika’nin adinin Amerigo Vespucci’den geldigini düsünüyorsaniz John Lloyd ve John Mitchinson’un Cahillikler Kitabi’na bir göz atin derim.” Ridvan Yilmaz Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 9 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2012 Bilimsel bilgi daima sorgulanması, eleştirilmesi gereken bir bilgidir, niçin? buldum : bilime guven olmaz Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 buldum : bilime guven olmaz İlk bakışta, sorgulama ile buluşun(!) doğru gibi gözükse de, genele bakılınca yanlış. Zira bilim dışında HER ŞEY yalandır, sahtedir. Disiplinler içerisinde "dene, sonucu gör"ü ilke edinen TEK bilgi kaynağıdır. Somutla TEK örtüşendir. Bilimsel deneylerden alınan sonuçlar, yer'e ve zaman'a göre HEP doğru çıkar. Bilimsel bilgi daima sorgulanması, eleştirilmesi gereken bir bilgidir, niçin? Bilimin sürekli sorgulanmasının gerekliliği ise, yer, zaman farkı ve deneylerin yetersizliğindendir. Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 sevgili meraba senin gibi sempatik bi insan ben hakkaten gormedim. Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 bilim fizik otesidir ; dogru bir sorgulamayla bilim aslinda Allahin bize goz kirpmasi gibidir bilim tabi ki sorgulanicak ; bitkiler fotosentezi nasil yapar diye degil ; ne zorlari var da yaparlar diye sorgulanicak bilim ... Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 bilim fizik otesidir ; Fizik ötesi derken soyut bir disiplin olduğunu belirtmek istiyorsan evet öyle. Ama fiziksel olguları tanımladığı, tanımlama süreci yöntemli, tutarlı olduğu için de pozitif disiplin halini almıştır. dogru bir sorgulamayla bilim aslinda Allahin bize goz kirpmasi gibidir Bana göre ise bilim göz kırpıyor. Hem de herkesin önünde, açıkça.. bilim tabi ki sorgulanicak ; bitkiler fotosentezi nasil yapar diye degil ; ne zorlari var da yaparlar diye sorgulanicak bilim ... Bilim "ne" ve "nasıl"ile sorgular. Felsefe değil ki "neden"i, "niçin"i araştırsın. sevgili meraba senin gibi sempatik bi insan ben hakkaten gormedim Sen de mabut'un gibi karanlıkta göz kırpma. Anlaşılır ol. Nasıl da çekmişsin. Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 korkuyorlar ewt : )) e anlaticaz neticede genel kanahat zaten var sadece girift noktalari vurgulayip birakmak bile yetiyor buna sanirim gelemiyorlar e biz sadece anlatmanin zevkine talibiz onu bi vurgulayalim da ... Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 bitkiler fotosentezi nasil yapar diye degil ; ne zorlari var da yaparlar diye sorgulanicak bilim ... olay burda bitmistir Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 olay burda bitmistir Olay daha yeni başlıyor. Bilimin ve felsefenin ne olduğunu anlıyorsun. Fotosentez sorgulanırken gözüken sorgulanıyor. Bilim gözükmeyeni sorgulamaz. Gözükmeyeni sorgulaması için de zorlanamaz. Alanı değildir. Bilim fala bakmaz. Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 bilim butun yasamsal dengeleri ve hayret edilesi harikalari gozler onune seren bir vizyondur akla hitap eder aklin sinirlarini zorlar ... bilim sonlu degil sonsuz bir platformdadir olay bu iste bildigimiz kadari harika bilemedigimiz kadari ise Gayb tir Allah katinda hersey olup bitmistir Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 bilim butun yasamsal dengeleri ve hayret edilesi harikalari gozler onune seren bir vizyondur akla hitap eder aklin sinirlarini zorlar ... Tam aksi. Dedik ya bilimi öğreneceksin diye.. Tıpkı yaratıcıyı ürettiği gibi. Bilimi(ilkeli sorgulama) de üreten akıldır. Aklın sınırlarını zorlayan olgulardır. (Yani senin söylediğin harikalar) bilim sonlu degil sonsuz bir platformdadir olay bu iste Evrende insan bilgisi devam ettiği sürece evet. bildigimiz kadari harika bilemedigimiz kadari ise Gaybtir Allah katinda hersey olup bitmistir Allahın kitabını dikkatle okursan, insanın bildiği kadar biliyor. Maalesef harikalardaki gaybı o da bilmiyor. Çünkü bahsedemiyor. Bahsettiği tek gayb cinler. Alıntı
Φ omar123 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 Allahın kitabını dikkatle okursan, insanın bildiği kadar biliyor. Maalesef harikalardaki gaybı o da bilmiyor. Çünkü bahsedemiyor. Bahsettiği tek gayb cinler. Ben gaibe şahidim...Bahsettiği tek şey gaib değil sizin geleceğiniz yazıyor okumadın mı hiç ? Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 Allahın kitabını dikkatle okursan, insanın bildiği kadar biliyor. Maalesef harikalardaki gaybı o da bilmiyor. Çünkü bahsedemiyor. Bahsettiği tek gayb cinler. gaybtan bahsettigi zaman gayb olmaz artik , sonra gene gayb gayb diye tuttururuz ozlu anlatim vardir Kuranda, gaybin felsefi kavrami izah edilir bu yonu ile Kuran Anahtardir Allahın kitabını dikkatle okursan, insanın bildiği kadar biliyor. Maalesef harikalardaki gaybı o da bilmiyor. harikalardaki gaybi Allahin biliyor olmasi demek o gayb, mevcudiyetini muhafaza ediyor demektir buna samimiyetimizden dolayi Allah bilir diyoruz imanin etkisi ile ama felsefeye uyarlarken ciddi ve kesin konusuyoruz Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 harikalardaki gaybi Allahin biliyor olmasi demek o gayb, mevcudiyetini muhafaza ediyor demektir Sayende "bilimsel bilgi"konuşmamız gerekirken, metafizik uydurmaları konuşmaya başladık. Bu durumda evrensel kavramlara bir daha bakmak gerekecek. Tabi anlaşılırsa eğer.. Evrensel tanımlamalar Arap kültürü tanımlamalarıyla örtüşmüyor. Terstir. Bilimsel bilgi: Bilimsel bilgi, bilimsel yöntemler ile elde edilen bilgidir. Bilimsel yöntem akıl, deney ve gözleme dayalıdır. Bir bilginin bilimsel olmasının ölçütü yöntemsel olmasıdır. Bilimsel bilgi objektif, sistemli, tutarlı ve eleştriye açık bilgidir. Bilim insanı, nesneye "bilmek için bilmek" amacı ile yönelir. Metafizik: Sadece akılla, sezgiyle, olguları açıklamaya çalışmak. Metafizik durağanlıktır. Bunun zıddı da diyalektiktir. Diyalektik de her şeyin değiştiğini savunan bir felsefi akımdır. Fizik ötesi anlamındadır. Bilimin tam olarak gelişmediği dönemlerde insanlar doğadaki olgu ve olayları metafiziki olarak, yani sadece sezgi ve akılla açıklamaya çalışmışlardır. Bundan da metafizik felsefe, teoloji ve dinler üremiştir. Metafizik felsefeciler akılla ve sezgi ile uydurdukları bilgilerle(!) bir yaratıcı üretmişler. Ürettikleri yaratıcı ise kaçınılmaz olarak sadece onların bildiklerini söylemiştir. Bilinmezliklere ise "gayb" tanımını kullanmışlardır. Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 estafurullah ben konustum mu akici konusurum : )) ciliz konusmam ki dinleyemem bile tipik savunmalari zevkli zevkli konusalim yahu butun bayanlari kaciriyoruz : ) Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 Sayende "bilimsel bilgi"konuşmamız gerekirken, metafizik uydurmaları konuşmaya başladık. tamam da insan metafizik zaten asik oluyoruz , ruh tasiyoruz bunlarin fiziksel bi dayanagi yok sen bunu bile bilimle aciklayamazken bizim izahlarimizi baltaliyorsun : )) bence daha akilci ol ne biliym, tamam modern akimlari benimsiyosun da daha etkili ol Alıntı
Φ omar123 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 Ruh'un soyut varlık olduğunu bilmeyenler var hala...Şimdi duygu,düşünce,bilinç gibi ve hatta akılda Ruh'u simgeler...Ruh hakkında kesinleşmiş değildir ama söylenebilir...Bu Ruh konuşabilen bir varlıktır...Yani insanın kendi kendine içinden konuşması aslında Ruhsal konuşmasıdır...Her insanın bir ruhu vardır...İnsan ölürken ve uyurken Ruh bedenden çıkar...Vücutla ilişkisi yoktur... İlave etmek gerekirse psikolojide Ruh'un içindedir... Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 Ruh'un soyut varlık olduğunu bilmeyenler var hala... Omar, Gerçekten sen kavramların anlamını bilmiyorsun. Diğer iletide "gerçeğin" anlamını sormuştum. Galiba bilmiyorsun ki, burada da bu kavramla çok ilgili olarak "soyut, varlık" kelimelerini bir arada kullanmışsın. Aslında kullanılmaz. Seni yoruyorum ama nasıl olsa tartışıyoruz. Şu "soyut" ve "varlık"ın anlamlarını da bir zahmet açıklarmısın. Yine nasıl tanımlayacağını çok merak ediyorum. Alıntı
Φ omar123 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 Örnek vermek gerekirse... İsa Mesih kötü ruhları çıkarma yetkisi sahipti..Birgün Kötü ruhların içinde bulunduğu insanları gördü ve kötü Ruhları insanların bedenlerinden çıkarttı,yakın bir yerde domuz sürüsüne gönderdi...Ruhlar domuz sürüsüne girdiğinde hepsi kendini dereden aşağıya attı... Ruh'a verdiğim örnekler duygu,düşünce,bilinç,psikoloji dahada vardır büyük ihtimalle...Kötü ruh ise kötü düşünce=intihar,kötü psikoloji,kötü duygu gibi...Verdiğim yazı İncil'den bir kısım...Anlayacağımız üzere Ruhlar benim tanımlamalarıma uyuyor...Kötü ruh(intihar yada kötü herhangi birşey) domuzun içine girmiş ve onları dereden aşağıya atmıştır...Ayrıntılı anlatmak gerekirse kötü Ruh kötü duygu,düşünce kötü psikoloji olan herşeydir...İnsanların cinnet geçirmeside bir kötü Ruh'tur...Anlatabildim sanırım.. Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 bilim felsefeyi saglamlastirir madde var diyemeyiz cunku bilim, maddenin bir enerji oldugunu ortaya koyuyor bilim, atomu yokluk olarak tarif ediyor parcaciklari elle tutulur parcaciklar degildir bir hareketlilik hali ile sonsuz uzayda bir yogunluk meydana geliyr ve buna madde diyoruz bunu bilim soluyor maddenin yapi tasi yokluktur proton notron vs parcaciklar elle tutlasi kivamda degil ; sembolik anlatim teknigi geregi somutlastirilmistir lisede kolay anlayabilelim diye Alıntı
Φ omar123 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 Daha yeni öğrendim...Aslında bilimsel bilgi araştırmalarla formüllerle ispatlarla değil..Bilim adamı ne derse oymuş.. Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 "Soyut" ve "varlık" kelimelerinin anlamını ne zaman açıklayacaksın Omar? Bekliyoruz. Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 "Soyut" ve "varlık" kelimelerinin anlamını ne zaman açıklayacaksın Omar? Bekliyoruz. çok beklersin Alıntı
Misafir meraba Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2012 çok beklersin Olsun bekleyeceğim. Nasıl olsa tartışmayla bir yere gidemiyoruz. Bakalım tartıştığımız şeylerin anlamını biliyormuyuz? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.