Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Hücre evine yapılan baskında, 4 biberon 7 emzik ele geçirildi;

çıngıraklı teröristler emekleye emekleye kaçmayı başardı...

 

Londra’da yaşandı.

 

Tipin biri, insanların yürüyüş yaptığı, çimlere yayıldığı bireysel özgürlük alanı Hyde Park’ta,kızcağızın birini akşam vakti tek başına kıstırdı, taciz etti, yakalandı, mahkemeye çıkarıldı. Hâkim 3 saniye bile düşünmeden, haşırt diye 3 sene hapis cezasını geçirdi... Savcı bile şaşırdı. Çünkü, bu tür durumlarda en fazla 6 ay veriliyordu, niye 3 sene?

 

Hâkim dedi ki: 6 ayı tacizden ötürü veriyorum, gerisini, kızlarımızın oralarda rahat rahat gezebilmeleri için!

 

***

 

Ankara’da yaşanan?

 

*

Başkentin en medeni restoranlarından biri, sanki pavyonmuş gibi, polis tarafından basıldı, “İçki servisi yapılıyor, çocukların ne işi var!” diye babalarının kimliklerini topladı. Tesadüfenorada ailesiyle birlikte yemek yiyen ve müdahale eden dişli avukatı gözaltına almaya kalktılar, Ankara Barosu Başkanı olduğu ortaya çıkınca, maça sıkmadı, bırakıp gittiler.

 

*

Allah’tan Baro Başkanı oradaydı... Yoksa anneleri de “konsomatris” diye götürebilirlerdi!

 

*

5 gün geçti üstünden.

Yazmadım.

5 gün takip ettim...

Netice?

 

*

O restorana çocuklarıyla kimse gelmiyor artık... 5 gündür tek tük aile ya geldi, ya gelmedi. Bıraktık aileleri, insanlar çocuksuz bile gelmeye korkuyor. Üstelik sadece o restoran da değil... Ümitköy civarındaki restoranların hepsi adeta sinek avlıyor. Çünkü, Baro Başkanı tesadüfen orada olduğu için haberimiz oldu, öbür restoranların aynı şekilde basıldığındankimsenin haberi olmadı. Meğer hepsi basılmış. E haliyle, kulaktan kulağa yayılmış.

 

*

İşte o nedenle, Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, söz konusu polisler hakkında suçduyurusunda bulunurken,

bu uygulamanın “vatandaşı terbiye uygulaması” olduğunu söyledi.

 

*

AB hukuku, bireysel özgürlüğü korumak için suçlunun cezasını arttırıyor...

Bizim polis, bireysel özgürlüğü kısıtlamak için, hukukun dışına çıkarak, suçsuz insanların üstüne yürüyor.

*

Bizim hâkimler ne karar verecek, bekleyip göreceğiz. Ankara ahalisine gelince...

 

*

Beklemeyin kardeşim!

 

*

Bu hadise İzmir’de yaşansaydı, emin olun, o restoranda bebek arabalarından oturacak yer bulamazdınız bu 5 gün zarfında, inadına...

Çocuğu olmayan komşunun çocuğunu alır gelirdi... İddiaya girerim, çocuk bulamayan emzikle otururdu!

 

*

Bakın, İstanbul’da yapıyorlar benzerini...

Caddebostan İskele Caddesi’ndeki restoranları taciz etmek için taaa ramazanın başında kazdılar sokağı, hâlâ çamur deryası halinde tutuyorlar, ki, insanlar gelmesin diye...

Gençlere durup dururken kimlik soruyorlar. İnadına, iğne atsanız yere düşmez orada, sanırsın miting var...

İstersen volkanik krater aç, geliyor İstanbullular.

 

*

Beklemeyin kardeşim...

Gidin.

Yaşam biçiminize sahip çıkın. Teslim olmayın.

 

 

 

249b.jpg

 

Gönderi tarihi:

Yilmaz Özdil'in yazisi gercekten okunmaya ve ibret almaya deger bir yazi.Zaten sevilmemesinin sirrida yazdigi yazilarin damardan koymasi oluyor.

 

Ingiltere'nin polisi veya hakimi Ingiliz milletinin polisi ve hakimidir keza savcisida öyledir.Bugüne kadar aksini görmedik.Almanya Fransa ve diger modern ve demokratik ülkelerin yargi üyeleri kendilerini iktidarin degil halkin görevlisi olarak görürler ki öyle olmasi en dogal olanidir.

Türkiye'de polis oldu bitti iktidarin emrindedir.Cünkü emniyet müdürleri iktidarin kadrosuna dahildir.Yargi Türkiye'de yine ayni sekilde iktidarin oyuncagidir.Ne var ki bunlarin icersinde yine de Cumhuriyete sadik görevini layikiyla yerine getirmeye calisan yargi mensuplari ve de polisler vardi.

Rahmetli Necip Hablemitoglu'nun öldürülmeden önce yapmis oldugu tespitlerle polisin icersinde azimsanmiyacak kadar bir cogunlugun cemaatin yani Fetulah cemaatinin emrindeo oldunu tespit etmesi,o günlerde bu cemaate bagli istihbarat birimlerinin namuslu kisiler hakkinda sahte belgeler uydurarak onlari makamlarindan indirttigini ve onlarin yerine kendi adamlarini getirttiklerini okudugumuzda "YOK DAHA NELER"demistik.

 

Gözümüzden kacirilan fakat bazende bilincli olarak bizlere duyurulan birtakim olaylar Necip Hablemitoglu'nun tespitlerinde ne kadar dogru oldugunu anliyoruz.Iste ERGENEKON VE DIGER SENARYOLA bu istihbarat birimlerinin elbirligi ile hazirlanmis senaryolar oldugu artik azcok bilinmektedir.

 

Vatandasi terbiye uygulamasi yeni birsey degil.Parklarda elele gezindiler diye dögülen gencleri hatirliyorum,yanyana oturdular diye dayaktan gecirilen gencleri hatirliyorum.Bunlar bir planin parcalaridir,tabii ki toplu olarak bir eyleme girismiyorlar cünkü o zaman iosin rengide degisecektir.Bunu bildikleri icin yavas yavas hazmettirerek bugün burada yarin baska yerde marjinal olaylar seklinde bu plani uygulayacaklar ve insanlari korku ile sindireceklerdir.

 

Osmanli döneminde SUBASI denilen kolluk kuvvetleri benzeri gücler birimler vardi.Bunlar ellerinde sopalarla etrafda gezinir,eger ezan okunmus ve birisi camide degilse dayakla onu camiye sokardilar.Bugün olanlarin dünkülerden hicbir farki yoktur.Dün Subasi deniliyordu bugünde polis deniyor.Ama amac aynidir.TERBIYE!

 

Birisini veya toplumu sadece bir baskasi istiyor diye baski altina almak,korkutmak,sindirmek antidemokratik uygulamalarla terbiye etme sendromu demokratik toplumlarda imkansiz bir durumdur.Böyle uygulamalara sadece fasist ve dinci yönetimlerde rastlanir.Bugün bize marjinal olaylar gibi gösterilmeye calisilan fakat aslinda ayrik otunun hertarafi kaplamasi gibi ülke capinda bir operasyona dönüstürülen bu tür uygulamalar giderek artacaktir.

Bu arada Tunceli'de ki Birahanelerde kadin calistirilmasinin protesto edilme bicimide cok ilginctir ve bu protestoyu polisin vatandasi terbiye uygulamalarindan ayri incelemek yanlistir.Birakin birahanelerin camlarinin kirilmasini bir yana böyle bir protesto eylemini organize eden kurulus veya kisilerin raptü zapt altina alinmasi sarttir.Birahanenin mesru olarak calismasi o birahane sahibine is yerinde kimi calistirip calistiramiyacagi hakkinida

vermektedir.Kimse bir issahibine yaninda kimi calistirmasi gerektigini vurgulayamaz.Kücük cocuklari calistirmak disinda herkes kendine ait is yerinde rüstünü ispat etmis olan ve calismak isteyen herkesi calistirma hakkina sahiptir.Eger böyle bir protestoya mülki amir izin vermisse o da kanunlar karsisinda sucludur.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Benim anlamadığım İstanbul ve Ankara gibi en büyük kentlerin baro başkanları nasıl oldu da ulusalcı insanlardan seçildi? Tüm hukuk daireleri yandaşlar tarafından oluşturulurken baroları nasıl ele geçiremediler, hayret!

Milleti terbiye etmeye gelince yine aynı sloganı söyleyeceğim ' yetmez ama evet' diyen demokrasi havarileri ne düşünüyor acaba? Bu durumda hiç bir vatandaş eğlence yeri açmak için başvurmaya cesaret dahi edemez. Seçimden sonra da internete sansür gelirse hiç şaşırmam.

  • 4 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Bazi illerin Baro Baskanlari maalesef ulusalci degil.Ama konu bu degil.Bugün haberlerde Italya Basbakani Silvio Berlusconi ile ilgili söylentiler nedeniyle Bassavcinin arastirma baslattigi ve bu arastirma bittikten sonra iddianamesini Italyan Parlamentosuna sunacagi belirtiliyordu.Bu haberi duyunca sasirmadim cünkü Cagdas ve demokratik ülkelerde hep böyle olmustur.Yani dokunulabilirligi olan vatandas hakkinda savci nasil evlere baskin emri veriyor gözaltina aldiriyor ve tutuklatiyorsa ayni sekilde ülkeyi yönetenlerinde savci tarafindan arastirilmasi sorusturulmasi gerekir eger haklarinda bir iddia varsa.

 

Italya Savcisi Italya hakinin haklarini korumakla mükellef oldugu icin Berlusconi hakkindaki iddialari incelemeye baslamistir.Yani bu adam basbakandir sakin ha olmaz öyle sey demeden sorusturma baslatmistir.

 

Bizde gerek basbakan ile ilgili,gerek Cumhurbaskani ile ilgili o kadar iddialar yapildi,örnegin kayip trilyon davasi bunlardan biridir.Basbakan hakkinda kalpazanlik dosyasi var,bunun disinda bazi iddilar gündemde mecliste 600 yolsuzluk dosyasi var milletvekilleri ile ilgili.Ne bu milletvekilleri özveride bulunup kendilerini aklamayi deniyorlar ne de savcilar görevlerini yerine getiriyor.Varsa yoksa Ergenekon ve simdide GALATASARAY TARAFTARLARI olayi gündemde.

 

Bizim yargimizin Italya kadar olamadigi ortadadir.Bizdeki savcilarin gücü ancak gücüsüzlere karsi yetiyor,güclü olanlarin karsisinda savcilar maalesef görevlerini yerine getirmiyorlar.Cumhurbakani hakkinda inceleme baslatip yargilanabilir diyen Sincan Agirceza Mahkemesi Baskani Osman Kacmaz'a nasil saldirdilar hep birlikte yasadik bunlari.Saldiranlar ise ILERI DEMOKRASI geliyor diye siyaset yapan ve tamtam calanlar degilmiydi?

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Bazi illerin Baro Baskanlari maalesef ulusalci degil.Ama konu bu degil.Bugün haberlerde Italya Basbakani Silvio Berlusconi ile ilgili söylentiler nedeniyle Bassavcinin arastirma baslattigi ve bu arastirma bittikten sonra ,

,

,

,

saygilarla

 

Kenan Evren ve 12 Eylülü yapan diğerlerinin yargılanacağını sanıp(!) "yetmez ama evet" diyen sanatçı(!) müsveddeleri pişmanmış.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.