Φ yam_yam Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Sayin Kralx izninizle ben devam etmek istiyorum. Hatirlarsaniz bu konuyu sizinle baska bir baslik altinda tartisiyorduk ama bazi arkadaslar konuyu saptirdilar. Simdi firsat bulmusken devam edelim. "Bakınız islam tarihinde kader konusunda üç farklı görüş vardır. Bunlar cebriye ekolü, hariciye ekolü ve ehli sünnet ekolüdür. Bu ekoller demişlerdirki; 1- Allah insana özgür irade vermemiştir, insanın her yaptığı Allahın zorlamasıyladır. Yani siz ne yaparsanız yapın gideceğiniz yer önceden zorlamayla belirlenmiştir. Bunu cebriye ekolü söylemiştir. 2- allah insana hiç bir şekilde karışmaz. İradeyide fiilide insan kendi yapar.. Bu hariciye ekolü.. 3- Allah insana irade vermiştir. İnsan bir işi yapmayı murad eder ve filli Allah yaratır.. Bizim görüşümüz budur. Ehli Sünnet ekolü. Senin söyleminle imtihanın hükmü kaybolmuş olur sevgili arman.." demissiniz. Ben de Levh-i Mahfuz ile ilgili örnekler vermistim. HADİD-22'de, "Yeryüzünde ve sizin başınıza gelen herhengi BİR MUSUBET YOKTUR Kİ, BİZ ONU YARATMADAN ÖNCE O, KİTAPTA BULUNMASIN Gökte ve yerde gizli olan hiçbir şey yoktur ki, apaçık olan bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) olmasın. (Neml Suresi, 75 ) İnkar edenler, dediler ki: "Kıyamet-saati bize gelmez." De ki: "Hayır, gaybı bilen Rabbime andolsun, o muhakkak size gelecektir. Göklerde ve yerde zerre ağırlığınca hiçbir şey O'ndan uzak (saklı) kalmaz. Bundan daha küçük olanı da, daha büyük olanı da, istisnasız, mutlaka apaçık bir kitapta (yazılı)dır." (Sebe' Suresi, 3) Gaybın anahtarları yalnızca O’nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Allah’ın bilgisi dahilinde, Levh-i Mahfuz’da) olmasın. (En'am Suresi, 59) Ayetlerden de anlasilacagi üzere yeryüzündeki hersey Allah katindaki bir kitapta yazilidir. Insan iradesinin tecelli edebilmesi için bu kitabin içeriginin degismesi gerekir (Nesh) ki bunun pek mümkün olabilecegini zannetmiyorum. Zira o zaman söyle bir soru çikiyor ortaya: Her seyi bilen bir varligin kendi hükmünü degistirmesi herseyi bilen sifatina ters düsmez mi? Öyleyse hükmünü degistirmesini gerektirecek durumu da önceden bilmesi ve hükmünü ona göre vermesi gerekir. Allah verdigi bir karardan vazgeçebilir mi? Peki keyfiyetine göre kararindan vazgeçmis olabilir mi? Kararindan vazgeçecegini önceden bilebilir mi? Simdi bu duruma göre çikan sonuçlari bir siralayalim 1 - Levh-i mahfuz denen bir kitap var ve bu kitap Tanrinin hafiz sifatinin bir ürünü. Tanri simdiye kadar olan ve bundan sonra da olacak her seyi biliyor ve tüm bunlari bir kitapta toplamis 2- Insanin kendi iradesinin olmasi bu kitaba ters düsüyor ya da bu durum kitabin degismesini gerektiriyor. 3- Insannin kendi iradesi demek Tanrinin kendi verdigi bir hükmü degistirmesi demek ve bu da Tanrinin "Her seyi bilen" sifatina ters düsüyor çünkü hükmünü degistirmesi için olusacak durumu da önceden bilmesi gerekiyor. 4- Tanri keyfiyetine göre (sebepsiz) kendi kararindan vazgeçebilir mi? Böylesi bir durum da onu zamana tabi tutar ki (Aslinda zamana tabi oldugunu kendi kitabinda bildirmis ama nedense inananlar bunu kabul etmek istemiyorlar) bu da onun zamanin ve mekanin disinda olma özelligi ile çelisir. Yani bir karar veriyor ve "sonradan" da bu kararindan vazgeçiyor. 5- Eger insanin kendi iradesi yoksa, bu durumda imtihan ve adalet kavramlarina ters düsmüyor mu? Bu noktada karsit görüslerinizi merakla bekliyor, saygilar sunuyorum Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Açıkcası Allah katındaki zaman kavramına akıl sır erdiremediğimiz müddetçe kader hakkında kesin hükümlere asla varamıyacağız zaten bunu da çok önemsemiyorum ben yaptığım her şeyden kendimi sorumlu tutarım ve kaderimi kendimin yönlendirdiğine inanırım ama bilirim ki Allah benim yaşayacaklarımı çok önceden görmüştür ve burada bir çelişki yaşamam başımdan geçen kötü anlarım oldu Allah beni affetsin o zamanlar haşa ona hesap sorduğum kendimce madem bütün bunların olacağını biliyordun neden durdurmadın tarzı saçmaladığım dönemler oldu fakat şuna inandım biz hepimiz rüyadayız herkes kendi rüyasını görmekte ve herkes kendinden sorumlu olacak öbür tarafta bu tür bir savunma yapmam mümkün değil yani ''E y Allahım ben bişi yapmadım ki sen zetn kaderimi belirlemiştin '' gibi aciz bir savunma yapmamız mümkün değil.... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Açıkcası Allah katındaki zaman kavramına akıl sır erdiremediğimiz müddetçe kader hakkında kesin hükümlere asla varamıyacağız zaten bunu da çok önemsemiyorum ben yaptığım her şeyden kendimi sorumlu tutarım ve kaderimi kendimin yönlendirdiğine inanırım ama bilirim ki Allah benim yaşayacaklarımı çok önceden görmüştür ve burada bir çelişki yaşamam başımdan geçen kötü anlarım oldu Allah beni affetsin o zamanlar haşa ona hesap sorduğum kendimce madem bütün bunların olacağını biliyordun neden durdurmadın tarzı saçmaladığım dönemler oldu fakat şuna inandım biz hepimiz rüyadayız herkes kendi rüyasını görmekte ve herkes kendinden sorumlu olacak öbür tarafta bu tür bir savunma yapmam mümkün değil yani ''E y Allahım ben bişi yapmadım ki sen zetn kaderimi belirlemiştin '' gibi aciz bir savunma yapmamız mümkün değil.... 16656[/snapback] Insanlar inançlarini sorgulayamadigi sürece dinler insanlara hükmedecektir. "Süphenin oldugu yerde iman olmaz" düsüncesi insanin inancini sorgulayamamasindaki en önemli etkenlerden biri. O yüzden biz ne kadar saglam argümanlarla karsiniza çiksak da inancinizdan aksini düsünemiyorsunuz. Istediginiz seye inanmakta serbestsiniz. Bu seçim size ait. Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Açıkcası Allah katındaki zaman kavramına akıl sır erdiremediğimiz müddetçe kader hakkında kesin hükümlere asla varamıyacağız zaten bunu da çok önemsemiyorum ben yaptığım her şeyden kendimi sorumlu tutarım ve kaderimi kendimin yönlendirdiğine inanırım ama bilirim ki Allah benim yaşayacaklarımı çok önceden görmüştür ve burada bir çelişki yaşamam başımdan geçen kötü anlarım oldu Allah beni affetsin o zamanlar haşa ona hesap sorduğum kendimce madem bütün bunların olacağını biliyordun neden durdurmadın tarzı saçmaladığım dönemler oldu fakat şuna inandım biz hepimiz rüyadayız herkes kendi rüyasını görmekte ve herkes kendinden sorumlu olacak öbür tarafta bu tür bir savunma yapmam mümkün değil yani ''E y Allahım ben bişi yapmadım ki sen zetn kaderimi belirlemiştin '' gibi aciz bir savunma yapmamız mümkün değil.... 16656[/snapback] Insanlar inançlarini sorgulayamadigi sürece dinler insanlara hükmedecektir. "Süphenin oldugu yerde iman olmaz" düsüncesi insanin inancini sorgulayamamasindaki en önemli etkenlerden biri. O yüzden biz ne kadar saglam argümanlarla karsiniza çiksak da inancinizdan aksini düsünemiyorsunuz. Istediginiz seye inanmakta serbestsiniz. Bu seçim size ait. 16681[/snapback] Sonunda anlamaya başlamıssınız şu foruma üye oldum olalı bunu anlatmaya çalıştım dedim ki İnanç konularını tartışamazsınız tartışsanızda bir sonuca varamazsınız çünkü inanç ispatlanmaya ya da kanıtlanmaya ihtiyaç duymaz inanan inanmıştır artık kaldı ki burada bir tanrıya inanmaktan bahsediyoruz ben Tanrımı bulmuş ve kabullenmişken ve onun kurallarını benimsemişken sizlerin sözlerini kusura bakmayın ama tabiki ciddiye alamam ha ama dinimi yaşarken ayrıntıda akla aykırı gelen hareketleri tartışabiliriz tabi sonuç olarak İslamın kendisinde bir bozukluk yok ama kişilerde olabilir sizde bunu fırsat bilip koca bir dini kötülememelisiniz daha nasıl anlatayım size .... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Açıkcası Allah katındaki zaman kavramına akıl sır erdiremediğimiz müddetçe kader hakkında kesin hükümlere asla varamıyacağız zaten bunu da çok önemsemiyorum ben yaptığım her şeyden kendimi sorumlu tutarım ve kaderimi kendimin yönlendirdiğine inanırım ama bilirim ki Allah benim yaşayacaklarımı çok önceden görmüştür ve burada bir çelişki yaşamam başımdan geçen kötü anlarım oldu Allah beni affetsin o zamanlar haşa ona hesap sorduğum kendimce madem bütün bunların olacağını biliyordun neden durdurmadın tarzı saçmaladığım dönemler oldu fakat şuna inandım biz hepimiz rüyadayız herkes kendi rüyasını görmekte ve herkes kendinden sorumlu olacak öbür tarafta bu tür bir savunma yapmam mümkün değil yani ''E y Allahım ben bişi yapmadım ki sen zetn kaderimi belirlemiştin '' gibi aciz bir savunma yapmamız mümkün değil.... 16656[/snapback] Insanlar inançlarini sorgulayamadigi sürece dinler insanlara hükmedecektir. "Süphenin oldugu yerde iman olmaz" düsüncesi insanin inancini sorgulayamamasindaki en önemli etkenlerden biri. O yüzden biz ne kadar saglam argümanlarla karsiniza çiksak da inancinizdan aksini düsünemiyorsunuz. Istediginiz seye inanmakta serbestsiniz. Bu seçim size ait. 16681[/snapback] Sonunda anlamaya başlamıssınız şu foruma üye oldum olalı bunu anlatmaya çalıştım dedim ki İnanç konularını tartışamazsınız tartışsanızda bir sonuca varamazsınız çünkü inanç ispatlanmaya ya da kanıtlanmaya ihtiyaç duymaz inanan inanmıştır artık kaldı ki burada bir tanrıya inanmaktan bahsediyoruz ben Tanrımı bulmuş ve kabullenmişken ve onun kurallarını benimsemişken sizlerin sözlerini kusura bakmayın ama tabiki ciddiye alamam ha ama dinimi yaşarken ayrıntıda akla aykırı gelen hareketleri tartışabiliriz tabi sonuç olarak İslamın kendisinde bir bozukluk yok ama kişilerde olabilir sizde bunu fırsat bilip koca bir dini kötülememelisiniz daha nasıl anlatayım size .... 16696[/snapback] Alintida kalin yazilmis ve alti çizilmis örnekte oldugu gibi, pesin hükümlerle karsimiza geldiginiz sürece biz de karsit argümanlarla karsiniza çikacagiz Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Çıkın be hocam her türlü şekilde çıkın nasılsa ölürken de son nefesimizde Kelime-i şehadet içinde ölücez umarım Allah size de nasip eder... Alıntı
Φ canugur Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 İnsanların yaratmıs olduğu sanal Tanrı’nın ardına düsmeyelim. Akıl, sagduyu, vicdan, hosgörü ve insan sevgisi gibi genel degerleri yüceltelim. Çünkü Tanrıya yüklediginiz tüm dogruluk, güzelllik, iyilik ve olumlu olan genel doğrularin hepsi, insansal duygulardir. Bu degerleri koruyamayanlar ise hayal alemine dalip, kendilerini, varliklarini ve öz yetilerini inkar ederler. saygilar Alıntı
Φ peace1453 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 (bu yazı bana ait değildir. Tamamen alıntıdır.) ******************************************************************** CBC(Complete Blood Count-Tam Kan Sayımı) Tıbbın olmazsa olmazlarındandır CBC… Bazı rutinler vardır ki…yatan bir hastada mutlaka bakılmalıdır…mesela CBC gibi… Bu konuda bir seminer hazırlamam istendiğinde…sunumum için data(veri) toplamak için nete girdiğimde gördüğüm…bu konudaki yayınlar o kadar çok ve sınırsız ki içinde kaybolacak gibi oldum…. Periferik Yayma denilen bir şey daha vardır ki… Bir damla kanı lam üzerine yayar…üzerine lameli kapatır İmmersiyon yağı damlatırsın bir damla ve mikroskopta bakarsın…. Ben periferik yaymaya her bakışımda ve her CBC sonucu okuyuşumda….orada Allah(c.c) ’ı görürüm… Nasıl mı? Çok kolay… Milyonlarca hastalık vardır bedenimizi etkileme ihtimali olan… Ve CBC ve periferik yayma bize onların kanıtlarını sunan iki anahtara benzerler… Baktığın zaman alyuvarların arasındaki akyuvarları görürsün…. Yani eritrositlerin arasındaki polimorph nüveli lökositleri…lenfositleri…eosinofil ve basofilleri…trombositleri…ve atipik hücreleri… Bir yayma veya CBC sonucundan Lösemi tanısı bile koyabilirsin bazen… Bir damla kandan yani…. Dedim ya….Ben mikroskopta periferik yaymaya her bakışımda orada tecelli eden ilahi gücü görürüm diye…. İnsan denilen kusursuz makineye bakınca da aynı his…. Bizler…kemiklerimiz…eklemlerimiz…tendonlarımız….kaslarımız…damar yapılarımız…kalbimiz…akciğerimiz…dalağımız ve pankreasımızla…kusursuz bir bütünü oluşturmaktayız…. Hangi güç… Amip mi? ... Yoksa Darwin’in evrim teorisi midir bizi bu güne taşıyan? Biz balıktık da önce yılan sonra kertenkele mi olduk yani…? ..Ve yürüdük yürüdük…gorilken tüy döküp insana mı döndük….? O kadar mucizevi bir şey ki yaradılışımız arkadaşlar… Bir yumurtanın oluşumunu da okudum ben…ve bir spermle fertilizasyonunu…Mayoz ve mitozların sonrasında uterusa(rahme) inokule olan fetüsü(cenini) de… Bu kadar mucize başka bir koşulda bir araya gelemez… Derin bir soluk alış verişte bile hissedilir bu kusursuzluk….kalbinin ritminde bile…tik taklarında bile…. Size solunum fizyolojisi veya kardiyolojik bilgiler verip sıkmayacağım… Sadece tek diyeceğim şey…. CBC ve periferik yayma… Ve yaşamın alyuvarlarının yarattığı mükemmelüstü mucize… Başka sözüm yok…. ******************************************************************** Allah'ın sanatı http://img384.imageshack.us/img384/7814/tavuskusu5gu.jpg http://img273.imageshack.us/img273/6251/16kelebek2yd.jpg (kar kristalidir) http://img367.imageshack.us/img367/3922/19ka.jpg http://img367.imageshack.us/img367/7093/26oc.jpg Not: Yukarıdaki linkler reklam değildir. Lütfen bu mesajı da silmeyin Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 İnsanların yaratmıs olduğu sanal Tanrı’nın ardına düsmeyelim. Akıl, sagduyu, vicdan, hosgörü ve insan sevgisi gibi genel degerleri yüceltelim. Çünkü Tanrıya yüklediginiz tüm dogruluk, güzelllik, iyilik ve olumlu olan genel doğrularin hepsi, insansal duygulardir. Bu degerleri koruyamayanlar ise hayal alemine dalip, kendilerini, varliklarini ve öz yetilerini inkar ederler. saygilar 16765[/snapback] O saydıkların bütün dinlerin öğretisidir. Hatta insanlığın ortak noktasıdır. İnananda onları söyler inanmayanda. Lütfen aklınızla haraket edin. Nefretinizle değil. Var olmaktan bahsediyoruz. Bunca kainattaki mükemmel dizayndan bahsediyoruz. O saydığınız özellikleri bir kefeye koydunuz ve Allahı gene inkar ettiniz. Lütfen bana tekamülü açıklayın ya, ne olur bakın yalvarıyorum. Hiç bir yerde göremedim bir açıklama. Bana evrim teorisini biri açıklasın lütfen.. Saygılar.. Alıntı
Φ mistik Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 arkadaşlar çok hızlı konu değiştiriyorsunuz. eğer gerçekten anlamak istiyorsak tek tek inceleye inceleye gitmeliyiz.Allahın gücünden bahsetmiştik. bazı arkadaşlar demişler ki Allah her şeye her canının istediğinde müdahale edebilir. siizce bu gerçekten güç müdür. yani güçlü demek istediğine istediği şekilde müdahale edebilmek midir? biz bir şeye güçlü derken neyi göz önünde bulundururuz. sizce güç nedir? ya da güçlü diye kimederiz biz. ikinci husus oonun hayatımıza müdahe edip etmediği. isterseniz kendimizden yola çıkalım. benim hayatımda benim istemediğim bi şeyi beni yapmaya zorlayan bir güç var mı. yani elimi kaşığa uzattığımda bana engel var mı. yok. bi yere yürümek istediğimde rahatlıkla gidebiliyor muyum? evet. Fiziki gücüm ölçüsünde her istediğimi yapma imkanım var. öyle değil mi? yani normal yaşantımda hiç bir güç benim hayatıma karışmıyor. sizler de bu özgürlüğü hissediyor musnuz? kralx ve armana ve diğer okuyucularadır sözüm. kendisini özgür hisssetmeyen var mı? bir suç işlemek istediğinde fiziki bir güc sizin eyleminizin önüne geçiyor mu? mesela içki bardağını elinize her alışınızda istediği halde, bütün gücünü sarfettiği helde onu içemeyen var mı? ben zannetmiyorum. rahatlıkla eğer bardakta su kolunuzda da kuvvet varsa onu ağzınıza götürdüğünüzde rahatlıkla boğazınızdan akar gider. aksi bir durumu savunan var mı? buradan Allahın gücüne eğer itirazlar olmazsa geçiş yapacağım. NE DİYORSUNUZ? Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 arkadaşlar çok hızlı konu değiştiriyorsunuz. eğer gerçekten anlamak istiyorsak tek tek inceleye inceleye gitmeliyiz.Allahın gücünden bahsetmiştik. bazı arkadaşlar demişler ki Allah her şeye her canının istediğinde müdahale edebilir. siizce bu gerçekten güç müdür. yani güçlü demek istediğine istediği şekilde müdahale edebilmek midir? biz bir şeye güçlü derken neyi göz önünde bulundururuz. sizce güç nedir? ya da güçlü diye kimederiz biz. ikinci husus oonun hayatımıza müdahe edip etmediği. isterseniz kendimizden yola çıkalım. benim hayatımda benim istemediğim bi şeyi beni yapmaya zorlayan bir güç var mı. yani elimi kaşığa uzattığımda bana engel var mı. yok. bi yere yürümek istediğimde rahatlıkla gidebiliyor muyum? evet. Fiziki gücüm ölçüsünde her istediğimi yapma imkanım var. öyle değil mi? yani normal yaşantımda hiç bir güç benim hayatıma karışmıyor. sizler de bu özgürlüğü hissediyor musnuz? kralx ve armana ve diğer okuyucularadır sözüm. kendisini özgür hisssetmeyen var mı? bir suç işlemek istediğinde fiziki bir güc sizin eyleminizin önüne geçiyor mu? mesela içki bardağını elinize her alışınızda istediği halde, bütün gücünü sarfettiği helde onu içemeyen var mı? ben zannetmiyorum. rahatlıkla eğer bardakta su kolunuzda da kuvvet varsa onu ağzınıza götürdüğünüzde rahatlıkla boğazınızdan akar gider. aksi bir durumu savunan var mı? buradan Allahın gücüne eğer itirazlar olmazsa geçiş yapacağım. NE DİYORSUNUZ? 17229[/snapback] Allahın sonsuz gücüne itirazımız yok mistik bey lütfen devam edin ... Alıntı
Φ dilku Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 İnsanların yaratmıs olduğu sanal Tanrı’nın ardına düsmeyelim. Akıl, sagduyu, vicdan, hosgörü ve insan sevgisi gibi genel degerleri yüceltelim. Çünkü Tanrıya yüklediginiz tüm dogruluk, güzelllik, iyilik ve olumlu olan genel doğrularin hepsi, insansal duygulardir. saygilar 16765[/snapback] bunlar bana Marx in yabancilasma teorisini hatirlatti.. marx din bir yabancilasmadir der ekonomik yabancilasmanin sonucu.. din bir yabancilasma ise marksizm onun baska bir bicimi degil midir? Marksizm pratik olarak Tanriyi inkar etmiyor onun yerine kendi dogmasini bir karsit-iman yapiyor..diyordu coffy.. bir de söyle diyordu: hakiki Allaha iman gercek olarak yasanmis olan bir iman marksizme gecerli tek cevaptir.. Bu degerleri koruyamayanlar ise hayal alemine dalip, kendilerini, varliklarini ve öz yetilerini inkar ederler. demissin descartesin süpheciligini okumussundur, nesneleri önce sadece duyu yanilmalari olarak görüyordu hatta kendi varligindan bile süphe ediyordu onun icin belki de bütün hayati bir rüyaydi Tanrinin varligindan da süphe ediyordu sonra descartes önce kendisinin sonra ruhunun suurunun sonra da suurunda Tanrinin oldugunu fark etti.. Tanri kavrami da bilinc kavrami gibi acik ve secik olan kavramlarimizdandi...sonra en yetkin olan Tanrinin dogruluguna güvendi ve dedi ki tanri bizi aldatmadigina göre duyumlarimizda yansiyan cisimler dünyasinin gercekligine de hic olmazsa aracli olarak inanmak gerekir. demekki Allaha inanmak kendini inkar ettirmiyor bilakis kendi varligini isbat ettiyor, ben ve nesneler zihnimin disindaki dünya gercek cünkü Allah bizi aldatmiyor... descartesin ve diger düsünürlerin Allahin varligini ispatlamaya yönelik güzel düsünceleri de var.. kralx biliyorum beni yine uyaracaksin tanri dedigim icin ama böyle demem gerekiyor Alıntı
Φ dilku Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 arkadaşlar çok hızlı konu değiştiriyorsunuz. eğer gerçekten anlamak istiyorsak tek tek inceleye inceleye gitmeliyiz.Allahın gücünden bahsetmiştik. bazı arkadaşlar demişler ki Allah her şeye her canının istediğinde müdahale edebilir. siizce bu gerçekten güç müdür. yani güçlü demek istediğine istediği şekilde müdahale edebilmek midir? biz bir şeye güçlü derken neyi göz önünde bulundururuz. sizce güç nedir? ya da güçlü diye kimederiz biz. ikinci husus oonun hayatımıza müdahe edip etmediği. isterseniz kendimizden yola çıkalım. benim hayatımda benim istemediğim bi şeyi beni yapmaya zorlayan bir güç var mı. yani elimi kaşığa uzattığımda bana engel var mı. yok. bi yere yürümek istediğimde rahatlıkla gidebiliyor muyum? evet. Fiziki gücüm ölçüsünde her istediğimi yapma imkanım var. öyle değil mi? yani normal yaşantımda hiç bir güç benim hayatıma karışmıyor. sizler de bu özgürlüğü hissediyor musnuz? kralx ve armana ve diğer okuyucularadır sözüm. kendisini özgür hisssetmeyen var mı? bir suç işlemek istediğinde fiziki bir güc sizin eyleminizin önüne geçiyor mu? mesela içki bardağını elinize her alışınızda istediği halde, bütün gücünü sarfettiği helde onu içemeyen var mı? ben zannetmiyorum. rahatlıkla eğer bardakta su kolunuzda da kuvvet varsa onu ağzınıza götürdüğünüzde rahatlıkla boğazınızdan akar gider. aksi bir durumu savunan var mı? buradan Allahın gücüne eğer itirazlar olmazsa geçiş yapacağım. NE DİYORSUNUZ? 17229[/snapback] Allahin gücü her seye yeter ama imtihan ve sorgulamanin adil olmasi icin Allah senin secimine müdahale etmez Alıntı
Φ canugur Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 arkadaşlar çok hızlı konu değiştiriyorsunuz. eğer gerçekten anlamak istiyorsak tek tek inceleye inceleye gitmeliyiz.Allahın gücünden bahsetmiştik. bazı arkadaşlar demişler ki Allah her şeye her canının istediğinde müdahale edebilir. siizce bu gerçekten güç müdür. yani güçlü demek istediğine istediği şekilde müdahale edebilmek midir? biz bir şeye güçlü derken neyi göz önünde bulundururuz. sizce güç nedir? ya da güçlü diye kimederiz biz. ikinci husus oonun hayatımıza müdahe edip etmediği. isterseniz kendimizden yola çıkalım. benim hayatımda benim istemediğim bi şeyi beni yapmaya zorlayan bir güç var mı. yani elimi kaşığa uzattığımda bana engel var mı. yok. bi yere yürümek istediğimde rahatlıkla gidebiliyor muyum? evet. Fiziki gücüm ölçüsünde her istediğimi yapma imkanım var. öyle değil mi? yani normal yaşantımda hiç bir güç benim hayatıma karışmıyor. sizler de bu özgürlüğü hissediyor musnuz? kralx ve armana ve diğer okuyucularadır sözüm. kendisini özgür hisssetmeyen var mı? bir suç işlemek istediğinde fiziki bir güc sizin eyleminizin önüne geçiyor mu? mesela içki bardağını elinize her alışınızda istediği halde, bütün gücünü sarfettiği helde onu içemeyen var mı? ben zannetmiyorum. rahatlıkla eğer bardakta su kolunuzda da kuvvet varsa onu ağzınıza götürdüğünüzde rahatlıkla boğazınızdan akar gider. aksi bir durumu savunan var mı? buradan Allahın gücüne eğer itirazlar olmazsa geçiş yapacağım. NE DİYORSUNUZ? 17229[/snapback] Allahin gücü her seye yeter ama imtihan ve sorgulamanin adil olmasi icin Allah senin secimine müdahale etmez 17265[/snapback] inancsizligi yalnizca marxizme özü bir özellik olarak görmeye devam ettiginiz sürece dünyayi hic tanimadiginiz anlasiliyor. Iki yil önce yapilan hristiyanlik ve inanc anketlerinda, bugün avrupa da; marksist olmadigi halde, 120 milyon insanin hic bir seye asla inanmadigi belirlendigi halde... Keske bu yorumu yapmasaydiniz, Alıntı
Φ dilku Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 yoo sadece marksizme vermiyorum sadece bana senin söylediklerinin marksist ateizmi hatirlattigini söylüyorum..marksist olmayabilirsin Alıntı
Φ canugur Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 arkadaşlar çok hızlı konu değiştiriyorsunuz. eğer gerçekten anlamak istiyorsak tek tek inceleye inceleye gitmeliyiz.Allahın gücünden bahsetmiştik. bazı arkadaşlar demişler ki Allah her şeye her canının istediğinde müdahale edebilir. siizce bu gerçekten güç müdür. yani güçlü demek istediğine istediği şekilde müdahale edebilmek midir? biz bir şeye güçlü derken neyi göz önünde bulundururuz. sizce güç nedir? ya da güçlü diye kimederiz biz. ikinci husus oonun hayatımıza müdahe edip etmediği. isterseniz kendimizden yola çıkalım. benim hayatımda benim istemediğim bi şeyi beni yapmaya zorlayan bir güç var mı. yani elimi kaşığa uzattığımda bana engel var mı. yok. bi yere yürümek istediğimde rahatlıkla gidebiliyor muyum? evet. Fiziki gücüm ölçüsünde her istediğimi yapma imkanım var. öyle değil mi? yani normal yaşantımda hiç bir güç benim hayatıma karışmıyor. sizler de bu özgürlüğü hissediyor musnuz? kralx ve armana ve diğer okuyucularadır sözüm. kendisini özgür hisssetmeyen var mı? bir suç işlemek istediğinde fiziki bir güc sizin eyleminizin önüne geçiyor mu? mesela içki bardağını elinize her alışınızda istediği halde, bütün gücünü sarfettiği helde onu içemeyen var mı? ben zannetmiyorum. rahatlıkla eğer bardakta su kolunuzda da kuvvet varsa onu ağzınıza götürdüğünüzde rahatlıkla boğazınızdan akar gider. aksi bir durumu savunan var mı? buradan Allahın gücüne eğer itirazlar olmazsa geçiş yapacağım. NE DİYORSUNUZ? 17229[/snapback] yoo sadece marksizme vermiyorum sadece bana senin söylediklerinin marksist ateizmi hatirlattigini söylüyorum..marksist olmayabilirsin 17325[/snapback] DEGILIM ZATEN; BU DA MARX´A; TÜM FELSEFECILER GIBI SAYGI DUYMAMI DA ENGELLEMEZ. Alıntı
Φ dilku Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 marksist olmamana sevindim zira en tehlikeli ateizm marksist ateizmdir sanirim sen cagdas ateistsin! Alıntı
Φ canugur Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 marksist olmamana sevindim zira en tehlikeli ateizm marksist ateizmdirsanirim sen cagdas ateistsin! 17426[/snapback] ALEMSIN, INANANLAR ICIN ATEIZMIN TEHLIKESIZI OLUR MU HIC HEPSI DE YOK DIYOR ISTE SAYGILAR Alıntı
Φ dilku Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 marksist olmamana sevindim zira en tehlikeli ateizm marksist ateizmdirsanirim sen cagdas ateistsin! 17426[/snapback] ALEMSIN, INANANLAR ICIN ATEIZMIN TEHLIKESIZI OLUR MU HIC HEPSI DE YOK DIYOR ISTE SAYGILAR 17479[/snapback] yok ya bunu ben demiyorum ben nerden biliyim hangisi tehlikeli robert coffy diyor.. Alıntı
Φ canugur Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 marksist olmamana sevindim zira en tehlikeli ateizm marksist ateizmdirsanirim sen cagdas ateistsin! 17426[/snapback] ALEMSIN, INANANLAR ICIN ATEIZMIN TEHLIKESIZI OLUR MU HIC HEPSI DE YOK DIYOR ISTE SAYGILAR 17479[/snapback] yok ya bunu ben demiyorum ben nerden biliyim hangisi tehlikeli robert coffy diyor.. 17482[/snapback] ASLINDA ATEISTLERDEN DÜNYAYA NASIL BIR ZARAR GELDIGINI HIC KIMSE KANITLAYAMAMISTIR YA, NE YAPARSINIZ SEVGILI DILKU, INANC OLAYI BU KONU. ADAM INANMIYOR AMA DÜNYAYA BIR TUGLA DAHA KOYMAK ISTIYOR. KOYUYOR DA. BAKIN BINLERCE ATEIST BILIM INSANININ YANINDA INANCLI OLANLARI DA VAR. BU DOGAL DEGIL MI, SU GÜN ICIN EN AZINDAN? SAYGILAR Alıntı
Φ dilku Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 marksist olmamana sevindim zira en tehlikeli ateizm marksist ateizmdirsanirim sen cagdas ateistsin! 17426[/snapback] ALEMSIN, INANANLAR ICIN ATEIZMIN TEHLIKESIZI OLUR MU HIC HEPSI DE YOK DIYOR ISTE SAYGILAR 17479[/snapback] yok ya bunu ben demiyorum ben nerden biliyim hangisi tehlikeli robert coffy diyor.. 17482[/snapback] ASLINDA ATEISTLERDEN DÜNYAYA NASIL BIR ZARAR GELDIGINI HIC KIMSE KANITLAYAMAMISTIR YA, NE YAPARSINIZ SEVGILI DILKU, INANC OLAYI BU KONU. ADAM INANMIYOR AMA DÜNYAYA BIR TUGLA DAHA KOYMAK ISTIYOR. KOYUYOR DA. BAKIN BINLERCE ATEIST BILIM INSANININ YANINDA INANCLI OLANLARI DA VAR. BU DOGAL DEGIL MI, SU GÜN ICIN EN AZINDAN? SAYGILAR 17491[/snapback] güzel bi sey aslinda ateist ve inanir bilim adamlarinin yanyana olusu.. bilmiyorum neden tehlikeli dediyse coffy belki inanca saldirdigi icindir.. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 Sayin Kralx izninizle ben devam etmek istiyorum. Hatirlarsaniz bu konuyu sizinle baska bir baslik altinda tartisiyorduk ama bazi arkadaslar konuyu saptirdilar. Simdi firsat bulmusken devam edelim. "Bakınız islam tarihinde kader konusunda üç farklı görüş vardır. Bunlar cebriye ekolü, hariciye ekolü ve ehli sünnet ekolüdür. Bu ekoller demişlerdirki; 1- Allah insana özgür irade vermemiştir, insanın her yaptığı Allahın zorlamasıyladır. Yani siz ne yaparsanız yapın gideceğiniz yer önceden zorlamayla belirlenmiştir. Bunu cebriye ekolü söylemiştir. 2- allah insana hiç bir şekilde karışmaz. İradeyide fiilide insan kendi yapar.. Bu hariciye ekolü.. 3- Allah insana irade vermiştir. İnsan bir işi yapmayı murad eder ve filli Allah yaratır.. Bizim görüşümüz budur. Ehli Sünnet ekolü. Senin söyleminle imtihanın hükmü kaybolmuş olur sevgili arman.." demissiniz. Ben de Levh-i Mahfuz ile ilgili örnekler vermistim. HADİD-22'de, "Yeryüzünde ve sizin başınıza gelen herhengi BİR MUSUBET YOKTUR Kİ, BİZ ONU YARATMADAN ÖNCE O, KİTAPTA BULUNMASIN Gökte ve yerde gizli olan hiçbir şey yoktur ki, apaçık olan bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) olmasın. (Neml Suresi, 75 ) İnkar edenler, dediler ki: "Kıyamet-saati bize gelmez." De ki: "Hayır, gaybı bilen Rabbime andolsun, o muhakkak size gelecektir. Göklerde ve yerde zerre ağırlığınca hiçbir şey O'ndan uzak (saklı) kalmaz. Bundan daha küçük olanı da, daha büyük olanı da, istisnasız, mutlaka apaçık bir kitapta (yazılı)dır." (Sebe' Suresi, 3) Gaybın anahtarları yalnızca O’nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Allah’ın bilgisi dahilinde, Levh-i Mahfuz’da) olmasın. (En'am Suresi, 59) Ayetlerden de anlasilacagi üzere yeryüzündeki hersey Allah katindaki bir kitapta yazilidir. Insan iradesinin tecelli edebilmesi için bu kitabin içeriginin degismesi gerekir (Nesh) ki bunun pek mümkün olabilecegini zannetmiyorum. Zira o zaman söyle bir soru çikiyor ortaya: Her seyi bilen bir varligin kendi hükmünü degistirmesi herseyi bilen sifatina ters düsmez mi? Öyleyse hükmünü degistirmesini gerektirecek durumu da önceden bilmesi ve hükmünü ona göre vermesi gerekir. Allah verdigi bir karardan vazgeçebilir mi? Peki keyfiyetine göre kararindan vazgeçmis olabilir mi? Kararindan vazgeçecegini önceden bilebilir mi? Simdi bu duruma göre çikan sonuçlari bir siralayalim 1 - Levh-i mahfuz denen bir kitap var ve bu kitap Tanrinin hafiz sifatinin bir ürünü. Tanri simdiye kadar olan ve bundan sonra da olacak her seyi biliyor ve tüm bunlari bir kitapta toplamis 2- Insanin kendi iradesinin olmasi bu kitaba ters düsüyor ya da bu durum kitabin degismesini gerektiriyor. 3- Insannin kendi iradesi demek Tanrinin kendi verdigi bir hükmü degistirmesi demek ve bu da Tanrinin "Her seyi bilen" sifatina ters düsüyor çünkü hükmünü degistirmesi için olusacak durumu da önceden bilmesi gerekiyor. 4- Tanri keyfiyetine göre (sebepsiz) kendi kararindan vazgeçebilir mi? Böylesi bir durum da onu zamana tabi tutar ki (Aslinda zamana tabi oldugunu kendi kitabinda bildirmis ama nedense inananlar bunu kabul etmek istemiyorlar) bu da onun zamanin ve mekanin disinda olma özelligi ile çelisir. Yani bir karar veriyor ve "sonradan" da bu kararindan vazgeçiyor. 5- Eger insanin kendi iradesi yoksa, bu durumda imtihan ve adalet kavramlarina ters düsmüyor mu? Bu noktada karsit görüslerinizi merakla bekliyor, saygilar sunuyorum 16651[/snapback] İçinden çıkamadığınız ve aklınızın almadığı nokta işte bu nokta. Allahın Alim sıfatı... Alahın senin yapacaklarını bilmesi demek, seni zorla yazdığı bir şeyi yaptırıyor demek değildir. Bu gün bilim adamları... yüzde bilmem kaçını kullanabildikleri, yaklaşık yarım kg lik beyinleriyle, havaya attıkları bir taşın, hava sürtünmesini, hızını, ivmesini ve düşeceği yeri hesaplayıp yazabiliyorlar. O taş da aynen hesap edildiği yere hesap edilen şekilde düşüyor. Şimdi onlar bunu hesap edip yazdılar diyemi o taş o şekilde düştü.. Bunu çözersen kaderi az buçuk çözersin. Allahıni yarattığı (Siz kabul etmesenize) varlıklardaki bu mükemmel şaşırtıcı ve akla durgunluk veren intizam, sanat, estetik ve ilim ne kadar büyük değilmi..?? Allahın iliminden bahsediyoruz insanlarınkinden değil... Saygılar... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2005 Sayin Kralx izninizle ben devam etmek istiyorum. Hatirlarsaniz bu konuyu sizinle baska bir baslik altinda tartisiyorduk ama bazi arkadaslar konuyu saptirdilar. Simdi firsat bulmusken devam edelim. "Bakınız islam tarihinde kader konusunda üç farklı görüş vardır. Bunlar cebriye ekolü, hariciye ekolü ve ehli sünnet ekolüdür. Bu ekoller demişlerdirki; 1- Allah insana özgür irade vermemiştir, insanın her yaptığı Allahın zorlamasıyladır. Yani siz ne yaparsanız yapın gideceğiniz yer önceden zorlamayla belirlenmiştir. Bunu cebriye ekolü söylemiştir. 2- allah insana hiç bir şekilde karışmaz. İradeyide fiilide insan kendi yapar.. Bu hariciye ekolü.. 3- Allah insana irade vermiştir. İnsan bir işi yapmayı murad eder ve filli Allah yaratır.. Bizim görüşümüz budur. Ehli Sünnet ekolü. Senin söyleminle imtihanın hükmü kaybolmuş olur sevgili arman.." demissiniz. Ben de Levh-i Mahfuz ile ilgili örnekler vermistim. HADİD-22'de, "Yeryüzünde ve sizin başınıza gelen herhengi BİR MUSUBET YOKTUR Kİ, BİZ ONU YARATMADAN ÖNCE O, KİTAPTA BULUNMASIN Gökte ve yerde gizli olan hiçbir şey yoktur ki, apaçık olan bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) olmasın. (Neml Suresi, 75 ) İnkar edenler, dediler ki: "Kıyamet-saati bize gelmez." De ki: "Hayır, gaybı bilen Rabbime andolsun, o muhakkak size gelecektir. Göklerde ve yerde zerre ağırlığınca hiçbir şey O'ndan uzak (saklı) kalmaz. Bundan daha küçük olanı da, daha büyük olanı da, istisnasız, mutlaka apaçık bir kitapta (yazılı)dır." (Sebe' Suresi, 3) Gaybın anahtarları yalnızca O’nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Allah’ın bilgisi dahilinde, Levh-i Mahfuz’da) olmasın. (En'am Suresi, 59) Ayetlerden de anlasilacagi üzere yeryüzündeki hersey Allah katindaki bir kitapta yazilidir. Insan iradesinin tecelli edebilmesi için bu kitabin içeriginin degismesi gerekir (Nesh) ki bunun pek mümkün olabilecegini zannetmiyorum. Zira o zaman söyle bir soru çikiyor ortaya: Her seyi bilen bir varligin kendi hükmünü degistirmesi herseyi bilen sifatina ters düsmez mi? Öyleyse hükmünü degistirmesini gerektirecek durumu da önceden bilmesi ve hükmünü ona göre vermesi gerekir. Allah verdigi bir karardan vazgeçebilir mi? Peki keyfiyetine göre kararindan vazgeçmis olabilir mi? Kararindan vazgeçecegini önceden bilebilir mi? Simdi bu duruma göre çikan sonuçlari bir siralayalim 1 - Levh-i mahfuz denen bir kitap var ve bu kitap Tanrinin hafiz sifatinin bir ürünü. Tanri simdiye kadar olan ve bundan sonra da olacak her seyi biliyor ve tüm bunlari bir kitapta toplamis 2- Insanin kendi iradesinin olmasi bu kitaba ters düsüyor ya da bu durum kitabin degismesini gerektiriyor. 3- Insannin kendi iradesi demek Tanrinin kendi verdigi bir hükmü degistirmesi demek ve bu da Tanrinin "Her seyi bilen" sifatina ters düsüyor çünkü hükmünü degistirmesi için olusacak durumu da önceden bilmesi gerekiyor. 4- Tanri keyfiyetine göre (sebepsiz) kendi kararindan vazgeçebilir mi? Böylesi bir durum da onu zamana tabi tutar ki (Aslinda zamana tabi oldugunu kendi kitabinda bildirmis ama nedense inananlar bunu kabul etmek istemiyorlar) bu da onun zamanin ve mekanin disinda olma özelligi ile çelisir. Yani bir karar veriyor ve "sonradan" da bu kararindan vazgeçiyor. 5- Eger insanin kendi iradesi yoksa, bu durumda imtihan ve adalet kavramlarina ters düsmüyor mu? Bu noktada karsit görüslerinizi merakla bekliyor, saygilar sunuyorum 16651[/snapback] İçinden çıkamadığınız ve aklınızın almadığı nokta işte bu nokta. Allahın Alim sıfatı... Alahın senin yapacaklarını bilmesi demek, seni zorla yazdığı bir şeyi yaptırıyor demek değildir. Bu gün bilim adamları... yüzde bilmem kaçını kullanabildikleri, yaklaşık yarım kg lik beyinleriyle, havaya attıkları bir taşın, hava sürtünmesini, hızını, ivmesini ve düşeceği yeri hesaplayıp yazabiliyorlar. O taş da aynen hesap edildiği yere hesap edilen şekilde düşüyor. Şimdi onlar bunu hesap edip yazdılar diyemi o taş o şekilde düştü.. Bunu çözersen kaderi az buçuk çözersin. Allahıni yarattığı (Siz kabul etmesenize) varlıklardaki bu mükemmel şaşırtıcı ve akla durgunluk veren intizam, sanat, estetik ve ilim ne kadar büyük değilmi..?? Allahın iliminden bahsediyoruz insanlarınkinden değil... Saygılar... 17559[/snapback] Sayin Kralx, farzedelim ki sizin dediginiz gibi biz bazi seyleri Tanri istedi diye degil de kendi istedigimiz için yapiyoruz. Ve Tanri Alim sifati geregi biz daha dogmadan önce hangi konuda ne karar verecegimizi biliyor. Yani irademizi ne yönde kullanacagimizi biliyor ve bunlari daha biz dogmadan önce bir kitapta bulunduruyor. Buraya kadar tamam diyelim. Size anlatamadigim nokta bundan sonrasi. O zaman imtihan diye bir sey olmaz diyorum. HADİD-22'de, "Yeryüzünde ve sizin başınıza gelen herhengi BİR MUSUBET YOKTUR Kİ, BİZ ONU YARATMADAN ÖNCE O, KİTAPTA BULUNMASIN Tanri beni yaratiyor, bana bir nefis, bir karakter veriyor. Hadi bana kendi seçim hakkimi da veriyor diyelim. Ama ne seçim yapacagimi da biliyor. Beni bir cinayet islemenin esigine getiriyor (Bu da bir musibettir) . Ve benim o cinayeti isleyecegimi bile bile bana o musibeti veriyor. Ve sonra da diyor ki ben seni imtihan ediyorum. Buyrun bakalim. Imtihan bunun neresinde. ? Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2005 Hatta söyle de ifade edebiliriz. Tanri insanlara bir nefis veriyor. yani günaha meyilli yaratiyor. Nefsinize hakim olun diyor ama bunun olmayacagini bile bile ona bir bela musallat ediyor. Hatta bu da yetmiyor. Insan günaha girsin diye de seytan ile isbirligi yapiyor. Neden? Çünkü cehennemi insanlarla ve cinlerle dolduracagina dair kendi kendine söz vermis. Buyrun islamdaki imtihan anlayisi... Alıntı
Φ dilku Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2005 sayin yamyam öncelikle muibet kelimesinin anlamini bilmemiz lazim Türkceye kötülük bela anlaminda gecmis ama asil anlami insana isabet eden her türlü iyi ve kötü her türlü sey demektir yani musibet iyi de oluyor kötü de.. imtihan bizim icin Allah icin degil sonucunu Allah biliyor ama biz bilmiyoruz bir ögretmen senin basarisiz olacagini biliyorum deyip sinav yapmadan direk sinifta biraksa itiraz etmezmiydin, ama sonra seni sinav yapip gercekten basarisiz olsan itiraz hakkin kalmazdi öyle degil mi?? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.