Televizyonlari izliyorum,gerek Almanca gerek Ingilizce;Ingiltere'de parlamentonun etrafini kusatmis olan üniversite ögrencilerinin eylemlerine bakiyorum.Ne agzi poliler tarafindan kapatilan,ne yerlerde tekmelenen ne Itfaiye hortumuyla BIBER GAZI sikilan ögrenci göremiyorum.Tabii ki bir mücadele var hem poliste hemde ögrencilerde ama bu mücadelede polise tekmelerle,pankartlarin sopalariyla vuran ögrencilere karsi polisin tekme tokat girismesi yok,yerlerde tekmelesi yok. YANI BIR PROTESTO GÖSTERISI VAR VE POLIS DEMOKRATIK ÜLKELERE YAKISIR BIR TARZDA GÖREVINI YERINE GETIRMEKTEDIR.Görevi güvenligi saglamaktan öte degildir polisin,yani polisin görevi dayak atmak degildir.

 

Yine ayni Ingiltere'de gecenlerde bir parlamenteri veya basbakani galina boya ile protesto ettiler,bir defasinda yine Ingiltere olmasi lazim bir parlamenterin sokakta agzina yumruk attilar.Bu ögrenci olaylari Ispanya'da,Fransa'da,Yunanistan'da veya baska ülkelerde hele de Güneykore'de cok yogun olarak yasanan olaylardir.Hele Güneykore'de ögrecilerle polisler sokaklarda KOLBASTI oynar gibi karsilikli mücadele icindedirler herzaman.AMA BU ÜLKELERIN HICBIR IKTIDAR YETKILISI,VEYA BAKANI VEYA BASBAKANI CIKIP TA "BUNLAR ILLEGAL KISILERDIR ÖRGÜTE BAGLIDIRLAR,BIZIM HÜKÜMETIMIZE KARSI EYLEM YAPIP ASKERI DAVET EDIYORLAR"diye aciklama yapmadi ve televizyon kanallarida bu olaylari fazla bartmadan ama objektif yani iktidara yalakalik yapmadan ÖZEL RÖPORTAJLAR yapmadan kamuoyuna duyurdular.Dogrusuda budur.Dün NTV kanali Burhan Kuzu ile özel röportaj yapiyor ve sanki Türkiye tersine dönmüscesine sorular sorup birde gözlerini faldasi gibi aca aca dinliyorlar.Bu yalakaliktir.Bu ögrenci haklarina karsi bir saldiridir.Medyanin burada ögrencilere hak verecegi veya olaylari tarafsiz aktaracagi yerde AKP hükümetini magdur gösterme cabasina yalakaliktan ayri bir ad bulamiyorum.

 

Burhan Kuzu,bir bilim adami,bile bile Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesine gidiyor.Kendisine söylenmis olayla olabilir diye.Ama Burhan Kuzu provaksyon misyonunu üstlenerek oraya gidiyor ve alacaginda aliyor,bravo o ögencilere.Bir kiz ögrencinin "YUMURTA ILE KIMSE ÖLMEZ AMA KARIZMASI BELLI OLUR"demesi cok yerindedir.Üniversite ögrencileri Burhan Kuzu'nun sahsinda AKP'NIN KARIZMASINI cizmistir.Iste AKP'nin sefinin hazmedemedigi ve o ögrencileri "bunlar illegal kisilerdir,bakin bunun sonunda neler cikacaktir"diye bir tanimlamaya basvurmasi cok vahim bir olaydir.Erdogan'in bakin bunun altindan neler cikacak dedigi bircok olay var ki akabinde savcilarin emriyle masum insanlar göz altina alinmis ve Silivri'ye gönderilmistir.

 

Co kbüyük bir oyun oynaniyor Türkiye'de.Secimlere 6-7 ay kala bu oyun alabildigine ortada oynanmaya baslanmistir.AKP kORKMAKTADIR CÜNKÜ IKTIDAR ELINDEN KAYIYOR.BU NEDENLE IFTIRA KAMPANYALARI BASLATILMIS ÖGRENCILER SUSTURULMAYA CALISILMAKTADIR.Ögrenciler askeri cagirmiyor,bu AKP'nin korkusunun nerelere dayandigini gösteriyor.

 

O ögrencileri yapmis olduklari demokratik eylem icin kutluyorum.Bir ülkenin gelecegi olan genclere karsi distan güdümlü mezhepci ve ayrilikci iktidarin girismis oldugu bu igrenc oyunlarida kiniyorum.

 

 

saygilarla

Basbakan bugün diyor ki;Yumurta atacaginiza onlarla oturun bir omlet yapip yiyin.Nasihati cok sever basbakan ama kendisi nasihatten anlamaz.Akil veriyor omlet yapin diye.Omleti ögrenciler zaten yiyorlarda kebabi götüren basbakan oluyor.Devlet parasi ile aile saadeti yasayip garioban ögrenciyede omlet yap ye demek yumurtayi hak etmektir.

 

Son günlerde iktidar semsiye ihalesi acmis diye söyleniyor.Nedeni de bakanlarin korumalari artik hep semsiye ile donanacaklar bakan konusurken onlarda tüfek yerine semsiye ile esas durusta bekleyecekler.

 

 

saygilarla

Bir öğrencinin polis tarafından üstelik de tutuklanmasından sonra, tutuklama sırasında da değil! şiddet görmesi... Bunun ardından da polisten sorumlu hükümetin polisi değil, öğrenciyi suçlar beyanlar vermesi...

 

Hamile bir kadının dövülmesi ve çocuğunu kaybetmesi üzerine ise polisin sorgulanması yerine, çocuğun kimden olduğunun sorgulanması...

 

Rezaletin son perdesidir, diyecek bir şey bulmak bile zor. Ne dense yeri olduğu için ne denilebileceği kolayca tahmin edilebilir, o yüzden demeye gerek duymuyorum.

 

İleri demokrasi ha? Batı standardı ha? Bu ülke toprağında yaşamış ve ölmüş, bu ülkeyi seven bir hristiyanın mezarını müslüman mezarlarının yanından uzaklaştıracak kadar sapkınlık, korkunç bir dogmatizm, insanlık dışı bir yobazlığa sürüklenmiş durumda. Ülkenin resmi son derece korkunç ve mide kaldırıcı! Kısa bir zaman içinde ülkeyi bu hale getirmeyi başardılar. Bu kadar kutuplaşma ve düşmanlık bir 27 mayıs öncesi, iki 12 eylül öncesi görüldü. Bu üçüncü örnek...

 

Batı'nın bu ülkeyi AB yemine çeke çeke içine düşürmek istediği çukur da tam olarak işte bu! Bu ülkeyi etnik ve dinsel düşmanlıkların kaosu içinde parçalayıp lokma lokma kolayca yutmak istiyorlar...

Yumurtalı eylemlerini sonlandırmak için öğrencilerin şartları var:

 

1)Tayyip efendi özür dileyecek üniversitelilerden!

 

2)Harçlar kaldırılacak!

 

Bu taleplarimiz gerçekleşmezse, daha atacak çok yumurtamız, tertipleyeceğimiz çok şenlik var!

 

İşte öğrencilerin açıklaması:

 

“Onların derdi yumurta değil. Birilerinin karşı çıkmasına tahammül edemiyorlar. Konuşmaya çalışanın ağzını kapat, başını kaldıranı copla, çok yazarsa hapse at! AKP’nin “ileri demokrasi”sine hoş geldiniz! O kadar kudretlidir ki bu insanlar bir anda seni sahneden silip atacaklarına inanırlar ve inandırırlar. Yumurtayı biz keşfetmedik. 1700’lerden beri ezilenler, beğenmediği yöneticilere karşı kullanırlar. Bir nevi “ezilenlerin dili”dir yumurta. Ama biz AKP’nin o kudretli görünümünün arkasındaki zavallılığı “yumurta”nın nasıl da gözler önüne serdiğini keşfettik! Artık yumurta AKP’ye karşı üniversitesini savunan gençlerin “dili” olmuştur.

 

Kalem tutan eller, artık diğer elinde yumurta tutuyor. Güneşli havada şemsiyeyle dolaşmak zorunda bırakıyor AKP’lileri. Gülünçler değil mi? Sen ki bir ülkenin en üst kademe yöneticisisin ama yanında şemsiyeli korumalarla gezecek kadar da zavallısın!

 

Egemenleri bir korkudur sardı. Burhan Kuzu’yu protestoyu destekleyeninden karşı çıkanına kadar hepsi “yumurta atmayı” eleştirdi. Demokratik protestolarda yumurta kullanılmazmış diye buyurdu efendiler.

 

Orada bir dakika duracaklar! Nasıl protesto edeceğimizi onlardan öğrenmeyeceğiz! Amacımız da protesto etmek değil, amfilerden kovmak! Amacımız AKP’yi önce amfilerden, sonra bu ülkenin her bir köşesinden temizlemek. Kirlettiler her tarafı! Dillerinde ağızlarına yakışmayan “demokrasi”, “özgürlük” laflarıyla pis işlerinin üstünü örtmeye çalışırken kandırdıkları da oldu! Cemaatlerin kucağına attığı yoksullar da… Ama bizi kandıramadılar!

 

Korkuttukları, sindirdikleri oldu. Korkudan sessizce küfretti insanlar yıllarca. Dişini sıktı. Haksızlıkları gördükçe susmaya alıştı. Koca bir ülkeyi “onursuzlaştırmaya” giriştiler! Onlarca soruşturma, ceza ve dayakla sindirdiler. Ama bizi korkutamadılar!

 

Bu ülkenin onurlu genç erkek ve kadınlarını kandırmaya “ileri zeka”ları yetmedi. Bizi sindirmeye “İleri demokrasi” leri yetmedi. Gaflet içinde geldikleri SBF’de hak ettikleri karşılamayı kendilerine hazırladık. Yumurta şenliğimizin özel konuğu Burhan efendiydi. Faşizmin anayasasını “demokrasi” diye yutturmaya kalkan şarlatan “akademisyen”!

 

Daha vahşice saldırdıkları günlerin öfkesi geçmeden utanmadan geldi! Sırıtarak girdiği amfi hınca hınç doluydu. 500 kişi aynı anda yuhaladı önce. Sonra konfetiler patladı ve şenlik başladı. Yumurtanın sarısı kafasından akarken Kuzu’nun, canlı yayında izleyen milyonlarca insanın içinin yağları eridi. Milyonların sesi olduk. Dereleri satılan köylülerin, evleri yıkılan yoksulların, üniversiteye alınmayan yoksul gençlerin, saatlerce çalıştırılan güvencesiz işçilerin, okulları muhbir yuvasına dönen liselilerin, yok sayılan Kürtlerin, iki defa ezilen kadınların ve piyasanın kucağına terk edilmiş üniversitelerin öğrencilerinin! Ezilenlerin öfkesinin nerden çıkacağı belli olmuyor işte. Bir bakmışsın bir üniversitenin amfisinde patlayıveriyor halk düşmanlarının suratına!

 

4 Aralık’ta İstanbul’dan kovmaya çalıştıkları üniversitelileri karşısında görünce Burhan Kuzu’nun gözündeki korkuyu gördük.

 

Yumurtalar atılırkenki çaresizliğini gördük.

 

Şemsiyelerin arkasına sığınmış konuşmaya çalışırkenki acizliğini gördük.

 

Kuzu kuzu geldiği üniversiteden apar topar kaçışını gördük.

 

Bize benzemiyordu gidişi! İl sınırından kovmaya çalıştıkları üniversitelinin onurlu direnişine bakın, bir de Burhan Kuzu’nun kaçışına! Korkakça!

 

İnsanların evlerini alabilirsiniz. İnsanların cebindeki son kuruşu alabilirsiniz. İnsanların işini elinden alabilirsiniz. Ama insanların umutlarını yok etmeye çalışırsanız… İşte o zaman öfkesini katlarsınız! Eminiz ki 15 dakika içinde yok edilmeye çalışılan umutlar yeniden yeşerdi.

 

“Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var” diyorlar. Bu birliği bozmaya çalışan gençler ilan ediliyoruz bir anda. Sizle değil ama bizim, bu ülkenin ezilenlerinin ihtiyaç duyduğu “birlik ve beraberlik” in esintisi bile tir tir titretiyor sizi korkudan. İftiralar art arda geliyor ama inandırıcı değiller! Bu ülke gençliğini, egemenlerin siyasetinin pisliğine zerre bulaşmamış gençliğini yaftalamaya çalışırken iyice saçmalıyorlar, kah “bölücü” ilan ediliyoruz, kah “darbeci”… Biz ilan edelim kendimizi :

 

Biz kolektifçiyiz! Üniversitesini, ülkesini AKP’ye bırakmamaya söz vermiş üniversitelileriz! Bugün sizi korkudan titreten, yarın sizi hak ettiğiniz yere, tarihin çöplüğüne gönderecek olan halkın haklı mücadelesinin en ön safında yer alan gençleriz.

 

Bir yumurtayla ülke sarsılır mı? Neden korkuyorlar bu kadar? Biz söyleyelim : Bir yumurta ülkeyi sarsmaz ama sarsılabilirliğini gösterir! Umudunu yitiren binlerce insana umut olur. Kafasını kuma gömenlerin gözlerini açar.

 

Şartlarımızı söyledik, yerine getirirlerse atmayacağız yumurta :

 

1)Tayyip efendi özür dileyecek üniversitelilerden!

 

2)Harçlar kaldırılacak!

 

Ama merak etmesinler, talepler gerçekleşinceye kadar daha atacak çok yumurtamız, tertipleyeceğimiz çok şenlik var!

Korkuttukları, sindirdikleri oldu. Korkudan sessizce küfretti insanlar yıllarca. Dişini sıktı. Haksızlıkları gördükçe susmaya alıştı. Koca bir ülkeyi “onursuzlaştırmaya” giriştiler! Onlarca soruşturma, ceza ve dayakla sindirdiler. Ama bizi korkutamadılar!

 

Bu ülkenin onurlu genç erkek ve kadınlarını kandırmaya “ileri zeka”ları yetmedi. Bizi sindirmeye “İleri demokrasi” leri yetmedi. Gaflet içinde geldikleri SBF’de hak ettikleri karşılamayı kendilerine hazırladık. Yumurta şenliğimizin özel konuğu Burhan efendiydi. Faşizmin anayasasını “demokrasi” diye yutturmaya kalkan şarlatan “akademisyen”!

 

Gercek ben umudumu Türkiye´den yitirmistim bir umut dogdu Amerikan Tayipe karsi..

 

Yumurta oturdu.

Adnan Menderesi'de bilmem nerede kacarken yakalamislar.

Bakalim bunlarin gercek kacisi nasil olacak.

 

saygilarla

Aslinda,bugün bir prof.un daha dogrusu polisleri egiten bir prof.un "GÜL VE KARANFIL ATMAK GIBI YUMURTA ATMAKTA BIR HAKTIR"demesi bilmiyorum o prof.un kariyerine bir zarari dokunurmu,bunu bize zaman gösterecektir ama dogru olan seye dogru demek bir erdemdir.Insanlarin tepkilerini bir sekilde dile getirmeleri en dogal haklaridir.Yani bu ülkede alkolü yasaklamak hak oluyor,18 yasindakilere silah tasima ruhsati önerisi hak oluyor,iscileri dögmek,coplamak,gazlamak hak oluyor ama yumurta atilinca bu saldiri oluyormus,diyor AKP'nin cok bilmis bilim adami KUZU.

 

Ögrencilerin dögülmesini bir hak olarak gören bir basbakan ögrencilerin yumurta atmasini suc olarak görüyor.Ne komik degilmi?Ignenin ucu kendilerine dokunmaya baslayinca derhal saldiriya geciyorlar.Iktidarin hele de "ILERI DEMOKRASICI"bir basbakanin yumurta atanlara neyiniz var sorununuz nedir diye sormasi gerekirken onlari örgüt elemani yapiyor sonra da elimizde belgelerde var diyor.Bu belgeler bugüne kadar ortaya koniulmayip aradan bilmem ne kadar gectikten sonra eger belge diye ortaya cikarilirsa inanin ki bu belgeler AKP'ci istihbarat tarafindan alelacele hazirlanmis sahte belgelerdir aynen Ergenekon belgeleri gibi ve "ELEMAN GAZETECI BARANSU'nun savciya götürdügü bavul dolusu belgeler gibi sahtedir".

 

saygilarla

Yumurtali ve Islikli protesto suc degil.

Yukaridaki karar mahkeme tarafindan verildi,bakalim simdi yandaslardan veya isliklananlardan nasil bir tepki gelecektir.Bekleyelim görelim.

 

 

saygilarla

Yumurtali ve Islikli protesto suc degil.

Yukaridaki karar mahkeme tarafindan verildi,bakalim simdi yandaslardan veya isliklananlardan nasil bir tepki gelecektir.Bekleyelim görelim.

 

 

saygilarla

 

Ben söyleyeyim nasıl tepki verirler. ' Bu karar siyasidir, yargı siyasallaşmıştır.' İşte buraya yazdım...

Bugün okudugum bir yazi,neden üniversitelerin sustugunu ve antidemokratik uygulamalarin neden cogaldigini,neden polisin iktidar politikasina karsi eylem yapanlara kiyasiya giristigini neden iscilerin gazlanip coplandigini daha iyi anlatti bana.

 

Bir ögretim görevlisi,hani basbakanin cok sevdigi uslu ve yandas ögretim görevlilerinden birisi diyor ki:"Derse kavusmak icin kosarken fakültenin bitisiginde kocaman bir pankart gördüm,Yumurta senligi ile ilgiliydibir avuc ögrenci ileri demokrasi tartismasi yapiyordu.

 

Yazinin devami,bu yumurta ile ugrasanlara karsi olumsuz ifadelerle doluydu.Bunlari görünce ögretin görevlisinin aklina önceki yillarda ki ögrenci olaylari gelmis ve o günlerin özlemini yasayan bir takim ögencilerin hala o günleri tekrarlamaya calistiklarini anladim diyor bu ögretim görevlisi.

 

Bu yaziyi okuyunca kendi kendime:Demek ki bu ögretim görevlileri özellikle o okullara atanmis,sirf ögrencilerin eylem yapmalarini önlemeye hedeflenmis kisilerdir.Bunlarin tuzlari kuru olduklarina adim gibi inaniyorum.Tuzu kuru olanlarin halktan yana olmayacaklari ise en dogal sey.Onlar sadece emir alirlar,emir almaktan zevk alirlar.Onlar Osmanli'da ki parali aydinlar gibi ama AKP'nin parali askerleri.

 

saygilarla