Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

PKK dinsiz mi, dindar mı?

 

Bakın Önder Aytaç yazdığı bir makalesinde neler söylüyor:

 

Aşağıda gelen bir mektubu sizinle paylaşmak istiyorum. Kanımca hem PKK, hem BDP’nin dine yaklaşımı hem de KCK’nin din merkezli açılımları hakkında bize önemli ipuçları verecek.

 

Aynı MHP tabanının yüzde 95’inin dindar Türk olması gibi, BDP tabanının da yüzde 95’e yakını Kürt Müslümanlardır. Ama MHP’nin üst kademesinde ulusalcı-derin devlet ilişkili bir yapının olması gibi, BDP’nin ve PKK’nin yönetici kademesinde de Marksist- dinsiz-derin devlet yapısı söz konusudur. Kanımca Kürt Müslümanları ve Türk Müslümanları, BDP ve MHP üst yöneticilerinin oyunlarına gelmeyecek ve yapılmak istenilen oyunu sandıkta bozacaklardır. Aslında aşağıda bir Kürt kardeşimden gelen mektup da, bütün gerçekleri açık ve seçik olarak ortaya koymaktadır. Şöyle ki;

 

‘…. Merhabalar Saygıdeğer Önder Hocam,

 

PKK ve KCK’nin dinle olan ilişkileri hakkında önemli gördüğüm bir yorumda bulunmak istiyorum.

Türkiye'nin doğusunda yaşayan, Türkiyeli olmaktan büyük haz ve keyif alan bir Kürdüm. İlk tanıştığım milliyetçilik de haliyle Kürt milliyetçiliğidir. Çocukluğumdan beri, nedeni bilmemekle birlikte, henüz fikirlerim, düşüncelerim oturmamış olmasına rağmen, hatta ve hatta Kürt milliyetçisi bir aileden gelmeme rağmen, milliyetçiliğe hiç olumlu bakmadım. Yıllar içinde de ötekileştiren dayatmacı milliyetçilikleri tanıdıkça da her türlü kökten / radikal ulusalcılıkların, ırkçılıkların hem ülkemiz hem de dünyamız için hiç de yararlı olmadığını anladım.

Doğuda yaşadığımız için haliyle Med-TV, Medya-TV, Roj-TV yayınlarını izleyerek büyüdüm. İlk zamanlarda onlarda bütünüyle ultra ulusal Kürtçülük ve faşizme varan bir yayın yapıyorlardı.

 

Yapılan bütün yayınlar; Marks, Nazizm, Lenin ve Stalin kokuyordu. Kürt milliyetçilileri -ki ben aşırı olanlarına şaka yollu ‘welatparez’ diyorum- dine karşı kesin bir tavır alıyorlardı. Namaz kılanlar hor görülüyor ve aşağılanıyordu. Namazla dalga geçiliyor, ateist düşünce halka empoze edilmeye çalışılıyordu. Hatta "camilerde neden domalıyorsunuz" dediklerini de bizzat duydum. İsterseniz bu konuyla ilgili olduğu için şu görseli de izleyebilirsiniz.

 

 

O zamanlar dinle dalga gecen, namazla dalga geçen, o ırkçı faşist düşünce, şimdi ise biz Kürtlere, alenen göstere göstere dini siyasete alet ederek kandırmaya ve kullanmaya çalışıyor. Neymiş Almanya da açtıkları ibadet merkezlerinin adları Said-i Nursi, Ahmed-i Hani ve Şeyh Said mescitleriymiş. Neymiş, onların seçtikleri imamların arkasında namaz kılınacakmış.

 

Son dönemdeki sözde ‘sivil itaatsizlik’ eylemlerindeki ‘sözde’ sivil cuma gösterilerinin temellerine bakacak olursak; aslında PKK kadrolarının din konusundaki düşünceleri eskiden her neyse bugünlerde de odur. Hatırlarsanız Abdullah Öcalan, AİHM savunmasında da "Namazın tiyatro olduğunu, Allah'ın isimlerinin Sümerlerden geldiğini" iddia etti. Bir diğer anlatımla, örgütün dağ ve yönetim kadrolarının hiç birisi dini değerlere önem vermiyordu.

 

Fakat 2001’deki PKK’nin kendi özeleştirisinde, dine hassasiyet göstermediklerini, din konusuna da eğilmeleri gerektiklerini vurguladılar ve o süreçten sonrada bugüne kadar, tıpkı gerilla yetiştirir gibi imamlar yetiştirmeye başladılar. Kendilerince; "devlet de aramıza imamlar koyup ajanlık yapıyor" düşüncesinde oldukları için, biz de kendi yetiştireceğimiz imamlarla, devletin uyguladığı aynı taktiği kullanalım dediler. Bu yetiştirilen imamlardan ilkini olan Muhittin Erylmaz’ı 2008 yılında Diyarbakır'da gördük. Muhittin Eryılmaz, belki hatırlarsınız, elindeki Kur'an-ı Kerim'le bir PKK mitinginde boy gösterdi.

 

Muhittin Eryılmaz’ın sonrasında da, yine aynı dönem içinde Mehmet Gönden ve Abdulbari Tiryaki adında 2 emekli imam daha "PKK'yi övmekten" tutuklandı. Yine bu süreçte, Batman'da bulunan ve adı Hüseyin Bulut olan bir şarlatan, ******, imansız, ahlaksız da hoca olduğunu söyleyerek, masum Kürt halkına kendince dini sohbetler yapıyordu. Elinden sigara, ağzından küfürler düşmeyen bu adamın sözde din sohbetlerine, BDP’nin il yöneticileri, belediye başkanları da bizzat katılıyordu. Zaten evine yapılan baskınlarda da, örgütsel dökümanların yanında, ****** kaset ve cdler de çıkıyordu

 

Yukarıda somut olaylar bağlamında anlattığımız PKK yapılanması, normalde din düşmanı olmasına rağmen, aynı bölücü emellerini, farklı taktiklerle / yöntemlerle dile getirmeye çalışmakta ve Kürt halkımızı da bu şekilde kandırmaya devam etmektedir. Örneğin Hüseyin Bulut gibi bir insanın arkasında namaz kılınmasını emredebilir ve halk da ama korkudan ama cahilliğinden buna kanabilir.

 

Benim sizden ricam, yukarıda sözünü ettiğim bu konu çok ama çok mühim. Kürtlerin bu konuda çok uyanık olması gerekiyor. Bizler, bireysel olarak bu konuları çevremizle görüşüyor ve doğruları aktarmaya çalışıyoruz. Ama ne yazık ki bireyselde kalıyor ve kitlesel olmuyor. Bundan dolayıdır ki, sizin gibi değerli yazarların omuzlarına büyük yükler biniyor. Bu konuda size güvenimiz sonsuz…’

 

Durum işte bu… Kürt kardeşimiz bütün içtenliği ile doğuda oynanılan oyunu gözler önüne sermiş. Bize düşen de Kürdüyle, Türküyle oyuna gelmemek ve hep birlikte olmak…Ne dersiniz haksız mıyım?

 

Önder Aytaç bu yazısında gördüğünüz gibi Güneydoğu’daki halkın nasıl dinsizleştirilmeye çalışıldığını gözler önüne sermiş. Şimdi PKK oradaki halkı dinsiz yapmak için çok ciddi bir çaba gösteriyor, durmadan darwinist ve materyalist propaganda yapıyorlar. Fakat devlet yetkilileri karşı bir program yapmadan bu sistemli dinsizleşitirme politikasını seyrediyorlar. Komünistlerle mücadelenin tek yolu ilmi ve felsefi mücadeledir. Yoksa komünist adam güzel sözleri takmaz. “Siz iyi insanlarsınız, gelin dağa çıkmayın, size sıcak çorba verelim, iş imkânı verelim” diyerek bu insanları dağdan indiremezsiniz. Cahil adama gece gündüz komünizm propagandası yaparsan tabii ki komünist olur. Sürekli telkinle rahatça dinsizlik halka empoze edilir. Komünizme karşı susarak bir yere varılmaz. Oradaki insanlara Müslümanlık anlatılıyor mu? Hayır. Komünizme karşı halk bilinçlendiriliyor mu? Hayır. TRT Şeş de gece gündüz eğlence programı var, evrim teorisi anlatılıyor, komünizm zaten Darwinizm üzerine kuruluyor.

 

PKK’nın yaptığı komünizm propagandasının tek çözümü bilimsel karşıt propaganda yapmaktır. Bilim adamları kalkıp Darwinizmin geçersizliğini anlatacaklar, bilimsel delillerle komünizmin dayandığı evrim teorisini çürütecekler, halkın maneviyatını, Allah’a, devlete ve millete olan bağlılıklarını güçlendirecekler. Aksi takdirde halkın dağa çıkıp Mehmetçiğe silah doğrultmasını engelleyemezler. Rusya’da da uygulanan bu yöntem tüm halkın komünist olmasıyla sonuçlanmıştır. Genç kuşağa dini eğitim verilmediği için, geceli gündüzlü dinsizlik propagandası yapıldığı için bundan sonraki nesiller dinsiz ve komünist yetişmektedir. Bu yüzden devletin bu konuya mutlaka el atması, devlet yayın organlarında halkın maneviyatını güçlendirecek yayınların sürekli yapılması şarttır. Aksi takdirde maneviyatı, Allah inancı, Allah korkusu, devlet ve millet sevgisi olmayan bir gencin güneydoğu gibi tecrit edilmiş bir bölgede eline silahı alıp dağa çıkması kaçınılmazdır. Devlet çözümü savaşmakta değil, halkı eğitmekte aramalıdır.

Gönderi tarihi:

Bu yorumlar en az bir on yıl öncesinde takılıp kalmış yorumlar... Köprülerin altından öyle çok sular geçti ki...

Gönderi tarihi:

PKK dini kullanıyor da, AKP neyi kullanıyor ? Önder Aytaç sözlerinde samimi ise, buyursun AKP'yi de eleştirsin.

 

 

komünizm zaten Darwinizm üzerine kuruluyor.

Komünizm'in zaten Darwinizm üzerine kurulduğu bir HY uydurnasıdır. Çünkü, tarihsel gerçekle uyuşmaz.

 

Zira, Marks;

 

Yayımlanan ilk ciddi iktisadı çalışması 1859 yılında yayımlanan Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı kitabıdır. Adam Smith ve David Ricardo'nun teorilerini tartıştığı Artı-Değer Teorileri 1862-63 arasında yazdığı el yazmalarından oluşmaktadır. Bu kitap, ölümünden sonra yayımlanmıştır. Bu iki çalışma da Kapital'in taslaklarını ve çeşitli bölümlerini içerir. 1867'de dev çalışması, kapitalist üretim sürecini analiz ettiği Kapital'in ilk cildi yayımlanır. İkinci ve üçüncü cildi üstünde çalışmalarını sürdürür ancak bu ciltler ölümünden sonra Engels tarafından yayımlanabilecektir.

Kaynak: Wikipedia

 

Oysa, Darwin;

 

1859'da yayımladığı On the Origin of Species (Türlerin Kökeni Üzerine) adlı kitabı, canlıların ortak atalardan evrilerek çeşitlendiği fikrinin geniş kabul görmesini sağladı. Daha sonra yayımladığı The Descent of Man, and Selection in Relation to Sex (İnsanın Türeyişi, ve Cinsiyete Mahsus Seçilim) kitabında insan evrimini ve cinsel seçilim fikrini inceledi. The Expression of the Emotions in Man and Animals (İnsan ve Hayvanlarda Duyguların İfadesi) adlı kitabında ise insanların ve hayvanların duygularını ifade ediş şekilleri arasındaki benzerlikleri ortaya koydu.

Kaynak: Wikipedia

 

Ve;

 

1838'de doğal seçilim fikrini geliştirdi.[5] Daha önce benzer fikirlerin "sapkınlık" olarak nitelendirildiğini ve bastırıldığını görmüş olduğundan, uzun süre fikirlerini en yakın arkadaşları dışında kimseye açmadı.[6] Olası itirazlara en iyi şekilde cevap verebilmek için araştırma yapmaya ve kanıt toplamaya başladı.[7]Kaynak: Wikipedia

 

için, Marks'ın, Darwin'in fikirlerine ulaşma şansı yoktu.

 

Artı;

 

Eğitimi

Marx, on üç yaşına kadar evde eğitildi. Gymnasiumdan mezun olduktan sonra, 17 yaşında hukuk okumak için Bonn Üniversitesi'ne kaydoldu. Marx'ın edebiyat ve felsefe okuma isteği babasının gelecekte kendisine ekonomik anlamda bakamayacağı gerekçesiyle reddedildi. Sonraki sene babası tarafından daha saygın bir üniversite olan Berlin'deki Friedrich-Wilhelms Üniversitesi'ne yollandı. Bu dönemde Marx birçok şiir ve hayat hakkında deneme yazmıştır, bu yazılarda üniversitedeki Genç Hegelciler'in ateist düşüncesinin de etkisi görülür. 1841'de "Demokritosçu ve Epikürcü Doğa Felsefesi Arasındaki Farklar" isimli teziyle doktorasını verdi.Kaynak: Wikipedia

 

olduğu için, Marks'ın ateistliğinin de Darwin ile bir ilgisi yoktur. Ve Marks ve Engels'in dine yaklaşımı, din karşıtlığı yönünde değildir, tam aksine, Hegel’in Hukuk Felsefesinin Eleştirisine Katkı adlı eserlerinde;

 

'' Dinsel üzüntü, bir ölçüde gerçek üzüntünün dışavurumu ve bir başka ölçüde de gerçek üzüntüye karşı protesto oluyor. Din ezilen insanın içli ezgisini, kalpsiz bir dünyanın sıcaklığını, manevi olanın dışlandığı toplumsal koşulların maneviyatını oluşturuyor. Din, halkın afyonunu oluşturuyor. ''

 

yazar.

 

Önder Aytaç...FG Prof'u(!)...daha doğrusu kalemşörü... ama bu yazının seviyesi hiç de akademik bir seviye değil. Onun yazdıklarını ben bile yazarım, prof. olmama gerek yok. Fakat, böyle cümleleri asla yazmam :

 

Aynı MHP tabanının yüzde 95’inin dindar Türk olması gibi, BDP tabanının da yüzde 95’e yakını Kürt Müslümanlardır. Ama MHP’nin üst kademesinde ulusalcı-derin devlet ilişkili bir yapının olması gibi, BDP’nin ve PKK’nin yönetici kademesinde de Marksist- dinsiz-derin devlet yapısı söz konusudur.

Yani, önce bir karar vermesi gerekir, derin devlet Marksist midir, yoksa Faşist gördükleri Ulusalcı mı ? Zira, bu iki ideoloji taban tabana zıt ideolojilerdir.

 

 

İşin tuhafı; bir taraftan da, AKP cenahından, sosyalistliği kendinden menkul Roni Margulies de yazdığı '' Kalpsiz Dünyanın Kalbi '' kitabında;

 

'' Marx’ın afyon benzetmesini dönemine uygun olarak okumak gerekir. İlaçtır afyon, birilerinin birilerini kandırmak, uyutmak, soymak için üretip sattığı bir uyuşturucu, “kapitalist bir komplo” değil. Anlamadıkları, çözemedikleri, karınlarını doyuramadıkları, mutlu olamadıkları bir dünyada insanların çektikleri tüm acılara karşı yarattıkları bir ilaç, yaralarını rahatlatmak için imal ettikleri bir merhem. Evet, ilaçtan ziyade plasebo, şeker kaplı bir leblebi tozu hapı belki, ama doktorlar bilir, plasebolar ilaç içtiğini zanneden hastaları çok zaman iyileştirir. Böylesi bir ilacı ancak hiç acı çekmemiş olanlar; açlıktan, yoksulluktan, çaresizlikten, dünyanın adaletsizliğinden ve anlamsızlığından bihaber olanlar küçük görebilir. ''

 

diyerek, sosyalistleri AKP'ye sıcak baktırmaya çalışıyor.

 

Diğer yandan, TRT Şeş de gece gündüz eğlence programı var, evrim teorisi anlatılıyor, komünizm zaten Darwinizm üzerine kuruluyor. Komünizm'in kaynağının Darwinizm olduğu zırvasının sahibi bilim dışı şahıs HY'ın fikirlerinin devletin televizyonu TRT Şeş'ten empoze edlmesinden övgüyle bahsediyor. :)

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Diğer yandan, TRT Şeş de gece gündüz eğlence programı var, evrim teorisi anlatılıyor, komünizm zaten Darwinizm üzerine kuruluyor. Komünizm'in kaynağının Darwinizm olduğu zırvasının sahibi bilim dışı şahıs HY'ın fikirlerinin devletin televizyonu TRT Şeş'ten empoze edlmesinden övgüyle bahsediyor.

Düzeltme ve ilave:

 

Diğer yandan, yine AKP cenahından Önder Aytaç, '' TRT Şeş de gece gündüz eğlence programı var, evrim teorisi anlatılıyor, komünizm zaten Darwinizm üzerine kuruluyor. '' diyerek, Komünizm'in kaynağının Darwinizm olduğu zırvasının sahibi bilim dışı şarlatan şahıs HY'ın fikirlerinin, devletin televizyonu TRT Şeş'ten empoze edilmesinden övgüyle bahsediyor.

 

Bir karar verinler efendim, Komünizm iyi mi, kötü mü ? :D

 

 

 

Saygılar sunarım.

  • 1 ay sonra...
Gönderi tarihi:

PKK dinsiz mi, dindar mı?

 

Bakın Önder Aytaç yazdığı bir makalesinde neler söylüyor:

 

Aşağıda gelen bir mektubu sizinle paylaşmak istiyorum. Kanımca hem PKK, hem BDP’nin dine yaklaşımı hem de KCK’nin din merkezli açılımları hakkında bize önemli ipuçları verecek.

 

..................

 

PKK’nın yaptığı komünizm propagandasının tek çözümü bilimsel karşıt propaganda yapmaktır. Bilim adamları kalkıp Darwinizmin geçersizliğini anlatacaklar, bilimsel delillerle komünizmin dayandığı evrim teorisini çürütecekler, halkın maneviyatını, Allah’a, devlete ve millete olan bağlılıklarını güçlendirecekler. Aksi takdirde halkın dağa çıkıp Mehmetçiğe silah doğrultmasını engelleyemezler. Rusya’da da uygulanan bu yöntem tüm halkın komünist olmasıyla sonuçlanmıştır. Genç kuşağa dini eğitim verilmediği için, geceli gündüzlü dinsizlik propagandası yapıldığı için bundan sonraki nesiller dinsiz ve komünist yetişmektedir. Bu yüzden devletin bu konuya mutlaka el atması, devlet yayın organlarında halkın maneviyatını güçlendirecek yayınların sürekli yapılması şarttır. Aksi takdirde maneviyatı, Allah inancı, Allah korkusu, devlet ve millet sevgisi olmayan bir gencin güneydoğu gibi tecrit edilmiş bir bölgede eline silahı alıp dağa çıkması kaçınılmazdır. Devlet çözümü savaşmakta değil, halkı eğitmekte aramalıdır.

 

Bu makale tamamen dindarliklariyla taninan Kurtleri BDP safindan cekip AKP'ye kaydirma cabasidir. PKK ve benzeri orgutlerde din olgusu olmaz. Ideoloji olur! Eger oyle olmasaydi bugun Kurtler Altan Tan gibi 40 yillik bir dindari meclise gondermezdi. Lutfen olayi bu kadar basit bir duzeye indirgemeyin. Ayrica, PKK dinsiz de bugun turbanli hanimlarimiza iskence cektiren devlet mi dindar? Kim neyin hesabini yapiyor burada daglarda askerlerimiz ve evlatlarimiz ölürken yahu?

 

Olay DIN konusu degil kardesim. Kurtler resmi devlet politikalariyla truklestirilmek istendi ve yine Kurtler buna "HAYIR" dedi. Ve bu "HAYIR" cevabini cekemeyenler de Kurtleri bolucu ilan etti. Olay bu kadar aciktir!

 

Saygilar...

Gönderi tarihi:

Kürtlerin devletle hicbir soruhu yoktur,olmamistir bu sorunu varmis gibi gösteren bir kesim 100 yildir bu ülkede kan dökmekte ve döktügü bu kanin faturasinida Kütler diyerek tüm Kürt vatandaslarimiza mal edecek kadar da kendi insanlarina ihanet icindedirler.

 

Kürtlerin hakki diye ortaya atilan savlar,ayri bir devlet kurma cabalarinin sahte gerekceleridir.Kürtler bu ülkede ülkenin gercek üyeleridir,kimse onlarin Kürtlügü sorun yasamamaktadir,kimlik olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandasligina sahiplerdir.Bu vatandasligi birtakim art niyetlerle baska yönlere cekerek Kürtlere böyle yapildi Kürtler karsi cikti gibi argümanlar gercek degildir,bu argümanlar terör yapmak icin birer bahanedir.Hak aramak icin herkese daga ciksyadi sehirlerde kimse kalmazid,kimler daglara cikmaktadir?

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Kürtlerin devletle hicbir soruhu yoktur,olmamistir bu sorunu varmis gibi gösteren bir kesim 100 yildir bu ülkede kan dökmekte ve döktügü bu kanin faturasinida Kütler diyerek tüm Kürt vatandaslarimiza mal edecek kadar da kendi insanlarina ihanet icindedirler.

 

Kürtlerin hakki diye ortaya atilan savlar,ayri bir devlet kurma cabalarinin sahte gerekceleridir.Kürtler bu ülkede ülkenin gercek üyeleridir,kimse onlarin Kürtlügü sorun yasamamaktadir,kimlik olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandasligina sahiplerdir.Bu vatandasligi birtakim art niyetlerle baska yönlere cekerek Kürtlere böyle yapildi Kürtler karsi cikti gibi argümanlar gercek degildir,bu argümanlar terör yapmak icin birer bahanedir.Hak aramak icin herkese daga ciksyadi sehirlerde kimse kalmazid,kimler daglara cikmaktadir?

 

saygilarla

Komik olan sey ne biliyormusunuz? Bugun 20 milyon Kurt'e sorsaniz size "Evet Devlet Kurtleri asimile etmeye calisti" der ve hatta bir adim daha ileri giderek kendi genis ailesinde birilerinin yine devlet ceteleri (JITEM, HIZBULLAH, vs.) eliyle infaz edildigini soyle sizlere. Sizler ise onyillardir hala ayni nakarati tutturmus "Kurtlerin devletle sorunu yoktur" diyorsunuz. Canim kardesim, ben Kurt'um ve benim devletimle sorunum var! Devletimin Kurt olduklari icin asimilasyon ve imha yonelikli siyasetleri icin bu devletle sorunum var!

 

Kurtlerin bu devletle sorunu olup olmadigini Turklere degil, Kurtlere sormaniz gerekir!

Gönderi tarihi:

 

Devletle olan sorunlarım Kürt,lerin sorunlarından çok daha fazladır..:D

 

Sıralayalım Devletle olan sorunlarımız kardeşler..:D

 

Değerlendirmeleri daha sonra yaparız..varmısınız..:D

 

Sanki sadece Kürt,ler sorunlu bu DEVLET denilen güç ile..:D

Gönderi tarihi:

 

Devletle olan sorunlarım Kürt,lerin sorunlarından çok daha fazladır..:D

 

Sıralayalım Devletle olan sorunlarımız kardeşler..:D

 

Değerlendirmeleri daha sonra yaparız..varmısınız..:D

 

Sanki sadece Kürt,ler sorunlu bu DEVLET denilen güç ile..:D

 

Dokunulmazlıklar kalksın, siyasi partiler kanunu değişsin, yargı bağımsız olsun, eğitim sistemi her gelene göre değişmesin, çocuklarımız deneme tahtası olmasın. Belki siyasi partiler kanununda vardır ama vekiller gerçekten milletin vekili olsun.

Gönderi tarihi:

Şimdi eğri otursak da doğru konuşmak gerek. Bürokrasi dünyanın her yerinde olduğu gibi bu ülkede de halkı canından bezdiren, insanları devletten soğutan bir hantal aygıttır. Bürokrasinin de iki kanadı vardır: Sivil ve askeri.

 

Bu işin etniği filan yok. Turancılara yapılan işkenceler de kanı donduran cinstendir. Ve Turancılar bu işkenceli tutukluluk sürecinin sonunda ağır hapis cezaları ile resmen ezilerek yok edilmiştir bu ülkede.

 

Demokrasi hop diye gökten hazır biçimde kucağa düşmüyor. Toplumlar ne handikaplardan geçiyor. İngilizlerin Türkiye'nin Kerkük ve Musul üzerinde hiç bir hak talebinin kalmaması için Şeyh Said'i maşa olarak kullanıp tezgahladıkları ayaklanma sonrası, İngilizlerin amacı yerine gelmiş ve Türkiye'nin Kerkük ve Musul üzerinde hiç bir hak talebinin kalmadığı Birleşmiş Milletlerce tescil edilmiştir. O iş bitti, şimdi sıra geldi Türkiye'nin sınırları içindeki Kürt nüfusun yaşadığı topraklara... İster kabul edin, ister etmeyin. Dış gözle, AB ve ABD gözüyle durum böyledir.

 

Şeyh Said olayından sonra o dönemin politikası Doğu Anadolu'ya kem bakmıştır. Tabi iiş bir tek Şeyh Said'le de sınırlı kalmamıştır. Bu bir Türkiye realitesidir, doğrudur. Doğu Karadeniz de öyledir. Rusların işgalini kolaylaştırmayalım diye yol bile yapılmamıştır. Dağlar doğal set olarak görülmüştür.

 

O zamanın koşullarında geçerli olan bu mantıklar tabii ki bugün yok olacaktır. Ama bu hop diye olmaz. Düşünceler eskiyen ayakkabılar gibi hop diye değiştirilmez. Bir süreç içinde gelişirler.

 

Fakat bugünün tehlikesi, o günlerin vebalini, aynı görüşte oldukları gerekçesiyle bugünkü muhaliflerin sırtına yıkmaktır. Bir kaç devlet gücünü kullanan emekli generalin yüzünden (*) tüm orduyu darbeci diye yaftalamak, bir kaç gazeteciyi günah keçisi yapıp tüm sivil bürokrasinin vebalini ödetmek, kısaca "onlar bizi fişliyordu, şimdi biz fişliyoruz" mantığıdır.

 

Siyaset bir kan davası, kin tatmin aracı değildir. Dün dündür, bugün bugündür. Çünkü dünün koşulları başkaydı, bugün yepyeni koşullar getirmiştir.

 

Bu atanın günahını torununa bile değil, kendi kafasından öyle gördüklerine ödetmek, intikam almak ve bedel ödetmek, ben her şeye kadirim mantığı, insanı dindar olsa bile firavunlaştıran bir mantıktır.

 

Firavunun ise açıkça "ben tanrıyım" diyeni değil, "ben tanrının gölgesiyim" diyeni çok daha tehlikelidir... Neden? Çünkü kraldan daha tehlikeli olanı, kralcılardır...

 

(*) Hatta iş o kadar ileri gitti ki bugün toplumun zihnine "tüm generaller kötüdür" saplantısının çivi gibi çakılmış olmadığını kim söyleyebilir? Hatta "asker kötü, sivil iyi" saplantısının George Orwell'in "Hayvan Çiftliği" siyasi kurgu romanındaki kadar siyasi safsata bir slogan haline gelmediğini kim söyleyebilir?

Gönderi tarihi:

38 Kürtcü isyan tutmadi,din adina dediler tutmadi,asimilasyon dediler tutmadi,pkk yaratildi o da tutmayinca dünkü SARK SORUNU'nun adi oldu KÜRT SORUNU taseronluk ise ülkeyi yönetenlere havale edildi cünkü onlarinda bu devleti kuranlarla,istiklal savasi verenlerle sorunlari vardi.Bu sorunlar onlari dün nasil isgal güclerinin muhipleri yaptiysa bugünde AB'nin ABD'nin muhipleri yapti.

 

Irak bölündü,taseron Türkiye'yi yöneten kadrolardi, simdi sirada Iran,Suriye ve Türkiye'var.Taseronlar bunlar icin devrededir.Adina da demokrasi diye bir yalan uydurmus bunuda ILERI DEMOKRASI yapmak icin "YETMEZ AMA EVET"diye bir gerekce uydurmuslar.Ihanet sebekesi dün nasil calistiysa bugünde aynen calismaktadir.Türkiye'nin bugünkü sartlari ile Kurtulus Savasi öncesi sartlari aynidir.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

38 Kürtcü isyan tutmadi,din adina dediler tutmadi,asimilasyon dediler tutmadi,pkk yaratildi o da tutmayinca dünkü SARK SORUNU'nun adi oldu KÜRT SORUNU taseronluk ise ülkeyi yönetenlere havale edildi cünkü onlarinda bu devleti kuranlarla,istiklal savasi verenlerle sorunlari vardi.Bu sorunlar onlari dün nasil isgal güclerinin muhipleri yaptiysa bugünde AB'nin ABD'nin muhipleri yapti.

 

Irak bölündü,taseron Türkiye'yi yöneten kadrolardi, simdi sirada Iran,Suriye ve Türkiye'var.Taseronlar bunlar icin devrededir.Adina da demokrasi diye bir yalan uydurmus bunuda ILERI DEMOKRASI yapmak icin "YETMEZ AMA EVET"diye bir gerekce uydurmuslar.Ihanet sebekesi dün nasil calistiysa bugünde aynen calismaktadir.Türkiye'nin bugünkü sartlari ile Kurtulus Savasi öncesi sartlari aynidir.

 

saygilarla

Kusura bakmayin ama siz burada tartisamiyorsunuz sayin politika.*** kendi gorusunuzu yayamaya calismak ki bu da hicv erimli olmuyor kardesim. Hala "Taseron" gibi kavramlarla yaklasiyorsunuz bizlerin icimizde, devletin k endi eliyle yarattigi bu asimilasyon ve imha siyasetini. Ki ornekleri de coktur ve burada size listelemeye luzum gormuyorum.

 

1 - Yahu isgal gucleri dediklerinizin yegane muttefiki kim? ABD Irak'a oraya buraya nerelerden gridi? Ha eger "Bize gelince muttefik, size gelince taseron" diyorsaniz o ayri bir sey!

2 - Turkiye ve Turkler dislaya dislaya, kucuk gore gore Irak Kurtlerine ABD'ye yonelmekten baska care birakti mi kardesim?

 

Cevaplayin sorularimi isterseniz...

 

Saygilar...

Gönderi tarihi:

38 Kürtcü isyan tutmadi,din adina dediler tutmadi,asimilasyon dediler tutmadi,pkk yaratildi o da tutmayinca dünkü SARK SORUNU'nun adi oldu KÜRT SORUNU taseronluk ise ülkeyi yönetenlere havale edildi cünkü onlarinda bu devleti kuranlarla,istiklal savasi verenlerle sorunlari vardi.Bu sorunlar onlari dün nasil isgal güclerinin muhipleri yaptiysa bugünde AB'nin ABD'nin muhipleri yapti.

 

Irak bölündü,taseron Türkiye'yi yöneten kadrolardi, simdi sirada Iran,Suriye ve Türkiye'var.Taseronlar bunlar icin devrededir.Adina da demokrasi diye bir yalan uydurmus bunuda ILERI DEMOKRASI yapmak icin "YETMEZ AMA EVET"diye bir gerekce uydurmuslar.Ihanet sebekesi dün nasil calistiysa bugünde aynen calismaktadir.Türkiye'nin bugünkü sartlari ile Kurtulus Savasi öncesi sartlari aynidir.

 

saygilarla

 

Zira Turkiye Irak ve Suriye gibi suni sekilde yaratilmis 1. Dunya Savasi sonrasi devletlerden de degildir kardesim. 700 yillik devlet kulturumuz var. Hatalarimizla ve yanlislarimizla ama burada Turkiye'yi ve devletimizi bu kadar cabuk kullanilabilecek bu kadar cabuk yonlendirilecek bir develt olarak goruyorsaniz buna birşey diyemem!. Hic bir ulke Turkiye'yi Irak ve Suriye gibi yonlendiremez. Bugun Kurt Sorunu varsa onun suclulari bizleriz... O ya da bu degil! Bir kez de "Evet BIZLER hata yaptik" diyebilin ona buna suclamalarda bulunacaginiza.

  • 1 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Terör örgütü PKK Laik olamaz cünkü PKK'nin arkasinda asiretler dolayisiylada cemaatler vardir.Tüm Kürtcü isyanlari organize edenlerin din kisvesine bürünmüs olduklarini düsünürsek PKK terör örgütünün Laik oldugu iddiasi lafta kalir.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Pkk eğer dini kullanan bir örgüt olsaydı bugün bölgede Akp bu kadar yüksek oy alamazdı ve Pkk bu savaşta daha ileri bir noktada olurdu,Pkk kuruluş ve ilk zamanlarki yapılanmasında Marksist-Leninist çizgiyi esas almıştır ancak son zamanlardaki yaklaşımlarına bakılınca Kürt halkının din konusundaki hassasiyetini göz önüne alarak hareket etme noktaına geldiği gözlenmektedir,Türkiye'yi yaklaşık 90 yıl yöneten Kemalizmde keşke halkının hassasiyetlerini görüp halksız bir ideolojinin yada halktan kopuk bir zümre ideolojisinin sonsuza dek hükm süremeyeceğini görmüş olsaydı bugün Kemalistler bu hale olmazlardı...

Gönderi tarihi:

ideolojiler din karsisinda sürekli pes etmistir tarih bunun örnekleriyle doludur örnegin roma,hristiyanlari katletmekte sinir tanimamayan yöntemler kullanmis bas edemeyince nebi isa´nin ögretilerine teslim olmustur..

 

yakin tarihte "tanri tanimaz"lenin/marks ögretisi de tüm katliamlara ragmen o da ortodox ögretilere teslim olmustur..

 

ya

 

bagnaz,buyurgan kemalizm ve onun siyasi ayagi chp? o da kuran kursu,türban vs. acilimi ve yeni söylemleriyle bu gercege teslim olmak mecburiyetinde kalmistir..

 

evet

 

din pes etmez

 

cünkü

 

 

vicdan dir

sezgi dir

ic ses dir

 

zira

evrensel gercek budur ve eninde sonunda kendisini kabul ettirir..

 

 

slm.

Gönderi tarihi:

Tarihte dinle ilgili yazilmis olan fakat asla gercek olmayan birsürü hurafenin din bezirganlari tarafindan kaleme alindigi bir gercektir.Engisisyon binlerce insanin hayatina maloldu.Hiristiyan papazlari hacli seferlerini organize ettiler ve milyonlarca insanin hayatina maloldular.

 

Iste Taliban denilen insanlik düsmani güruhun yaptiklari ortadadir,Türkiye'de din elden gidiyor naralari atanlarin ABD cikarlari icin Afganistanda kan akitmalari din elden gidiyor diyenlerin ne kadar iki yüzlü olduklarini gösterir.Taliban'in dizinin dibinde oturup icazet alanlarin Türkiye'yi yönetmesi ne aci bir tecellidir.

 

Din insanlari uyutmaya yarayan bir ilactir.Ta insanligin baslanigicindan bugüne kadar insanlar hep bir yaratici aramis kimi tasa kimi atese kimi yagmura tapmis kimi cocuklarini bu yaratici ugruna katletmis,kimileride bu yaratici ugruna masum insanlarin kanlarini akitmaktan zevk almislardir.

 

Kurban kesmeyi Allahin emri olarak insanlara yutturan bu kaba zihniyet ne kadar kana susamis oldugunu heryilin Kurban bayraminda göstererek adeta iste bizim dinimiz demektedirler.Ikiz Kulelere yapilan saldirilarin ne adina yapildigini kimlerin yaptigini artik biliyoruz,biliyoruzki masum insanlari öldürmekten zevk alan zihniyet ancak din duygusu ile ici kararmis olan zihniyettir.Iste PKK,iste IRA,iste Müslüman Kardesler,iste Taliban,iste El kaida ve daha neler neler.

 

Dincilerin Islami siyasallastirmasi Emeviler dönemine rastlar ve günümüzde Siyasal Islam adina her melanet sergilenmektedir.Islamci teröristlerin arkasindaki güc SIYASAL ISLAMDIR ve bu kanli terörü destekleyense ABD'dir.Ülkemizdeki islamcilarin birdenbire ABD'ci olmalarinin hikmeti buradadir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Pkk eğer dini kullanan bir örgüt olsaydı bugün bölgede Akp bu kadar yüksek oy alamazdı ve Pkk bu savaşta daha ileri bir noktada olurdu,Pkk kuruluş ve ilk zamanlarki yapılanmasında Marksist-Leninist çizgiyi esas almıştır ancak son zamanlardaki yaklaşımlarına bakılınca Kürt halkının din konusundaki hassasiyetini göz önüne alarak hareket etme noktaına geldiği gözlenmektedir,Türkiye'yi yaklaşık 90 yıl yöneten Kemalizmde keşke halkının hassasiyetlerini görüp halksız bir ideolojinin yada halktan kopuk bir zümre ideolojisinin sonsuza dek hükm süremeyeceğini görmüş olsaydı bugün Kemalistler bu hale olmazlardı...

 

PKK terör örgütü kurulduğu yıllarda sözde bayrağı örs ve çekiçten oluşuyordu

Marksizm-Leninizm ideolojisine sahipti.

 

Militanları ise sünnetsiz ırak, Suriye ve sol örgütlerin(dhkpc-tikko) gibi elemanlardan oluşuyordu.

Bölge halkından bu Marksizm-Leninizm ideolijden dolayı destek alamayınca, örs çekiç olan bayrağını ,ideolojisini ve takdiğini değiştirdi hacı hoca ayağına yatarak öldürülen teröristlere mevlütler okutmaya başladılar.

Asker kıyafetleri ile köylere baskınlar düzenlediler, asker ile bölge halkını karşı karşıya getirdiler.

Eruh baskını ve ödürdükleri bebekleri biz unutmadık...

Gönderi tarihi:

PKK terör örgütü kurulduğu yıllarda sözde bayrağı örs ve çekiçten oluşuyordu

Marksizm-Leninizm ideolojisine sahipti.

 

Militanları ise sünnetsiz ırak, Suriye ve sol örgütlerin(dhkpc-tikko) gibi elemanlardan oluşuyordu.

Bölge halkından bu Marksizm-Leninizm ideolijden dolayı destek alamayınca, örs çekiç olan bayrağını ,ideolojisini ve takdiğini değiştirdi hacı hoca ayağına yatarak öldürülen teröristlere mevlütler okutmaya başladılar.

Asker kıyafetleri ile köylere baskınlar düzenlediler, asker ile bölge halkını karşı karşıya getirdiler.

Eruh baskını ve ödürdükleri bebekleri biz unutmadık...

 

Pkk'nin ilk bayrağında şu vardır yada bu vardır,Pkk marksist-leninist ideoloji kökeninden gelmiştir yada şudur budur velhasıl bugün gelinen noktada Pkk Kürt halkının hassasiyetlerini görmüş ve bu hassasiyetleri savunma-sahiplenme çizgisine gelmiştir,oysa Türkiye'yi 1924'ten bu yana yöneten kemalist ideoloji bütün Türkiye halkının hassasiyeti olan bu durumları önemsememiş ve Türkiye halkının inancınının gereklerini yerine getirmesini bile yasaklamalar ve cezalandırmalar ile engelleme çabasına girmiştir,öyleki 20 yaşına gelmiş her genci kanuni zorubluluk ile silah altına alan devlet,o çocuğu yetiştiren anneyi başörtüsünden dolayı yemin törenine almamıştır,ordu evine almamıştır,cumhurbaşkanının eşinin başörtülü olduğu için,elini sıkmak istememi ve karşılama komitesi sırasından kaçmış komutanlarıda gördük,Şimdi kim Halkın Hassasiyetleri konusunda hassas kim değil....

Gönderi tarihi:

pkk Türk Derin Devletince yönetilen ve kullanılan bi Ateist Zerdüşt Stalinist örgüttür ,gücünü ve kuvvetini TSK içindeki Silivri sanıkları, Derin Devlet, ETÖ,JİTEM,MOSSAD gibi örgütlerden alıyor kendi gücü öyle aman aman bi gücü yoktur ama TSK nın iş bilmez komutanlarının sayesinde Reklam ile bu hallere getirildi..

Gönderi tarihi:

Türkiye'de yobazlik disinda her inanan özgürce inancini yerine getirmistir.

 

Yiye yiye bitirilemeyen Kemalist düsünce kavrami o kavramdan bihaber olanlarin agizlarindaki sakizdir.

 

Demokrat olmayi beceremeyen Laikligi dinsizlik gibi görüp 90 yildir buna karsi mücadele verenler Laiklige saldiriyor hizlarini alamayip Kemalizme yöneliyorlar.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Türkiye'de yobazlik disinda her inanan özgürce inancini yerine getirmistir.

 

Yiye yiye bitirilemeyen Kemalist düsünce kavrami o kavramdan bihaber olanlarin agizlarindaki sakizdir.

 

Demokrat olmayi beceremeyen Laikligi dinsizlik gibi görüp 90 yildir buna karsi mücadele verenler Laiklige saldiriyor hizlarini alamayip Kemalizme yöneliyorlar.

 

 

saygilarla

Dünyanın hiç bi ülkesinde kendi Milletine gerici, irtica, yobaz diyerek KİN KUSAN bi azınlık yoktur ve bu Azınlık Devleti ele geçirmiş 90 yıldır HORTUMLUYORDU ve artık Halkın İktadar ettiği AK Parti HORTUMLARI kesmiştir onun için SALDIRILARA uğruyor..

Darbecilerle, Cuntacılarla ve Balyozcularla ve Terör Örgütü ve Mafyalar ile beraber olmakmıdır

Gönderi tarihi:

PKK AB/D güdümünde calisan Türkiye'nin birlik ve bütünlügünü hedefine almis,maddi ve lojistik destegi Avrupa ve ABD'den alan,Israil ve Ermeni cikarlari icin kan döken bir terör örgütüdür.

 

PKK ülkeyi yöneten AKP iktidari tarafindan mesru bir zemine cekilmis, iktidarda kalabilme ugruna teröristbasi ile pazarliklar yapilarak Türk ulusunun birlik ve bütünlügü icin mücadele veren,üniter yapinin korunmasi icin kendini siper eden ne kadar vatansever asker ve sivil varsa toplama kampina gönderilmis hukuk ayaklar altina alinarak ülkede despotluk yönetimi baslatilmistir.

 

PKK Türk ulusunun varligina kast etmeyi kendisine amac edinmis olan dünkü isgal güclerinin kontrolündeki bir örgüttür,Kürtleri temsil hakki yoktur.AKP iktidari AB/D'den aldigi talimat ve icazetlerle PKK'yi bir terör örgütü degil,baskanlik sistemine gecebilmek icin kendisine zemin hazirlayan bir güc olarak görmektedir.BDP-AKP isbirliginin altinda yatan neden budur.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

politika ,,,, madem öyle neden 800BİN mevcutlu koskoca ORDU 30 senedir BİTİRMEDİ bu pkk denilen ayak takımını ? yoksa ABD den mi Korku ? Ab den İsrailden mi korktu ? Milletine her 12 senede bir DARBE yapmaya UTANMIYAN bu TSK değilmi ? 80 senedir hükümetleri KORKU ve BASKI altına alarak bu ülkeyi yöneten ORDU değil miydi ?

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.