Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Günümüz Dünya Savaşları / Yeni Haçlı Seferleri... "Taktiği, Stratejisi, Güç kaynağı, Etiği, Ekonomi ve Politiği...


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

..

 

Sevgili arkadaşlar...

 

Günümüz ülkelerarası savaşları / Haçlı seferleri çok fazlasıyla ve belirgin bir şekliyle kılıfına uydurularak kılık değiştirmeye başladı...

Batı ile birlikte haraket eden Emperyalist saldırılar sonucunda yanıbaşımızdaki İslam dünyası üzerindeki ekonomik ve siyasi egemenliğini yeniden allanıp pullanarak dayatılan “demokratik sistem” uydurmacasıyla yutturulmaya çalışmaktadır. Bu coğrafyada kurulacak / kendilerine göre oluşturacakları demokrasiler saçma, biteviye ve anlamsız bir hal olacağı ortadadır.

Oysa biz uzun yıllar süren eğitim hayatımız ve toplumsal yaşam biçimimiz bize hiçbir zaman bir demokresiyi, sistemi, rejiimi kurdur diyerek kurulmadığını öğretmiş / göstermiştir.

Kısaca açıkladığım bu önemli nedenlerden ötürü konu başlığımızın ise 'Günümüz Dünya Savaşları / Yeni Haçlı Seferleri... "Taktiği, Stratejisi, Güç kaynağı, Etiği, Ekonomi ve Politiği...' olarak açılmasının sebebi artık komşumuzda, yanıbaşımızda, içimizde olan bu tür olayları daha iyi bakmak, daha iyi görmek, daha iyi kavramak ve çok iyi analiz etmek olmazsa olmazlarım haline gelmiştir. Çünkü ateş ve oyun yavaş yavaş üzerimize üzerimize gelmektedir...

İşte tüm bu nedenlerden ötürü de toplum olarak üzerimize düşen görevi yapmak ve hep birlikte bu tür durumlara karşı uyanık olmak, direncimizi oluşturmak durumundayız...

(Düşüncelerimize yardımcı olacağı düşüncesiyle aşağıda iki yazarımızdan alıntı eklemeyi uygun gördüm...)

 

Şimdiden konuya katkı sunacak siz sevgili forumdaşlarıma saygı ve sevgiler sunuyorum...

 

DİPNOT...

 

__________________

 

Bir sürü edepsiz ülke, dünyanın en güçlü silah ve ordularına sahip ahlaksızlar takımı, küçücük bir ülkenin tepesine çöktü. Mesele, önce Libya’da halkın bir diktatöre karşı mücadelesiydi... Ancak tarihsel yağmacı İngilizlerin hemen isyancılarınarkasında olduğu, kısa sürede ortaya çıktı. Anlaşılan epey barışçı bir sivil gösteri, vahşi kurt sürüsünün aldığı koku ve silahlı kışkırtması ile iç savaşa dönüştürüldü; ardından da halkı korumakbahanesiyle BM’den karar çıkartıldı ve Sarkozy adındaki kurtbaşının öncü saldırısıyla, kurtlar koalisyonu”, küçücük bir ülkeyi boğuyor!

 

Olacak şey değil! Sonu belli bir saldırının muzaffer komutanları olarak göğüslerinde böyle bir utanç madalyası takacaklar, rezil ahlaklarıyla ortalıkta demokrasi ve insan hakları cakası satacaklar! Batı demokrasisi, giderek ahlaksızlar yönetimine dönüşmektedir. ___ Orhan Bursalı...

 

__________________

 

İsterseniz çok kısa bir liste yapmaya çalışalım:

 

1) Doğal kaynaklar ve özellikle de petrol, bir ülkenin şansı da olabilir, şanssızlığı da!

2) Günümüz dünyasının en önemli stratejik güç kaynağı ve sorunu enerji olarak görünüyor.

3) Dünya yeni bir dönemin, bir değişimin ve dönüşümün içinde; ABD’nin liderliği gelecek 20 yıl içinde tehlikeye girecek gibi görünüyor ve bunu en iyi fark eden ülke Amerika’nın kendisi.

4) Siyasal İslam, radikal ve dogmatik biçimleriyle hem bir tehdit olarak algılanıyor hem de gerçekten bir tehdit oluşturuyor.

5) Diktatörler ve İslami rejimler ikiye ayrılıyor: Yaşasın ABD taraftarları, kahrolsun ABD karşıtları!

6) Amerika ve müttefikleri bu tehdidi kullanarak dünya üzerindeki egemenliklerini sürdürmek ve enerji kaynaklarını kontrol edebilmek için her türlü yola başvuruyor.

7) Her diktatöre karşı, ne kadar güçlü ve zalim olursa olsun, bir muhalefet gelişebiliyor veya örgütlenebiliyor.

8) Batı dünyası harekete geçtiğinde, istihbarat elemanları, gizli ve açık iletişim, para gibi kaynakları, örgütlenme ve eğitim çerçevesinde, bir ülkenin istikrarsızlaştırılması için uzun vadeli amaçlar bağlamında kullanmaya başladığında, iyi kötü bir sonuca şu ya da bu biçimde ulaşabiliyor.

9) Uluslararası ilişkilerde hukuk ve ahlak ilkelerinin değil, çıkarların esas olduğu bir kez daha vurgulanıyor.

10) Amerika, Başkan Bush döneminde tek taraflı hareket ediyordu; Başkan Obama döneminde eylemler çok taraflı ilişkilerle sürdürülüyor, ama amaç ve yapılanlar aynı!

11) Gerek uluslararası gerekse ulusal ilişkilerde silah gücü, son sözün söylenmesinde önemli yerini koruyor.

12) Orduların iç ve dış siyasetteki önemi, bunalım dönemlerinde daha da artıyor.

13) Batı demokrasileri, kendi rejimlerinin ilkelerini evrensel ilan ediyor ama, dış ilişkilerde bu ilkelere hiç de riayet etmiyor.

14) Ne yazık ki, demokrasi ve insan hakları gibi kavramlar, Amerika ve müttefiklerinin dünya egemenliklerinin sürdürülmesinde kötüye kullanılıyor, ülkelerin işgalinde ve insanların katledilmesinde göz boyamak için öne sürülüyor.

15) Diktatörler ve ülkeler tepişirken olan halklara oluyor!

16) Her ülkede her lider dış politika uygulamalarını iç politikada kendini güçlendirmek için kullanıyor.

17) Bütün bu çelişkilerin ve dökülen kanların sona ermesi, gerçekten insan haklarına dayalı tam bir demokrasinin sadece ülkelerin içlerinde değil, bütün dünyada, ülkeler arasındaki ilişkilerde de egemen olması ile olanaklı görünüyor.

***

Bu genel derslere ilave olarak Türkiye konusundaki bazı gerçekler de bir kez daha ortaya çıktı:

1) Dış politika boş laflarla, hamasi sözlerle yürütülemiyor.

2) Türkiye, bırakın bir dünya gücü olmayı, zaman zaman bölgesindeki bir lider ülke rolünü bile doğru dürüst yerine getiremiyor.

3) İçerde demokrasiyi zedelediğiniz, basın özgürlüğünü ihlal ettiğiniz zaman, Libya’daki Amerikalı gazetecilerin kurtarılmasındaki yardımınız bile bu hatalarınızın yüzünüze vurulması için (New York Times’ın yaptığı gibi) vesile oluyor.

***

Bakmasını, görmesini ve ders almasını bilenler için daha çok ders var ama…

___________ Emre Kongar...

 

yukaritukursenbiyikasag.jpg

Gönderi tarihi:

Haçlı savaşları kavramını Yeni dünya savaşlarının içinde değerlendirmek kanaatimce yanlış olur.Sevgili dipnot,

Sermaye şekilsizliğinin içinde,din kavramı yada ırk kavramı enstrümandan öteye geçemez.

Gelişen bilimin ticarileştirildiği zamanımızda iktisadi kavramlarının da değişmesini beklemek yanlış olmaz.Yeni dünya düzenini anlayabilmek için kar kavramının içine bakmak gerekir.

Sermayenin şekil değiştirmesindeki en büyük sebep kar'ı sürekli kılmak ve çapını genişletmek içindir.Bunun için tüm yolları meşru kılmanın,gayrimeşru yolları da meşrulaştırmanın tekniğini arar.

Zamanımızdaki iletişim devrimi olan internet,son zamanlarda bir kişinin bile ulaşabileceği milyonların olduğunu,fikrin ve eylemin çok kolay yayılabileceğini,denetiminin ise çok zor olduğunu sermayeye göstermiştir.

Daha fazla demokrasi,daha fazla insan hakları, çevrecilik,kültürel paylaşım,serbest tartışmalar,toplumları bireysel bağlamda geliştirmekle kalmamış,ideolojik anlamda etkileşmelerini de sağlamıştır.

Elbette sermayenin geçmişteki karanlık yüzünü yıkama vaktinin geldiğinin farkına varması uzun sürmedi.

İşte yeni dünya düzeninde yerini yeniden belirlemesinin ve güzel olan her şeye sahip çıkmasının ardında yatan gerçekte bu oldu.

Kuzu postundaki kurt,insana dönüştü.

Elbette usul yönünden.

Esas itibarı ile kurt aynı kurt.

Ehhh bu görüntü onu 100 yıl daha idare eder.

 

sevgilerimle,

Gönderi tarihi:

42 yildir adam ayni yerde oturuyor,gencti simdi yaslandi.Her imparatorun veya ona benzer diktatörün gencken yaslanmasi gibi.Insanlarda aynidir,genctirler ve yaslanirlar.Doganin bir mucizesidir bu,yasli gider yerine genci gelir,imprator gider yerine prens gelirGaddafi'nin ogluda her impratorun pardon diktatörün oglu gibi,milletin parasini yiyerek,mankenlerle arkadaslik yapiyor.42 yil Libya halki bu adamin pesinden gitti,hala gidiyor ,belirli bir kesimn disinda kalanlar hala Gaddafi Gaddafi diye carpisiyor.

 

Millet esaret altinda olup olmadigini kavrayacak kapasiteye sahip degilse Gaddafi gibi diktatörlerin neden 28,32,42 yil onlari yönettiklerini anlamak zor olmaz.

 

Bagimsizlik savasi vermek her millete özgü bir karakter degildir.Hele de baskalarindan yardim görmeden o savasi verebilmek bir irade ve bir yaratilis sorunudur.

 

Kurt tabiiki dünkü kurttur,kiyafette degistirse,dislerini kaplamada yaptirsa sonucta kurttur.Önemli olan Kurta kuzuyu yedirmemektir.Burda iki farkli alan var.Birisi;kurta kuzuyu yedirip kuzunun yasadigi verimli cevreyi kurta kaptirmamak vardir,digeride,gercekten kurtun azginligindan kuzuyu,kurtarmak vardir. kuzudan hicbir cikar beklemeden kurta karsi savasmak her vicdan sahibinin kabul edecegi bir durumdur.

 

Libyada neler oluyor:Bunlarin cok iyi incelenmesi gerekir.Gercekten bir özgürlük hareketimidir yoksa bazi ellerin,özgürlük hareketi adi altinda Libyanin pazarlanmasimi vardir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Haçlı savaşları kavramını Yeni dünya savaşlarının içinde değerlendirmek kanaatimce yanlış olur.Sevgili dipnot,

Sermaye şekilsizliğinin içinde,din kavramı yada ırk kavramı enstrümandan öteye geçemez.

...

Anlıyorum sevgili gugukcuk...

Öncelikle konuya gösterdiğin assasiyet için çok teşekkürler...

"Sermaye şekilsizliğinin içinde,din kavramı yada ırk kavramı enstrümandan öteye geçemez." diyorsunuz.

Maalesef ben bu konuda sizin gibi düşünemiyorum.

Hepimiz biliyor ve sizlerde çok iyi biliyorsunuzdur eminim. Kriz öncesinde batılı birçok teorisyen Artık zengin Kuzey dünyası ülkeleri arasında 1., 2. cihan savaşları benzeri paylaşım çıkar savaşlarının olamıyacağını, küreselleşen ekonomik güç, çıkar iliş-kilerindeki gelişmişlik, iç içeliğin buna engen oluşturduğunuilan etmişlerdi.

Ve yine bu teorisyenlere göre de günümüz savaşları "yoksul Güney dünyasında, yoksulluğun paylaşılmaması adına ırklar, dinler, mezhepler ayrımcılığı üzerinden yaşanacaktır" diye şiddetle öngörülerde bulunuyorlardı...

Kaldı ki bugün bakıyorum ve hemen hemen tüm düşünce ve öngörüleri çıkmış ve düşünceler tıpa tıp oturmuş gözüküyor.

Bakınız; kuzey dünyası bugüne kadar bildik yeni bir savaşı kendi aralarında yaşamadılar, yaşamadılar çünkü simbiyotik bir yapıya sahipler...

Savaşların olduğu coğray ise yoksulluğun paylaşılmaması adına ırklar, dinler, mezhepler, aşiretler ve akla gelebilecek her ne kadar alt kimlik varsa hepsinin üzerinden çok sıcak, çok kanlı savaşların ardı arkasının kesilmediği gerçeğidir...

Ki bütün bunları besleyen ve destekleyen yine emperyal güçlerin ta kendisi..

Çünkü zengin Kuzey dünyası pastadan giderek daha büyük payı alabilmeyi, yoksul Güney dünyasını giderek daha fazla yoksullaştırma, yoksunlaştırma, sömürmeye borçludur... Kolay sömürünün en etkin silahı, devletleri ırklar ve dinler, mezhepler üzerinden parçalamak oluyor. [¹]

Bu da bize dincilği, ırkçılığın, mezheplerin, aşiretlerin, alt kimliklerin vb. gibi kavramların emperyal güçler için çok güzel kullanılabilir enstrümanlar olduğudur.

Bunu görmek içi ise Ortadoğu Coğrafyasına bir bakmak yetecektir diye düşünüyorum..

 

Saygı ve sevgiler...

 

 

 

DİPNOTLAR..

[¹] - Ş. Ketenci...

Gönderi tarihi:

Haçlı seferleri deyimini yanlis ve tehlikeli buluyorum. Bu deyim su anki müslüman dünyasinin dikdatörlerinin ekmegine yag sürmektir. Arap dünyasinin liderlerinin malesef kendi insanlarina zulum ettigi, ülkelerinin kaynaklarini halklariyla paylasmadiklari,...... bilinen bir gercek.

 

Her seyin bir baslangici vardir. En büyük bir yangin dahi önce kücük kivilcim olarak baslar. Bu kadar sene Arap dünyasindaki despotlara halkin göz yummasi artik fazla oldu. Bu despotlar derhal hic zaman gecirmeden koltuklarini terk edip ülkede demokrasinin gelismesinin önünü acmalidirlar.

 

Tunus ile baslayan Misir ile devam eden ve sonrasinda Libya, Baheren ve su anda da Suriye'de bas gösteren halk ayaklanmalarinin zamani coktan geldide gecti bile.

"Haçlı seferleri" kilifini uydurarak bu despotlarin yaptiklarina devam etmelerini hangi vijdan kabul edebilirki?

 

Gaddafi su an itibariyla dahi kendisine muhalefet eden ve hatta destek vermeyen herkese karsi tanklarla bombalar yagdiriyor. Dikdatörler asla kan kusmaktan kendilerini geri koymamislardir. Bu díkdatörlere dur demenin zamani geldi artik, yeter bu kadar zulum. Fazlasiyla insanlar bu zulmü yasadi.

 

Disaridan gelen yardimin sonunda Libya halkina tam olarak hangi kazanimlari getirecegini kestiremesemde Gaddafi gibi bir piskopattan kurtulmalari icin gerekli ve yerinde olarak degerlendiriyorum.

 

Bence dünyadaki tüm dikdatörleri hak ettikleri yere yollamak gerek, yani cöplüge.

Gönderi tarihi:

Haçlı seferleri deyimini yanlis ve tehlikeli buluyorum. Bu deyim su anki müslüman dünyasinin dikdatörlerinin ekmegine yag sürmektir. Arap dünyasinin liderlerinin malesef kendi insanlarina zulum ettigi, ülkelerinin kaynaklarini halklariyla paylasmadiklari,...... bilinen bir gercek.

 

Anlıyorum sayın dominik...

Evet haçlı seferleri düşüncesi Sayın Putin'e ait.

Fakat buna ortaçağ olayı olarak değilde günümüze baktığımızda bende sayın Putin'e katılıyorum açıkçası çünkü...

Nedenine gelince...

Biliyorsunuzu insanlık tarihinin en büyük din savaşıdır Haçlı Seferleri...

Uygarlık ve insanlık tarihini iyi incelediğimide aslında işin din savaşı değilde tamamıyle ekenomik bir savaş olduğunu birazcık mürekkep yalamış herkes şunu çok iyi bilir.

O "İpek Yoludur".

Avrupalı o dönemler durumun önemini anlayıp İpek Yolu’nu ele geçirmek için yollara düştü.

Demek ki sevgili gugukçuk ve sayın dominik dostlarım savaşın temel nedeni din değil...

Ekonomi olmuştur...

 

Saygı ve Sevgilerimle...

Gönderi tarihi:

Anlıyorum sayın dominik...

Evet haçlı seferleri düşüncesi Sayın Putin'e ait.

Fakat buna ortaçağ olayı olarak değilde günümüze baktığımızda bende sayın Putin'e katılıyorum açıkçası çünkü...

Nedenine gelince...

Biliyorsunuzu insanlık tarihinin en büyük din savaşıdır Haçlı Seferleri...

Uygarlık ve insanlık tarihini iyi incelediğimide aslında işin din savaşı değilde tamamıyle ekenomik bir savaş olduğunu birazcık mürekkep yalamış herkes şunu çok iyi bilir.

O "İpek Yoludur".

Avrupalı o dönemler durumun önemini anlayıp İpek Yolu’nu ele geçirmek için yollara düştü.

Demek ki sevgili gugukçuk ve sayın dominik dostlarım savaşın temel nedeni din değil...

Ekonomi olmuştur...

 

Saygı ve Sevgilerimle...

Yaniliyorsunuz, eski dönemdeki Hacli seferlerininde tek nedeni ekonomiydi, paraydi, isgaldi. Din sadece alaet olarak kullaniliyordu.

 

Dolayisiyla tekrar dini kullanmaya gerek yok, gercekleri yansitmiyor.

Gönderi tarihi:

Anlıyorum sevgili gugukcuk...

Öncelikle konuya gösterdiğin assasiyet için çok teşekkürler...

"Sermaye şekilsizliğinin içinde,din kavramı yada ırk kavramı enstrümandan öteye geçemez." diyorsunuz.

Maalesef ben bu konuda sizin gibi düşünemiyorum.

Hepimiz biliyor ve sizlerde çok iyi biliyorsunuzdur eminim. Kriz öncesinde batılı birçok teorisyen Artık zengin Kuzey dünyası ülkeleri arasında 1., 2. cihan savaşları benzeri paylaşım çıkar savaşlarının olamıyacağını, küreselleşen ekonomik güç, çıkar iliş-kilerindeki gelişmişlik, iç içeliğin buna engen oluşturduğunuilan etmişlerdi.

Ve yine bu teorisyenlere göre de günümüz savaşları "yoksul Güney dünyasında, yoksulluğun paylaşılmaması adına ırklar, dinler, mezhepler ayrımcılığı üzerinden yaşanacaktır" diye şiddetle öngörülerde bulunuyorlardı...

Kaldı ki bugün bakıyorum ve hemen hemen tüm düşünce ve öngörüleri çıkmış ve düşünceler tıpa tıp oturmuş gözüküyor.

Bakınız; kuzey dünyası bugüne kadar bildik yeni bir savaşı kendi aralarında yaşamadılar, yaşamadılar çünkü simbiyotik bir yapıya sahipler...

Savaşların olduğu coğray ise yoksulluğun paylaşılmaması adına ırklar, dinler, mezhepler, aşiretler ve akla gelebilecek her ne kadar alt kimlik varsa hepsinin üzerinden çok sıcak, çok kanlı savaşların ardı arkasının kesilmediği gerçeğidir...

Ki bütün bunları besleyen ve destekleyen yine emperyal güçlerin ta kendisi..

Çünkü zengin Kuzey dünyası pastadan giderek daha büyük payı alabilmeyi, yoksul Güney dünyasını giderek daha fazla yoksullaştırma, yoksunlaştırma, sömürmeye borçludur... Kolay sömürünün en etkin silahı, devletleri ırklar ve dinler, mezhepler üzerinden parçalamak oluyor. [¹]

Bu da bize dincilği, ırkçılığın, mezheplerin, aşiretlerin, alt kimliklerin vb. gibi kavramların emperyal güçler için çok güzel kullanılabilir enstrümanlar olduğudur.

Bunu görmek içi ise Ortadoğu Coğrafyasına bir bakmak yetecektir diye düşünüyorum..

 

Saygı ve sevgiler...

 

 

 

DİPNOTLAR..

[¹] - Ş. Ketenci...

 

Hiçbir şekilde çelişmiyoruz ki sevgili dipnot :)

Sermaye,seçeneklerini belirler ve enstrumanlarını seçer,uygular.

Din,meshep,ırk gibi kavramlar onun iştahının araçlarıdır.

Elbette yeni dünyaların hassas yerlerine operasyonlar düzenleyecek.Onların sahip olduklarına saldıracak ama bunu yaparken de dini kullanacak,mezhepleri kullanacak ırkı kullanacaktır.Hele ki son durumda demokrasiyi kullanıyor.

Putin'in haçlı savaşı olarak nitelendirdirmesi "kedi uzanamadığı cigere mundar dermiş" tarzında bir yaklaşım.

Son zamanlarda islami ülkelere artardığı teknik donanım ile ciddi bir kazanç sağladığından ortada durmanın hesaplarını yapıyor gibi geldi bana.

Çin ve Hindistan'ında yakında buna benzer çıkışlarının olacağını sanıyorum.Radyasyon tehlikesi bu açıklamaları biraz geciktiriyor sanırım.

İslami ülkelerin her nedense eski sosyalist blok'a karşı bir sempatileri var.Tabii ki biraz da güçler dengesinin unsuru.

Sevgilerimle,

Gönderi tarihi:

Hala şu olayların gerçekten demokrasi adına yapıldığının söylenmesine inanamıyorum. Diktatörler, bu ayaklanmalar olana kadar kaç kişiyi öldürmüşler, bu ayaklanmaları bastırmak için ve bu operasyon nedeniyle ölen kaç kişi? Öyle de insanlar ölüyor, böyle de; o zaman bırakın ülkeler kendi işlerini kendi halletsin. Irak Saddam döneminde mi iyiydi, yoksa şimdi mi, bu duruma getirmek için 1,5 milyon canın gitmesi mi gerekiyordu? Türkiye de darbe ortamı hazırlayıp müdahale edildiği söylenirken, tek dişi kalmış bu canavarların operasyona ortam hazırladığı niye göz önünde bulundurulmaz? Sanki düğmeye basılmış gibi olaylar çorap söküğü gibi arka arkaya geliyor, ortada BOP diye bir proje varken bu olaylara halkların masum eylemleri diye bakmak safdillik olur.

Gönderi tarihi:

Hala şu olayların gerçekten demokrasi adına yapıldığının söylenmesine inanamıyorum.

İnan dostum, inan... Böyle böyle maskeleri düşecek, ortaya çıkan çirkin yüzleri sırıtacak işte. Yani bir sahte taklidin boyası da bu kadar çabuk dökülür, sahteliği bu kadar erken sırıtırdı!

 

Tüm dertleri güçlerinin, dinci diktalarını kurmak, asmak, kesmek, baskı ve dayatmalarını zorla egemen kılmak için emperyalistlerle işbirliği yaptıklarının ve yıkım taşeronluğu üstlendiklerinin bundan iyi göstergesi olamazdı!

 

Bırak eteklerindeki taşları döksünler, içlerinde taşıdıkları emperyalizme tek tokat ve tekme atan dünya lideri olan Atatürk'e olan düşmanlıkları, Cumhuriyet nefretleri dışarı çıksın, emperyalizme besledikleri arabesk, iflahsız platonik aşkları ortaya çıksın, elleme...

Gönderi tarihi:

demokrasi herkesin hakkıdır ve demokratik olmayan halkına zulmeden devletlerin yani insan haklarına aykırı hareket eden ülkelerin ortadan kaldırılması ve insan haklarına ve demokrasşye uygun hale getirilmesi insan haklarının korunması ve yaşatılması gerektiğini ve demokrasinin olmazsa olmaz olduğunu düşünen herkesin en başta görevidir bu bağlamda iran,suudi arabistan ve diğer insan haklarına ve demokrasiye aykırı ülkelerin siyasi biçimleri değiştirilip insan haklarına uygun hale getirilmeli ve demokratikleştirilmelidir bunu sağlamak insan haklarının yaşanması gerektiğini düşünen herkesin görevidir.

Gönderi tarihi:

demokrasi herkesin hakkıdır ve demokratik olmayan halkına zulmeden devletlerin yani insan haklarına aykırı hareket eden ülkelerin ortadan kaldırılması ve insan haklarına ve demokrasşye uygun hale getirilmesi

 

Aynen bu şekilde mi, üzerine füzeler göndererek mi, bunun başka yolları yok mu? Burada amacın ekonomik olduğunu fark etmek için uluslar arası diplomat olmak gerekmez.

Gönderi tarihi:

Aynen bu şekilde mi, üzerine füzeler göndererek mi, bunun başka yolları yok mu? Burada amacın ekonomik olduğunu fark etmek için uluslar arası diplomat olmak gerekmez.

 

Maalesef yok sayın y.yılmaz...

Ve haklısın bütün bunları analiz etmek için diplomat olmaya gerek yok...

Malum senaryo ne yazıkki yıllardır aynı ama değişik metodlarla gayet güze uygulanıyor...

Önce siyaset ekonomik krizleri tetikliyor,

Ardından insani gerekçelermiş güya ve bu nedenle füzeleri, bombaları yoksul halkın üzerine yağdırıyor...

Dün Afganistanda, Irak'ta...

Bugün ise Libya'da...

Hepsi ama hepsi emperyalizmin 'ÜSTÜN ÇIKARLARI' için...

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:

psikolojikoperasyonlar.jpg

 

Kaynak ... -http://www.haberturk.com/dunya/haber/617394-irakin-isgalinde-yapilan-gizli-psikolojik-operasyonlar-

  • 4 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Hacli seferleri icin en dogru tanimi Tayyib Erdogan yapti:

"Hacli seferleri,medeniyetler bulusmasidir"Tayyib Erdogan,28 Nisan 2011

 

Hacli seferlerinde ekonomi en son planda yer alir;kilise papazlarinin,papa'nin tesviki ile Kudüs'ü Müslümanlardan geri almanin neresi ekonomidir.Kudüs adi üzerinde kutsal bir bölgedir,her din icin Kudüs önemlidir,bu ekonomik olarak degil inanc olarak önemlidir.

 

Bugünkü hacli seferleri evet ekonomi ile ilgilidir,petrol ekonomisi bu savaslarda rol oynamaktadir fakat sonucta hacli seferleri Hiristiyan ülkelerin Islam ülkelerine karsi birtakim kiliflar altinda ilan etmis olduklari savastir yani azda olsa dinsel bir baglantisi vardir.

 

saygilarla

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.