Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2010 15 yıl Hakikaten...Bu İranlıların Arap nefreti ne olacak? Ve durum bu kadar ciddi olmasa, insanın katıla katıla gülesi geliyor inanın. Yeryüzünde birbirinden hiç hazzetmeyen iki halk varsa onlar da İranlılarla, Araplar. Avrupalılarla karşı karşıya gelen İranlıların “kartvizit uzatır gibi” telaffuz ettikleri ilk cümle ne oluyordu biliyor musunuz? “Aman ha! Sakın ha! Bizi Araplarla karıştırmayın. Biz Arap değiliz!”En koyu İslamcısından, en sekülerine dek “Arap hayranı” tek İranlı tanımadım. Bölgenin en üstün, gelişmiş kültürüne sahip olduklarına köklü biçimde inanan İranlılar; yalnız Araplara değil -acı ama gerçek!- biz Türklere de “tepeden bakıyor”...Bir yandan İran, bir yandan Araplarla canciğer kuzu sarması görünüm arz eden Başbakan; kimlerle dans ettiğinin acaba farkında mı? Hem Arap, hem İranlılarla bu canciğer kuzu sarması dostluk; yan yana nasıl gidecek, nasıl yürüyecek? “İranlı Arapsız yaşayamaz! Kim yaşar derse, delidir!” diyen Acem çıkmadığına göre… (ama maalesef ülkemizde bir başbakan oldu ne yazıkki. RTE / AKP ki gerçekten çok ama çok büyük bir talihsizlik) Saygılar...DİPNOT... Tarih: 3 Nisan , 2016 9 yıl Düzenleyen: Admin
Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2010 15 yıl Araplar tarih boyunca hep onun bunun egemenligi altinda yasamis kimliksiz bir irktir.Araplarin en büyük özelliklerinden birisi arkadan vurmaktir.Bunu tarih böyle yazar.Islam tarihi Araplarin zalimligi ile doludur.Emeviler,Abbasiler bunlara birer örnektir.Araplarin diger bir özelligi ise Arap milliyetciligini bulduklari yandaslar vasitasiyla baska ülkelere ihrac edebilmeleridir ki bu ülkelerden biriside Türkiye'dir.Arap olmayi en iyi müslüman olmakla tanimlayan bizdeki Arapcilar, Türk olamamis kimliksizlerdir.Müslüman olabilmenin sartlarindan birisi olarak gösterilen Arapca Kuran ögrenmek olayida ihrac edilen Arap milliyetciligidir.Kurani Arapca okumalisiniz diye ahkam kesenlerde Arap milliyetciliginin icimizdeki distrübütörleridir. Iran degil Araplari seven tek bir ülkeye rastlanmaz eger ciddi bir arastirma yapilirsa.Bizdeki Arapcilarin amaclari farkli oldugu icin onlar Araptan cok Arap olurlar. Iran'a gelince;evet Iran bize de tepeden bakar dogrudur.Ben buna birazda olumlu bakiyorum.Iran da aynen Türkiye gibi köklü bir devlet kültürüne sahiptir.Ne var ki Iran benligini kaybetmemis geleneklerine ve tarihi kimligine sahip cikmistir.Bizde ise Türk olmaktan utanan niceleri mevcuttur.Biz Avrupaliyiz diyenlerin sayisi biz Türk'üz diyenlerden cok fazladir.Icimizdeki bazilari da Türk sözünden o kadar nem kaparlar ki;Türk'üm dendiginde hemen Irkcilik yaftasini hakemin sari karti gibi göstermeye calisirlar. saygilarla
Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2010 15 yıl Hakikaten... Bu İranlıların Arap nefreti ne olacak? Ve durum bu kadar ciddi olmasa, insanın katıla katıla gülesi geliyor inanın. Yeryüzünde birbirinden hiç hazzetmeyen iki halk varsa onlar da İranlılarla, Araplar. Yeryüzünde birbirinden hazzetmeyen ya da nefret eden halklar yoktur. Avrupalılarla karşı karşıya gelen İranlıların “kartvizit uzatır gibi” telaffuz ettikleri ilk cümle ne oluyordu biliyor musunuz? “Aman ha! Sakın ha! Bizi Araplarla karıştırmayın. Biz Arap değiliz!” En koyu İslamcısından, en sekülerine dek “Arap hayranı” tek İranlı tanımadım. Bölgenin en üstün, gelişmiş kültürüne sahip olduklarına köklü biçimde inanan İranlılar; yalnız Araplara değil -acı ama gerçek!- biz Türklere de “tepeden bakıyor”... Bir yandan İran, bir yandan Araplarla canciğer kuzu sarması görünüm arz eden Başbakan; kimlerle dans ettiğinin acaba farkında mı? Hem Arap, hem İranlılarla bu canciğer kuzu sarması dostluk; yan yana nasıl gidecek, nasıl yürüyecek? “İranlı Arapsız yaşayamaz! Kim yaşar derse, delidir!” diyen Acem çıkmadığına göre… (ama maalesef ülkemizde bir başbakan oldu ne yazıkki. RTE / AKP ki gerçekten çok ama çok büyük bir talihsizlik) Saygılar... DİPNOT... Ben artık Erdoğan'ın bir siyasi deha olduğunu düşünmeye başlıyorum. Gerçekten Ortadoğu yüzyıllardır böyle bir deha islamcı yetiştirmiş olamaz. Adam muhaliflerini o kadar ustaca manipüle edebilmektedir ki, bu kadar olmaz. Mesela "halklar kardeştir" "tüm insanlar kardeştir" gibi söylemlerin gerçek sahiplerini kendi söylemlerine cephe almaya yöneltmek için, Erdoğan'ın bu söylemi kullanması yeterlidir. Ve ilerici aydın bir arkadaşımızı Arap ve Acem halklarına yönelik bu tarz ithamlada bulunmaya yöneltebilmektedir. Bunun gerçekten bir reflekse dönüştüğünü düşünüyorum. Acemler ve Araplar Türkler'in binlerce yıllık komşusudur. Ortadoğu'da hiç bir gelişme yoktur ve olmamıştır ki Türkler'in iyiliğine, Araplar'ın kötülüğüne ya da tam tersi sonuç doğurmuş olsun. Dünyadaki hiçbir sorun, hiçbir kavga, hiçbir nefret, hiçbir düşmanlık halklar arasında değildir. Devletler arasındadır.
Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2010 15 yıl Ben artık Erdoğan'ın bir siyasi deha olduğunu düşünmeye başlıyorum. Gerçekten Ortadoğu yüzyıllardır böyle bir deha islamcı yetiştirmiş olamaz. Adam muhaliflerini o kadar ustaca manipüle edebilmektedir ki, bu kadar olmaz. Mesela "halklar kardeştir" "tüm insanlar kardeştir" gibi söylemlerin gerçek sahiplerini kendi söylemlerine cephe almaya yöneltmek için, Erdoğan'ın bu söylemi kullanması yeterlidir. Ve ilerici aydın bir arkadaşımızı Arap ve Acem halklarına yönelik bu tarz ithamlada bulunmaya yöneltebilmektedir. Bunun gerçekten bir reflekse dönüştüğünü düşünüyorum. Acemler ve Araplar Türkler'in binlerce yıllık komşusudur. Ortadoğu'da hiç bir gelişme yoktur ve olmamıştır ki Türkler'in iyiliğine, Araplar'ın kötülüğüne ya da tam tersi sonuç doğurmuş olsun. Dünyadaki hiçbir sorun, hiçbir kavga, hiçbir nefret, hiçbir düşmanlık halklar arasında değildir. Devletler arasındadır. Artik bizde tanimaya basladik degirmenin suyu nerden geliyor diye. DEHA bu yeryüzü ne dehalar gördü. Bugün dahi Hitlerin deha oldugunu iddia eden vardir. Sirf yahudi nefrettin dolayi eden de vardir onun arkasina saklanip onu deha olarak gören Avrupa´da milyonlar vardir. Avrupa´nin bitmeyen Irkcilik ruhu burdan gelir nevi tür deha´larin ektigi tohum budur asirlar gecse toprakta kalir kanda kalir hep yeserir..Anadolu da böyle bir tohumun hazirligi icine girmistir Sayin Recep´ile Bir yandan hizli sekilde icerde tohumlarini savururken bir yandan da ortadogu´da savurmakta Hitlerin Avrupasi´da o sekilde olusmustu.. Ne diyor Sayin RECEP Kilicdaroglu´na siz tenekesiniz siz dinsizsiniz siz o kitapi alip bir kere okudunuzmu !!! yani Türkiye´nin cogunluguna siz dinsizsiniz ve bu sikayeti azinliga yapiyor ve bu dehalik´tir bu cigirtkanliktir bu ortadogu´nun daima karanlik kalmasinin deprem niteligindeki ses yapan cigirkanlik türüdür.. Deha bu ülkenin Avrupa´da olan haklarini bugün kazanmis olurdu.. Türkiye´nin degerlerini satip en basta Israil olarak bu ülkeyi ciplak birakmazdi. Bugün ülke ciplak kimse farkinda mi? Millet evin de kahvaltisinda zeytini zor buluyor onu da sayili yiyor.. Ben derim gec bu DEHA kelimesini yol yakinken.. Oratadogu´nun karanligin da hak aranmaz halk da aranmaz ilk önce o halklar kendi hak´ini yaratsin solu olmayan solunu yaratsin kendinin halk oldugunu bir nevi biraz göstersin o asamaya gelsin o zaman o halklarla iliskiye gecilir.. Son solu filistin de Gazze´de ön saflarda mücadele verirken ön cephede Israil arka cephede Hamasin kursunlariyla can cekismekte !!! Devlet diyorsak Türkiye´´nin yaninda Israile karsi kimse tavir almaz, alamaz da genetik olarak. Ortadogu´da hep bozuk olan birseyler vardir karanliktir cözülmesi zordur...
Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2010 15 yıl Artik bizde tanimaya basladik degirmenin suyu nerden geliyor diye. DEHA bu yeryüzü ne dehalar gördü. Bugün dahi Hitlerin deha oldugunu iddia eden vardir. Sirf yahudi nefrettin dolayi eden de vardir onun arkasina saklanip onu deha olarak gören Avrupa´da milyonlar vardir. Avrupa´nin bitmeyen Irkcilik ruhu burdan gelir nevi tür deha´larin ektigi tohum budur asirlar gecse toprakta kalir kanda kalir hep yeserir..Anadolu da böyle bir tohumun hazirligi icine girmistir Sayin Recep´ile Hatırlıyorsan dostum ben senin forumda yazdığın cevapların , cevap verdiğin iletilerle alakasız olduğunu buradan senin yazılanları anlayamadığın izlenimine kapıldığımı belirtmiştim. Bir kimsenin alanında deha olduğunu söylemek illa o kimsenin iyi, doğru, yüce vs olduğunu söylemek değildir. O kimsenin alanında ne kadar başarılı olduğunu ve işini ne kadar zekice yaptığını anlatır. Dünyada Hitler'in propaganda bakanı Göebbels'in hitabet, kitle iletişimi, propaganda alanlarında yaşamış en büyük deha olduğu kabul edilir. Bugün tüm dünyada siyasi partilerin kullandığı propaganda ve kitle iletişim araçlarının çoğu Göebbels (bırakalım sözlü yazılı propaganda hitabet tekniklerini ,hoparlörlü seçim arabaları, partilerin adı veya amblemi olan ofis-ev araç gereçleri, ev ziyaretleri, spor turnuvaları, piknik gezileri gibi en sıradan seçim propagandaları bile Göebbels'in icadıdır) tarafından geliştirilmiştir. Göebbels bir dehadır çünkü geliştirdiği propaganda araçları ve yöntemleriyle Alman halkına nazizmi köküne kadar benimsetmiştir. Şimdi yukarıdaki paragrafı okuyup da yazarın Naziler'in yaptıklarının, Göebbels'in siyasi görüşlerinin ve siyasi amaçlarının iyi, doğru olduğunu anllatığı sonucunu çıkaran varsa o zaten yazı okumasın
Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2010 15 yıl Yeryüzünde birbirinden hiç hazzetmeyen iki halk varsa onlar da İranlılarla, Araplar. Avrupalılarla karşı karşıya gelen İranlıların “kartvizit uzatır gibi” telaffuz ettikleri ilk cümle ne oluyordu biliyor musunuz? “Aman ha! Sakın ha! Bizi Araplarla karıştırmayın. Biz Arap değiliz!” İngiliz sanılan İskoçların, İrlandalıların '' Aman ha! Sakın ha! Bizi İngilizlerle karıştırmayın. Biz İngiliz değiliz! '' demeleri, İngilizlerden '' hiç hazzetmemeleri '' yüzünden mi ? Japon sanılan Çinlilerin, '' Biz Japon değiliz! '' demeleri, Çinlilerden '' hiç hazzetmemeleri '' sebebiyle midir ? Sarışın veya Kumral olmamaları yüzünden Arap sanılan Türklerin, '' Biz Arap değiliz! '' demeleri, Araplardan '' hiç hazzetmemeleri '' nedeniyle miydi ? Böyle devam eder bu. Bölgenin en üstün, gelişmiş kültürüne sahip olduklarına köklü biçimde inanan İranlılar; yalnız Araplara değil -acı ama gerçek!- biz Türklere de “tepeden bakıyor”... Peki,'' Biz Türk ''lerin, Arap ve İran'lılara '' tepeden bakmamız '' normal mi sence ?
Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2010 15 yıl Hatırlıyorsan dostum ben senin forumda yazdığın cevapların , cevap verdiğin iletilerle alakasız olduğunu buradan senin yazılanları anlayamadığın izlenimine kapıldığımı belirtmiştim. Benim yazdiklari mi herkesin anliyamiyacagi izlenimi zaten var ben bunun bilincindeyim üzülme.. Herkesin dersem gene hata olur birileri dersem gene hata olur mu ama genelin olmayacagi bir gercek.. Hava doldurmak icin yazmiyorum hava basmak icinde.. Ben bu forumda kendi mi tatilde gibi hissediyorum vede mutluyum belki bu mutluluk bu rahatlik beni anlasilmaz kiliyor olabilir.. Ama su gercek var ki buralarda bir cok toplantiya katildigim gibi ve sürekli dünya insanlariyla birlikte oldugum icin telafüzlerim de biraz ortak icerdigi icin yabancilik vardir bu yazilarim da onun icin kusurama bakmayin bunu da düzeltme olanagim yok cevap vermezsiniz gülüp gecersiniz olur biter Sayin CRYANO !!! Yazdiklarim alakalidir dogru mesajlar daima dogru tepki verir.
Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2010 15 yıl Yok şimdi, gerçekten tepkilerinizle yönlendirilmenize izin vermemelisiniz. Çünkü size "süt karadır" dedirtmek isteyen biri tepenize dikilip elli kere "süt beyazdır" diye tekrarlayıp "siyahtır işte, siyahtır" diye isyan etmenizi sağlayabilir. Fakat diğer İvedik versiyonu hazretin elli kere tekrar etmesine gerek yok. Öyle antipatik ki, bir kere söylese insanın lafının sonunu bile beklemeden karşı çıkası geliyor. Hani Bush'un çok antipatik bir gülümseyişi vardı. Ben onu gülümseyişinin alaycı, küçümseyici bir hava estirmesine bağlıyorum. O tipik gülümseyişi suratına ayakkabı fırlatıldığında çok net görmüştüm. Gazeteciye öyle bir bakıyordu ki, sanki bir böcek kendisine bir toz parçası yollamış gibi bir bakıştı. Bu itici gülümseyiş yüzünden çoğu kimseye Bush çok antipatik geldi. Obama'nın gelişi değil, onun gidişi kutlandı desem yeridir! Şimdi bu da öyle. Hazret "Hazin hazin eser kavak yelleri" dese, "bir kere kavak diye bir şey yok ki yeli diye bir şey olsun, olsa da hazin hazin filan esmez, esse de sana ne, bana ne!" diyesi geliyor insanın! Ben şahsen konuşmalarını görüntülü izlemiyorum, yazılı okuyorum ki sinir sağlığım etkilenmesin diye...
Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2010 15 yıl Bu itici gülümseyiş yüzünden çoğu kimseye Bush çok antipatik geldi. Obama'nın gelişi değil, onun gidişi kutlandı desem yeridir! Sadece gülümseyişi yüzünden öyle mi ?
Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2010 15 yıl Ama su gercek var ki buralarda bir cok toplantiya katildigim gibi ve sürekli dünya insanlariyla birlikte oldugum icin telafüzlerim de biraz ortak icerdigi icin yabancilik vardir bu yazilarim da onun icin kusurama bakmayin bunu da düzeltme olanagim yok cevap vermezsiniz gülüp gecersiniz olur biter Sayin CRYANO !!! Sana tavsiyem dostum o "toplantılar"da karşındaki insanların söylediklerini ya da yazdıklarına cevap verirken çarpıtma. Ne dediklerini ya da ne yazdıklarını anlayamadığın durumlarda tekrar sor. Yukarıda olduğu gibi, kişinin yazdığını çarpıtarak cevap verirsen o "dünya insanlarının katıldığı toplantılar"da hoş karşılanmaz
Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2010 15 yıl Yok şimdi, gerçekten tepkilerinizle yönlendirilmenize izin vermemelisiniz. Çünkü size "süt karadır" dedirtmek isteyen biri tepenize dikilip elli kere "süt beyazdır" diye tekrarlayıp "siyahtır işte, siyahtır" diye isyan etmenizi sağlayabilir. Fakat diğer İvedik versiyonu hazretin elli kere tekrar etmesine gerek yok. Öyle antipatik ki, bir kere söylese insanın lafının sonunu bile beklemeden karşı çıkası geliyor. Hani Bush'un çok antipatik bir gülümseyişi vardı. Ben onu gülümseyişinin alaycı, küçümseyici bir hava estirmesine bağlıyorum. O tipik gülümseyişi suratına ayakkabı fırlatıldığında çok net görmüştüm. Gazeteciye öyle bir bakıyordu ki, sanki bir böcek kendisine bir toz parçası yollamış gibi bir bakıştı. Bu itici gülümseyiş yüzünden çoğu kimseye Bush çok antipatik geldi. Obama'nın gelişi değil, onun gidişi kutlandı desem yeridir! Şimdi bu da öyle. Hazret "Hazin hazin eser kavak yelleri" dese, "bir kere kavak diye bir şey yok ki yeli diye bir şey olsun, olsa da hazin hazin filan esmez, esse de sana ne, bana ne!" diyesi geliyor insanın! Ben şahsen konuşmalarını görüntülü izlemiyorum, yazılı okuyorum ki sinir sağlığım etkilenmesin diye... Tahammül gücüne saygı duyuyorum sayın demirefe, ben o zatı muhteremin ne sesine ne görüntüsüne ne de yazılı demeçlerine tahammül edebiliyorum. O yüzden sizi tebrik ederim!
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.