Her seçim veya referandum öncesi malum basında başlatılan, "TSK din düşmanı" temelil propaganda bu sefer çuvalladı gibi.

Bu saldırının bayraktarlığını yapan Vakit Gazetesi, yeni bir çakma malzeme bulamadığı için olsa gerek, taa 2004'te yaşanan ve kaza olduğu tüm yetkili ağızlar tarafından açıklanan bir olayı, "TSK'nin cami bombalamasının hazırlığı" gibi duyurdu.

 

Ama her zamanki gibi önce; "İddia" etti, ilerleyen cümlelerde dayanamayarak yine kuyruk acısını kustu.

 

Vakit'in haberine göre, 27 Ekim 2004'te Türk savaş uçakları Başbakan Erdoğan'ın Ankara'daki evine en yakın cami olan Aksa Camii'nin minaresine çarptı. Pilotların kendi aralarında yaptıkları konuşmaların ses kayıtları ise kasıt mı var sorusunu akıllara getirmiş.

 

Tabi Vakit Gazetesi ve onun sanal çakması, ses kayıtları için, "Skandal" ifadesi kullanmayı da unutmamış.

 

Oysa olay şuydu:

 

Tarih 27 Ekim 2004. Yani 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın iki gün öncesi. Başkent Ankara’da yapılacak resmi geçit törenlerine hazırlık yapılıyor. Bu hazırlıklardan biri de F-4 uçaklarının yapacağı gösteri. Gösteri için Eskişehir 1. Ana Jet Üssü Komutanlığı’ndan 3 adet F-4 uçağı birlikte havalanacak ve Ankara Hipodromu’na kol uçuşu gerçekleştirecekti. Minareye çarpan uçak bir süre yalpalamış ve düşmek üzereyken pilot uçağı toparlayarak geri döndürmüştü. Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreterliği konuyla ilgili yaptığı açıklamada, tören provaları esnasında pasaj geçişi yapan F-4 uçaklarından birinin Subayevleri Aksa Camii minaresine istem dışı temas ettiğini açıklamıştı.

 

İşin ilginci ise Vakit'in tahrikine kapılan okuyucuları ise, pilotların o anda çok sakin olduğunu ve bunun da minareye çarpmanın planlandığını gösterdiğini yazmışlar.

 

Ağabalalarının filmlerinde, "Aman Tanrım düşüyoruz", "Lanet olası uçağın kontrolünü kaybettim. Karıma onu sevdiğimi söyleyin" gibi dialoglara alışık kitle elbette Türk pilotundan da aynı tepkiyi bekleyecek.

 

Nereden bilecekler ki, şimdiye kadar şehit olan Türk pilotlarının tamamına yakını fırlatma koltuğu ile kurtulabilecek iken uçağınını terk etmemiştir.

 

Düşeceğini anladığı zaman da o uçağı şehir dışına taşımış ve şehit olmaktan kaçınmamıştır.

 

Tabi bunları bilmek için askerini tanımak, daha doğrusu sevmek gerekiyor.

 

Belli ki, "Hayır" korkusu depreşen malum kesim, referanduma bir haftadan kısa bir süre kala ara arda benzer provakasyonlara girişerek her zaman yaptıkları gibi mağdur edebiyatına gaz verecekler.

 

Bize de, "Afferim Vakit. Vallahi ormanda 40 Fantom gücündesin" demekten başka birşey

düşmüyor.

ASKERHABER / ANALİZ

Bunlarin ruh ikizleri 11 Eylül'de Amerika'da ki ikiz kulelere ucakla saldiri düzenleyip onlarca masum insanin kanina girdiler.Saniyorlar ki serefli Türk askeri de aynen o ikiz kulelere saldiran ruhsuzlar ve imansizlar gibidir.Yobazlikla Türk ordusunu biribirne karistirma hevesi ancak yobazlarda olabilir.

 

Ayni gazete simdi de Kilicdaroglu'nun mezhebine takildi.Kilcdaroglu Alevi ya,bu seriat gazetesi acik acik Alevi-Sünni kiskirticiligi yapiyor.Yani tam bir din düsmanligi.

 

Kilicdaroglu'nun yaninda ki 4 korumanin Alevi oldugunu ve Kilcdaroglu'nun bunlari kendisinin sectigini yaziyor.Yani dolayli olarak Alevi-Sünni ayrismasi yapiyor bu gazete ve kendilerinede MÜSLÜMAN adini veriyorlar.Siz müslümanligin olsa olsa ancak yüz karasi olabilirsiniz.

 

Basbakanin koruma sayisi 1.400 yani bir tugayin muharip gücüne yakin bir gücle korunuyor Erdogan.kimden korunuyor orasi ayri bir tartisma konusudur.

 

Bu adamlar aciktan aciga Alevi düsmanligi yapmaktalar.Emin Cölasan'in bu anlamda güzel bir yazisi cikti bugün SÖZCÜ'de.

 

Ne var ki bu düsmanliga karsi Aleviler tamamen bölünmüs durumdadir.YANI SERIATCILAR VE AKP'ciler ALEVILERI BÖLDÜLER.

 

 

 

saygilarla

Vakit veya Zaman bunlari birbirinden ayiramazsiniz.Biri seriat digeri Fetulah yanlisi.Bunlar ve bunlar gibi daha birkac gazete sadece AKP yandasligi yapmazlar bunlar ayni zamanda Türk ulusunun milli degerlerinede saldirirlar. Kurtulus savasini inkar ederler.Türkiye'nin Sevr ile parcalanmasini yok sayar Sevr'i bir baris projesi olarak kabul eder. Ecdatlari diyorum;Ingiliz yandasi Vahdettin ve onun Damadi Ferit tam bir Ingiliz sevdalisiydilar.Ingilizler emretti diye Atatürk hakkinda idam fermani cikartip halka Mustafa Kemal ve arkadaslarinin katli vaciptir, diye de yine Ingiliz sevdalisi seyhulislamlara fetva yayinlattilar.

Bu yaziyi niye yaziyorum?Bu yaziyi yazmamin nedenlerinden birisi Zaman denilen Cemaatci ve Erdoganci gazetenin Hamburg eyaleti senatörlerine gönderilmesidir.

Aslinda basit görünen bu olay cok önemli bir olaydir.Zaman gazetesinin yolu bellidir.Atatürk karsitidir,Cumhuriyet karsitidir,Fetulahci yani cemaatcidir,Ergenekon senaryosunda parmagi vardir.Orduya karsidir,Erdogancidir yani Erdogan hakkinda her türlü yalani yazarak onun propagandasini yapar.Gercekleri saptirmada TARAF'tan sonra üzerine yoktur.TARAF gazetesini kendi matbaaasinda bastirir.Türkiyedeki tiraji 20.binden fazla olmayan bu gazete evlere bedava dagitilarak tiraj fazla gibi gösterilir cünkü parasi cemaatlerlerden geldigi icin hicbir maddi sorunlari yoktur.ZAMAN böyle bir gazetedir.Peki böyle bir gazete neden HAMBURG EYALETI SENATÖRLERINE GÖNDERILIR?

 

Evet bu bulmacayi hep birlikte cözmeye varmisiniz?

 

 

saygilarla

Türkiyedeki tiraji 20.binden fazla olmayan bu gazete evlere bedava dagitilarak tiraj fazla gibi gösterilir cünkü parasi cemaatlerlerden geldigi icin hicbir maddi sorunlari yoktur.ZAMAN böyle bir gazetedir.Peki böyle bir gazete neden HAMBURG EYALETI SENATÖRLERINE GÖNDERILIR?

 

Evet bu bulmacayi hep birlikte cözmeye varmisiniz?

 

 

saygilarla

Evet neden gönderilir?

Neden gönderilir sorusuna ben acizane su cevabi verecegim:Türkiye karsiti güclerin isbirligi cercevesinde Fetulah Gülen Medyasina cok is düsmektedir.Dikkat ederseniz,STAR-ZAMAN-VAKIT-TARAF-YENI SAFAK adli cemaat gazeteleri cok yogun bir sekilde Türkiye Cumhuriyetinin varligina saldirmaktadirlar.Bunlarin isbirligi icinde olduklari odaklar yurt disindadir ve AB'nin icersinde yuvalanmis bir takim uclarla bu isbirligi yürütülmekte lojistik destek alinmaktadir.

 

PKK ile müzakere edilmesini ihanet olarak adlandiramayan ZAMAN gazetesi yakin gecmiste ortaya cikarilan ve icinde subaylarinda oldugu bir cete icin bakin 11 Kasim 2010 tarihli ve Hamburg'taki senatörlere gönderdigi Almanya baskisi sayisinda nasil bir baslik kullanmis:

 

"ISTE IHANET NOTLARINDA DURDURULMAK ISTENEN PROJELER"

 

Bu basligin altindaki yazida ise subaylardan birinin bilgisayarindan alinan notla:Ordunun PKK'yi nasil korudugu anlatilmaktadir.

 

Bu yaziyi okuduktan sonra,neden ZAMAN gazetesinin Alman senatörlere gazete gönderdiginide asagi yukari cözümlemis oluyorum.Bu yazida acikca Ordu ile PKK'nin isbilrigi icinde oldugu yalani isleniyor.Ben bir Alman siyaseticisi olarak böyle bir haberi okudugum zaman Türk ordusu hakkinda ne düsünebilirim acaba.

 

Evet ZAMAN veya ona benzer cemaat yayinlari sadece Türk insanini degil ayni zamanda yabancilarida zehirlemeye devam ederek melun hedeflerine ulasmaya calismaktadirlar.

 

 

saygilarla