Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 E, nereye gitti onca kamuoyu? Bu adamların hiç mi oy kaygısı yok, kamuoyuna karşıt açıklamalardan çekinmiyorlar? "bağımıza ne geliyorsa İsrail yüzünden geliyor" "Askerlerimiz "Arabistan"da İsrail'in çıkarlarını korumak için ölüyor" "Avrupa İsrail'e hizmet ediyor" "İsrail ve Araplar'ın kavgasından bize ne" "çocuklarımızı İsrail'i korusunlar diye mi büyüttük" gibi kendilerine yonttukları söylemlerle ırkçı partilerin nasıl yahudi düşmanlığını tırmandırıp nemalandığını biliyor musun sen ? Avrupa'da sadece müslüman karşıtı ırkçılık yükselmiyor. Yahudi karşıtı ırkçılık da tehlike çanları çaldıracak kadar yüksek. Aynı safsata Amerikan kamuoyunda da yüksek rağbet görüyor. Gerçeği görelim. Sözde herkes İsrail'e karşı. Ama tutum olarak tam yanında ve arkasındalar... Bu işler bir günde değişir. Güney Afrika'nın da arkasındaydılar. işler çığrından çıkınca bir günde sırtlarını döndüler. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 Bu işler bir günde değişir. Bence bir sakıncası yok. Tüm desteklerini çeksinler, ne olacağını birlikte görelim. Burada "İsrail'i ABD AB korumazsa biz himayemize alalım" diyen yok, zaten de olamaz. Nerden icap edecek de olacak? Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 '' Yolsuzluk tartışması illaki Tevrat üzerinden yapılması gerekiyor '' anlamına gelecek ne yazdım şimdi ? * * Bu tartışma ve paylaşım platformunda hükümet düşürecek halimiz yok. Sohbet edip, fikir alışverişinde bulunuyoruz sadece. Kimsenin de benim birini eleştirme hakkımı kısıtlamasına izin vermem. Demek istediğimi çok iyi anladığınızı biliyorum ama buna rağmen demogoji yaparak nereye varmak istediğini anlamıyorum. Başbakan Tevrattan örnek verince Sayın Kılıçdaroğlu da her zamanki vurgu yaptığı konuyu aynı üslupla dile getirdi. Bunu öteye beriye yamultmanın anlamı ney? Size göre karşıdakinin eline koz vermiştir, bana göre çok güzel bir cevap vermiştir. Kendiniz söylemişsiniz, yerden göğe kadar da haklısınız, sizin nasıl eleştiri yapıp yapmayacağınız beni de alakadar etmez. O halde izin veri de biz de kendimize göre düşüncemizi ortaya koyalım. Alıntı
Φ Zehir Hafiye Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 Demek istediğimi çok iyi anladığınızı biliyorum ama buna rağmen demogoji yaparak nereye varmak istediğini anlamıyorum. Başbakan Tevrattan örnek verince Sayın Kılıçdaroğlu da her zamanki vurgu yaptığı konuyu aynı üslupla dile getirdi. Bunu öteye beriye yamultmanın anlamı ney? Size göre karşıdakinin eline koz vermiştir, bana göre çok güzel bir cevap vermiştir. Yazdıklarımı doğru okumuyorsun dostum. Kılıçdaroğlu'nun sözlerini demogoji yapıp, öteye beriye yamultan ben miyim yoksa yandaş medya mı ? Kendiniz söylemişsiniz, yerden göğe kadar da haklısınız, sizin nasıl eleştiri yapıp yapmayacağınız beni de alakadar etmez. O halde izin veri de biz de kendimize göre düşüncemizi ortaya koyalım. O zaman neden benim kendi fikirlerimi açıkladığım iletime cevap vermek için atladın ? Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 Yazdıklarımı doğru okumuyorsun dostum. Kılıçdaroğlu'nun sözlerini demogoji yapıp, öteye beriye yamultan ben miyim yoksa yandaş medya mı ? Benim yazdıklarımı çarpıtıyorsunuz, bravo! Harf hatamı bile yakalamışsınız! O zaman neden benim kendi fikirlerimi açıkladığım iletime cevap vermek için atladın ? Hata etmişim, pardon! Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 İsrail Gazze'ye çikolata, hindistan cevizi gibi ürünlerin girişini yasaklıyor gibi söylemler duyuyorum. Elbette yasaklıyor. Her allahın günü üzerine, okullarına, çocuklarına füzeler fırlatılan bir bölgeye teşekkür etmek için pasta mı gönderecekti? "Fırlattığınız füze çok estetikti, helezonlar çizerek sanatsal göz zevkimizi okşadı, tebrikler" deyip kutlama notu iliştirerek? İsrail Gazze işgalini zaten kaldırmış. Bölgeden istediği bir şey, bir beklentisi yok. Gelirinizin kırkta birini İsrail bütçesine vereceksiniz filan diye bir şey istemiyor. Beklediği şu: Füze fırlatmayın, terörist göndermeyin, bombalamayın, intihar eylemi yapmayın. Yaptığı da şu: Bu terörist faaliyetler sürdükçe bombalarım, ambargo uygularım. Kendi toprağı değil ki polis gönderip teröristleri yakalasın. Böyle bir olanağı yok. Kandil gibi bir halktan tecrit edilmiş yer değil ki sadece üslerini bombalasın. Terör olmazsa Gazze'ye giren çikolata kimin derdinde, hindistan cevizi kimin? İsrail'in gözü mü kalacak, canı mı çekecek? Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 İsrail Gazze'ye çikolata, hindistan cevizi gibi ürünlerin girişini yasaklıyor gibi söylemler duyuyorum. Elbette yasaklıyor. Her allahın günü üzerine, okullarına, çocuklarına füzeler fırlatılan bir bölgeye teşekkür etmek için pasta mı gönderecekti? "Fırlattığınız füze çok estetikti, helezonlar çizerek sanatsal göz zevkimizi okşadı, tebrikler" deyip kutlama notu iliştirerek? İsrail Gazze işgalini zaten kaldırmış. Bölgeden istediği bir şey, bir beklentisi yok. Gelirinizin kırkta birini İsrail bütçesine vereceksiniz filan diye bir şey istemiyor. Beklediği şu: Füze fırlatmayın, terörist göndermeyin, bombalamayın, intihar eylemi yapmayın. Yaptığı da şu: Bu terörist faaliyetler sürdükçe bombalarım, ambargo uygularım. Kendi toprağı değil ki polis gönderip teröristleri yakalasın. Böyle bir olanağı yok. Kandil gibi bir halktan tecrit edilmiş yer değil ki sadece üslerini bombalasın. Terör olmazsa Gazze'ye giren çikolata kimin derdinde, hindistan cevizi kimin? İsrail'in gözü mü kalacak, canı mı çekecek? Tüh yaa, bugün okuduğum makalede bir filozoftu sanırım bir sözü vardı, İkinci Dünya Savaşı'nda Almanlar ile ilgili... "Bir savaştan yenilgi ile çıkan bir toplum, her zaman yeni bir savaşta yenmek için yaşamına devam eder..." kabilinden bir sözdü... Belki Cyrano biliyordur kim olduğunu... Orta Doğu'da barış olmaz, orada İsrail var kaldıkça... Ne yazık ki olmaz... Bu kadar kan aktıktan sonra, imkansız... Hani Yılan ile Çiftçi hikayesindeki gibi... Çiftçiye altın verirmiş yılan; süt karşılığında. Çiftçinin oğlu gelmiş, daha fazla altın vermesi için yılanın kuyruğunu koparmış. Yılan da oğlanı sokmuş. Çiftçi, oğlunun yaptığı için özür dilese de yılan demiş ki; "Bende bu kuyruk acısı, sende bu evlat acısı oldukça; eskisi gibi dost olamayız!" Bu yüzden biz de direniyoruz; Kürtler, bu coğrafyada İsrail'in konumuna düşüp her toplumun düşmanlığını kumbarada biriktirmesinler diye... Bakalım... Kumbara önemlidir... Artı değer biriktirirseniz, size dönüşü muhteşem olur... Ama içine çer çöp atarsanız; ileride kokar, hastalık yapar... Düşmanlık biriktirirseniz, olacağı da budur ne yazık ki... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 Orta Doğu'da barış olmaz, orada İsrail var kaldıkça... E, öneri? Orada var kalmasın mı? Türkler de geldikleri gibi yallah Orta Asya'ya dönmedikçe barış olamaz. Ne yapacağız şimdi? Hadi herkes tası tarağı toplasın, evli evine köylü köyüne, yallah... Dünya barışını sağlamanın başka yolu yok! Bu arada İsrail dünyada bilinen en güçlü silahlardan ABD'ye sipariş etti, güvenliğinin zayıfladığını öne sürerek. Herhalde Hüseyin Obama'nın savaş endüstrisine "olur mu canım, Filistinli kardeşlerimiz ölür" diyeceğini ummuyorsunuz. Mavi Marmara barışa büyük katkı sağladı!!! Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 E, öneri? Orada var kalmasın mı? Türkler de geldikleri gibi yallah Orta Asya'ya dönmedikçe barış olamaz. Ne yapacağız şimdi? Hadi herkes tası tarağı toplasın, evli evine köylü köyüne, yallah... Dünya barışını sağlamanın başka yolu yok! Bu arada İsrail dünyada bilinen en güçlü silahlardan ABD'ye sipariş etti, güvenliğinin zayıfladığını öne sürerek. Herhalde Hüseyin Obama'nın savaş endüstrisine "olur mu canım, Filistinli kardeşlerimiz ölür" diyeceğini ummuyorsunuz. Mavi Marmara barışa büyük katkı sağladı!!! Aslında onu demek de istemiyorum; Sadece bir yargıydı benimkisi... İsrail'in genişleme politikasından ve yaptırımlarından vazgeçmesi iyi bir başlangıç olabilir. Ve yarattığı terörü de sonlandırması elbette... Kanımca Hamas'ı var eden İsrail'dir... Buradan başlayabilir işe... Daha sonraki aşamada Yahudiler ile Müslümanların birlikte yaşadıkları bir devlet olarak yeniden örgütlenebilir; Tabii bu sefer bir "Yahudi Devleti" olmayı bir kenarı bırakması gerekiyor. Bölgece, salt güce dayalı bir anlayışla varlığını sürdürmeye çalışıyor. Yakınından geçerken esinti yaratana bile saldırıyor aslında İsrail. Bu şahinlikten vazgeçmesi lazım. Hamas bir füze atıp üç asker öldürünce; Misli ile gidip onlarca sivil katlediyor... Hem de Hamas'ın nerede ne yaptığını çok iyi bildiği halde... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 İsrail'in genişleme politikasından ve yaptırımlarından vazgeçmesi iyi bir başlangıç olabilir. İsrail'in bu günkü sınırlarını bir adım daha genişletmesi gibi bir olasılık neredeyse yoktur. Düşmanlarının tarihsel aptallıklarını bildiğim için bir yenisini yapmayacaklarından emin olamayacağım için küçük bir olasılığı yok sayamıyorum. Türkiye'de iktidar değişirse İsrail'in dostluk için her şeyi, Mavi Marmara'yı filan unutmak isteyeceğine de şüphe yoktur. İsrail kendini güvende hissetmek istiyor, başka bir şey değil. Sınırlarını tartışmak, onu güçlendirmekten başka bir işe yaramaz. Sina'dan çekilmek zorunda kaldığında, İsrail'in genişleme ve işgal politikası bitmiştir. İsrail sınırları bundan fazla genişleyemez. Ha, nüfuz alanları oluşturabilir, aman dikkat! Tabii ki elbette çok dikkat! Bazı siyaset bilimciler, çağdaş sömürü çağının gelmekte olduğunu haber veriyorlar. Bir çok geri ülke, işletemediği geniş toprakları paralı, güçlü yabancılara kiralama adı altında resmen satmış, evet, artık çıkarması mümkün olmayacak biçimde vermiş, açık anlamıyla satmış durumda. Zaten olan bir şeye gelmekte olan diyerek eleştirilebilirim. Fakat bu deyimi henüz kafamıza dank etmediği için kullanıyorum. Dank ettiğinde çoktaaan satılmış olduğumuzu anlayacağız. Bakın dikkatinizi çekiyorum: Nazlı Ilıcak pervasızca Osman Pamukoğlu'ya: "Ne olmuş yabancılar almışsa? Söküp götürecekler mi?" diyebiliyor. Ve açıkça iktidar yağdanlığının vıcık vıcık yapıldığı böyle bir dönem şimdiye kadar görülmedi! İş magazin düzeyine kadar indi, Yaşar Nuri bile program yapımcısı ünlünün malum mahalle kabadayısı için: "Ay çok yakışıklıııı! Çok karizmatiiik!" diyerek milletle resmen alay etmesine isyan edip program çekimini terketti. Bizi uyutuyorlar dostum, İsrail İsrail diye cambaza baktırıp hokkabazlıkla malı götürüyorlar! Kurmuşlar bir tiyatro sahnesi, başkasına ağlayacağız derken cebimizi boşalttıklarının farkında değiliz. Türkiye gibi bir ülkenin tarım ürünü, et ithal etmesi nedir? Rezalettir rezalet... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 "Yahudi Devleti" olmayı bir kenarı bırakması gerekiyor. İsrail'in bir din devleti olduğu bir propagandadır. İsrail laik bir devlettir. Fakat Yahudi dini o kadar köklüdür ki, dini görüntü ağır basmaktadır. Fanatik Yahudiler İsrail devletine karşıdır. İnançlarına göre Mehdi gelip Yahudileri tüm dünyaya varis kılacaktır. O gelmeden devlet kurmak Mehdi'ye ihanet, Tevrat'ı inkar ve tanrıya karşı gelmektir. Çıktılar 5N1K da konuştular. Mehdi'den bahsetmediler tabii, onu söylerlerse tüm dünyayı ele geçireceğini de söylemeleri gerekeceği için onu söylemiyorlar. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2010 İsrail'in laik bir devlet olduğunu iddia eden bir tane İsrail'li varsa İsrail'in laik bir devlet olduğunu kabul etmeye hazırım... İsrail kesinlikle laik bir devlet değildir. Yahudi şeriatıyla yönetilen bir din devletidir. Dini kitaplarının Anayasa olduğu (İsrail'de meclisin çıkardığı yasalar Tevrat'ın hükümlerine aykırı olamaz ) Vatandaşlarının sadece kendi dinlerinden olanlarla evlenebildiği (İsrail yasalarına göre bir İsrail vatandaşı ancak kendi dininden olan bir kişiyle evlenebilir). Evlenmek isteyenlerin mutlaka dini nikah yapmak zorunda olduğu (İsrail'de medeni nikah yoktur) Ülke sınırları içerisinde hangi gıda maddelerinin satılıp satılamayaca Yahudi şeriatına göre belirlendiği (İsrail'de Yahudiliğin haram kıldığı yiyecek ve içeçeceklerin satışı yasaktır. İsrail sınırları içerisinde bir içecek ya da yiyeceğin satılabilmesi için yahudi şeriatına göre helal olduğu tescil edilmelidir) Yahudilere başka dinlerin kutsal kitaplarını bedelli ya da bedelsiz olarak vermenin sınırdışı edilme, vatandaşlıktan çıkarma cezası öngören bir yasak olduğu Hukuk mahkemeleri ile görev ve yetki paylaşımında olan din mahkemeleri olan Din değiştirmenin yasak olduğu Hangi vatandaşların hangi kamu görevlerine atanabileceğinin Yahudi şeriatı ile belirlendiği Ve şu an aklıma gelmeyen daha bir çok şeriat uygulamasına sahip olan bir ülkenin laik bir ülke olduğunu iddia etmek dünyada sanırım iki olasılıkla açıklanabilir. Ya tam bilgisiz olmak ya da İsrail'i savunmak için gözünü tamamen karartmak. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 10 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 10 Haziran , 2010 İsrail bir şeriat devleti olsa, recm edilen birilerini görmemiz gerekirdi. Kuran'da yazmadığı halde uygulanan recm, Tevrat'ta ise yazmaktadır. Bunun iki açıklaması var, ya İsrail'de kimse zina etmiyor, ya da Tevrat hükmü uygulanmıyor. Örnekler çoğaltılabilir. İsrail şeriat devleti olsa hiç bir kadın saçını gösteremezdi. Çünkü Tevrat açık biçimde kadının saçının görülemeyeceğini, kadın başını örtmeyecekse saçını kazıtması gerektiğini hükme bağlamıştır. Fakat din baskısı toplumda çok etkindir ve çok fanatik dinciler vardır, bunlar zaman zaman polisle çatışır, sert müdahalelerle dağıtılır, tutuklanırlar. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 10 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 10 Haziran , 2010 Israil tecrit edilm edilmedi.Olayin gercek yüzü ortaya cikinca,ilk günde Israil'e karsi tepki verenler farkli yorumlar yapm ak zorunda kaldilar.Ama bizde hala Arap edebiyati ile AKP savunmasi yapiliyor. Israil katletmek amaci ile gemiye cikarma yapmadi.Israil askerleri gördükleri müdahale sonucu ates actilar.Bu kadar basit fakat gercek olan bir gercegi görmemezlige gelerek hala Hamas icin agit yakanlara diyecek bir sözüm kalmadi.Hamas terörist bir örgüttür,onun halk tarafindan secilmesi terör örgütü olma özelligini ortadan kaldirmiyor.Bunun aksini iddia edenler bilerek veya altta kalmamak ugruna PKK'yi da mesrulastirmaktadirlar. Gercek gün gibi ortadadir.Hamas yandasi ve seriatci IHH ve AKP yandasi Mazlum-Der AKP'den de aldiklari gücle,Israil'e karsi bir eylem düzenlemislerdir.Israil ne olursa olsun mesru bir devlettir.Devlet olmanin gereklerini yerine getirmekte ve savastigi HAMAS'la kim birlikte hareket ediyorsa onunlada mücadele etmeye kararlidirlar.Bunu hala ablukayi delecektiler argümaninin arkasina saklanip saf gibi iddia etmek o kadar yanlis ki;bu davranis Türkiye-Israil savasini baslatacak bir kivilcima dönüsebilirdi.Hic kimsenin oy ugrun a Türkiye'yi böyle bir gereksiz maceranin icine atmaya hakki yoktur,kim bunu yapmissa hesap vermek durumundadir. saygilarla Alıntı
Φ Zehir Hafiye Gönderi tarihi: 10 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 10 Haziran , 2010 Burada tartışılan konu Tengeriin Boşig nickli arkadaşın söylediği şeyden bağımsız. Daha sonraki aşamada Yahudiler ile Müslümanların birlikte yaşadıkları bir devlet olarak yeniden örgütlenebilir; Tabii bu sefer bir "Yahudi Devleti" olmayı bir kenarı bırakması gerekiyor. O arkadaş, laikliği kastetmemiş ki, İsrail'in laik olup olmadığı tartışma konusu olsun. Onun bahsettiği, İsrail'in ırkçı bir devlet olduğu benim anladığım. Bu karıştırmanın nedeni ise, Yahudiliğin hem ırki hem de dini bir anlamı olmasıdır. İsrail ve laiklik konusuna gelince de, İsrail tam bir şeriat devleti olmayabilir ama bu onun bu nedenle laik bir devlet olacağı anlamına da gelmez. Çünkü, İsrail devleti laik bir devlet değildir ama Yahudi şeriatının tam ve eksiksiz uygulandığı bir devlet de değildir. Yani, Yahudi şeriatının tam ve eksizsiz uygulanmaması İsral'i laik bir devlet yapmaz. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2010 İsrail bir şeriat devleti olsa, recm edilen birilerini görmemiz gerekirdi. Kuran'da yazmadığı halde uygulanan recm, Tevrat'ta ise yazmaktadır. Bunun iki açıklaması var, ya İsrail'de kimse zina etmiyor, ya da Tevrat hükmü uygulanmıyor. Örnekler çoğaltılabilir. İsrail şeriat devleti olsa hiç bir kadın saçını gösteremezdi. Çünkü Tevrat açık biçimde kadının saçının görülemeyeceğini, kadın başını örtmeyecekse saçını kazıtması gerektiğini hükme bağlamıştır. Fakat din baskısı toplumda çok etkindir ve çok fanatik dinciler vardır, bunlar zaman zaman polisle çatışır, sert müdahalelerle dağıtılır, tutuklanırlar. Bir ülkenin din devleti olması için şeriatın tamamıyla uygulanması gibi bir şart yoktur Bir ülkenin laik olup olmadığı da şeriatı tam uygulayıp uygulamadığına bakılarak değerlendirilmez. 19. yüzyılda Osmanlı şeriat hükümlerinin bir kısmını yürürlükten kaldırdı diye Osmanlı'nın din devleti olmadığını ve laik olduğunu mu söyleyeceğiz? Libya'da kadınlar başı açık dolaşabiliyor diye laik olduğunu mu söyleyeceğiz ? Din devleti olmadığını mı söyleyeceğiz ? Bir de İsrail din devleti olsaydı fanatik yahudiler İsrail'e karşı olmazdı gibi akıllara ziyan argümanlar var ki; Mezhep denen olgudan tamamen bihaber olmakla ilgili. Mesih gelmeden İsrail'i kurmanın günah olduğuna inanan Hasidikler'e bakıp fanatik Yahudiler'in bunlardan ibaret olduğunu sanmakla ilgili. Yahudiler arasında mezhep kavgaları ve çatışmaları olduğundan bihaber olmakla ilgili. Yine konu hakkında bilgi sahibi olmamakla ilgili. Bir ülkede dini emirlerin, devletin yasaları ve uygulamaları üzerinde tahakkümü varsa o ülke laik değildir. Bir ülkede devlet vatandaşların dini emirlere uygun olarak yaşamalarını sağlmak için devlet gücünü kullanıyorsa o ülke laik değildir. Bir ülke vatandaşları arasında dini inançlarına göre ayrım yapıyorsa, o ülke laik değildir. İsrail'in laik bir ülke olduğu iddiası ciddiye alınmayacak derecede anlamsız ve boş bir iddiadır. İsrail bir din devletidir. Şeriatın tam uygulanmıyor oluşu ne onu laik bir ülke yapar ne de din devleti olmaktan çıkarır. İsrail aynı zamanda ırkçı bir devlettir. Vatandaşları arasında ırki ayrımlar yapmaktadır. İsrail'de bıraktım Arap olmayı, Yahudi olmanız bile eşit haklara sahip olmanıza yetmez. İsrail'i oluşturan göçmen Yahudiler arasında Afrikalı ve Asyalı Yahudiler, Batılı Yahudiler'in sahip olduğu haklara sahip değildir. ... İsrail'i savunacam diye akla mantığa zarar argümanları ortaya atmanın da bir sınırı olmalıdır. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2010 Çok kesin ve açık dini bir hükmü uygulamayan bir ülke şeriat devleti olamaz. Recm son derece kesin ve açık bir Tevrat hükmüdür. İran'daki gibi yumuşatabilir, örneğin kadınların perçemlerinin görünmesine bir parça tepkisiz kalabilir ama tümüyle başı açık, hatta kolsuz, askılı bluzlu, şortlu kadınların gezmesine izin vermez. Osmanlı mecelleyi kabul etse de şeriatın ana hükümlerini yakın zamanlara kadar sürdürmüştür. Görünürde şeriat uygular izlenimi yaratmakta fayda gören ikiyüzlü bazı yönetimler ise hiç bir şeyi kanıtlamaz. Mezhep kavgalarından haberdar olmamanın bir yolunu bulamıyorum, dogmatizmin olduğu her yerde bu durum o kadar kaçınılmaz ki, görmek istemesen bile gözüne girer yani... Ha, İsrail laikliğin mükemmel, aksaksız uygulandığı bir ülke mi, tabii ki hayır. Nitekim Türkiye de öyle... Bir açıdan bakınca Türkiye henüz laikleşemedi elbette diyoruz. Bir açıdan baktığımızda ise büyük aksamalar olmakla birlikte, laik olabileceği biçiminde bir umudu sürdürme çabasındayız... Bardağın dolu tarafına bakıp laik bir ülkeyiz deme iyimserliğini gösterebiliyoruz... "Henüz" en azından... Her gerçeğin dile getirilişine karşı "İsrail avukatlığı" suçlamasının tüm dogmatiklerin ortak söylemi haline gelmesini ayrıca ilginç buluyorum... Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2010 Israil katletmek amaci ile gemiye cikarma yapmadi.Israil askerleri gördükleri müdahale sonucu ates actilar.Bu kadar basit fakat gercek olan bir gercegi görmemezlige gelerek hala Hamas icin agit yakanlara diyecek bir sözüm kalmadi. Tabi canium, neredeyse dünyanin en tecrübeli özel timine ait olan Israil ordusu gemide sopayla ve belkide bicakla karsi koyanlara karsi otomatik silahlarla atas acip 10 kisnin ve 10 larcasininda yaralanmasina sebeb olmasini gayet dogal karsiliyorsunuz ya diyecek bir söz bulamiyorum. orada ölenlerin ve yaralananlarin sonucta insan olduklarini ve Israil'in bu tür kanli eylemleri her zaman yaptigini dahi görmemezlikten geliyorsunuz. Dinciler ile siyasi ayriliklarimiz olabilir ama bu onlara yapilan haksizligada alkis tutmamizi gerektirmez. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2010 Çok kesin ve açık dini bir hükmü uygulamayan bir ülke şeriat devleti olamaz. Recm son derece kesin ve açık bir Tevrat hükmüdür. İran'daki gibi yumuşatabilir, örneğin kadınların perçemlerinin görünmesine bir parça tepkisiz kalabilir ama tümüyle başı açık, hatta kolsuz, askılı bluzlu, şortlu kadınların gezmesine izin vermez. Evet arkadaşlar gördüğünüz gibi Demirefe arkadaşımızdan yeni Şeriat ve Laiklik kriterleri öğreniyoruz. Demek ki bir ülke şeriatın tüm kurallarını tam olarak uygulamıyorsa o ülke Laik bir ülke imiş. Bir din devleti değilmiş Demek ki Demirefe arkadaşımıza göre mesela Türkiye'de ; Anayasa Mahkemesi kaldırılıp yerine Kuran mahkemesi getirilse ve çıkarılan kanunların Kuran'a uygun olup olmadığını denetlese Medeni nikah kaldırılıp tek ve zorunlu nikah imam nikahı olsa. Müslüman bir Türk vatandaşı ancak müslüman bir Türk vatandaşı ile, hristiyan bir Türk vatandaşı ancak hristiyan bir Türk vatandaşı ile evlenebilse. Türkiye'de piyasada satılacak gıda ürünleri Tarım Ve Köyişleri Bakanlığı tarafından İslam'a göre helal olduğu tespit edildikten sonra satılabilse Bir müslümana parayla ya da bedava incil, tevrat satan vatandaşlıktan çıkarılsa Din değiştirmek yasak olsa Ceza, hukuk ve idare mahkemeleriyle yetkilerini paylaşan şeriat mahkemeleri görev yapsa. Hakim, savcı, müdür, komser, polis, asker, subay, başhekim, hademe, mübaşir her türlü kamu görevlisi şeriata göre atanabilse Ama kadınların başını örtmesi yasaklanmasa Türkiye Laik kalacaktır ve din devleti olmayacaktır... Osmanlı mecelleyi kabul etse de şeriatın ana hükümlerini yakın zamanlara kadar sürdürmüştür. Görünürde şeriat uygular izlenimi yaratmakta fayda gören ikiyüzlü bazı yönetimler ise hiç bir şeyi kanıtlamaz. Osmanlı Mecelle'yi kabul ettikten sonra Laik bir devlet mi oldu? Din devleti değil miydi artık. Hatta Osmanlı hiç din devleti olmamış hep laik bir devletmiş değil mi? 700 yıllık tarihinde 10-15 yılı saymazsak içki yasağını uygulamadığına göre Mezhep kavgalarından haberdar olmamanın bir yolunu bulamıyorum, dogmatizmin olduğu her yerde bu durum o kadar kaçınılmaz ki, görmek istemesen bile gözüne girer yani... Her mezhebin şeriatı farklı anladığı ve farklı uyguladığını bilmediğine göre her zaman göze girmiyormuş demek ki. Avrupa'da her biri din devleti olan katolik, protestan ve anglikan ülkelerin hristiyanlık şeriatını nasıl farklı uyguladığını bilmediğine göre. Her gerçeğin dile getirilişine karşı "İsrail avukatlığı" suçlamasının tüm dogmatiklerin ortak söylemi haline gelmesini ayrıca ilginç buluyorum... İsrail'in laik bir devlet olduğunu (İsrail devleti bunu iddia etmek şöyle dursun hakaret kabul ettiği halde ) iddia etmezken. Ülke dini ve ırki yasalarla yönetilirken. İsrail'in laik bir devlet olduğunu iddia edip böyle akla mantığa zarar ziyan argümanlar öne sürmek o zikrettiğin sıfatı aşan bir durum. Arkadaşlar sürekli laiklikten vurgu yapan Demirefe arkadaşımızın laikliği ne olarak gördüğünü buradan okuyabilirsiniz Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2010 İsrail'de uygulanmayan o kadar çok Tevrat hükmü var ki, hangi mahkeme neyin neye uygun olduğunu onaylayacak? Böyle bir şey mümkün değildir. İsrail'de yasaların Tevrat'a uygunluğuna filan bakılmaz. Dediğim gibi İsrail'in varlığı Tevrat'a aykırıdır zaten. Daha neyin uygunluğuna bakacaklar? Ancak İsrail'de din baskısı gerçekten çok güçlü ve etkilidir. Laiklik olursa tam ve mükemmel olması gereken, olmazsa hiç olmasın denecek bir durum değildir. Olabildiği kadar olmasına çalışılır. Ne ölçüde başarıldığı tabii ki tartışmalıdır. İsrail'de de, Türkiye'de de... Dogmatizm kırılamadığı ölçüde laiklik başarılamamış olur, ama hiç yoktur, ya vardır ya yoktur, din etkin olduğuna göre demek ki yok denemez. Olgunlaştırılmaya, geliştirilmeye çalışılır. Bunun önünde de çok engel olabilir. Güvenlik zaafı, toplumsal çalkantılar, savaşlar, ayrılıkçı hareketler vs bu sorunu gündemde çok gerilere düşürdüğü için kimse laikliğin geliştirilemediği üzerine eğilemeyebilir. İsrail'de laiklik elbette çok sorunlu. Daha alacağı çok yol var. Nitekim Türkiye de öyle... Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2010 İnsanlar şöyle internette bilen bilmeyen herkesin ağzında sakız olmuş lafları alıp fikir diye önümüze sunmuyorlar mı, işte bu internetin en büyük defosu. Bir konu hakkında bilgi sahibi olmayan inanlar için internette bir argümanı birden fazla kez görmeleri yeterlidir. Biri doğrusunu öğretene kadar nedir, ne değildir kendi kendilerine araştırma, aslını öğrenme ihtiyacını duymadan tekrarlar. "İsrail'in varlığı Tevrat'a aykırı" söylemi de bunlardan birisidir. Ha İsrail'le ilgili her gazete haberinin altına yazılan yorumlarda yer alan bu safsatayı yazanlara nereden biliyorsun Tevrat'ı okudun da böyle bir ibareye mi rastladın diye sorsan cevap alamazsın. Dünyadaki Yahudiler'in %0,1'ini bile oluşturmayan 8,000,000 nüfuslu İsrail'de 5000 inananı bulunan Şehrin Muhafızları adlı Yahudi tarikatının inancıdır bu. Mesele bundan ibarettir. Bu tarikat bu iddiasını da İsrail'in adının geçtiği her yerde çok ilginç bir gerçek biliyormuş gibi zikredenlerin aksine Tevrat'a değil Talmud'a dayandırmaya çalışır. Tabi bu küçük marjinal gruba mensup olmayan onmilyonlarca Yahudi'nin inancında böyle bir şey yoktur. Dünyada ve İsrail'de Yahudiler'in %99,9'unu oluşturan Masortiler, Datiler, Hasidikler'in inancında böyle birşey yoktur. Ne Tevrat'ın ne de Talmud'un içinde de böyle bir şey yazmamaktadır. Ömer Çelakıl'ın Kuran içerisinden sihirli rakamları çıkarırken kullandığı yöntemle bu söylemi çekip çıkarmıştır Şehrin Muhafızları. Ama önemli mi? Madem haber sitelerinde "yorum" olarak birileri yazıyor o halde doğrudur değil mi ? ..... Bir devletin dini varsa, bir devet vatandaşları arasında dini yarım yapıyorsa, bir devlet vatandaşlarını dini emirlere uymaya zorluyorsa, bir devlet düzeninde şeriat mahkemeleri varsa, bir dinin bir devlet üzerinde tahakkümü varsa o devlet bir din devletidir. O devlet laik bir devlet değildir. Söz konusu devlet olan İsrail'in laik olduğunu da ne İsrail devleti ne de İsrail vatandaşları iddia etmektedir. "Şeriatın şu kuralları uygulanmıyor, şeriat tam uygulanmıyor. O halde laiktir" gibi akla ziyan argümanları ciddiye almamız mümkün değildir. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2010 Dogruyu yazinca Israil savunuculugu oluyor(Tayyib Erdogan lisani)Hamas'i savununca insan haklari oluyor.Ama diger yanda PKK'ya tu kaka...Bunlarin ciddiyetinden süphe edilir.Teröre karsi ancak terörle karsilik verilir.Mavi Marmara gemisine binen seriatci teröristler Israil terörünün hedefi olmuslardir olay budur.Bunu kalkip saga sola cekistirmek,insan haklari edebiyatinin arkasina saklanip Arap yalellisi okumanin da bir anlami yoktur.Israil yine de isteseydi o gemiyi rahatca batirirdi ve hic kimsede Israil'i suclayamazdi bizim insan haklari havarileri ve israil düsmanlari disinda. Israil'i savunan kimse yok ama Hamas'i kimlerin savundugunu görme engelliler bile görmektedir.Hamas bir terör örgütüdür.Israil tarafindan yaratilmistir.Arafat'in EL FETIH'ine karsi eylemlerde bulunmus Israil yanlisi politikalar yapmistir.Hamas israil'e karsi degil Filistin'e karsidir. Mavi Marmara gemisi Israil'i provaka etmek icin yola cikarilmis ama kendi kazdiklari kuyuya düsmüslerdir.Bunun bas sorumlusu ise Tayyip Erdogan ve Ahmet Davutoglu'dur. Israil'in yaptiklari bilindigi halde onca uyariyi dikkate almadan yola cikman in sonucunada katlanmalidirlar. saygilarla Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2010 Tevrat'ta ahir zamanda Mehdi'nin gelmesiyle Yahudilerin dünyaya hakim olacağını söyleyen sayısız ayet bulununca, Mehdi gelmeden devlet kurmanın Yahudilerin acılarına neden olacağı şeklinde bir çıkarım yapılmaktadır. Yani bu otomatik olarak böyle oluyor, zamansız öten horozu keserler şeklinde bir algı. Yahudiler bunca katliam ve sürgünlere uğratılırken, Mehdi gelmeden devlet kurarlarsa kendilerine zarar verirler biçiminde bir inanç. İsrail'de dini yaptırımların devlet ve polis zoruyla uygulanıyor oluşu ise imkansız bir iddia, mümkünü yok. Ha, dinci baskısı çok etkin ve yer yer kendini şiddetle hissettiriyor, ona tamam. Örnek alınacak bir laik sistem değil! Hatta laikliğin en kötü ve yetersiz uygulaması. Fakat yani zina etti diye Tevrat hükmüne göre taşlattırılarak öldürülen bir kişi gösteremezsiniz. Halbuki apaçık Tevrat hükmü. Ayrıca kadının saçını kesin biçimde açamayacağı, başını örtmeyecekse saçını kazıtması gerektiği de apaçık Tevrat hükmüyken polisin hiç bir kadını başı açık diye tutuklamıyor oluşu da İsrail'in kesin biçimde din devleti olmadığının göstergesi... Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2010 Tevrat'ta ahir zamanda Mehdi'nin gelmesiyle Yahudilerin dünyaya hakim olacağını söyleyen sayısız ayet bulununca, Mehdi gelmeden devlet kurmanın Yahudilerin acılarına neden olacağı şeklinde bir çıkarım yapılmaktadır. Yani bu otomatik olarak böyle oluyor, zamansız öten horozu keserler şeklinde bir algı. Yahudiler bunca katliam ve sürgünlere uğratılırken, Mehdi gelmeden devlet kurarlarsa kendilerine zarar verirler biçiminde bir inanç. 6 milyon Yahudi'nin yaşadığı İsrail'de 5000 Yahudi'nin iddiası, Museviliğin inancı mı oluyor ? "Otomatik olarak böyle" olan şeye mesela İsrail'de fanatik Yahudi Hasidikler'e kadar kimse inanmıyor 5000 Yahudi haricinde Dediğim gibi insanlar internette sağda solda gördükleri her söylemi copy-paste yapmadan önce nedir ne değildir önce bir baksınlar. İsrail'de dini yaptırımların devlet ve polis zoruyla uygulanıyor oluşu ise imkansız bir iddia, mümkünü yok. Musevilikte haram sayılan yiyeceklerin içeceklerin ya da bir arada tüketilmesi haram olan yiyeceklerin içeceklerin tüketilmesi İsrail'de devlet zoruyla engellenmekte midir? engellenmemekte midir ? Bir Yahudi'nin Kuran, İncil ya da diğer dinlere ait yazıları, kitapları, öğretileri okuması devlet zoruyla engellenmekte midir? Engellenmemekte midir ? Bir Yahudi'nin bir Müslüman'la, bir Hristiyan'ın bir Yahudi'yle evlenmesi devlet zoruyla engellenmekte midir? Engellenmemekte midir ? Bir Yahudi'nin başka bir dine geçmesi devlet zoruyla engellenmekte midir? Engellenmenmemekte midir ? İsrail'de evlenmek isteyen çiftler dini nikah yapmaya zorlanmakta mıdır? Zorlanmamakta mıdır ? İsrail'de karnını doyurmak istiyorsanız herşeyi yiyemezsiniz. Musevilik neyi ne şekilde yiyeceğinizi emrediyorsa öyle karnınızı doyurursunuz. İsrail'de istediğini kişiyle evlenemezsiniz. Devlet hangi dinden kişiyle evleneceğinizi söylüyorsa onla evlenebilirsiniz. İsrail'de istediğiniz dini seçip kimliğinize o dini yazdıramazsınız. Devlet hangi dine mensup olacağınızı söylüyorsa o dine mensup olursunuz. İsrail'de istediğiniz törenle evlenemezsiniz. Evlenmek istiyorsanız dini nikahla evlenmek zorundasınız. İsrail'de Musevilik harici bir dine mensupsanız dininize başkalarını çağıramaz, sizin dinize ait kitapları öğretileri başkalarına veremezseniz. Ve İsrail'de devlet zoruyla dini yaptırımlar uygulanmıyormuş öyle mi ? Ha, dinci baskısı çok etkin ve yer yer kendini şiddetle hissettiriyor, ona tamam. Örnek alınacak bir laik sistem değil! Hatta laikliğin en kötü ve yetersiz uygulaması. Kim dedi sana İsrail laik bir ülkedir diye ? Hangi İsrail'liden duydun bunu ? Fakat yani zina etti diye Tevrat hükmüne göre taşlattırılarak öldürülen bir kişi gösteremezsiniz. Halbuki apaçık Tevrat hükmü. Ayrıca kadının saçını kesin biçimde açamayacağı, başını örtmeyecekse saçını kazıtması gerektiği de apaçık Tevrat hükmüyken polisin hiç bir kadını başı açık diye tutuklamıyor oluşu da İsrail'in kesin biçimde din devleti olmadığının göstergesi... Alkol yaşağı da İslam şeriatında apaçık bir hüküm. Osmanlı'da Alkol yasağı yok diye laik bir devlet mi oluyor Osmanlı ? İslam şeriatında örtünme yasağı da apaçık bir hüküm. Kadınlar başı açık dolaşabiliyor diye, örtünme zorunluluğu yok diye Libya laik bir ülke mi ? Tarih boyunca her din devleti, kendi devletinin şartlarına göre, kendi dininin şeriatının bazı hükümlerine daha çok önem vermiş, bazılarını ise uygulamamıştır. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2010 Osmanlıda alkollü içki üretimi hakkı sadece gayrimüslimlere verilmiştir. Örtünme ve tiyatro oyuncusu olma gibi haklar da öyle. İsrail'de zinadan taşlanan, başı açıklıktan tutuklanan kadın gösterin, şeriat devleti olduğuna inanayım. Yaptırımlar devlet zoruyla polis yaptırımıyla değil, toplumsal baskı ile gerçekleşmektedir... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.