Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2010 14 yıl Daha inciler çok! "Boy değil soy" derken politik geçmişini kastetmişmiş! Yani tamam Türkçe kelimelerin lastik gibi başka anlamlara çekildiği bir dildir de, bu kadar da değil! Gerçekten böyle bir kastı vardıysa bu Türkçe'yi katletmeye kasıttır olsa olsa! Bir de neymiş, işçi memur statüleri eşitlensinmiş! E günaydın! Paldır küldür anayasa paketi hazırlarken aklın neredeydi? Şimdi böyle referanduma çeyrek kala üç oy kazanmak için olta atmaya yeni mi uyandın? Biz bu siyasetçilerin, bu kalibredeki insanların elinde olmayız be! Kılıçdaroğlu da yine genel af demez mi? Olmaz, bunların hiç bir olmaz. İlla Osman Pamukoğlu!
Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2010 14 yıl Sezen Aksu pankreas kanseri olduğu ve bu yüzden ölüm, öbür dünya korkusu stresinden şaşırıp "evet" dediği iddialarına karşılık: "TURP GİBİYİM" demiş! Doğru, kimi turp, kimi ıspanak, kimi marul ve kimi fesleğen otu gibi yaşıyor, fikir olarak!
Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2010 14 yıl Sezen Aksu pankreas kanseri olduğu ve bu yüzden ölüm, öbür dünya korkusu stresinden şaşırıp "evet" dediği iddialarına karşılık: "TURP GİBİYİM" demiş! Doğru, kimi turp, kimi ıspanak, kimi marul ve kimi fesleğen otu gibi yaşıyor, fikir olarak! Kimi de MAYDONOZ
Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2010 14 yıl Yeni bir VARAN dün Dogan medya yayini olan VATAN gazetesinde yasandi. AKP'nin elestirisini yapan ünlü ve deneyimli gazeteci NECATI DOGRU'dan sonra,Emine Erdogan'in isverenlerle vermis oldugu IFTAR yemegini elestiren ÖZAL döneminin ünlü PAPATYALARINI KASIMPATI diye adlandirip bir yazi yazan gazeteci MINE KIRIKKANAT'ada cikis verdi. Mine Kirikkanat'in yazisina sansür koyan VATAN gazetesi Mine Kirikkanat'in boyun egmeyip bu yaziyi FACEBOOK'a tasimasi sonucu gazeteden koguldu.Iste haysiyetli gazetecilerin hüzünlü sonu budur.Canakcilik yapmayanlara kapiyi gösteren gazeteler halkin degil sömürünün ve iktidarin gazeteleridir. saygilarla
Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2010 14 yıl Yeni bir VARAN dün Dogan medya yayini olan VATAN gazetesinde yasandi. AKP'nin elestirisini yapan ünlü ve deneyimli gazeteci NECATI DOGRU'dan sonra,Emine Erdogan'in isverenlerle vermis oldugu IFTAR yemegini elestiren ÖZAL döneminin ünlü PAPATYALARINI KASIMPATI diye adlandirip bir yazi yazan gazeteci MINE KIRIKKANAT'ada cikis verdi. Mine Kirikkanat'in yazisina sansür koyan VATAN gazetesi Mine Kirikkanat'in boyun egmeyip bu yaziyi FACEBOOK'a tasimasi sonucu gazeteden koguldu.Iste haysiyetli gazetecilerin hüzünlü sonu budur.Canakcilik yapmayanlara kapiyi gösteren gazeteler halkin degil sömürünün ve iktidarin gazeteleridir. saygilarla Bu Anayasa değişiklikleri ile daha fazla demokrasi geleceğine inananlara hiç de güzel olmayan bir örnek. saygılar...
Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2010 14 yıl İplere bağlı oynayan kuklalar, herkesi öyle görme eğiliminde olurlar. Herkes ipin ucunda oynamadıkça dünyaları zindan olur, tek bir insan elini kolunu özgürce hareket ettirdiğinde ona diş biler, düşman kesilirler. Diz çökenler ayakta duranları sevmezler. Savaşta teslim olanlar olmayıp savaşanları sevmezler. Çünkü onların savaşması yüzünden tatlı canlarının esir kampı yerine öbür dünyaya gitmesinden korkarlar. Rüzgar güllerinin rüzgarın yönünü değiştirmesi diye bir kaygıları yoktur. Nasılsa her yönden esen rüzgara uyum yetenekleri son derece yüksektir. Mevsim değişince her yerde öten cırcır böceklerinin tekini bulamazsınız. Söylediklerinin arkasında durma kaygısı sadece dürüst insanlara mahsus bir haslettir. Onlar dün şakır şakır alkışlayıp ayaklarına atlamadıkları kaldıklarına bugün üç kuruşluk menfaat için dirsek çıkarmazlar...
Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2010 14 yıl Yeni bir VARAN dün Dogan medya yayini olan VATAN gazetesinde yasandi. Vatan a yorum yaparken Doğan Grubunu eski günlerdeki politikaları için eleştiriyordum, demek ki bu nedenle yorumlarım yayınlanmıyormuş. saygılar...
Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2010 14 yıl Bu ülkede rezalet artık sınır tanımıyor, yazmakla yetişilecek gibi değil. KPSS de soruları ful yapan 300 kişinin soru kitapçıkları incelendi ve kapağını açıp bir çizik atmadıkları görüldü. Olayın KPSS ile ancak gün yüzüne çıktığı, tüm sınavlarda cemaat farelerinin soruları çaldığı söyleniyor. Bu nasıl din, bu nasıl hakkaniyet, bu nasıl insanlık? Bunca dişinden tırnağından çocuğu için fedakarlık yapan ailenin hakları bu şekilde alenen allah adına nasıl yenir? Sorduğumuz soruya bak! Sanki fenerde paralar allah rızası için!! cukkalanmadı! İnsanın seçimde de ölüleri gerçekten de diriltip oy kullandıracaklarına inanası geliyor! Öte yandan 33 silahsız erin katliamı emrini veren PKK nın o zamanki 2 numarası Şemdin Sakık'a adalet!!! bakanlığı özel izni ile kişisel laptop bilgisayar ve internet erişimi hakkı verildiği, Sakık'ın internet sitesinde özgürce yazdığı ortaya çıktı. Önce inanmadım, başkası onun adına açmıştır siteyi dedim. Ne yazık ki kendisinin özel izinle açtığı resmen açıklandı. Mustafa Balbay ise avukatı aracılığı ile yaptığı açıklamada internet erişimi olmadığını, bir ortak bilgisayar göstermelik olarak varsa da kayıt yapmak yasak olduğu için yazılarını elle yazdığını açıkladı! Bu habere yorum yaparsam ne olayım!
Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2010 14 yıl Özgürlükcüler ve tatlisu demokratlari,sahte devrimciler,Cumhuriyet ve Atatürk karsiti tüm kesimler ve RECEP TAYYIB ERDOGAN yillardir bu milleti gercek disi iddialarla uyutarak bugünlere kadar getirdiler ülkeyi.Agizlarini actiklarinda "BIR SIIR OKUDU MAHKUM OLDU BU NE BICIM DEMOKRASI ÖZGÜRLÜK "diye Erdogan'i magdur gösterme cabasina düstüler.Hani bazilari diyor ya;ya kim benim beynimi yikayabilir diye.Bunu derken aslinda beyninin coktan yikanmis oldugunun bile farkinda olmuyor. Bakin Yargitay Eski Bassavcisi Vural Savas bugün yaptigi bir aciklamada;Erdogan'in siir okudugu icin degil yaptigi bir konusma nedeniyle mahkum oldugunu anlatti. Erdogan,Istanbul Kazlicesme'de 5 Eylül 2010 günü partisinin düzenledigi mitingte konusurken,yarginin kendisini haksiz yere mahkum ettigini iddia ederek söyle dedi: "...yaptigim neydi benim?Sadece okudugum bir siirdi.Bizide Metris'e ugrattilar...Yargitay'da maalesef belli bir mezhebi gurup bu noktada böyle yaklasti...(Milliyet gazetesi /6 Eylül 2010 Surasi bir gercek ki Tayyib Erdogan bir siir okudugu icin degil,halki dini argümanlar kullanarak kin ve düsmanliga acikca tahrik etmek sucundan o zamanki TCKnin 312/2'ci maddesinin uygulanmasi nedeniyle mahkum oldu. Tayyib Erdogan bu mahkum olmasina neden olan konusma tarihinde Istanbul Büyüksehir Belediye Baskanidir. Tayyib Erdogan'in cesitli mahallerde yaptigi konusmalarda: "Tutturmuslar laiklik elden gidiyor!Bu millet istedikten sonra tabiiki gidecek,sen bunun önüne gecemezsin ki...Hem Laik hem müslüman olunmaz.Ya müslüman olacaksin ya da Laik.Ikisi bir arada olunca ters miknatislanma yapar.Mümkün degil iksinin bir arada olmasi.EGEMENLIK KAYITSIZ SARTSIZ MILLETINDIR demek koskoca bir yalandir.Maddede ve manada egemenlik Allahindir...Demokrasi amac degil aractir...Referansimiz Islamdir,referansimiza ters birsey yapmak yasamak istemiyoruz.Cözüm ortada,1,5 milyarlik islam alemi,Müslüman Türk milletinin ayaga kalkmasini bekliyor.Kalkacagiz.Onun isiklari gözüküyor.Kalkacagiz.Bu kiyam(ayaklanma)baslayacak"diyebilen bir adamdir. Recep Tayyib'in" minareler süngü,kubbler migfer,camiler kislamiz,müminler askerimiz"siirini okudugu dogrudur ne varki asil suc teskil eden konusmanin diger bölümleri vardir: "Hicbirsey bizi dindiremez,Atalarimiz ne güzel söylemis,agaca yaslanma cürür,yikilir,desteksiz kalirsin.Allah'a yaslan ki ayakta kalasin.Iste bu anlayistan hareketle konusuyorum.Benim referansim Islamdir.Gögsümü gere gere konusuyorum.Istiklal marsimizin icinde ne yaziyor: 'Bu ezanlar ki sahadetleri dinin temeli Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.' Erdogan bununlada kalmamis;Ezanin susturulacagindan bahsetmistir. Atatürk düsmani Necip Fazil'dan bir siirle konusmasina devam etmistir. Simdi bile Yargiya saldirip yargitaydaki yargiclari ALevi diye tanimlayan Erdogan yine suc islemektedir.Yargitaydaki üyelerin sadece birisi Alevidir.Hepsi olsa ne cikar. Bizim yandas ve cikarci medyanin Erdogan'i siir okududa mahkum oldu diye magdur gösterme cabalarinin nedenini sanirim anlamak güc olmasa gerek. Simdi anliyormuyuz,Erdogan'in neden asker ve Atatürk karsiti oldugunu.Neden ülkenin birlik ve bütünlügü icin degilde Islamin öncülügüne soyundugunu.Ve Lailik düsmani Vahabi kralinin ayagina giderek onun Atatürk allerjisini dindirdiklerinin nedenini anlamak zor olmasa gerek.Neden bir takim cemaatci medyanin ORDUYA VE LAIKLIGE VE ATATÜRKE SALDIRDIGINI,YANDASLARIN ONLARI NASIL SAVUNDUKLARINI.Iste bir devlet böyle cökertilir ve maskara edilir. Yakinda eger salvarli sakalli elciler Türkiye'yi yurt disinda temsil etmeye baslarsa kimse sasirmasin.Referandum amacina yani Erdogan'in amaclarina hizmet etmistir. saygilarla
Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2010 14 yıl .Referansimiz Islamdir,referansimiza ters birsey yapmak yasamak istemiyoruz. İslam ın referansı da Kur'an-ı Kerim ve hadislerdir. Peygamber s.a.v bütün imkanlar elinde olduğu halde niye yamalı hırka giyiyordu? İsrafın haram olduğunu yine Kur'an-ı Kerim den öğreniyoruz. Komşusu açken tok yatanın bizlerden olmadığını yine Peygamber s.a.v den öğreniyoruz. Beytül male riayet etmemenin en büyük günahlardan olduğunu yine dinimiz bildiriyor. Acaba bunlara ters birşeyler yapılmış mıdır (!) ? saygılar...
Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2010 14 yıl Tayyib Erdogan'in ilk hapis cezasini Siirt'te okudugu siir nedeniyle degil,hakime hakaretten aldigi ortaya cikti.Bunu hicbir yandas medyada okuyamazsiniz,Yazmazlar.Cünkü onlar medya degil AKP borazinidirlar. Emekli Tuggeneral Levet Ersöz'ün avukati Ali Riza Dizdar gizli kalmis bu olayi Ikinci Ergenekon Davasi'nin 81.durusmasinda acikladi. Olay söyle gelisti: 26 Mart 1989 Yerel Secimlerinde Refah Partisi Beyoglu Belediye Baskan adayi TAYYIP ERDOGAN'di.Erdogan secimi kaybedince,Kasimpasa'da ki 84 nolu sandigin sayimi sirasinda,sandik baskani olan EYÜP 2.Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Nazmi Özcan'i sarhos olmakla sucladi ve HAKARET etti.Bu sirada Erdogan'in yaninda bir komiser de bulunuyordu.Erdogan,hakim Özcan'i zorla adli tibba göndermeye calisti. Tarih,secimlerin ertesi günü 27 Mart 1989 sabah saat 4. Hakim Nazmi Özcan'in talimati üzerine olay yerinde bulunan ilce secim kurulu ve sandik görevlileri bir tutanak tuttular. ERDOGAN polis nezaretinde adliyeye getirildi.Erdogan hakkinda 18 aydan 2 yila kadar hapis cezasi istemiyle dava acildi. Olaydan dört gün sonra,Erdogan 31 Mart 1989'da savciliga ifadeye cagrildi.Yer Beyoglu Adliyesi.Savci,Erdogan'in tutuklanmsi istemiyle Nöbetci 4.Asliye Ceza Mahkemsi'ne sevk etti.Yemek arasi verilmesinden yararlanan Erdogan,bekleme odasindan kacarak kayiplara karisti. Nöbetci 4.Asliye Ceza Mahkemesi,Erdogan hakkinda giyabi tutuklama krari cikardi...Mahkem durusmanin ardindan Erdogan'u tutuklayarak Bayrampasa Cezaevine gönderdi.Yedi gün sonra tekrar mahkemeye cikarilan Erdogan 500 LIRA KEFALETLE SERBEST BIRAKILDI. Yargilama sonunda mahkeme,Erdogan'i Türk Ceza Kanunu'nun 266/3.maddesi geregince hakime hakaret sucundan 6 ay hapis ve 20 lira para cezasina carptirdi Hapis cezasi TCK.nin 72.maddesi gereginde 920 lira para cezasina cevrilerek tescil edildi. Beyoglu 1.Asliye Ceza Mahkemesi'nde acilan dava dosyasinin hazirlik numarasi 1989/5326,esas numarasi 1989/3333 Aradan yillar gecti,Hakim Nazim Özcan öldü.Tayyip Erdogan basbakan ve BOP es baskani oldu.Tayyip Erdogan'in degismeyen yani sadece yargiya olan husumetidir. ISTE TÜRKIYE CUMHURIYET'nin BASBAKANINDAN BIR SAHIFE...!
Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2010 14 yıl Tayyib Erdogan'in ilk hapis cezasini Siirt'te okudugu siir nedeniyle degil,hakime hakaretten aldigi ortaya cikti.Bunu hicbir yandas medyada okuyamazsiniz,Yazmazlar.Cünkü onlar medya degil AKP borazinidirlar. Emekli Tuggeneral Levet Ersöz'ün avukati Ali Riza Dizdar gizli kalmis bu olayi Ikinci Ergenekon Davasi'nin 81.durusmasinda acikladi. Olay söyle gelisti: 26 Mart 1989 Yerel Secimlerinde Refah Partisi Beyoglu Belediye Baskan adayi TAYYIP ERDOGAN'di.Erdogan secimi kaybedince,Kasimpasa'da ki 84 nolu sandigin sayimi sirasinda,sandik baskani olan EYÜP 2.Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Nazmi Özcan'i sarhos olmakla sucladi ve HAKARET etti.Bu sirada Erdogan'in yaninda bir komiser de bulunuyordu.Erdogan,hakim Özcan'i zorla adli tibba göndermeye calisti. Tarih,secimlerin ertesi günü 27 Mart 1989 sabah saat 4. Hakim Nazmi Özcan'in talimati üzerine olay yerinde bulunan ilce secim kurulu ve sandik görevlileri bir tutanak tuttular. ERDOGAN polis nezaretinde adliyeye getirildi.Erdogan hakkinda 18 aydan 2 yila kadar hapis cezasi istemiyle dava acildi. Olaydan dört gün sonra,Erdogan 31 Mart 1989'da savciliga ifadeye cagrildi.Yer Beyoglu Adliyesi.Savci,Erdogan'in tutuklanmsi istemiyle Nöbetci 4.Asliye Ceza Mahkemsi'ne sevk etti.Yemek arasi verilmesinden yararlanan Erdogan,bekleme odasindan kacarak kayiplara karisti. Nöbetci 4.Asliye Ceza Mahkemesi,Erdogan hakkinda giyabi tutuklama krari cikardi...Mahkem durusmanin ardindan Erdogan'u tutuklayarak Bayrampasa Cezaevine gönderdi.Yedi gün sonra tekrar mahkemeye cikarilan Erdogan 500 LIRA KEFALETLE SERBEST BIRAKILDI. Yargilama sonunda mahkeme,Erdogan'i Türk Ceza Kanunu'nun 266/3.maddesi geregince hakime hakaret sucundan 6 ay hapis ve 20 lira para cezasina carptirdi Hapis cezasi TCK.nin 72.maddesi gereginde 920 lira para cezasina cevrilerek tescil edildi. Beyoglu 1.Asliye Ceza Mahkemesi'nde acilan dava dosyasinin hazirlik numarasi 1989/5326,esas numarasi 1989/3333 Aradan yillar gecti,Hakim Nazim Özcan öldü.Tayyip Erdogan basbakan ve BOP es baskani oldu.Tayyip Erdogan'in degismeyen yani sadece yargiya olan husumetidir. ISTE TÜRKIYE CUMHURIYET'nin BASBAKANINDAN BIR SAHIFE...! Çelenkteki Erdoğan'ın isminin olduğu kağıdı söktüğü ileri sürülen kişi hakkında iddianame. Adana'da şehit uzman onbaşı Emrah Yalım'ın cenaze töreni sırasında bir çelenkteki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın isminin yazılı olduğu kağıdı söktüğü ileri sürülen kişi hakkında iddianame hazırlandı. Erdoğan'ın ismini sökene 3 yıl Adana Cumhuriyet Savcısı, 22 Ağustosta Adana Sabancı Merkez Camisi'ndeki şehit cenaze töreni sırasında yaşanan olaylarla ilgili inceleme sonucu, törende bir çelenkteki Başbakan Erdoğan'ın isminin yazılı olduğu kağıdı söktüğü ve hakaret ettiği belirtilen Serkan T. (28) hakkında iddianame hazırladı. İddianamede, Serkan T'nin, tören için hazırlanan ve 'Başbakan Recep Tayyip Erdoğan' yazılı çelengi kastederek, küfürlü sözlerle, 'Kimse 'vatan sağ olsun' diye bağırmasın, vatanımızın her karış toprağı satılmaktadır. Yakında 'sağ olsun' diyecek vatanımız kalmayacak' dediği belirtildi. Serkan T'nin ise ifadesinde, olayı gerçekleştirdiğini kabul ederek, 'PKK'lıların Habur Sınır Kapısı'ndan geçmeleri sonrası, cumhuriyet savcılarının kapıya teröristlerin ayağına gönderilmesi, mahkeme salonunda Atatürk'ün resmi ile Türk bayrağının bulunmasının polemiğe sebep olmaması için indirilmesini hazmedemedim' dediği belirtildi. Teröristlerin çiçeklerle karşılandığını ve bunun sebebinin Erdoğan olduğunu düşündüğünü belirten Serkan T, şunları kaydetti: 'Açılım adı altında ülkeyi bölmesi ve son günlerde ulusal medyada şehit haberlerinin çıkması, siyasi parti başkan ve üyelerinin hükümetin PKK ile pazarlık ettiği iddiası üzerine bu olaylardan çok etkilendim. Törende bu kızgınlıkla belirtilen cümleleri kullandım ve çelenk üzerindeki Erdoğan'ın ismini yırttım. Ülkemizde sahil kenarlarının, fabrikaların ve 352 şirketin yabancılara satılması nedeniyle ülkemizin bölünmekte ve satılmakta olduğunu söyledim ve bu şekilde düşünüyorum. Siyasi parti üyesi, grup veya sivil toplum örgütü üyesi değilim.' Cumhuriyet savcısı, Serkan T'nin 'kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etme ve onur, şeref ve saygınlığına saldırma' suçlarından 1 ile 3 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Gazetevatan.com 28.09.2010 15:09 hakime hakaret 6 ay, çelenkten isim sökme 3 yıl
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.