Φ alkanaga Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Al Capon Abi,azıcık DİNleyelim seni de,var yada yok,birşey geçermi eline. Var olan zaten vardır.Yok olan ise yok.Sen bak sana faydası olana.Dön bak kendi halına.Sen ne Anlayon şu hayatta.İnsana kendinden gelir fayda.Kendi Hakikatını bilmeyen masalla uğraşsa ne fayda. Sevebiliyorsan hayatı,sevebiliyorsan insanları,Hoş ve mutluysan yatağında,ne güzel Dünyan var Unutma... 1 Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Kulak ne bilsin gözün gördüğünü,dil nerden bilsin gözün gördüğünün tadını,göz nasıl anlasın kulağın duyduğunu, diyordu bir yazı.Göz için ispatı var mı sesin,kulak için ispatı var mı görünenin,dil için ispatı var mı iştilenin, görünenin.Kulağı hiç duymamış birine nasıl ispat edebilirsin sesi,gözü hiç görmemiş olana nasıl gösterebilirsin kendi gördüğünü. Kanıtlayabilir misin aşık olduğunu,aşkı, kanıtlayabilir misin insanları sevdiğini, gösterebilir misin sevgiyi, inanır mısın zamana hiçbiryerde saat görmesen bile,alabilir misin bir yerden mutluluğu paranla,verebilir misin mutluluğu bir başkasının eline? Bana dünü dün gibi getirebilir misin,okuduğun romanın yazarına, romanı yazarken mi gördün de inandın, sen de var mıydın yanında, inanman için yanında mı yazmalıydı yoksa? Bir ben var diyordu benden içeri.O beni sen bilirsin, sevgiyi bildiğin gibi,huzuru bulduğun gibi,kendini bildiğin gibi. MUHABBETLE... 2 Alıntı
Φ AED Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 konuya katkısı olabileceği düşüncesiyle dünya nufusuna göre dinlerin dağılımı verelim : 1. Hıristiyanlık - 2.1 milyar 2. Seküler/Dinsiz/Ateist - 1.4 milyar 3. İslam - 1.2 milyar 4. Hinduizm - 900 milyon 5. Budizm - 708 milyon 6. Çin geleneksel dini - 394 milyon 7. Afrika geleneksel inançları -100 milyon 8. Sihizm - 23 milyon 9. Musevilik - 14 milyon 10. Bahailik -12.5 milyon 11. Mormonizm - 12 milyon 12. Yehova'nın Şahitleri - 6.7 milyon 13. Şinto - 4 milyon 14. Zerdüştlük - 2.6 milyon Alıntı
Φ tebu Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Fuzuli çok güzel açıklamışsın ağzına sağlık. Bu kadar büyük evrenin kendi kendine var olduğunu düşünmek akla sığmaz. Birşey durup dururken meydana gelebiliyor mu? örneğin insan yapımı bir araç gereci düşünün. Neden kendiliğinden var olmuyor? Olamaz çünkü evren'e aykırı. Dünya kendiliğinden mi meydana geldi? Yada insan Dünya'da kendisimi oluştu? Allah'ı kim yarattı gibi ***** bir soru sormayın lütfen? O zaman onu yaratanı kim yarattı, onu yaratanı kim yarattı diye sonsuza kadar gider. Enbiya 22: "Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka tanrılar bulunsaydı, yer ve gök, (bunların nizamı) kesinlikle bozulup gitmişti. Demek ki Arş'ın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir." Kendimizi örnek alalım neden tek bir dünya düzeni yok, yada tek devlet yönetimi, savaşlar neden oluyor? Çünkü herkes farklı düşünüyor ve farklı şeyler uygulamak istiyor, farklı sistemler kurmak istiyor. Eğer Allah'ın eşi benzeri olsaydı aynı düzensizlik, karışıklık evrende de olurdu. Alıntı
Φ karani Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2009 Kulak ne bilsin gözün gördüğünü,dil nerden bilsin gözün gördüğünün tadını,göz nasıl anlasın kulağın duyduğunu, diyordu bir yazı.Göz için ispatı var mı sesin,kulak için ispatı var mı görünenin,dil için ispatı var mı iştilenin, görünenin.Kulağı hiç duymamış birine nasıl ispat edebilirsin sesi,gözü hiç görmemiş olana nasıl gösterebilirsin kendi gördüğünü. MUHABBETLE... Merhaba Fuzuli seninle Yan Yana yürüyelim.. yürürken üstümüzden bir kuş geçdiğini düşünelim diyeyim ki fuzuli bak üstümüzden kuş geçiyor.. fuzuli ne yapar bu işittiği doğru mu değil mi diye göğe bakar.. kuşu görürse kulağının duyduğunu doğrular..kuşu göremezse hadi canım der.. Kulağın duyduğunun ispatı görmektedir.. ayetlerde hep işitmek ve görmek beraber kullanılır.. semiül basir.. gözü hiç görmemiş olana gördüğünü nasıl gösterebilirsin demişsin.. bu benim de kafama çok takılan bir mevzu.. hep düşünürüm Efendimiz sidretül müntehanın yanında cebraili görür.. o görüyorda biz niye göremiyoruz.. efendimiz nasıl gördü ise bizde aynı yoldan görebiliriz.. bu yola da sıratı müstakim yolu deniyor süleyman çelebi hz.lerinin de bir sözünü yazalım.. Avdet edûp davet et kullarımı Tâ gelûben göreler dîdârımı demek ki görmek için davet.. davete de icabet gerekiyor inşallah davete icabet edenlerden olur da bizde görürüz Muhabbetle 1 Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2009 Bu kadar büyük evrenin kendi kendine var olduğunu düşünmek akla sığmaz. Tabii o aklı okuyup araştırmak için kullanmazsanız.. Evrendeki hiç bir şey (Dünya'da insan yapımı olanlar hariç) tornadan çıkmış değildir. Bugün evrenin envanterinde yer alan galaksilerin, yıldızların, nebulaların, gezegenlerin, karadeliklerin nasıl oluştuklarını biliyoruz. Bu bildiklerimizi açıklarken de bir tanrıya ihtiyaç duymuyoruz. Tüm bu yapılar belirli fizik kuralları çerçevesinde kendi kendilerine oluşmuşlardır. Bu sizin aklınıza sığmıyorsa eğer, üzgünüm ama bu da sizin sorununuzdur. Biz şimdi "evreni yaratan fizik kurallarıdır" diyeceğiz, siz de "peki o fizik kurallarını kim yarattı" diye soracaksınız. Siz bu soruyu sormayı pek seviyorsunuz ama aynı mantıksal durum üzerinden bize "Allah'ı kim yarattı" diye sordurmuyorsunuz.. Ne komik değil mi? 1 Alıntı
Φ tebu Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2009 Tabii o aklı okuyup araştırmak için kullanmazsanız.. Evrendeki hiç bir şey (Dünya'da insan yapımı olanlar hariç) tornadan çıkmış değildir. Bugün evrenin envanterinde yer alan galaksilerin, yıldızların, nebulaların, gezegenlerin, karadeliklerin nasıl oluştuklarını biliyoruz. Bu bildiklerimizi açıklarken de bir tanrıya ihtiyaç duymuyoruz. Tüm bu yapılar belirli fizik kuralları çerçevesinde kendi kendilerine oluşmuşlardır. Bu sizin aklınıza sığmıyorsa eğer, üzgünüm ama bu da sizin sorununuzdur. Biz şimdi "evreni yaratan fizik kurallarıdır" diyeceğiz, siz de "peki o fizik kurallarını kim yarattı" diye soracaksınız. Siz bu soruyu sormayı pek seviyorsunuz ama aynı mantıksal durum üzerinden bize "Allah'ı kim yarattı" diye sordurmuyorsunuz.. Ne komik değil mi? Bilim adamı değilim ama aklımı kullandığım şüphesiz, yeterli genel kültüre sahip olacak kadar da okuyorum. Bütün bilim adamlarınca kabul edilen evrenin varoluşu (sizin bahsettiğiniz fizik kuralları çerçevesinde kendi kendine var olan yıldızlar, galaksiler vs.) yaklaşık 13,7 milyar yıl önce olduğu tahmin edilen büyük patlamaya dayanmaktadır, bu artık kanıtlanmıştır (uzaydaki hidrojen helyum oranıyla ve radyasyonla) ve aksini inkar eden bilim adamı neredeyse yoktur. Büyük patlamanın ispatı daha önceki görüş olan, evreni sabit, durağan ve değişmez bir maddeler bütünü olduğu ve bir Yaratıcı'nın varlığını da bulunmadığı görüşünü genel olarak çürütmüştür. Ayrıca büyük patlama ve öncesi halen tam olarak açıklanamamış durumdadır, patlamaya sebep olduğu varsayılan evrendeki bütün atomların çekirdeğini oluşturan proton ve elektronların nasıl oluştuğu ve neden patladığı açıklanamamaktadır. Araştırmaların çoğu patlama sonrasına aittir, asıl öncesinin önemli olduğunu Albert Einstein büyük patlamadan sonraki yarım saniye kimin umurunda, asıl çıldırtıcı olan, patlamadan yarım saniye öncesi diyerek dile getirmiştir. Sizin bildiğiniz büyük patlamaya veya öncesine ait farklı bilgi varsa lütfen açıklayın bizde öğrenmek isteriz. 2 Alıntı
Φ AED Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2009 Bilim adamı değilim ama aklımı kullandığım şüphesiz, yeterli genel kültüre sahip olacak kadar da okuyorum. Bütün bilim adamlarınca kabul edilen evrenin varoluşu (sizin bahsettiğiniz fizik kuralları çerçevesinde kendi kendine var olan yıldızlar, galaksiler vs.) yaklaşık 13,7 milyar yıl önce olduğu tahmin edilen büyük patlamaya dayanmaktadır, bu artık kanıtlanmıştır (uzaydaki hidrojen helyum oranıyla ve radyasyonla) ve aksini inkar eden bilim adamı neredeyse yoktur. Büyük patlamanın ispatı daha önceki görüş olan, evreni sabit, durağan ve değişmez bir maddeler bütünü olduğu ve bir Yaratıcı'nın varlığını da bulunmadığı görüşünü genel olarak çürütmüştür. Ayrıca büyük patlama ve öncesi halen tam olarak açıklanamamış durumdadır, patlamaya sebep olduğu varsayılan evrendeki bütün atomların çekirdeğini oluşturan proton ve elektronların nasıl oluştuğu ve neden patladığı açıklanamamaktadır. Araştırmaların çoğu patlama sonrasına aittir, asıl öncesinin önemli olduğunu Albert Einstein büyük patlamadan sonraki yarım saniye kimin umurunda, asıl çıldırtıcı olan, patlamadan yarım saniye öncesi diyerek dile getirmiştir. Sizin bildiğiniz büyük patlamaya veya öncesine ait farklı bilgi varsa lütfen açıklayın bizde öğrenmek isteriz. sorunuzun cevabı bilimdedir,teizmde değil.. eğer sizi tatmin edecek güncel bir cevap bulamıyorsanız metodolijiye (yöntembilime)başvurunuz.. metodoloji burada tüm sorulara cevap ararken hangi yöntemi kullandığınızı sorgular.. eğer siz cevap arama yönteminizi bilim değilde teist (dinsel buyruk ve açıklamalar)yöntemi seçiyorsanız sonuç olarak da teizm (dinlerle)dünyayı kavrar ve bu yorumlarla yaşarsınız..bilim ise tüm sonuçları sebep ilişkisi içinde tanıtlayarak ayrıca da hangi yasaya tabi olarak bu sonucun doğduğu sistematiği içinde ortaya koyar..sizin dediğiniz yöntemle çok soru sorulmakta ve bu sorulara kendilerince cevap bulunamadığı düşünülüp <hah işte bakın bunun açıklaması tanrısal kuvvettir>sonucuna ulaşılmaktadır. en iyi örnekler ise zamansal ve mekansal sonsuzluk,yaradılış öncesi veya ölüm sonrası gibi konulardır... eğer <elma çürüyorsa> bunun nedeni armutun etkisi değildir..elmanın çürüme koşullarının bir araya gelmesidir.yani herşeyin değişim içinde olduğu,tüm süreçlerde karşıtların içiçe olduğu ve sürekli mücadele ettiğine dair diyalektik yasadır... sevgiler.. Alıntı
Φ tebu Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2009 Big Bang ile birlikte, materyalist doğmanın temeli olan "sonsuz evren" kavramı da tarihe karışmıştır. Peki o zaman Big Bang'den önce ne vardı ve "yok" olan evreni büyük bir patlama ile "var" hale getiren güç neydi?Elbette ki bu soru, Arthur Eddington gibi diğer materyalistlerin de hoşuna gitmeyen gerçeği, yani Yaratıcı'nın varlığını göstermektedir. Ünlü ateist felsefeci Anthony Flew, bu konuda şunları söyler: İtiraflarda bulunmanın insan ruhuna iyi geldiğini söylerler. Ben de bir itirafta bulunacağım: Big Bang modeli, bir ateist açısından oldukça sıkıntı vericidir. Çünkü bilim, dini kaynaklar tarafından savunulan bir iddiayı ispat etmiştir: Evrenin bir başlangıcı olduğu iddiasını. Ben hala ateizme inanıyorum, ama bunu Big Bang karşısında savunmanın pek kolay ve rahat bir durum olmadığını itiraf etmeliyim.(1) Kendisini ateist olmak için körü körüne şartlandırmayan pek çok bilimadamı ise, bugün evrenin yaratılışında sonsuz güç sahibi bir Yaratıcı'nın, yani Allah'ın varlığını kabul etmiş durumdadır. Örneğin ünlü Amerikalı astrofizikçi Hugh Ross evrenin Yaratıcı'sının tüm boyutların üzerinde olduğunu şöyle açıklar: Zaman, olayların meydana geldiği boyuttur. Eğer madde, patlamayla birlikte ortaya çıkmışsa, o zaman evreni meydana getiren nedenin evrendeki zaman ve mekandan tamamen bağımsız olması gerekir. Bu bize Yaratıcı'nın evrendeki tüm boyutların üzerinde olduğunu gösterir. Aynı zamanda Yaratıcı'nın bazılarının savunduğu gibi evrenin kendisi olmadığını ve evreni kapladığını, sadece evrenin içindeki bir güç olmadığını kanıtlar.(2) Kaynak: 1 Henry Margenau, Roy Abraham Vargesse. Cosmos, Bios, Theos. La Salle IL: Open Court Publishing, 1992, s. 241 2 Hugh Ross, The Creator and the Cosmos: How Greatest Scientific Discoveries of The Century Reveal God, Colorado: NavPress, revised edition, 1995, s. 76 2 Alıntı
Φ AED Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 23 Ekim , 2009 <ünlü> ateist felsefeciyi maalesef tanımıyorum.. bu benim şahsi cahilliğime verilsin.. ancak bu kişinin ve yine ünlü olduğu belirtilen astrofizikçinin ne söylediği,ne itiraf ettiği,neye inandığı veya inanmadığı,hiç birşeyi ispatlamaz..maalsef bu yaklaşım çok yapılmaktadır: işte <bilmem şu bilim adamı ve sanatçı müslüman oldu.>..olabilir.... bu tür olayları alsa alsa dünyayı dinlerle açıklayanlar referans alır.. bunun tersi de doğrudur: dinleri kabul etmeyen insanların listesi de bir teist için birşey ifade etmemelidir.. örneğin yukarda dünyadaki dinler ve dünyadaki etki alanlarını verdiğimiz listede dünyadaki atesitlerin sayısı müslümanlardan çok çıkmıştır..bu da birşey ifade etmez. bu konu felsefi ve bilimsel bir konudur,kişileri bağlamaz.. kişilerin inançları yada inançsızlıkları bu konuda konsessusa varabilmek için gerekeli bilimsel veriyi oluşturmaz. ++++ BİG BANG olayı da evrenin nasıl oluştuğuna ilişkin bir teoridir yalnızca.. bu büyük patlamanın bir saniye öncesini yada sonrasını açıklamak yada açıklayamamak kutsal bir gücün herşeyi bir anda var ettiğini göstermez.. ama bir insan <içindeki hissiyatla> bu ancak kutsal gücün işidir diyorsa buna da denecek sözümüz yoktur..her insan kısa yaşamını istediği referans ve parametrelerle yaşar ve bunun sonucuna da katlanır. ++++ yaşamının belirli bir döneminde tüm dinlerin dünyayı doğru olarak açıklamadığını görüp dünyaya bakışını teizmden ayıran bir insan, kendisini ateist olarak şartlandırıyor demek enbüyük haksızlıktır.. belki dinleri kabul etmemek için ciltlerce kitap okumak gerekebilir.. (bir dine inanan kitap okumaz demek değildir bu.) ama bir dine kabul etmek için o dine bağlı ana babadan doğmak yeterlidir...(örneğin bana sorulmadan nufusumun din hanesine islam yazılması gibi) katı bir dinsel yapının sürdüğü bir ülkede çıkarlar inançlı olmayı gerektirir, inançsız olmayı değil.. eğer inançsızsanız enbaşta günlük sosyal hayat olmak üzere ticari çıkarlar ve çok şey sizin için daha zor olacaktır.. dolayısıyla şartlanmaya hangi kesimin ihtiyacı olduğu da apaçık ortadadır.. sevgiler.. 1 Alıntı
Φ çelikbilek Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Ya Hu , binlerce yıldır varlığına inanılmış bir varlık için böyle bi şey düşünmek çok abes.... Ama , "ALLAH" (bakın burada sadece bir kelime olarak duruyor karşınızda) işte mesele o kelimenin içini doldurabilmekte. Büyük bi camide yüzlerce, kimisinde binlerce inanan ibadet ediyor. Cami çıkışında hepsine özel olarak sorsak kafalardaki Allah prototipini ; inanın hepsinden birbirine hiç benzemez sonuçlar çıkacaktır. Allah'ın "BİR" oluşu nerde kaldı o zaman ? Korkma sorgula ,O kelimenin içini sen dolduracaksın. Başkaları Allah ile senin için iletişim kurduğunu söylüyor ve seni böyle kandırıyorlarsa; başkalarının kafasındaki ve prototipindeki ve senin bilmediğin bir Allah modeli oluşmuşsa iş zor tabi. "konuşan dili, tutan eli olurum" ayrıca "şah damarınızdan daha yakınım" uyarısı yapan ayetlere karşın; Allah ile insüyeti sen kuramadıktan sonra Allah var demişin yada yok demişin ; kısaca var yada yok ne faydası varki sana ?... 1 Alıntı
Φ ser-kan Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Tek bir bilinç, evrensel bir akıl, tüm evreni kaplamaktadır. Atomaltı maddenin kuantum doğasını araştıran bilimin bulguları, bizi hayranlık uyandırıcı şu kabulün eşiğine getirmiştir: tüm varlık, bu aklın bir dışa vurumudur. Laboratuvarlarda bunu, ilk başta enerji olarak ifade edilmiş sonra madde formunda yoğunlaşmış bilgi olarak gözlemliyoruz. Atomdan insana kadar her bir parçacık, her varlık; bir bilgi ve akıl seviyesi ortaya koymaktadır. Gerek hücrenin işleyişi, gerek maddenin atomaltı parçacıkları üzerinde yapılan bilimsel araştırmalar şu gerçeği inkar edilemez bir biçimde ortaya koymuştur: Evren ve yaşam, herşeye hakim, üstün akıl sahibi bir varlığın iradesiyle yoktan varolmuştur. Hiç şüphesiz, evreni her seviyede kuşatan bu bilgi ve aklın sahibi, üstün kudret sahibi Yüce Allah'tır. Allah bu gerçeği Kuran'da şöyle bildirmektedir: Doğu da Allah'ındır, batı da. Her nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (kıblesi) orasıdır. Şüphesiz ki Allah, kuşatandır, bilendir. (Bakara Suresi, 115) 1 Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 İtiraflarda bulunmanın insan ruhuna iyi geldiğini söylerler. Ben de bir itirafta bulunacağım: Big Bang modeli, bir ateist açısından oldukça sıkıntı vericidir. Çünkü bilim, dini kaynaklar tarafından savunulan bir iddiayı ispat etmiştir: Evrenin bir başlangıcı olduğu iddiasını. Ben hala ateizme inanıyorum, ama bunu Big Bang karşısında savunmanın pek kolay ve rahat bir durum olmadığını itiraf etmeliyim.(1) Ne yazık ki şöyle bir sorunumuz var: Alıntı yaptığım arkadaş da dahil olmak üzere, tanrıyı bilimsel verilerle gösterme çabasında olan pek çok teist orjinal bilimsel söylemlerden bihaberdirler. Bu arkadaşlarımız bilimsel sandıkları söylemleri, "kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kimse" lerin ipe sapa gelmez uydurmalarından almaktadırlar. İşin üzücü ve düşündürücü tarafı ise bunun farkında olmamaları. Oysa ki bilimsel veriler bilimsel kaynaklardan alınmalıdır. Şimdi bu arkadaşımız yukarıdaki ifadeleri bir yerlerden almış ve buraya kopyalamış. Kendince bilimsel bir tartışmanın içinde olduğunu sanıyor. Şimdi bu arkadaşa sormak gerekir; *Evren kuramlarından ne kadar haberdarsın? *Evren ve madde hakkında kaç tane kitap, makale okudun? *Evrenin dinamiklerinden, temel kuvvetlerden haberin var mı? *Kuantum mekaniğini ucundan da olsa kavrayabildin mi? Eminim ki bu sorulara vereceği yanıt "Hayır" dır. Şimdi teistler dillerine bir big bang dolamışlar, sanıyorlar ki bu olay tanrının bir göstergesidir. Çünkü "kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kimse"ler bu arkadaşlara big bang'i bir yoktan varoluş gibi göstermişlerdir. Oysa ki hiç bir bilim insanı bu söylemez. Big bang bir yoktan varoluş değildir. Tabii bu arkadaşlarımız bilimsel verileri asıl kaynaklarından almadıkları için bunu bilmiyorlar. Bu konuyu (defalarca yazmış olsak da) biraz açalım.. Bugün evrenin varoluşu hakkında genel kabul görmüş kuram özetle, evrenin, sonsuz yoğunluktaki bir enerji topağıyken aniden genişlemesiyle oluştuğunu söyler. Bu noktada; 1- "Patlamadan önce madde yoktur, madde patlamayla oluşmuştur" söylemi bir kandırmacadır. Fizikte madde-enerji eşitliği vardır ve enerji maddenin bir şeklidir. Dolayısıyla evren yoktan varolmuş değil, madde patlamadan sonra şekil değiştirmiştir. 2- Zamanın patlama ile başladığı doğrudur; ancak bunu anlayabilmek için zaman kavramını bilmek gerekir. Zamanın patlama ile başlamasının nedeni "tekillik" noktasında zamanın duruyor olmasındandır. Örneğin şu an evrendeki karadeliklerin merkezlerinde de muazzam yoğunluk nedeniyle zaman durmaktadır. Teist arkadaşlarımız her ne kadar big bang'i tanrının varlığına kanıtmış gibi gösterseler de, aslında durum tam tersidir. Big bang, dünyadadaki dinlerin söylediklerini tamamen yalanlar. Allah (sözde) evreni nasıl yarattığını Kur'an'da açıklamıştır. (Hoş bu açıklama da özgün değil, Tevrat'tan aşırmadır ama konumuz bu değil.) Big Bang bize evrenin hiç de öyle tanrının anlattığı gibi oluşmadığını gösterir. Ama bunu teistlere anlatamıyoruz. Teistler evrenin tanrı tarafından nasıl yaratıldığını Kur'an'dan çıkarıp bir kenara yazsınlar, sonra da bilimin ne söylediğini.. Görecekler ki aslında big bang dinleri ve tanrıyı yalanlamaktadır. İnanmayan açsın baksın; işte Kur'an, işte bilim.... 1 Alıntı
Φ ser-kan Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Bakara (7) allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır. Bakara (9) Bunlar allah'ı ve mü'minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir. aslında insanlıgın aradıgı bütün cevaplar kuran'da açık açık belirtilmiştir.. tabiki görebilene ve tabi allah izin verirse.. 1 Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Bakara (7) allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır. Bakara (9) Bunlar allah'ı ve mü'minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir. aslında insanlıgın aradıgı bütün cevaplar kuran'da açık açık belirtilmiştir.. tabiki görebilene ve tabi allah izin verirse.. Verilecek cevap olmadığında kullanılan klasik yöntem "kalpleri ve kulakları mühürlenmişler".. Oysa ki ben de birilerinin bazı konularda akıllarının mühürlendiğini düşünüyorum. Kur'an'da açık açık verilen cevaplar ortaya konsa da biz de öğrensek... 1 Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Bakara (7) allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır. Bakara (9) Bunlar allah'ı ve mü'minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir. aslında insanlıgın aradıgı bütün cevaplar kuran'da açık açık belirtilmiştir.. tabiki görebilene ve tabi allah izin verirse.. Ayetleri görünce aklıma kaderle ilgili sorular takıldı bir inançlı olarak Sn. ser-kan.7. ayete kader inancıyla birlikte baktığımızda inanmayanların iradesinin Allah tarafından kontrol altına alınarak,onların inanmamaları doğrultusunda bir Külli iradenin tecelli ettiği manasını anlıyorum.Ayetin meali Türkçe doğru tam manasıyla bu manada mıdır hakikaten merak ettim.Eğer bu manayı anlamamız gerekiyorsa insanın inançlı ya da inançsız olması durumu kendi iradesinin dışında gerçekleşmektedir ilkesi ortaya çıkar.Bu noktada özgür iradeyle inançlı inançsız olma bağlamında bir tecihten söz edilemeyeceğinden sınavın anlamı kalmaz. Ve şunun da anlamı kalmaz Allah birinin kalbini mühürlediyse bizim onu davetimiz Allah'ın fiiline karşı gelmek olur değil mi? Konuyla ilgili doyurucu,Kurani mantığa uygun,kalbi, aklı teskin edici yorumunuz varsa kendim adına bekliyorum ve diğer arkadaşlardan da bekliyorum öğrenmek için. Başka bir konuya geçtik ama yeri gelmişken sormakta fayda var.İnançsız arkadaşlarımıza iyi bir malzeme konusu ama , hayırlısı Allah'tan... Muhabbetle... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Ayetleri görünce aklıma kaderle ilgili sorular takıldı bir inançlı olarak Sn. ser-kan.7. ayete kader inancıyla birlikte baktığımızda inanmayanların iradesinin Allah tarafından kontrol altına alınarak,onların inanmamaları doğrultusunda bir Külli iradenin tecelli ettiği manasını anlıyorum.Ayetin meali Türkçe doğru tam manasıyla bu manada mıdır hakikaten merak ettim.Eğer bu manayı anlamamız gerekiyorsa insanın inançlı ya da inançsız olması durumu kendi iradesinin dışında gerçekleşmektedir ilkesi ortaya çıkar.Bu noktada özgür iradeyle inançlı inançsız olma bağlamında bir tecihten söz edilemeyeceğinden sınavın anlamı kalmaz. Ve şunun da anlamı kalmaz Allah birinin kalbini mühürlediyse bizim onu davetimiz Allah'ın fiiline karşı gelmek olur değil mi? Konuyla ilgili doyurucu,Kurani mantığa uygun,kalbi, aklı teskin edici yorumunuz varsa kendim adına bekliyorum ve diğer arkadaşlardan da bekliyorum öğrenmek için. Başka bir konuya geçtik ama yeri gelmişken sormakta fayda var.İnançsız arkadaşlarımıza iyi bir malzeme konusu ama , hayırlısı Allah'tan... Muhabbetle... Fuzuli, forumda şimdiye kadar gördüğüm en güzel eleştirilerden birisiydi hakikaten... Hele hele son cümleniz, gerçekten tam bir dürüstlük örneği, gerçekten... İnançlı olup olmamayı bir kenarı bırakın, Konuyu tartışmıyorum, Sadece bu iletinizi takdir etmek istedim... Alıntı
Φ tebu Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Sn. yam_yam Bilimsel son okuduğum kitap Albert Einstein izafiyet teorisidir. Evren ve uzay olaylarına meraklıyımdır mümkün olduğuncada okumaya çalışırım. Sizden ayrıca ricam engin bilginizle büyük patlama ve öncesini geniş olarak açıklamanız. Bu bir ricadır aydınlanmak için. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Sn. yam_yam Bilimsel son okuduğum kitap Albert Einstein izafiyet teorisidir. Evren ve uzay olaylarına meraklıyımdır mümkün olduğuncada okumaya çalışırım. Sizden ayrıca ricam engin bilginizle büyük patlama ve öncesini geniş olarak açıklamanız. Bu bir ricadır aydınlanmak için. Kendinizi kurnaz falan mı sanıyorsunuz kuzum? Tüm bu yazdıklarınıza bakarak izafiyet torisini okumadığınızdan adım gibi eminim neredeyse. Bu konularla biraz ilgili olmuş olsaydınız, bugünkü fizik bilgimizin evrenin oluşumunu ancak ve ancak büyük patlamanın ilk anlarına kadar açıklayabildiğini, tekillik noktasındaysa yetersiz kaldığını bilebilirdiniz. Ancak big bang öncesini çok merak ediyorsanız eğer, bazı bilim adamlarının bu konuda spekülatif de olsa bazı açıklamaları olduğunu söylemeliyim size. Bunlardan biri, kuantum halka kütle çekim kuramı kullanılarak oluşturulmuş bir model. Bu model ile big bang öncesine açılan bir kapı aralamışlar. Gördükleri ise evrenimize benzer fiziksel yasaların geçerli olduğu, fakat genişleyeceğine giderek daralan bir evren olmuş. Bu da salınım modellerine uygun bir durum oluşturuyor... Tatmin oldunuz mu? 2 Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Yani evren fizik yasaları daha önceden kendiliğinden var olduğu için mi evren var oldu?Yoksa bir güç tarafından belirlenen fizik yasaları doğrultusunda evren oluşturulduğu için mi fizik yasaları, evren var? Muhabbetle... 1 Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 İnsanoğlu eninde sonunda insan üretmeyide becerir..bakarki aynen kendisi gibi..olmuş yani.. Tamam der..artık her şeyi yapabilecek konumdayız..insan bile yaptık..ehhh artık seninle işimiz kalmadı Tanrım..sen yoluna biz yolumuza..okeymi.. Gülümser Tanrı.. yapılan insana bakar..çokta güzel olmuş..beğendim..hatta İnsanımla, bu başarısından gurur duydum..fakat bir tanede yaparken göreyim..bakayım benim yöntemimlemi yaptınız.. Hay Hay der insan..hemen başlayalım..eğilir TOPRAK alacak yerden bir avuç, insan yapacak ya.. Tanrı müdahale eder..bir dakkayın beyler..madem öyle herkes kendi insanını kendi TOPRAĞINDAN yapacak..insanı yaptınız yapmasına bunuda bekliyordum zaten..fakat şimdi sıra geldi en basitine..Toprağınızı yapın önce.. :D Bir ürünü tahlil edip kullanılan hammaddenin adını koymak yada bilmek her şey demek değil..bu bilinse.. 3 Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Kendinizi kurnaz falan mı sanıyorsunuz kuzum? Tüm bu yazdıklarınıza bakarak izafiyet torisini okumadığınızdan adım gibi eminim neredeyse. Bu konularla biraz ilgili olmuş olsaydınız, bugünkü fizik bilgimizin evrenin oluşumunu ancak ve ancak büyük patlamanın ilk anlarına kadar açıklayabildiğini, tekillik noktasındaysa yetersiz kaldığını bilebilirdiniz. Ancak big bang öncesini çok merak ediyorsanız eğer, bazı bilim adamlarının bu konuda spekülatif de olsa bazı açıklamaları olduğunu söylemeliyim size. Bunlardan biri, kuantum halka kütle çekim kuramı kullanılarak oluşturulmuş bir model. Bu model ile big bang öncesine açılan bir kapı aralamışlar. Gördükleri ise evrenimize benzer fiziksel yasaların geçerli olduğu, fakat genişleyeceğine giderek daralan bir evren olmuş. Bu da salınım modellerine uygun bir durum oluşturuyor... Tatmin oldunuz mu? Çok zekiceydi... Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 İnsanoğlu eninde sonunda insan üretmeyide becerir..bakarki aynen kendisi gibi..olmuş yani.. Tamam der..artık her şeyi yapabilecek konumdayız..insan bile yaptık..ehhh artık seninle işimiz kalmadı Tanrım..sen yoluna biz yolumuza..okeymi.. Gülümser Tanrı.. yapılan insana bakar..çokta güzel olmuş..beğendim..hatta İnsanımla, bu başarısından gurur duydum..fakat bir tanede yaparken göreyim..bakayım benim yöntemimlemi yaptınız.. Hay Hay der insan..hemen başlayalım..eğilir TOPRAK alacak yerden bir avuç, insan yapacak ya.. Tanrı müdahale eder..bir dakkayın beyler..madem öyle herkes kendi insanını kendi TOPRAĞINDAN yapacak..insanı yaptınız yapmasına bunuda bekliyordum zaten..fakat şimdi sıra geldi en basitine..Toprağınızı yapın önce.. Bir ürünü tahlil edip kullanılan hammaddenin adını koymak yada bilmek her şey demek değil..bu bilinse.. Çinliler birçok konuda mahirler malumunuz.Sipariş üzerine toprağa benzer bir toprağı üretebileceklerini düşünüyorum da o topraktan nasıl bir insan olur onu bilmiyorum. Muhabbetle... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Çinliler birçok konuda mahirler malumunuz.Sipariş üzerine toprağa benzer bir toprağı üretebileceklerini düşünüyorum da o topraktan nasıl bir insan olur onu bilmiyorum. Muhabbetle... Çinlilerin, topraktan insan yaratmak gibi bir amaçlarının olduğunu hiç sanmıyorum. Ancak eğer, topraktan insan yaratmak diye bir şey varsa ve bu bilimsel bir şey ise Mutlaka bir gün o da başarılır... Alıntı
Φ alkanaga Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 Hangimiz Anne babamızda mineral değildik şu fani aleme gelene dek.Onların topraktan çıkan sebze ve meyvelerden aldıkları kuvvet oldu,vitamin oldu,er suyu oldu,bir toprağa döküldü,dokuz ay ürün beklendi... 9 Ay sonra bir bebek meydana geldi.Kimi babası gibi inatçı oldu,Kimi Annesi gibi sakin,kimi halası gibi konuşkan,kimi dayısı gibi güzel .Lakin gelindi işte şu Aleme. Gün olucak yine, anne babamızın vitamin aldığı toprağa gidicez,belki ardımızda, ismini koyduğumuz bir evlat bırakıcaz. Eee.. Neylersiniz,üç nefesmiş bu dünyaya gelişteki hikmetimiz. 1 Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.