Sayın y.yılmaz,

 

"Ön yargı"yı ben de araştırdım senin gibi sözlüklerden. Bu tanımları okuduğumda ben senin gibi "ön yargılıyım" deMEmek isterim doğrusu. Varsa da atmak isterim.

.

.

.

ULUDAĞ SÖZLÜK.

 

Maşallah her konuda ön yargılıymışım gibi bir anlam çıkarmışsınız. Yazdıklarımı çarpıtmadan yorumlarsanız daha iyi ve samimi olur kanaatindeyim. Benim dediğim, bir konu hakkında ayet veya sağlam bir hadis varsa o konuyu tartışmam. Bu budalalıksa milyonlarca müslüman budala mı oluyor, lütfen daha dikkatli olalım. Ön yargılı olduğu halde çoğu insan bunu kabul etmez, bu konuda ön yargılı olduğumu ben kabul ediyorum.

Ben kıyaslama falan yapmadım, kıyaslamayı siz yapıyorsunuz. Kürt lere haksızlık yapıldığını siz söylüyorsunuz, kime karşı, Türkler ( sizin deyiminizle) bütün hakları aldı; buna karşın Kürt ler almadı, hangisi kıyas? Aş, iş, ekmek, eğitim hangi konuda eksiklik varsa hep birlikte mücadele edelim, demoratik hakların verilmesi gibi söylemler asıl ayrımcılık talep eden isteklerdir. Evet haksızlıklar var, dolaylı da değil direk olarak kabul ediyorum ama bu sadece bir etnik gruba değil, tüm millete.

Sayin yilmaz beni bayagi sasirtiyorsunuz dogrusu. Ne yani simdi siz sunumu söylüyorsunuz, Kürt veya baska etnik kökenlilerin biz Türklere taninan haklarin aynisinami sahipler? yapmayin Allahaskina. Örneklerini size en azindan Almanya ile defalarca vermistim. Almanya#daki her etnik kökenlinin mesela kendi kültürünü ve anadilini gelistirme hakki vardir. Bu bizim ülkemizde mevcutmu? Simdi kalkipta sorunlar var ama bu sorunlar tüm milletin demekle olayi carpitmak oluyor. Tüm milletinmi kültürünü ve anadilini gelistirme sorunu var yani? Kürt'ler disindaki diger etnik kökenlilerimizin gururla Türk olduklarini söylerken kiyaslama yapmamismi oluyorsunuz? Birini digeriyle acikca kiyaslamis olmaniza ragmen yok diyorsunuz. Bazen gercekten sizin demokrasiden yana olup olmadiginizdan bayagi süpheleniyorum. Sizin yorumlarinizdan anladigim kimse kendi alt kimligini ön plana cikartmadigi sürece sizin icin demokrasi gecerli aksi taktirde demokrasi ve özgürlük size hic geliyor anlasilan.

Gercekten evrensel anlamda demokrasiyi, özgürlükleri ve barisi savunan sizin gibi bir öyler bir böyle syölemlerde bulunmaz. Türkiye disindaki etnik kökenliler hakkinda cok seffah görüsnüz varken konu Türkiye olunca akan sular duruyor ve her seyi unutuveriyorsunuz birden.

Katılıyorum ancak;

Pardon, benim de paragraf açmadan konuyu değiştirmemin de etkisiyle yanlış anlaşma olmuş. Ben de zaten inanılıp inanılmakta serbest olanın, deney ve gözlemle doğrulanaMAyanlar olduğunu söylüyorum. Bilim tabii ki öğretilir. "Zorunlu eğitim" diye bir mevzu tabii ki var.

Maşallah her konuda ön yargılıymışım gibi bir anlam çıkarmışsınız. Yazdıklarımı çarpıtmadan yorumlarsanız daha iyi ve samimi olur kanaatindeyim. Benim dediğim, bir konu hakkında ayet veya sağlam bir hadis varsa o konuyu tartışmam. Bu budalalıksa milyonlarca müslüman budala mı oluyor, lütfen daha dikkatli olalım. Ön yargılı olduğu halde çoğu insan bunu kabul etmez, bu konuda ön yargılı olduğumu ben kabul ediyorum.

 

Sn. y.yılmaz,

 

O alıntıları ben söylemedimki başkaları yazmış. Yani ön yargıyla düşünmeyenler yazmış.

 

Sen de şunu söylüyorsun: "Yahu ben her konuda ön yargılı düşünmüyorumki, sadece bazı konularda ön yargılı düşünüyorum." Ama işte bu konuları bilen insanlar, hiç bir konuda ön yargılı düşünülemeyeceğini söylüyorlar. Bir somut konuda önyargılı düşünüp, diğer somut konuda bilimsel olmak zaten ilkeli davranmak değildir.

 

Bu, bir insanın "ben bir iki konuda suç işlersem dürüstlüğüm bozulmaz" diyerek doğruluk taslaması gibi bir şey oluyor. Yanlış her daim yanlıştır.

Sn. y.yılmaz,

 

O alıntıları ben söylemedimki başkaları yazmış. Yani ön yargıyla düşünmeyenler yazmış.

 

Sen de şunu söylüyorsun: "Yahu ben her konuda ön yargılı düşünmüyorumki, sadece bazı konularda ön yargılı düşünüyorum." Ama işte bu konuları bilen insanlar, hiç bir konuda ön yargılı düşünülemeyeceğini söylüyorlar. Bir somut konuda önyargılı düşünüp, diğer somut konuda bilimsel olmak zaten ilkeli davranmak değildir.

 

Bu, bir insanın "ben bir iki konuda suç işlersem dürüstlüğüm bozulmaz" diyerek doğruluk taslaması gibi bir şey oluyor. Yanlış her daim yanlıştır.

 

Bazı konular değil, tek bir konu o da dinim. Başkaları yazmış diyerek sıyrılamazsınız, katılmasanız bu alıntıyı yapmazdınız. Yanlış, neye göre, kime göre, mesela bu referandum yanlış mı, doğru mu? Bazılarına yanlış görünen başkalarına doğru görünebiliyormuş demek ki...

 

saygılar...

Sayin yilmaz beni bayagi sasirtiyorsunuz dogrusu. Ne yani simdi siz sunumu söylüyorsunuz, Kürt veya baska etnik kökenlilerin biz Türklere taninan haklarin aynisinami sahipler?

 

Kürt kökenli bir vatandaş batıda yaşıyorsa biz, kendini Türk olarak kabul edenlerden ne farkı var? Cumhurbaşkanı olunuyor, başbakan olunuyor, milletvekili, bakan zaten olunuyor. Kürt iş adamı yok mu, sanatçı yok mu, sporcu yok mu? Bölgenin ekonomik geri kalmışlığından ve geleneksel yaşantıdan kaynaklanan sorunlar var. Millet tanımı yapılırken dil birliğinden söz edilir eskiden beri. Kürt kökenli nüfus kalabalık olduğu için olsa gerek milletin birliğini korumak adına başka bir dil yasaklanmıştır. Ama şimdi böyle bir sorun var mı?

Kürt kökenli bir vatandaş batıda yaşıyorsa biz, kendini Türk olarak kabul edenlerden ne farkı var? Cumhurbaşkanı olunuyor, başbakan olunuyor, milletvekili, bakan zaten olunuyor. Kürt iş adamı yok mu, sanatçı yok mu, sporcu yok mu? Bölgenin ekonomik geri kalmışlığından ve geleneksel yaşantıdan kaynaklanan sorunlar var. Millet tanımı yapılırken dil birliğinden söz edilir eskiden beri. Kürt kökenli nüfus kalabalık olduğu için olsa gerek milletin birliğini korumak adına başka bir dil yasaklanmıştır. Ama şimdi böyle bir sorun var mı?

Tamam kardesim anlasilmistir, sizin amaciniz üzüm yemek degil bagciyi dövmek. Burada anlasilan bosuna kelem tutulmus. Kürt sorunun varligini devlet dahi kabul ederken siz hala kalkip yok efendim milletvekili, sanatci, cumhurbaskani,.... olamiyorlarmi diye sorup birde dil birliginden ve yasaklanan kpürceyede güzel bir kilif uydurarak simdi servbest degilmi gibi sorular soruyorsunuz. Anlasilan siz daka Kürt sorununda bir milimetre ilerlemis degilsiniz, ilerlemeye mecburda degilsiniz, sorunu kabul edip cözmeyede mecbur degilsiniz ve bende artik sizinle bos bos yazismaya mecbur degilim. Kusura bakmayin buraya kadarmis. 90 yildir kan akiyor, devlet dahi hatasini kabul ediyor ama siz hala Nuh diyor peygamber demiyorsunuz.

Bazı konular değil, tek bir konu o da dinim. Başkaları yazmış diyerek sıyrılamazsınız, katılmasanız bu alıntıyı yapmazdınız. Yanlış, neye göre, kime göre, mesela bu referandum yanlış mı, doğru mu? Bazılarına yanlış görünen başkalarına doğru görünebiliyormuş demek ki...

 

saygılar...

 

Biz bilimsel düşünenler doğruları senin de tespit ettiğin gibi, kime göre değil de neye göre ile ölçümleriz. Yani somut olgulara, nesnel gerçeklere göre. Pozitif bilimler için olgu doğa, sosyal bilimler için olgu ise insandır. Davranış değerler için bilimsel çıkarsama ise, insanın mutluluğudur. İşte soyutun somutlukla örtüştürülme meselesi de budur.

 

Referandum konusuna gelirsek; elbette oylama biçiminin birisi doğru olacaktır. İki doğru olamayacağına göre, buradaki doğru seçenek ise insan yararına olanıdır.

 

Alıntı yaptığım fikirlere elbette katılıyorum. Zira önyargıyı tanımlıyorlar. Ön yargının bir tane de olsa doğru olanı olamaz. Gerçeklerden kaynaklanmayan yargılar elbette yalandır.

Biz bilimsel düşünenler doğruları senin de tespit ettiğin gibi, kime göre değil de neye göre ile ölçümleriz. Yani somut olgulara, nesnel gerçeklere göre. Pozitif bilimler için olgu doğa, sosyal bilimler için olgu ise insandır. Davranış değerler için bilimsel çıkarsama ise, insanın mutluluğudur. İşte soyutun somutlukla örtüştürülme meselesi de budur.

 

Referandum konusuna gelirsek; elbette oylama biçiminin birisi doğru olacaktır. İki doğru olamayacağına göre, buradaki doğru seçenek ise insan yararına olanıdır.

 

Alıntı yaptığım fikirlere elbette katılıyorum. Zira önyargıyı tanımlıyorlar. Ön yargının bir tane de olsa doğru olanı olamaz. Gerçeklerden kaynaklanmayan yargılar elbette yalandır.

 

Herşeyi kendi bildiğiniz doğruya, sadece sizin bildiğiniz bilime göre yorumlayamazsınız. İnsanların mutluluğu, kimi inanarak mutlu olur, ruhen o şekilde tatmin olur, kimisi de bilimsel verilere dayanarak tatmin olur. Bu konu bu başlığın konusu değil takdir edersiniz, isterseniz uygun bir başlık altında tartışalım, yoksa bu uzayıp gidecek ve uyarılar gelmeye başlayacak sanırım.

Tamam kardesim anlasilmistir, sizin amaciniz üzüm yemek degil bagciyi dövmek. Burada anlasilan bosuna kelem tutulmus. Kürt sorunun varligini devlet dahi kabul ederken siz hala kalkip yok efendim milletvekili, sanatci, cumhurbaskani,.... olamiyorlarmi diye sorup birde dil birliginden ve yasaklanan kpürceyede güzel bir kilif uydurarak simdi servbest degilmi gibi sorular soruyorsunuz. Anlasilan siz daka Kürt sorununda bir milimetre ilerlemis degilsiniz, ilerlemeye mecburda degilsiniz, sorunu kabul edip cözmeyede mecbur degilsiniz ve bende artik sizinle bos bos yazismaya mecbur degilim. Kusura bakmayin buraya kadarmis. 90 yildir kan akiyor, devlet dahi hatasini kabul ediyor ama siz hala Nuh diyor peygamber demiyorsunuz.

 

Bu konuları çok tartıştık, ne dememi bekliyordunuz sayın dominik? Devlet ne zaman ki Kürt sorunu var dedi, herşey yüze göze bulaştı, şimdi işin içinden çıkamıyor. Kürt sorunu dendi olmadı, demokratik açılım dendi olmadı, birlik, kardeşlik açılımı dendi olmadı. Bölgede ekonomik ve eğitim açılımı yapılsa eminim sorun kalmaz. Ben Nuh deyip peygamber demiyorsam, sizin yaptığınız nedir?

Türkiye Cumhuriyeti Vatandasi olan hic kimsenin hakki gasp edilmemistir.O kadar ilgincki,70 milyonluk Türkiye'de ister Kürt kökenli ister Türk ister Cerkez olsun,sömürü düzeninin kurbanlaridirlar.Hicbir iktidar halk icin calismamis ve tüm Türkiye halki sömürülmüs ve hala sömürülmektedir.Bu gercekleri bir kenara atipta sadece Kürt gazelini okumak ne demokratik olmakla ne de insan haklari ile alakasi olmayan bir yaklasimdir,daha dogrusu bu ayrilikci güclerin kullandigi dildir.Anayasa hicbir gruba,hicbir zümreye ayricalik taninmaz diye acik acik belirtmisken hala burada Kürtlerin haklarinin gasp edilmesinden bahsetmenin anlami bir anlami yok.

 

 

saygilarla

Türkiye Cumhuriyeti Vatandasi olan hic kimsenin hakki gasp edilmemistir.O kadar ilgincki,70 milyonluk Türkiye'de ister Kürt kökenli ister Türk ister Cerkez olsun,sömürü düzeninin kurbanlaridirlar.Hicbir iktidar halk icin calismamis ve tüm Türkiye halki sömürülmüs ve hala sömürülmektedir.Bu gercekleri bir kenara atipta sadece Kürt gazelini okumak ne demokratik olmakla ne de insan haklari ile alakasi olmayan bir yaklasimdir,daha dogrusu bu ayrilikci güclerin kullandigi dildir.Anayasa hicbir gruba,hicbir zümreye ayricalik taninmaz diye acik acik belirtmisken hala burada Kürtlerin haklarinin gasp edilmesinden bahsetmenin anlami bir anlami yok.

 

 

saygilarla

Ne zamandan beri Kürt halkinin kendi haklarini talep etmeleri digerlerinin sorunlarini göz ardi etmek oluyor? Nasil bir mantik bu sayin politika. Nitekim herkes haklarini talep etmek icin demokratik mücadelesini verebilir. Digerleri yapmiyor diye Kürt'lerdemi yapmasin? Güzel bir cözüm. Ben susuyorsam sende sus yani.

Diger taraftan Türkiye'de demokratik mücadele veren, hak hukuk ve özgürlükler icin mücadele veren örgütler, sivil kuruluslar ayrim yapmadan herkesin haklari icin mücadele veriyor. Kürt'lerin mücadelesi Türkiye'deki tüm ezilenlerin mücadelesine kan katiyor, güc veriyor. Ama tabii sizin demokrasi anlayisiniz dahi evrensel demokrasiden cok uzak oldugu icin birilerinin haklarini aramalari sizi rahatsiz ediyor. Siz hic Kürt halkinin talepleri icin mücadele ettnizmi? Kürt'lerin sorunlarinin var oldugubu dahi inkar edenlerden böyle bir destek beklemek tabiiki mantiga ters.

Anayasa hicbir gruba,hicbir zümreye ayricalik taninmaz diye acik acik belirtmisken hala burada Kürtlerin haklarinin gasp edilmesinden bahsetmenin anlami bir anlami yok.

 

Anayasada daha neler yokki sayin politika. Önemli olan uygulamalar. Anayasaya göre Türkiye laik bir devlettir. Ne zamandan beri laik bir devlet vatandasin dinine , inancina dogrudan karisabiliyor? Hangi laik bir ülkede diyanete benzer bir kurulus var? Ve hatta bu kurulus ülkede yasayan insanlarin sadece bir kismina hizmet veriyor? Hangi laik ülkede okullarda din dersleri mecburiyeti var?

Daha sayayimmi?

 

Duyunda inanmayin degerli okurlar, anayasada hic bir zümreye ayricalik taninmiyormus ve dolaysiyla kimse bana ayrimcilik yapiyor diye bosuna yalan söylemesin. Onlarin haklari anayasa tarafindan korunuyor. Vay anam vayyy, demekki Alevi vatandaslari dahi yalan dolan söyleyip kendilerine ayricalik yapildigini iddaa ediyorlarmis. Demekki onlarin ibadet evleri olan Cem Evleri anayasa tarafindan korunuyormus, cocuklarinin mecburi olarak okullarda sunni din dersleri görmesi dahi yalanmis. Kürt'lerde yalan söylüyorlar, memurlarda, iscilerde, ........

Kürtlerin haklarinin gasp edilmesinden bahsetmenin anlami bir anlami yok.

 

 

 

Galiba tam tersi, deriiiin anlamları var gibi.

 

saygılar...

George Orwell'in "Hayvan Çiftliği" aslı kurgusu mükemmel bir siyasal taşlamadır. Kurguya atıfta bulunarak:

 

Eğer anayasada "Bütün vatandaşlar eşittir. Ancak Türkler daha eşittir!" yazdığı iddia ediliyorsa bile, bunun çözümü cümleyi şu şekle getirmek değildir:

 

"Bütün vatandaşlar eşittir. Ancak Türkler ve Kürtler daha eşittir!"

 

Çünkü bu yazılırsa bir süre sonra:

 

"Bütün vatandaşlar eşittir. Ancak Türkler, Kürtler ve Lazlar daha eşittir!" yazılması gerekecek, bir süre daha sonra:

 

"Bütün vatandaşlar eşittir. Ancak Türkler, Kürtler, Lazlar ve Çerkezler daha eşittir!" yazılması gerekecek, bu abuk saçmalık böyle sürüp gidecektir.

 

Kaldı ki anayasada kimsenin daha eşit olduğu filan yazmamaktadır. "Türk" ataması asla ırkçı değil, tarihsel sürece, bu devleti var eden tarihe bir atama olarak yapılmış bir adlandırmadır. Tarihi yeniden yapıp yeniden yazmadıkça bu değişmez. Türklerin batıya hareketleri, dünya tarihini geri döndürülemez biçimde şekillendirmiştir. Bu tarihsel oluşumu kimse tersine çeviremez. Yok şimdi, İslam devrimi yapan İran bile, Arya ırkına yapılmış bir tarihsel atama olan adını değiştirme gereği duydu mu? Yani Aryanlar tarafından kurulan bir ülke olduğu için İran olmuş. Aryanlar bir Hint-Avrupa ırkıdır. Fars dili de Hint-Avrupa dilleri ailesi üyesidir. Bize geldi mi Türk adlandırması, ırkçılık! Hikaye bunlar, geçin. Bu mavalları bizden başka yutan saftirik Elmor yok dünyada!

 

Yemin ederim bir dünyanın saftiriği, bir kendi ülkesinin düşmanı biz varız şu dünyada...

Hadi diyelim bölgede yaşayan insanlara böyle bir ayrımcı politika izleniyor, insaf yahu, batıda insanlara muamale ederken sen Kürt mü, Türk müsün diye birşey soruluyor mu? Böyle dediğimiz zaman da bozuluyorlar, ha belki onlar asimile olmuştur.

 

saygılar...

Bazi fikirler varki,demokrasiden bahsettiklerini sanarken aslinda ayrimciligin daniskasini yapmaktadir."HERKES DEMOKRATIK HAKKINI ARASIN"derken aslinda sunu demek istiyorlar.Türkiye Cumhuriyetinin üniter yapisi degissin federasyon modeline gecilsin,yani Cerkezler,Kürtler,Lazlar kendi bayraklari altinda yasasinlar.Evet aynen bunu söylemeye calisiyor yani resmen bölücülük yapiyorlar.

 

Bir ülkede halkin yüzde 80'i eziliyorsa,bu ezilmislige karsi ya sivil toplum kuruluslari ya halkin kendisi karsi cikar.Türkiye'de sivil toplum kurulusu adi altinda calisan ve demokratik haklar diye sloganlar atan örgütlerin hemen hepsi PKK'nin ve cemaatlerin hizmetinde olanlardir.Bunlarin karsisinda olan sivil toplum örgütleri örnegin Atatürkcü Düsünce Dernegi GIBI ÖRGÜTLER bunlarin nazarinda fasist örgütlerdir,cünkü bölücülüge ve irticaya karsi cikmaktadirlar.

 

Kim ne derse desin;demokratik haklar slogani diye ortaya atilan bazilarinin amaclari ne demokratik haktir ne de sömürüye karsi olmaktir.Onlarin tek bir amaci vardir.O amacin ne oldugunu OSMAN BAYDEMIR daha yürekli olarak söylemistir.

 

 

saygilarla