Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Kılıçdaroğlu A.Kaya nın mezarını ziyaret etti


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Silivri olayi cok basit bir sekilde aciklanir.

Ben Silivri'yi nasıl açıklayacağımı çok iyi biliyorum da... Siz gördüğünüz halisünasyon hayaletlerinin gerçekliği konusunda bizde en küçük bir "acaba?" oluşturabileceğinizden gerçekten ümitli misiniz? Bir zerre ümidiniz varsa aklınıza şaşarım. O kadar boşa zahmet ediyorsunuz ki, bu ülkede ulusalcılara ve dogmalara, etnik bölücülüğe direnenlere baskı yapmak, sindirmek için bu dümenlerin döndüğünü adı gibi bilen bizleri bu paranoyalara inandırmanızın en küçük bir yolu yoktur...

 

Yok ben şimdi oturup Kubilay katilinin hayatta kalan nümunelerinin de suikastle bertaraf edilmek istendiğine inanacağım! Benim aklım başımda, peynir ekmekle de yemedim, emperyalistlere de kiraya vermedim...

Gönderi tarihi:

Ben Silivri'yi nasıl açıklayacağımı çok iyi biliyorum da... Siz gördüğünüz halisünasyon hayaletlerinin gerçekliği konusunda bizde en küçük bir "acaba?" oluşturabileceğinizden gerçekten ümitli misiniz? Bir zerre ümidiniz varsa aklınıza şaşarım. O kadar boşa zahmet ediyorsunuz ki, bu ülkede ulusalcılara ve dogmalara, etnik bölücülüğe direnenlere baskı yapmak, sindirmek için bu dümenlerin döndüğünü adı gibi bilen bizleri bu paranoyalara inandırmanızın en küçük bir yolu yoktur...

 

Yok ben şimdi oturup Kubilay katilinin hayatta kalan nümunelerinin de suikastle bertaraf edilmek istendiğine inanacağım! Benim aklım başımda, peynir ekmekle de yemedim, emperyalistlere de kiraya vermedim...

Sizin Silivri'yi nasil aciklayacaginiz sizi ilgilendirir ve benide asla tatmin etmez. Benim sizi ikna etmek gibi cabam yok, dolayisiyla umudumda olamaz, bosuna benim sizi ikna edecegimi falanda beklemeyin. Bu forumda sadece siz yoksunuz, binlercesi yaziyor ve on binlerceside okuyor. be Susurluk davasinda tutuklananlari destekleyenlerde aynen sizin gibi konusuyorlardi. Biz Sursurluk saniklarinida iknaya calismadik sizi ve sizin gibi düsünenleride iknaya calismayacagiz. Gerekte yok.

Gönderi tarihi:

"Kendi bahçesinin önü" mecazi bir söylem oldugunu tabiiki anlamisim ve bende aynen mecazi anlamda cevabimi vermisim. CHP demek derhal saldirmak demek oldugu gene gözler önüne serildi. Siyaset ve cözüm üretin, önünüze geleni bölücü, kültürsüz,.... olarak nitelemekle ancak muhalefette kalirsiniz. Türkiye gerceklerine sirtini dönen bir parti kendisini sol niteleyemez.

 

Ahmet Kaya Kürt oldugu icin ve Kürtce sarki söylemek istedigi icin linc edilmistir ve yurt disina cikmasi zorlanmistir. CHP ne yapti bunu engellemek icin? Ahmet Kaya sanki dün yasamini yitirdide daha ilk defa bir CHP genel baskani mezarini ziyarete gidiyor. Bunlar tamamen takkiyeceliktir, oy avciligidir. Kürt sorununa yaklasimlari dahi takkiyecilik ve oy avciligidir. Dogu ve Güneydoguda marjinal parti oldular. Nasil kendilerini kurtaracaklar? Tabiiki disladiklari Kürt vatandaslara sahte gözyaslariyla sahip ciktiklarini göstererek. Ama buna kimse kanmaz. 90 yillik bir mazisi var, tabiiki sifirlanacak demiyoruz, ama sizin dediginiz gibide iktidara gelemez. Gecmiste sayisiz sans veildi, Kürt'ler vedi, Alevi'ler verdi, diger azinliklar verdi, demokratlar verdi,...... ama baktilarki CHP onlari sadece oyaladi. Sivas katliami onlarin (SHP=CHP)döneminde yapildi. Maras, Corum katliamlari desen gene ayni. Dersim katliami gene CHP tarafindan dogrudan yapilmistir. Kilictaroglu bu konuda bile oy icin takkiyecilik yapti ama Baykal ve Öymen agzinin payini vererek tükürdügünü yalattilar. Kültürel özgürlükleri dahi bölücülük olarak gören bir zihniyetten ne beklenirki. Hadi gercekleri savunuyorsaniz Dersim katlimani itiraf etsenize? Su anki genel baskaniniz en azindan bir günlügüne bile olsa kabul etti, ama derhal susturdular. Türkiye'nin CHP'si eski Dogu Almanya'nin SED'sine benziyor. Gücünü halk yerine devlet ve askerden alanlarin sonu hem Türkiye'de hem de eski Dogu Almanya'da hüzunla bitmistir. 1950'lere kadar her secimde tek basina iktidar olan CHP neden sonrasindaolamadi dersiniz? Cevabi cok acik ve net. 1950 lere kadar tek parti vardi ve insanlarin verecegi baska alternatif yoktu. Yani CHP'nin iyi hizmetlerinden dolayi almadilar oylari, insanlarin mecburiyetinden. Sonra halk secenekler olunca CHP'yi yalniz birakti. Beyefendilerde o günden beri aglamaya devam ediyorlar. Böyle ne solculuk ne de sosyal demokratlik olmaz. Cok yakinda balon gene patlayacak, birisi ufak bir igne soksa hava birden gidecek.

 

Bu halk CHP'nin beceriksizliginden ve dürüst olmayisindan cekmistir. 1990 li yillara kadar Kürt'ler olsun Alevi'ler olsun ezici cogunlukta CHP'yi seciyorlardi cünki, umutlandirilmislardi. Ama baktilarki CHP sadece laf üretiyor ve gercekte doslari degil düsmani oldugunu anladilar ve sirtlarinida cevirdiler. sonuc olarak Dogu ve Güneydogu'da marjinal pareti oldular ve Alevi'lerin agirliki yasadigi ic ve orta Anadolu'da da büyük oy kayiplarina ugradilar. Iki milletvekili cikartilan böylegelerde ancak bir tane bile zorla cikartabiliyorlar. Köyle desen gene ayni. CogAlevi köyler AKP'ye veriyor cünki, AKP'liler köy yollarini asfaltliyor, köye su getiriyor. Türkyie'de tüm köylere CHP degil malesef Özal getirdi. CHP'nin ne hizmeti varki vatandasa? Muhalefette en keskin solcu, iktidarda ise sifir hizmet. Bosuna AKP ve diger sagci partiler oylarini yökseltmiyorlar. Bunun nedeni CHP'nin güvenilir olmadigidir.

 

 

Evet Ahmet Kaya Kürtçe şarkı söylemek istediği için linç edilmiştir ama CHP bu sürecin hiçbir aşamasında hiçbir aktif ya da pasif rol oynamamıştır. Zira CHP o dönemde meclis dışıdır bırakın anamuhalefet partisi olmayı muhalefet yapmaya bile mecali yoktu. Kaldı ki o dönemde CHP'li bir çok kişi bu olaya tepkisini dile getirmiştir ama meclis dışı olan bir partinin sözü ne kadar dinlenir ki...

 

89 raporunu ve günümüzdeki çalışmaları tekrar hatırlatırım... CHP hiçbir dönemde Kürt kardeşlerimizin yaşadığı sorunlara kulaklarını tıkamamıştır. Terör sorunuyla ilgili yapılan ilk çalışmalar CHP ve CHP'nin yasaklı olduğu dönemlerde siyaset sahnesinde olan ama özü CHP'nin özü olan partiler tarafından üretilmiştir.

 

Kürt vatandaşları kim dışlamış, nerede ne zaman dışlamış? CHP tabanına bir göz atın!! Kim neyi ne zaman dışlamış bir görün.

 

Şimdi gelelim tarih dersine. Önce 1960 devriminden (size göre darbe) sonra yapılan Anayasa referandumuna bir göz atalım... Kurucu meclis 1924 Anayasası'nı rafa kaldırmış, yeni Anayasa çalışmaları tamamlanmış 9 Temmuz 1961'de halkın önüne yeni anayasa metni getirilmiş ve oylama yapılmıştır. Unutmadan şunu da belirtmek gerekir, o tarihte anayasa lehine veya aleyhine propoganda yapmak serbestti. Bilenler bilir... Yapılan halk oylaması sonucu ortaya çıkan sonuç aynen şöyle...

 

Evet oyları : %61.7

Hayır oyları : %38.3

 

(Kaynak: http://tr.wikipedia....asa_referandumu)

 

CHP 1946'dan beri tek başına iktidar olmamıştır. O çok bahsettiğiniz "darbeyle iktidara gelme saçmalığı" ise ne kadar kültürsüz ve bilgiden yoksun bir insan olduğunu bir kere daha kanıtlıyor. 27 Mayıs 1960 devriminden sonra ilk serbest genel seçimler 15 Ekim 1961 tarihinde yapılmıştır. Oy dağılımlarını ve sandalye sayılarını aynen veriyorum:

 

1- Cumhuriyet Halk Partisi : 3.724.752 oy almıştır. Oy oranı %36.74'tür 173 milletvekili çıkarmıştır.

2- Adalet Partisi : 3.527.435 oy almıştır. Oy oranı %34.79'dur 158 milletvekili çıkarmıştır.

3- Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi : 1,415,390 oy almıştır. Oy oranı %13.96'dır 54 milletvekili çıkarmıştır.

4- Yeni Türkiye Partisi : 1,391,934 oy almıştır. Oy oranı %13.73'tür 65 milletvekili çıkarmıştır.

5- Bağımsızlar : 81,732 oy almıştır. Oy oranı %0.81'dir baraj altında kalmışlardır.

 

(Kaynak: http://tr.wikipedia...._se%C3%A7imleri)

 

Cumhuriyet Senatosunda durum daha da enteresan...

 

1- Adalet Partisi : 71 senatör

2- Cumhuriyet Halk Partisi : 36 senatör

3- Yeni Türkiye Partisi : 27 senatör

4- Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi : 16 senatör

 

(Kaynak: http://tr.wikipedia...._se%C3%A7imleri)

 

O Adalet Partisi ki kendisini Demokrat Parti'nin emanetçisi mirasçısı olarak görmüş, Demokrat Parti ise daha 1 buçuk sene önce devrimle iktidardan devrilmiş anti-demokratik bir partidir. Sorarım size. Madem CHP darbelerle (!) iktidara gelen bir partidir, bu oy oranlarını (bana göre devrim size göre darbe) 1960 ihtilalinden kısa bir süre sonra yapılan serbest seçimlerde kime ne kadar oy verildiğini nasıl açıklayacaksınız.

 

Şimdi dilerseniz 1980 darbesinden sonraki ilk genel seçimlerine bir göz atalım... Ama şunu da unutmayalım. Bu anti-demokratik faşist hareket sonucu bütün siyasi partiler ve meclis kapanmış, ülke ve millet tek bir adamın tiranlığı ve ona secde eden birkaç çapulcunun yönetimi altında inim inim inlemekte...

 

1980 darbesinden sonra yapılan yeni Anayasa çalışmaları sonucunda oluşturulan anayasa metni 7 Kasım 1982'de referandum kisvesi altında yapılan bir plebisit sonucu kabul edilmiştir. Oy oranları aşağıdaki gibidir:

 

Hayır oyları : %8.63

Evet oyları : %91.37

 

Ha unutmadan... O dönemde anayasa aleyhine propoganda yapmak yasaktı... Ancak MGK tiranlığı her gün televizyonlarda radyolarda ve yazılı basında Anayasanın kabulü için psikolojik harekat yapıyordu... Bunu da bilenler bilir...

 

Şimdi gelelim 1980 sonrası ilk serbest genel seçimlere... 6 Kasım 1983 tarihli seçimlerde kim ne kadar oy almış bir bakalım...

 

1- Anavatan Partisi : 7,833,148 oy almıştır. Oy oranı %45.14'tür, 211 milletvekili çıkarmıştır.

2- Halkçı Parti : 5,285,804 oy almıştır. Oy oranı %30.46'dır, 117 milletvekili çıkarmıştır.

3- Milliyetçi Demokrasi Partisi : 4,036,970 oy almıştır. Oy oranı %23.27'dir, 71 milletvekili çıkarmıştır.

 

Anavatan Partisi tek başına iktidaar olmuştur.

(Kaynak: http://tr.wikipedia...._se%C3%A7imleri)

 

1980 Anayasası ilke 1960 Anayasasının öngörmüş olduğu çift meclisli yapı ortadan kaldırılmış olduğundan senato seçimleri diye bir şey söz konusu değildir.

 

Sivas Çorum Maraş katliamları diyorsunuz.. O zaman Sivastan başlayarak size verdiğim tarih dersine devam edeyim... O dönemde CHP mi vardı ki iktidar olsun. 1991 seçimlerinde Sosyal Demokrat Halkçı parti vardı. İktidarda, 6,600,726 oy alarak %27.03'lük bir oy oranıyla 117 milletvekili çıkaran DYP ile 5,066,571 oy alarak %20.75'lik bir oy oranı alan ve yalnızca 88 milletvekili olan Sosyal Demokrat Halkçı Parti koalisyonu bulunuyordu. O seçimlerde meclise toplam 5 partinin girdiğini hatırlatmama gerek yok sanırım. Mesut Yılmaz başkanlığındaki Anavatan Partisi o seçimlerde meclise tam 115 milletvekili göndermişti. (Kaynak: http://tr.wikipedia...._se%C3%A7imleri)

 

O gün yaşanaan gerici faşist kalkışma rahmetli Erdal İnönü'nün bütün engelleme çabalarına rağmen gerçekleşmiş, başbakan Tansu Çiller olaydan sonra "neyse ki otelin çevresindeki vatandaşlarımıza bir zarar gelmemiştir" açıklaması yapmıştır. Erdal İnönü'nün çabaları Sivas'ı anlatan bütün belgesellerde anlatılır.

 

Çorum ve Kahramanmaraş katliamlarına gelince... Evet 1977 seçimlerinde CHP birinci parti konumundaydı ve 213 milletvekili çıkarmıştı. Hükümeti kurma görevi Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından Bülent Ecevit'e verilmiş, Ecevit hükümetini kurmuş ancak 3 Temmuz 1977'de yapılan güven oylamasında yeterli sayı yakalanamamış ve Ecevit başbakanlıktan istifa etmiştir. Yerine 21 Temmuz 1977'de 5. Demirel Hükümeti kurulmuş, onun görevi de 5 Ocak 1978'de sora ermiştir. ARdından tekrar Ecevit Hükümeti gelmiştir ve 12 Kasım 1979'a değin bu görevi sürdürmüştür. 12 Kasım 1979'dan 12 Eylül 1980'e kadar olan süreç 6. ve son Demirel hükümeti olarak kayıtlara geçmiştir.

 

Çorum katliamının olduğu tarih Haziren-Temmuz 1980'dir. Hükümet Demirel hükümetidir. Kahramanmaraş katliamı ise 19-26 Aralık 1978'de meydana gelmiştir. Hükümet Ecevit'in koalisyon hükümetidir. Demirel'in 1 Mayıs 1977 İşçi Bayramı sırasında meydana gelen korkunç katliamdan sonraki veciz sözlerini hatırlarsınız: "Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz" demişti. Ancak Mayıs '77'de de Çorum'da da Maraşta da öldürdüler. Olayların ikisinde Demirel hükümeti, birinde ise Ecevit hükümeti iktidardaydı. Ancak hepimiz suçun kimin tarafından işlendiğini, katilin kim maktulün kim olduğunu gayet iyi biliyoruz.

 

Bu ülkenin ne kadar kazanımı varsa hemsi 1923-1946 arası yapılan çalışmalar ürünüdür. Ama talihsizlik odur ki ilk başa gelindiğinde savaştan yeni çıkmış bir ülke, iktidardan düşerken de 2. Dünya Savaşı gibi 50 milyondan fazla insanın canını en az iki katı kadar insanın ise malını sağlığını elinden almış kanlı bir paylaşım savaşının dışında kalma çabaları çırpınışları vardı.

 

Tabii cesaretiniz yok 1938 öncesini de katamıyorsunuz CHP'ye saydırırken. Atatürk dönemini de katamıyorsunuz oraya. Ama birilerinden yüz bulsanız Ulu Önderi de katacaksınız oraya. Tiranlıkla barbarlıkla faşistlikle suçlayacaksınız.

 

1930 Dersim derken diliniz cesaret edemiyor Atatürk'ün adını anmaya... Ah bir yüz bulsanız onu da katacaksınız araya iyice rahatlayacaksınız.

 

Evet bu ülke 1930'larda da talihsizlikler yaşamıştır. Ancak nasıl ki Menemen'de Kubilay'ın başını kesenlerin gözünün yaşına bakılmadı, aynen o şekilde emperyalist Avrupa'nın devşirdiği birkaç çıban başının gazına gelenlerin de gözünün yaşına bakılmadı, bakılmayacaktı elbette.

 

Özal bu ülkenin canına okumuş bir adamdır. İyice dışa bağımlı olduğumuz bu günlerin, devlet dairelerinde rüşvetin mimarıdır. Tarımın hayvancılığın son çırpınışlarını yaşadığı bu günleri o adam yüzünden yaşıyoruz. "Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz" lafı ile hukuksuzluğu şiar edinen adamdır.

 

AKP ise bir torba kömüre bir paket makarnaya halkın oyunu satın alıp ondan sonra çiftçiye "Ananı al da git, gözünü toprak doyursun", işsize "Sen de işsiz kal ne yapabilirim" diyen, ama bir yandan da yandaşlarını şakşakçılarını semizleten, İsrail'e AB-D'ye ucuz kabadayılıklar yapan ama ardından bir dediğini iki etmeyen, geçmişte milli görüşçü, sıkı bir İsrail,AB-D karşıtı ama günümüzde onların kuyruğu emir eri olan bukalemun kılıklı bir partidir. Bu ülke, bu millet Demirel döneminde bile bu kadar aciz bu kadar çaresiz duruma düşmemişti.

Gönderi tarihi:

Referandumu her olaya endekslemek dogru degildir. Halk askeri vesayet istemiyor artik, sorunlarimizin varligini kabul ediyor ve demokratik yoldan cözüm istiyor. Sirf kanunlar ülkede demokrasinin gelsitigini termez, ancak uygulandigi zaman diyebiliriz. Türkiye daha bu yolda cok firin ekmek yemek durumunda.

 

Sayin yilmaz, Silivri olayi cok basit bir sekilde aciklanir. Devlet artik vesayetlerle, kirli islerle, karanlik oyunlarla bir yerlere carilamayacagini anladigi icindirki icindeki karanlik islere bilasmislari yavas yavas tavsiye etmektedir. Silivri'de beraat eden varsa tazminat davasi acabilir sucsuz yattigi icin. Ama siz her tahliyeyi sucsuz olarak niteyemezsiniz. Iyi incelerseniz cogunun sucu tesbit edilmis olsa dahi yattigi günler göz önüne alinarak cezasini cekmis oldugu icin tahliye ediliyorlar. Tabiiki her turuklu ve yargi önüne cikan suclu degildir, yanlisliklar her dönem olmustur ve ileride de olacaktir, ama kimki haksiz yere yatmis gene hakkini hukukla arayarak tazminatinida alir. Binlerce kisi var ülkemizde sucsuz yere yatmaktadirlar, ama nedense sadece Silivri'dekileri görüyoruz. Yani ülkede belirli hukuksuzluklar vardir ve bu sadece Silivri'dekilere degil toplumun her kesmine olabiliyor. Dolayisiyla hukuku herkes icin isteyelim. Ben kimsenin gereksiz yere yatmasi tarafi degilim, ama Silivri gercekten devletin icerisindeki bir temizleme operasyonudur. Ileide bana hak verekesiniz eminim bundan. Biraz sabredelim ileride bizi daha cok sasirtacak olaylar ve gercekler görecegiz. Ergenekon devlet icerisinde bir temizlik harekatidir, isi bitmis olanlar, kullanma tarihi sona erenler tasviye edilmektedir. Iclerinde tek tük sucsuz dahi olsa büyük cogunlugu bosa yatmiyorlar. Delillerin dahi bazilari yetersiz olsa hepsinide bir hic sayamayiz. Biraz olsun tarafsiz düsünmeye calisalim. Ülke gecmiste binlerce faili mechuller oldu, karanlik olaylara sahit olduk, ...... Bunlarin tümü ülkede sadece kaos ortami yaratmak ve askeri vesayetin devamini saglamak icindi.

 

Evet Silivri ve Ergenekon Devlet içindeki bir temizleme operasyounudur bunu itiraf ettiğinize sevindim. Ama ne tarz bir temizlk operasyonu...

 

Hepsini savunmayacağım, ancak yıllarca namusuyla ülkeye hizmet etmiş yazarlar profesörler var aralarında. Hadi diyelim askeri vesayeti ortadan kaldırmak olsun bütün bu olanlar... Kanserle boğuşan bir adamın içeri atılması sonra ölüm vakti yaklaştığında serbest bırakılıp bir hastane köşesinde hayata veda etmesine göz göre göre sebep olmak da neyin nesi oluyor? Yıllarca ülkesi ve milleti için okumuş, çalışmış, binlerce insanı sağlığına kavuşturmuş bir doktorun, üstelik bir profesörün, elde somut bir delil bulunmadığı halde içeride çürütülmesi ne demek oluyor? Tek günahı yalnızca miting düzenlemek orada konuşmak olan, yıllar yılı bu ülkede hastaların iyileştirilmesinde toplumun bilinçlendirilmesinde özellikle de kızların okula gitmesinde büyük payı olan bir eğitimcinin, üstelik hasta ve yaşlı bir kadının evine polis baskını yapmak da neyin nesi oluyor?

 

Yine tek günahı iktidar partisine muhalefet yapmak, sahip olduğu televizyon kanalı ve düzenlediği mitinglerle milyonlara seslenen bir gazetecinin bir televizyoncunun içeride ne işi var?

 

Bakın bu saydığım kişilerle ilgili en ufak somut bir delil bulunmuyor mahkeme dosyasında. CMK'nın tutukluluk hali için öngördüğü şartların hiçbirini taşımıyorlar. Ne kaçma şüpheleri, ne delil karartma ihtimalleri ne de suçu işlediklerine dair kuvvetli bir inanış var. Hiçbiri yok bu saydığım kişilerde.

 

Zaten ikisi öldü gitti. Geri kalanların ve bu arada bazı askerlerin de içeride sinirleri yıpranmış vaziyette. Evet dediğiniz gibi "işi bitikler"... Psikolojileri çökük, sağlıkları bozuk, en ufak moral kırıntısı kalmamış vaziyette.

 

Ergenekon harekatıyla ulusalcılara düzenlenen komplo başarıya ulaşmıştır, hayırlı uğurlu olsun

Gönderi tarihi:

sizi ikna etmek gibi cabam yok,

Tabii, elbette hepimiz bir kişiye değil, herkese hitap ederek yazıyoruz, ona kuşku yok. Ama eğri de otursak doğru konuşursak muhatabından "bak şu konuda haklısın" gibi bir cümle okumaktan hoşlanmayacak hiç kimse yoktur. Ki zaten uzlaşmalar da böyle cümlelerle başlar.

 

Ha, ama ülkeyi emperyalistlere lokma etmek için ulusalcılığı zayıflatma konusunda tabii ki uzlaşamayız...

Gönderi tarihi:

Ergenekon harekatıyla ulusalcılara düzenlenen komplo başarıya ulaşmıştır, hayırlı uğurlu olsun

Şimdilik değerli kardeşim, şimdilik... Her günün yarınları vardır...

 

Ama tabii bunların yaptığı gibi Yassıada'nın acısını orada hiç bulunmamış olanlardan, sadece aynı fikirde oldukları gerekçesiyle çıkararak değil, bizzat sorumlularından hesap sorulacak. Eğer bizzat sorumlularından sorulamazsa, sorumlular ölüp gidip geçmişe karışırlarsa, tarih bu zulmü de bir insanlık ayıbı olarak kayda geçirecek. Öyle dindar mı kindar mı ne menemlerse onların yaptığı gibi tüm aynı görüşü paylaşanlardan hesap sormayız biz... Evrensel insanlık ilkesi her suçun hesabının bizzat işleyenden sorulmasını gerektirir. Ondan soramadıysan, ölüp gittiyse en yakınından, çocuğundan bile soramazsın. "Bunlar da aynı o görüşte" deyip birilerinden de soramazsın. Tabii hukuka dogmalar değil, insanlık kültürü, evrensel insan hakları egemense...

 

Bakmayın bunların 12 eylül 12 eylül diye zırvaladıklarına... Dertleri 12 eylülle filan hiç değildir bunların. 12 eylüle yatar kalkar dualar eder bunlar. Bunların tüm alıp veremedikleri 27 mayıs iledir!

Gönderi tarihi:

CHP'ye dil uzatanlar aslinda CHP üzerinden Atatürk'e vurmayi hedefliyorlar.Atatürk'e cesaret edemiyorsunuz denmis ama sanirimi yazilanlar tam okunmadigi icin Atatürk'e nasil dil uzatildiginida görmek haliyle mümkün olamiyor.CHP'ye dil uzatanlar ayni zamanda Atatürk'e karsida bel ati vurmaktadirlar.Onlarin amaclari SEVR'in basarili olamamasindan kaynaklanan bir intikam alma cabasidir.SEVR'I Atatürk ortadan kaldirdigi icin bunlar Atatürk'ü bulsalar bir kasik suda bogarlar.

 

CHP ve Türkiye'deki iktidarlar temelinde verilmis olan bilgiler cok yerindedir ve dogru tespitlerdir.Bunu her daim dile getirmeye calistim ki CHP kisa süreler disinda iktidara tek basina gelememis bir parti olmustur.1950 öncesi sartlarinda CHP takdir edilebilecek sekilde ülkeyi yönetmis,yobazliga karsi tavizsiz olmus ve bu nedenle bugün CHP karsiti olanlarin genelinde bu hazimsizlik yatmaktadir.YOBAZLIGIN ÖNÜNE GECMEK ICIN O YILLARDA VERILMIS OLAN MÜCADELE CHP KARSITI GÜCLER TARAFINDAN ISLAMA YANI MÜSLÜMANLARA KARSI BIR SIYASET OLARAK YORUMLANMISTIR KASTEN.Yani Kubilayi'in kafasini bedeninden ayiranlar icin Atatürk'te dahil Kurtulus savasi vermis olanlarin tümüde (buna o savas sirasinda Atatürk karsiti olan gücler dahil degildir) ve CHP din karsiti olarak gösterilmektedir.

 

CHP'nin iktidarda olmadigi dönemlerdeki fasist hareketlere karsi durabilme olanaginin olmadigi belgelerle sabittir.Bugün nasil AKP'ye karsi mücadelede ve fasist uygulamalara karsi gelmede yetersiz kaliyorsa dünde öyleydi ama bu asla CHP'nin bunlara olur dedigi anlamina gelmez.CHP'ye olan düsmanligin perde arkasinda CHP'nin Türkiye'nin Milli varligini,birlik ve bütünlügünü herseyin üzerinde tutmasi vardir.Iste asil hazimsizlikta buradan kaynaklaniyor.Dikkat edin CHP Karsiti olanlar hep ayni soruyu sorarlar:CHP KÜRT SORUNU ICIN NE YAPTI.Bu sorudur onlar icin önemli olan.Yani CHP'den bölücü olmasi bekleniyor bu olmayinca CHP tukaka ediliyor.Olayin asli budur.O nedenle CHP'ye irkci derler cünkü Türkiye Cumhuriyetini savunur CHP.Bunu bildikleri icin mümkün olan her yalana her iftiraya basvurarak CHP'yi kötü göstermeye calisir Kürt siyaseti yapan AKP'ye arka cikarlar.

 

Ögrencilere yapilan hukuk ve demokrasi disi davranislari bunlar asla kinamazlar cünkü o ögrenciler AKP'nin yanlis siyasetini protesto etmektedirler,bu da AKP yandasi ve CHP karsiti olanlarin hic isine gelmez.Kürdistan sloganlari ile pankartlar acarak biji apo diye bagiranlari polis copladigi zaman bunlar hemen korolar halinde yaygaraya baslarlar.

 

Bunlar "YETMEZ AMA EVET"diyerek Türkiye'nin bir polis devleti olmasinin sertifikasini AKP'nin eline verdiler.Bunlar yarginin,üniversitelerin,Ordunun susturulmasi icin "YETMEZ AMA EVET "dediler.Bu nedenle bunlardan CHP'ye sempati duymalarini düsünmek bir yanilgidir ve CHP'nin de bunlarin sevgisine veya sempatisine ihtiyaci yoktur.

 

Dogruyu görüp savunmak bir erdemdir.CHP'nin eger varsa kusurlari onlarida tartismaliyiz.Ama bu tartismalar CHP'yi yikmaya degil yanlislarini düzeltmeye yönelik olmalidir.Surasini hicbir tereddüte düsmeden söyleyebilirim ki TÜRKIYE'nin isgalden kurtulmasi ve ikinci Kurtulus Savasi, CHP önderliginde mümkündür.Bu gercekleri görememek icin insanlarin ya gözlerinin kapali olmasi ya da yandas olmasi gerekir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Şimdilik değerli kardeşim, şimdilik... Her günün yarınları vardır...

 

Ama tabii bunların yaptığı gibi Yassıada'nın acısını orada hiç bulunmamış olanlardan, sadece aynı fikirde oldukları gerekçesiyle çıkararak değil, bizzat sorumlularından hesap sorulacak. Eğer bizzat sorumlularından sorulamazsa, sorumlular ölüp gidip geçmişe karışırlarsa, tarih bu zulmü de bir insanlık ayıbı olarak kayda geçirecek. Öyle dindar mı kindar mı ne menemlerse onların yaptığı gibi tüm aynı görüşü paylaşanlardan hesap sormayız biz... Evrensel insanlık ilkesi her suçun hesabının bizzat işleyenden sorulmasını gerektirir. Ondan soramadıysan, ölüp gittiyse en yakınından, çocuğundan bile soramazsın. "Bunlar da aynı o görüşte" deyip birilerinden de soramazsın. Tabii hukuka dogmalar değil, insanlık kültürü, evrensel insan hakları egemense...

 

Bakmayın bunların 12 eylül 12 eylül diye zırvaladıklarına... Dertleri 12 eylülle filan hiç değildir bunların. 12 eylüle yatar kalkar dualar eder bunlar. Bunların tüm alıp veremedikleri 27 mayıs iledir!

 

 

Kesinlikle katılıyorum. Bunların ne haktan ne hukuktan anladıkları var. Varsa yoksa "Demirelvari" intikam hesapları. "3'e 3" demişti Demirel 72'de... 3 cana 3 can aldılar ama kana susamışlar bir kere doymadılar. Şimdi daha fazlasını istiyorlar.

 

Şimdi istedikleri 1923-1946 arası ve 1961 Anayasası dönemi (Demirel "bu anayasa bize bol deyip delmeye başlayana kadar elbette) kazanımlarını yok etmekti. 61'i lağvettiler o tamam... Şimdi 61 demokratlarından "Ergenekon, 12 Eylül" bahanesiyle hesap soruyorlar...

 

Sırada 1923-1946 var. Sırada Mustafa Kemal Atatürk var. Sırada soysuz Vahidettin ve Damat Ferit'in heykellerinin dikilip Mustafa Kemal'in mezarından kaldırılıp sorgulanması yargılanması var...

 

Herkesin aklını başına devrişip gözlerini dört açması biraz insaf izan sahibi olması dileğiyle...

Gönderi tarihi:

Referandumu her olaya endekslemek dogru degildir. Halk askeri vesayet istemiyor artik, sorunlarimizin varligini kabul ediyor ve demokratik yoldan cözüm istiyor. Sirf kanunlar ülkede demokrasinin gelsitigini termez, ancak uygulandigi zaman diyebiliriz. Türkiye daha bu yolda cok firin ekmek yemek durumunda.

 

Sayin yilmaz, Silivri olayi cok basit bir sekilde aciklanir. Devlet artik vesayetlerle, kirli islerle, karanlik oyunlarla bir yerlere carilamayacagini anladigi icindirki icindeki karanlik islere bilasmislari yavas yavas tavsiye etmektedir. Silivri'de beraat eden varsa tazminat davasi acabilir sucsuz yattigi icin. Ama siz her tahliyeyi sucsuz olarak niteyemezsiniz. Iyi incelerseniz cogunun sucu tesbit edilmis olsa dahi yattigi günler göz önüne alinarak cezasini cekmis oldugu icin tahliye ediliyorlar. Tabiiki her turuklu ve yargi önüne cikan suclu degildir, yanlisliklar her dönem olmustur ve ileride de olacaktir, ama kimki haksiz yere yatmis gene hakkini hukukla arayarak tazminatinida alir. Binlerce kisi var ülkemizde sucsuz yere yatmaktadirlar, ama nedense sadece Silivri'dekileri görüyoruz. Yani ülkede belirli hukuksuzluklar vardir ve bu sadece Silivri'dekilere degil toplumun her kesmine olabiliyor. Dolayisiyla hukuku herkes icin isteyelim. Ben kimsenin gereksiz yere yatmasi tarafi degilim, ama Silivri gercekten devletin icerisindeki bir temizleme operasyonudur. Ileide bana hak verekesiniz eminim bundan. Biraz sabredelim ileride bizi daha cok sasirtacak olaylar ve gercekler görecegiz. Ergenekon devlet icerisinde bir temizlik harekatidir, isi bitmis olanlar, kullanma tarihi sona erenler tasviye edilmektedir. Iclerinde tek tük sucsuz dahi olsa büyük cogunlugu bosa yatmiyorlar. Delillerin dahi bazilari yetersiz olsa hepsinide bir hic sayamayiz. Biraz olsun tarafsiz düsünmeye calisalim. Ülke gecmiste binlerce faili mechuller oldu, karanlik olaylara sahit olduk, ...... Bunlarin tümü ülkede sadece kaos ortami yaratmak ve askeri vesayetin devamini saglamak icindi.

 

Sayın dominik, sizi de kaybettik; tıpkı bir AKP li gibi açıklama getirmişsiniz. Yine aynı yere geldik, o dediğiniz vesayetten bu hükümet mi bizi kurtaracak? Allah aşkına M.Balbay ın, M.Haberal ın nasıl bir suçu olabilir, fikir beyan etmek suç mu, hangi silahlı eyleme katılmışlar? Nasıl bu kadar vicdansız olabiliyorsunuz? Hem suçsuz yere yatanlar var diyorsunuz, hem de 8 yıldır iktidar olan, bu duruma seyirci kalan bir hükümetten bunları yapacağını bekliyorsunuz. Askeri vesayet kalksın tamam da ülke diktatörlükle yönetilmeye başlandı bunun farkı ne? Rektör toplantısına başbakan kızını da götürüyor, hangi sıfatla hangi kanuna dayanarak bunu yapıyor dersiniz? Ben söyleyeyim orman kanununa...

Gönderi tarihi:

Sırada 1923-1946 var.

Bu söz aklıma ünlü tekerlemeyi getirdi. Hani "Sosyalistler tutuklandığında sesimi çıkarmadım. Çünkü sosyalist değildim. Yahudiler tutuklanmaya başlayınca yine sesimi çıkarmadım, çünkü Yahudi de değildim." diye devam eden ve "beni tutukladıklarında sesini çıkaracak kimse kalmamıştı" diye biten...

 

Askerleri, profesörleri, gazetecileri tutukladılar. Şimdi üniversite öğrencilerini tutuklamaya başladılar... Yakında YTÖ yargılamaları başlayacak. Yumurta Terör Örgütü...

 

Beni hiç şaşırtmayacak olan, 1919 u da yargılamaları olur. Niye padişahın buyruğundan çıktı, niye Kurtuluş savaşını örgütledi... Şimdi AB de olurduk! Girmeye uğraşmamıza gerek kalmazdı!

Gönderi tarihi:

Zaten diyorlar;neden Kurtulus savasi verdiler diye soruyorlar ve hatta diyorlar ki" Mustafa Kemal öncülügünde, her tarafi dökülen bir ordumu Ingilizleri yendi bunlarin hepsi birer palavra"Bunu diyen degil kitabina yazanlardan birisi AKP Diyarbakir Milletvekili ayni zamanda AKP icinde PKK yandasi olan isimlerden birisi olan Ihsan Arslan,digeride Basbakanin cok yakin dostu ve Yeni Safak gazetesinin sahibi Ismailaga cemaatinden SADIK Albayrak'tir.Yani kurtulus savasini zaten sorguluyorlar.Evet yakinda eger Atatürk ve silah arkadaslari hakkinda Padisaha isyan davasi acilirsa hic sasman dogrusu,bunlardan hersey beklenir.Murat Bardakci'yida bilirkisi olarak atarlarsa tam olur o zaman.

 

saygilarla

  • 3 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Bu söz aklıma ünlü tekerlemeyi getirdi. Hani "Sosyalistler tutuklandığında sesimi çıkarmadım. Çünkü sosyalist değildim. Yahudiler tutuklanmaya başlayınca yine sesimi çıkarmadım, çünkü Yahudi de değildim." diye devam eden ve "beni tutukladıklarında sesini çıkaracak kimse kalmamıştı" diye biten...

 

Askerleri, profesörleri, gazetecileri tutukladılar. Şimdi üniversite öğrencilerini tutuklamaya başladılar... Yakında YTÖ yargılamaları başlayacak. Yumurta Terör Örgütü...

 

Beni hiç şaşırtmayacak olan, 1919 u da yargılamaları olur. Niye padişahın buyruğundan çıktı, niye Kurtuluş savaşını örgütledi... Şimdi AB de olurduk! Girmeye uğraşmamıza gerek kalmazdı!

 

Dün, Cüneyt Ülsever, F.Koru nun kendileri için bunları gazeteden kovun dediğini söyledi. Başkaları işinden olurken sevinenler kendi başlarına gelince yanlarında kimseyi bulamazlar. Aynen dün söylediğimiz gibi bu değişmez kuraldır, bütün bu hukuksuzluklar başkalarına yapılırken aldırış etmeyen hatta sevinenler bir gün kendilerine sıra gelince yanlarında kimseyi bulamazlar. İhtilal önce kendi evlatlarını yermiş, bu da bir kural; bekleyelim, görelim.

Akşam Genç Bakışı seyrettim; o gençlere bayılıyorum, hiç bir sözü esirgemiyorlar. Sayın Süheyl Batum a sorulan ilk ve cevapsız kalan tek soru Kılıçdaroğlu A.Kaya nın mezarını neden ziyaret etti?

Gençlerimiz okurken idealist, dürüst ve içlerinden geldiği gibi konuşabiliyorlar. Hayata atıldıklarında herhalde menfaat beklentisi olsa gerek o dürüstlük kalmıyor, dansözlük başlıyor. Eğer bu gençler değişmeden aynen böyle devam ederlerse bu ülkenin geleceği parlak ama ABD ye gidip eğilim alınca iş değişiyor.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.