Φ kralx Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2005 Ben demedimmi, böylesi net bir sorudan bile böyle kaçar işte.. İnanamazlar kardeşim inanamazlar...!!!!!!! Haklarında ayet var.. Kalpleri mühürlü.. Rabbimmi doğru söyler insanlarmı.. Allah'ın Kuranda anlattığı talihsizler.. "Bu, babaları uyarılmadığı için (kendileri de) ****** kalmış bir kavmi uyarman için Azîz ve Rahîm (olan Rabbin)'in indirmesi (olan vahiy)'dir. Andolsun ki hüküm çoğunun aleyhine gerçekleşmiştir de artık iman etmezler. Boyunlarına, çenelerine varan demir halkalar geçirmişizdir. Bunun için başları yukarı kalkıktır. Önlerine ve arkalarına birer set çekmişizdir. Gözlerini perdelediğimizden, artık göremezler. Onları uyarsan da, uyarmasan da birdir; iman etmezler. Sen ancak Zikr'e uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin…" (36/Yâ-Sîn, 5-11.) Saygılar... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2005 Ben demedimmi, böylesi net bir sorudan bile böyle kaçar işte.. İnanamazlar kardeşim inanamazlar...!!!!!!! Haklarında ayet var.. Kalpleri mühürlü.. Rabbimmi doğru söyler insanlarmı.. Allah'ın Kuranda anlattığı talihsizler.. "Bu, babaları uyarılmadığı için (kendileri de) ****** kalmış bir kavmi uyarman için Azîz ve Rahîm (olan Rabbin)'in indirmesi (olan vahiy)'dir. Andolsun ki hüküm çoğunun aleyhine gerçekleşmiştir de artık iman etmezler. Boyunlarına, çenelerine varan demir halkalar geçirmişizdir. Bunun için başları yukarı kalkıktır. Önlerine ve arkalarına birer set çekmişizdir. Gözlerini perdelediğimizden, artık göremezler. Onları uyarsan da, uyarmasan da birdir; iman etmezler. Sen ancak Zikr'e uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin…" (36/Yâ-Sîn, 5-11.) Saygılar... Sen saçma sapan bir cevap soruyorsun (Bilim Tanrının varlığını ispatlarsaymış) Sonra da bu srounun cevabını beğenmiyorsun. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2005 Vaybe faraziyelerde bile inat var.. Bari deki Allahın varlığı bana kesinlikle kanıtlansa inanırım de, de birazcık mantıklı olsun.. Körü körüne takım tutanlardan, inadına iman etmeyenlerden, cahillerden ve ahmaklardan nefret ederim.. Sözüm meclisten dışarı.. saygılar. Alıntı
Φ ceviz Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2005 yamyam kardeş kusura bakma ama ********** diz boyu. Alıntı
Φ mistik Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2005 kralx ve ceviz kardeşler, bence siz hangi tanrıya inandığınızı ya da inandığınız tanrının ne tür bir varlık olduğunu bilmiyorsunuz! bunu size karşı olduğum için yazmıyorum. bir tanrıya inanan olarak bunu söylüyorum. ekleyerek sizlere şunu sormak istiyorum, inandığınız tanrı maddesel mi? Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2005 İnandığım tanrı değildir, bilakis tanrı kelimesi ek alır ve tanrılar demeyi gerektirir.. Allah ismi şerifi ise sadece ona özel ve müstakildir.. Ben Allaha inanıyorum ve onu ihlas suresiyle tanımlayayım.... 1 - De ki; O Allah bir tektir. 2 - Allah eksiksiz, sameddir (Bütün varlıklar O'na muhtaç, fakat O, hiç bir şeye muhtaç değildir 3 - Doğurmadı ve doğurulmadı 4 - O 'na bir denk de olmadı. Saygılar.. Alıntı
Φ mistik Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2005 bence basit ve kaçamak ayrıca konuyla da ilgis olayan bir çevap olmuş. lütfen sorumu tekrar okuyunuz: inandığınız tanrı maddesel mi? ikinci husus tanrı dan tanrısal kelimesini türetebiliriz. bu ggayet normal. kuranda geçen ilah kelimesinden de ilahi kelimesi üretilebilir. öyle de zaten. niye tanrı kelimesinden kaçtığını da anlamış değilim doğrusu. aynı varlıktan söz ettiğimiz açık. bu ara açıklamaydı. lütfen birinci soruma cevap... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2005 Bak mistik.. Tanrı dediğin zaman, su tanrısı, güneş tanrısı, aşk tanrısı gibi ekleri ve birden çok tanrı kavramını destekler.. Bize göre Allah birdir , bu yüzden ona tanrı diyemeyiz.. Ayrıca bir üsteki sorundan kaçan yok.. Cevabım gene aynıdır.. Allah madde değildirki maddesel düşünelim.. ne alaka.. İhlas suresinin mealini anlayamadıysan ben napayım.. Saygılar.. Alıntı
Φ sega Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2005 yüzde bilmem kaçını kullandığımız tesbit edilen o yetersiz akılla neden her sorunun cevabını çözmeye çalışırki insanoğlu? neden aklının her şeyi ihata emesinin mümkün olmadığını bir türlü anlamak istemez? sınırını bilmeyen akıl hangi mutlak doğruya ulaşmıştır. hangi filozofun söyledikleri bir diğerinin sözleriyle uyumludur. doğuştan kör olan birilerine renkleri anlatmaya çalışmanın hiç bir faydası yoktur. "onlar gaybe inanırlar." işte imanı kıymetli yapan şey budur. ol balıklarki derya içredür deryayı bilmezler. Rabbimin varlığı o kadar belirgindir ki belirginliğinden dolayı görülemiyor. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2005 Evet buna varlıkta kaybolma denir... Örneğin bir resme burnunuz değecek kadar yaklaşsanız bulanık birşeyler göreceksiniz... O heryere tecelli etmiştir.. Madde onun 99 ismini haykırır.. Fakat duyabilene, görebilene.. Radarları açık olana.. Saygılar.. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2005 Anne rahmine dusen ikiz kardesler onceleri herseyden habersizmis. Haftalar birbirini izledikce onlar da gelismisler.Elleri, ayaklari, ic organlari olusmaya baslamis. Bu arada, etraflarinda olup biteni fark etmeye baslamislar. Bulunduklari rahat, guvenli yeri tanidikca utluluklari artmis. Birbirlerine hep ayni seyi soyluyorlarmis: "Anne rahmine dusmemiz, burada yasamamiz ne harika degil mi? Hayat ne guzel sey be kardesim!" Buyudukce, icinde yasadiklari dunyayi kesfe koyulmuslar. Oyle ya, hayatin kaynagi neymis? Iste bunu arastirirken,karsilarina anneleriyle bunlari birbirine baglayan kordon cikmis.Bu kordon sayesinde, hicbir zahmet cekmeden, guven icinde beslenip buyutulduklerini tesbit etmisler. "Annemizin sefkati ne kadar buyuk! Bize bu kordonla ihtiyacimiz olan herseyi gonderiyor." Artik aylar birbiri ardinca geciyor, ikizler hizla buyuyor, diger bir deyisle "yolun sonu"na yaklasiyormus. Bu degisiklikleri hayretle gozlemlerken, bir gun gelip bu guzelim dunyayi terk edeceklerinin isaretlerini almaya baslamislar. Dokuzuncu aya yaklastiklarinda, bu isaretleri daha kuvvetli hissetmeye baslamislar. Durumdan telaslanan ikizlerden birisi digerine sormus: "Neler oluyor? Butun bunlarin anlami nedir" Oteki daha sakin ve akli basindaymis. Ustelik, bulunduklari bu dunya cogu zaman ona yetmiyor, duygulari daha genis bir alemi arzuluyormus. O cevapvermis: "Butun bunlar, bu dunyada daha fazla kalamayacagiz anlamina geliyor." Ve eklemis: "Buradaki hayatimizin sonuna yaklasiyoruz." "Ama ben gitmek istemiyorum" diye haykirmis kardesi. "Hep burada kalmak istiyorum." "Elimizden gelen birsey yok. Hem, belki dogumdan sonra hayat vardir." "Bize hayat veren o kordon kesildikten sonra bu nasil mumkun olabilir ki?" diye cevaplamis oteki. "Bize hayat veren kordon kesilirse nasil hayatta kalabiliriz, soyler misin bana? Hem, bak bizden once baskalari da buraya gelmis ve sonra da gitmisler. Hicbirisi geri gelmemis ki bize dogumdan sonra hayat oldugunu soylesin. Hayir, bu herseyin sonu olacak." Butun bunlari soyledikten sonra eklemis: "Hem, belki de anne diye birsey de yok!" "Olmak zorunda" diye itiraz etmis kardesi. "Buraya baska turlu nasil gelmis olabiliriz, nasil hayatta kalabiliriz ki?" "Sen hic annneni gordun mu?" diye ustelemis oteki. "O belki de sadece zihinlerimizde var. Bir annemiz oldugu dusuncesi bizi rahatlattigi icin onu belki de biz uydurduk. " Boylece, anne rahmindeki son gunleri derin sorgulamalar ve tartismalarla gecmis. Sonunda dogum ani gelmis catmis. ikizler dunyalarini terkettiklerinde gozlerini baska bir dunyaya acmislar ve sevincten aglamaya baslamislar. Cunku gordukleri manzara hayallerinin bile otesindeymis. (Anthony de Mello) HALBUKİ O BEBEKLER DAHA DOĞMADAN, ONLARA DESEYDİK Kİ DIŞARDA MEYVELER, SEBZELER, DAĞLAR, DENİZLER, GENİŞ GENİŞ ARAZİLER VAR, SİZ İSE ANA RAHMİNDE SADECE KAN İLE BESLENİYORSUNUZ VE DÜNYANIZ ÇOK KÜÇÜK DESEYDİK ONLAR BUNA DA İNANMAYACAKLARDI, FAKAT DOĞDUKTAN SONRA İLK ÖNCE ANNELERİNİN SÜTÜNÜ GÖRDÜLER VE KANDAN FARKLI BİR BAŞKA GIDA OLDUGUNU ANLADILAR, BÜYÜDÜKÇE DE DİĞER GIDALARI TANIDILAR VE NİHAYET DÜNYAYI ALGILAMAYA BAŞLADILAR. ŞİMDİ O BEBEKLERE (YANİ DÜNYAYI ALGILADIKTAN SONRA) TEKRAR SORSALAR BAŞKA BİR DÜNYA DAHA VAR, CENNET VAR, CEHENNEM VAR DESELER ONLAR GENE TEREDDÜT EDECEKLER, ÇÜNKÜ İNSAN SADECE GÖRDÜĞÜ ŞEYLERE İNANMAK İSTİYOR. (MEVLANA CELALETTINI RUMI' DEN) GÖRMEK İNANMAK DEĞİLDİR, İNANMAK GÖRMEKTİR. SİZ BANA ALLAHIN NEREDE OLMADIĞINI GÖSTERİN, BEN SİZE HEMEN NEREDE OLDUĞUNU GÖSTEREYİM. (Yeryüzünde ayetler vardır görürcesine bilenler için. ZARİYAT SURESİ 20.) SİZ ONA İNANSANIZ DA İNANMASANIZ DA BİLİN Kİ O SİZE İNANIYOR. (O, hayat verir, O öldürür. O'na döndürüleceksiniz.! YUNUS SURESİ 56.) ALLAH YAR VE YOLDAŞINIZ OLSUN Sevgili kardeşim, hayatımda okuduğum en güzel yazılardan birisiydi bu.. Ateistlerinde okumasını isterim.. Umarım üstten bakıp geçmezler.. Allah inancının ve Ahiret gerçeğini aynen işlemişsin ve ıspatlamışsın.. Saygılar- Sevgiler sana yolgösterici.. Alıntı
Φ LaRsiE_ Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2005 Senin beynin yıkanmış daha ne diyim sana Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2005 Birşeyler yazdığınımı zannettin şimdi larsie..)) Mutlu oldunmu o yazıyı yazınca.. Çokmu zeki görünüverdin aleme.. Yoksa çokmu entellektüelsin, ilericisin, modernsin..)) Evet benim beynimi yıkamışlar.. Pis düşücelerden arındırmışlar.. İnşallah senide yıkarlar.. yoksa kokarsın.. Saygılar-Sevgiler... Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2005 Burda anlaşılmıyan düşünülmiyen bir konu var, bizler varoluş kısmında tartışıyoruz. Varoluştaki bilimsel veriler enerji ve anti enerji bir varlığın olup olmama tartışmasındayız, birde yokluk var bunu anlıyamıyoruz yoklukta yok olabilmesi için bir enerji gerekli bu enerjiyi şimdilik tanımlıyamıyoruz. Yokluk kısmındada bizim olmamamız muhtemel, bu kısımda da olası bir hareket kaçınılmaz o zaman kendimizi varlık durumunda görmemizde normal. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2005 bence bir konu tartışmak için yapıcı dikkat lazım "ALLAH YOKTUR" ynai bu başlık belki ilgi çekici olabilir ama. insanların savunma mekanizmalarını harekete geçirdiğinizde onlar sizi ancak anlamak için değil alternatifinizi üretmek için dinlerler. bunun alternatifi ben allaha inanmıyorum, ya da başka bir şey olabilirdi. yanlış anlamayın niye bunu tartışma konusu yapıyorsun demiyorum. ama hassasiyetlere asgaride olsa bazı saygıyı göstermek lazım. "ben tanırya inanıyorum ama sizin anladığınız anlamda tanrı yoktur" demek için milyonlarca başlık olabilir. sağlıklı fikir teatisi karşılıklı asgari saygıyla mümkün olur. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2005 Bir çok keşiflerde karşılıklı saygıya dayanır. Alıntı
Φ ceviz Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2005 kralx ve ceviz kardeşler, bence siz hangi tanrıya inandığınızı ya da inandığınız tanrının ne tür bir varlık olduğunu bilmiyorsunuz! bunu size karşı olduğum için yazmıyorum. bir tanrıya inanan olarak bunu söylüyorum. ekleyerek sizlere şunu sormak istiyorum, inandığınız tanrı maddesel mi? biz Allah a inanıyoruz. Allah hiçbirşeye benzemez. pek tabiyki Maddesel veya enerji değildir. kendine özgüdür, benzersizdir ve tektir. eğer sen tanrıya inanıyorsan senin tanrın maddeselmi?? Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2005 Bir maddenin başka bir maddeye ibadet etmesi ne kadar aptalca.. Her ikiside bozulucu, çürüyücü.. Hiçbir medde de irade ve sonsuz güç yoktur.. O halde.....?? Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2005 Ruhda madde olmadan olmaz bunuda böyle bil. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2005 Hayır ruh medde olmadan da olur.. Zira ruh bedende emanettir.. Asıl ait olduğu yere gidecektir.. Tekrar bedene iletilecektir.. Fakat bambaşka bir yaratılışla... Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2005 Kıralx: bu durumda bilgi hususunda eksiksin, ruh kozmik enerjiden oluşan göremediğimiz bilemediğimiz allahın evrendeki yarattığı enerjiden oluşur bu kesin. Madde olmadan oluşması imkansız bu seyyal maddede aynı ruhun ince yapısı maddeleşicek maddeler zinzirinle oluşur, yoksa boşta kalır. Her made oluşumuna göre ayrı karekterlerde foksuyon gösterir. Nasıl ilaç sanayide etkisi fazla olan ve az olan aynı bazda ilaç üretiliyorsa buda aynı çamurdan yapılan insanın çamuruna etkili bir madde karıştırılsa 12 sarmal DNA lı insan oluruz ruhumuzun oluşmasıda bu maddeye göre daha kuvvetli bir enerji girişi sağlar süper durumda oluruz. Alıntı
Φ ceviz Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2005 Ruhda madde olmadan olmaz bunuda böyle bil. ruh konusunu iyi bilmiyorum ama biz öldükten onra ruh boşta duruyor. yani eğer bir maddeye ihtiyacı varsa öldükten sonra nasıl varlığını sürdürebiliyor veya nasıl dağılıp yok olmuyor. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2005 ruh konusunu iyi bilmiyorum ama biz öldükten onra ruh boşta duruyor. yani eğer bir maddeye ihtiyacı varsa öldükten sonra nasıl varlığını sürdürebiliyor veya nasıl dağılıp yok olmuyor. Kabir azabı dediğiniz şeyin olabilmesi için, ruhun da cesetle birlikte mezara girmesi gerekiyor. Bu bile ruh inancının ne kadar saçma olduğunu görmenize yeter... Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2005 Kazın ayağı sizin dediğiniz gibi değil, ruh insan bedeninde cenin 4 aylıkken oluşmaya başlar. Ölddükten sonrada akemedik bilgiye göre 115 saat sonra bedeni terkeder, bu arada mork da ve mezarda dirilmelerde vuku olur aramızda bir arkadaşımız 3 gü n sonra mezardan çıkarıldı şimdi okey oynuyoruz. Alıntı
Φ zaman Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2005 yam yam bilmediğin konuları öğrenmek için sor ama soru soracam diye çaktırmadan sorayım diye ortalığı karıştırma... şimdi ruh kabir azabını çekerken bunu hisseder daha doğrusu ruh çeker bunu zaten... kabirin içene nasıl giriyo o zaman burası saçma demişşin. kardeş sen uykuda uyurken ruhun bedeninden bir müddetliğine ayrılır ama ölüm gibi değil. o yüzden insan uyurken zamanın nasıl geçtiğini fark etmez o zaman zaman kavramından muaf kalırsın bedenin aynı durumda değildir. o zamana tabii olur. ruhun ve aklın bağlantılı olduğu için sen zamanın nasıl geçtiğini farkedememen bundandır. hani rüya görürüzya birşeyler yaşarızya onu ruhun yaşar bedenin değil ama kalkınca sanki aynen o olayı biz yaşamış gibi bir tuhaf oluruz hatta rüyamızı hatırlayamazsak rüyamızda gördüğümüz şeyi anımsatacak birşey bile bizi çok etkiler. bu duyguyu hepimiz yaşarız. zaman zaman... rüyalarda acı çekenlerde olmuştur. manevi acı değil yaralanma gibi o zaman nasıl bu acıyı ruh hissediyorsa kabirdede aynını hissedecek ama sen öteki aleme geçtiğin için onu çok iyi hissediyorsun... durum bundan ibaret... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.