Φ niyogara Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2006 Hayal et Kardeşim ve Sedelina kardeşlerim Sizlerin yaşadığını bende yaşıyorum allah dedimmi bir kere içimi öyle Güzel bir şeyler doğuyor ki anlatamam. İyiki ben bu ülkede müslüman olarak dünyaya gelmişim diye Allahîma hamd edeyorum şükrediyorum İkinizinde Ağzına Sağlık Yüreğine Sağlık Allah (c.c.) Sizleri Mağrifet Eylesin..... ---------------------------------------- Rasulullah (s.a.v.) efendimiz hadislerinde... Gercek musluman, muslumanlarin elinden ve dilinden geven icinde oldugu kimsedir. Gercek muhacir ise Allah'in yasaklarini terkeden kimsedir. Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2006 merhabalar hepinize epeydir foruma giremedim sizleri özlemişim burdaki tartışma alevlenmiş ben biz süre yorum yazmayacağım ilgi ile okuyacağım... bilimselci nasılsın bu arada sedelinacım sen nasılsın seni özlemişim yaww... sevgiler hoşgeldın,bende fazla giremıyorum girince de yazıların hepsini okuyamıyorum,rıca etsem yazılar daha kısa ve net olsa Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2006 hoşgeldın,bende fazla giremıyorum girince de yazıların hepsini okuyamıyorum,rıca etsem yazılar daha kısa ve net olsa evet ya çok uzun ve fazla detaylı yazılar okunmuyor, rica ediyoruz kısa yazalım... geçen kültür bakanı ne dedi " lafın uzunu aptala anlatılır! " Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2006 Su damlası arkadaş, Duygusallaştın şu sıra, söylediklerin biribiri ile çelişiyor. Yukardan aşağı tekrar bir diyalogları okuyuver... Forumdaki insanların hemen hepsi, önce dünya görüşlerini belirliyorlar... Daha sonra o konuda düşündüklerini ve inandıklarını... Daha sonra karşısına muhalefet birisini buluyor, ve başlıyor tartışmaya... Zaman zaman sözler karşılaşınca tansiyon yükseliyor... Söyledikleri sözler şunlar; Sen bu konuyu bilmiyosun, öğren gel... Kurallar şunlar, benim inancımın kuralları şunlar, çelişiyorsun, soruma cevap alamıyorum, vs.vs Zaman zaman bunlar olacak ve oluyorda... Kişiler görüşlerin savunucuları, insiyatifte o şahısların Üslupları farklı farklı, kimisi kavgacı, kimisi uzlaşıcı... İnsanlar karşısındakinin kişiliğini küçümseyip hakaret etmediği sürece... Örneğini seninkilerde de verdiğim gibi, kişisel eleştirilerdede bulunabiliyor... Tartışmacılar robot değilller, onların hisleri de mevcut, hissi konuşabilirler... Kimseninin tartışma sırasında biribirinin kaşını gözünü tabiiki eleştirmeye niyeti yok... Nihayetinde kişinin şahsında fikirlerini eleştiriyorlar... İlk bana söyleyerek sen başlattın, polemiğe dönüştü... Her polemiğe cevap huyun da var... Son örneğin "incinin değerini sarraflar bilir... mahalle esnafı boncuk sanıp güler geçer..." Altta kalmama düşüncesi... Sevmediğin üslubu görmemezlikten gelip, tekrar tartışma içine çekebilirsin kişileri... Büyüklüktür, olgunluktur... Özünde varsa eğer... Bunu yap lütfen... Sözler ve resimlerle insanları acıtıp yaralamaktan çok daha iyidir... İyi dileklerimle... Sevgili bilimselci; Ayrıldığımızdan beri seni izliyorum.Bakıyorum üsup konusunda bir arpa boyu yol alamamışsın.Hala aynı taktikler aynı sözler.Bak diğer inanan arkadaşlarda var,onların yazdıklarında da ''çelişki'' ara istersen.Sonra onlarda inciler döksün dediğin gibi. Bilime inanmak başka,karşısındaki insanın yumuşak yerini bulup,devamlı oraya çalışarak sinirlendirmek başka.Bu yaptığının aynısını ben sana yapmadım mı?Sen bunun için tartışmadan çekilmedin mi?Gücün (Var sandığın) bu arkadaşamı yetiyor. Kendini azıcık aşta,yeni taktikler belirle.İnanan arkadaşlarımla uğraşmayı bırak artık.Yanlış anlama,yazı yazma demiyorum.Her inananın fikrini bilime meze etmeyi bırak.Bilimin veremediği cevapları da gördük görüyoruz. Son olarak Su damlası sözüm sana;bu yazdıklarımın herhangi birine kırılmanı istemem.Bilimselci arkadaşımı iyi analiz ederek tartışmalarınızı ona göre yapın.Niyeti sizi iyice sinirlendirip,üslubunuzun dahada sertleşmesini böylece sinirle yazdığınız yazıların içinden yanlışlar çıkarmaktır.Evet saygı sınırlarını aşmamaya özen gösterir ama inceden inceden karşısındakiyle alay eder. Umarım tepkim yanlış anlaşılmaz,hepinize saygılar.. Alıntı
Φ Su DaMLaSı Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2006 laf teknesinin hamuru çok su götürür... konu dışına çıkılıp kişisel tartışmalara yönelindiğinde haddi aşmadan sohbeti bırakmak tercihimdir. herkesin tereci olduğu bu ortamda daha seçici olmak gerektiğini çoktandır biliyorum. fikirler ve görüntülerin ardındaki kimlikler ayan beyan ortada sayın taurusmutis... bana ödün verdirten, hassas olduğum konulara pervasızca yorum yapılmasına olan tahammülsüzlüğüm(=zaafım)dür. velhasıl birbirimizi, diğerlerimize bilhassa işaret ederek (bi nevi işi görselliğe dökerek) uyarmak, eleştirmek vs gibi sebeplerle sohbetlerin yönlerini çevirmemiz hiç doğru değil. ve malesef bu konu başlığı fazlasıyla kaydırıldı. oysa konumuz ateist ve ya darwinci arkadaşların Allah ın yokluğuna delil getirmesi idi. konuyu açan arkadaşımız umarım haklı olduğu uyarıyı ve konu tazelemesini yapar... selam ile... Alıntı
Φ ahirzaman Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2006 esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatuhu(inanlara) burda pek yok hamdolsun onlarda merabaaaa(ne işlerine yaricaksa) Ben burada yeniyim buraya biraz olsun sorumluluktan kendimi kurarmak için geldim. Canlar Allah razı olsun burada güzel şeyler okudum tebrik ederim umarım işe yarar bakın belki biri denk gelirdiye çok basit bir örnekle bir irade hususunu açıklayamaya çalışacağım Canlar düşününkü bir çocuk abiii ablaa her neyse artık seslendi size ve dediki beni kucağına alırmısın sonra dediki beni şu falan yere gtür sizde onun talebi doğrusunda onu istediği yere götürürsünüz Yani canlar tahminimce anladınız biz hareketlerimiz ve yönelmelerimizle Allah(cc)a gitmek istediği kapıyı gösterir bunun sonucunda Allah(cc) ona kendi istediğini verir bunun sonucundada hakkettiği ya kara bir zından ya nurlu pınardır.Cenabı zülcelalin külli iradesi vardır biz im Allah(cc) bize yaptırmaz onun iradesi herşeyi kaplar onun için biz aizlerin ne yapacağını bilir bu bildiklerinin yeri ve zamanı geldiğinde bizim yapmamız ve oluşmasınada kaza denir(bilmediğiniz için yazmıyorum yanlış anlaşılmasın) Bakın eminim bizim de o inanmadıklarını söyliyenlerinde şu mevzuya ihtiyaçları vardır. bir şehre ateist gelir herkese gittiği yerlerde üç soru sorarak onları mat etmişdir.Bu geldiği son şehirde de aynı soruyu sorrlar sorula şunlardır 1.Allahı kanıtlabilirmisiniz 2.Allahı varsa onu niye göremiyoruz 3.Allah şuan ne yapıyor ordakiler bu soruların çok kolay olduğunu ve en küçüklerinin bile cevap vereceğini söylerler ve bir çocuğu çağırırlar(bazı yerlerde İmamı azam bazı yerlerde Abdulbaki olarak geçer) bu çocuk cevaplayacağını söyler hep beraber bir zaman ve mekan belirlenir adam çok önceden gelir ve beklemeye başlar zaman gelip çatar am açocuk ortalıkta yoktur beklemeye devam ederler ordakilerde telaş etmeye başlar derlerki acba hata mı ettik bir çocuğu öne sürmekle derken adam cevaplayamıyolarsa gideceğini ssöyler ve o anda cocuk gözükür ve derki kusuruma bakma gelirken biana bir fırtına çıktı ve köprü yıkıldı ağaçlar devrildi bian gördümkü kesiliyorlar ve sonra bana tekrar köprü oldular ve bende geldim bunun üzerine adam gülmeye başlar sen ne diyorsun delimisin böyle şeyni olur o dediklerin kendi kendine nasıl olur diyince çocuk gülümser çünkü istediği cevabı almıştır ve heman devam eder madem buna inanmıyorsunda bu koskoca cihanın ve varlıkların bir yaatıcı olmadığını söylüyorsun der adamda bunun üzerine madem var onu bana gösterder oda bana süt getirin der ve içine ona göstermeden içine şeker atar sonra tadmasını söyler adama şekerli olduğunu söyleyince görüyormusun der adamda öyle kalır.(bu konuya aciz kardeşiniz allah vardır konsunda değinmeye çalışmıştır isteyen buyurssun baksın) Adam aynı zamande yüksekçe bir yerde oturuyormuş ve çaresiz ama çok güzendiği soruyu sorar peki ozamna söyle o şuan ne yapıyor çocuk sen aşağı in ben yukarı çıkınca söylerim der adam kabul eder çocuk yukarı çıkar ve şunu der Allah(cc) şuan senin gibileri indirip benim gibileri yukarı çıkarı yor der. Yani burda işareti aynı zamanda cennet ve cehennemdir. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2006 ahirzaman hoşgeldin, yazını okudum teşekkür ediyorum güzel katkılarına selam ve saygılarımla Alıntı
Φ ahirzaman Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 ahirzaman hoşgeldin, yazını okudum teşekkür ediyorum güzel katkılarına selam ve saygılarımla BİSMİLLAH sağol Allah razıolsun senden ve senin gibi mübareklerden Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatuhu(inanlara) burda pek yok hamdolsun onlarda merabaaaa(ne işlerine yaricaksa) Ben burada yeniyim buraya biraz olsun sorumluluktan kendimi kurarmak için geldim. Canlar Allah razı olsun burada güzel şeyler okudum tebrik ederim umarım işe yarar bakın belki biri denk gelirdiye çok basit bir örnekle bir irade hususunu açıklayamaya çalışacağı . . . . . Yani burda işareti aynı zamanda cennet ve cehennemdir. Yine bir hikaye yine bir masal... Hep biribirine benzer... Bu masalları, bizler küçüklükte dinlemeyi pek severdik... Şimdilerde düşünmeyi, yorumlamayı öğrendik artık... Bu masalları hayatı boyunca bilgi edinmemiş yatmış uyumuş, Sadece, kurgu bir cenneti garantilemeye kafayı takmış insanlar dinler ve inanır... Sonuçta da mutlu olur garibim... Toplumun seviye durumunu düşünmeksizin... Kendini garantilediya vatandaşımız... Onun için önemli olan sadece o... Garantilediği yerdede gaye aynı Amaç yine aynı, beynine kazınmış yan gelip yatmak... Orada da yatacak vatandaş... Yeni ergen olmuş huriler, şarap ırmakları... Üzüm salkımları, incir ağaçları, hurmalar... Bunları garantileyecek uyanık, aklınca... Vaaaaaah vah... İyi düşler uyanık vatandaşım, iyi düşler... Toplum seviyesinin, onun için hiçmi hiç önemi yok... Bu dünya yalan dünya onun için... Bu konuda ayeti de var nasıl olsa... Bu masalları üretenler önce kendilerini, sonrada çevresindekilerini uyutuyorlar... Bu yetmiyormuş gibi toplumu da uyutmaya, Üretimden kopuk, gerçeklerden soyut bir toplum oluşturmaya çalışıyorlar... Amaç; çok basit... Tüketici bir toplum yaratıp, sömüren toplumların kucağına atmak... Onlar üretsin ben tıkınayım... Toplumun gereksinmeleri önemsemeyen bu insanlar... Ancak kendisi ve yakın çevresi için kımıldarlar... Sağlık ve teknolojik konuda gereksinim duyduğu an... Hikayelere kulak asmayan üretici toplumlara muhtaç olurlar... Gerçekleri ancak o zaman görme zorunda kalırlar... Düş kurarlar, masal üretirler, hemde komik va acı... Birde çocuk bulurlar masallarına, tuş yaptırılar düşünürü... Bu hikayelere ancak sizler inanırsınız... Toplum sizlerden hikaye değil fikirler, buluşlar ve üretim bekliyor... Sağduyulu olun birazcık... İyi dileklerimle... Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Sevgili Ahirzaman arkadaşım; Öncelikle hoşgeldin.Tanıştırayım;bilimselci,ahir zaman.Bu arkadaşın sözlerini fazla dikkate almamanı öneririm.Forumda inananlar çoğaldıkça,arkadaşın hezayanıda artıyor.Biz inananlar olarak yazılarını zevkle okuyacağız.Elbet ters düştüğümüz yerlerdeolacaktır ama Allah adına yapılan tartışmalarda ortak bir paydada buluşacağımıza eminim.Allah'a emanet ol.. Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Sevgili Ahirzaman arkadaşım; Öncelikle hoşgeldin.Tanıştırayım;bilimselci,ahir zaman.Bu arkadaşın sözlerini fazla dikkate almamanı öneririm.Forumda inananlar çoğaldıkça,arkadaşın hezayanıda artıyor.Biz inananlar olarak yazılarını zevkle okuyacağız.Elbet ters düştüğümüz yerlerdeolacaktır ama Allah adına yapılan tartışmalarda ortak bir paydada buluşacağımıza eminim.Allah'a emanet ol.. Bence 'taurusmutis' Bu yazdıklarını bir kez daha okuyup, size yakışmadığını kavramalısınız... Bırakın onlar kendi araların da varsa bir sorunları çözümlerler... Size yakşansa, yeni katılanlara eski forumdaşalarınız hakkında kendi ön yargılarınızı dayatmak değil, Eğer varsa, kişisel sorunlarınızı kendi aranızda forumdaşlar tartışıyor bölümüde yapmaktır... Hoş, bu sayfalar kişisel çatışmaların yapıldığı değil fikirlerin tartışıldığı yerler ama... Yeni Ortak paydalar oluşturayım derken var olan ortak paydaları yok etmenin yararı nedir.? Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Üzgünüm arkadaşlar; Siz nasıl benim gözümle göremiyorsanız bende sizin gözünüzle göremiyorum.Siz nasıl bilimselci ye taraf oluyorsanız bende inanan arkadaşlarıma taraf oluyor,onlara edilen saçma sapan laflara dayanamıyorum.Elbette kişiselleştirmemeliyiz bunu kabul ediyorum ama nefs işte dayanamıyor yazıyorum. Korktuğumu yazmışsınız,herhangi bir kompleksim yok.Öyle inanıyorsanız öyle olsun. Tartışılacak bir yanı olsa dediklerinin elbette tartışırım.Ama şunu gördümki inancı olmayan biriyle tartışmanın hiçbir kazanımı yok.Onun için şimdilik izlemeyi ve katılmamayı tercih ediyorum.(Bu tepki yazılarımı saymazsak tabi).Ayrıca verdiğiniz bilgilere zaten vakıfım.İnanan biri olmak bilim,uzay Vs.gibi konulardan uzak olmak anlamına gelmiyor.Gece kuşu az çok beni bilir. Bu arada sevgili Gece kuşu Elbette dediklerini dikkate alacağım.Dostça uyarına teşekkür ederim.Dedim ya,insanız.Bazen böyle çıkışlar yapabiliyoruz.Dediğin gibi onlar kendi aralarındaki sorunları çözümlerler.Peki bu yazdıklarınızla siz de bir müdahalede bulunmuyormusunuz.Herneyse.. Son olarak; İnanan arkadaşlardan bir ricam olacak.Lütfen benden yana tavır koyarak cevap yazmayın ve bu konu burada kapansın.Allah'ın varlığından en ufak bir kuşkum yok.Beni/bizi bu arkadaşlarla sınava çektiğine inanıyorum.Saygılar.. Alıntı
Φ ahirzaman Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Bismillah sevgili bilimselci kardeşim madem sen ve yam yam kardeşim bunların basit bireer hiikaye olduğunu düşünüyorsunuz ozaman neden kabul etmiyorsunuz ki sizin sorduğunuz sorular o kadar basitki böyle basit hikayelerlede açıklana biliyor senin yaptığın eleştiriden Allaha sığınırım bak klardeşim eğer amacım kendimi garantilemek olsaydı kendi ibdetimle ilgilenir dim ama amacımız Allah için gafillerle ilgilenmekkki burdatım ve yazıyorum bakın madem okadar basit şeyler sunuyoruz siz de tersini ispatlayın vay kardeşim demek küçüklükten beri dinliyon eee sende bi sorun var dicektim vaz geçtim kötü biz olmayalım badaem sunduğumuz basittir ozaman tersini kanıtlamak size düşmezmi nedense şuan kadar yazdığım hiç birşeyin üstüne söz yazılmadı veya yazılamadı isrterseniz biz çok saçma gördükte yazmadık diyin ama çok basit şeylerin sizin saçmalık larınızı altüst ettiği bir gerçek tir aynı zamanda ateistin sorularını içeren ikinci kısım gerçek bir olaydır. Bakın yazdığınız saçmalıklar biiznillah hikayelerle karşılamaya devam edeceeğim rabbim müsade ettiği sürece ama sizde hikaye deyip kendini zi kandıracağınaza bir bakın size ne diiyor arığınız anlam olsun sizi çene çalamaya değil düşünmeye davet ediyorum madem okadar iyi düşünüyorsunuz bi zahmet canlar bunu mesajlarınızda da gösterin bakın yam yam kardeşim inşallah sende okursun önce demişşsin ki bir mesajında risalelerden örnekler verin am akendi örnekleriniz fikirleriniz ve türkçe olsun risale-i nurlar bu gerçekleri böyle serer gözlerinizin önüne istediğiniz oluncada onumu beğenmessiniz acaba verilen misaller bilimeemi aykırı aklamı bakın canlar akla hitap edene masal denmez "De ki:"göklerde ve yerde neler var,bir bakın !" Fakat inanmayan bir topluma ayetler ve uyarılar hiçbir fayda sağlamaz."(yunus10/101) ayrıca taurismitus kardeşim niyetinin iyi olduğunu düşündüğüm için sana teşekkür ediyorum Allah razı olsun müslümanlar birbirlerini yıkayan iki el gibidirler Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Hala anlamıyorsun taurusmutis.... Kişiselleştirmekten bahsediyoruz... Ben senin bütün yazılarını okudum... İnan bana okudum.... Bir tanesini bile kaçırmadım... Çok zeki bir insan olduğunu düşünüyorum. İnan bana çok samimiyim bunda ama son günlerde gönderdiğin iletilerin daha önce gönderdiğin iletilerle hiç örtüşmüyor... ve buna üzülüyorum... Çünkü yararlı tartışmalar yerine yana yana gelmiş sürü oluşturmak için sloganlar atılıyor.... Ben eski taurusmutisimi istiyorum tartışan bana tartıştığı konuların nereden nasıl geldiğini anlatan taurusmutisi istiyorum bunu isteme hakkımın olduğunu düşünüyorum bu forumun bir üyesi olarak... Herkese sevgi ve saygılar.... Peki arkadaşım,buradayım.. Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Yine bir hikaye yine bir masal... Hep biribirine benzer... Bu masalları, bizler küçüklükte dinlemeyi pek severdik... Şimdilerde düşünmeyi, yorumlamayı öğrendik artık... Bu masalları hayatı boyunca bilgi edinmemiş yatmış uyumuş, Sadece, kurgu bir cenneti garantilemeye kafayı takmış insanlar dinler ve inanır... Sonuçta da mutlu olur garibim... Toplumun seviye durumunu düşünmeksizin... Kendini garantilediya vatandaşımız... Onun için önemli olan sadece o... Garantilediği yerdede gaye aynı Amaç yine aynı, beynine kazınmış yan gelip yatmak... Orada da yatacak vatandaş... Yeni ergen olmuş huriler, şarap ırmakları... Üzüm salkımları, incir ağaçları, hurmalar... Bunları garantileyecek uyanık, aklınca... Vaaaaaah vah... İyi düşler uyanık vatandaşım, iyi düşler... Toplum seviyesinin, onun için hiçmi hiç önemi yok... Bu dünya yalan dünya onun için... Bu konuda ayeti de var nasıl olsa... Bu masalları üretenler önce kendilerini, sonrada çevresindekilerini uyutuyorlar... Bu yetmiyormuş gibi toplumu da uyutmaya, Üretimden kopuk, gerçeklerden soyut bir toplum oluşturmaya çalışıyorlar... Amaç; çok basit... Tüketici bir toplum yaratıp, sömüren toplumların kucağına atmak... Onlar üretsin ben tıkınayım... Toplumun gereksinmeleri önemsemeyen bu insanlar... Ancak kendisi ve yakın çevresi için kımıldarlar... Sağlık ve teknolojik konuda gereksinim duyduğu an... Hikayelere kulak asmayan üretici toplumlara muhtaç olurlar... Gerçekleri ancak o zaman görme zorunda kalırlar... Düş kurarlar, masal üretirler, hemde komik va acı... Birde çocuk bulurlar masallarına, tuş yaptırılar düşünürü... Bu hikayelere ancak sizler inanırsınız... Toplum sizlerden hikaye değil fikirler, buluşlar ve üretim bekliyor... Sağduyulu olun birazcık... İyi dileklerimle... Teşekkürler sevgili bilimselci... Çok teşekkürler... Her zamanki gibi bize hikayenle büyük bir ders verdin... Ama anlayana tabiki... Oysa... Oysa bu tür hikayeleri eskiden halkımız çok severdi... Ne olduysa oldu... Bilemiyorum ama... Sanıyorum artık mışıl mışıl uyumaktalar... Uyutturulmaktadar... Bir afyon, bir eroin içmiş gibi... Ve üstelik kan ve kör uykular bunlar... Bakamayan, göremeyen, düşünemeyen, araştıramıyan, sorgulayamıyan, diğer dünyalık... Çok yazık... Büyün önder Mustafa Kemal aklıma geliyor birden... Acaba bu devrimi neden yaptı... Neden bir ülke yarattı sankı... Keşke... Bir tarafımız Rus... Bir tarafımız ingiliz... Bir tarafımız fransız... Bir tarafımız Yunan Bir tarafımız bilmem ne olsaydı yanı anasız babasız gibi... Ah Mustafa Kemal ah... ............................... Sevgi ve saygılarımla... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 dipnot inan biz uyumuyoruz geceden sabaha kadar düşünüyoruz, sabahtan geceye kadar düşünüyoruz, anlamaya çalışıyoruz, tartışıyoruz, gözümüz kapalı değil, kalbimiz kapalı değil, aklımız sabit değil, şükürler olsun ki... taurusmutis sen değerli bir insansın... yazıların, düşüncelerin, aklın, yorumların, bizim için değerli... bu forumda tüm yazılarını ilgi ile okumaktayım... ve önemsediğim bir kaç arkadaşımdan birisin... seni anlıyorum ve destekliyorum... kalbimle sana dua ediyorum... Allah her daim seninle ve tüm inananlarla olsun... ahir zaman değerli katkılarının olacağını düşünüyorum, burada olayları kişiselleştirecek bir ortam yok... kişiselleştirmeye de gerek yok, biz yazılarını okuyacağız lütfen bu tartışmalar kısır bir tartışma olmasın... zaman bizler için çok değerli ne kadar zamanımız kaldığını bilmiyoruz, heranımızı öğrenerek geçirmek istiyoruz... bize öğretilen şey bir gününüz diğeri ile aynı ise zarardasınız değil mi? selam ve saygılarımla Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Yine bir hikaye yine bir masal... Hep biribirine benzer... Bu masalları, bizler küçüklükte dinlemeyi pek severdik... Şimdilerde düşünmeyi, yorumlamayı öğrendik artık... Bu masalları hayatı boyunca bilgi edinmemiş yatmış uyumuş, Sadece, kurgu bir cenneti garantilemeye kafayı takmış insanlar dinler ve inanır... Sonuçta da mutlu olur garibim... Toplumun seviye durumunu düşünmeksizin... Kendini garantilediya vatandaşımız... Onun için önemli olan sadece o... Garantilediği yerdede gaye aynı Amaç yine aynı, beynine kazınmış yan gelip yatmak... Orada da yatacak vatandaş... Yeni ergen olmuş huriler, şarap ırmakları... Üzüm salkımları, incir ağaçları, hurmalar... Bunları garantileyecek uyanık, aklınca... Vaaaaaah vah... İyi düşler uyanık vatandaşım, iyi düşler... Toplum seviyesinin, onun için hiçmi hiç önemi yok... Bu dünya yalan dünya onun için... Bu konuda ayeti de var nasıl olsa... Bu masalları üretenler önce kendilerini, sonrada çevresindekilerini uyutuyorlar... Bu yetmiyormuş gibi toplumu da uyutmaya, Üretimden kopuk, gerçeklerden soyut bir toplum oluşturmaya çalışıyorlar... Amaç; çok basit... Tüketici bir toplum yaratıp, sömüren toplumların kucağına atmak... Onlar üretsin ben tıkınayım... Toplumun gereksinmeleri önemsemeyen bu insanlar... Ancak kendisi ve yakın çevresi için kımıldarlar... Sağlık ve teknolojik konuda gereksinim duyduğu an... Hikayelere kulak asmayan üretici toplumlara muhtaç olurlar... Gerçekleri ancak o zaman görme zorunda kalırlar... Düş kurarlar, masal üretirler, hemde komik va acı... Birde çocuk bulurlar masallarına, tuş yaptırılar düşünürü... Bu hikayelere ancak sizler inanırsınız... Toplum sizlerden hikaye değil fikirler, buluşlar ve üretim bekliyor... Sağduyulu olun birazcık... İyi dileklerimle... Teşekkürler sevgili bilimselci... Çok teşekkürler... Her zamanki gibi bize hikayenle büyük bir ders verdin... Ama anlayana tabiki... Oysa... Oysa bu tür hikayeleri eskiden halkımız çok severdi... Ne olduysa oldu... Bilemiyorum ama... Sanıyorum artık mışıl mışıl uyumaktalar... Uyutturulmaktadar... Bir afyon, bir eroin içmiş gibi... Ve üstelik kan ve kör uykular bunlar... Bakamayan, göremeyen, düşünemeyen, araştıramıyan, sorgulayamıyan, diğer dünyalık... Çok yazık... Büyün önder Mustafa Kemal aklıma geliyor birden... Acaba bu devrimi neden yaptı... Neden bir ülke yarattı sankı... Keşke... Bir tarafımız Rus... Bir tarafımız ingiliz... Bir tarafımız fransız... Bir tarafımız Yunan Bir tarafımız bilmem ne olsaydı yanı anasız babasız gibi... Ah Mustafa Kemal ah... ............................... Sevgi ve saygılarımla... Sadece verebileceğim bir demet Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 çiçekler banamıydı neyse kabul ettim... teşekkür ederim... eh bendende sana bir demet Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2006 çiçekler banamıydı neyse kabul ettim... teşekkür ederim... eh bendende sana bir demet Yaşama dair... Her şeyinle ve her türlü düşüncenle var olabilme savaşı veren yiğit ve anlamlı yüreklere selam buradan ve hayrıca sevgiler tabiki... Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2006 dipnot inan biz uyumuyoruz geceden sabaha kadar düşünüyoruz, sabahtan geceye kadar düşünüyoruz, anlamaya çalışıyoruz, tartışıyoruz, gözümüz kapalı değil, kalbimiz kapalı değil, aklımız sabit değil, şükürler olsun ki... . . . selam ve saygılarımla İnsan denen varlıkta beyin olduğunda... Gerekçeli ihtiyaçları için sabaha kadar düşünür zaten... Hakeza, kalbin göerevi de(!) kaçınılmaz... Kimininki hikayeye kimininki toplumun mutluluğuna açıktır(!)... Aslında kalbin görevi kanı pompalamaktır... Bu görevi beyin dediğimiz organ yapmaktadır... Eşkiya sabaha kadar nereyi/kimi gasp edeceğini, Sanatçı eserlerini... Emperyalist zihniyet, sömürüyü... Ahir zamancı zihniyet, cin, şeytan, melek, cennet, ahiretini... Sağ duyulu zihniyet te, sabaha kadar toplumun mutluluğunu düşünür... Düşünceyi tetikleyen etmenlerden korku, Etkilendiği alanda o kişi için düşünme gereğini oluşturur... Tedirgindir, korkuyodur, o korkusunu halletmelidir... Bilgisizse, anlatıla gelenlerle çözmeye çalışır... Korkar yeni şeyler üretmye ya yanılırsam,ya hatam olursa... Kopyalar, taklit eder, korkuya kapılmıştır... Silik bir kişilik oluşturmuştur özünde... İnancı da, tıkamıştır önünü ayrıca... (3/66 İşte siz böyle kimselersiniz! Diyelim ki biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız. Ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz.) Açlık, o da düşündürür insanı, birşeyler bulup karnını doyurmalıdır... Açlık hissi o kişiyi çok abartılı etkilemişse vay gele insanlığın başına... Sömürü düşünür, kendisi, çevresi ve ülkesi için... Sabahlara kadar... Sağduyu samimiyeti de, düşünmeye sevkeder insanı... Amacı, toplumun mutluluğu... Bilgilidir, bilgisine güvenir, korkmaz hiç bir şeyden... Bilgisi ile, hurafeleri, hikayeleri göğüsleyeceğinden emindir... Sabahlara kadar düşünür o da Ve toplum için üretir... Biz de, onların omuzlarında yaşarız... İyi dileklerimle... Alıntı
Φ ahirzaman Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2006 Bismillah sevgili dipnot bilimselci ve yam yam ve diğer aynı fikirde olan kardeşlerim eğer samimiyyetle karşılık verecek ve bahanelerle kaçmayacaksınız ve karşınızdakinin değerleine saygı gösterecekseniz ben kardeşiiniz olarak size soru sormak isterim sardunyam mübarek teşekkür ederim kardeşim Allah razı olsun çok haklsın vademiz doluyor sürekli kim bilir kaç nefes kaldı zaten onun içindir burda yazarken titriyorum belki olurda biişeye yararda belki rahmete bakmaya yüzüm olur Ayrıca seni teprik ediyorum müslüman kötülüğe iyilik iyiliğe daha güzel bir iyilikle karşılkı vermelidir Allahın hidayeti hepimizin üzerinden eksik olmasın Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2006 Bismillah sevgili dipnot bilimselci ve yam yam ve diğer aynı fikirde olan kardeşlerim eğer samimiyyetle karşılık verecek ve bahanelerle kaçmayacaksınız ve karşınızdakinin değerleine saygı gösterecekseniz ben kardeşiiniz olarak size soru sormak isterim sardunyam mübarek teşekkür ederim kardeşim Allah razı olsun çok haklsın vademiz doluyor sürekli kim bilir kaç nefes kaldı zaten onun içindir burda yazarken titriyorum belki olurda biişeye yararda belki rahmete bakmaya yüzüm olur Ayrıca seni teprik ediyorum müslüman kötülüğe iyilik iyiliğe daha güzel bir iyilikle karşılkı vermelidir Allahın hidayeti hepimizin üzerinden eksik olmasın Sorun lüfen bekliyorum... Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2006 *** Bu arada sevgili Gece kuşu Elbette dediklerini dikkate alacağım.Dostça uyarına teşekkür ederim. Dedim ya,insanız.Bazen böyle çıkışlar yapabiliyoruz. Dediğin gibi onlar kendi aralarındaki sorunları çözümlerler. Peki bu yazdıklarınızla siz de bir müdahalede bulunmuyor musunuz? Her neyse.. Sevgili 'taurusmutis' Bir müdahale olarak değerlendirme lütfen, Bu forumda bulunan herkese değer vermekle birlikte, aklı başında yazıları ve samimi yaklaşımları nedeniyle Önemsediğim forumdaşlarımın hata yapmalarını ve onlara hata yapılmasına karşı durduğum için, Benimkisi seninde dediğin gibi dostça bir uyarıydı sadece, Dediğin gibi hepimiz insanız ve zaman zaman hatalarda yapıyoruz, Ve senin kışkırtıcı üslup ve yaklaşımları hoş karşılamadığını da biliyorum, onun etkisiyle, o ruh haliyle davrandığını hissettiğim için bu uyarıyı yapmam gerektiğini düşündüm. Zaten amacımızın farklı düşüncelerde fikirlerimizi tartıştığımızı, fikirleri tartışmak yerine, kişilikleri öne çıkarmanın onları yaralamanın bize bir yararı olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Elbette ki öyle yada böyle düşünüyor da olsak, birbirimizin doğrularını desteklemek, Böyle yaparak hepimiz birbirimizin varsa eksiklerini, yanlışlarını, yapıcı bir üslupla, iyi niyetli olarak düzeltilmesini sağlamak hepimizin kazancı… Böylece tartışmalarımızı daha düzeyli olumlu noktalara çekerek, birbirimizi yok saymadan, aynı düşünceler birbirini destekler, farklı düşünceler hep birbirini ezer yaklaşımını ortadan kaldırmış oluruz… Ve bence aynı görüşteki kişilerle karşılıklı konuşmamızdan daha çok farklı görüşlerdeki kişilerin bakış açılarından, ya kendi görüşlerimizin doğruluğunu kanıtlar yâda eksiklerimizin farkına varıp araştırır öğrenir, düzeltiriz… Yani karşı görüşler her zaman karşılıklı olarak birbirini yükseltir… Yoksa bunca zamanı ve emeği harcayarak, hiçbirimize bir yararı dokunmayacak paylaşımların, bize ne faydası var ki, "yâda körler sağırlar birbirini ağırlar" yaklaşımıyla,aynı noktada dönüp durmamızın, Bizi tek bir görüş ve düşünceye hapsedip, dar bir kalıbın içine sokmasından başka ne yararı olabilir ki… *** Zaten aynı dünya görüşüne yakında olsak, o kişinin yanlışlarına ortak olmak yâda sessiz kalmak bizim görüşlerimizi de yaralar, Ama eğer doğruysa karşı görüşün doğrularını desteklemek, hem hepimizin kazancı hem de o kişileri doğru yerde kalmalarını sağlamak, desteklemek olur... Ve sen, ben ve hepimiz yanlışlarımızda tartışır doğrularımızda hem fikir olursak ortak kazanımlarımızı arttırmış oluruz... Böylece karşımızda senin tasvip etmediğin o yaklaşım ve zihniyetler gittikçe azalır ve tartışa bileceğimiz, görüşlerinden yararlanabileceğimiz bilgi birikimi olan, medeni ve duyarlı kişiler çoğalır... Bu da tabiî ki her zaman aynı şeyleri düşüneceğiz anlamında değil ama farklı da düşünsek, aynı noktaya gelsek te gelmesek te, sonuçta emeklerimizi heba etmeden kişiliklerimizi yaralamadan yararlı paylaşımlar yapabiliriz. Birbirimizi üzdükten, kırdıktan doğrularımızı anlatamadıktan,sonra, haklıda olsak ne faydası var ki, Sadece egomuzu tatmin etmiş oluruz... Ve ben senin doğrularını anlayıp bilgi birikimime katabildiğim ölçüde çoğalacağımı biliyorum, aynı şekilde bilimselcinin doğrularını da anlamak, kavramak ve almak çabasındayım... Salt karşı durmanın o farklı diyerek yok saymanın hiç kimseye yararı olmadığını biliyorum... Ayrıca iyi öğrenicilerin bilgi birikimlerini paylaşarak, her anlamda karşılıklı eksiklikleri ortadan kaldırarak yeni bilgileri yaratacağını da biliyorum… Belki çok uzadı ama o yazıyla yapmaya çalıştığım bu yazdıklarımı uygulamaktan başka bir şey değildi… Yani demek istiyorum ki sen yâda bilimselci, yâda bir başka arkadaşımız, düzeyli bir ortamda tartıştıkları sürece hepimizin dağarcığına yeni şeyler gireceğidir… Yani demek istiyorum ki, ben taraf tutarak bu ortamın oluşmasına değil yok olmasına neden olurum… Bu da benim hiç işime gelmez, o nedenle kimseyi kendime taraf değil paylaştığım yada paylaşmadığım düşünceleri olan kişiler olarak görmeye çalışırım… Ama burada, fikirlerin doğruluğunun anlaşılması ve o amaçla desteklenmesinin kişiye vereceği huzur, belki de en önemli isteklendirme, Eleştirilmesi ve desteklenmemesi de bir o kadar moral bozucu olabilir, hele yapıcı olmayan, birde kişiliklere yönelik saldırılar hepimizi yaralar… Ama burada kişiliklere saldırı haricinde, eleştiriliyor olmamızın kendimize dönüp bakmak ve hatalarımızı düzeltmek açısından (tabi ki kişi eleştiriye ne kadar açıksa) o kadar da çok yararı vardır. Bu birbirini tamamlayan dürüst ve yapıcı kişilikler arasında bir oto kontroldür… Kişiler ne kadar, açık fikirli ve medeniyseler o kadar birbirlerini yukarı taşırlar… Ama yanlışlarının desteklenmesi, görmemezlikten gelinmesi, eleştirilmesinden daha iyi bir durum değildir ve o kişiye yapılacak en büyük kötülüktür… Ben onun yerine senin bu durumu düzeltmen için elimden geldiğince yapıcı olamaya çalışarak yazdıklarını bir daha gözden geçirmeni istedim… Ama benim de hatam var demek ki, daha anlaşılır yazıp senin müdahale olarak algılamana engel olabilirdim… Sevgili 'taurusmutis', yinede içimde var olan huzurun ve seni önceden de önemsiyor olmamın nedeni, Senin bu yaklaşımı mı dostça kabul edip, elbette dediklerini dikkate alacağım diyebilen kafa yapın, Aramızda fikir ayrılıkları da olsa aynı şeyleri de düşünsek, karşılıklı birbirimizin eksiklerini tamamlıyor olmamız en büyük kazancımız… Ve bende yeri gelir hata yaparsam senden bekleyeceğim şey, tutarlı, dürüst ve yapıcı eleştirilerinle beni uyarman ve yukarıya taşıman olacaktır… Ve bu bakış açım sana olduğu kadar bilimselci yâda bir başka arkadaşım için de geçerli, Tabiî ki bu, etik değerlere karşılıklı olarak uyabildiğimiz ölçüde, fikir alışverişleri sürer yâda biter, Çünkü bence boş çatışmaların ve kalem savaşlarının, kişisel beyin jimnastiği ötesinde kimseye yararı olmadığı gibi, sadece çatışma sevenlerin merakını ve bizim egomuzu tatmin etmekten öteye gidemez... Ve bir gün herhangi bir konuda farklı düşündüğümüz için, senle yada bilimselci ile karşı karşıya geldiğimizde, kendi doğrularımızı savunurken bu sağduyu ve yaklaşımla birbirimize katkılarda bulunacağımızdan eminim Selamlar saygılar… *tna *** Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2006 İnsan denen varlıkta beyin olduğunda...Gerekçeli ihtiyaçları için sabaha kadar düşünür zaten... Hakeza, kalbin göerevi de(!) kaçınılmaz... Kimininki hikayeye kimininki toplumun mutluluğuna açıktır(!)... Aslında kalbin görevi kanı pompalamaktır... Bu görevi beyin dediğimiz organ yapmaktadır... Eşkiya sabaha kadar nereyi/kimi gasp edeceğini, Sanatçı eserlerini... Emperyalist zihniyet, sömürüyü... Ahir zamancı zihniyet, cin, şeytan, melek, cennet, ahiretini... Sağ duyulu zihniyet te, sabaha kadar toplumun mutluluğunu düşünür... Düşünceyi tetikleyen etmenlerden korku,Etkilendiği alanda o kişi için düşünme gereğini oluşturur... Tedirgindir, korkuyodur, o korkusunu halletmelidir... Bilgisizse, anlatıla gelenlerle çözmeye çalışır... Korkar yeni şeyler üretmeye ya yanılırsam,ya hatam olursa... Kopyalar, taklit eder, korkuya kapılmıştır... Silik bir kişilik oluşturmuştur özünde... İnancı da, tıkamıştır önünü ayrıca... (3/66 İşte siz böyle kimselersiniz! Diyelim ki biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız. Ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz.) Açlık, o da düşündürür insanı, birşeyler bulup karnını doyurmalıdır... Açlık hissi o kişiyi çok abartılı etkilemişse vay gele insanlığın başına... Sömürü düşünür, kendisi, çevresi ve ülkesi için... Sabahlara kadar... Sağduyu samimiyeti de, düşünmeye sevkeder insanı... Amacı, toplumun mutluluğu... Bilgilidir, bilgisine güvenir, korkmaz hiç bir şeyden... Bilgisi ile, hurafeleri, hikayeleri göğüsleyeceğinden emindir... Sabahlara kadar düşünür o da Ve toplum için üretir... Biz de, onların omuzlarında yaşarız... İyi dileklerimle... Bilimselci arkadaşım , Yazdıklarını okurken tüylerim diken diken oldu... Kurduğun cümleler, bir şiir lezzetinde olmuş... Belli seni biraz kızdırmışlar...Tepenin tası atmış Demekki seni sıksık kızdırmalı ki, Böyle her zamankinden daha bir akıcı , ama bu sefer sanki edebi, bu tür yazılarını da sık sık okuya bilelim... Bunlar bir ölçüde latifeydi tabi... Bu Yazdıklarını anlıyorum, önemsiyorum ve destekliyorum... *** Sardunyam diline sağlık; iyiki, şöyle dedin... inan biz uyumuyoruz geceden sabaha, sabahtan geceye kadar, düşünüyoruz, anlamaya çalışıyoruz, tartışıyoruz, gözümüz kapalı değil, kapalı değil kalbimiz , şükürler olsun ki, aklımız sabit değil... *** Tabi sen girişi yapınca bilimselcide tamamlamış, Baksana arkadaş edebi bir eser gibi yazmış cevabını, Senin kide bir şiir tadında... *** Benimkisi biraz, kullanmak istemiyorum bu kelimeyi ama (geyik muhabbeti) gibi oldu... Amacım yazdıklarınızın içeriğini, anlamını bozmak değil.... Yazdıklarınızı okurken bu tadı hissetim, ve yazmak istedim... Bu seferlik hoş görün... Sevgiler... Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2006 Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2006 Herkese selamlar sevgiler; Öncelikle gece kuşu'na bana hitaben yazdığı yazısı için teşekkür ederim.Ssardunyam sana da ayrıca teşekkür ediyorum,duygularımız karşılıklı.. Eveet,madem düşüncelerimiz önemseniyor öyleyse bizde düşüncelerimizin bir kısmını yazalım bakalım; Öncelikle altında yazı yazdığımız başlık,bize hitaben olmasa da,bildiklerimizi ve hissettiklerimizi iletmenin arkadaşlara biraz da olsa faydası olabileceğini düşünüyorum.. Kendi adıma yazıyorum,bu yazdıklarım kimseyi bağlamaz veya kimsenin bunlara katılmasını beklemiyorum.İçimde bir Allah sevgisi var.Bu sevgi/aşk nedir,diğerlerinden ne farkı var diye soracak olursanız şöyle anlatmaya çalışayım; Bir sevgiliniz olduğunu düşünün,kavuştuktan(bu evelenme olur,seks olur vs..)Aşk biter sadece sevgi kalır.Birde tartışmalar ve olumsuzluklar yaşanırsa o sevgi de nefrete dönüşür.Ha diyelim hiçbiri olmadı ve tamamiyle mükemmel devam ediyor.Öldüğünüzde biter.. Evladınız var,canınızdan öte seversiniz.Gün gelir el oğluna/kızına aşık olur sizi görmez gözü.Siz yine seversiniz.Allah korusun hayırsız bir evlat olur çıkar,belki seversiniz ama.. Bir kitaba,bir müziğe,çiçeğe,kokuya vs..aşık ta olabilkirsiniz ama biter. Tek doğru gördüğünüz,hayatınızı bağladığınız bir felsefe de olabilir bu.O da biter.. Allah sevgisi ise göremediğinin yarattıklarını görerek aşık olmaktır.İki kirpiğinin arasından gördüğün herşey onun ve Hz. Muhammedin(S.A.V) nurudur.Mühim olan gördüğünü değil göremediğini sevmektir.(Hüseyin Amcayı sevgiyle anıyorum)Bu sevgi ölümden sonrasına taşır seni,ölümle bitmez.Canımız yandığında,içimiz sıkıldığında dudaklarımızdan dökülen ALLAH kelamı bu sevginin/aşkın neticesidir.Herşey anlatılır biter,o bitmez.. Ah ne olurdu görebildiklerimizin birazını görebilseydiniz.Hissedebildiklerimizin birazını hissedebilseydiniz.Ama dünya bu işte,Allah'ın adaleti de..O hangi kulu ne istiyorsa onu yaratıyor.görmek isteyene gösteriyor,istemeyenin önüne set çekiyor.Bir dileseniz görmeyi bize ihtiyacınız bile kalmayacak.Aksi halde biz ne yazsak boş.. O kadar zeki insanlar görüyorum ki siz arkadaşlarım arasında,göremediklerinize içim acıyor.Elbette inananlar arasında da yanlış yapanlar var,fanatikler var.Hiçbir konuda bağnaz olmadım,olmayacağım.Hepinizi seviyorum,saygılar.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.