Φ kralx Gönderi tarihi: 24 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 24 Eylül , 2005 hızırsın be hannibal lecter kardeş Okunuyor öylemi. İyi güzel.. Buna sevindim. Okuyorsunuz ama ne yazıkki işinize gelmeyen yada cevaplayamayacağınız iletileri okumazdan geliyorsunuz. Bu açıkca görülüyor. Hatta iyice görün diye bazen iki kez kopyalıyoruz.. Bana varoluşu açıklayacak bir ateist lazım. Çok acil... Foruma girdiğim günden bu yana varoluşu açıklayacak bir ateist görmedim. Yoksa varoluş meselesi sizleri acizmi bırakıyor... Saygılar-Sevgiler.. Alıntı
Φ azizamca Gönderi tarihi: 24 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 24 Eylül , 2005 Okunuyor öylemi. İyi güzel.. Buna sevindim. Okuyorsunuz ama ne yazıkki işinize gelmeyen yada cevaplayamayacağınız iletileri okumazdan geliyorsunuz. Bu açıkca görülüyor. Hatta iyice görün diye bazen iki kez kopyalıyoruz.. Bana varoluşu açıklayacak bir ateist lazım. Çok acil... Foruma girdiğim günden bu yana varoluşu açıklayacak bir ateist görmedim. Yoksa varoluş meselesi sizleri acizmi bırakıyor... Saygılar-Sevgiler.. googleye gir bing bang de varoluşu öğren Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 24 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 24 Eylül , 2005 Googgleye yazayımda öğreneyimmi..)) Bing beng meselesi dinle bire bir örtüşüyor zaten. Ben senin ağzından duymnak istiyorum var oluş meselesini. Kusura bakma ama big-bang'ı inançlı bilim adamları bulmuştur. Yoksa evrimcilermi kaptı..)))) O zaman sizin evrim hikayesi suya düştüüüüüüüüüü..)) Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 24 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 24 Eylül , 2005 allaha şükür dediğin sürece allah ne verdiyse dediğin sürece allahın nimetleri bunlar beni üstün kıldı deyip bu nimetleri tepe tepe kullanırım düşüncesiyle hareket ettiğin sürece bu düzen devam eder durur islam dini niye fakirlere yardım edin diyor niye fakirliği ortadan kaldırın demiyor Mantığa bak Siz ateistler ya da her hangi bir din ve ya inancın yaşandığı hangi toplulukta fakirlik ortadan kaldırılabilmiştir yani olurda bu kadar komik olunmaz Alıntı
Φ mistik Gönderi tarihi: 24 Eylül , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 24 Eylül , 2005 fakirlik problemini çözmesi gereken insanlardır. dinlerin böyle bir misyonu olduğunu sanmıyorum. zaten dinler de insanlar tarafından oluşturulmuştur. yani bu kelin kendi ilacı olsa evvela başına çalarla bunun arasında fark yoktur. fakirliğin çözümünü insanoğlu bulsaydı dinlerde bu kendini gösterirdi zaten. fakir bir ülkede fakire yardım edilir. din de yani insan ürünü de sadece bunu tekrar etmekle ve bu sözü tanrıya atfetmekle yetinir. eğer gerçekten tanrı sözü varsa ortada fakirlik, yani eğer gerçekten evrene müdahil bir yaratıcı olsaydı fakirlik problemini kaldırıdı diye düşünüyorum. yine söylediklerimle örtüşüyor. böyle birtanrı yok. eğervarsa o insanlara müdahale etmez. SAYGILARLA MİSTİK. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 24 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 24 Eylül , 2005 Mistik yukardaki yorumunlarına katılmıyorum. Dinler insanlar tarafından oluşturulmamıştır.. Fakirlik tamamen kaderle ilgilidir. Allah dilediği zaman müdahale eder.. Saygılar.. Alıntı
Φ karanfil Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2005 Arkadaşım bu tür bir yaklaşım ancak cahil insanlar tarafından savunulabir.Hiç bir araştırma yapmamış.Allaha inanmamayı basit bulmuş.Allahın varlığını kanıtlayabilecek çalışmalarda bulunmamış bir insandır bunu söyleyebilecek. Alıntı
Φ ANTON_SZONDOR_LAVEY Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2005 Arkadaşım bu tür bir yaklaşım ancak cahil insanlar tarafından savunulabir.Hiç bir araştırma yapmamış.Allaha inanmamayı basit bulmuş.Allahın varlığını kanıtlayabilecek çalışmalarda bulunmamış bir insandır bunu söyleyebilecek. HANGİ DÜŞÜNCEDE OLURSAN OL...AMA HOŞGELDİN KARANFİL KARDEŞ... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2005 Kartanfil hoşgeldin de. O yazında hedef kim..?? Alıntı
Φ Dreamer Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 allaha şükür dediğin sürece allah ne verdiyse dediğin sürece allahın nimetleri bunlar beni üstün kıldı deyip bu nimetleri tepe tepe kullanırım düşüncesiyle hareket ettiğin sürece bu düzen devam eder durur islam dini niye fakirlere yardım edin diyor niye fakirliği ortadan kaldırın demiyor Anlayamadım, daha acıklarsan daha iyi cevap verebilirim ama anladıgımı yazayım ben de: "allahın nimetleri bunlar beni üstün kıldı deyip" ?? islamda bir kisinin digerinden ustunlugu yoktur... Yahudilerle karıstırdın galiba..... "niye fakirliği ortadan kaldırın demiyor" ??? islam dini her sene parası olan zekat versin diyor... (zenginler fakirlere yardım etsin diyor...) ve herkes dogru duzgun zekatini veriyor olsaydı, emin ol etrafta fakir insan olmazdı.... bizim su an bu durumda olmamızın nedeni din degil.... Baskaları tarafından birbirimize dusurulmemiz, ve herseyi bosverip birbirimizle ugrasmamız... kendi cahilligimiz yani.... Alıntı
Φ sezar1 Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 Eğer Dinleri allah gönderseydi.. Bunlar insanlar arasında tartışılacak nitelikte olmazdı.. tek bir ırka ait bir din göndermezdi( musevilik) Eğer bunu allah yapmadı diyorsanız..musevilik kuranda neden ..tevrat allahın gönderdiği kitap yazar.. Benim sana gönderdiğim buyrukları insanların kafasını keserek kabul ettir de demezdi.. Allah bütün dinleri arabistanın bedevilerine de göndermezdi.. Amerika kıtası keşfedilene kadar oradakileri unutmazdı..en azından bitaneside oraya gönderirdi.. kızılderilere inkalara azteklere.. allah kulları arasında ayrım yapmaz.. Alıntı
Φ karanfil Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 Hoş bulduk.Cevabım konuyu açan arkadaşa idi kralx. Alıntı
Φ mistik Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 insan bazen düşünmeden edemiyor, eğer gerçekten tanrı varsa şu an dünyada ne türden bir eylemde bulunuyor. ben bu forumda birilerinin başkalarını saygısızca itham etmesini onları eleştirmesini istemiyorum. lütfen bu forumda sadece düşünün ve korkmayın. başkaları bu konuyu biliyormuş veya bilmiyormuş konusu bence basit bir tartışma konusu olurdu. bırakın onları ve biz bildiğimizi yere kadar konuşalım. kim daha çok blirse şüphesiz tartışmayı o götürür. bilgi üstün olsun. geçenlerde bi mesaj aldım. gerçi konu kürktü. yani kürk için öldürülen hayvanlardı. müslümanlığıyla övünen arkadaşlara bir adres vereceğim ve bu adreste sizce tanrı ne yapıyor. lütfen tanrının evrene müdahale ettiğini söyleyen arkadaşlar bu görüntüler karşısında bir takım yorumlar yapsınlar. ondan sonra sizinle tekrar tartışalım. lütfen tıklayın: http://www.kotuvepis.com/kurk.htm Alıntı
Φ karanfil Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 PAUL DAVIES'IN "ÇOK EVREN" İÇİN UMUTSUZ ÇABASI The New York Times gazetesinin 12 Nisan 2003 tarihli sayısında, ünlü astrofizikçi Paul Davies'in "Çok Evrenin Kısa Tarihi" (A Brief History of the Multiverse) başlıklı bir yazısı yayınlandı. Davies, materyalist düşünürlerin, evrendeki hassas tasarım karşısında sığındıkları son argüman olan "belki sonsuz sayıda evren vardır ve bunlardan biri olan bizim evrenimiz tesadüfen yaşama uygun olmuştur" iddiasını savunmaya çalışıyordu. Önce materyalistlerin neden böyle bir argüman geliştirdiklerini kısaca belirtmek gerekir: Binlerce yıldan beri İlahi dinler ve Allah'ın varlığını kabul eden felsefeler, evrende bir amaç ve tasarım bulunduğunu savunmuşlar, materyalistler (yani madde dışında bir şeyin bulunmadığını iddia edenler ise) böylesine bir amacın ve tasarımın varlığını reddetmişlerdi. Ancak 20. yüzyıldaki bir dizi astronomik ve fiziksel bulgu, evrendeki tasarımın reddedilemeyecek kadar belirgin olduğunu ortaya çıkardı. Bu bulgular, evrenin başlangıç anındaki Büyük Patlama'nın hızından evrendeki dört temel kuvvetin şiddetlerine, elementlerin yapısından içinde bulunduğumuz Güneş Sistemi'nin yapısına kadar her şeyde, tüm değişkenlerin "tam olması gerektiği gibi" olduğunu gösterdi. Bilim adamlarının 70'li yıllarda "İnsani İlke" (Anthropic Principle) diye tanımlayarak açıkladıkları bu büyük keşif, materyalistlerin asırlardır savunageldikleri "evrende amaç ve tasarım yoktur" tezini açıkça çürütüyordu. Paul Davies de The New York Times'daki yazısında bu gerçeği özetlemekte ve gösterdiği doğal sonucu, yani Allah'ın varlığını itiraf etmektedir: Doğa neden bu kadar akıllıca, hatta denebilir ki kuşku uyandıracak derecede, yaşama uyumludur? Fizik kanunları yaşamı ve bilinci neden bu kadar korumaktadırlar, neden yaşanabilir bir evren yapmak için işbirliği içindedirler? Neredeyse bir Büyük Tasarımcı tüm bunları belirlemiş gibidir. Dikkat edilirse Davies evrendeki tasarımın Allah'ın varlığına delil olduğunu kabul etmekle birlikte, bu açık gerçeği reddetmektedir. Ve evrendeki tasarımın kaynağını açıklamak için, materyalistlerin başta da belirttiğimiz gibi son sığınağı olan "çok evren" (multiverse) teorisine sığınmaktadır. Çok Evren Teorisi Bu teoriye göre, içinde yaşadığımız evren, aslında çok daha büyük bir "çok evren"i oluşturan neredeyse sayısız evrenden biri olabilir. Bu kadar çok evren içinde bir veya bir kaç tanesinin yaşam için uyumlu olması ise, materyalistlere göre, normal bir durumdur. Peki bu teoriyi destekleyecek herhangi bir bilimsel kanıt var mıdır? Önce sorunun cevabını verelim: Hayır, yoktur. Bu, sadece bir spekülasyondan, öylesine ortaya atılmış bir senaryodan ibarettir. Paul Davies'in makalesinin ilginç yönü ise, okuyuculara, sanki çok evren teorisini destekleyen çok önemli kanıtlar varmış gibi bir izlenim vermeye çalışmasıdır. Yazının, gazetenin spotunda yayınlanan özeti tam bu amaca yöneliktir: Çoklu evrenler veya çoklu gerçeklikler fikri asırlardır var. Ama buna dair bilimsel kanıtlar yeni. Bu giriş cümlelerini gören okuyucular, eğer yazının tümünü okumazlarsa, çok evren teorisinin gerçekten somut bilimsel kanıtlarla desteklendiğini ve Davies'in de yazısında bunlardan söz ettiğini sanabilirler. Oysa aksine, ortada böyle bir kanıt yoktur ve nitekim Davies de — eğer var olsalar, sözünü etmekten büyük zevk duyacağı — sözkonusu "yeni bilimsel kanıtlara" dair tek bir kelime dahi etmemektedir. Aksine, Davies yazısında sözkonusu çok evren teorisinin bir spekülasyon olduğunu kabul etmeye varan itiraflarda bulunmaktadır. Davies'e göre, çok evren teorisine, "hayal etme yoluyla" yoluyla varılmaktadır. Dahası, bu teoriye giderken "inandırıcılık bir sınıra dayanmakta" ve "giderek daha fazla inanca dayalı bir kabullenme yapılmaktadır." Kısacası, Davies'in ve diğer tüm materyalistlerin çok evren teorisine olan ilgileri, bilimsel kanıtlardan değil, kişisel tercihlerinden kaynaklanmaktadır. Bu kişisel tercihin çıkış noktası ise, evrenin bir Yaratıcı'nın eseri olduğunu kabul etmeyi istememeleridir. Paul Davies yazısında bunu da belirtmekte ve "Allah bunu bu şekilde yarattı" şeklindeki bir açıklamanın bir bilim adamı için "tatmin edici" olmadığını ileri sürmektedir. Materyalist Bilimin Amacı Sözkonusu "tatmin olup olmama" durumu, aslında materyalist bilimin çıkış noktasıdır. Bu bilim anlayışı, Allah'ın varlığını inkar ederek evreni ve doğayı açıklamayı kendisine amaç olarak edinmiştir, çünkü bu bilim anlayışınının mimarları, Allah'ın varlığını kabul etmeyi istememektedirler. Benjamin Wiker'ın Moral Darwinism: How We Became Hedonists (Ahlaki Darwinizm: Nasıl Hedonistler Haline Geldik) adlı önemli kitabında detaylıca gözler önüne serdiği gibi, Epikür'den başlayarak Charles Darwin'e ve günümüz materyalistlerine uzanan "Allah'ın varlığını gözardı eden bir bilim kurma" çabasının ardında, hep bu niyet vardır. Materyalistler, bilimin kendisi öyle gerektirdiği için değil, dünya görüşleri ve felsefeleri öyle gerektirdiği için, Allah'ın varlığını göz ardı eden bilimsel teoriler geliştirmeye ve bunları umutsuzca kanıtlamaya çalışmaktadırlar. Bilimin kendisi ise, materyalistlerin gözardı etmek istedikleri gerçeği ısrarla ve güçlü bir biçimde ortaya koymaktadır: Evren, onu yoktan yaratmış ve düzenlemiş bulunan Yaratıcı'nın kanıtları ile doludur. Allah'ın Varlığının Kanıtları Bu gerçeği reddetmek için ileri sürülen teorilerden biri olan çok evren teorisi, kuşkusuz çürüktür. Öncelikle bu teorinin bilimsel bir kanıtı olmayışı, Davies'in de kabul ettiği gibi, onu temelsiz bir inanç düzeyine indirmektedir. Bu durumda materyalistlerin "siz Allah'ın evreni yarattığına, biz de çok evrenlerin varlığına inanıyoruz" gibi bir itiraz öne sürmeleri, yani bir tür "eşitlik" durumu olduğunu ileri sürmeleri de aldatıcıdır. Çünkü; 1) Evrendeki tasarımı, bilinçli bir tasarımcının varlığı ile açıklamak doğru olandır. Bir heykel gördüğünüzde, bir bunu bir heykeltraşın varlığı ile açıklarsınız. "Tüm evrende sayılamayacak kadar taş olduğuna göre, bu taş da işte böyle tesadüfen şekillenmiş" gibi bir argüman, elbette akılcı değildir. "Occam's Razor" adı verilen ve bir konuyu açıklamada en dolaysız izahın kabul edilmesi gerektiğini bildiren mantık kuralı uyarınca, evrendeki hassas dengelerin kökeni için de tesadüf değil tasarım açıklaması tercih edilmelidir. (Detaylı bilgi için bkz. HY, Evrenin Yaratılışı, Araştırma Yayıncılık) 2) Allah'ın varlığının evrendeki hassas denge ve tasarımın ötesinde, daha pek çok bilimsel kanıtı vardır. Paul Davies, diğer materyalistler gibi, canlıların kökeni meselesinin Darwinizm'le çözüldüğünü sanıyor veya bunu varsayarak avunuyor olabilir. Oysa Darwinizm artık çürük bir teoridir ve canlıların kökeninde bilinçli bir tasarım bulunduğu somut kanıtlarla ispatlanmaktadır. Bu durum Allah'ın hem evreni kusursuz bir denge ve tasarımla yarattığını, hem de yarattığı bu evrene müdahale ettiğini bilimsel açıdan göstermektedir. (Detaylı bilgi için bkz. HY, Hayatın Gerçek Kökeni, Araştırma Yayıncılık) 3) Allah'ın varlığının, pozitif bilimlerin ötesinde daha pek çok kanıtı vardır. İnsan psikolojisi, ruhun varlığının kanıtları, Kutsal kitaplar, son Kutsal kitap olan Kuran'daki mucizevi bilgiler gibi daha pek çok farklı alandan gelen bulgular, Allah'ın varlığını, insanları yarattığını ve onlara din yoluyla gerçekleri gösterdiğini göstermektedir. (bkz. HY, "Ateizmin Çöküşü" makalesi) Materyalistler ise, giderek daha da güçlü bir biçimde önlerine çıkan bu kanıtlar karşısında yeni spekülasyonlar üretmekten başka bir çözüm bulamamaktadırlar. Yazısına "çok evren teorisinin yeni kanıtlarından" söz ederek başlayan, ama tek bir kanıt bile gösteremeyen Paul Davies gibi... Davies'in yapması gereken, evreninin kökeni hakkındaki bilimsel bulguları bir kez daha değerlendirmesi, ancak bunu yaparken, kendi materyalist önyargıları açısından "tatmin edici" bir sonuç bulmak için değil, yalın gerçeği bulmak için düşünmesidir. O zaman şimdiye dek defalarca yanına gelip de geri döndüğü yaratılış gerçeğini görebilir, kendisinin ve tüm insanların Yaratıcısı olan Yüce Allah'ın varlığını kavrayabilir. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2005 Çoklu evren kuramı, önceki teoriden daha da komik.. Bari ilk iddalarında sabit kalsalardı....)) Bir yaratıcının olmadığını kabul etmeme uğruna ne masallar uyduruyorlar.. Aslında lafontene taş çıkartır bunlar.. Öyle zannediyorum ki, komedi dalında birincilik ödülü alır bu teori.. Bir tek evrende her şeyin yaşanılır bir ortam oluşturmasını, akıllarınca tesadüflere bağladılar, bir baktılar bu kadar tesadüfü bu evren kaldırmaz, başka evrenleri de olasılık hesabına katalım dediler....)) Birçok evrenin olduğunu öne sürüverdiler.. Yani kesedeki 10 bilyadan bir tane istedikleri bilya çıkmadı keseyi büyülttüler, bilyaları çoğalttılar, belki bunun içinden çıkar dediler.. Oysa keseyi büyülten de, bilyaları çoğaltanda kendileri... Saygılar-Sevgiler.. Alıntı
Φ mistik Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 truva filmini izlediyseniz eğer orada aşil bir kıza tanrılarla ilgili bir sır vermişti. demişti ki; tanrılar bizi kıskanıyor, onlar bizim iyiliğimizi ve esenliğimizi istemiyorlar. her zaman evrende kötülüüğü hakim kılmaya çalışorlar. bilmiyorum söylediğim sitedeki görüntüleri izlediniz mi ama galiba tanrı oradaki hayvancıkların iyiliklerini ve hayattan zevk almalrını onlardan esirgiyorlar. Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 truva filmini izlediyseniz eğer orada aşil bir kıza tanrılarla ilgili bir sır vermişti. demişti ki; tanrılar bizi kıskanıyor, onlar bizim iyiliğimizi ve esenliğimizi istemiyorlar. her zaman evrende kötülüüğü hakim kılmaya çalışorlar. bilmiyorum söylediğim sitedeki görüntüleri izlediniz mi ama galiba tanrı oradaki hayvancıkların iyiliklerini ve hayattan zevk almalrını onlardan esirgiyorlar. Evete seyrettim mistik ama o sadece mitolojik bir konunun filmiydi. Ayrıca orda Tanrı değil Tanrılardan bahsedilir ....Bununla nereye varmak istediğini anlamadım doğrusu ( Brad Pitt gerçekten çok karizmaydı ama ) Alıntı
Φ ceviz Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 ordaki tanrı kavramı müslümanlara görede çok saçma. ve neye dayanarak allahın insanların iyiliğini istemediğini söylersin. insanlığın iyiliğini istemiyen birisi varsa oda insanlığın kendisidir. ne ekersen onu biçersin. bu islamiyettede geçerlidir (aslında bunu iyi bilmesi gerekenler asıl müslümanlardır ama nedense bunu hiç düşünmüyorlar, sanki müslüman oldu diye allah onları herzaman rahat ettirecek). insanlık kötü günler yaşıyor peki bu durum karşısında allah ne yapıyor mu diyorsun. sen dünyayı rezil et sonrada tanrı neden düzeltmiyor diyerek tanrıyı inkar et. bunun mantığı nerde. eğer öğle bişey olsa insanlar insanlık için hiçbir çaba göstermez. eğer allah sürekli olarak bu durumu düzeltecek olsa hiç bununla uğraşmaz daima doğruyu yapmaya programlanmış insanlar olarak yaratırdı bizi. peki o zaman yaptığımız doğruların bir anlamı kalırmıydı ? bize neden özgür irade verildiğini sanıyorsunuz. Alıntı
Φ azizamca Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 ordaki tanrı kavramı müslümanlara görede çok saçma. ve neye dayanarak allahın insanların iyiliğini istemediğini söylersin. insanlığın iyiliğini istemiyen birisi varsa oda insanlığın kendisidir. ne ekersen onu biçersin. bu islamiyettede geçerlidir (aslında bunu iyi bilmesi gerekenler asıl müslümanlardır ama nedense bunu hiç düşünmüyorlar, sanki müslüman oldu diye allah onları herzaman rahat ettirecek). insanlık kötü günler yaşıyor peki bu durum karşısında allah ne yapıyor mu diyorsun. sen dünyayı rezil et sonrada tanrı neden düzeltmiyor diyerek tanrıyı inkar et. bunun mantığı nerde. eğer öğle bişey olsa insanlar insanlık için hiçbir çaba göstermez. eğer allah sürekli olarak bu durumu düzeltecek olsa hiç bununla uğraşmaz daima doğruyu yapmaya programlanmış insanlar olarak yaratırdı bizi. peki o zaman yaptığımız doğruların bir anlamı kalırmıydı ? bize neden özgür irade verildiğini sanıyorsunuz. lut kavmi rezil etti ama düzeltti nuh kavmi rezil etti ama düzeltti ad kavmi reziletti ama düzeltti semud kavmi reziletti ama düzeltti Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 Mistik arkadaşımın verdiği linke tıklarsanız eğer, karşınıza insanlar tarafından hayvanlara kürkü için sergilenen vahşetin görüntüleri çıkacak. Resmen insanın vicdanını sızlatan görüntüler. Evet soru şu : Hayvanlara bu eziyetler yapılırken Tanrı nerede? Eğer bu insanlar hayvanlara yaptıkları bu eziyet için cehennem ile cezalandırılacaklarsa ve bu onlar için bir imtihan ise bu hayvanların günahı ne? Hadi insanlar kendilerine yapılacak eziyetler için sebat edecekler ve karşılığında da cennet'e gidecekler. Bu hayvanlar birer figüran mı ? Böyle sadist bir tanrı olabilir mi? "İnsan düşünen bir hayvandır." Bu dünyayı paylaşmak konusunda, diğer canlılardan hiçbir ayrıcalığımız yok. Din, ya da para uğruna bu hayvanları vahşice katletmeye de hakkımız yok. Bizi (erkekleri...Ne de olsa tanrı için kadınlar da erkeklerin yararlanacakları bir nimet. Bence Kur'an'da "kadınlarınıza iyi davranın" ile "hayvanlarınıza iyi davranın" arasında ifade açısından bir fark yok) diğer canlılardan üstün kılan bir tanrı da yok. "Rabbin bal arısına şöyle ilham etti: 'Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan (kovanlardan) kendine evler edin.' " " 'Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir.' Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir (toplum) için bir ibret vardır." (Nahl Suresi 68-69) Hayır efendim ne münasebet, bal arıları insanlara faydalı olsun diye bal yapmazlar. Kış aylarında yeni oluşan larvaların yemesi için yaparlar. Ancak insanoğlu bu balı keşfetmiş ve bundan faydalanmıştır. (Laf aramızda sadece insanlar değil, ayılar da bunu keşfetmişlerdir ) Söylemek istediğim; Tanrı insanlığı egoizme yönlendiriyor. "Ben sana dünya nimetlerini verdim, sen de bana tapacaksın" diyor. Dünyadaki canlı çeşitliliğine bir bakın. Sizce hepsi insan için mi? Soruyorum, böyle bir egoizm olabilir mi? Dünyadaki her canlının ya da varlığın, insanın imtihanı için birer figüran olduğu fikrinin kabul edilebileceğini sanmıyorum. Evet tanrı insanlara "hayvanlara eziyet edin" demiyor. Ancak bu anlayışın getirdiklerini de hep birlikte görüyoruz. En büyük örnek Kurban Bayram(!!!)ları. Yapmayalım arkadaşlar.... Bu dünya sadece bizim için değil. Biz sadece bu dünyayı diğerleriyle paylaşıyoruz. Dini inancımız için (diğer sadist ruhlulara söyleyebilecek bir şeyim yok) hayvanları katletmeyelim. Günümüzde asla uygun kurban kesimi yapılamaz. Bunun için ne kasap, ne de kesimevleri yeterli olamaz. Evet yardımlaşmak güzel bir olay. Ancak bunu hayvanları katlederek yapmayalım. Bu gün bir kurbanlık hayvan 300-500 YTL arasında. Bu parayla erzak alıp ihtiyaç sahiplerine dağıtabilirsiniz. Ya da direkt olarak nakden verebilirsiniz. Lütfen bunu bir düşünün. O hayvanlar bizim hayatımızda birer figüran değiller. Saygılar Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 O hayvanlar belkide acı çekmiyorlar, çekiyormuş gibi gösteriliyor olabilir.. İnsan dışındaki bütün varlıklar, direkt yada dolaylı yoldan insanın imtihanı için yaratılmışlardır... Buradan yola çıkarak; Belki o hayvana acı çektirilmiyor ve insanlara hayvanları bu şekilde öldürmemeleri, bütün yaratılanlara şevkat hissiyle bakmaları gerektiği vurgulanıyor ve emrediliyor.. Bizlerde bu emir mucibince imtihana tabi tutuluyoruz.. O vahşeti yapanlar kaybetmiş oluyorlar.. Tamamen kendi düşüncemdir, en doğrusunu Allah bilir... Allahın adaletine aklınız ermezzzz............!!!! Yamyamın y"aratılan bütün canlılar insanlar içinmi" sözüne cevap: Evet insanlar içindir.. O saydığın bütün canlıların çok hassas ve çok ince görevleri vardır.. Her biri yaşanılacak bir ortamın devamı için görevlidirler..Burada akla durgunluk verecek hayvan ve bitki görevlerini yazmıcam, okumuşsunuzdur.. Bu bakımdan; dünya imtihan yeridir, imtihan olunabilmesi için araçlara ve bir mekana ihtiyaç vardır.. İşte bu mekan dünya, araçlar da bütün yaratıklardır.... Saygılar... Alıntı
Φ ceviz Gönderi tarihi: 29 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 29 Eylül , 2005 Sn. azizamca biraz açarmısın konuyu lütfen. YAMYAM kardeşim. sölediklerin aslında güzel şeyler. hayvanları katletmeyelim. ama zaten kuran da aynı şeyi söylüyor. katletmeyin iytiyacınız kadar olanı alın. tıpkı insanlık dışındaki diğer bütün canlıların yaptığı gibi. öldür fakat ihtiyacın kadarını ama mümkün olduğunca öldürmekten kaçın. bu çok önemli bir nokta. bildiğiniz gibi hayvanlarda birbirlerini öldürüyor hatta bu sayede doğanın dengesi oluşuyor. bizde eğer illa hayvanların etinden faydalanıcaksak doğanın dengesini bozmadan bunu yapmalıyız. ayrıyetten yemek için öldürmek doğal birşeydir. bunu kimse inkar edemez. peki yemek için kurban bayramında bizim kurban ettiğimiz hayvanlardan hiç nesli tükenme tehlikesi olan varmı.?? eğer sen yemek için ihtiyacın kadarını, usulüne göre öldürüyor ve neslini tüketmiyorsan hiçbir sorun yoktur. bütün yaratılan herşey insanlar için yaratılmıştır. onlardan yararlanalım ve ibret alalım diye. onları öldürüp katledelim diye değil. Alıntı
Φ azizamca Gönderi tarihi: 29 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 29 Eylül , 2005 Sn. azizamca biraz açarmısın konuyu lütfen. YAMYAM kardeşim. sölediklerin aslında güzel şeyler. hayvanları katletmeyelim. ama zaten kuran da aynı şeyi söylüyor. katletmeyin iytiyacınız kadar olanı alın. tıpkı insanlık dışındaki diğer bütün canlıların yaptığı gibi. öldür fakat ihtiyacın kadarını ama mümkün olduğunca öldürmekten kaçın. bu çok önemli bir nokta. bildiğiniz gibi hayvanlarda birbirlerini öldürüyor hatta bu sayede doğanın dengesi oluşuyor. bizde eğer illa hayvanların etinden faydalanıcaksak doğanın dengesini bozmadan bunu yapmalıyız. ayrıyetten yemek için öldürmek doğal birşeydir. bunu kimse inkar edemez. peki yemek için kurban bayramında bizim kurban ettiğimiz hayvanlardan hiç nesli tükenme tehlikesi olan varmı.?? eğer sen yemek için ihtiyacın kadarını, usulüne göre öldürüyor ve neslini tüketmiyorsan hiçbir sorun yoktur. bütün yaratılan herşey insanlar için yaratılmıştır. onlardan yararlanalım ve ibret alalım diye. onları öldürüp katledelim diye değil. sayın ceviz bugünküdoğanın durumundan haberiniz yok herhalde hadislerde Hz.Muhammet demiyor mu evlenin en az 4 çocuğun olsun müslüman ülkelerin nüfusuna bir bakın fare gibi ürüyor maşallah bu kadar insana doğa dayanır mı?kuranda az tüketin ayeti varsa bir zahmet yazarsan sevinirim Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 29 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 29 Eylül , 2005 O hayvanlar belkide acı çekmiyorlar, çekiyormuş gibi gösteriliyor olabilir.. İnsan dışındaki bütün varlıklar, direkt yada dolaylı yoldan insanın imtihanı için yaratılmışlardır... Bu bakımdan; dünya imtihan yeridir, imtihan olunabilmesi için araçlara ve bir mekana ihtiyaç vardır.. İşte bu mekan dünya, araçlar da bütün yaratıklardır.... Saygılar... Yani bu derece egoizm...Pes... Sayın Kralx bu yorumunuzdan sonra söyleyecek pek bir şeyim kalmıyor. Demek o hayvanlar acı çekmiyor olabilirler öyle mi? Siz imtihanınız için hayvan katletmeye devam edin. Ceviz 'e : Ben kurbanlık hayvanların nesillerinin tükenmesinden bahsetmiyorum. Siz beni daha anlayamadınız. Türkiye'de 70 milyon insan yaşıyor. Her Kurban Bayramında milyonlarca hayvan kesilmek zorunda (Bundan daha ilkel bir ibadet düşünemiyorum). Malum Kurban Bayramı 4 gün ve kurban ilk 3 günde kesiliyor. Kesimlerin %70-80 i de ilk gün yapılıyor. Düşünün 1 günde kaç tane hayvan kesiliyor. Türkiye'de sizce kaç tane kasap, kesim için uygun kaç yer var? Bunların asla yeterli olamayacağından bahsediyorum. Böyle olunca da hayvanlar ehliyetsiz, beceriksiz, amatör kimseler tarafından ulu orta katlediliyorlar. Memleket pis bir mezbaha yerine dönüyor. Çocuğunun televizyonda bir kadının göğsünü görmesinden rahatsız olan (bunun doğru olup olmadığı ayrı bir konu) insanlar aynı çocuklarının yanında bir hayvanı boğazlamaktan çekinmiyorlar. Üstelik neler yaşandığını hep birlikte görüyoruz. Din, vicdanınızı bu hayvanlara yapılan eziyetleri göremeyecek ya da hoş görecek kadarda mı körleştirdi. Yazık...çok yazık. Alıntı
Φ azizamca Gönderi tarihi: 29 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 29 Eylül , 2005 kurban ve bayram bunları kesip öldürmeyi bir bayram çoşkusuyla kutlayıp memleketi açık hava mezbahasına döndürüyorlar o küçücük çocukların alnına kan sürüyorlar Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.