Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

‘Kendine iyi bak su akar yatağını bulur’ dizeleriyle yıllar önce adeta bu ülkenin yakın gelecek siyasi tarihinin seyir defterini çıkaran milyonların ‘bahtiyar’ı Ahmet Kaya’nın ölümünün üzerinden tam 10 yıl geçti. Kaya’yı adım adım sürgünde ölüme götüren nedenler ise bugün bizzat devletin en üst yetkililerinin açıktan konuştuğu olgular haline geldi.

 

12 Şubat 1999’da düzenlenen Magazin Gazetecileri Derneği’nin ödül gecesinde bütün salon birden ayaklanmıştı. Çatallar ve bıçaklarla beraber küfürler de aynı yere yönelmişti. Bir tarafta garsonların kurduğu barikatı aşmak isteyen ve hep bir ağızdan 10. yıl marşını okuyan onlarca faşist ‘sanatçı’dan oluşan bir güruh, ki bunların arasında yıllar sonra Kürtçe film ve müzikleriyle etrafta dolaşacak ‘Kürt’ isimler de vardı, bir tarafta ise olanlara oturduğu masadan bakan bir ‘vatan haini...’

 

Ahmet Kaya “Önümüzdeki kasette Kürt asıllı olduğum için Kürtçe bir şarkı yapıyorum. Bu şarkıyı yayınlayacak yürekli televizyonlar arıyorum” dedi ve demesiyle ölüm yolculuğuna çıkması bir oldu. Zira 10. yıl marşı eşliğinde çatal yağmuruyla linç edilmek istenen Kaya, ardından başlatılan soruşturma ve tutuklama girişimlerinin ardından yurt dışına çıkmak zorunda kaldı.

 

Hakkında çıkan ve çıkaranlar tarafından bile doğrulanmayan iddialar yüzünden ülkesini terk etmek zorunda kalan Kaya gittiği Paris’te sürgün yaşamına fazla dayanamadı ve 16 Kasım 2000’de hayatını kaybetti.

 

‘KÜRT KELİMESİNİN YASAĞINDAN ÖCALAN İLE MÜZAKEREYE’

 

Kaya’nın geride bıraktıkları ve özellikle de sürgüne gitmesine neden olan fikirleri ise ‘demokratikleşme’ veya ‘açılım’ söylemleri altında bugün bizzat Kaya’yı adım adım ölüme götürenler tarafından ağızdan düşürülmüyor. O gün, sadece Kürt lafından dolayı Kaya’yı ölümün dolaylı kergefine yollayan zihniyet, bu gün Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Kürt sorununu müzakere edecek bir masaya oturdu. Öyle ya, dediği gibi şairin, ‘Hangi duvar yıkılmaz ki, sorular doğruysa?’

 

‘Diyarbakırlıymış kod adı Bahtiyar’ dizeleri okuduğunda konser salonlarını adeta bir miting meydanına çevirmeyi başaran, duruşuyla her daim kimliği ve Kürtlüğünü sahiplenmiş bir sanatçı olarak Kaya’nın yaşamı ve sanatsal icraatları da yeri asla doldurulamayacak nitelikler taşıyor.

 

1957 yılında Adıyaman’ndan Malatya’ya göç etmiş Kürt bir baba ile Türk annenin beşinci çocuğu olarak doğan Kaya, ilkokulu Malatya'da okudu ve kendi hayatını anlattığı bir belgeselde müzikle altı yaşında babasının hediye ettiği bağlama ile tanıştığını anlatıyordu.

 

Ailesinin geçim sıkıntısı çekmesi nedeniyle 1972 yılında İstanbul’a göç etmesinin ardından Kaya okulu bıraktı. İşportacılık ve çıraklık gibi çeşitli vasıfsız işlerde çalıştı. Bu dönemde küçük bir yerleşim yerinden, büyük bir şehre taşınmanın ve alışmanın sıkıntılarını yaşadı. Bu sıkıntılarını ‘Aynalar’ isimli belgeselde şöyle dile getirdi:

 

‘’Onlarla konuşmuyordum çünkü onlarla konuşamıyordum. Giyimleri başkaydı, konuşmaları başkaydı. Onlar gibi konuşmaya çalışıyordum. Mesela terziye gidip, onlar gibi pantolon diktirmeye filan başlamıştım. Terzinin yaptırdığı pantolonların üzerime uymadığını görüyordum. Onlara yakışıyordu bana yakışmıyordu. Bir kız vardı bizim okulda, herkesin bir aşkı vardır, çocukluk aşkı. Bir gün gittim dedim ki: ‘Biraz seninle konuşsak beş dakika, kaçıyorsun hep’. Bana dedi ki: Rica ederim. Öyle bir ağrıma gitti ki : Ben de sana rica ederim dedim. Ben o zaman anlamını bilmiyordum, yani onu bir küfür zannettim.’’

 

Sonraki yaşamı tamamen siyasetin içinde geçecek olan Kaya, 16 yaşında yasak afiş basmaktan hapse atıldı. Daha sonra birkaç arkadaşıyla birlikte Halk Birimleri Derneği’ni çalışmalarına katıldı. Bu çalışmaları sırasında çeşitli etkinliklerde bağlama çalmaya devam etti. 1 Mayıs 1977 yılında yaşanan olaylara tanık oldu. Boğaziçi Üniversitesinde yapılan bir etkinlikte Ruhi Su ile tanışma fırsatı buldu. Askerlik dönüşü Emine Kaya ile evlendi ve 1982 yılında kızları Çiğdem doğdu.

 

İLK PROFESYONEL ÇALIŞMALARI

 

İşsizlik ve parasızlık sebebiyle ekonomik zorluklar çeker. Bu sırada eşi kendisinden ayrılır. Bu ekonomik sorunlarından kurtulmak için kendi deyimiyle "sistemin tersine hareket" ederek hapse girmeye çalışır. Bunun için uzun uğraşlar sonucu çıkardığı ‘Ağlama Bebeğim’ albümünü 1985yılında yayımlar. İstanbul Şan Tiyatrosu’nda minik bir konser verir. Yayımlandığı yıl albüm toplatılır, fakat daha sonra sansürü kaldırılır. 1985’te ikinci albümü ‘Acılara Tutunmak’ için birinci albümde olduğu gibi Değişim stüdyosuyla anlaşır. Stüdyonun sahibi, o sıralarda Metris Askeri Cezaevi’nde olan Selda Bağcan’ın kardeşidir. Cezaevinde tanıştığı Gülten Hayaloğlu ile Ahmet Kaya'nın tanışmasına aracılık eder. Albüm yayınlandıktan sonra evlenirler. Gülten Hayaloğlu hapishanede idam cezasına mahkum olan Nevzat Çelik’in ‘Şafak Türküsü’ şiirini Ahmet Kaya'ya iletir.

 

Yusuf Hayaloğlu ile tanışmasının ardından ‘Yorgun Demokrat’, ‘Başkaldırıyorum’, ‘Resitaller 1’, ‘İyimser Bir Gül’, ‘Resitaller 2’ ve ‘Sevgi Duvarı’ isimli albümlerini hazırlayan Kaya, ‘Şarkılarım Dağlara’ isimli albümüyle rekor kırarak, 2 milyon 800 bin adet satar. Ancak bu albümde yer alan ‘Özgür Çağrı’ isimli şarkıda geçen ‘Abin bir gün dağdan döner, sarılırsın yavrucağım’ gibi sözler nedeniyle albümü toplatılır, konser vermesi yasaklanır.

 

Kendine has müzik tarzı hiçbir kategoriye girmediği için ‘Devrimci Arabest’ olarak ya da protest müzik olarak tanımlanan Kaya, bu tanımlamaları kabul etmez.

 

‘BENİM HİÇ MERCEDESİM OLMADI’

 

Yasal suçlamaların yanında, bazı topluluklar tarafından yoksulluk edebiyatı yapmak, lüks yaşam sürmek gibi konularda eleştiriler alır. Bu eleştirilere yanıtı:

 

‘’Benim hiç mercedesim olmadı. Şimdiki arabam mercedesden daha pahalı, jeep olduğu için gözüne batmıyor insanların. Salaklaşmamak lazım bunlar önemli şeyler, yani.. Biz insanların yoksulluğunu savunmadık, bizler yaşamımız boyunca insanların zenginliğini savunduk...Yani ben jeepe binsem mercedese binsem bunlar önemli şeyler midir? Ben tarihin yüklediği misyonu yerine getiriyor muyum bu önemli...Tam 30 sene aç yaşadım bu ülkede, 30 yıl boyunca..Bütün lokantaların kenarlarına gidip, o lahmacunların nasıl çıktığına baktım...Artık ben bu saatten sonra bunu yerim ve kimse bunu engelleyemez.’’

 

Toplumun değişik kesimlerince, hatta milliyetçi kesimlerce bile büyük bir tutkuyla dinlenen Kaya’nın ‘Yılın En İyi Sanatçısı’ seçildiği ödül töreni gecesinde yaptığı konuşmadı, “Ben bu ödül için İnsan Hakları Derneği’ne, Cumartesi Anneleri’ne, tüm basın emekçileri ve tüm Türkiye halkına teşekkür ediyorum. Bir de bir açıklamam var: Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayımlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayımlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını bilmiyorum’’ dedi.

 

DAVALAR, HAPİS CEZALARI, MANŞETLER

 

Bu sözleri demesiyle başına gelenlerin bir olduğu Kaya, 1993 yılında Berlin’de Kürt İşadamları Derneği’nin düzenlediği bir gecede verdiği konsere ilişkin fotoğrafların Hürriyet gazetesinde yayınlanması üzerine "bölücü PKK örgütüne yardım ve yataklık yaptığı ve halkı ırk farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" iddiasıyla hakkında İstanbul DGM’de toplam 10.5 yıl ağır hapis istemiyle iki ayrı dava açıldı.

 

Haziran 1999'da Türkiye'den ayrılan sanatçı, yargılamaların sonucunda toplam 3 yıl 9 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. Ancak yurt dışında olduğu için hapse girmedi. Daha sonra bu görüntülerin düzmece olduğu belirlendi.

 

Bu arada Ordu Valiliği faşizan bir uygulamayla Kaya'nın kasetlerinin kentte satılmasını ve bulundurulmasını yasakladı. 1999 yılında Münih'de düzenlendiği konserde ‘‘Arabamı o şerefsizlerin memleketinde bıraktım’’ dediğini iddia eden Hürriyet gazetesi haberi için hakkında DGM tarafından bir kez daha soruşturma başlatıldı.

 

3 TANE ****** YÜZÜNDEN…

 

9 Şubat 2000 yılında Zaman gazetesine yaptığı röportajda Ben "3 tane ********yüzünden ülkemde arabama bile binemedim" dedim diyerek yalanladı. Yine Almanya'da 1999 yılında Münih şehrinde Barış, Demokrasi ve Özgürlük Festivali isimli organizasyonda verdiği konserde ‘Kürdüz Ölene Kadar, Vallahi biz dostu özledik, Kürdüz sonuna kadar, Vallahi Apo'yu özledik" sözlerinin geçtiği şarkıyı söyledi.

 

Ahmet Kaya, 2000 yılında ‘Hoşçakalın Gözüm’ isimli albümünün kayıtlarını yaparken, Paris'in Porte de Versailles semtindeki evinde bir gece kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Bu albümde Karwan isimli şarkıyı seslendirdi. Cenaze merasimi Paris Kürt Enstitüsü'nde yapıldı.

 

Ölümünden sonra, 2002 yılında Ahmet Kaya'nın şarkılarını 20 ünlü sanatçının söylediği ‘Dinle Sevgili Ülkem’ isimli bir albüm yapılmış, Magazin Gazetecileri Derneği'nin gecesinde duyurduğu Kürtçe Karwan (Kervan) parçasının ve klibinin de bulunduğu ‘Hoşçakalın Gözüm’, ‘Biraz da Sen Ağla’ albümü yayımlandı. Père-Lachaise mezarlığındaki mezarı 2003 yılında tekrar düzenlendi. Sürgünde ölen kaya geride büyük bir müzik mirası, milyonlarca insanın saygıyla eğildi devrimci bir sanatçı duruşu ve söylediklerinin yıllar sonra yasa olarak çıkacağı bir portre bıraktı. Açılım tartışmalarıyla birlikte hükümet Kaya’nın mezarını Türkiye’ye getirme teklifinde buluncu ancak eşi Gülten Kaya bu teklifi geri çevirdi.

 

ANF NEWS AGENCY

Gönderi tarihi:

Ahmet Kaya, PKK ile sempatizan oldugunu kendi agziyla itiraf etmis birisidir.Uydurma diye ileri sürülen iddilarin de uydurma olmadigi bizzat Ahmet Kaya tarafindan kabul edilmistir.

 

Ahmet Kaya'nin "Arabasi ile ilgili "Arabami ******** ülkesinde biraktim"demesi de tüm carpitmalara ragmen gercektir.

 

Türkiye daha dogrusu Türk uluusu büyük bir travmanin icine itilmis düsünmekten alikonulmustur.Türk ulusu artik ülkesini degil aksam seyredecegi dizileri düsünen bir ulus durumuna getirilmis bir tür afyonlanmistir.

 

Demokrasi ve ifade özgürlügü denilerek ülkenin bölünmesinden bahsedenler Demokrat,aydin kisiler olarak lanse ediliyor ve milletce bu zul seyrediliyorsa Türkiye kaybetmistir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Ahmet Kaya, PKK ile sempatizan oldugunu kendi agziyla itiraf etmis birisidir.Uydurma diye ileri sürülen iddilarin de uydurma olmadigi bizzat Ahmet Kaya tarafindan kabul edilmistir.

 

Ahmet Kaya'nin "Arabasi ile ilgili "Arabami ******** ülkesinde biraktim"demesi de tüm carpitmalara ragmen gercektir.

 

Türkiye daha dogrusu Türk uluusu büyük bir travmanin icine itilmis düsünmekten alikonulmustur.Türk ulusu artik ülkesini degil aksam seyredecegi dizileri düsünen bir ulus durumuna getirilmis bir tür afyonlanmistir.

 

Demokrasi ve ifade özgürlügü denilerek ülkenin bölünmesinden bahsedenler Demokrat,aydin kisiler olarak lanse ediliyor ve milletce bu zul seyrediliyorsa Türkiye kaybetmistir.

 

 

saygilarla

 

''Uydurma diye ileri sürülen iddilarin de uydurma olmadigi bizzat Ahmet Kaya tarafindan kabul edilmistir.'' Hangi iddalardır bunlar acaba,hani Kürdistan bayrağı önünde fotoğrafı yayınlanmıştıda,sonra savcılık o fotoğrafı Hürriyet Gazetesinden istemiştide,gazete savcılığa Öyle bir fotoğrafın olmadığını belirten bir yazı yazmıştı,Arabamı .....'ların arabasında bıraktım,sözüde yine Hürriyetçe ortaya atılmış ancak daha sonra Ertuğrul Özkök'te bunun bir yalan haber olduğunu kabul etmiştir,hatırlarsanız Hürriyet Vay ....siz diye başlık atmıştı o haberi verirken,Ahmet Kaya her konuşmasında ''Bu ülkenin edirne'den Ardahan'a kadar bir bütün olduğunu ve asla bölünemeyeceğini'' söylemiştir,asıl ülkeyi bölenler,bölücü olanlar,''Türk,Kürt Kardeştir'' deyip ''Kürt asıllı olduğum için Kürtçe bir kaset çıkartıcam ve bunada klip çekecem'' dediği için Ahmet Kayayı linç eden aşırı Türkçü bölücülerdir.....

Gönderi tarihi:

''Uydurma diye ileri sürülen iddilarin de uydurma olmadigi bizzat Ahmet Kaya tarafindan kabul edilmistir.'' Hangi iddalardır bunlar acaba,hani Kürdistan bayrağı önünde fotoğrafı yayınlanmıştıda,sonra savcılık o fotoğrafı Hürriyet Gazetesinden istemiştide,gazete savcılığa Öyle bir fotoğrafın olmadığını belirten bir yazı yazmıştı,Arabamı .....'ların arabasında bıraktım,sözüde yine Hürriyetçe ortaya atılmış ancak daha sonra Ertuğrul Özkök'te bunun bir yalan haber olduğunu kabul etmiştir,hatırlarsanız Hürriyet Vay ....siz diye başlık atmıştı o haberi verirken,Ahmet Kaya her konuşmasında ''Bu ülkenin edirne'den Ardahan'a kadar bir bütün olduğunu ve asla bölünemeyeceğini'' söylemiştir,asıl ülkeyi bölenler,bölücü olanlar,''Türk,Kürt Kardeştir'' deyip ''Kürt asıllı olduğum için Kürtçe bir kaset çıkartıcam ve bunada klip çekecem'' dediği için Ahmet Kayayı linç eden aşırı Türkçü bölücülerdir.....

Hala carpitmaya calisiyorsunuz.Eger bulabilirseniz dünkü Hürriyette Ertugrul Özkök'ün Ahmet Kaya ile ilgili yazisini bulup okuyun ve neyin ne oldugunu gorun.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Hala carpitmaya calisiyorsunuz.Eger bulabilirseniz dünkü Hürriyette Ertugrul Özkök'ün Ahmet Kaya ile ilgili yazisini bulup okuyun ve neyin ne oldugunu gorun.

 

saygilarla

 

Siz bulabilirseniz Ahmet Kaya'nın konuşmalarını bulun,birtanesinde bile bu üğlke bölünmelidir,yada Kürdistan Kurulmalıdır sözünü bulursanız linkini verin bizde haklısınız diyelim.....

Gönderi tarihi:

Hala carpitmaya calisiyorsunuz.Eger bulabilirseniz dünkü Hürriyette Ertugrul Özkök'ün Ahmet Kaya ile ilgili yazisini bulup okuyun ve neyin ne oldugunu gorun.

 

saygilarla

 

Ahmet Kaya 1993 yılında Almanya’da hiç konser vermedi, hatta o yıl Ahmet Kaya Berlin’e bile gitmedi. Dolayısıyla böyle bir 1993-Berlin konseri verilmedi. O olmayan konserde, olmayan Kürdistan ve Apo posterinin önünde Ahmet Kaya şarkı söylemedi. O olmayan konserde, olmayan haritanın ve resmin önünde “Örgüte para lazım” diye hiçbir söz edilmedi. Ahmet Kaya “Dağdaki adamın paraya ihtiyacı” var diye bir sözü asla söylemedi... Kısacası Hürriyet gazetesi, olmayan bir konseri, olmayan bir haritayı, olmayan bir resmi, olmayan bir Ahmet Kaya demecini tamamen imal ederek, maksatlı bir biçimde sahte delil yaratarak Ahmet Kaya’yı katletme operasyonunun o gün başlattı... Ertuğrul Özkök, Ahmet Kaya’nın öldürülmesinin 10. yılında da hâlâ bu yalanları söyleyebiliyor, o söyleşide Kaya’nın kastettiği 1999 sonrası, Kaya’nın yurtdışına kovulmasından sonraki konserlerdir, 1993’teki olmayan “PKK konseri” değildir...

 

Zaten bu yalan ve kasıtlı operasyonel haberden sonra DGM Savcılığı Hürriyet’in bu haberine dayanarak soruşturma başlattı ve Hürriyet’ten habere kaynaklık eden görüntü ve videoları istedi. Hürriyet Gazetesi Hukuk Bürosu’nun 25.11.1999’da Aslıhan Dumlu imzasıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü Basın Bürosu Amirliği’ne gönderdiği yazı aynen şöyle:

 

“Hürriyet gazetesinin 14.02.1999 tarihli nüshasında yayınlanan ‘Ayıp Ettin Gözüm’ başlığıyla yayınlanan yazı ile ilgili olarak elimizde kaset, görüntülü ses bandı vb. doküman bulunmamaktadır.”

 

Hürriyet gazetesi bu yazıyla alenen o haberi imal ettiğini itiraf ediyor... Ne kadar uğraşsan da aklanamazsın Özkök, sonuna kadar suçlusun. Hem ahlaken hem hukuken suçlusun. Tek sen değil, bu gazetenin patronu Aydın Doğan da suçlu, bu haberi yapan da suçlu, tüm Hürriyet gazetesi camiası suçlu... Elbirliğiyle Ahmet Kaya’yı öldürme operasyonunu başlattınız ve başarıya ulaştınız. Geçenlerde yine uydurdun “Bu manşetten sekiz yıl sonra öldü Ahmet Kaya” diye, o lanet manşetten sadece 1,5 yıl sonra öldü Kaya, kahrından, acısından öldü...

 

Katledilişinin 10. yılında destansı adam Ahmet Kaya’yı rahmetle anıyorum...

Gönderi tarihi:

.

.

.

Zaten bu yalan ve kasıtlı operasyonel haberden sonra DGM Savcılığı Hürriyet’in bu haberine dayanarak soruşturma başlattı ve Hürriyet’ten habere kaynaklık eden görüntü ve videoları istedi. Hürriyet Gazetesi Hukuk Bürosu’nun 25.11.1999’da Aslıhan Dumlu imzasıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü Basın Bürosu Amirliği’ne gönderdiği yazı aynen şöyle:

 

“Hürriyet gazetesinin 14.02.1999 tarihli nüshasında yayınlanan ‘Ayıp Ettin Gözüm’ başlığıyla yayınlanan yazı ile ilgili olarak elimizde kaset, görüntülü ses bandı vb. doküman bulunmamaktadır.”

.

.

.

Ahmet Kaya 1993'te Almanya'da konser verdi.Apo bayraginin önünde resim cektirdi.Bunu Ahmet Kaya'nin "Konserde cekilmis iki resmi alarak haber yapmak...."söyleminden anliyoruz ki bir konser verilmistir.

Sizin Ahmet Kaya'yi sevmenizi anliyabilirim cünkü o sizin dilinizde sarki söylüyordu.Daglarda kursun atanlara sarkilari ile güc veriyordu,simdi yok artik.

 

saygilarla

 

 

Gönderi tarihi:

Ahmet Kaya 1993'te Almanya'da konser verdi.Apo bayraginin önünde resim cektirdi.Bunu Ahmet Kaya'nin "Konserde cekilmis iki resmi alarak haber yapmak...."söyleminden anliyoruz ki bir konser verilmistir.

Sizin Ahmet Kaya'yi sevmenizi anliyabilirim cünkü o sizin dilinizde sarki söylüyordu.Daglarda kursun atanlara sarkilari ile güc veriyordu,simdi yok artik.

 

saygilarla

 

Ben size resmi evraklarla böyle bir belgenin olmadığını söylüyorum ıspatlıyorum,siz sadece sözle bana böyle bir konserin olduğunu söylüyorsunuz,ne diyebilirimki görünen köy klavuz istemez....

Gönderi tarihi:

Eger Ahmet Kaya'nin bölücü olduguna ve PKK'yi destekledigine inaniyorsaniz Atatürk'ün prtisininde aynisi oldugunu kabul etmeniz gerekli. Kilictaroglu "Türkiye düsmaninin, PKK'linin, bölücünün" mezarini ziyaret edip arkasindan aglamistir. Bunu BDP'li bir milletvekili yapsa derhal PKK'li olduguna dair bir belge kabul edilirdi. Hatta kapatma davasi acilip ziyareti isbat olarak kabul edilirdi.

 

Bu günlerde Deniz Gezmis'e sahip cikan türkcüler Yarin Yilmaz Güney'e ve Ahmet Kaya'ya dahi aynen Deniz Gezmis icin iddaa ettikleri gibi sahip cikarlar ve en büyük Türkiye dostu ilan ederler.

Gönderi tarihi:

Eger Ahmet Kaya'nin bölücü olduguna ve PKK'yi destekledigine inaniyorsaniz Atatürk'ün prtisininde aynisi oldugunu kabul etmeniz gerekli. Kilictaroglu "Türkiye düsmaninin, PKK'linin, bölücünün" mezarini ziyaret edip arkasindan aglamistir. Bunu BDP'li bir milletvekili yapsa derhal PKK'li olduguna dair bir belge kabul edilirdi. Hatta kapatma davasi acilip ziyareti isbat olarak kabul edilirdi.

 

Bu günlerde Deniz Gezmis'e sahip cikan türkcüler Yarin Yilmaz Güney'e ve Ahmet Kaya'ya dahi aynen Deniz Gezmis icin iddaa ettikleri gibi sahip cikarlar ve en büyük Türkiye dostu ilan ederler.

 

Bu işte tıpkı Newroz gibi sayın Dominik,Newrozu kutlamak yasaktı eskiden,Kürtler kutluyorlar diye saldırıyorlardı Kürtlere,sonra baktılar engelleyemiyorlar,halk sahip çıkıyor bu bayrama,ne yapsak diye bi düşündükten sonra çareyi Valilere resmi kutlama yapın şeklinde bir genelge yollamakta,ve yakılan ateşlerden kendileride atlamakta buldular,yani kendi ''Nevruz''larını yaratmaya çalıştılar,şimdi buda tutmuyor eninde sonunda Kürt Halkının bayramı olarak Newrozu kabul edecekler ama işte bu kadar zaman inkar edip şimdi kabullenmek zorluyor biraz.....

Gönderi tarihi:

Dönüp dolasilip yine ayni carpitmalara yalanlara dönülüyor.Nevruz-Kürtcelestirilmisi ile newroz(Bu sadece aldartma amacli bir degistirmedir)Kürtlerin bayrami olarak bölücüler tarafindan gaspedildi.Tüm Avrupa'ya bu günün bir Kürt bayrami oldugu lanse edildi.PKK dostu Avrupa bu yalani hemen kullanmaya baslayip Türkiye'ye siyasi baski uygulamaya basladi.AB'nin bünyasinde faalyiet gösteren PKK yandasi milletvekilleri yatip kalkip AB'nin Türkiye'ye siyasi baski yapmasi icin ugrasiyordular.Bunda muvakkak olamadilar.Cünkü Nevruz'unb Kürt degil Türk bayrami oldugu belgeleriyle kanitlanmisti.Ama bayramdi bu;Kürt'üde kutlardi Lazi'da bunun kavgasi olamazdi,oluyordu cünkü Nevruzu Kürt bayrami ilan edenler o gün yikip yakmak icin cadde ve sokaklara dolusuyordular.Amac Avrupanin dikkatini cekerek"bakin Türk devleti Kürtlerin bayramina izin vermiyor"dedirtmekti.Iktidarlarin yaptikallarini örnek gösterip "YARIN KÜRT BAYRAMI OLDUGUNDA KABUL EDECEKLER"diyorlar.Aynen Osman BAYDEMIR'in yarin Kürdistanida kabul edecekler demesi gibi ayni kaliptan cikmis sözler sarfediyorlar.Dedik ya bunlar cobansiz köy bulmuslar degneksiz dolasiyorlar.Coban yok artik ortalikta.Cobani hadim ettiler.Cünkü o coban bunlarin giklarinin cikmasini önlüyordu,elbirligi ile cobani safdisi ettiler simdide arefeyi kutluyorlar.

 

Bunlar özgürlüklerden dem vururlar hep.DENIZ GEZMIS'LERI öRNEK VERIRLER.Halbuki Deniz Gezmis ve yandaslari Amerikali askerleri denize döküp 6.Filo Defol diye sloganlar atarlarken Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliginin hesabina calisiyordular.O sovyetler ki 70 yil boyunca uluslari boyundurugunun altina almisti.Tüm Dogu Bloku Sovyetlerin korkunc baskisi altinda inim inim inlerlerken Deniz Gezmnis ve arkadaslari Sovyetlere karsi degil Amerika'ya karsi mücadele veriyordular,cünkü agababalari Ruslardi.Ideolojileri Komünizmdi.Simdi onlarin yasini tutanlar kalkmislar onlari kendilerine örnek aliyorlar.Ne kadar da benziyorlar biribirlerine,Deniz Gezmisler Rusyanin taseronluguna soyunmustular,Öcalan'da öyleydi ama simdikiler ise Amerika ve AB'nin taseronluguna soyundular.Cünkü artik Rusya eski gücünü kaybetti,simdi AB ve AMERIKA var güclü olan,o zaman onlarin atina binmek en dogrusudur onlar icin.Irak'ida Amerika ve Ingilizlere taseronlik yaparak böldürdüler.Irak'in bölünmesine yesil isik yakan AKP iktidari simdide Türkiye'nin bölünmesi icin projeler üretiyor.

 

 

saygilarla

 

 

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Ya arkadaşım bu kadarda anlamazdan bilmezden gelmek olmaz ya.

 

Adam resmen Apo'yu özledik diye şarkı yapmış dünya biliyor hala anlamazdan gelip Pkk lı Ahmet Kaya'yı vatan sever göstermeye çalışıyorsunuz.

 

Daha öncede çok yazdım anlamazdan gelmeyin ,youtubeye apoyu özledik yazın Ahmet Kaya'nın Apo sevgisini görün.

Gönderi tarihi:

Ya arkadaşım bu kadarda anlamazdan bilmezden gelmek olmaz ya.

 

Adam resmen Apo'yu özledik diye şarkı yapmış dünya biliyor hala anlamazdan gelip Pkk lı Ahmet Kaya'yı vatan sever göstermeye çalışıyorsunuz.

 

Daha öncede çok yazdım anlamazdan gelmeyin ,youtubeye apoyu özledik yazın Ahmet Kaya'nın Apo sevgisini görün.

Öyle ise simdi Kilicdaroglu'da dolayli yoldan Apo'yu özlemis olmuyormu? Ahmet Kaya bölücü ise Kilicdaroglu bölücünün alasi. Anlamadigim Ahmet Kaya'yi bölücü ilan edenler O'nun mezarina gidip saygi gösterisinde bulunan ve dua okuyan bir politikaciyi neden yargilamiyor? Yoksa Ahmet Kaya öbür dünyadan pismanim diye mektupmu yolladi?

 

CHP'nin lideri dahi artik sorunu düsmanlikla, karsilikli terörüst suclamasiyla ve silahla degil bariscil yönden cözülmesi gerektigini anladi, hemde köklü bir devlet partisi olmasina ragmen, ama bizimkiler hala anlamamakta zorlaniyorlar, daha dogrusu direniyorlar. Bu direnme bosuna, Ahmet Kaya'lara alisacaksiniz.

Gönderi tarihi:

Öyle ise simdi Kilicdaroglu'da dolayli yoldan Apo'yu özlemis olmuyormu? Ahmet Kaya bölücü ise Kilicdaroglu bölücünün alasi. Anlamadigim Ahmet Kaya'yi bölücü ilan edenler O'nun mezarina gidip saygi gösterisinde bulunan ve dua okuyan bir politikaciyi neden yargilamiyor? Yoksa Ahmet Kaya öbür dünyadan pismanim diye mektupmu yolladi?

 

CHP'nin lideri dahi artik sorunu düsmanlikla, karsilikli terörüst suclamasiyla ve silahla degil bariscil yönden cözülmesi gerektigini anladi, hemde köklü bir devlet partisi olmasina ragmen, ama bizimkiler hala anlamamakta zorlaniyorlar, daha dogrusu direniyorlar. Bu direnme bosuna, Ahmet Kaya'lara alisacaksiniz.

 

Ya arkadaşım kılıçtaroğlunun ne alkası var şimdi...

Kılıçtaroğlunu ayrıyeten tartışırız.

Gönderi tarihi:

Ahmet Kaya bölücüydü öldü gitti.Kilicdarogluna bölücü diyenlerin kim oldugunu cok sükür biliyoruz.Kilicdaroglu bölücü degildir.Olamazda.Cünkü ülkesini seven hickimse bölücü olamaz.

Kilicdaroglunun manevralari ile saskin ördege dönenler simdide ona dil uzatmaya basladilar.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Ahmet Kaya bölücüydü öldü gitti.Kilicdarogluna bölücü diyenlerin kim oldugunu cok sükür biliyoruz.Kilicdaroglu bölücü degildir.Olamazda.Cünkü ülkesini seven hickimse bölücü olamaz.

Kilicdaroglunun manevralari ile saskin ördege dönenler simdide ona dil uzatmaya basladilar.

 

saygilarla

Desene timsah gözyasiydi yani. Umarim birileride Kilicdaroglunun manevralari ve timsah gözyaslariyla ilgili bir sergi acarlar.

 

Manevraymis, bundan kötü bir itirf olamaz gercektende. Insanlar oy iicn her türlü manevrayi deniyorlar ama manevranin altinda kalirsa

 

kimse onu kurtaramaz.

Gönderi tarihi:

Ya arkadaşım kılıçtaroğlunun ne alkası var şimdi...

Kılıçtaroğlunu ayrıyeten tartışırız.

Neden alakasi yokmuski? A. Kaya'nin mezarini BDP'nin genel baskani ziyaret etseydi derhal iste dlil derdiniz. Ama Kilicdarglu ziyaret edince ayri konusalim oluyor.

 

Hadi ayri artisalim ne fark olacak görecez. Buyurun ayri tartisalim, bekliyorum.

Gönderi tarihi:

Neden alakasi yokmuski? A. Kaya'nin mezarini BDP'nin genel baskani ziyaret etseydi derhal iste dlil derdiniz. Ama Kilicdarglu ziyaret edince ayri konusalim oluyor.

 

Hadi ayri artisalim ne fark olacak görecez. Buyurun ayri tartisalim, bekliyorum.

Ahmet Kaya katil için şarkı yapmışmı yapmamışmı onu söyleyin...

kılıçtaroğlu ile ilgili yazınızda ne alaka var demiştim ve yapılan yanlışı kapatmak için baişka bir yanlışla kapatma çalışarak gerçeği saklıyorsunuz.

Gönderi tarihi:

kılıçtaroğlu ile ilgili yazınızda ne alaka var demiştim ve yapılan yanlışı kapatmak için baişka bir yanlışla kapatma çalışarak gerçeği saklıyorsunuz.

Hangi gercegi sakliyorum?

 

Lütfen acik yazinda ben anlayayim diger okuyucularda.

Gönderi tarihi:

Objektif bakışım: Rahmetli Ahmet Kaya bir sanatçıydı. Bu ülkede yıllarca sanatını icra etmeye bu yolla geçimini sağlamaya çalıştı. Bunun yanında elbette ki kendi dünya görüşleri vardı. Olmaması zaten eşyanın tabiatına aykırıdır. Zira en başta sanatçıların bir dünya görüşü olması gerekmektedir düşüncesindeyim.

 

Dinlersiniz dinlemezsiniz, beğenirsiniz beğenmezsiniz, söylemleri suç unsuru oluşturuyordur ya da oluşturmuyordur. Bizi ilgilendiren bu değildir.

 

Bizi asıl ilgilendiren ve ilgilendirmesi gereken husus şudur: Bu ülkede Türkçe, Lazca vb. dillerde şarkı yapılırken (yıllardır yapılıyor, halen daha da yapılmaktadır) bir sanatçının "Kürtçe şarkı yapacağım bunu albümüme koyacağım, bir de klip çekeceğim" dediği için bölücü ilan edilmesi, üstüne vatan haini damgası yapıştırılması çok insafsızcadır görüşündeyim

 

"Kürdüz ölene kadar Kürdüz sonuna kadar, vallahi Apo'yu özledik" dizelerine gelince... Elbette ki şık değildir, ancak vatan hainliği de değildir, TCK'da ki düzenleme açıkça bellidir ve ona "Suçu ve Suçluyu Övme" adı verilir. Eğer terör örgütü PKK ile ilişkileri olduğuna, o terör örgütünde aktif ya da pasif olarka bir rolü olduğuna dair bir delil varsa da bunun adına "Terör örgütüne üye olmak" ya da "Terör örgütüne yardım ve yataklık etmek" denir. Kaldı ki Ahmet Kaya'nın PKK ile doğrudan ya da dolaylı bir ilişkisi olduğuna dair en ufak bir kanıt yoktur.

 

Bir Berlin Konseri örnek verilerek "PKK bayrakları önünde şarkı söyledi, terör örgütünün propagandasını yaptı" denilemez Ahmet Kaya için. Sebebini küçük bir örnekle açıklayayım... Tam hatırlamamakla birlikte bir tarihte Diyarbakır ya da ona yakın bir ilde yapılan bir halk konserinde Haluk Levent Arif Sağ gibi sanatçılar sahneye çıkmış, konser esnasında PKK bayrakları açılmıştır. Yine yanlış hatırlamıyorsam eğer savcılığa bu sanatçılar hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, haklarında soruşturma başlatılmış ancak yine yanlış hatırlamıyorsam "Takipsizlik" kararı ile olay kapanmıştır. Konu hakkında detaylı bilgisi olan arkadaşların varsa hatalarımı düzeltmesini ve eksiklerimi tamamlamasını isterim.

 

Ahmet Kaya için Kürtçülük, bölücülük, PKK sempatizanlığı suçlamaları zannımca ağır suçlamalardır. Zira şarkılarını dinleyenler bilirler; o Sivastopol Marşı'nı da, Attila İlhan'ın şiirlerini de (An Gelir, Mahur v.s) seslendirmiş, bunun yanında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının (Kürt Türk ayırt etmeksizin) sorunlarını notaya ve söze dökmüştür. Kürtçe şarkı söylemek, bu şarkıya bir klip çekmek istemek bölücülük değildir. Eğer öyleyse Lazca şarkı yapmak da bölücülüktür. Volkan Konak, Fuat Saka ve genç yaşta aramızdan ayrılan rahmetli Kazım Koyuncu Lazca şarkılar Rumca şarkılar yapmıştır yapmaktadır.

 

Bir dilde şarkı yapmak istemek bölücülük değildir. Bölücülük bu kadar basite indirgenecek bir olgu değildir. Bölücülük aynı topraklarda yaşayan iki farklı topluluğu birbirine düşman edecek, çatışmalarına neden olacak herhangi bir eylemin icrası ya da sözün söylenmesidir. Rumca, Lazca Kürtçe şarkı söylemek ya da bunu yapmak istemek bölücülük olsaydı, bir topluluğu diğerine düşman edecek olsaydı, günümüzde yoğun bir sivil savaş yaşanması gerekirdi. Böyle bir sorun olmadığına göre şarkı söylemekten zarar gelmeyeceği ortadadır diye düşünyorum.

 

Yukarıda belirttiğim gibi Ahmet Kaya toplumun birçok kesimine hitap eden şarkılar yapmıştır. Milliyetçisinden sosyalistine, dindarından ateistine, Kürdüne, Türküne Lazına Çerkezine... Dolayısıyla bölücü değildir. Eğer bir suçlama yapılacaksa Ahmet Kaya için, fevri, sivri dilli vs. denilebilir. Bir de 1999'da Almanya'ya sürgüne gittikten sonra "... vallahi Apo'yu özledik" sözleriyle TCK'da düzenlenen suçu ve suçluyu övme fiilini işlediğinden bahsedilebilir...

 

Ahmet Kaya ile ilgili kişisel görüşüme gelince... Her kesime şarkı yapmıştır, düzen içinde tutunabilmek geçinebilmek adına KAÇINILMAZ OLARAK nabza göre şerbet vermek durumunda kalmıştır...

 

Saygılarla...

Gönderi tarihi:

Ahmet Kaya'nin gecmisi cok farkli olaylarla doludur.Onun biyografisi onu bize öyle tanitiyor.

Ahmet Kaya'nin Kürtce sarki söylemesi veya klip cekmek istemesi degil ki sorun.Sorun onun Apo ile ilgili sözleridir.Ha birileri sövenist duygularla hareket etmis olabilir bunu birtakim cemaat yazarlarinin yaptigi gibi "FASISTLIKLE"tanimlamak ise Ahmet Kaya'ya karsi olan cepheyi genisletir sadece.Apo'yu savunanlara karsi olanlari fasistlikle suclayan zihniyet bence Ahmet Kaya'yi hedefe oturtanlardir.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Ahmet Kaya'nin gecmisi cok farkli olaylarla doludur.Onun biyografisi onu bize öyle tanitiyor.

Ahmet Kaya'nin Kürtce sarki söylemesi veya klip cekmek istemesi degil ki sorun.Sorun onun Apo ile ilgili sözleridir.Ha birileri sövenist duygularla hareket etmis olabilir bunu birtakim cemaat yazarlarinin yaptigi gibi "FASISTLIKLE"tanimlamak ise Ahmet Kaya'ya karsi olan cepheyi genisletir sadece.Apo'yu savunanlara karsi olanlari fasistlikle suclayan zihniyet bence Ahmet Kaya'yi hedefe oturtanlardir.

 

saygilarla

 

 

İyi de Ahmet Kaya'nın bölücü, PKK sempatizanı olduğuna dair SOMUT ve İKNA EDİCİ bir örnek var mı elinizde? "...Vallahi Apo'yu özledik" demekle bölücü olunmaz, suçlu övülmüş olur... Geçmişindeki farklı olayları ve bildiğiniz biyografisini açıklayın lütfen? Herhangi bir suç örgütüyle bağlantısı mı tespit edilmiş? Bölücülük olarak nitelendirilebilecek bir suç mu işlemiş? Engin bilgilerinizle (!) bizi aydınlatın lütfen

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.