Zıplanacak içerik

Tayipe ´´insan hakları ödülü´´ veren adaşı Kaddafi’nin ülkesi Libya'da kan gövdeyi götürüyor: şeriatci faşist diktatör zor durumda.

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Tayipe ´´insan hakları ödülü´´ veren adaşı Kaddafi’nin ülkesi Libya'da kan gövdeyi götürüyor: şeriatci faşist diktatör zor durumda.

Libya'da kan gövdeyi götürüyor

12711288.jpg

Libya'da kan gövdeyi götürüyor

Ortadoğu’yu saran isyan ateşi, 42 yıldır Libya’yı demir yumrukla yöneten Libya lideri Muammer Kaddafi’yi de zorluyor. Libya'da son üç günde 84 kişinin güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğü bildirilirken, göstericiler Kaddafi’nin öğretilerinin yer aldığı Yeşil Kitabı sembolize eden bir anıtı yıktı. Ankara, Libya'daki binlerce Türk vatandaşının tahliyesi için gerekli çalışmaları başlattı.

 

KADDAFİ'NİN YEŞİL KİTABINI BÖYLE YIKTILAR / FOTO GALERİ

 

New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), 18 Şubat'tan bu yana devam Kaddafi karşıtı gösteriler sırasında güvenlik güçleriyle protestocular arasındaki çatışmalarda en az 84 kişinin öldüğünü belirtti.

 

Örgüt, güvenlik güçlerinin sert müdahalesi sonucu Libya'nın en büyük ikinci kenti Bingazi'de 55, El Bayda'da 23, Ejdebiye'de 3 ve Derna'da da 3 kişinin hayatını kaybettiği tahmini bildirdi. HRW, tahminini hastane çalışanları ve görgü tanıklarına dayandırdı.

 

Tobruk kentinde bir grup protestocu dün Libya lideri Kaddafi’nin öğretilerinin yer aldığı Yeşil Kitabı sembolize eden bir anıtı yıkarken, Başkent Trablus'ta rejim yanlısı gösteriler yapıldı.

 

TÜRKİYE HAREKETE GEÇTİ

 

Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de gazetecilere konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Son iki gün içinde Libya'da olaylar süratle yayılmaya başladı. Biz şirketlerimizi bulundukları şehir ve bölgelerle ilgili çok yakın takip ediyoruz. İhtiyaç olması halinde ki olacak gibi görünüyor yine Tunus ve Mısır'dakine benzer şekilde bir tahliye çalışması yürütmek durumunda kalabiliriz. Çünkü birçok şehirde ciddi bir kamu düzeni sorunu var" dedi.

 

Libya'da büyükelçilik ve başkonsoloslukla sürekli temas halinde olduklarını belirten Davutoğlu, Libya ile Türkiye'nin eskiye dayanan dostluk ilişkisi olduğunu söyledi.

 

Libya'nın güveni ve huzurunun büyük önem taşıdığını ifade eden Davutoğlu, "Libya'da çok yoğun bir vatandaş kitlemiz var. Onların güvenliği ve gerektiğinde Türkiye ile intikali konusunda da çalışmaları başlatmış durumdayız. Dün gece bu konuda gerekli talimatları verdim. Bu ihtiyacın hasıl olması durumunda, ki muhtemelen bugünden itibaren tahliyeyle ilgili çalışmaları başlatacağız" diye konuştu.

DIŞ HABERLER

Halkin sesi

 

Kaddafi'ye halkının sesini dinlemesi yönünde öneride bulunacak mı acaba?.

Gönderi tarihi:

Tayipe ´´insan hakları ödülü´´ veren adaşı Kaddafi’nin ülkesi Libya'da kan gövdeyi götürüyor: şeriatci faşist diktatör zor durumda.

Ancak insan olanlar insanlik ödülü verirler,Kaddafi insan oldugu icin! insan Erdogan'a! ödül verdi,simdi o da ödülünü kendi halkindan alacak.Darisi bizim basimiza.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
  • Yazar

BAŞBAKANA KADDAFİ ÖDÜLÜ YAKIŞTI!

 

Başbakan’ın, insan hakları sicili çok kötü olan Kaddafi’den ”insan hakları ödülü” alması birçok muhalif kalem tarafından eleştirildi. Ancak, Hürriyet yazarı Mehmet Y.Yılmaz bu ödülün tam yerini bulduğunu söyledi. Nedenini de bugünkü yazısının “Gerçekten çok anlamlı bir ödül!” başlıklı bölümünde şöyle açıkladı:

 

”LİBYA lideri Muammer Kaddafi’nin “insan hakları ödülü” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a verildi.

Başbakan’ı eleştirmek için pusuya yatmış bekleyen muhalif (yoksa münafık mı deseydim) yazarlar hemen eleştiriye başladılar. Yok bu ödül alınmamalıymış, yok Kaddafi daha önce Türklere hakaret etmiş, Necmettin Erbakan’ı azarlamış, yok Libya’nın insan hakları sicili kötüymüş. İnsan her şeye eleştirmek için bakınca böyle oluyor demek ki.

Kişisel görüşüm şudur: Bu ödül tam anlamıyla yerini bulmuş bir ödüldür! Vereni de, alanı da kutlarım!

Ödülü veren kendi ülkesinde insanlara göz açtırmayan, muhalefeti yaşatmayan bir kişilik! Sivillerle dolu bir uçağı bombalattığı için tazminat ödemek zorunda kalan, “sözüm parama geçer” havalarında bir insan. Petrol zengini ama bunun gelirini ülkesindeki halkın refahı için değil, oğlunun futbol hevesini tatmin için kullanabiliyor.

Ödülü alan insanın ülkesinde ise hapishanelerde gazeteciler var. İşkence ve kötü muamele hâlâ önlenememiş. Gençler üniversitede protesto gösterisi yapınca hapis cezasına çarptırılıyorlar. Aydınlar sokaklarda öldürülüyor, bu işte ihmali olanlar yargılanamıyor. Sudan’da insanlık suçu işlediği, soy kırım yaptığı uluslararası mahkemelerde kanıtlanmış kişiyle arkadaşlık edebiliyor, onu koruyabiliyor. Ülkesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde insan haklarını çiğnediği için en çok mahkûm edilen ülke.

Bu nedenle ödül alan açısından da veren açısından da tam yerini bulmuş bulunuyor!

Çünkü insan haklarından anladıkları şey büyük olasılıkla birbirine çok benziyor!”

 

Alinti/Odatv.com

Gönderi tarihi:

Insanlik ödülü,bilmem ne ödülü onlari hak edenler icin cok önemli kazanimlar oldugu gibi,o ödülü kimin verdigide bir o kadar önemlidir.

 

Yahudilerden cesaret ödülü alan Erdogan hangi cesaret örnegini göstererek o ödüle layik görüldü.Bunu söyleyecegim: Erdogan'in Laiklik karsiti cikislari,üniter yapiyi yok sayarcasina sözleri ve Israil'e hizmet vereceginin bilinmesi sonucu bu cesaret ödülü verilmistir. Ecevit'e verilen ödül baris ödülüydü. Israil cesaret ödülünü sadece ISRAIL'e hizmet edenlere vermektedir ki bu ödülü alan ilk müslüman, Erdogan olmustur. Israil'le olanlara ragmen,Erdogan'in Israil'le gizli gizli görüsmeye devam ettigi biliniyor.Özellikle ic konjuktüre dönük Israil karsiti söylemlerin gercek olmadigi, Israil'le görüsmeler yapildigi bilinmektedir. Erdogan ne ABD ve ne de Israil olmadan siyaset yapamaz.

 

Insanlik ödülünü veren Kaddafi, yillardir halkinin özgürlüklerine ipotek koymus bir diktatördür. Erdogan'in ISLAM BIRLIGI ugruna ödüş verenlerle isbirligi yapmasi alisildik bir durumdur. 8 yildir bunlari görüyoruz.

 

Ingiltere Kralice'sinin Abdullah Gül'e verdigi nisan ise ABD ve AB'nin dayatmalari ile Ermenistan'a baris bahanesi ile giderek dolayli olarak Ermenilerden diplomatik lisanla özür dilemesi karsiliginda aldigi nisandir.

 

Sokaklarda demokratik haklarini kullanarak hak arayan protesto yapanlari polislere coplatmak, biber gaziyla gazlatmak, buz gibi sularla islatmaktan sadistce bir zevk alanlarin, aldıkları bu ödüllerle gururlanmalari insanliga karşı küçültücü bir durumdur.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
  • Yazar

"Başbakan Kaddafi ödülünün hakkını veriyor"

 

Başbakan Kaddafi ödülünün hakkını veriyor

Kılıçdaroğlu, “Başbakan Libya'dan İnsan Hakları Ödülü aldı ama Libya'ya böyle bir çağrı yapmamasını, sessiz kalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna “Ödülün hakkını veriyor Sayın Başbakan” cevabını verdi.

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Libya´da ögleden sonra yürütülen katliama, saatler öncesi savas ucaklari da katildi. Katliam sürerken bütün dünya ajanslari savas ucaklariyla sürdürülen bu katliami gecerken bizim basin sessizligini sürdürmekte.

 

Kaddafinin oglu son isyanci ölünceye kadar bu eylemin devam edecegini ilan ettigi belirtilmekte..

 

Su an babasinin maltaya sigindigi ajanslarda gecmekte olsa da asil ingiliz ajanslarina göre Venezuela yolunda oldugudur..

 

Kahramansiz ülkelerin kahraman ogullari is basinda..

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Libya'dan Türkler zor durumda..

 

Libya'dan gelen Türkler dehşeti anlattı Libya’daki olaylar nedeniyle Libya Havayolları’nın tarifeli uçağıyla 170 yolcu Trablus’tan İstanbul’a geldi.

 

Libya Havayolları’na ait LN 192 sefer sayılı yolcu uçağı, aralarında Fas ve Tunusluların da bulunduğu 170 yolcusuyla saat 15.45’de İstanbul Atatürk Havalimanı’na indi.

 

İstanbul’a ulaştıkları için buruk bir sevinç yaşadıklarını söyleyen yolculardan mimar Erkan Uzunlar, kendisinin Trablus’a 250 kilometre uzaktaki bir kentte çalıştığını belirterek, "Bütün Libya’da sıkıntı yaşanıyor. Bizim

olduğumuz yerde de bütün Türk şantiyeleri yakılıp yağmalanıyor. Biz canımızı zor kurtardık" dedi.

 

Şu anda Trablus Havalimanı’nın insanlarla dolu olduğunu ifade eden Uzunlar, dün akşam havalimanına gelmelerine rağmen uçağa bugün öğlen bindiklerini söyledi. Uzunlar, Bingazi’deki bir arkadaşıyla telefonla görüştüğünü de

anlatarak, "Arkadaşım Bingazi Havalimanı’nın yakıldığını söyledi. Havalimanında bulunan yolcuların da bir hangara kapatıldığını belirtti" dedi.

 

Libya’da demirci kalfası olarak çalışan Erol Çakmaktepe de Libya’da çok büyük karışıklıklar yaşandığını, çatışmaların olduğunu ve aldıkları duyumlara göre Trablus’ta 84 kişinin öldüğünü söyledi.

 

Çalıştıkları şantiyenin tamamen boşaltıldığını ifade eden Çakmaktepe, kendi şantiyelerine bir saldırı olmadığını ancak kentte yağma ve kundaklama olaylarının yaşandığını anlattı. Çakmaktepe, havalimanında binin üzerinde Türk

yolcunun dönmek için beklediğini de belirterek, "Olayların durması durumunda şirketimiz isterse geri dönebiliriz" dedi.

 

İsmail Karabela adlı bir işçi de çalıştıkları şantiyenin basıldığını ve iş makinelerine el konulduğunu belirterek, "Canımızı kurtarmaya çalıştık. Biz kimseye karşı koymadık bu nedenle bize saldırı olmadı" diye konuştu.

 

İşçi Ünsal Topal da Libya lideri Kaddafi yanlıları ile karşıtları arasında çatışmalar yaşandığını ifade derek, "Arada ezilen Türkler oldu.

 

Kaddafi karşıtları Türkleri hedef alıyor, Türklerin mallarını yağmalıyor" dedi.

 

Bu arada, Ümit Karadağ adlı mimar da "Libyalı bir yetkili Trablus’ta çatışmalarda bir Türk vatandaşının öldüğünü söyledi" dedi.

 

Yaralı olduğu için tekerlekli sandalye ile Türkiye’ye gelen Bahri Parlak adlı beton işçisi de ameliyat olmak için hastanede beklerken, olaylar çıkması üzerine hastaneden ameliyat olmadan ayrıldığını, hastanenin daha sonra yağmacılar tarafından basıldığını anlattı.

 

LİBYA’DAN DÖNEN MİMAR NİLAY MUTLU: TELEFONLA ULAŞTIĞIMIZ ARKADAŞLARDAN ÖĞRENDİĞİMİZE GÖRE, SABAHA KARŞI HAVAALANINDAKİ BÜTÜN İNSANLARI BİNGAZİ HAVAALANI YAKINLARINDA BİR STADYUMA NAKLETTİLER

 

Libya’nın Bingazi kentinden dün Türkiye’ye dönen Mimar Nilay Mutlu, geride kalan arkadaşlarının binlerce kişiyle birlikte havaalanı yakınlarında bir stadyuma doldurulduğunu ve artık bu kişilerle telefon irtibatlarının kesildiğini söyledi.

 

AA muhabirine telefonla açıklama yapan Mutlu, Bingazi’de bir inşaat şirketinde mimar olarak çalıştığını, Cuma günü saat 15.00 sıralarında Bingazi havaalanına ulaştıklarını kaydetti.

 

Havaalanında ikiyüz-üçyüz kişilik salonlarda binlerce insanla birlikte geceyi geçirmek zorunda kaldıklarını belirten Mutlu, "Çok kötü şartlar altındaydık. Ertesi gün gelen tek THY uçağıyla şans eseri yurda dönebildik. Kalan

arkadaşlarımızla sürekli iletişim kurmaya devam ettik. Birkaç saat öncesine kadar da ulaşabiliyorduk kendilerine. Ama artık ulaşamıyoruz" dedi.

 

Dün gece çalıştığı şirketteki arkadaşlarıyla konuştuğunu ve kendisine, şantiyede yağma başladığı bilgisini verdiklerini anlatan Mutlu, şunları söyledi:

 

"15-20 kişilik şantiye çalışanının bir şekilde havaalanına

kaçabildiklerini öğrendik. Bu arada dün akşam havaalanında çatışma başladığını duyduk. İsyancıların açıklama yaptığını ve ’sizinle bir derdimiz yok, size zarar vermeyeceğiz’ dediklerini söyledi oradaki arkadaşlar. Yine telefonla ulaştığımız arkadaşlardan öğrendiğimize göre, sabaha karşı havaalanındaki bütün insanları Bingazi havaalanı yakınlarında bir stadyuma naklettiler. Bu insanlar bütün gün

ağızlarına bir lokma yiyecek koyamamışlar. Suları tükenmiş. En son sabah konuştuğumuz da tuvaletlerin kilitlediğini söylediler. ’Artık iyice insani şartlardan çıktı burası’ diyorlardı. En son saat 10.00’da biriyle görüşebildim.

Artık tüm umutlar tükenmiş durumda."

 

Türkiye’den yola çıkan geminin 30 saat sonra Libya’ya ulaşabileceği bilgisini aldıklarını belirten Mutlu, havaalanından aktarılan Türk ve Alman vatandaşlarının daha ne kadar dayanabileceklerini bilemediklerini ve artık

irtibat sağlayamadıklarını kaydetti.

 

Medyada yer alan haberlerde "Libya’da abartılacak bir durum yok gibi" gösterildiğini ancak geride kalan insanların çok zor şartlar altında olduğunu kaydederek, "Bu insanlara bir şekilde ulaşılması gerekiyor" dedi.

 

Kızılay tarafından yardım gönderildiği bilgilerinin medyada yer aldığını da anlatan Mutlu, kendilerine ve diğer arkadaşlarına hiçbir yardımın ulaşmadığını belirtti.

 

Mutlu, Seyfülislam Kaddafi’nin açıklamalarının da Libya’da mahsur kalan vatandaşların ailelerini tedirgin ettiğini belirtti.

 

LİBYA’DA MAHSUR KALAN TÜRK VATANDAŞLARI OĞLU MAHSUR KALAN ANNE SAY: "OĞLUMA KAVUŞMAK İÇİN DEVLET BÜYÜKLERİNDEN YARDIM İSTİYORUM"

 

 

Çıkan iç kargaşa nedeniyle oğulları Libya’da mahsur kalan Mersinli aile, çocuklarına kavuşmak için yardım istedi.

 

Silifke ilçesindeki Mukaddem Mahallesi’nde yaşayan baba Bayram Say, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlu Mesut Say’ın (28) 2 ay önce çalışmak üzere Libya’nın Bingazi kentine gittiğini söyledi.

 

Adana’da çalıştığı firma tarafından Libya’ya gönderilen oğlunun bir an önce Türkiye’ye getirilmesini isteyen Say, yetkililerden yardım talep etti.

 

Anne Sakine Say da ev alabilme ve ardından da kendi yuvasını kurabilme hayalleriyle oğlunun Libya’ya gittiğini anlatarak, "Şimdi oğlumun hayatından endişe duyuyoruz. Bir an önce kavuşmak için tedirgin bir şekilde bekliyoruz.

Oğluma kavuşmak için devlet büyüklerinden yardım istiyorum" dedi.

 

Ağabey Şaban Say ise, kardeşiyle son olarak önceki gün görüştüğünü belirterek, şöyle konuştu:

 

"Kardeşimle yaptığımız son telefon görüşmesinde orada çalışan yaklaşık bin 500 işçiyle bir arada olduklarını söyledi. Tedirgin bir şekilde beklediklerini, iki defa da şantiyelerinin basıldığını, ancak baskını yapanların

az olması nedeniyle bir zarar görmediklerini anlattı. Ayrıca kardeşim, kaldıkları yiyeceklerinin de kısıtlı olduğunu söylüyor. İnşallah kardeşimiz ve oradaki Türk

vatandaşlarımız sağ salim ülkemize getirilir. Bu konuda da devlet büyüklerimizin desteğini bekliyoruz."

 

"KUŞ KANADINDA ALIR YİNE GETİRİR"

 

Bu arada, aileyi MHP Mersin Milletvekili Kadir Ural ile birlikte ziyaret eden MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, ailenin acısını paylaşmak için geldiklerini söyledi.

 

Aileden sabırlı olmalarını isteyen Şandır, anne Sakine Say’ın gözyaşı dökmesi üzerine, "Ağlamayın. Silin gözyaşlarınızı, Türkiye Cumhuriyet Devleti büyük bir devlettir. Bu devletin vatandaşları nerede olurlarsa olsunlar, bu devletin koruması altındalar. Hiç endişelenmeyin, devletimiz onları kuş kanadında alır yine getirir" sözleriyle teselli etmeye çalıştı.

 

LİBYA’DAKİ İZMİRLİ MÜHENDİSİN AİLESİ ENDİŞELİ

 

LİBYA’da artarak süren isyan hareketi, orada çalışan yaklaşık 25 bin Türk’ün yakınlarını tedirgin etti. İzmirli mühendis Esat Çakal’ın Libya’da mahsur kalmasının tedirginliğini yaşayan güzellik uzmanı Serap Çakal, "Ağabeyim çölün ortasındaki bir şantiyede. Etraflarını isyancılar sarmış. Aç, susuzlar ve can güvenlikleri tehlikede. Oradan kurtarılmaları için yardım bekliyoruz" diyerek yetkililere seslendi.

 

Bingazi’ye karayoluyla yaklaşık 6 saat uzaklıkta bulunan Jalu kentindeki, Muammer Kaddafi’nin oğlu Seyfülislam Kaddafi’nin sahibi olduğu villa şantiyesinde, geçen mayıs ayından beri çalışan inşaat mühendisi Esat Çakal’ın ailesi de endişeli bir bekleyişe başladı. Televizyon kanallarını izleyerek durumdan haberdar olmak isteyen, çeşitli kurumları arayarak yardım çağrısında bulunan aileden anne Azimet Çakal, "Oğlum, internet üzerinden oradaki işi bulup çalışmaya gitti. En son 1.5 ay önce ziyaretimize geldi. Her şey normaldi, ancak isyan hareketiyle yaşamları alt üst oldu. Devlet büyüklerimize sesleniyorum, bir an önce onları oradan kurtarsınlar" dedi. Market sahibi baba Nejat Çakal ise, "Oğlumun çalıştığı yerde ayrıca 415 Türk daha bulunuyor. Yiyecekleri çok az kalmış, elektrikleri de kesilmiş. Şu an tam bir sefalet yaşıyorlar. Birileri onların da durumu görüp yardım etmeli" diye konuştu.

 

‘REHİN ALINANLAR VAR’

 

Ağabeyiyle zaman zaman telefon irtibatı kuran güzellik uzmanı Serap Çakal da, "Ağabeyim çölün ortasındaki bir şantiyede. Etraflarını isyancılar sarmış. Herşeyi dağıtıp talan etmişler. Proje müdürünü de rehin almışlar. Çalışanlarda panik başlamış. Aç, susuzlar ve can güvenlikleri tehlikede. Orada unutulduklarını söylüyorlar. Libya’nın diğer yerlerinde çalışan Türkler gibi imkanlara sahip değiller. Bulundukları yer çöl olduğu ve dışarı çıkamadıkları için onlara bir şekilde ulaşılması gerekiyor. Eğer helikopter veya uçakla oradan alınıp havalimanına götürülürlerse sorun çözülür. Endişemiz her dakika daha da artıyor. Bir an önce sağ salim eve dönmesini bekliyoruz. Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere her yeri arıyoruz, ancak şu ana kadar bir sonuç alamadık. Kurtarılmaları için yardım bekliyoruz" dedi.

 

CANIMIZI ZOR KURTARDIK

 

Libya’da başlayan olayların ardından ülkede bulunan Türk vatandaşlar dönmeye devam ediyor. Trablus’dan gelen bazı Türk vatandaşları, Bingazi Havalimanı’nın yakıldığını, Türkler’in hangara toplandığını ve uçakların kalkmadığını söyledi. Dönenlerden bir kişi de "Libyalı arkadaşlarımız bize olaylarda bir Türk’ün hayatını kaybettiğini söylediler" dedi.

 

 

Libya Havayolları’na ait bir uçakla Trablus’dan İstanbul’a gelen Türk vatandaşlar ülkede yaşanılanları anlattı. Libya’da bir Türk şantiyesinde mimar olan Abdurrahim Bayramoğlu yaşananlar için şunları söyledi:

 

"Bizim olduğumuz yer Trablus’a 250 kilometre uzaklıkta. Sıkıntı sadece Trablus’ta değil bütün Libya’da var. Bütün Türk şantiyeleri yıkılıyor yağmalanıyor. Biz kendimizi zor kurtardık. Trablus Havalimanı hınca hınç insan dolu. Dün gece havalimanına ulaştık bu sabah ancak uçağa binip gelebildik. Orada Türk yetkilileri yok yardımcı olacak hiçbir yetkili yok. İnternet çalışmıyor, telefonlarda zorluk var."

 

HASTANEYİ BOŞALTTILAR

 

Libya’nın başkenti Trablus’ta ASKA İnşaat’a ait iki inşaat şantiyesinin yakıldığını ve yağmalandığını belirten İsmail Karabela, "Hiçbir şey buradan görüldüğü gibi değil. Trablus diğer kentlere nazaran olaylar daha az oluyor. Ama diğer bölgeler cehennem gibi yanıyor. Bizim iki şantiyemizi yaktılar yağmaladılar. Bırakın müdahale etmeyi, canımızı zor kurtardık. Eğer onlara karşılık verseydik canımızdan olurduk. Biz sadece canımızı kurtarmayı çalıştık" diye konuştu.

 

Bacağından rahatsızlandığı için Trablus’da bir hastanede yattığını ve ameliyat olmak için beklerken olayların patlak verdiğini belirten Bahri Parlak, "Olayların ardından hastaneyi boşaltmak zorunda kaldılar. Benim yanımda raporlarım olduğu için Libya’dan ayrılmam kolay oldu" dedi.

Bu arada gazetecilerin, "Olayların ardından hastaneye yaralılar geldi mi?" sorusu üzerine Parlak, "Ben yaralıları görmedim" dedi.

 

TÜRK İŞÇİLER LİBYA’DA REHİN

 

ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi Sekreteri Kadir Karasüleymanoğlu, aralarında eniştesi 53 yaşındaki Sami Balkan’ın da bulunduğu 120 işçinin Libya’nın Bingazi kenti yakınlarındaki Agila Köyü’nde isyancılar tarafından rehin tutulduğunu iddia etti.

 

Çalışmak üzere 6 ay önce Libya’ya giden Ankaralı Sami Balkan, bugün saat 10.00 sıralarında Ankara’daki bir alçı fabrikasında çalışan oğlu Melih Balkan ile yaptığı telefon görüşmede, isyancılar tarafından rehin tutulduklarını bildirdi. Melih Balkan, babası Sami Balkan’ın telefonda kendisine, "Şu an Bingazi’ye 15 kilometre uzaklıktaki Agila Köyü’ndeyiz. Burada 120 işçi olarak bir arada tutuluyoruz. Dışarıdaki isyancılar ellerinde ’pala’ diye bilinen bıçaklarla geziyor. İki gündür, aç- susuz bekliyoruz. Türk makamlarına bildirin bize ulaşsınlar. Durumumuz çok kötü. Adamların niyeti hiç iyi değil" dediğini anlattı. Telefon görüşmesinin ardından konsolosluğu arayıp yardım talep ettiğini belirten Melih Balkan, şöyle dedi:

 

"Konsolosluğa telefon açtım. ’Uçak gönderdik ama inemiyor. Feribot gönderdik. Elçiler görüşmeye gitti’ dediler. Ancak, babam ve beraberinde rehin tutulan 120 işçinin bulunduğu bölgeyi bildiklerini sanmıyorum. Bu yüzden çevresi geniş olan Çanakkale’deki dayım Kadir Karasüleymanoğlu dahil yakınlarımı arayıp yardım istedim. Ayrıca babamla olan telefon irtibatım da kesildi. Şu an kendisine ulaşamıyorum ve hayatından endişe ediyorum."

 

Babası Sami Balkan’ın 6 ay önce Raftanel Zaradej firması bünyesinde hızlı tren inşaatı için Mısır’a çalışmaya gittiğini belirten Melih Balkan, "Babam, Mısır-Libya arasında kurulan hızlı tren hattında torna ustası olarak çalışıyordu. Hızlı trenin Mısır ayağı tamamlanmış. Libya’daki Bingazi şehrine geçmişler. Burada çalışmalar devam ederken isyan başlamış. Babam ve beraberindekiler de Agila Köyü’ne sığınmış. Burada rehin alınmışlar" dedi.

ÇOMÜ Tıp Fakültesi Sekreteri Kadir Karasüleymanoğlu ise eniştesi Sami Balkan’dan haber alamadıklarını ve hayatından endişe ettiklerini herkesin yardımını beklediklerini söyledi.AA / DHA

Gönderi tarihi:

Kuzey Afrika ve Misir'da yasanan trajedileri,AKP'nin reklam ajansi olan medya tarafindan evrilerek cevrilerek yontularak kamunun bilgisine sunuluyor ve bu haberler böyle kusa cevrilerek verilirken AKP'nin propagandasini yapmakta ihmal edilmiyor.

 

Sadece medyami hayir basbakanda kac gündür sus pus olmustu.Kilicdaroglu basbakanin bu tutumunu elestirmis,AKP'li Hüseyin Celik yani Kralin sövalyesi hemen Kilicdaroglu'na yanit vererek;Sayin Basbakan ismarlama konusmaz demistir.Bu bile AKP'nin yönetim kadrosunun nasil bir acz icinde oldugunu anlatiyor.Iki gün önce INSANLIK ÖDÜLÜ almis oldugu Kaddafi'ye ne diyecektiki basbakan.Önce bekledi,danismanlari ona konusma metni hazirladilar.Ne söylemesi gerektigin,nasil söylemesi gerektigini ona hazirladilar.Cünkü cama bakmadan konusamaz basbakan.Mubarek'le sarmas dolas olup kardeslik edebiyati yaparken Erdogan Mübarek'in diktatör oldugunu bilmiyormuydu.Obama,Mübarek'e "CEKIL"diyince bizimkide aynisini tekrarladi.Libya'da durum baskaydi.ABD Kaddafi'ye cekil demedi.O demeyince basbakan ne diyecegini bilemiyordu ve nihaeyet konusmasi hazirlandi ve cikti konustu.Ama insanlik düsmani bir adamin verdigi ödül hala kendisinde.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
  • Yazar

AB, Libya'ya askeri operasyon yapabilir!

 

Avrupa Birliği (AB), 6 bine yakın AB vatandaşının bulunduğu Libya’da insani durumun daha da kötüleşmesi halinde

"askeri operasyon" yapabileceğini bildirdi.

 

Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir AB yetkilisi, silahlı müdahale konusunda "Üzerinde çalıştığımız ihtimallerden birisi bu" dedi.

 

Bu tür bir müdahalenin amacını açıklamaktan kaçınan yetkili, "Bir ihtiyat planı hazırladığımızda, bu, BM Güvenlik Konseyi’ni harekete geçireceğimiz

anlamına gelmez" ifadesini kullandı.

 

AB Komisyonu’nun insani yardım biriminin, "insani bir askeri operasyonda" ne tür sivil ve askeri kapasitenin kullanılabileceği konusunda üye ülkelerle

danışmalarda bulunduğunu anlatan yetkili, henüz silahlı bir operasyon noktasının uzağında olduklarını ve ihtimaller üzerine hazırlık yaptıklarını kaydetti.

 

AB Komisyonu’na göre, Libya’da olaylar başladığından bu yana 5 bin civarında AB vatandaşı ülkeyi terk etti. Hala Libya’da bulunan AB vatandaşlarının

sayısı konusunda net bir rakam verilemiyor.

AA

--------------------

Şu An İtibariyle Alman savas gemilerinin Libya yönüne hareket ettigi bir gercek. Gaddafi ne kadar süreyle halk ayaklamasini bastirabilir.

 

Korkutan senaryo o gittikten sonra nelerin olacagi.. Onun varligi aslinda Avrupaya huzur veriyordu elinden yesil kitabi düsürmeyen Gaddafi.

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Müsterih olun!

 

 

“Türkiye farkı...”

 

“İşte bu kadar!”

 

“Dünya bize hayran.”

*

Nedir bu?

Yandaş medya

manşetleri.

*

Libya’daki vatandaşlarımızı tereyağından kıl çeker gibi kurtarmışız, şööyle şahane devletmişiz, böööyle muhteşem hükümetmişiz filan...

Onun manşetleri.

*

Şimdi bakın...

Bir mektup, okuyun lütfen.

*

“Çok saygıdeğer bakan!

Ankara’da yerleşik 25 büyükelçi, benim refakatimde, bakanlığınız tarafından organize edilen özel uçak ile Erzurum’daki Universiade açılışına katıldık. Ankara’dan gecikmeli havalandık. Pistin temizlenmesi için havada yarım saat tur attık. Bizi stada götürecek olan otobüs, belli ki, Erzurum’un yabancısıydı, zira yolu uzattı, Başbakan’ın davetine katılamadığımız gibi, açılış törenine de yetişemedik. Stada gelince, yer ayrılmadığını gördük, kalabalığın ortasına bırakıldık, hiçbir güvenlik kontrolüne tabi tutulmayan kalabalıkla birlikte, mücadele ederek, stada girdik, uzak bir köşeye oturduk, hiçbir yetkili bizimle temas kurmadığı gibi, 3.5 saat su bile verilmedi. Dönüş için kargaşayla otobüse bindik, otobüs şoförü büyükelçilerin tamam olup olmadığına bakmadan hareket etmeye kalktı, dışarda kalanlar oldu, zor durduruldu. Özel uçağa geldik, oradaki personelin elinde bize ait olmayan, başka isimlere ait biniş kartları vardı. Hiçbir bagaj, güvenlik veya isim kontrolü yapılmadan, biniş kartı bile istenmeden, isteyen herkes adeta yarışırcasına uçağa bindi. Hatta, TBMM Başkanı da büyükelçilerin özel uçağına binenler arasındaydı. Uçağın içinde 1.5 saat, pistte bekledik.”

*

Kim bu?

Heidemaria Gürer.

Avusturya Büyükelçisi.

Su gibi Türkçe konuşur.

“Milli gelin”imizdir.

Eşi Türk.

*

Sonuna “ünlem” koyarak “çok saygıdeğer” hitabıyla resmi mektup yazdığı kişi ise, Türkiye Cumhuriyeti

Devleti’nin devlet bakanı.

*

Yani?

*

Milli gelinimiz, zarif bir diplomat olduğu için “Yuh be kardeşim!” diyemiyor...

“Dost acı söyler” misali “Öngörü ve organizasyon rezaletisiniz” diyor.

*

Ve, Avusturya Ankara Büyükelçisi’nin bu mektubu yazmasından taaa bir ay önce, Avusturya Dışişleri Bakanlığı, Libya’da yaşayan, aralarında çifte vatandaş Türklerin de bulunduğu tüm vatandaşlarına mektup gönderiyor... “Karışıklık çıkarsa, şunları şunları yapacaksınız, şu şu numaraları arayacaksınız, şu şu noktalarda Trablus Elçiliğimiz’in şu şu yetkilileri ile buluşacaksınız” diyor. Daha Mısır patlamamış, Tunus’ta bile çıt yokken... “Libya’da karışıklığın

eli kulağında, haberiniz olsun, pozisyon alın” diyor.

*

Sonra?

Tunus yanıyor.

Mısır patlıyor.

*

15 Şubat’ta, Libya’nın karışmasına sadece 48 saat kala, Türkiye Cumhuriyeti’nin Trablus Büyükelçiliği, resmi internet sitesinde, “Libya’da yaşayan vatandaşlarımıza” başlığıyla duyuru yayınlıyor. Aynen aktarıyorum...

*

“Büyükelçiliğimiz ile temasa geçen bazı vatandaşlarımız, bazı Mağrib ülkelerinde yaşanan olaylar sonrasında, Libya’daki asayiş hakkında sorular yöneltmektedir. Libya’da güvenlik ve istikrar bakımından sıkıntı yaşanmamaktadır. Libya’da iş yapan şirketlerimizin endişe duymalarını gerektirecek durum yoktur. Vatandaşlarımızın müsterih olmaları tavsiye olunur.”

*

Vatandaş diyor ki:

“Kaçalım mı?”

Büyükelçiliğimiz diyor ki:

“Müsterih olun.”

Gördük ebemizin müsterihini!

NOT:

 

Hükümet, dışişleri ve istihbarat rezaletimiz ortaya çıkınca, sayısını bilmediğimiz kadar vatandaşımız silahların ortasında mahsur kalınca,

bazı vatandaşlarımız tutuklanıp, “şimdilik” bir vatandaşımız öldürülünce...

Yukarıda anlattığım skandal duyuru, Trablus Büyükelçiliği’nin resmi internet sitesinden apar topar silindi!

 

ANTİ NOT:

 

Niye sildiler? “Böyle bi duyuru yapmadık, yalan söylüyorlar, iftira atıyorlar” demek için sildiler. Ancak... Başbakanlık’a ait olan “müşavirlikler.gov.tr” adresine girin, Libya’yı tıklayın, “Libya’da istikrar

var” başlığıyla, kabak gibi, orada duruyor... Onu silmeyi unuttular çünkü!

Yılmaz Özdil.

Gönderi tarihi:

Az önce ART de ayni konuya değinildi. TÜRKSAM Başkanı Sinan Oğan ile ART de gördüğüme şaşırdığım Fikri Akyüz, tartışıyorlardı. Büyükelçinin bu yazısından bahsediyorlardı. Fikri Akyüz ü ART de gördüğüme şaşırdım çünkü bu adam yandaşların önde gidenlerinden, acaba ART de ılımlılaştı mı, ya arkadaş neler oluyor? Bu adam kimin aleyhinde yazı yazdıysa anında içeri alındı, şimdi neler oluyor da bizim kanalımıza çıkarılıyor? Daha dün ART nin sahibi Sayın Mustafa Özbek e iftiralar atmıyor muydu? Neyse konuya dönelim.

Sinan Oğan 2006 yılında kitabında bu gün olan olayları aynen yazmış, devletimiz bize niye sormaz, yandaş olmadığımız için mi diye de şikayet etti. 2003 yılında Condoleezza Rice ın dediklerini hatırlattı " Fas dan Basra Körfezine kadar 22 devlet değiştirilecek". Bu yapılırken de savaşmaktansa muhalif hareketlerin desteklenmesinin daha mantıklı olacağından yani turuncu devrimlerden bahsedildi. Hani her taşın altında okyanus ötesi vardır diyorduk ya, pek de haksız değiliz herhalde...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.