Φ Zehir Hafiye Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2010 '' İsrail sopaya layık bir devlettir '' ekşi sözlükten (ç)alıntıdır Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2010 Türkiye'deki domuz tepkisinden bahsederken elbette Anadolu'yu baz alıyorum. Yoksa İstanbul elbette dünyada sayılı kozmopolit merkezlerden biridir. Tabii ki İstanbul'dan bakarak Türkiye geneli hakkında ahkam kesilmez. Hani eskiden bir eleştiri vardı: "Boğaza karşı viskisini yudumlarken sosyal sorunlar üzerine ahkam kesmek" diye... İsrail konusunda; laik bir devlet olduğu görüşüm değişmedi. Bu görüşümü seve seve değiştirmeye derhal hazır olduğum halde... Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2010 Hayret ben de İsrail hükümet yetkililerinin İsrail'in laik olduğu yönünde açıklamalar yaptıklarını hatırlıyorum? Yani benim bildiğim şu: İsrail laik olduğunu iddia eder de, kimse inanmaz. İşte örnekler gösterilir, "bu nasıl laiklik?" diye itiraz edilir. Ama yetkililerin laiklik karşıtı açıklama yaptıklarını hiç hatırlamıyorum. Bir tane örnek görebilir miyiz İsrail'in laik olduğunu söyleyen hükümet yetkililerine ? İsrail hükümet yetkililerinin laikliği reddeden açıklamalarını alıntılayabilir miyiz acaba? Fakat yani Erdoğan gibi "halk isterse laiklik niye kalkmasın?" türü tek örnek olmasın da... İsrail Adalet Bakanı'nın Halaka'yı (yahudi şeriatı) temel kanun (İsrail'de Anayasa işlevi gören metinler çeşitli yıllarda çıkan 13 temel kanundur) yapacaklarını beyan etmesi. Erdoğan'ın "halk isterse laiklik niye kalkmasın"ına benzemiyor değil mi ? Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2010 At eşek eti yasağını ise yanlış anlamışsınız. Öyle anladığınız anlamda yasak demedim. Diyelim lokantanız var. Siz orada ne satıyorsunuz? Lahmacun. Lahmacun ne etinden yapılır diye bir kayıt var mı? Yok. Yasal kesilmiş at eşek eti alıyorsunuz. Veteriner kontrollü, her şey yasal. Yasal satılıyor diye de lahmacuna koyuyorsunuz. Millet bir öğrenirse hapı yutarsınız. O yüzden zabıta yasal da olsa at eşek eti koydurmaz size. İstediğiniz kadar veteriner kontrolü, yasallık belgesi gösterin. Ha, yasada yoksa da belediye talimatnamelerinde yasal da olsa at eşek etinden lahmacun yapamazsın diye ya yazıyordur, ya da yazmasa da belediye onu kafadan uygular. Size müslüman memleketinde millete at eşek yedirtmez. Gerçekten ondan sonra yok "İsrail Savunucusu" diyorlar falan İsrail'de koşer şeriat yasasının benzerinin Türkiye'de de olduğunu "ispatlamak" için ajitasyon. Türkiye'de ürettiğiniz yemeklerin içerisinde at, eşek, domuz eti olduğunu beyan ettikten sonra at etiyle de, domuz etiyle de, eşek etiyle de yemek hazırlayıp müşterilerinize satabilirsiniz. Hiçbir kamu kurumu da sizi engellemez. Bu ülkenin ticaret ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren, firmalar için iyi niyet, doğruluk, açıklık gibi kriterleri vardır. Müşterileri bilgilendirme zorunluluğu vardır. Yasal düzenlemeler yapılmıştır. Dini inançlarından dolayı domuz eti tüketmediğini bildiğiniz milyonlarca vatandaşın yaşadığı bir ülkede müşterilerinizi bilgilendirmeden, sattığınız yemeklerde, gıda maddelerinde domuz eti kullanmanız hem ticari ahlaka, hem de iyi niyet, doğruluk, açıklık kriterlerine aykırıdır. Bu yüzden domuz etinden mamül şarküteri ürünleri satan firmalar ambalajın üstüne ilk bakışta okunabilecek şekilde "domuz eti ihtiva eder" ibaresi, restoranlar ise domuz etinden mamül yemeklerin yanına "domuz eti içerir" yazmak zorundadır. Bu şartları yerine getirdikten sonra zabıta gelir keyfi olarak sizi faaliyetten men ederse idareye dava açar hem yürütmeyi durdurur hem de ticari zararınız için tazminat alırsınız. Bunun da dinle bir ilgisi yoktur. Tamamen ahlaklı tüccar olmakla ilgilidir. Çünkü aksi müşterilerinizi kandırmaktır. Kötü niyettir. İsrail'de ise halaka'nın yasakladığı gıdaları hiçbir şekilde üretemez ya da satamazsınız. Ürettiğiniz ya da servis ettiğiniz yiyecekleri bir arada servis edilmeleri "haram" olacak şekilde hazırlayamaz, servis edemez, satamazsınız (mesela İsrail'de dönerci açtınız yarım döner ve ayran servis edemezsiniz. Ya da çizburger satamazsınız. Veya yumurtalı tavuk salatası servis edemezsiniz. Çünkü yahudi şeriatına göre bir öğünde bir hayvanın sadece bir nimetinden faydalanılabilir). Bunu Türkiye'de olmayan "domuz eti yasağı" ile kıyaslamak ve ona benzermek sadece ajitasyondur. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2010 Tüm bu yasakların belediyeler marifetince yürütüldüğünü düşünüyorum. Türkiye'de de, İsrail'de de. Kimse de "bana domuz eti sattırmıyorlar" diye mahkemeye filan gitmez Türkiye'de, dürüst olalım. Satılması gereken yerde ise ne İsrail'in, ne Türkiye'nin yasaklayacağını sanmıyorum. Talep-arz dengesi bunlar. İsrail hükümet yetkililerinin laiklik karşıtı açıklamaları konuyu çözer, ben de kabul ederim, "İsrail laik değilmiş" derim. Sorun kalmaz. İlla inada bindirecek halim yok. "Halaka" önerisi vahim olmaya vahimmiş doğrusu ama yeterli değil. Ha, tabii İsrail hükümetini beğenmiyorum. İsrail'de yaşasam oy vermezdim. İyi ki de yaşamıyorum... Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 İsrail'de koşere uygun olmayan gıda üretenler ve satanlar belediyece değil, şeriat mahkemeleri tarafından hapis cezasıyla cezalandırılır. Türkiye'de herkes hakkı olan herşey için mahkemeye gider. Bugün Polonez'in Namet'in mallarının satışı bir belediye tarafından engellense, ya da domuz eti içeren yemekleri içeriğini müşterilerine bildirerek servis eden bir restoran bu yüzden faaliyetten men edilse mahkemeye gider ve hakkını alır. Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlettir. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Dürüstlük gibi kişilerin bizim bilemeyeceğimiz özellikleri yerine, fikirde ve söylemde tutarlılığı ele alalım mesela. Tartışmalarda yerine göre laik, yerine göre dinciliği savunmak tutarlılık değildir. Özellikle forum ortamında zor iştir. Biz ne kadar yerine göre dün söylediğini bugün inkar etme, karşı çıkmaya alışsak da genel tezimizin sağlaması için faydalı bir bilinçdirme olarak örnekleyelim. Bakalım İsrail'de var olan şeriat uygulmalarıyla kıyas dahi edilemeyecek kadar "hafif" din temelli devlet uygulamaları ve yasalar hayata geçse dahi Türkiye'nin laik kalacağını iddia eden arkadaşlarla tartışırken neler yazıyormuş Demirefe arkadaşımız; Laiklik, DİNE DAYALI KURAL KOYULAMAYIŞI demektir. Dine dayalı hiçbir kural getirilemez… Laikliğin ölçüsü belli, devlette hiç bir düzenlemenin din bazında yapılamayacağı gibi net bir tanımı var. Laikliğin en temel tanımı: (Devletin ve tüm kurumlarının işleyişinin, anayasa ve yasaların dine dayandırılmaması) dır. Aynı kişi yerine göre devletin işleyişi, vatandaşların birbiriyle olan sosyal ve ticari ilişkileri, vatandaşlık ve vatandaşlıktan çıkma halleri, meclisin çıkardığı yasalar gibi daha bir çok konuda dine dayalı kurallar getiren bir devletin laik olduğunu iddia edebiliyorsa tabi sorarız; dostum söz konusu İsrail olunca bu laik tavır nereye gitti? diye... Şimdi arkadaşımızın bunları söylediği tartışma başlıklarında yazdıklarıma bakıyorum, Demirefe arkadaşımızın iddia ettiklerinin aynısını söylemişim ve savunmuşum. Şeriatla yönetilen islam ülkeleri ve Türkiye'deki şeriat tehlikesine ilişkin tartışmalar. Sonra bu başlığa bakıyorum, yine aynı şeyleri savunduğumu görüyorum. Demirefe arkadaşımızın bu başlıkta yazdıklarını daha önce kendi yazdıklarıyla karşılaştırıyorum bir de Tabi Demirefe arkadaşımız "benim laiklik tanımım değişti". Ya da "ben o zamanlar laikliğin anlamını yanlış biliyordum" demiyorsa bize kendi yaptığı laiklik tanımları ve kriterleriyle İsrail'i nasıl laik bir devlet yapmış onu göstersin. Dürüstlük ? Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 İsrail hükümet yetkililerinin laiklik karşıtı açıklamaları konuyu çözer, ben de kabul ederim, "İsrail laik değilmiş" derim. Sorun kalmaz. İlla inada bindirecek halim yok. "Halaka" önerisi vahim olmaya vahimmiş doğrusu ama yeterli değil. Bir de alıntı yaptığım başlıklardan birisi Anayasa Mahkemesi'nin AKP'nin laiklik karşıtı hareketlerin odağı olduğu kararının tartışıldığı başlık. Orada, Anayasa Mahkemesi'nin kararının doğru olduğunu, üniveristelerde türbana serbestlik getirilmesinin açık laiklik karşıtlığı olduğunu savunan Demirefe arkadaşımız, "İsrail'de Halaka'yı temel yasa yapacağız" diyen bir adalet bakanının bu açıklamasını laiklik karşıtlığı için yeterli görmüyormuş Hey gidi cici İsrail be. Ne perhiz bırakıyor ne lahana turşusu Alıntı
Φ MonDieu Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Israil nezamandan buyana laik gercekten cok komik Anayasasi olmanayan bir ulke ve tevrati anayasa olarak gosteren bir ulke laik ise ozaman islam ulkelerine seriatci diyorsunuz bu celiski degilmidir.. Turkiyede neden insanlar ozaman ayaklanip durmaktalar laiklik elden gidiyor diye sokaklara dokulup gosteriler yapmaktalar.. madem oyle bizde anayasamizda kurandan alalim laiklik bu ise Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Israil nezamandan buyana laik gercekten cok komik Anayasasi olmanayan bir ulke ve tevrati anayasa olarak gosteren bir ulke laik ise ozaman islam ulkelerine seriatci diyorsunuz bu celiski degilmidir.. Turkiyede neden insanlar ozaman ayaklanip durmaktalar laiklik elden gidiyor diye sokaklara dokulup gosteriler yapmaktalar.. madem oyle bizde anayasamizda kurandan alalim laiklik bu ise Dostum sen bizdeki insanlariun kavram kargasalik yapmalarina bakma. Onlara göre Türkiye'de laik bir devlet ama en basitinden Aleviler Cumhuriyetin kurulusundan itibaren asimilasyon politikasina maruzlar, Diyanet kurmuslar ama sadece sünni inanc icin. Neymis efendim Atatürk baska amaclamis ama sonrasinda bilmem su nedenlerden dolayi gerceklesmemis falan filan. Yani bizim insanlarimiz sadece konusur ve Nuh der Peygamber demez. Bu sadece bir örnek bizim ne kadar laik oldugumuzu gösteren. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Gazze’ye yardım filosuna düzenlenen operasyon ve Türkiye’nin İran yaptırımları konusunda Birleşmiş Milletler’de kullandığı “hayır” oyu sonrası ABD ile gerilen ilişkileri düzeltmek için Washington’da bulunan AK Parti heyeti yıllardan beri Türkiye’nin Amerikan Kongresi’ndeki en büyük destekçisi olan Musevi lobisinden görüşme taleplerine şok bir ret yanıtı aldı. AK Parti’nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in başkanlığında, Murat Mercan, Başbakan Başdanışmanı İbrahim Kalın, Suat Kınıklıoğlu ile Zeynep Dağı’dan oluşan heyetin elçilikte önde gelen Musevi Lobileri’nin temsilcileri ile görüşme teklifine ADL ve AIPAC gibi dernekler “Ankara ile Kudüs arasındaki gerilim yatışmadıkça konuşacak bir şey yok” yanıtını verdi. Görüşmeye sadece American Jewish Commitee’den bir temsilci katıldı. Gazetevatan.com 17.6.2010 / 11.04 O zaman niye esip gürlüyorsunuz? Alıntı
Φ Zehir Hafiye Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Dostum sen bizdeki insanlariun kavram kargasalik yapmalarina bakma. Onlara göre Türkiye'de laik bir devlet ama en basitinden Aleviler Cumhuriyetin kurulusundan itibaren asimilasyon politikasina maruzlar, Diyanet kurmuslar ama sadece sünni inanc icin. Neymis efendim Atatürk baska amaclamis ama sonrasinda bilmem su nedenlerden dolayi gerceklesmemis falan filan. Yani bizim insanlarimiz sadece konusur ve Nuh der Peygamber demez. Bu sadece bir örnek bizim ne kadar laik oldugumuzu gösteren. Sana cevabım burada : http://www.turkish-media.com/forum/topic/202163-israil-katliami/page__pid__878423__st__350&?do=findComment&comment=878423 Bakalım Nuh deyip, peygamber diyebilecek misin? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.