Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Ben sadece Türk vatandasligini kaybettim ama Türklügümü degil. Etnik olarak, köken olarak gerçekten öz be öz Türk müsünüz, yani ırk olarak Türk herhalde İç Anadolu ve Antalya civarı, yörük diye bildiğimiz, bir de bizde manav derler onlar var. Sizin kökeniniz ney, Laz, Gürcü, Çarkez, Abaza, Boşnak, Arnavut vs. sayamadıklarım kusura bakmasın. Tüm bunlar sorun çıkartmıyor da niye tek bir çatlak ses çıkıyor, ben söyleyeyim, nüfus yoğunluğu; yani bir devlet kuracak kadar Kürt (sonunda kabul ettirdiniz) nüfus var. Peki siz ne olmasını istiyorsunuz, ayrı bir kimlik mi, Kürt diye nüfus kağıdına yazılması mı? Eğer öyle olursa işte o zaman ayrımcılığa yol açılmış olur. Şimdi kimseye etnik köken sorulmazken o zaman kafakağıdına göre muameleler başlar. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Korkarım söylediklerimde ısrarcı olacağım. Türk adlandırması bir ırk adlandırması olmaktan çoktan çıkmıştır. Türk Cumhuriyetlerine yakınlık ifade edilmesi, onlarla olan diplomatik ilişkilerde bir nezaket ifadesi, bir yakınlık vesilesi, bir köprü olarak kullanılmaktadır. Yoksa ırkdaşlık bağlamında zaten olamaz. Irak'ta veya İran'da yaşayan Kürtlere de aynı kardeşlik bağları ile yaklaşırız. Onlara düşman bir ırk diye bakmayız. Esasen ırk bağlamında bir bakış yoktur. Söylediğim gibi: Türklüğü ırkçı anlamında alan ve ırk ayrımı yapan kafatasçılar bu ülkede ağır baskılara uğramış ve ağır hapis cezalarıyla yok edilmişlerdir. Yani biri çıksa Kürt kökenli İsmet İnönü Türk ırkına zulümler yaptı dese haklı mı diyeceğiz? Bu ayrımcı söylemler aslı astarı olmayan emperyalist uydurmalarıdır. Farklılıklara göre bölünmenin sonu yoktur. Önemli olan bir ulus inşa edebilmektir. Tekrar ediyorum: Bu ülkenin adı ve ulusunun adı, sadece tarihsel sürece yapılan bir atamadan ibarettir. Herhangi bir ırkçılık içermez. Devlet diye bir kişiymiş gibi, padişahmış da sözü yasa imiş gibi bir öyle dedi bir böyle diye çelişki üretmek de art niyetten veya emperyalizm propagandasından kaynaklanır. Padişah veya diktatörün ağzına bakılmayan ülkelerde çeşitli kafalardan çeşitli sesler çıkmış olabilir. Ama anayasada "Türkler daha eşittir, başka ırklar az eşittir" diye bir söylem yok. Söylemi saptıranların sorumluluğu kendilerinedir. Bu sorumluluk devlet diye, bir padişah tarafından temsil edilen tek parça bir kişilikmiş gibi ele alınan bir hayali kişiliğe yüklenemez. Neyse, boşa konuşuyoruz yani... Başlatılan süreç halktan onay aldı, hem de perçinli onay. Erdoğan Türkiye'de Sovyetlerin Gorbaçov'u, Irak'ın Saddam'ı olmaya, tarihe Türkiye'yi parçalayan lider olarak geçmeye cesaret edebilecek mi, göreceğiz... Avukatlık savcılık konusunda da aynı ısrarı sürdüreceğim: Bir davanın yüzlerce avukatı olabilir, bunlar müdahil olarak sanığı savuna da bilirler, ceza almasına da çalışabilirler. Yani savunma veya ceza avukatı olabilirler. Siz sizi mağdur eden sanığın az ceza ile yırtma şansı olmasın diye ceza avukatı da tutabilirsiniz. Tabii sanık da savunma avukatı tutabilir. Ama dışardan savcılık kesinlikle yapılamaz. Bu ikisine soyunmak aynı şey değil. Hele savcılığa soyunan başbakan ise bunun en küçük kabul edilirliği yok. Avukatlığa soyunan muhalefet lideri ise, bunun da en küçük bir sakıncası yok. Biri yürütmenin yargıya müdahalesi, diğeri hiç bir yetkisi olmayan birinin savunma yapması. Bu ayrımın yapılamayışı ülkede hukukun ne hallerde olduğunun en açık göstergesi... Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Etnik olarak, köken olarak gerçekten öz be öz Türk müsünüz, yani ırk olarak Türk herhalde İç Anadolu ve Antalya civarı, yörük diye bildiğimiz, bir de bizde manav derler onlar var. Sizin kökeniniz ney, Laz, Gürcü, Çarkez, Abaza, Boşnak, Arnavut vs. sayamadıklarım kusura bakmasın. Tüm bunlar sorun çıkartmıyor da niye tek bir çatlak ses çıkıyor, ben söyleyeyim, nüfus yoğunluğu; yani bir devlet kuracak kadar Kürt (sonunda kabul ettirdiniz) nüfus var. Peki siz ne olmasını istiyorsunuz, ayrı bir kimlik mi, Kürt diye nüfus kağıdına yazılması mı? Eğer öyle olursa işte o zaman ayrımcılığa yol açılmış olur. Şimdi kimseye etnik köken sorulmazken o zaman kafakağıdına göre muameleler başlar. Hadi ya.. yapmayin. Bu ulkede nice Kurt iskencelerden yargidan ve infazlardan gecirilmedi mi? Diski yedirilmedi mi? Ve evet evet, Kurt olduklari icin. Simdi kalkmis "Kendinize Kurt derseniz, kagitlara Kurt yazarsaniz ayirim olur" diyorsunuz. Siz ciddi olamazsiniz... Kardesim ayirimin ve asimilasyonun daniskasi yapildigi icin bugun Kurt Sorunu var. Siz de amma salladiniz masallah! Yahu cocuk mu saniyorsunuz bizleri hala? Taner Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Korkarım söylediklerimde ısrarcı olacağım. Türk adlandırması bir ırk adlandırması olmaktan çoktan çıkmıştır. Türk Cumhuriyetlerine yakınlık ifade edilmesi, onlarla olan diplomatik ilişkilerde bir nezaket ifadesi, . . . . küçük bir sakıncası yok. Biri yürütmenin yargıya müdahalesi, diğeri hiç bir yetkisi olmayan birinin savunma yapması. Bu ayrımın yapılamayışı ülkede hukukun ne hallerde olduğunun en açık göstergesi... "Turk" ulus adini bir Kurt olarak kabul etmiyorum. Ne yapacaksiniz? Zorla mi kabul ettireceksiniz? "Turkiyeli" ya da "Turk Vatandasi" diyin bitsin. Bu kadar zor mu bunu yapabilmek ve akan kanin durmasi? Bizler "Turk Ulusu" olarak anilmak istemiyoruz... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Türk vatandaşı deyince ne değişti anlayamadım. "Türkiyeli" diye bir öneri ise değişik kanallardan yapılıyor. Bu ise bir tezgah. Bu olursa bu sefer de Türkiye adı tartışmaya açılacak. Niye Türk-iye? Irk adı niye ülkeye adını veriyor? Tutarlı iseniz buna yanıt verin. Irk adı ülkeye niye veriliyor? Bu ülke Türklerin mi de adlarını ülkeye veriyorlar denecek. Bunda tutarlılık filan yoktur. Bunlar emperyalist yutturmacaları, böl parçala yut yönet taktikleri. Erdoğan da halk da bu yutturmacalara uzun süre geldiler. Sonra seçim kapıya dayanınca bir anda Erdoğan herkesten çok milliyetçi kesildi. Bu bir manevra mıdır, nedir, yeni bir yutturmaca mıdır, devam mı edecek, nasılsa seçim kazanıldı, artık işbaşı denilip çöpe mi atılacak göreceğiz. Önce söylediğim gibi: Haydi bakalım pamuk eller ajandaya. Ajanda açılsın, takvim işlesin. Ne yapılacak, ne yapılmayacak hepimiz görelim. İlla böleceklerse halk onayladı. Ellerini tutan da yok. Sınırı çekecekler, burası özerk bölge deyip ayrı parlemento, ayrı bayrak, ayrı eğitim, ayrı dil, ayrı yasalar ve yerel polis, yerel ordu oluşturacaklarsa, ki başka yolu yok, ellerini tutacak kimse kalmadı. Ağanın eli mi tutulur? Ben Kürt ulusuyum deyince başka yol yok yani, çocukları Kürtçe eğitim verip yabancı bir dilde (Türkçe) sınava sokamayacağınıza göre, ayrı bir eğitim, ayrı üniversiteler, özerk bir bölge olacak. Dünyada bir Eritre'ye, bir de Türkiye'ye kabul edilen, geri kalan tüm ülkelerde katliam suçuyla aranan El Beşir Sudan'ı sessiz sedasız böldü, kimsenin ne haberi oldu, ne tınlayan oldu. Emperyalizmin planları tıkır tıkır yürürse, halk da bu süreci onaylıyorsa ne diyelim? Ne demiş Temel "kalk ula kalk, uçak duşiyi!" diyen Dursun'a: "Duşerse duşsun, babanun mali midur?" Halkın ülkesi yani, halk kendi geleceğini oyladı, bizim ne dediğimizi değil... Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Etnik olarak, köken olarak gerçekten öz be öz Türk müsünüz, yani ırk olarak Türk herhalde İç Anadolu ve Antalya civarı, yörük diye bildiğimiz, bir de bizde manav derler onlar var. Sizin kökeniniz ney, Laz, Gürcü, Çarkez, Abaza, Boşnak, Arnavut vs. sayamadıklarım kusura bakmasın. Tüm bunlar sorun çıkartmıyor da niye tek bir çatlak ses çıkıyor, ben söyleyeyim, nüfus yoğunluğu; yani bir devlet kuracak kadar Kürt (sonunda kabul ettirdiniz) nüfus var. Peki siz ne olmasını istiyorsunuz, ayrı bir kimlik mi, Kürt diye nüfus kağıdına yazılması mı? Eğer öyle olursa işte o zaman ayrımcılığa yol açılmış olur. Şimdi kimseye etnik köken sorulmazken o zaman kafakağıdına göre muameleler başlar. Ben kendimi öz ve öz Türk olarak kabul ediyorum cünki, öyle büyüdüm, yetistirildim. Kökenimi tam olarak arastirmadim ama cok cesitli akrabalarim var, cogu Kürt olmak üzere, Tatar, Cerkes var. Ama benim ne oldugum hicte o kadar önemli degil. Ben kendimi Türk olarak kabul ediyorum ve bu gecerli. Birisi bana yok efendim sen Kürt'sün, laz'sin,... dese kabul etmem ve zorlanmamdanda rahatsiz olurum. Laz'larin, Gürcü'lerin ve diger etnik kökenlilerimizin neden ses cikartmiyorlar sorusundan yola cikarak Kürt'lere yapilan yanlislari ört bas etmek kadar Ali cengiz oyunui olamaz. Ne yani illada laz'lari, Gürcü'leri,...mi baz almak gerekli? Simdi ülke secmeninin %50 AKP'den memnun diye, ses cikartmiyor diye diger geri kalan kesim susacakmi? Yanlis karsilastirma yapiyorsunuz, biraz daha duyarli olmanizi bekliyorum. neler istenilidiginden önce nelerden vazgececegimizi sorgulamak daha dogru olur. Devlet olarak türk'ler olarak bu devleti ve vatandaslarini gecmisteki gibi yönetmeye devammi edecegiz, yoksa hangi degisiklikleri kabul edecegiz? Bu soruyu kendimize sormamiz gerekli. Ates olmayan yerden duman cikmaz derler, Kürt sorunu cumhuriyetin kurulusu itibariyla var, ama devlet ve millet olarak bu konuda kafamizi kuma soktuk. Hala kafamizin kumda kalmasinin istiyormuyuz yoksa istemiyormuyuz? Bu sorunun cevabi önemli. Kafamizi kumdan cikartmak istiyorsak zaten cikartinca tüm sorunlarimiza kulak verecegiz ve cözüm arayacagiz. Sorunlari olanlar sadece Kürt'ler degil, ama Kürt'ler mücadelelerini verenler, Aleviler mücadelelerini verenler. Bazilari vermiyor diyede verenleri kötü göstermek iyi niyetli olamaz. 1 Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Türk vatandaşı deyince ne değişti anlayamadım. "Türkiyeli" diye bir öneri ise değişik kanallardan yapılıyor. Bu ise bir tezgah. Bu olursa bu sefer de Türkiye adı tartışmaya açılacak. Niye Türk-iye? Irk adı niye ülkeye adını veriyor? Tutarlı iseniz buna yanıt verin. Irk adı ülkeye niye veriliyor? Bu ülke Türklerin mi de adlarını ülkeye veriyorlar denecek. Bunda tutarlılık filan yoktur. Bunlar emperyalist yutturmacaları, böl parçala yut yönet taktikleri. Erdoğan da halk da bu yutturmacalara uzun süre geldiler. Sonra seçim kapıya dayanınca bir anda Erdoğan herkesten çok milliyetçi kesildi. Bu bir manevra mıdır, nedir, yeni bir yutturmaca mıdır, devam mı edecek, nasılsa seçim kazanıldı, artık işbaşı denilip çöpe mi atılacak göreceğiz. Önce söylediğim gibi: Haydi bakalım pamuk eller ajandaya. Ajanda açılsın, takvim işlesin. Ne yapılacak, ne yapılmayacak hepimiz görelim. İlla böleceklerse halk onayladı. Ellerini tutan da yok. Sınırı çekecekler, burası özerk bölge deyip ayrı parlemento, ayrı bayrak, ayrı eğitim, ayrı dil, ayrı yasalar ve yerel polis, yerel ordu oluşturacaklarsa, ki başka yolu yok, ellerini tutacak kimse kalmadı. Ağanın eli mi tutulur? Ben Kürt ulusuyum deyince başka yol yok yani, çocukları Kürtçe eğitim verip yabancı bir dilde (Türkçe) sınava sokamayacağınıza göre, ayrı bir eğitim, ayrı üniversiteler, özerk bir bölge olacak. Dünyada bir Eritre'ye, bir de Türkiye'ye kabul edilen, geri kalan tüm ülkelerde katliam suçuyla aranan El Beşir Sudan'ı sessiz sedasız böldü, kimsenin ne haberi oldu, ne tınlayan oldu. Emperyalizmin planları tıkır tıkır yürürse, halk da bu süreci onaylıyorsa ne diyelim? Ne demiş Temel "kalk ula kalk, uçak duşiyi!" diyen Dursun'a: "Duşerse duşsun, babanun mali midur?" Halkın ülkesi yani, halk kendi geleceğini oyladı, bizim ne dediğimizi değil... Kardesim neden isinize gelmeyen hersey onun bunu tezgahi oluyor. Hayir efendim tezgah filan degil. Bu Kurtlerin istegidir. Kabul etmezseniz o zaman ozerklik verirsiniz ve o ozerk bolgedekilere Kurt denir ve diger bolgedekilere hay hay Turk denir. Bunu mu istiyorsunuz illah? Emperyalizmi filan suclamayin, oturun kalkin kendinizi suclayin. Kurt SOrunu'nu yaratyan, Kurt Raporu'nu hazirlayanlar, JITEMler, failimechul cinyaetlerin failleri, iskececiler emperyalistler degil di kardesim. Bu topraklarin alileri mehmetleriydi... Siz sucu baskasinda aramaya heveslendikce daha da batacagiz biz! Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Türk vatandaşı deyince ne değişti anlayamadım. "Türkiyeli" diye bir öneri ise değişik kanallardan yapılıyor. Bu ise bir tezgah. Bu olursa bu sefer de Türkiye adı tartışmaya açılacak. Niye Türk-iye? Irk adı niye ülkeye adını veriyor? Tutarlı iseniz buna yanıt verin. Irk adı ülkeye niye veriliyor? Bu ülke Türklerin mi de adlarını ülkeye veriyorlar denecek. Bunda tutarlılık filan yoktur. Bunlar emperyalist yutturmacaları, böl parçala yut yönet taktikleri. Erdoğan da halk da bu yutturmacalara uzun süre geldiler. Sonra seçim kapıya dayanınca bir anda Erdoğan herkesten çok milliyetçi kesildi. Bu bir manevra mıdır, nedir, yeni bir yutturmaca mıdır, devam mı edecek, nasılsa seçim kazanıldı, artık işbaşı denilip çöpe mi atılacak göreceğiz. . . . Bu mantik artik tutmuyor. Hem kendi vatandaslarina ayrimcilik yapacaksin, aralarinda bazilarini yok sayacaksin, imha edeceksin, dilini, kültürünü yasaklayacaksin, zorla sen Türk'sün diyeceksin ve "ne mutlu Türküm diyene", "Türküm, dogruyum, caliskanim,...." gibi etnik bir kökeni belirleyici cümleleri söylettireceksin ve bunlari daglara tasla yazacaksin,...... sonrada yeter artik deyip bas kaldiranlarada "yapmayin, etmeyin, bunlar emperyalistlerin oyunu, biz size kötü davranmiyoruz, hepimiz ayniyiz,...." gibi basit ve her devletin kendi rejimini korumak icin söylediklerini diyeceksin. Ayni sözleri Tunus'un dikdatörü, Misir'in soyguncusu, Libya'nin ve Suriye'nin bas belalarida söylüyor ve söylediler. Hic kendilerini sorgulamazlar, neden halk bize karsi ayaklaniyor demezler ama derhal herkesin ortak ezbere kullandigi "Emperyalist oyunlar, dis mihraklar" cümlelerini tekralar dururlar. Bu mantikla dünyadaki tüm rejimler hakli, her seyi dogru yapiyorlar,..... ama Emperyalistler kiskirticilik yapiyorlar. Bir dönemler Cin rejimi Uygur'lar icin söyledi benzeri cümleleri, Kuzey Kore devamli kullaniyor bu Emperyalist kelimesini. Dünyadaki tüm dikdatör rejimler, baskici rejimler, Türkiye gibi ülkeler kendi kabahatlerini ört bas etmek icin "Emperyalist oyun, dis mihraklar" keilemeleirni agizlarina sakiz yapmislar. Hic unutmuyorum, 1 mayis 77 katlimi icinde dis mihraklar denildi, Maras ve Corum katliamlari cinde aynisini söylediler, Gazi olaylarinda Yunan gizli polisini sucladilar, ..... Ama bugün cok iyi biliyoruzki 1 mayis 77, maras ve Corum katliamlari bizzat derin devletin eliyle planlanan ve uygulanan oyunlardi. Bu örnekleri cogaltabiliriz. Ama "Emperyalist oyunlar" artik mide bulandirmaya basladi. Gecmisimizle yüzlesmemiz gerekli!!!!! 1 Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Türk vatandaşı deyince ne değişti anlayamadım. "Türkiyeli" diye bir öneri ise değişik kanallardan yapılıyor. Bu ise bir tezgah. . . . Halkın ülkesi yani, halk kendi geleceğini oyladı, bizim ne dediğimizi değil... Bir soylesenize, benim bugun Kurtce konusamamamin hesabini kimlerden sormaliyim ben? Emperyalistlerden mi? Yoksa bizzat sizin gibi dusunenlerden mi? 1 Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Demokrasilerde hak mücadelesi etnik veya inanç bazında yapılmaz. Tüm vatandaşların tüm hakları aranır. Anayasaya "Herkes eşittir. Ama Türkler ve Kürtler, dur bakayım, onlar da hakkını arıyor, bir de Lazlar, ha, bir de şimdi Gürcüler hak arar oldu, bir de Gürcüler daha eşittir" diye abuk sabuk şeyler yazacak olursak... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 bugun Kurtce konusamamamin hesabini kimlerden sormaliyim Hiç kimseden... Çünkü böyle bir olay yok. Her gün Kürtçe konuşan bir sürü insan görüyorum, ne karışan var, ne bir şey diyen. Siz Suriye'de filan yaşamadığınızdan eminsiniz değil mi? Hatta bazı Kürt kökenli arkadaşlara kelimelerin Kürtçe karşılığını soruyorum, söylüyorlar. Gizli filan sormuyorum, toplumun içinde. Daha hiç "hop! Burada Kürtçe dersi veriliyor" diyen bir allahın kulu olmadı! Yetmez, ilkokuldan başlayarak Kürtçe eğitim, her yerde devlet dairelerinde, mahkemelerde, emniyette, vergi dairesinde Kürtçe konuşulan ayrı bir özerk veya o da yetmez bağımsız devlet diyorsanız, söyledim, Erdoğan yetkiyi aldı. Buyursun, yetki onda, muhatabınız artık o! Sovyetlerde Gorbaçov, Sudan'da El Beşir, Türkiye'de Erdoğan olacaksa yetkiyi aldı, olsun, ne diyebiliriz ki? Dedim ya ağanın eli mi tutulur? Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Bu mantik artik tutmuyor. Türk adlandırması sadece tarihsel atama olunca, kimse zorla Türk yapılmıyor, kimsenin etnik kökeni inkar edilmiyor, Türküm deyince "Kürt değilim Laz değilim Boşnak değilim Arnavut da değilim, Gürcü de değilim" denmiş olmuyor. Bu yani! Bunun tutmayan neresi? Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Ayni sözleri Tunus'un dikdatörü, Misir'in soyguncusu, Libya'nin ve Suriye'nin bas belalarida söylüyor ve söylediler. "Kurt vaaar" diye bağıran yalancı çobanlar, kurtun olmadığını göstermez... Sadece bir teki, hayatında ilk kez doğru söylemiş bile olabilir! Hele bin tane yalancı çobanın var olması bile, tüm çobanları yalancı yapmaz... Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Hiç kimseden... Çünkü böyle bir olay yok. Her gün Kürtçe konuşan bir sürü insan görüyorum, ne karışan var, ne bir şey diyen. Siz Suriye'de filan yaşamadığınızdan eminsiniz değil mi? Hatta bazı Kürt kökenli arkadaşlara kelimelerin Kürtçe karşılığını soruyorum, söylüyorlar. Gizli filan sormuyorum, toplumun içinde. Daha hiç "hop! Burada Kürtçe dersi veriliyor" diyen bir allahın kulu olmadı! Yetmez, ilkokuldan başlayarak Kürtçe eğitim, her yerde devlet dairelerinde, mahkemelerde, emniyette, vergi dairesinde Kürtçe konuşulan ayrı bir özerk veya o da yetmez bağımsız devlet diyorsanız, söyledim, Erdoğan yetkiyi aldı. Buyursun, yetki onda, muhatabınız artık o! Sovyetlerde Gorbaçov, Sudan'da El Beşir, Türkiye'de Erdoğan olacaksa yetkiyi aldı, olsun, ne diyebiliriz ki? Dedim ya ağanın eli mi tutulur? Simdi de gozlerimizin icine baka baka Kurtce yasagini, cezqwaevlerini, "Kart Kurt Dag Turkleri" soylemlerini, asimilasyonu filan inkar mi edeceksiniz? Yani bu topraklarda daha 10 y il oncesine kadar Kurtler ve Kurtce uzerinde baski oldugunu inkar mi edeceksiniz? Benim yasim 34. Daha yeni yeni Kurce serbestisi geldi. Ben 10 ile 25 yaslari arasindayken kim ve hang i mantikla bunu yasakladi bana? Buyrun hesap verin madem o kadar merakliysaniz... 1 Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Hiç kimseden... Çünkü böyle bir olay yok. Her gün Kürtçe konuşan bir sürü insan görüyorum, ne karışan var, ne bir şey diyen. Siz Suriye'de filan yaşamadığınızdan eminsiniz değil mi? Hatta bazı Kürt kökenli arkadaşlara kelimelerin Kürtçe karşılığını soruyorum, söylüyorlar. Gizli filan sormuyorum, toplumun içinde. Daha hiç "hop! Burada Kürtçe dersi veriliyor" diyen bir allahın kulu olmadı! Yetmez, ilkokuldan başlayarak Kürtçe eğitim, her yerde devlet dairelerinde, mahkemelerde, emniyette, vergi dairesinde Kürtçe konuşulan ayrı bir özerk veya o da yetmez bağımsız devlet diyorsanız, söyledim, Erdoğan yetkiyi aldı. Buyursun, yetki onda, muhatabınız artık o! Sovyetlerde Gorbaçov, Sudan'da El Beşir, Türkiye'de Erdoğan olacaksa yetkiyi aldı, olsun, ne diyebiliriz ki? Dedim ya ağanın eli mi tutulur? Bugun artik serbest evet ama bu gunlere sizin hosgorunuz ve iyi niyetlerinizle gelinmedi. Kurtler bugunlere gelebilmek icin cok ama cok bedel odedi. Bunu artik herkes biliyor. Simdi olayi bu safaya getirdikten sonra da Kurtlerden bu hakli mucadelelerinden vazgecmeleri beklenemez. Kusura bakmayin. Bunlarin, yapilanlarin,. Dersimlerin, 17bin kusur faili mechul cinayetin (ki bunu sizler de dune kadar inkar ediyorsunuz ve eminim aranizda hala inkar edenler vardir), diski yedirtilen dedelerimizin, genclerimizin, hepsinin ama hepsinin hesabi verilecek cunku VERILMELI! Turkiey ancak o zaman barisa ulasir... Kimse Kurtceyi IYI NIYETI icin serbest birakmadi. Bu hakki elde eden bizzat Kurtlerdir! 1 Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Türk adlandırması sadece tarihsel atama olunca, kimse zorla Türk yapılmıyor, kimsenin etnik kökeni inkar edilmiyor, Türküm deyince "Kürt değilim Laz değilim Boşnak değilim Arnavut da değilim, Gürcü de değilim" denmiş olmuyor. Bu yani! Bunun tutmayan neresi? Bunun tutmayan bir tek yani var... O da Kurtlerin bunu kabul etmemesi. abul edilmeyen sey fesh edilir ve yeni cozum aranir. Olmasi gereken budur! 1 Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Hiç kimseden... Çünkü böyle bir olay yok. Her gün Kürtçe konuşan bir sürü insan görüyorum, ne karışan var, ne bir şey diyen. Siz Suriye'de filan yaşamadığınızdan eminsiniz değil mi? Hatta bazı Kürt kökenli arkadaşlara kelimelerin Kürtçe karşılığını soruyorum, söylüyorlar. Gizli filan sormuyorum, toplumun içinde. Daha hiç "hop! Burada Kürtçe dersi veriliyor" diyen bir allahın kulu olmadı! Yetmez, ilkokuldan başlayarak Kürtçe eğitim, her yerde devlet dairelerinde, mahkemelerde, emniyette, vergi dairesinde Kürtçe konuşulan ayrı bir özerk veya o da yetmez bağımsız devlet diyorsanız, söyledim, Erdoğan yetkiyi aldı. Buyursun, yetki onda, muhatabınız artık o! Sovyetlerde Gorbaçov, Sudan'da El Beşir, Türkiye'de Erdoğan olacaksa yetkiyi aldı, olsun, ne diyebiliriz ki? Dedim ya ağanın eli mi tutulur? Kurtlerin 3 milyon Kurt'un yasadigi Istanbul'u, milyonlarca Kurt'e ev olan onlarca Turk sehrini Canakkale'de, Kutul Amare'de kanlarini akittiktan sonra birakip ayrilacagini sanan herkes hayalperesttir. Ayrilmak isteyen Kurtler degil, Kurtlerin farkliliklarina tahammul edemeyenlerdir. 75 milyonluk Turkiye'de 20 milyonluk Turk olmayan bir Kurt realitesi vardir ve bunu kabul etmeniz bizi barisa daha da hizlikavusturacaktir. 1 Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Türk vatandaşı deyince ne değişti anlayamadım. "Türkiyeli" diye bir öneri ise değişik kanallardan yapılıyor. Bu ise bir tezgah. . . . Halkın ülkesi yani, halk kendi geleceğini oyladı, bizim ne dediğimizi değil... Ben bolunmek ya da ayrilmak istemiyorum. Turksuz bir Kurdistan ya da Kurtsuz bir Turkiye'de yasamaktansa olmeyi tercih edenlerdenim. Ancak, Turkiye'nin yeniden buyuk ve saygin bir guc olabilmesi icin bu bagnazligin asilmasi da sart! Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2011 Demokrasilerde hak mücadelesi etnik veya inanç bazında yapılmaz. Tüm vatandaşların tüm hakları aranır. Anayasaya "Herkes eşittir. Ama Türkler ve Kürtler, dur bakayım, onlar da hakkını arıyor, bir de Lazlar, ha, bir de şimdi Gürcüler hak arar oldu, bir de Gürcüler daha eşittir" diye abuk sabuk şeyler yazacak olursak... Sizin bahsettiginiz demokrasi sayin Pamukoglu düsüncesinde olanlarin kendilerine öz bir demokrasi anlayisidir. Demokrasilerde herkes, tek kisi dahi olsa gasp edilen haklarini demokratik yoldan arayabilir ve illada digerlerinin haklarinida ayni zamanda arayacak diye bir sart yoktur. Demokrasilerde kendisine aradigi hak icin baskalarinin haklarini yok sayamaz. Bu anlamda Kürt'ler kendi haklari icin, isciler kendi haklari icin, ögrenciler gene kendi haklari icin, Aleviler, kadinlar, yaslilar,,..... yani burada saymakla bitiremeyecegimiz sahislar, gruplar,.... kendi haklarini almak icin demokratik bir yol ile haklarini arayabilirler ve kimsede bunlara "dur bakalim, Türkiye'de sadece seninmi sorunun varda hak istiyorsun, baksana binlerce kisininde degisik sorunlari var,sende onlar gibi sus ve evinde otur, kaderine küs" diyemez. Insanlarin, gruplarin,..... sadece kendi haklarini aramalarida diger haklari gasp edilmisleri yok saymak, onlara deger vermemek anlaminada gelmez. Bu ancak söyledigim gibi sayin Pamukoglu gibilerinin demokrasi anlayislarinda vardirki, Suriye basbakanida , Libya despotuda, K. Kore dikdatörüde,...... aynen kendi anladiklari Demokrasiyi halklarina yutturmak istiyorlar. Son günlerde Suriye devlet baskani tv'lere cikip isyancilari elestirerek haklarini demokratik yoldan arasinlar diyor. Sanki kendisi demokratik yoldan secilen bir devlet baskanida, demokrasiye saygisi cokta ve ülkede gercekten demokrasiyi isletiyorda, vatandaslarindan demokratik bir protesto bekliyor. Bizim "demokratlarimizda" aynen Suriye demokrasisi gibi bir demokrasi anlayislarini sergiliyorlar. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 22 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 22 Haziran , 2011 Vatan Gazetesi Evet, Anayasa Hukuku profesörü Süheyl Batum böyle söylüyor. Ben ona inanırım, siz de Can dan olanlara inanırsınız ve neden asıl sorunu görmemezlikten geldiğiniz de ortaya çıkar. Her ne kadar yadırgansa da kaynak yine Vikipedia Evet suçları ispat edilene kadar sütten çıkmış ak kaşıktır. Bu arada televizyona çıkıp masuniyet diyen koskoca gazeteci ve yorumcuların da ne kadar haberdar olduklarını öğrenmiş olduk. Bu olayda bahsettiğiniz terimlerin ne amaçla nasıl kullanıldığı ve kullananların davaya etkisi önemli.Evet bir davada şüphelilerin suçları ispat edilene kadar şüphelilerin hukuki durumu masumdur.Bu şüphelilerin masum olduğu anlamına gelmez, suçlu olduklarının kesinleştiği anlamına da gelmez değil mi efendim. Hukuki süreci devam eden bir davada şüpheliler suçludur anlayışını gütmek ya da tam tersi kesinlikle suçsuzdurlar anlayışını gütmek davaya siyasi olarak müdahil olmak hukuki olarak yanlıştır kanımca.Masum terimini şüphelilerin durumunu ifade temek için kullanmak ayrı mahkeme kararı sonuçlanmadan masum ilan edip, davanın savsata olduğunu iddia edip yargıya inanmamak ayrı. Eğer suçsuz iseler yargı masumdur kararını verecektir, yok suçluysalar ceza kararı çıkacaktır.Sorun yargıya inancın olmaması ve bitmemiş davayla ilgili birilerinin baştan karar verip suçlu kararını vermeleri birilerinin de masumdur düşüncesini taşıyıp yargıyı hiçe saymaları, ikisinin de birbirinden farkı yok yargıya saygısızlık, yargıyı etkileme açısından. Hiçkimse kalkıp da dava sürecinde şüphelileri kesinlikle suçludur diye ilan etmenin hukuki meşruluğunu, ahlak açısından doğruluğunu savunamayacağı gibi tam tersi durum olan şüphelilerin kesinlikle suçsuzluğu düşüncesini mahkeme kararıymış gibi savunamaz, şüphelileri suçlu ya da masumdur şeklinde ilan edemez. Sayın Başbakan da Deniz Baykal da davaya müdahale etmiştir,taraf olduklarını açıkça ilan etmişlerdir, hukuk devletinde, yargıya inancı olan ülkelerde olmayacak bir olay yaşanmıştır.Yanlış tek olsa ve yanlışı yapan da tek olsa doğruyu savunmak kolay ve savunulan doğru karşısında durmak zor olur,lakin yargımızın işleyiş biçimi, yargıya biçilen kaftanın rengi, bizim yargıya olan bakışımız ve hukuk anlayışımız ortada.Neresinden tutarsanız elinizde kalır. Sayın Deniz Baykal kendi bildiği rejimin avukatlığını yaptı, devleti savundu millete karşı,Erdoğan da savcılık yapıyor millet adına.Hukuğun üstünlüğü hakim olursa bir gün ülkemizde ne bir siyasetçi bir davanın avukatlığına soyunur ne de başka bir lider savcılığını yapar, gerek kalmaz bunlara, hukuk işini yapar zaten. Muhabbetle... Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 22 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 22 Haziran , 2011 Buyrun size naylon demokrasi: AKP Diyarbakir'de %32 oy aliyor, BDPli bagimsizlar 67... Ve AKP 11 milletvekilinden 6'ini aliyor... Madem adam vekil olamayackti neden secime girebildi? Onun yerine baska birini de aday gosterebilirdi BDPliler eger hukuk islemis olsaydi! Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 22 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 22 Haziran , 2011 Hadi ya.. yapmayin. Bu ulkede nice Kurt iskencelerden yargidan ve infazlardan gecirilmedi mi? Diski yedirilmedi mi? Ve evet evet, Kurt olduklari icin. Simdi kalkmis "Kendinize Kurt derseniz, kagitlara Kurt yazarsaniz ayirim olur" diyorsunuz. Siz ciddi olamazsiniz... Kardesim ayirimin ve asimilasyonun daniskasi yapildigi icin bugun Kurt Sorunu var. Siz de amma salladiniz masallah! Yahu cocuk mu saniyorsunuz bizleri hala? Taner Sallayanı herkes görüyor, 12 Eylül de işkence yapılırken etnik kimlik mi sordular, en azıllı milliyetçiler an fazla işkence görenlerdi. Yaşar Okuyan hala anlatıyor, bisküvi vermişler ve amacı dışında kullanmayın demişler. Ya ne amacı, bisküvinin nasıl amacı olur diye sorduklarında üzerine şerbet döküp tatlı olarak yiyemezsiniz demişler. Şu anda Silivri dekiler ne için işkence görüyor, Kürt oldukları için mi? Biz sizi yetişkin bir insan olarak gördüğümüz için muhatap alıp, dilimiz döndüğünce, anlatmaya çalışıp, sizi anlamaya çalışıyoruz ama bozuk plak gibi aynı şeyler tekrar ediliyor ve yalancılıkla itham ediliyoruz. Bugün Vatan Gazetesi nde, DTK nun Özerklik çalışmalarının devam edeceğini söylediği yazılıydı. Biz bunları tartışıyoruz ya şu nüfus kağıdına bir bakayım dedim, orada Türk olarak sadece başta yazan TÜRKİYE CUMHURİYETİ NUFÜS CÜZDANI yazıyordu, yani Türk nufus cüzdanı değil. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 22 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 22 Haziran , 2011 Sallayanı herkes görüyor, 12 Eylül de işkence yapılırken etnik kimlik mi sordular, en azıllı milliyetçiler an fazla işkence görenlerdi. Yaşar Okuyan hala anlatıyor, bisküvi vermişler ve amacı dışında kullanmayın demişler. Ya ne amacı, bisküvinin nasıl amacı olur diye sorduklarında üzerine şerbet döküp tatlı olarak yiyemezsiniz demişler. Şu anda Silivri dekiler ne için işkence görüyor, Kürt oldukları için mi? Biz sizi yetişkin bir insan olarak gördüğümüz için muhatap alıp, dilimiz döndüğünce, anlatmaya çalışıp, sizi anlamaya çalışıyoruz ama bozuk plak gibi aynı şeyler tekrar ediliyor ve yalancılıkla itham ediliyoruz. Bugün Vatan Gazetesi nde, DTK nun Özerklik çalışmalarının devam edeceğini söylediği yazılıydı. Biz bunları tartışıyoruz ya şu nüfus kağıdına bir bakayım dedim, orada Türk olarak sadece başta yazan TÜRKİYE CUMHURİYETİ NUFÜS CÜZDANI yazıyordu, yani Türk nufus cüzdanı değil. Sayin yilmaz, tabiki Türkiye'de gecmistede günümüzde de sadece Kürt'lere baski ve haksizlik yapilmiyor. Ama sizin dediginiz gibi Kürt'ler disindakilere de yapildigi ve halada yapiliyor olmasi Kürt'lerin eskiden de simdide iskence gördügünü, haksizliga ugradigini,.... yalanlamaz. Konulara siz devamli baskalariyla karsilastirarak yanasiyorsunuzki bence yanlis yapiyorsunuz. Ben Türk'üm ve Türk solcusuyum, 12 Eylül'de bizlerde iskence gördük ama ben sizin gibi Kürt'lere sadece siz iskence görmediniz diye bir cikista bulunmuyorum. Kim gördüyse yanlis yapilmis ama herkese yanlis yapildi diye sesini cikaranlarada susun dememize gerek yok. Kürt sorunu bu bazda masaya yatirilamaz ve aslada cözüme götürülemez. Madem Silivridekiler size göre iskence görüyor o zaman siz ve diger insanlar Silivrinin tarafi olarak bu iskenceleri ortaya cikartirsiniz, buna karsi mücadele edersiniz ve sizin mücadeleniz döneminde belkide beni ve diger insanlari dahi kazanabilirsiniz. Kürt'ler de veya baskalarida size bizde iskence gördük diyerek Silivrideki "iskenceye" karsi susmaninizi beklemez. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 22 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 22 Haziran , 2011 Seçime katılmasına izin verilen bir kişinin seçildikten sonra milletvekilliğinin iptal edilmesi art niyetli ve kasıtlı görünüyor. Yine bir kışkırtma ve çatışma tezgahlanıyor korkarım. Bunun sinyalleri bir süredir veriliyor. KCK tutuklamalarının şova dönüştürülmesi, kaçması diye bir olasılık düşük olan belediye başkanlarının kelepçelenip sıraya dizilerek basına fotoğraf çektirilmesi ile bu süreç başlamıştı. Ardından seçim öncesi Erdoğan'ın milliyetçi söylemleri iyice doz artırdı. Şimdi de bu... Yani ben diyorum zaten, açılım da kışkırtmaydı, emziği bala batırıp çocuğa verme ve hemen geri çekmeydi ki kışkırtma gerçekleşsin. Sonra da diyorsunuz ki "işin içinde tezgah filan yok!" Yani ben uzatmayacağım, söyleyeceklerimi fazlasıyla söyledim. Muhatabınız, yetkiyi alan Erdoğan. Yetmez ama evet diyen de sizsiniz, sizi onunla baş başa bırakıyorum... Yalnız kısa bir yanıt vereyim, bir kere etnik, inanç, cinsiyet gibi ayrımların yapılmaması, bir insan hakları mücadelesidir. Ayırıp "sadece beni ilgilendiren hakların mücadelesini yaparım" diye bir tutum, şovenlik olur. Dolayısıyla hak aramayanları örnek gösterme diye bir durum söz konusu elbette değil, Pamukoğlu demokrasisi diye bir şey de elbette yok! Ayrımcılık isteyen de ben değilim. Topluma böyle bir kıvam verildi, doğru. Verelim kurtulalım anlayışı veya "koyverin gidenleri" türküsü havası pompalandı. Sonra aynı dağ aynı bağ türküsüne geçildiğine bakmayın. Boksör sürekli aynı yumruğunu vurmaz, sağlı sollu vurur. Ben bölünme diye bir şey savunmuyorum. Benim söylediğim topluma pompalananın bu fikir olduğu. Neyse yani, dediğim gibi, çok anlattık, kulaklara gitmiyor. Israrın anlamı yok. Referandum sonrası da söyledim, şimdi bir de yetki perçinlendi: Buyrun yani, kolay gelsin... Ha, YSK nın iktidara rağmen böyle kararlar aldığını filan düşünecek kadar Elmor takılan varsa... Hele onlara söyleyecek hiç sözüm yok... Onlar aynen böyle gitsinler, onlara ne desek boş... Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 22 Haziran , 2011 Gönderi tarihi: 22 Haziran , 2011 Seçime katılmasına izin verilen bir kişinin seçildikten sonra milletvekilliğinin iptal edilmesi art niyetli ve kasıtlı görünüyor. Yine bir kışkırtma ve çatışma tezgahlanıyor korkarım. Bunun sinyalleri bir süredir veriliyor. KCK tutuklamalarının şova dönüştürülmesi, kaçması diye bir olasılık düşük olan belediye başkanlarının kelepçelenip sıraya dizilerek basına fotoğraf çektirilmesi ile bu süreç başlamıştı. Ardından seçim öncesi Erdoğan'ın milliyetçi söylemleri iyice doz artırdı. Şimdi de bu... Yani ben diyorum zaten, açılım da kışkırtmaydı, emziği bala batırıp çocuğa verme ve hemen geri çekmeydi ki kışkırtma gerçekleşsin. Sonra da diyorsunuz ki "işin içinde tezgah filan yok!" Yani ben uzatmayacağım, söyleyeceklerimi fazlasıyla söyledim. Muhatabınız, yetkiyi alan Erdoğan. Yetmez ama evet diyen de sizsiniz, sizi onunla baş başa bırakıyorum... . . . Türkiye'de demokratik hak mücadelelerini baltalamak adina ilk defa tezgah yapilmiyor. Cuntalarda tezgahlarla geldi, simdi bunu hepimiz biliyoruz. Yani tezgahlar yeni degil ve olacakta, önemli olan bizlerin artik bu tezgahlara karsi uyanik olmamiz. DEvleti temsil eden AKP iktidarinin Kürt sorununu cözümü konusunda gösterdigi zik zak cikislarin devletin hala Kürt sorununu cözmekte kararli olmadigini, eski tas ve eski hama misali her seyin kendi bildiklerince devam etmesi gerektigini göstermektedir. Demokrasi evrenseldir ve sizin acikladiklarinizla yakindan uzaktan alakasi yoktur. Sayin Pamukoglu'nun demokrasi tanimini bildigim icin örnegini verdim. Demokrasiyi isimize geldigi gibi tanimlayamayiz, hele hele Türkiye'de sayisiz anti-demokratik tutumlari destekleyenlerinde bzlere DEMOKRASI aciklamasi kabul görmez. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.